Yılbaşı affı çıkmış ama sayılmaz!

7 Ocak 2011

* Biricik Suden’in, Twitter’a boynunun röntgen filmini koyması ilgimi çekmedi. Ben esas Türkiye’nin cinsel hocası Haydar Dümen’in sünnet filmini bekliyorum.* 2 aylık hamile Esra Erol’a orkestrası “biberon şov” yapmış. Bebek doğduktan sonra artık canlı yayında bir “oturak şov” kaçınılmaz oldu!* İstanbul’a kilosu 200 liradan can erik gelmiş. Demek 50 kiloluk peşin eriğe Ali Ağaoğlu yepyeni bir daire verecek!* Diş hekimlerine göre en güzel Tülin Şahin gülüyormuş. Her geçen gün yapılan zamlar ve artan fiyatlara göre de geçim derdinden milletin anası ağlıyor.* Demet Akalın’dan ayrılan Önder Bekensir ondan kalan son iz olan kolundaki ‘Demet’ dövmesinin üzerine kuş resmi yaptırmış. Her baktığında elinden uçup giden Demet’i hatırlayacaksa boşuna zahmete girdi demektir.* Şafak Sezer, yumruk yumruğa kavga ettiği Cem Özer onu öldürecek diye korkmuş. Boyuna posuna bakıp bunu kapışmadan önce hesap etseydi ya!* Bazı cinayet ve terör suçlularına ‘Yılbaşı Affı’ çıkmış. Sayılmaz! Rahşan Ecevit’in kulakları çınlasın. O bir af çıkardığında içeride kimse kalmazdı.* Serdar Ortaç’ın kumar merakı ondan başka herkesi ilgilendiriyor olmalı ki ne zaman bir kumarhaneye girse haber oluyor. ‘Bize ne be?’ desem ayıp mı olur?* Beşiktaş, o kadar yabancı aldı ki yerli oyuncular takımın içinde turist kaldı!* Playboy’un patronu 84 yaşındaki Hugh Hefner’in aldığı Viagra’nın etkisi yarım gün sürüyormuş. O yaşta olunca 2 dakikası gerçek, gerisi hayalinde herhalde.* Yılbaşı gecesi suçüstü yakalanan tacizcilere 7 yıl hapis verilmiş. Desenize şimdi taciz edilmenin nasıl bir şey olduğunu bizzat öğrenecekler.Saba Tümer haklıBaşarılı televizyoncu Saba Tümer, söz yazarı ve besteci Sinan Akçıl ile olan söyleşisini Sinan Bey’in mahkeme kararı aldırtarak durdurma isteğine rağmen yayınlamış. Son zamanlarda şarkıcı Hadise ile olan ilişkisi nedeniyle durmadan gündeme gelen Sinan Akçıl, Saba Hanım’ın programına konuk olduğunda özel hayatıyla ilgili bazı açıklamalarda bulunmuş. Sonra nedense söylediklerinden pişman olmuş ve o bölümün bant yayından çıkarılmasını istemiş. “Biz kafasına tabanca mı tuttuk da söylettik?“ diyen Saba Tümer de bu isteğini kabul etmemiş ve söyleşiyi olduğu gibi yayınlamış. Ben söz konusu programı izlemedim. Sinan Akçıl’ın özel hayatıyla ilgili söyleyeceği hiçbir şey beni ilgilendirmiyor. Belki de onun için yayınlansa ne olur yayınlanmasa ne olur diye düşünüyorum. Ancak bu konuda Saba Tümer’in haklı olduğuna inanıyorum. Söylemediğim sözlerden asla zarar görmedim diye bir deyim vardır. Sen gidip bülbül gibi ötersen sonuçlarına katlanırsın. Ayrıca Sinan Akçıl, dikkat çekmek için suni bir gündem de yaratmış olabilir. Yoksa bu olaydan kimsenin haberi olacağını bile sanmıyorum. Sonuçta kim olduğun önemli. Örneğin bir Acun Ilıcalı özel hayatıyla ilgili söylediklerinin programdan çıkarılmasını isteseydi, Saba Hanım onu kırmazdı gibime geliyor. Haksız mıyım?Welcome back HülyaŞarkıcı, oyuncu, sunucu özetle çok yönlü sanatçı Hülya Avşar’ı özlemişiz. İş adamı Sadettin Saran ile olan uzunca sayılacak birlikteliği sona erdikten sonra Hülya Hanım her fırsatta ortaya çıkmaya başladı. Şimdi sahnede giydiği kostümünden kızı Zehra’nın erken yaşta makyaja başlamasına kadar her yerde bir Hülya haberi çıkmaya başladı. Eski sevgilisine bile laf yetiştirmekten geri kalmıyor. “Beni magazine bulaştırmayın“ diyerek Hülya Hanım’ı gereksiz yere tahrik eden Sadettin Bey ile ilgili soruya “Beni de magazine bulaştırmayın” şeklinde alaycı bir uslupla yanıt veriyor. Hülya Avşar, magazin basını için bulunmaz bir nimet. Hem popüler hem de konuşkan. Her konuda bir fikri var ve bunu söylemekten çekinmiyor. Jürisinde olduğu yarışmada yorum yaparken ikinci bir cümleyi kurmakta zorlansa bile magazincilere laf yetiştirmek onun için çocuk oyuncağı. Yeni yılda kariyerinde atağa geçen Hülya Avşar’ın ilerleyen günlerde imzasını atacağı polemikleri “Welcome Back Hülya” diyerek bekliyoruz.

