Galatasaray’ın ‘Reis’ lakaplı kaptanı Sabri Sarıoğlu’nun İgor adındaki iguanası ölmüş. 8 yaşında ve 1.5 metre boyundaki iguanasını kaybetmek Reis’i çok üzmüş. Futbolcu arkadaşları kendisine başsağlığı dilemiş.Tesadüfe bakın ki Fenerbahçe Dereaağzı’nda oturan sanat yönetmeni Sırma Bradley’in de bir iguanası varmış. Adı Zümrüt’müş.Acaba diyorum Sabri o iguanayı transfer edip sarı kırmızılı mı yaptı?Sonra evinde beslemeye mi başladı?İsmini de ‘İgor’ diye mi değiştirdi? Sarı lacivertliler bunu öğrendiklerinde intikam mı aldı? İguanaya Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndaki büyüden mi yaptı? Zavallı iguana ecelinden değil de büyüden mi gitti?İguana İgor’un başına gelenleri öğrenmek istiyoruz!Kardak krizinden İdiz krizine‘Yalan Dünya’ dizisinde alkolik bir karakteri canlandıran oyuncu Nurseli İdiz’in gerçek hayatta da alkolle sorunlar yaşadığını biliyorduk... Nurseli Hanım’ın ailesi Rumeli’den gelmiş. Zamanında orda çok toprakları varmış. Dedesi 3 kuruşa satmış. Çoğu da elinden alınmış. Sabaha kadar içtiği bir gece bu olay aklına gelmiş. Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nu aramış. ‘’Ben Nurseli İdiz. Bize topraklarımızı geri verin’’ diye bağırmış. Görevli ‘’Biz bu konulara bakmıyoruz’’ deyip telefonu yüzüne kapatmış. Allahtan ilgisiz birine denk gelmiş. Yoksa Türkler savaş açtı sanacaklardı.Home of neymiş?2023’e kadar canım Türkiyem’i en çok turist çeken 5 ülkeden biri haline getirmek için ‘’Home’’ yani ev-anavatan kavramıyla çok sayıda İngilizce afişler hazırlıyorlarmış.Simit, şerbet ve çay gibi ürünlere yer vermişler. ‘’Home Of Simit’’, ‘’Home Of Sherbet’’ demişler. Bunlar çok klasik. Tıpkı, kahve, döner gibi. Daha ilgi çekici olanları var.Örneğin ‘’Home Of Traffic.” En çok vakti arabanın içinde geçirdiğimiz için evimiz trafik diyebiliriz.Zam şampiyonu olduğumuz için rahatlıkla ‘’Home Of Zam’’ diyebiliriz.Bizden başka hiçbir yerde olmadığından ‘’Home Of Dershane’’ diyebiliriz. ‘’Home Of 3 Words’’ da yani üç harflilerin evi de diyebiliriz.Göbek dansımız ünlüdür. ‘’Home Of Belly Dance’’ diyebiliriz.Elimizde Diva Bülent Ersoy, nam-ı diğer Bülent Abla ya da kısaca Babla gibi eşi benzeri olmayan bir değer varken ondan yararlanmamak hata olur. ‘’Home Of Babla’’ diyelim olsun bitsin.Bundan iyisi Şam’da kayısı.
