Twitcem Top Ten

Twitcem listesi

Haberin Devamı

* Gerçek yılbaşı partisi deliler gibi içip dağıttığın, ertesi gün insanların tuhaf baktıkları ve senin ne yaptığını hatırlamadığın, anlattıklarında inanmadığın partidir.
* Yılbaşı piyangosundan büyük ikramiye çıkarsa siz bu satırları okuduğunuzda elimde Mai Tai, Tahiti’de bungalovumun önünde hula hup yapıyor olacağım.
* Kadir Çöpdemir’in ekranda sürekli halkın nabzını yoklamasından fenalık geldi.
* Birbirleriyle mahkemelik olan Ece Erken, Demet Akalın, M. Ali Erbil ve Yeliz Şar dörtlüsünü bir arada düşünmek bile insanın tüylerini ürpertmeye yetiyor.
* Aralık ayının adamı Yusuf Şimşek. Ayın başında eşi doğurdu ve ikinci kez baba oldu, sonra da kendisinden ayrılmak isteyen 3 yıllık sevgilisini yumruklamaktan karakolluk. Tebrikler ve teessüfler...
* Türk filmlerinde inandırıcı bir korku, kavga ve öpüşme sahnesi çekmeyi neden beceremezler anlamak mümkün değil.
* “Benim yaşım kadar onun sanat hayatı var. Ben Ajda Pekkan’a küsemem, sadece aşık olabilirim’’ diyen Volkan Konak, acaba iltifat mı ediyor yoksa kendince dalga mı geçiyor?
* “Yok Böyle Dans’’ yarışmasından elenen Bedük ikinci kez baba olmuş. Şanslı bebekmiş. Gözlerini dünyaya ilk kez açtığında babasını dans ederken görmedi.
* Yılbaşı gecesi Noel Baba ve kestaneci kılığındaki güvenlik timleri İstanbul’da asayişi sağlamış. Noel Baba’yı anladık da kestaneci kılığı nedir?
* Aysun Kayacı ile Müslüm Gürses’in birlikte oynadıkları reklamda sözleşmesi biten Müslüm Baba’yı artık kullanmayacaklarmış. Önemli değil. Baba zaten kiminle ve niçin orda olduğunun farkında değil gibiydi.

Ne krizi?

Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören Q7 lakaplı flaş transferi Quaresma’ya kimsenin tahmin edemeyeceği transfer tekliflerinin geldiğini ama kabul etmediklerini açıkladı. Demirören’in reddettiği teklifin 20 milyon euro olduğu söyleniyor.
Q7’ye niye bu kadar yüksek transfer teklifleri geliyor anlamış değilim. Beşiktaş’a geldiğinden beri harikalar yarattı da benim mi haberim yok? Uzun süren bir sakatlık dönemi geçirmedi mi? Yoksa Q7’nin değeri durduğu yerde mi artıyor? Demirören daha sonra basketbol takımına 2 aylık borç biriktiğini itiraf etmiş. “Kriz var. Biz de geç ödeme alıyoruz“ diyor. Ne krizi? 20 milyon euroluk teklif alırken kriz yok da basketçilerin maaşlarını öderken mi kriz var? Anlamadım gitti...

Kralın kızı

Suudi Arabistan’da şişman kız sayısı artınca Kral Abdullah’ın kızı Prenses Adile kız çocuklar için beden eğitimi dersi çağrısında bulununca ortalık karışmış. Din adamları “Sadece ahlak seviyesi düşük olan kadınlar spor yapar. Bakire kızlar spor sırasında yapılan hareketle bekaretlerini kaybedebilirler. En iyisi kızların evde oturması“ şeklinde sert bir tepki vermiş. Suudi Arabistan’daki ulema beden eğitimi derslerinin kız okullarında kesin olarak yasaklanmasını istemiş. Bu mantığa göre sadece beden eğitimi değil, diğer dersleri de yasaklamalarında yarar var. Örneğin dil eğitimi dersinde kızlar ‘seks’ sözcüğünü öğrenebilirler. O zaman da canları seks ister. Biyoloji dersinde insan anatomisi ve çiftleşme gibi son derece ayıp ve tahrik edici unsurlar var. Bu da kızlara kötü örnek olabilir. Fizik dersi kızların kendi fizikleriyle ilgilenmelerine neden olabilir. Zaten fizik denildiğinde fiziksel bir aktivite akla gelir. Bu da kızların beden eğitiminde yasaklanan ve kızlıklarını bozacak hareketleri yapmalarına yol açabilir. Kimya dersinin sakıncası ise kızların bu dersi aldıklarında karşı cinsten biriyle kimyalarının tuttuğunun hayalini kurmalarıdır. Bu tür uygunsuz davranışlar kızların bekaretlerini koruma açısından zararlı olabilir. Tarih dersleri de yasaklanmalıdır. Çünkü tarih kitaplarında Baltacı Mehmet Paşa’yı ayartan Çariçe Katerina gibi hafifmeşrep kadınlar vardır. Coğrafya dersi de kızlar için çok tehlikelidir. Dünyayı tanırlarsa merak edip gezmek görmek isteyebilirler. Bu da gözlerinin açılması açısından sakıncalıdır. Yabancı dil dersleri ise içinde ‘yabancı’ kelimesi geçtiği için zaten günahtır. Sonuç olarak işi sağlama almak için kızları hiç okula göndermemek gerekir. Böylece bekaretleri süresince yani evleninceye kadar sokağa da çıkmamış olurlar. Oturdukları yerde birkaç kilo almışlar ve bu yüzden kimse onları istememiş ne önemi var. Öyle değil mi?

DİĞER YENİ YAZILAR