Devamını Oku

Twitcem Top Ten

1 Ocak 2011

* Gerçek yılbaşı partisi deliler gibi içip dağıttığın, ertesi gün insanların tuhaf baktıkları ve senin ne yaptığını hatırlamadığın, anlattıklarında inanmadığın partidir. * Yılbaşı piyangosundan büyük ikramiye çıkarsa siz bu satırları okuduğunuzda elimde Mai Tai, Tahiti’de bungalovumun önünde hula hup yapıyor olacağım. * Kadir Çöpdemir’in ekranda sürekli halkın nabzını yoklamasından fenalık geldi.* Birbirleriyle mahkemelik olan Ece Erken, Demet Akalın, M. Ali Erbil ve Yeliz Şar dörtlüsünü bir arada düşünmek bile insanın tüylerini ürpertmeye yetiyor.* Aralık ayının adamı Yusuf Şimşek. Ayın başında eşi doğurdu ve ikinci kez baba oldu, sonra da kendisinden ayrılmak isteyen 3 yıllık sevgilisini yumruklamaktan karakolluk. Tebrikler ve teessüfler...* Türk filmlerinde inandırıcı bir korku, kavga ve öpüşme sahnesi çekmeyi neden beceremezler anlamak mümkün değil.* “Benim yaşım kadar onun sanat hayatı var. Ben Ajda Pekkan’a küsemem, sadece aşık olabilirim’’ diyen Volkan Konak, acaba iltifat mı ediyor yoksa kendince dalga mı geçiyor?* “Yok Böyle Dans’’ yarışmasından elenen Bedük ikinci kez baba olmuş. Şanslı bebekmiş. Gözlerini dünyaya ilk kez açtığında babasını dans ederken görmedi.* Yılbaşı gecesi Noel Baba ve kestaneci kılığındaki güvenlik timleri İstanbul’da asayişi sağlamış. Noel Baba’yı anladık da kestaneci kılığı nedir?* Aysun Kayacı ile Müslüm Gürses’in birlikte oynadıkları reklamda sözleşmesi biten Müslüm Baba’yı artık kullanmayacaklarmış. Önemli değil. Baba zaten kiminle ve niçin orda olduğunun farkında değil gibiydi.Ne krizi?Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören Q7 lakaplı flaş transferi Quaresma’ya kimsenin tahmin edemeyeceği transfer tekliflerinin geldiğini ama kabul etmediklerini açıkladı. Demirören’in reddettiği teklifin 20 milyon euro olduğu söyleniyor.Q7’ye niye bu kadar yüksek transfer teklifleri geliyor anlamış değilim. Beşiktaş’a geldiğinden beri harikalar yarattı da benim mi haberim yok? Uzun süren bir sakatlık dönemi geçirmedi mi? Yoksa Q7’nin değeri durduğu yerde mi artıyor? Demirören daha sonra basketbol takımına 2 aylık borç biriktiğini itiraf etmiş. “Kriz var. Biz de geç ödeme alıyoruz“ diyor. Ne krizi? 20 milyon euroluk teklif alırken kriz yok da basketçilerin maaşlarını öderken mi kriz var? Anlamadım gitti...Kralın kızıSuudi Arabistan’da şişman kız sayısı artınca Kral Abdullah’ın kızı Prenses Adile kız çocuklar için beden eğitimi dersi çağrısında bulununca ortalık karışmış. Din adamları “Sadece ahlak seviyesi düşük olan kadınlar spor yapar. Bakire kızlar spor sırasında yapılan hareketle bekaretlerini kaybedebilirler. En iyisi kızların evde oturması“ şeklinde sert bir tepki vermiş. Suudi Arabistan’daki ulema beden eğitimi derslerinin kız okullarında kesin olarak yasaklanmasını istemiş. Bu mantığa göre sadece beden eğitimi değil, diğer dersleri de yasaklamalarında yarar var. Örneğin dil eğitimi dersinde kızlar ‘seks’ sözcüğünü öğrenebilirler. O zaman da canları seks ister. Biyoloji dersinde insan anatomisi ve çiftleşme gibi son derece ayıp ve tahrik edici unsurlar var. Bu da kızlara kötü örnek olabilir. Fizik dersi kızların kendi fizikleriyle ilgilenmelerine neden olabilir. Zaten fizik denildiğinde fiziksel bir aktivite akla gelir. Bu da kızların beden eğitiminde yasaklanan ve kızlıklarını bozacak hareketleri yapmalarına yol açabilir. Kimya dersinin sakıncası ise kızların bu dersi aldıklarında karşı cinsten biriyle kimyalarının tuttuğunun hayalini kurmalarıdır. Bu tür uygunsuz davranışlar kızların bekaretlerini koruma açısından zararlı olabilir. Tarih dersleri de yasaklanmalıdır. Çünkü tarih kitaplarında Baltacı Mehmet Paşa’yı ayartan Çariçe Katerina gibi hafifmeşrep kadınlar vardır. Coğrafya dersi de kızlar için çok tehlikelidir. Dünyayı tanırlarsa merak edip gezmek görmek isteyebilirler. Bu da gözlerinin açılması açısından sakıncalıdır. Yabancı dil dersleri ise içinde ‘yabancı’ kelimesi geçtiği için zaten günahtır. Sonuç olarak işi sağlama almak için kızları hiç okula göndermemek gerekir. Böylece bekaretleri süresince yani evleninceye kadar sokağa da çıkmamış olurlar. Oturdukları yerde birkaç kilo almışlar ve bu yüzden kimse onları istememiş ne önemi var. Öyle değil mi?