Burcu Esmersoy at gibi kadın seviyormuş.Çağla Şikel’i örnek göstermiş.Çağla Hanım bu sözleri iltifat olarak değerlendirip teşekkür etmiş."Sağ olsun ben de Burcu’yu çok beğeniyorum" diye karşılık vermiş.Bu arada Burcu’nun boyu 1.70, Çağla’nın ise 1.80.Orta boylu bir kadının uzun boylu olma isteği normal.Keşke benim de deve gibi boyum olsaydı.Ama örnek olarak bir isim vermek istemem.Çünkü özeniyor değil hakaret ediyorum sanırlar.Levent Kırca, Çağla Şikel için "at gibi kadın" benzetmesi yapsaydı yer yerinden oynamıştı.Burcu söyleyince kompliman oldu.At yerine kısrak gibi demedi diye eleştirilmedi.Kadınların boy sorunu uzun eteklerinin altına gizledikleri 20 santimlik topuklarla halloluyor.Tıpkı Burcu’nun dans yarışmasını sunarken giydiği gibi.Ya biz erkekler ne yapalım?Deve gibi olmak için birinin üstüne mi çıkmamız gerekiyor?Bu sefer de "Ayıya bak, karada deve güreşi yapıyor" derler.Şans işte!Türk kahvesinin yüzleriTürk kahvesi UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmiş.Dünyaya tanıtmak için bir belgesel hazırlıyorlarmış.Yetmez! Tanıtım yüzü olarak dünyaca ünlü bir isim gerekiyor. Amerikalı oyuncu Julianne Moore ülkemizin yüzü oldu. Kahvemizin yüzü de kahvenin rengine uygun biri olmalı.Üç önerim var.Acı kahve için Drogba. Orta şekerli için Beyonce. Çok şekerli için de Rihanna. Ne dersiniz?Miley Cyrus’un diliAmerikalı genç şarkıcı Miley Cyrus’un her fırsatta ağzından taşan dili kelimenin tam anlamıyla dillere destan olmuş vaziyette.Ödül törenlerindeki performanslarında, kliplerde kısaca sahne aldığı her yerde Miley’nin pabuç kadar dili dikkat çekiyor. Hatta Miley’nin dili simgesi oldu denebilir.Dilini dışarı fırlatmadan şarkı söyleyemiyor. MTV Unplugged şuvu için popun kraliçesi Madonna ile düet yapmış.Madonna da ona uymuş ve dili dışarda sırt sırta birlikte poz vermiş. Ama nerdeeeee?Miley’nin kocaman dilinin yanında Madonna’nınki küçük dili gibi duruyor!Düzyatan yanyatmışBaşarılı oyuncu Engin Altan Düzyatan, yeni sevgilisini ailesiyle tanıştırmış.Hep birlikte bir müzikale gitmişler. Çıkışta magazinciler Engin’e haklarında çıkan evlilik haberlerini sormuş.O da gayet açık ve net bir cevap vermiş. "Bu benim söylemim değil, sizin haberleriniz. Ben böyle birşey demedim" demiş. Bunu duyan sevgilisinin hemen o anda yüzü asılmış. Daha sonra aralarında ne oldu ne konuşuldu bilemem.Ama "Bakacağız, göreceğiz, ilerleyen günler, mutluyuz" diye geçiştirseydi başı hiç ağrımazdı.Her soruya dürüst cevap verirsen Düzyatan iken işte birden böyle yanyatarsın!Özür kabahatten beter!11 yaşındaki çırağını işten kaytarıyor diye boynuna ip bağlayıp internet kafeden dükkanına kadar yarım kilometre motorsikletiyle çekerek götüren ve önce şaka yaptım diyen Fethiye’li berber daha sonra baskılara dayanamayıp özür dilemiş."İpi boynuna asmadım. Eline verdim. Amacım biraz korkutmaktı" demiş."Büyük hata yaptım. Pişmanım. Bir daha asla böyle bir davranışta bulunmam" demek zoruna gitmiş.Aklınca yaptığına bir kılıf aramış.Özür kabahatten beter.Çünkü işlediği insanlık suçunun ciddiyettinden haberi yok. Tıpkı ünlü türkücü İzzet Yıldızhan gibi. Geçenlerde "Karıma çocuğuma arada bir tokat atarım. Ne var bunda?" demişti.Tepkiler gelince konuk olarak gittiği bir televizyon programına hayat arkadaşını telefonla canlı yayına bağlatıp masumları oynadı.İzzet Yıldızhan ve hayat arkadaşı tokat atmayı cilveleşmek sanıyorsa...Berberin biri de boynuna ip bağladığı çocuğu motorla çekmeye şaka der!
