Anayasa Mahkemesi’nin beklenen kritik kararı dün açıklandı. Yüksek Mahkeme, CHP’nin anayasa değişiklik paketinin iptaline ilişkin başvurusunu 9-2’lik bir çoğunlukla kabul etti.
Şimdi Ankara bu “9-2”nin anlamından yola çıkarak sonuç üzerine tahmin yürütmeye çalışıyor.
Anayasa Mahkemesi’nden yapılan açıklamada, değişikliğin “şekil yönünden incelenmesine karar verilmiştir” deniyor.
Bu açıklamanın hemen ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuya ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, “Mahkeme, kesinlikle esasa girmeyecektir. Girmemelidir, esas konusunda bir karar vermemelidir” diyor.
Türkiye, İsrail ile tarihinin en ağır krizini yaşıyor. Öyle ki bu kriz ülkenin, siyasetin rutin krizlerini bile şimdilik ikinci plana indirmiş durumda.
O nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın geçen cuma günü yaptığı sert açıklama arada kaynayıp gitti.
O nedenle Başbakan Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki polemik dahi İsrail’le yaşanan krizi eksenine kaydı.
Ancak ülke gündemindeki iç siyasete ilişkin sorunlu konular da geri plana düşmüş olsa da yürüyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında İsrail’e çok ağır sözlerle yüklendi, çok ağır suçlamalarda bulundu. Türkiye-İsrail ilişkileri ve bölge dengeleri konusunda da şu tespiti yaptı Başbakan:
“Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı aşikardır...”
Evet, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Hem Türkiye-İsrail ilişkileri eskisi gibi olmayacak hem de bölge dengeleri.
Türkiye-İsrail ilişkileri uzunca bir süredir zaten sorunluydu fakat önceki günkü olay bu ilişkilerde onarılması çok zor bir kırılma yarattı.
Önce İskenderun'dan gelen PKK saldırısı ve 6 şehit haberi, ardından Akdeniz'de İsrail'in yaptığı eşkiyalık öncesi gece Ankara'yı ayağa kaldırdı. Başbakanvekili Bülent Arınç'ın ifadesi ile hükümet ve güvenlik birimlerinin üst kademesi geceyi uykusuz geçirdi.
Gerilim ve uykusuzluk sadece Ankara'da değildi. Şili'de bulunan Başbakan Erdoğan ile Brezilya'dan Washington'a hareket eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu'da geceyi telefon başında geçirdiler. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'ni olağanüstü toplantıya çağırmak üzere rotasını Washintong'tan New York'a çevirirken Başbakan Erdoğan da Türkiye'ye dönüşünü bir gün öne aldı. Hareketlilik sadece Ankara ve Latin Amerika'da yaşanmadı.
Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, Mısır gezisini yarıda keserek Türkiye'ye döndü.
Balkan Konferansı toplantısı için Makedonya'nın başkenti Üsküp'te bulanan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de hem İskenderun'daki terör saldırısına ilişkin gelişmeleri hem de Akdeniz'deki İsrail saldırısını dakika dakika izledi.
Siyasal tartışmaların laiklik veya türban sorunu ekseninde yürüdüğü dönemlerde AKP ve Başbakan Erdoğan rahattı. Bu tartışmanın siyaseten kendi lehine gelişeceğini biliyordu. Sonuç öyle de oldu. Laiklik veya türban geriliminin yükseldiği dönemlerde AKP oy oranını da yükseltti.
Kuşkusuz salt bu nedenle değil. Özellikle birinci iktidar döneminde gerçekleştirilen yüksek oranlı büyüme performansı, enflasyon ve faizlerin düşmesi iktidarın grafiğini hep yükseltti.
Fakat şimdi durum değişti. İkinci iktidar döneminde parlak bir ekonomik büyüme performansı bir yana, küçülme var. Artan işsizlik ve yoksulluk var.
Ve bu arada CHP’de yaşanan son gelişmeler, iktidarın işini daha da zorlaştırıyor.
Genel Başkanlık koltuğuna dün oturan Kemal Kılıçdaroğlu’nun işi zor değil ama sanıldığı kadar kolay da değil.
Çünkü çıtayı oldukça yükseğe koydu Kılıçdaroğlu. Yüzde 40’la iktidar hedefi...
İmkansız değil ama zor bir hedef. Bunun için lafla değil, gerçekten de çok şeyi değiştirebilmesi gerekiyor.
Değişim, sadece parti yönetimindeki isimlerin bir kısmını değiştirmekle bitmiyor. Önemli olan söylemi, siyaset yapma biçimini değiştirebilmek.
CHP kurultayında beklendiği gibi sürpriz olmadı. Genel Başkanlık seçimi formaliteden ibaretti. Formalite tamamlandı ve Kılıçdaroğlu oybirliği ile CHP’nin yeni genel başkanı oldu.
CHP kurultayına ilgi çok büyük oldu. Medyanın ilgisi yüksekti, haber kanallarının hemen tümü canlı yayınlarla naklen verdi kurultayı. CHP’lilerin ilgisi de çok yüksekti. Günlerdir akın akın Ankara’ya gelen partililer salon dışında büyük kalabalıklar oluşturdu. Ankara’da tam bir bayram havası yaşadı CHP’liler.
Delegelerin de, izleyicilerin de, tüm CHP’lilerin yüzleri gülüyordu. İktidara susamışlıkları her hallerinden belli olan CHP’liler Kılıçdaroğlu ile iktidara yürüyeceklerine inanmışlar. O yüzden içten ve inanarak “Başbakan Kemal” sloganını yürekten haykırıyorlar.
Umutları, beklentileri çok yüksek CHP’lilerin.
Deniz Baykal dönecek mi, dönmeyecek mi tartışmaları artık geride kaldı. CHP şimdilik yeni liderini olmasa da yeni genel başkanını buldu.
Önceki gün yapılan il başkanları toplantısının ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı kesinleşti. Kurultay’da yapılacak genel başkanlık seçimi artık formaliteden ibaret.
O nedenle artık dikkatler Pazar günü yapılacak Parti Meclisi seçimine odaklanmış durumda.
Bu alanda dünden itibaren Ankara’da çok yoğun bir kulis faaliyeti başladı.