Devamını Oku

Twitcem’ler

31 Aralık 2010

* Umre turlarının kraliçesi Nadire İçkale, eşinden miras kalan yalısını 25 milyon dolara satmış. Onca defa gitti, sonunda duaları tuttu desenize!* Sosyete Nişantaşı’ndaki fayton turundan çok hoşlanıyormuş. Atların pisliğini temizlemek zorunda kalan belediye işçileri de durumdan memnun mu acaba?* Tarkan, gizli, gizli klip çekmiş diye bir haber çıktı. Bugüne dek Tarkan neyi açık açık yaptı ki?* Ekranların deli dolu polisi Behzat Ç., bir dergi röportajı için işkence görmüş. Fazla makyaja gerek duymamışlardır. Normal surat ifadesi işkence görmüş gibi zaten.* Demet Akalın’dan ayrılan Önder Bekensir arabasını parçalamış. Demek ayrılık yaramadı. Adam evsiz, mutsuz, çocuksuz ve otosuz!* Ferhat Göçer’in piyasada henüz düet yapmadığı bir şarkıcı kaldıysa kabahat Ferhat’ın değil. O şarkıcının varlığından haberi yoktur. Olsa mutlaka yapardı!* Merhum Sakıp Ağa’nın kızı Sevil Sabancı’nın kızı evden kaçmış. Dünya tersine döndü. Herkes Sabancı’ların evine girmek ister, torunları evden kaçıyor.Yeni yıla merhabaYeni yılın ilk gününde hepinize sevgi, saygı, birlik, beraberlik, mutluluk ve sağlık dolu bir 2011 diliyorum. Yılbaşı gecesi bir dilek tuttum ve ülkemiz için bu yılın barış içinde geçmesini istedim. Kavgadan, gürültüden, patırtıdan ve gerginlikten uzak bir sene olsun 2011. Siyasilerden başlayalım. Önümüzde seçimler var. Politikacılarımızdan birbirlerini yerden yere vurmadan, kötülemeden, hakaret etmeden, suçlamadan, seviyeli, medeni bir yaklaşımla tartışmalarını beklemek “imkansızı“ istemek mi olur? Sporda terör estiren kendini bilmezleri gerçek sporseverlerden ayıkladığımız bir yıl olsun. Futbolcuların yeşil sahalardan çok eğlencede, açılışlarda boy göstererek, son model lüks otomobilleriyle İstinye Park’ta hava attıkları bir yıl istemiyorum. Televizyona biraz kalite gelsin bu sene. Sabah ve öğlen kuşaklarında sunucular, stüdyodaki konuklar, kenar, köşe ‘mahalle’ olmak için birbirleriyle yarışmaktan vazgeçsin. Ekranda rol kesen, yapmacık, sulu, laubali tipler değil, samimi,doğal insanlar görmek istiyorum artık. Ünlülere gelince. Gündeme gelmek için saçmalamasınlar, başka şey istemem. Bir de sevgili veya eşten ayrıldıktan sonra arkadan konuşma huyundan vazgeçseler süper olur. Trafikte canavarlık yapanların aramızda direksiyon sallamadığı, dolaşmadığı bir yıl istiyorum. İşçisine insan muamelesi yapan ve hakkını yemeyen patronların yılı olsun istiyorum. Tıpkı işinde özveriyle çalışan, kaytarmayan, dedikodu yapmayan, üretmek için var güçleriyle çalışanların yılı olmasını istediğim gibi. Mutlu bir toplum istiyorum. En önemlisi birbirine karşı saygılı. İşte böyle bir yeni yılı merhaba diye selamlıyorum ve geride kalan 364 günün bu ilk günün sakinliği ve masumiyetinde geçmesini diliyorum.Iverson’a şapur şupurBeşiktaş, ünlü NBA yıldızı Allen Iverson’u transfer ettikten sonra basketbol takımındaki diğer oyuncuların paralarını ödememiş. Onlar da haklı olarak “Iverson’a şapur şupur, bize gelince yarabbi şükür“ deyip idmana çıkmamışlar. Bunu fırsat bilen ve zaten top oynamaktan kaytarmak için fırsat kollayan Allen Iverson da takım arkadaşlarına destek vermek için idmana katılmamış. Öyle şövalyelik olmaz Iverson efendi. Senin nazın geçer. Yöneticiler bir dediğini iki etmiyorlar. Paranı aldın diye yatmak yok. Bir zahmet onlarla konuş takımdaki diğer garibanların alacaklarını ödesinler. Yoksa sana pas atacak oyuncu kalmaz. Amerika’dan geldiğinden beri bir maçta 20 sayıyı ancak yaş ortalaması 15-16 olan Karşıyaka’nın junior takımına karşı atabilen Allen Iverson, arkadaşlarına destek vermeli. Beşiktaş da flaş transferlerini yapmadan önce bütçesini iyice gözden geçirmeli.

Devamını Oku

“Ulan Arda...”

25 Aralık 2010

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım‘ın, bir açılışta karşılaştığı Galatasaraylı futbolcu Arda’ya ‘’Ulan Arda sen de mi buradasın?’’ diye sorması olay oldu. Kimileri bu sözü babacan ve samimi olarak nitelendirdi. Kimi de ‘kabalık’ dedi.Bu olay üzerine Galatasaray yönetiminin Arda’nın takım kaptanlığını elinden alacağı ve taraftar gurubu Ultraslan’ın maçlarda Arda’yı protesto edeceği iddia edildi. Olayları büyütmekte üstümüze yok! Bahsi bile geçmemesi gereken bir konuşma günlerce basına malzeme oluyor. Usta futbol yorumcuları ekranda bu konuyu tartışıyor. Ne olmuş? Başkan Aziz Bey, Arda’ya ‘ulan’ ile başlayan bir cümle ile hitap etmiş. Ne var bunda? Günlük yaşantımızda hepimizin kullandığı bir sözcük değil mi ‘ulan’ kelimesi? Lafa ulan diye başladığımız veya kendimize yakın hissettiğimiz birine ulan diye hitap ettiğimiz çok olur. Kimsenin de bundan dolayı alındığını filan duymadım. Başkan Aziz Bey, futbolunu beğendiği ve daha önce de transfer etmek istediği Arda’ya samimi bir dille hitap etmiş. Durum bu kadar basit. Kimsenin bunda bir art niyet aramasına gerek yok. Esas ilginç olan durum Arda’nın Başkan Aziz Bey’e verdiği yanıt. Ünlü futbolcu futbolla artık bir ilgisi kalmadığına ve açılışlarda dolaştığına dair bir espri yapmış. İşin acı tarafı Arda Turan’ın söylediklerinin espri değil, gerçek olması. Onun artık futbolla uzaktan yakından bir ilgisi kalmadı. Oyuncu sevgilisiyle öyle bir medyatik oldu ki egosu yeşil sahalara sığmayacak kadar şişti. Aziz Başkan’ın bir restoran açılışında onu görmesi artık sürpriz değil. Takımının başında futbol oynarken görmesi sürpriz.Mutlu ve çocukluÜnlü oyuncu Nurgül Yeşilçay, meslekdaşı eşi Cem Özer ile 6 yıllık evliliğini bitirme kararı almış. Nurgül almış diyorum çünkü Cem’in böyle bir karar alacağını sanmıyorum. Basında çıkan tüm haberler de bu tezimi kanıtlıyor. Daha bir ay önce verdiği bir röportajda “Biz Cem ile dedikodu yapabiliyoruz, kavga edebiliyoruz, eee yani sevişiyoruz” diyen Nurgül Hanım sevişme konusunda fikrini değiştirmiş olmalı. Karı, koca anlaşmalı olarak boşanmak için mahkemeye başvuruyorlarmış. İddialara göre Nurgül Yeşilçay, işleri kötü giden eşinin borçlarını ödemekten bıkmış. Eşinin işlerine çok karıştığı suçlamasıyla karşı karşıya kalan Cem Özer bir yıl kadar önce zaten bir süreliğine evinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Şimdi de boşanıyorlar. Yazık! Sanki birbirlerini seven ve anlayan bir çiftti Nurgül ile Cem. İlişkilerinin başından beri Cem’i nedense Nurgül’e yakıştıramadılar. Cem ‘out’ olmuş bir isimdi Nurgül ise ‘in.’ Durum böyle olunca aralarında zaman zaman tatsızlıkların çıkması normaldi. Oysa onlar her karı koca gibi zorlukları birlikte göğüsleyebilirlerdi. Bırakmadılar. Nurgül’ü Cem’e sanki fazla gördüler. İnşallah sorunlarını çözerler ve evlilikleri devam eder. Evli, mutlu ve çocukluydular. Bir ihtimal Demet Akalın ve Önder Bekensir gibi boşandıktan sonra birlikte olmaya yani ‘mutlu ve çocuklu’ kalmayı bile deneyebilirler.