Dört kez Oscar’a aday gösterilen İskoç asıllı Amerikalı oyuncu Julianne Moore, Türkiye’nin yeni yüzü olmuş. Hollywood’da ülkemizin tanıtım filmlerini çekiyorlarmış. Doğal kızıl saçlı, bembeyaz tenli ve çilli bir kadını seçmişler. Çok da iyi etmişler. 53 yaşındaki güzel oyuncu renkli fiziğiyle modern bir Türkiye imajı verecektir. Amerikalıların ve Avrupalıların ülkemize daha sıcak bakmasına neden olacaktır. Moore; olgun, kaliteli ve seviyeli duruşuyla turizmdeki hedef kitleye ulaşmamızı sağlayacaktır. Julianne Moore ideal bir seçim olmuş.Hollande niye Fransa değil?Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, canım Türkiyem’i ziyareti sırasında mütevazı ve sempatik davranışlarıyla dikkat çekti. Devlet büyüklerimizle iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için temaslarda bulundu. “AB’de de olmasanızda siz zaten Avrupa’dasınız” diyerek bize umut verdi. Galatasaray Üniversitesi’nde son derece samimi bir söyleşi gerekleştirdi. Konuşması sırasında fenalaşan tarihçi İlber Ortaylı’nın yardımına koştu. Fransızca şarkılar söyleyen Candan Erçetin’i yanaklarından üç kez öptü. Vize konusunda kolaylık sağlanması için yetkililere talimat verdiğini söyledi. Hollande, Türkiye’deyken eski sevgilisi Valerie Hindistan’ın Mumbai kentinde gecekondu mahallelerini ziyaret ederek yürek acısını hafifletmeye çalışıyordu. Yeni sevgilisi Valerie, Fransa’nın yeni First Lady’si olmak üzere Elysee Sarayı’na yerleşiyordu.Hollande yeni dostumuz olabilir mi? Ona güvenebilir miyiz? Benim şüphelerim var. Fransızların ukala ve kendilerini beğenmiş olduğundan dolayı değil. İki kadını aynı anda idare edip yüzüne gözüne bulaştırdığı için de değil. Adamın kimliği karman çorman. Hollanda’nın değil Fransa’nın başında. Ama adı ‘Franse’ değil ‘Hollande.' Gel de çık işin içinden!Kraliçe kemer sıkar mı?İngiliz parlamentosu yılda 31 milyon Sterlin ödenek alan Kraliyet ailesinin bankada sadece bir milyon Sterlin’in kaldığını açıklamış. Kraliçe Elizabeth’den kemerini sıkmasını istemişler. Bu saatten sonra ne kemer sıkması? Kadın 90’ına merdiven dayamış. Kemerini nereye, nasıl bağlayacağını bile hatırlamıyordur. Kraliçe bu Kraliçe... Gidin başka kapıya!
