Milletvekilleri ve emeklilerin maaşlarına yüksek oranlı zam öngören yasa üzerindeki tartışmalar bitecek gibi gözükmüyor.
Meclis’in yeni yıl tatili öncesi sürpriz bir hamle ile gece yarısında ve mümkün olduğunca gizli tutularak; önceden planlanmış olmasına karşın alelacele, adeta yangından mal kaçırırcasına, hem de emeklilerin ilaç katılım paylarını arttıran yasaya iliştirilen milletvekili emeklilerine yüksek oranlı maaş zammı Çankaya’nın onayını bekliyor.
Kamuoyunda büyük tepki toplayan bu düzenleme konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül nasıl bir tutum alacak?
Kamuoyunun dikkatlerini Çankaya’ya çeviren, yanıtı merakla beklenen soru bu...
“PKK için artık yolun sonu çok yakın. Göreceksiniz Türkiye bu belanın üstesinden gelecek. Bölücü örgüt silah bırakacak, bırakmaya mecbur kalacak. Ondan sonra da Kürt sorununun çözümünün önü açılacak...”
Çeyrek asırdan beri yetkililerden, siyaset adamlarından benzeri pek çok iddialı açıklama gelmişti. Son dönemde hükümet çevrelerinden bu tür iddialı açıklamalar sıklıkla yapılıyor.
Uygulanmakta olan güvenlik ağırlıklı, sertlik siyasetinin, mücadele stratejisindeki değişikliklerin sebebi de buna bağlanıyor. Türkiye’nin uygulamakta olduğu yeni stratejinin sorunu kalıcı biçimde bitirmeye dönük büyük bir planın parçası olduğu ifade ediliyor.
Tartışma yeni değil, Abdullah Gül seçildiği günden beri görev süresinin ne kadar olduğu tartışmalı.
Yürürlükteki anayasa hükmüne bakılırsa 5 yıl. Ancak Abdullah Gül’ün seçimine esas olan anayasa hükümlerine göre ise 7 yıl.
Hukuki yönden, anayasal açıdan gerçekten de tartışmalı bir konu. Ve bu tartışmayı başından beri canlı tutan, sürüncemede bırakan da Cumhurbaşkanı Gül’ün kurucusu, ilk başbakanı olduğu kendi partisi.
2010 yılı Ekim ayında bu konuyla ilgili bir dost sohbetini hatırlıyorum...
Tartışmalı şike yasası ikinci defa Çankaya’nın onayında. Yasada hiçbir değişiklik yapılmadığı için Anayasa gereği artık Cumhurbaşkanı Gül’ün önünde tek seçenek var; imzalayıp, yayımlatmak.
Muhtemelen bugün yarın hem bedelli askerlikle ilgili yasa hem de şike yasası Gül’ün onayı ile yürürlüğe girecek. Ama özellikle de şike yasası ile ilgili siyasi ve adli tartışmanın bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor.
Aslında tartışmanın siyasi tarafıyla ilgili iktidar partisinden itirazını açıkça devam ettiren tek milletvekili kaldı. Şamil Tayyar, hiçbir korku ve kaygı taşımaksızın doğru bildiği yoldan yürümeye, doğru bildiklerini söylemeye devam ediyor. Her gün bir gazete ve televizyonda görüşünü çekinmeden açıklıyor Tayyar.
Parti grubunun üçte ikisinin kendisi gibi şike yasasındaki değişikliğe karşı olduğunu söylüyor Şamil Tayyar. Ama görünürde böyle bir muhalefet, karşı çıkış yok. Acaba diğer milletvekilleri korkudan mı sesini çıkaramıyorlar? Belki bazıları öyle. Bu yasa AKP içinde başka milletvekillerinin de pek içine sinmiyor olabilir fakat bunların sayısının da öyle abartıldığı kadar yüksek olmadığı anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Gül, VATAN’ın ‘Karakolda kadına şiddet’ haberi için “Şaşırdım, çok üzüldüm. Bir erkeğin en büyük ayıbı kadına dayak. Hele ki polisin böyle bir şey yapması kabul edilemez. Yakından takip edeceğim” dedi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, VATAN’ın, “Karakolda kadına şiddet” haberi için, “Şaşırdım, çok üzüldüm” dedi. Gül, karakolda polisin böyle birşey yapmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını belirterek, konunun yakın takipçisi olacağını söyledi.
Gül: Çok üzüldüm
9 Aralık “Dünya İnsan Hakları Günü’nde” VATAN’ın ele geçirdiği kamera kayıtlarını yayınladığı karakolda polisler tarafından feci şekilde dövülen kadın görüntüleri, Çankaya Köşkü’nün gündemine de girdi. Cumhurbaşkanı Gül, 4. Dünya Siyaset Konferansı’na katılmak için gittiği Avusturya’nın Başkenti Viyana’dan dönüşünde uçakta bulunan gazetecilerin sorusu üzerine konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
Viyana yolunda konuşan Cumhurbaşkanı, ‘şike yasası’nı değerlendirdi,
Başbakan Erdoğan’ın sağlık durumuyla ilgili geniş bir açıklama yaptı...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “4. Dünya Siyaset Konferansı”nın açılış oturumuna katılmak üzere Viyana’ya giderken, uçaktaki gazetecilerle sohbetinde doğal olarak ilk gündem maddesi, şike ve futbol oldu. Ama sohbet elbette bu konuyla sınırlı kalmadı. Başbakan Erdoğan’ın sağlık durumu ile ilgili en geniş, en sağlıklı açıklama, dün uçakta Cumhurbaşkanı’ndan geldi. Uçakta ayrıca faili meçhul cinayetler soruşturmasından teröre, yaşayıp yaşamadığı hâlâ aydınlanmayan Yeşil’den AB’deki krize kadar pek çok konuda soru yönelttiğimiz Gül’ün yanıtları şöyle:
- GS-FB maçını izlediniz mi?
Başkent siyasetinde bütün bu olup bitenlerin tek nedeni var; Başbakan Tayyip Erdoğan’ın geçirdiği sindirim sistemi operasyonu nedeniyle İstanbul’daki evinde istirahat ediyor olması.
İki haftadır partisinin olağan grup toplantılarında konuşamıyor, günlük gelişmelerle ilgili kısa açıklamalarını da yapamadığı için şu anda siyasete ayar verme, parti grubuna yol ve kısa vadeli hedef gösterme imkanından yoksun.
İşte Ankara’da yaşanmakta olan küçük çaplı çalkantının ana nedeni bu. Bunun dışında yapılan spekülasyonların, yorum ve değerlendirmelerin, çatlama, patlama senaryolarının tümü boş...
Elbette AKP’de hiçbir şey olmuyor değil. Ufak tefek aykırı sesler çıkıyor. Ama bu öyle sanıldığı gibi bir çatlak veya çatlama habercisi değil. Münferit hadise...
AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, önceki gün vetoya karşı ilk çıkışı yapmıştı.
Muhalefetle uzlaşarak ortak çıkardıkları şike yasası konusunda muhalefete çağrıda bulunarak “İmzanızın arkasında duracak mısınız?” diye sormuştu Elitaş.
CHP’nin de MHP’nin de yanıtı gecikmedi.
Veto konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü eleştiren her iki muhalefet partisi de iktidar partisinin yasayı aynen Meclis’e getirmesi durumunda destek vereceklerini açıkladı.