Bir internet alışveriş sitesinin reklamında Fatih Terim ile Gülben Ergen’i oynatmışlar. Sloganı verilen hizmete cuk oturmuş. "Ben onun ayağına gitmem! O benim ayağıma gelsin" diyor. Yani oturduğunuz yerden siparişinizi verebileceğinizi vurguluyor. Prensiplerinden ödün vermemesi ve otoriter kişiliğiyle tanınan Fatih Hoca bu reklam için ideal bir seçim olmuş. Ancak Gülben Ergen için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Ekranda eğlence programı yapıyor, konuğunun kucağına oturup dansediyor. Gerçi Fatih Hoca’nın yanına, kimi koysalar onun kadar inandırıcı olamazdı. Bir kişi hariç. Onun da hiç vakti yok.Koskoca ülkeyi yönetiyor!Teselli için sarıldım!Almanya’da bir kadın cezasını çektiği cezaevindeki gardiyandan hamile kalmış.Gardiyan "Ben onu teselli etmek için sarıldım. Sonra ne oldu anlayamadım" demiş.Teselli dediğin böyle olur.Bir sarılacaksın kadın hamile kalacak.Sonrasını da hatıralamayacaksın.Orhan Baba’nın şarkısındaki gibi."Bir Teselli Ver"Gerisi senin olsun!Ağlayan ağlayana...Mustafa Sandal’ın Sırp güzeli eşi Emina Sandal’ın oyunculuk kariyerindeki ilk başrol deneyimi hüsranla sonuçlanmıştı.Performansı beğenilmediği için ‘Lale Devri’ dizisinin kadrosundan çıkartılmıştı.Emina’dan sonra kendini yenileyen dizinin kaderi değişti.Emina o günlerde çok üzüldüğünü ve ağladığını itiraf etmiş. Televizyon dünyasının reytingleri çok acımasız.Dizide oynarken yapımcıları ağlatıyordu.Diziden ayrıldıktan sonra da Emina’yı.Ağlayan ağlayana!Erasmus o değil!Geçen Ekim ayında Polonya’daki Majdanek Toplama Kampı Müzesi’ni ziyaret eden iki Türk öğrenci İsrailli bir gruba Nazi selamı vermekten tutuklanmıştı. Şimdi de Yahudi soykırımının simgesi Auschwitz Toplama Kampı’nda Nazi selamı vererek fotoğraf çektiren iki Türk Erasmus öğrencisi göz altına alınıp altı ay hapis cezasına çarptırılmış. Fotoğrafları şaka amaçlı çektiklerini ve suç olduğunu bilmediklerini beyan eden öğrencilerin cezalarını mahkeme ertelemiş. Erasmus öğrenci değişim programındakiler salaklık derecesinde duyarsız yapıp bizi dünyaya rezil edeceklerse yurt dışına hiç gitmesinler daha iyi.Kadın asla unutmazABD’li aktör Brad Pitt’in “eskileri” geçenlerde pişti olmuş. Eski eşi Jennifer Aniston ile ondan önceki nişanlısı Gwenth Paltrow bir partide karşılaşmış.İki güzel ve ünlü oyuncunun samimiyeti ilerletip arkadaş oldukları söyleniyor. Bunda anormal bir durum yok. Yaşadıkları geçmiş, bitmiş ve birbirlerinden ayrı zamanlarda cereyan etmiş. Brad Pitt ile olan ilişkileri artık tarih olmuş. Ama...Gwenth Paltrow’un yerinde Angelina Jolie olsaydı bakın o zaman durum farklı. Kadınlar için kendilerinden öncekiler değil sonrakiler önemli. Bilhassa erkeğini elinden alan rakibesini tarih unutsa da kadın asla unutmaz!