Devamını Oku

2010´UN CEM´LERİ

24 Aralık 2010

Yılın ‘en’lerini seçiyorlar. Bunlar da bana göre olanları. Yani yılın Cem’leri...Yılın zengini: Yasak aşk yaşadığı iddia edilen ve eşinin ‘Yokum’ deyip boşanma davası açtığı Acun Ilıcalı’nın göz kamaştıran alacakları ve yurt dışına uzanan mal varlığı.Yılın fakiri: Boşandığı eşine 20 milyon lira tazminat ödedikten sonra şarkıcı Yeşim Erçetin ile evlenen ve 5 kuruşsuz kaldığı için tekrar eski eşine dönmek isteyen bahtsız veliaht Emre Matraş.Yılın başarısı: Dünya Basketbol Şampiyonası’nda ikinci olan 12 Dev Adam ve Bayanlar Kulüplerarası Dünya Voleybol Şampiyonu olan Fenerbahçe’nin sarı melekleri.Yılın başarısızlığı: Yöneticileri, iki farklı hocası ve bitmiş tükenmiş topçusuyla Galatasaray futbol takımı.Yılın olayı: Anlamadığı her şeye hiç düşünmeden ‘Hayır’ demesini seven Türk halkının anlamadığı Referandum’a ‘Evet’ demesi.Yılın kolayı: Fenerbahçe Stadı’ndaki spikerin son maçta Bursaspor’a kaptırdığı şampiyonluğu uyduruk bir anons yaparak kolay yoldan ilan etmesi.Yılın maruzu: Dünyanın en pahalı benzinine maruz kalan sürücülerimiz.Yılın taarruzu: Şahan ‘Recep İvedik’ Gökbakar’ın oyuncu Berrak Tüzünataç ile olan balkon sefası.Yılın oyuncusu: Aşk-ı Memnu’daki Bihter’den sonra Fatmagül’le bağımlılık yaratan Beren Saat.Yılın dedikodusu: Wikileaks skandalıyla dünyayı sarsan diplomatların notları.Yılın hocası: Trabzonspor’a geldiği günden beri çıta yükselten Şenol Güneş.Yılın kocası: ‘First Lady’ eşini yanından ayırmayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.Yılın yükseleni: Her yaptığı projeyle adından söz ettiren başarılı ve karizmatik yaşam mimarı Ali Ağaoğlu.Yılın düşeni: Seyrantepe projesinde iflasın eşiğine gelen ve güzel eşi sunucu Defne Samyeli’den fırtınalı bir şekilde ayrılmak zorunda kalan mimar Eren Talu.Yılın kavşağı: Bodrum Gümbet’te Akademi Türkiye birincisi Barış Akarsu’nun ve birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olan kavşağın yapılandırılması. Yılın yavşağı: Oyuncu Haluk Bilginer’in tepki çeken açıklamasına göre çoğu meslektaşı.Yılın örtbası: Megastar Tarkan’ın uyuşturucu kullanmaktan gözaltına alındıktan sonra olayın sessiz sedasız kapanması.Yılın paspası: Cimbom’un aldığı her başarısız sonuçtan sonra günah keçisi ilan edilen ultra medyatik futbolcu Arda Turan.Yılın yenisi: iPad.Yılın eskisi: TRTYılın gelişimi: İstanbul’a yapılacak 3’üncü köprü için start verilmesi ve hızlı trenin nihayet raya girmesi.Yılın değişimi: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşma yaptığı meydanlarda ‘Recep’ diye seslendiği Recep Tayyip Erdoğan’a yanındayken ‘Sayın Başbakan’ diye hitap etmesi.Yılın çatması: ‘Türk halkının arabesk yavşaklığından utanıyorum’ diyen ünlü müzisyen Fazıl Say’a önüne gelen herkesin çatması.Yılın atması: Eylem yapan üniversite öğrencilerinin önlerine çıkan yetkililere protesto amaçlı yumurta atması.Yılın bebeği: Manken Deniz Akkaya, kızının babasıyla bir türlü evlenemedi ama bebeğini medyadan hiç eksik etmedi.Yılın göbeği: Ünlü sanatçı Metin Akpınar, Göcek’te mayosuyla güneşlenirken çıkan fotoğrafları onun yılın göbeği unvanını fazlasıyla hakkettiğini kanıtladı.Yılın taşkını: ‘Yok Böyle Dans’ yarışmasında izleyenleri dansıyla değil konuşmasıyla yoran Defne Joy Foster.Yılın şaşkını: Hülya Avşar. Uzatmalı sevgilisi yakışıklı iş adamı Sadettin Saran ayrıldıklarını basına açıkladıktan sonra sudan