Erdoğan’ın gerilim stratejisi...

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan, bugünlerde en küçük bir eleştiriye dahi tahammül edemiyor. Kendisini veya hükümeti eleştiren veya öneride bulunanlara çok sert ifadelerle yanıt veriyor.

Küresel mali krizin Türk ekonomisi üzerindeki olası olumsuz etkilerine karşı şimdiden önlem alınmasını öneren iş dünyasına sert tepki veriyor, TÜSİAD’ı “yangına körükle gitmek”le itham ediyor.

Terörle ilgili görüş ve öneri açıklayan muhalefet partisi liderlerine çok sert yanıtlar veriyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile zaten uzun süreden beri ipler kopmuş durumdaydı. Son günlerde MHP ile de gerilimi adeta planlı biçimde tırmandırıyor Erdoğan. Önceki gün “ağzı olan konuşuyor” diye yadırgatıcı bir üslupla yanıt verdiği Devlet Bahçeli için dün de “Onu muhatap almıyorum” diyerek mesafeyi biraz daha aralamış oldu.

Erdoğan önceki günkü konuşmasında bir yandan “Terörün milletçe, iktidarıyla muhalefetiyle hep birlikte üstesinden geleceğiz” diyor ama öte yandan da muhalefet partileri ile köprüleri atacak ne varsa yapıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ iade-i ziyaret kapsamında CHP ve MHP genel merkezlerini ziyaret ediyor, terörle mücadele konusunda görüş alışverişinde bulunuyor, kapsamlı değerlendirmeler yapıyor ama bu işi asıl yapması gereken Başbakan, muhalefetin hemen her eleştirisine, her önerisine kavga üslubuyla yanıt veriyor.

Erdoğan sanki planlı bir gerilim stratejisi izlemeyi yeğliyor.

TÜSİAD başta olmak üzere özel sektörün etkili örgütleri ile kavga ediyor, medya ile kavga ediyor, muhalefetle kavga ediyor. Belki de bu yöntemin seçmen nezdinde kendisine puan kazandırdığını düşünüyor.

Erdoğan birbuçuk yıl önceki genel seçimlere de çok gerilimli bir ortamda gitmişti. O zaman da muhalefetle tartışmaları makul siyasi tartışma üslubunun çok ötesinde kavgacı bir üsluptu. O dönemde başta TSK olmak üzere devlet kurumları ile de gerilimli bir ilişki içindeydi AKP.

Ve o seçimlerde yüzde 47’ye yakın rekor bir oy alarak iktidarını pekiştirmişti. Şimdi de önümüzde 5,5 ay sonra yapılacak yerel seçimler var. Acaba 2007 seçimlerinde işe yarayan gerilim stratejisinin, mahalli seçimlerde de aynı sonucu vereceğini mi öngörüyor Başbakan?

Neyi öngördüğünü kestirmek güç. Fakat, 2007 milletvekili genel seçimlerine giderken AKP’nin arkasında başarılı bir ekonomik program uygulaması, yüzde 8- 9’ları bulan yıllık ekonomik kalkınma hızları ve tek haneye düşen enflasyon gibi güzel bir başarı hikayesi vardı. Avrupa Birliği yolunda alınan ciddi mesafeler vardı.

Şimdi ise durum çok farklı. Şimdi ekonomide büyüme değil, aksine daralma sinyalleri var. Önümüzdeki dönemde üretimin, yatırımların yavaşlayacağı, ekonomik sıkıntıların ve işsizliğin artış trendine geçeceği yönünde güçlü belirtiler var. Ve daha da önemlisi AKP ilk defa çok ciddi yolsuzluk iddiaları ile karşı karşıya.

Bütün bu olumsuzluklara karşın gerilim stratejisi acaba Erdoğan’ın umduğu, arzu ettiği başarıyı getirir mi?

DİĞER YENİ YAZILAR