Köşe yazarı popçu Ayşe Özyılmazel biten ilişkisi hakkında gazetecilerin sorduğu soruları yanıtlamış."Düşüncelerimiz ve yaşam tarzlarımız farklı olduğu için ilişkiyi bitirdim" demiş. Eski sevgilisinin adının Berrak Tüzünataç ile anılmasıyla ilgili ise şöyle konuşmuş: "Hayırlı olsun. Ama ben insanları anlamıyorum. Bir ilişki biter bitmez nasıl hemen başka bir ilişkiye başlıyorlar bilmiyorum. Bana da öğretsinler" demiş.Onlar öğretmezler Ayşeciğim ben söyleyeyim.Hazırda bekletiyorlar hazırda. Bu bitti gelsin yenisi diyorlar!Fethiyespor Fener'i fethettiFethiyespor Fenerbahçe’yi kendi evinde 2-1 yendi ve kupadan eledi.Fethiyespor daha önce hiç karşılaşmadığı Fenerbahçe karşısında 106 yıllık yenilmezliğini sürdürdü.Karşılaşmanın 3 golünü de Fethiyesporlular kaydetti.Bu hafta sonu maçları oynanmadan önce... 13 maçta 10 galibiyeti olan Fenerbahçe, Süper Lig’in zirvesinde. 14 maçta 10 yenilgisi eksi 18 averajı ve tek galibiyeti olan Fethiyespor PTT 1. Lig’in dibinde. Fethiye nire İstanbul nire? Buna ikinci Pendik faciası filan denmez. Fethiye, Fenerbahçe’yi fethetti denir.Burcu'nun gelinliğiDüğün hazırlığı yapan Burcu Esmersoy, New York’dan aldığı gelinliği fazla sade bulmuş.Kuyruğu uzun bir gelinlik istiyormuş. Arkasında dolaşanlar üstüne bassın diye değil.Canı öyle istediği için. Burcu ikinci kez dünya evine giriyor. İlki 2 yıl sürmüştü. İtalyan eşiyle önce Paris’deki Türk Konsolosluğu’nda daha sonra da Bologna’da bir kilisede nikah kıymıştı.O evlilik iki yıl sürmüştü. Yani nerede evlendiğin ne giydiğin o kadar önemli değil. Gelinliğinin kuyruğu yerine evliliğin ömrü uzun olsun daha iyi. Burcu’ya buradan sonsuz mutluklar diliyoruz.İzzet spermbankİzzet Yıldızhan’ın nikahsız yaşadığı 3 eşinden, 3 erkek, 2 kız çocuğu varmış.Şimdi de ikiz babası olmaya hazırlanıyormuş.Geçen ay bir oğlu doğan İzzet Bey ikizlerle birlikte böylece bir yılda 3 çocuk sahibi olacakmış. "Sanat dünyasında en büyük baba benim. Rekor bende. 10 tane yapacağım" demiş. İzzet Yıldızhan türkücülüğü bırakırsa işi hazır. Sperm bankalarına donörlük yapabilir. Hatta gidişata bakılırsa kendi bankasını bile açabilir. Eskiden Demirbank’ın reklamlarındaki slogan gibi. İzzet Spermbank iyi günler diler!Gezginler Kulübü iş başında!Çevreciliğiyle tanınan Prof. Dr. Orhan Kural aynı zamanda müthiş bir gezgin.Kendisi gibi dünyayı gezmeyi sevenlerle doğa ve insan dostu Türkiye Gezginler Kulübü’nü kurmuş. Yurt içi ve dışında inanılmaz ilginç yerlere turlar düzenliyorlar. Yeryüzünde gezmedikleri yer yok. Zaten gerçek bir gezgini dünya vatandaşı olarak tanımlıyorlar. Şarkıları, marşları var. Gezginlerin tanışıp, karşılıklı fikir ve deneyim alışverişinde bulunmaları için ideal bir ortam. Üye olmak için en az 10 ülkede bulunmuş olmanız da şart.Son derece kaliteli, bilinçli, eğitimli ve mütevazi yaşamı seven gezginlerle birlikte yeni yerler keşfetmek için www.gezginler.org.tr internet sitesini bir ziyaret edin.