çıkmış balığa döndü ve hayatının odak noktası değişti. Aşkı, meşki bıraktı işine yoğunlaştı.Yılın savcısı: CHP’nin müstafi Genel Sekreter’i Önder Sav, görevinden azledildi ama yine de Kurultay’ı dağıtmak için elinden geleni esirgemedi.Yılın avcısı: M. Ali Erbil’in son eşi Tuğba Erbil, yüklü bir tazminat aldıktan sonra boşandı ve hemen akabinde yeni bir aşka yelken açtı.TWİTCEM’LERSibel Can, kabak çorbası içerek 2 ayda 10 kilo vermiş türü haberler artık ilginç gelmiyor. Şişmanlarken ne yemiş esas onu bilmek istiyoruz.* Şarkıcı Neco’nun eşi yeniden hamileymiş. Demek Ayşe Özyılmazel de evlenip doğursaydı babasının torunuyla, Ayşe’nin kardeşi aynı yaşta olacaktı. * 21 Aralık’ta canım Türkiyem’de iki tarihi olay oldu. 456 yıl sonra gündönümlü bir ay tutulması yaşandı ve ‘Best Of Haydar Dümen’ diye bir dergi çıktı!* Acun, geçen haftaki dans yarışmasını önce ‘canlı gibi banttan’ sonra ‘banttan gibi canlı’ yaparak televizyonda bir ilke imza attı.* Angelina Jolie ve Johnny Depp imzalı bir filmin posterine bile alkış tutan stüdyo konuklarının inanılmaz yüzeysel coşkusunu bundan sonra artık kimse tutamaz.* Ahmet Çakar, Erman Toroğlulu kadrosuyla Serhat Ulueren’in ‘Telegol’ü cismen olmasa da ismen Amerikan dizisi Mad Men’e (Çıldırmış Adamlar) benziyor.* Dünya Şampiyonası’nda iki yarış kaçıran yüzücü Derya Büyükuncu yüzünden milli takımımız ceza almış. Havuzdan çıkıp, ekranda dans etmenin bedelidir ne ödense yeridir. Adam her hafta göğsünü boşuna mı açacaktı?* Dışarı çıktıklarında çocuklarının yanında içki içiyorlar diye taciz edilenler aslında evde çocuklarının yanında içmeye başlarlarsa kötü. Daha kontrolsüz olacaklar!* Dünyanın en pahalı benzinin bizde olması belki de tanrının bir lütfu. Dünyanın en kötü sürücüleri de bizde! Belki daha az araç kullanılıyor daha az kaza oluyor.* Arzu Balkan yarışmacılar neredeyse striptiz yapacak diye ‘Yok Böyle Dans’ı izlemeyi kızına yasaklamış. İşi sağlama almak istiyorsa o gece kızı babasına yollamasın!* Oyuncu Tolgahan Sayışman haftanın bir günü ata binerek stresini atıyormuş. Peki Tolga’nın Emina Sandal ile oynadığı ‘Lale Devri’ni izlemiş olmanın verdiği dayanılmaz stresi izleyiciler nasıl atacak?* Cem Yılmaz’ın her gittiği yerde esprileriyle etrafı kırıp, geçirmediği ve kahkaha krizine sokmadığı bir dünyada yaşamak için memleketten göç mü etmek gerek?* Ay tutulmasıyla Noel’in aynı zamana denk düşmesi iyi olmadı. Dolunay olunca ortaya çıkan kurtadam herhalde Noel Baba’yı yedi. Bizim çam ağacının altı boş kaldı!* Popçu Serdar Ortaç ile dansçı Pascal Nouma, bir reklamda müzikle ilgilenen ‘Nar Birader’leri canlandırıyor. Narı bilmem ama ‘Bar Biraderler’i iyi oynarlar.* Futbolcu Arda, oyuncu sevgilisi Sinem Kobal ile ilgili sorulara sinirlenip ‘Sevgilimi rahat bırakın’ demiş.Tamam kabul. O zaman sen de dışarıda gezmeyi bırak futboluna dön ki, taraftar da rahat etsin.* Kıvanç Tatlıtuğ‘un yeni bir proje için bıraktığı ‘proje bıyığı’ Aşk-ı Memnu’nun son bölümünde suratına yapıştırdıkları ‘Final Saç Sakal’ından çok daha iyi duruyor.* Yılbaşı gecesi ünlüleri sahneye çıkartmak için tonlarca para veren mekanların o parayı kimden çıkartacakları belli de nasıl çıkarttıklarını koca kafam almıyor. * Kürk giydiği için eleştirilen ve ‘’Şuna param yetmiyor desene! Konuşturuyorlar zorla, hayvanı ben mi katlettim?’’ diyen sosyetik güzel Selin İmer zorla konuşmasa daha isabetli olacak.