Popçu Serdar Ortaç arada bir konuşuyor ama konuşunca da pir konuşuyor.Nişanlısı İrlandalı manken Chloe Loughnan’ın Türk vatandaşı olmasını ister misiniz diye sorduklarında ‘Evet isterim’’ demiş. Sonra nev-i şahsına münhasır ilginç ve eşsiz mantığıyla şunları ilave etmiş:"İsmi Kadriye olsa, çok alakasız. Kader hiç olmaz! Valla zaten aylardır gerçek adını öğrenemedim. Çok zor çünkü. 'Kolie', 'Kolio', 'Kale’ filan diyordum kızıyordu."Kadın kızmakta haklı.Kolie ya bir köpek cinsi,ya da Marmara denizinde dolaşan bakteri türü gibi.Kolio deseniz ya bir bilgisayar oyunu, ya da Polio ile kafiyeli bir nevi hastalık.Kale’nin ise Chloe ismiyle uzaktan yakından bir ilgisi yok.Serdar’ı, Samet veya Sefa diye çağırsalar döner bakar mı?Madem Kadriye, Kader gibi ‘k’ harfiyle başlayan isimlere takmış.Kezban koysun olsun bitsin.Hem anlamı güzel.Ev hanımı demek.Hem de söylemesi kolay ve akılda kalıcı.Hülya Koçyiğit’in eski filmlerini hatırlayın.Kezban Paris’deydi..Kezban Roma’daydı..Chloe de İstanbul’da!Kim çiftleşmek istiyor?Facebook sayfalarına kedilerinin, köpeklerinin fotoğrafını koyanlar oluyor.Amaç köpeklerinin cinsine uygun bir eş bulabilmek ve hayvanı çiftleştirmek.Yavrularını da paylaşmak ya da satmak.Mı acaba? Ya sahipleri de kendilerine uygun hayvansever bir eş arıyorsa?Kedileri, köpekleri piyon misali öne sürmekten güzel ne olabilir?Kim çiftleşmek istiyor?Önce bunu belirleyelim!Balığa insan ismi olur mu?Rize’deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Davut Turan, Sazangiller familyasından 3 yeni balık türü bulduklarını açıklamış. Balıklara annesinin ve araştırmada kendilerine yardımcı olanların adlarının verildiğini söylemiş.İsimler şöyle: Recepi, Emineae ve Velioğlui.Balıklara insan ismi konabilir mi?Kazım KALKAN, Leyla LEVREK, Zeki ZARGANA, Lerzan LÜFER, Hamdi HAMSİ, Dilara DÜLGER gibi... Cinslerine ve türlerine göre anlamlı bir isim koymak kolay değil.Hangisine ne denir veya ne isim verilir tam olarak bilemiyorum.Ama Sazangillerden gelen bir balığa ‘Recepi’ denmeyeceği kesin!Asosyal ve asabi komedyenlerOxford Üniversitesi’nin araştırması komedyenlerin psikotik kişilik özelliklerine sahip olduğunu ortaya çıkarmış.Belirtileri: Düşüncelere odaklanmakta zorluk,dikkat dağınıklığı, sosyal ve fiziksel memnuniyet eksikliği ve antisosyal davranış eğilimiymiş.Komedyenlerin asosyal ve asabi oldukları iddia ediliyor.Bizdeki ünlü komedyenleri düşünün.Eskilerden.. Ferhan ™ensoy, Levent Kırca, Müjdat Gezen, Uğur YücelYenilerden.. Cem Yılmaz, ™afak Sezer, ™ahan Gökbakar, Ata DemirerAsosyal ve asabi mi demişler?Vallahi hiç de haksız değiller!
