Anayasa değişikliğinin ikinci tur oylamaları sırasında Meclis’te ilk sürpriz gelişme dün yaşandı. AKP’nin üç temel konu üzerine kurguladığı anayasa değişikliğinin en kritik maddelerinden biri düştü.
Bu durum kuşku yok ki AKP açısından büyük şok. Bazı kritik maddelerin 330 oyu bulamayacağı baştan beri konuşuluyor, AKP’nin fire sayısının ikinci turda artabileceği iddia ediliyordu. Ancak AKP kurmayları bu iddiaları reddediyor ve fire sayısının “bir elin parmaklarını aşmayacağı”ndan emin görünüyordu.
Fakat, siyasi partiler hakkında kapatma davası açılabilmesini Meclis iznine bağlayan 8. madde 327 kabul oyu alabildi.
Bu, muhalefetin itiraz ettiği üç temel maddeden biriydi.
Uzlaşma umutları giderek tükendikçe, anayasa değişikliği teklifinin en kritik maddeleri dahi 330’un üzerinde oy sayıları ile teker teker kabul edilmeye başlandıkça, iktidarla muhalefet arasındaki gerilim de tırmanıyor.
AKP ile CHP arasındaki söz düellosu önceki gün “ahlak-edeb” eksenine kadar gelmişti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin dünkü grup toplantısında da sert Başbakan Tayyip Erdoğan’ı sert ifadelerle suçladı.
Baykal dün yine “anayasa değişikliğini içlerine sindiremeyen sağduyulu” AKP milletvekillerine seslendi.
AKP’nin hazırlayıp sunduğu anayasa değişikliği teklifi Meclis Genel Kurulu’ndan kavga - gürültü, program doğrultusunda geçiyor.
Bu arada şu ana kadar somut bir gelişme olmasa da uzlaşma girişimleri en azından düşünce ve demeç düzeyinde devam ediyor.
Ama sonuç yok...
Anayasa Mahkemesi’nin yapısının düzenlenmesi gibi teklifin çok önem verilen maddelerinde oy sayıları bazı AKP’lilerin yüreklerini ağzına getirecek kadar kritik düzeylere inse de şimdilik herhangi bir sorun gözükmüyor.
Anayasa değişikliği tartışmalarının en hararetli aşamasında Başbakan Tayyip Erdoğan, neden “başkanlık sistemi”ne geçme niyetini açıkladı?
Şimdi bir yandan anayasa değişiklikleri ile ilgili tartışma tam gaz devam ederken diğer yandan da bu konu tartışılıyor.
Acaba Erdoğan anayasa konusundaki gerilimi hafifletmek, tartışmayı başka alana kaydırmak amacıyla mı bu konuyu açtı? Yoksa gerçekten anayasa değişikliğinin ardından ikinci adım olarak bu konu mu gündeme gelecek?
Daha da önemlisi Başbakan Erdoğan neden başkanlık sistemini arzuluyor? Şimdiki konumundan şikayeti ne?
Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP, her ne pahasına olursa olsun 30 maddelik anayasa değişikliğini gerçekleştirmekte ısrarlı ve kararlı.
Meclis’te grubu bulunan dört parti var. Değişiklik paketinin arkasında ise sadece iktidar partisi. Muhalefet partileri CHP, MHP ve BDP şu veya bu gerekçelerle değişikliğe karşı.
Meclis’te 336 milletvekiliyle temsil edilen AKP, demokrasi tarihimizde belki de bir ilki gerçekleştirecek ve anayasanın en kritik hükümlerini tek başına değiştirecek. Tabii ki sonuçta -bir aksilik çıkmaz ise- değişiklik referanduma gideceği için, eğer kabul görürse “millet onayladı, partilerle mutabakat sağlanamadı ama milletle sağlandı” denecek.
Ama bu durum tartışmaları bitirecek, Türkiye’yi rahatlatabilecek mi?
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın anayasa değişikliği konusunda geçen hafta yaptığı uzlaşma çağrısının AKP’nin hesaplarını bozduğu anlaşılıyor.
CHP önerisine AKP’den henüz resmi bir yanıt verilmiş değil. AKP kurmayları şu anda öneriyi değerlendiriyorlar. Kesin yanıt Başbakan Erdoğan’ın dönüşünden sonra verilecek.
Bu arada CHP de uzlaşma atağını devam ettiriyor. Önceki gün AKP ve MHP ile görüşen CHP heyeti dün de BDP’yi ve Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’i ziyaret ederek uzlaşma konusundaki görüşlerini ilettiler.
MHP ve BDP’yi de uzlaşma zeminine çekmeye çalışmak elbette önemli. Ancak asıl önemli olan AKP’nin öneriye vereceği yanıt.
Türkiye’de uzunca bir süredir zaten varolan gerilimi, kutuplaşma ve cepheleşmeyi daha da derinleştiren anayasa kavgasında CHP’nin sürpriz atağı ile uzlaşma ihtimali belirdi.
CHP Genel Başkanı, önce geçen hafta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e çağrı yaptı. Bu çağrı, “adres yanlış” diye eleştirilebilir. Nitekim eleştirildi de.
Başbakan Tayyip Erdoğan da eleştirdi. Ama önerinin tartışılabilir olduğunu da kabullendi Erdoğan.
Erdoğan’ın bu tutumu üzerine CHP Grup Başkanvekilleri AKP’den başlayarak Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle görüşme trafiği başlattı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın anayasa değişikliği konusundaki uzlaşma çağrısına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yanıt verip vermeyeceği, yanıt verirse ne diyeceği henüz belli değil.
Ancak bu çağrı AKP kurmayları için sürpriz bir gelişme. AKP’liler Baykal’ın kendileri ile uzlaşma yerine Cumhurbaşkanı’na çağrı yapmasını da yadırgatıcı buluyor.
Baykal’ın bu sürpriz çıkışının AKP’lilerin biraz canını sıktığı da anlaşılıyor.
Çünkü CHP, düne kadar anayasa değişikliği konusunda uzlaşma kapısını baştan itibaren kapalı tutan bir konumdaydı. Bugün ise olumlu sayılabilecek bir