Devamını Oku

Twitcem’ler

18 Aralık 2010

* Hadise ‘Kırık Kalp’ hastalığına yakalanmış. Biten aşkının verdiği üzüntüden dolayı kalbi teklemiş. Palavra! Böyle bir hastalık olsaydı dünyada sağlam insan kalmazdı.* G-string giymek köşe yazarı XL Rahşan’ın içinde ukde kalmış. Bence hiç dert etmesin. G olmuyorsa H-string denesin.* Canlı Para yarışması tam 4.5 saat sürüyormuş. Yani canlı para veriyorlar ama verene kadar da izleyiciyi gebertiyorlar.* Ünlülerle televizyonda program yapmak bayatladı. Çünkü dönüp dolaşıp aynı isimleri ekrana çıkarıyorlar. * Angelina Jolie ve varisi gösterilen Megan Fox, çarpıcı güzeliklerinin faturasını çok kötü filmlerde ve rollerde oynayarak ödüyorlar.* Fatmagül’ün Suçu Ne dizisinin bilgisayar oyunu çıkmış, millet deli gibi oynuyormuş. İşte size ne kadar abesle iştigal ettiğimizin en canlı kanıtı!* Ders sırasında tuvalete gitmek isteyen kız öğrencisine “Türklerin hiçbir hakkı yoktur” diyerek izin vermeyen ırkçı Alman öğretmenin sınıfının ortasını pisletmek ve sonra da pisliği ona temizletmek iyi bir ders olurdu.* Ali Ağa durmak bilmiyor. İstanbul’un adı yakında ‘Ağaoğlu City’ olarak değişirse şaşmam.* Wikileaks skandalında diplomatların gizli dosyalarına tecavüz eden ‘Bay Sızıntı’ Julian Assange’nin İsveçli iki kadına tecavüzden tutuklanması ne kadar büyük bir tesadüf.* Yılbaşı gecesi en ucuz eğlence televizyonda banttan yayınlanan zorlama eğlence programlarını izleyip eğleniyormuş gibi yapmak. Dışarısı pahalı!* Erman Toroğlu’nun konuşma tarzı tam kahve ağzı. Hatta kahvelerde bile daha ölçülü ve kibar konuşuluyor artık. Biber sürseler düzelir mi acaba?* Bu memlekette Başbakan şahsen devreye girmeden bir iş bitmediği sürece biz maalesef olduğumuz yerde saymaya devam ederiz.* Her soyadının bir benzeri vardır. Örneğin şarkıcı Faruk ile pornocu Şahin K gibi. Peki Behzat Ç’ninki hangisi?* Ekranlarda boy gösteren Burcu Esmersoy ve benzeri sunucu güzeller bile futboldaki küfürlere ve magandalığa son veremediyse hiçbir şey veremez.* Fotoğraflar bana sesleri çağrıştırmaya başladı. Tarihçi Murat Bardakçı’nın fotoğrafından hırıltılar, sunucu Saba Tümer’inki de sanki kahkahalar geliyor.* M. Ali Erbil’in cemevindeki tövbesi kabul görmemiş. Bazıları herhalde ‘Lig gibi televizyon da uzun bir maraton. Önümüzdeki gaflara bakalım’ şeklinde düşünüyor. * Gazeteci Abdurrahman Dilipak, Müjde Ar’a hakaret ettiği gerekçesiyle para cezasına çarptırılmış. Abdurrahman Bey’in dili soyadındaki kadar temiz kalsa bu cezayı yemezdi.* İtalya Başbakanı Berlusconi kavga, aldatmaca ve milletvekillerini satın almayı seçerek güvenoyu almış. Bana bunlar hiç yabancı gelmiyor. Bu adamın kanına işlemiş olmayalım?* Beşiktaşlılar o kadar çok yabancı futbolcu aldı ki takımın içinde yerliler yabancı kaldı!* Popçu Yelda, pilatesçi Ebru Şallı için “Üfürükçü hoca gibi spor yapıyor” demiş. Demek spor yaparken ‘püf püf’ sesler çıkartarak nefesini verenler popçular göre üfürükçü oluyor.* Kemal Kılıçdaroğlu parti liderinden çok müfettişe benziyor diyenler, aslında Kemal Bey’e en büyük komplimanı yapıyor. * TOKİ, Seyrantepe Stadı’nı daha açılmadan üstlenmiş. Bu stat bizim diyorlar. Alsınlar tepe tepe kullansınlar, nasılsa GS’nin şu anda hiçbir statta oynayacak hali yok.* Mehmet Barlas, “Uzman gazete okurunun en büyük niteliği ‘Dedikodu’ ile ‘Haber’ arasındaki farkı ayırabilmesidir” demiş. Demek ben uzman değilim. Her dedikoduyu haber sanıyorum!* Siyasi bir zirveye ev sahipliği yapan Süleyman Demirel sayesinde eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve DP lideri Hüsamettin Cindoruk tekrar ortaya çıktı. Sıra Erkan Mumcu ve Hüsamettin Özkan’da!En iyi yabancı diziler top tenHawaii Five O: Yıllar önceki efsane dizinin yeni versiyonu. İlk sezonunda ve 9’uncu bölümde. Manzara ve aksiyon müthiş.Damages: Deneyimli oyuncu Glenn Close, istediği sonucu elde etmek için sınır tanımayan bir avukat rolünde harikalar yaratıyor. 3 sezonu birden en baştan izlemek gerek.Outlaw: Latin aktör Jimmy Smitts’in idealist bir avukatı oynadığı ve mahkeme sahneleriyle beğeni toplayan dizi henüz birinci sezonunda ve 8’inci bölümde.Blue Bloods: Polis şefi rolündeki ünlü aktör Tom Selleck ve tümü kanun adamı olan ailesi elele suçlulara karşı mücadele ediyor. İlk sezon 9’uncu bölümde.The Walking Dead: Yaşayan ölüler ve yaşam savaşı veren canlılar. Vejetaryenlere göre değil. Birinci sezon 5’inci bölümde.The Event: Kayıp kız arkadaşını ararken insanoğlunun kaderini değiştirecek sırlar ve komplo durumlarıyla karşılaşan adamın heyecan dolu öyküsü. İlk sezonda 10 bölüm oynadı.Dexter: Televizyonun bence en iyi dizisi. Senaryo mükemmel. Başta Dexter rolündeki Michael C. Hall olmak üzere oyuncular da rollerinin hakkını veriyor. Her sezon daha iyi oluyor. Nitekim 2011 sezonu için şimdiden yenilendi bile.No Ordinary Family: ‘The Shield’ isimli polisiye dizinin yıldızı Michael Chiklis süper güçlere sahip bir ailenin babası rolünde. Sempatik bir dizi. Hemen kanınız kaynıyor.Boardwalk Empire: Usta yönetmen Martin Scorcese ve Entourage isimli dizisinin yapımcısı aktör Mark Wahlberg’in Amerika’daki depresyon günlerinde Atlantic City’deki mafyanın marifetlerini gözler önüne seren süper bir mini dizi.Chase: Kötüler kaçıyor. İyiler kovalıyor. Dizide heyecan ve aksiyon bitmiyor. Kötü adam karakterlerini öyle kötü yapmışlar ki yakalansınlar ve cezalarını bir an önce çeksinler diye sabırsızlanıyorsunuz.