Dizi oyuncusu, marjinal manken Didem Soydan, iç çamaşırsız cesur pozlarıyla gündeme gelmişti. Son olarak Altın Küre ödül töreninde canım Türkiyem’i temsil etmek için, Los Angeles’a gitmiş. Ünlü Venice Beach kumsalında bikinisiyle koşarken kalça güzelliğini sergileyen arka plandan çekilmiş bir fotoğrafını Instagram’da takipçileriyle paylaşmış. Ancak gelen şikayetler üzerine yekililer söz konusu fotoğrafı kaldırmış.İnanılır gibi değil. Koskoca sosyal paylaşım platformu Instagramcılar da mı sansüre başladı? Hem bu ne kıskançlık?Şikayet edecek başka popo mu kalmadı? Tövbe tövbe!Giyim tarzları birFenerbahçeli futbolcu Caner’in eşi Asena kış ortasında Batman logolu tişört, kısa bir şort ve yırtık çoraplarla dolaşıyor. Popçu Berkay da magazincilere aynı gün şortuyla ve çorapsız görüntüleniyor.Biri ailesiyle, diğeri kız arkadaşıyla. Bunların bir aralar bir alışveriş merkezinin bebek odasında ve Londra’da birlikte oldukları söyleniyordu.Dedikodular asılsız olabilir. Ama hiç şüphe yok.Giyim tarzları bir.Gayet La Boheme!The Wizard of BablaDiva Bülent Ersoy, kısaca Bülent Abla ya da nam-ı diğer Babla, her defasında ayrı bir olay yarattığı şovunu bırakmış. İddialara göre nedeni konuk kriziymiş. Tuğba Ekinci, ‘Delikanlım’ şarkısını doğru dürüst okuyamayınca Babla küplere binmiş ve çekip gitmiş. Yapımcı ise Babla’nın kaprislerinden şikayetçi. "Yayına sürekli geç kalıyor, herkesi strese sokuyor. Antalya’daki büyücüsünden de bıkmıştım. Onun yüzünden neler çektiğimizi bir ben bir Show TV, bir de Allah biliyor. Bununla kimse çalışamaz" şeklinde bir açıklama yapmış. Kırk yıllık Babla’nın huyunu, suyunu bilmeden etmeden mi bu işe soyundular?Sayesinde ekmek yediğin bir sanatçının arkasından böyle atılıp tutulur mu? Sanki ellerinde Babla’dan daha iyisi var? Bablamız bunların topunu birden büyücüsüne havale ederse hiç şaşmam. Unutmasınlar.The Wizard of Oz beyaz perdedeyse, The Wizard of Babla da Antalya’da!CNN INT gibi kocaHande Ataizi, 2 yıl önce evlendiği ve ismi bir giyim mağazasını andıran Amerikalı eşi Benjamin Harvey ile huzur bulduğunu söylemiş. Tek şikayeti kocasının dışa dönük olmamasıymış. "Ben konuşuyorum, o susuyor. Evde İngilizce konuşurken de televizyonda CNN International açık kalmış gibi oluyor" demiş. Demek adam haberleri sunar gibi evin içinde kendi kendine konuşuyor. Hande de onu televizyon niyetine dinliyor. Oysa evlilik dediğin daha eğlenceli olmalı. CNN International gibi konuşan kocan varsa. Sen de Flash TV gibi göbek atıp, hoplayacaksın!Haremlik selamlık adaJet Fadıl olarak ünlenen Siirtli işadamı Fadıl Akgündüz, Maldiv’lerde Kofenbe adasını almış. Sadece muhafazakar kesime hizmet edecekmiş. "Müslümanların Özel Adası Oldu" diye afişler yaptırmış. Kadınlara erkeklere özel ayrı plajları olacakmış. Nüfusunun tamamı Müslüman olan, şeriat ile yönetilen Maldivlilerin, yıllardır akıl edemedikleri haremlik selamlık uygulamayı artık Jet Fadıl yapacak. Ama orası Caddebostan Plajı değil.Herkes kendi özel villasının önünden denize giriyor. Etraf ıssız olduğu için zaten kimse kimseyi görmüyor. Yani plajı ayırmakla bu iş bitmez. Odalarda da erkek erkeğe, kadın kadına kalmak gerek. Bari adanın içinde de İmza marka JetPA arabalarıyla dolaşsınlar tam olsun! Bir de ekonomik durumumuz kötü diyorlar. Bizim ülkede iflas edenler gidip Maldivler’de 170 milyon dolara ada satın alıyor.Vay vay vay!
