Krize karşı netleşen iki önlem: Yurt dışındaki paralar ve IMF anlaşması...

18 Ekim 2008

Küresel finansal krizin estirdiği sert fırtınanın Türk ekonomisi üzerinde yaratabileceği olası hasarı hafifletmek için yürütülen hazırlık çalışmaları hız kazandı.

Bu konuda son günlerde toplantı üstüne toplantı yapılıyor Ankara’da ve önlem önerileri tartışılıyor. Ancak şu ana kadar ana çerçevesi kesinleşen sadece iki önlem var masada. Birincisi Türk vatandaşlarının yurtdışındaki paralarının çekilmesi, ikincisi de IMF ile yeni bir stand-by anlaşması yapılması.

Ekonomi kurmaylarının küresel finansal krizin Türk ekonomisi üzerinde olası etkileri konusunda yaptığı değerlendirmenin özeti şöyle:

“Finans krizi biçiminde patlayan banka ve mali aracı kurumları sarsan şimdi de reel ekonomilerde durgunluk biçimde ikinci merhaleye geçen kriz, Türkiye’yi ikinci aşamada etkileyecek. Yani bir banka krizi yaşamayacağız ama reel ekonomi ağır hasar görebilir. İki risk var: Birincisi genel ekonomik faaliyetlerde durgunluk ve hatta daralma. İkincisi ise küresel likiditenin daralmasıyla birlikte Türk ekonomisinin ihtiyaç duyacağı dış finansmanı sağlamada yaşanabilecek güçlükler. Şirketler kesiminin yüksek borçluluk durumu, 50 milyar doların üzerindeki kısa vadeli borçların geri ödenmesinde karşılaşılabilecek güçlükler. Mali bünyesi zayıf şirketlerin yaşayacağı muhtemel sıkıntılar ve ekonomideki durgunluğa paralel olarak işsizlik sayılarında patlama yaşanabilir...”

Devamını Oku

Erdoğan’ın gerilim stratejisi...

14 Ekim 2008

Başbakan Tayyip Erdoğan, bugünlerde en küçük bir eleştiriye dahi tahammül edemiyor. Kendisini veya hükümeti eleştiren veya öneride bulunanlara çok sert ifadelerle yanıt veriyor.

Küresel mali krizin Türk ekonomisi üzerindeki olası olumsuz etkilerine karşı şimdiden önlem alınmasını öneren iş dünyasına sert tepki veriyor, TÜSİAD’ı “yangına körükle gitmek”le itham ediyor.

Terörle ilgili görüş ve öneri açıklayan muhalefet partisi liderlerine çok sert yanıtlar veriyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile zaten uzun süreden beri ipler kopmuş durumdaydı. Son günlerde MHP ile de gerilimi adeta planlı biçimde tırmandırıyor Erdoğan. Önceki gün “ağzı olan konuşuyor” diye yadırgatıcı bir üslupla yanıt verdiği Devlet Bahçeli için dün de “Onu muhatap almıyorum” diyerek mesafeyi biraz daha aralamış oldu.

Erdoğan önceki günkü konuşmasında bir yandan “Terörün milletçe, iktidarıyla muhalefetiyle hep birlikte üstesinden geleceğiz” diyor ama öte yandan da muhalefet partileri ile köprüleri atacak ne varsa yapıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ iade-i ziyaret kapsamında CHP ve MHP genel merkezlerini ziyaret ediyor, terörle mücadele konusunda görüş alışverişinde bulunuyor, kapsamlı değerlendirmeler yapıyor ama bu işi asıl yapması gereken Başbakan, muhalefetin hemen her eleştirisine, her önerisine kavga üslubuyla yanıt veriyor.

Devamını Oku