Devamını Oku

Deniz´in kızı

17 Aralık 2010

Manken Deniz Akkaya’nın, kızı kucağındaki fotoğraflardan ve kızının babası bir başka kadınla evli olan iş adamı Efe Önbilgin’le olan ilişkisine ait haberlerden bir süre uzak kalabilsek ne güzel olur. Geçtiğimiz hafta kızının ilk doğum gününü kutlayan Deniz Hanım, Efe Bey’in kızına karşı maddi ve manevi ilgisizliğinden şikayetçi. Gazetelerde çıkan haberler çelişkili. Bir yandan Deniz Hanım, “Efe kızı için 1 lira bile vermedi” şeklinde bir demeç veriyor. Öte yandan Efe Bey, bu konuyla ilgili “Deniz yalan söylüyor” diye onu tekzip ediyor ve çocuğunun annesini vicdansız olmakla suçluyor. Deniz Akkaya her fırsatta kızı Ayşe ile gündeme gelmeye başladı. Magazinciler de haber yokluğunda Deniz Hanım’la kızını baş sayfalara taşıyorlar. Ama artık yetti. Bizi düşünmüyorlarsa kızlarının geleceğini düşünsünler. Sorunlarını bir zahmet kendi aralarında halletsinler. Kızları Ayşe, ilerde ikisinden de hesap sormaya başlayınca yaptıklarından çok pişman olurlar.Ama o zaman iş işten geçmiş olur. Deniz’in kızını Allah annesine, babasına ve tüm ailesine bağışlasın. Medya da lütfen onları haber yapmayıp, rahat bıraksın. TRT’den küfür!TRT 1 kanalında yayınlanan Stadyum programına elektronik postayla soru soran bir izleyiciye TRT’de çalışan kendini bilmez birileri küfürlü yanıt vermiş. Eski futbolcu, yeni yorumcu Hakan Şükür’ün TRT’den aldığı maaşı sorgulayan izleyiciye “Sanane gerizekalı; kıskançlık yapma i..e, seneye iki katını vereceğiz” diye cevap yollamışlar. Hakan Şükür’e verilen paranın da Rıdvan Dilmen ve Mustafa Denizli’ninkilerle karşılaştırıldığında az olduğunu ilave etmişler... Vatandaşın ödediği vergilerle ayakta duran devlet televizyonunda çalışan birileri veya birinin bu kadar densiz ve terbiyesiz olduğuna inanmakta gerçekten zorluk çekiyorum. Dilmen ile Denizli’ye kaç para verirlerse versinler bize ne? Ücretleri işverenin cebinden çıkıyor. Ama TRT’de herkesin parasını ‘bandrol’ kod adı altında maalesef biz veriyoruz. Hıncal Uluç, TRT’yi yerden yere vurduğunda “Bir alıp veremediği var herhalde” diye düşünürdüm. Meğer az bile yazıyormuş. Hizmette sınır tanımayan ve sürekli kendilerini geliştirerek dünya çapında iddialı bir marka haline gelsinler. Ama nerede... VIP kadınlarCanım Türkiyem’de değişik sektörlerden tanıdığımız birbirinden değerli ve önemli kadınlar var. Hepsi “Very Important Person” yani kısaca VIP denilen “saygın” statüsüne giriyor. İşte Top Ten VIP kadınlar;1- Betül Mardin: Dünya çapında bir değer. Yıllar onu gençleştiriyor. Akıllı, kaliteli ve başarılı. Branşının uzmanı dünya tatlısı örnek bir insan. 2- Oya Eczacıbaşı: Zarif duruşu, kültür ve sanat alanındaki fedakâr çalışmaları ile tam bir VIP hanımefendi.3- Ümit Boyner: TÜSİAD Başkanlığını devraldığından beri bilinçli bir yapılanmaya girdi. Hükümet ile iş adamları arasındaki dengeyi çok güzel kuruyor ve yönetiyor. İdeal bir kadın arıyorsanız Ümit Hanım’ı örnek alabilirsiniz.4- Arzuhan Yalçındağ: TÜSİAD’daki görevini devretmiş olabilir ama VIP statüsünden hiçbir şey kaybetmedi. Eşi ve çocuklarıyla mükemmel bir aile tablosu çiziyor.5- Selda Alkor: Türk sinemasının unutulmazlarından. Her zaman iyi işler yapıyor ve Yeşilçam’da VIP saygınlığını sonuna kadar hak ediyor.6- Ajda Pekkan: Süperstar VIP olmayacak da kim olacak? Doğuştan VIP.7- Filiz Akın: Kendine özgü güzelliği ve modası geçmeyen masumiyeti ile gönüllerimizde taht kuran Filiz Hanım, aynı zamanda mücadeleci bir ruha sahip çok cesur bir VIP.8- Güler Sabancı: Sadece ülkemizde değil, dünyanın en başarılı kadın liderleri arasında.VIP’lerin de VIP’isi diye bir şey varsa Güler Hanım işte o. 9- Siren Ertan: Modacı Siren Ertan, çarpıcı güzelliği ve yaratıcılığıyla dikkat çeken, amansız hastalığı eşiyle birlikte yenmiş İzmir’den gelme bir VIP.10- Ender Mermerci: Sosyete denilince Ender Hanım’ın yeri ayrı. VIP statüsü dünya jet setine kadar uzanıyor.Twitcem’ler* Necati Şaşmaz’ın Polat’tan başka rolde oynayamayacağını iddia edenler yanılıyor. İnşaat reklamında ne güzel yürüyor, gülüyor hatta dolap kapağı bile açıyor.* Yetenek Sizsiniz’de 11 yaşındaki bir kız muhteşem bir sesle şarkı söyleyince Hülya Avşar ağladı. “Bunca yıl ben ne yapıyordum?” diye düşündü herhalde.* Dün gece çılgın bir rüya gördüm. XL Rahşan Gülşan g-stringiyle bungee-jumping yapıyordu!* Pazarları Sabah ile verilen New York Times, orijinalinin ilavelerinden bile ince!* Yumurta protestosuna önlem arayanlar yumurtanın tanesini benzinin litresi kadar yapsınlar kimse el süremez.* Yemekteyiz’in sponsoru programın insanlara sofra kurmayı öğrettiğini iddia etmiş. İyi de sofra terbiyesini unutturdu o ne olacak?* Yılbaşına Bora Bora, Tahiti’de girmek istiyorum ama oraya gitmeye millerim yetmiyor ancak Bor’a kadar gidebiliyorum.* Lale Devri’nde rol alan Serenay Sarıkaya’nın “Daha çok küçüğüm” deyip 35’lik vamp kadınlar gibi seksi poz vermesi komik.* Yumurtanın silah olarak kullanıldığı bir ülkede omlet ve menemen valilikten özel izin alınarak yapılmalı. * İstanbul’un sosyetik güzelleriyle gönül eğlendiren Cem Uzan’ın kaçak olarak gittiği Paris’te geçirdiği zamana “Av Mevsimi” denir.