"Kadın İşi Banka Soygunu" diye yeni bir film gösterime girdi. Meltem Cumbul, Filiz Ahmet, Özge Ulusoy ve Esra Dermancıoğlu paylaşıyor. Filmin adı belli ki Jason Statham, Edward Norton ve Charlize Theron gibi ünlü yıldızların oynadığı 2003 yapımı ‘İtalyan Usulü Soygun’dan esinlenilmiş. Ama bizim hanımların yaptığı soygun diğerinden farklı.Kostümleri sıradışı.Jartiyer giyiyorlar.Gözü kara insanlar banka soyar.Bunların gözü de iyice kararmış olmalı.Yoksa maske, silah filan hadi neyse de.Canım Türkiyem’de bu devirde herkesin içinde jartiyerini açıp göstermek yürek ister yürek.Film işte!Yeni trend Lebroning...ABD’de gençler arasında yeni bir trend başlamış vaziyette.Adı Lebroning. İsim babası dünyaca ünlü basketbolcu LeBron James. Miami Heat’in süperstarı bir maçta numaradan kendisini yere atıp hakemden faul bekleyince bu akımı tetiklemiş. Lise çağındaki çocuklar yürürken yanlarından geçenlere çarpmış gibi aniden kendilerini yere atıyorlar. NBA’de hakemi yanıltmak pahalıya patlar. Cezası 5000 dolar. Yani yanınızdan geçen biri kendini yere atarsa şaşırmayın. Lebroning yapıyor demektir.Silahlara vedaHollywood’un yaramazlıklarıyla ünlü Oscar ödüllü asi aktörü Sean Penn, güzeller güzeli oyuncu Charlize Theron ile birlikteymiş. 53 yaşındaki Penn, şarkıcı Madonna ile 4, meslektaşı Robin Wright ile 14 yıl evli kalmıştı. Aralarında Scarlett Johansson’un da olduğu bir dolu güzelle de ilişkisi olmuştu. Sean Penn’in özel hayatı için ‘’Hiç aşık olmadı ama çok aşk yaşadı’’ deniliyor. Bu kez sert kayaya çarpmış olabilir.Baksanıza, Charlize istemiyor diye60 parçalık silah kolleksiyonunu satıyormuş.Neden acele ediyor anlamadım.Dün bir bugün iki, bu ilişki çok yeni.Ama söz konusu Charlize olunca durum değişir. Kadın o kadar seksi ki adamın aklını başından alır. Öyle bir kadın için kötü alışkanlıklarından da vazgeçersin.İyilerinden de. Silahlara veda!Ne dedin sen?Televizyon tarihimizin unutulmaz anlarından biriydi. Sevda Demirel "Ne dedin sen?" deyip Hande Ataizi’ne tokadı yapıştırmıştı. Cem Davran araya girip ikisini güçlükle ayırmıştı. Aradan bir düzine yıl geçtikten sonra efsane tokadın kahramanları Bebek’te karşılaşmış. Hande de bir mekanda oturuyormuş. Sevda köpeklerini gezdiriyormuş. Hande, Sevda’yı görünce dehşetle irkilip kafasını çevirmiş.Oysa Sevda’nın niyeti barışçılmış."Kimse kimseyle küs kalmamalı, bugün varız, yarın yokuz" demiş.Hande ise tokat olayı hatırlatıldığında "Off, hadi yaa" diye sinirli bir şekilde cevap vermiş. Böylesi isabet olmuş.Sevda’nın sinirlenmesi daha vahim sonuçlar doğurabilirdi. Üstelik bu kez aralarına girecek Cem Davran da ortalıkta yok!Lütfen beni öpmeÜlkemizi saran ve milyonları olumsuz etkileyen H3N2 diye bir gribal virüs var. Nerden geldiğini bilmiyorum ama adını sanki Yıldız Savaşları’ndaki R2D2’den almış. Gripten korunmak için doğru beslenmek, vitamin almak ve hijyen öneriyorlar. Virüsü kapmamak için cerrahi maske kullanımından bile söz ediyorlar. Bence alınması gereken en önemli tedbir selamlaşmak için öpüşmemek.İster tokalaş, ister ‘high five’ yap, ister yumruğunu sıkıp dokun ama sarılıp öpme. Alako’nun lideri sevgili İshak Alaton bir ara böyle bir kampanyaya öncü olmuştu. Önüne gelenle öpüşmemek için yakasına ‘öpme beni’ diyen bir rozet takmıştı. Şimdi tam bunun zamanı. Kendi mikrobum bana yeter. Lütfen beni öpmeyin!