Devamını Oku

Wiki CHP

11 Aralık 2010

Başbakan Erdoğan, ana muhalefeti eleştirirken “Madem değişiyor, oldu olacak ismini de Wiki CHP yapsın” demiş. İşini gücünü bırakıp yabancı diplomatların iddialarına borazanlık yaptıkları için ana muhalefet partisi için ‘Wiki’ takısını uygun gören Başbakan Erdoğan’ın esprisi hoşuma gitti. ‘Wiki’ aslında birçok yerde kullanılabilir. Örneğin yabancı diplomatlardan kurulu Wikispor diye bir futbol takımı oluşturulabilir. Meclis üyelerinden kurulu Meclisspor ile maç yapıp kozlarını sahada paylaşabilirler. Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses son zamanlarda kendisiyle fazla uğraşıldığından şikayetçi. O da adını Wikİbo olarak değiştirebilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin amblemi İBB artık demode. WikİBB olarak yenilenir hatta İstanbul’a da ‘Wikİstanbul’ denirse 7 tepeli kente tüm dünyadan turist yağmaya başlar.Son Wikileaks belgelerine göre Rusya Başbakanı Putin, avladığı geyiğin kalbini bıçakla söküp gösterince, hayatında çıplak kadından başka hiçbir şey görmek istemeyen İtalya Başbakanı Berlusconi düşüp bayılmış. Yani bu çıkan haberle bir yerde Wikileaks kurbanı olmuş. Sinyor Berlussconi’nin temsil ettiği ülkenin de bence ismi değişsin ve yeni adı Wikİtalya olsun. Tıpkı belgelerin sızmasında rolü olduğu iddia edilen İsrail’in bundan böyle Wikİsrail olması gibi. ‘One Minutes’ da dolayısıyla ‘Wiki Minutes’ şeklinde bir değişime uğrasın. Aslında ‘Wiki’ kelimesi günlük konuşma dilimize de uyar. Mesela “Aklıma bir fikir geldi” yerine “Aklıma bir Wikir geldi” kulağa daha ilginç gelebilir. Viki veya Vicki isimli tüm kızların adı da bir an önce Wiki’ye çevrilse iyi olur. Disney’in ölümsüz karakteri Miki Fare de Wiki Fare olsun ki çocuklar da o isme ısınsın. Hatta saklambaç oynarken “Önüm arkam, sağım solum sobe” yerine Wiki demeye başlasınlar. Nasıl wikir ama?Kıssadan hisse* Havuç’un raydan çıkması önemli değil. Yeter ki İstanbul faydan çıkmasın!* Allah ikisine de uzun ömür versin. Taşbebek Gönül Yazar’ın bu dünyada ‘Abla’ diyeceği bir kişi kaldı o da ‘Fasulye’ şarkısını hamamdan çıkaran Müzeyyen Senar.* Sık cep telefonu kullanan hamilenin çocuğu yaramaz oluyormuş. Olur tabii. Çocuk anasının karnında dedikodu yapmasını öğreniyor.* ‘Kirli Beyaz’ diye bir televizyon dizisi başladı. Tutarsa rakip kanalların birinde ‘Temiz Siyah’ adında bir dizi hazır bekliyordur.* ‘Yok Böyle Dans’ yarışmasında yarışmacı gazeteci Güneri Civaoğlu elenmesi kötü oldu. Şimdi mecburen sadece dans edenleri izlemek zorunda kalacağız.* Şarkıcı Nez kör kütük aşıkmış. Körü anladım da kütük aşkın nesi oluyor hep merak etmişimdir.* Hıncal Uluç, başkalarının beğendiğini beğense ve başkalarının beğenmediğini de beğenmese Hıncal Uluç olmazdı.* Geçtiğimiz yılın birbirlerine en yakışan çifti ‘Aşk-ı Memnu’dan Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ ikilisiydi. En birbirlerine yakışmayanı da ‘Tarihin Arka Odası’ programından tarihçi Murat Bardakçı ile oyuncu Pelin Batu.* Oyuncu Güven Kıraç, “Kavşak” filmindeki rolüyle Hindistan Uluslararası Film Festivali’nde ‘En İyi Erkek Oyuncu’ seçilmiş. Hollywood’a değilse bile sonunda Bollywood’a girdik.* Şovmen Beyaz, ünlü şarkıcı Candan Erçetin tarzında şarkı söyleyecekmiş. Sonunda istediği gibi komik olmayı başaracak galiba!* Kaçak iş adamı Cem Uzan’ın sosyetik sevgilisi Derin Mermerci’nin arabadan kolunu dışarı sarkıtması iyi cesaret. Ya TMSF gelip parmağındaki yüzüğü alsa ne yapacak?* Güzel gözlü Ceyla Gölcüklü gerçekten çok şanssız kadınmış. Magazinciler ne sağlığında ne hastalığında kendisini rahat bırakmadı. Önce milyoner dediler, sonra sefalet içinde olduğunu iddia ettiler. Ceyla Hanım’a bir türlü huzur vermediler.* DSP Genel Başkanlığı’nı bırakan Zeki Sezer, öğrenci olarak üniversiteye dönmüş. Artık Başbakan Erdoğan’ın toplantısına asla giremez!* Galatasaray Başkanı Adnan Polat, futbol takımının başarısızlığından dolayı utanç içinde olduğu sarı kırmızılı taraftarlara bir jest yapacakmış. Seyrantepe’deki Arena Stadı’nın kale arkası tribünleri bedava olacakmış. Herhalde kale önünde rakiplerine bedava goller veren Galatasaray defansını görünce bu parlak fikir aklına geldi.* Başkan Devlet Bahçeli’nin yaptığı seçmen transfer hesabına göre MHP, 288 veya bilemediniz en fazla 292 yıl sonra iktidara ortak olabilir.Haftanın başlığı“100 bin dolara kaldıracak”100 bin dolar karşılığında bir kepçe firmasının reklamında ‘Kaldıramazın Kaldırırlar’ isimli şarkısını söyleceği iddia edilen Afrodit Banu Alkan için atılan başlık.

Devamını Oku