Popçu ‘Dahi Adam’ Sinan Akçil, sevgiliye göre GSM operatörü değiştiriyormuş.Hadise’yle birlikteyken kullandığı hattın son faturası 10 bin lira gelince yeni aşkı ‘Kutsal Kadın’ Ebru Şallı’nın kullandığı operatöre Cep telefonundan bu devirde böyle bir harcama yapılabilir mi?Adam bireysel değil sanki kurumsal müşteri.Alaska üzerinden filan konuşuyor olmalı.‘Dahi Adam tarifesi’ diye buna derler işte!Cats var dogs niye yok acaba?7 kez Tony Ödülü kazanan Broadway müzikali ‘Cats’ nihayet İstanbul’a geliyor. Bugüne dek 50 milyondan fazla kişi tarafından izlenen bir fenomen olan ‘Cats’in öyküsü kediler arasında geçiyor.Dünyaca ünlü İngiliz besteci Andrew Lloyd Webber’in dünyanın en uzun soluklu ve kapalı gişe oynayan dillere destan müzikalindeki kediler yaşamın ta kendisini simgeliyor.Cats yani kedilerin var da Dogs yani köpeklerin neden böyle bir müzikali yok? Onların başı kel mi? 101 Dalmaçyalı, Beverly Hills Chihuahua, Lassie, Benji, Scooby Doo filmlerindeki hemcinsleriyle yetinmeleri mi bekleniyor? Bence köpekler bu Cats olayına fena halde sinir oluyor.Tevekkeli değil... Geçen sabah işe giderken iki sokak köpeği, Cats müzikalinin afişinin tam önünde sağ bacaklarını havaya kaldırmış ‘ihtiyaç giderme eylemi’ yapıyordu. Daha sonra biber gazına maruz kaldılar mı bilemiyorum!Olaya Fransız kalmakFransızların dünya umrunda değil.Cumhurbaşkanları François Hollande Elysee Sarayı’nda birlikte yaşadığı 49 yaşındaki sevgilisi Valerie’yi 41 yaşındaki güzel oyuncu Julie ile aldattı. Valerie ihaneti öğrenince üzüntüden hastanelik oldu. Yarasına tuz serpercesine ‘’Önce taburcu sonra yolcu’’ dediler. Valerie saraydan ayrılacak Julie yerleşecek iddiaları ortaya atıldı.Fransız halkının gıkı çıkmadı.Fransızların yüzde 77’si Cumhurbaşkanı Hollande’ın özel hayatıyla ilgilenmediğini söyledi. Halkın yüzde 84’ü ise aldatma olayından sonra Hollande hakkındaki düşüncelerinin olumlu ya da olumsuz yönde değişmediğini belirtti. Aynı şeyin bırakın bizde dünyanın en modern ülkesi ABD’de olduğunu düşünün.Yer yerinden oynardı. Olaya Fransız kalmak dedikleri bu olsa gerek!Kısmetsiz mizahçılar ülkesiCanım Türkiyem’in renkli ve değişken siyaset dünyasının eşi benzeri dünyada yok.Mizah açısından müthiş malzeme var.Amerikalı komedyenler ise çok şanssız.Başkan Obama’nın sağlık planı, New Jersey Valisi Chris Christie’nin aşırı kiloları ve trafik skandalı, New York’lu politikacı Anthony Wiener’ın çıplak fotoğrafları ve Toronto Belediye Başkanı Rob Ford’un çılgınlıklarıyla idare etmek zorundalar. Oysa bizde her gün ayrı bir olay patlak veriyor.Ancak espri yapmaya kimse cesaret edemiyor.Varlar içinde yokluk.Ne diyelim?Kısmetsiz mizahçılar ülkesi!Misal bir Ajda değilAltın Küre Ödül Töreni’ne yönetmen Woody Allen’a verilen onur ödülünü almak için katılan Diane Keaton’ın yüzü ve boynundaki kırışıklıklar sanal aleme düştü.Oynadığı kozmetik reklamın foyası ortaya çıktı. 68 yaşındaki oyuncunun sahnede ışıkların altındaki görüntüsüyle, kırışık giderici bir serumu tanıttığı reklamdaki pürüzsüz yüzünün hiçbir ilgisi yok.Diane Keaton, yaşına göre son derece formda bir kadın.Açık renk tenli olması kırışıklıklar açısından bir dezavantaj.Ajda Pekkan da onun gibi açık tenli.Ama arada dağlar kadar fark var.Süperstar her zaman mükemmel.Diane Keaton hala güzel, hoş kadın.Ama misal bir Ajda değil!
Canım Türkiyem’in dört S’lik yani SSSS sanatçısı ‘Sabahların Sultanı Seda Sayan’, ‘’Kaynana Gelin, Seda’ya Gelin’’ ile yeniden ekrana döndü.İsminden de anlaşılacağı gibi programında kaynana ve gelinleri ağırıyor. Bu arada televizyonla yetinmek istemeyen Seda Hanım, Cem Yılmaz’dan film teklifi beklediğini söylemiş.Teklif gelir gelmez bilemem.Ama bence boşuna bekliyor.Asıl o Cem Yılmaz’a televizyon programına gelmesini teklif edecekti.Hatta programın konseptini genişletip ex-kayınpederi de isteyecekti.Düşünsenize...‘’Kaynana, Kayınpeder, Damat, Gelin Hepiniz Birlikte Gelin’’Vallahi grizu patlamasına benzer bir reyting patlamasıyla yer yerinden oynardı.Yeme bizi SerdarPopçu Serdar Ortaç üç yıl ortadan kaybolacağını söylemiş. Meryem Uzerli gibi üstüne bir tükenmişlik sendromu çökmüş. ‘’Müzik dünyasına artık bir ara vermenin zamanı geldi’’ diyormuş. Sözünde durur mu durmaz mı bilemem ama giderse geri gelemez.Gelse de aynı popülariteyi yakalayamaz. Tıpkı kariyerinin zirvesinde askerliğini yapmak için 18 ay mesleğine ara vermek zorunda kalan meslekdaşı Burak Kut gibi. Bebeto olarak hayranlarının elleri üstünde uğurlandı. Döndüğünde maalesef hatırlayanı, karşılayanı olmadı.Serdar Ortaç’ın kazandığı hatırı sayılır parayı bırakıp gideceğini hiç sanmıyorum.Onun ortadan kaybolma arzusu, Teoman’ın bir ara müziği bırakmaya heves edip fazla vakit geçirmeden tıpış tıpış sahnelere dönmesine benziyor. Bunlara karnımız tok.Yeme bizi Serdar!Ronaldinho gelmese enayidirBeşiktaş, Brezilyalı dünya starı Ronaldinho’yu ara transferde renklerine bağlamak için her türlü fedakarlığı göze aldı. Başkan Fiket Orman ‘’İstesek Ronaldinho’yu hemen alırız’’ demiş. Zaten Ronaldinho canım Türkiyem’e gelmezse enayidir. Bir kere en yüksek meblağları üstelik banka garantili biz ödüyoruz.Ayrıca ülkemiz yabancı futbolcular için tam bir vergi cenneti. Sahadaki performansları açısından beklentimiz de fazla değil. Bir iki önemsiz ve anlamsız maçta kendilerini göstersinler yeter. Tıpkı Fernandes gibi! Ve en önemlisi var mı İstanbul’un gece hayatı gibisi? İşte onun için Ronaldinho buraya gelmezse enayidir!Zoru başarmakDolar son günlerde tarihi rekor peşinde.Euro aldı başını gidiyor tutana aşk olsun.Liramızdan sıfırları attıklarında sevinmiştik.Dünya paralarıyla normal seviyelere geliyoruz sanmıştık.Umutlarımız boşunaymış.TL’nin durumu içler acısı.Her şey eski hamam eski tas. Sıfırları silmek kolay olmuştu. Şimdi daha zorunu başarıyoruz. Baştaki rakamlarla birlikte paramızı toptan sıfırlıyoruz!