Futbolcu Caner Erkin ve eşi Asena, son olaylardan sonra basına konuşmama kararı almış. Önce bir alışveriş merkezindeki bebek odası buluşması.Sonra daha o haber soğumadan Londra’da el ele yapılan bir alışveriş turu."İnsan elini arkadaşının omuzuna atamaz mı?" diye saçma sapan açıklamalar.Alışveriş bunlara yaramıyor. Bundan sonra ne yapsalar boş!Medyaya konuşmayacaklarına dedikodulara neden olacak şekilde ortalarda görünmeyeceklerdi.Hata kararda!Cismen değilse bile ismenErkek dergisi Boxer’ın geleneksel yarışması sonuçlanmış.Popçu Kendi bu yıl ‘Türkiye’nin En Seksi Kadını’ seçilmiş.Oyuncu Beren Saat ikinci, meslektaşı Bade İşçil üçüncü olmuş.İnternet üzerinden verilen oylarla yapılan anketler yanıltıcı olabiliyor. Sonuçlar bana nedense hiç inandırıcı gelmiyor. Kendi çekici bir dişi olabilir ama canım Türkiyem’in en seksi kadını mı?Beren ve Bade ikisi de çok hoş, masum yüzlü güzeller.Ama gerçekten ilk üçe girecek kadar seksiler mi?Bana göre ülkenin en seksi kadını Arzu Yanardağ.Cismen değilse bile ismen!Engincan olmak kolay değilSibel Can ile Hakan Ural’ın oğlu Engincan ilginç ve değişik giyim tarzıyla magazin basınında gündem yaratmaya devam ediyor. Şimdi de imajını yenilemiş. Saçlarını kabartıp tepede toplamış. Bir de Muhteşem Yüzyıl sakalı bırakmış.Kafasında mı yüzünde mi daha çok kıl var bilemiyorum.Ama Engincan’ın işinin artık çok zor olduğunu biliyorum.Dikkat çekmek için habire tarz değiştirmek kolay değil. Hele işin ucunda aynı zamanda komik olmak da varsa!Gözlük asıl kime lazım?Galatasaray’ın havası yüksek performansı düşük İtalyan Teknik Direktörü Roberto Mancini, Kasımpaşa maçında penaltıyı vermeyen hakemlerin “gözlük takması lazımdı” demiş.Birinin gözlük takması lazım ama kimin?Bir pozisyonu görmeyen veya atlayan hakemin mi....Yoksa takım kurmasını, zamanında oyuncu değiştirmesini, rakibe göre doğru taktik vermesini, oyunu okumasını bilmeyen, futbolcularını daha tanıyamayan, izin verdiği oyuncusunun nereye gittiğinden bile haberi olmayan kendisinin mi?Bu iş boynuna atkı dolamakla olmuyor.Söyleyin lütfen gözlük asıl kime lazım?En temiz boşanmaTemizlik hastası karısından boşanmak için geçen ay mahkemeye başvuran kocanın şikayetleri saymakla bitmiyormuş.Dava dilekçesinde "Karım hastalık derecesinde temizlik düşkünü. Banyoda sabunların ve şampuan şişelerinin ıslak kalması, evde çıplak ayakla dolaşmak yasak. Kıl düşer diye saç taramama izin vermiyor. ‘Yeni temizledim’ deyip tuvalate sokmuyor. ‘Mutfak kirlenir’ diye yemek yapmıyor" diyormuş.Yaşadıklarından dolayı maddi ve manevi 500 bin lira tazminat talep ediyormuş.2007’de tanışan çift 2009’da evlenmiş.İkisi de tur rehberiymiş.Adamın kaderine bakar mısınız?Meslektaşıyla evleniyor sanmış.Değme gündelikçinin eline su bile dökemeyeceği temizlik polisi bir kadın almış.Buna 'en temiz boşanma' denmez de ne denir?Emlakçı Metin geliyorKüfürbaz emlakçı Metin’i canım Türkiyem’de herkes çok merak ediyor.Nerede olursam olayım yıllardır beni her gören onu soruyor.Hatta şöhreti sınırlarımızı bile aştı diyebilirim.Gerçekten böyle biri var mı?Yakında hem kitabı hem filmi...Emlakçı küfürbaz Metin geliyor...Yapımcı ve sponsor arayışındayım.İlgilenenler cemceminay@cemceminay.com adresinden bana ulaşabilir.
Fotoğraftaki yiyeceğin tadını ekranı yalayarak alacakmışız. Günümüzdeki çocukların zamanlarının çoğu zaten cep telefonu, bilgisayar ve televizyon arasında geçiyor. Artık canları bir şey çektiğinde de bunların başından ayrılmak zorunda değiller. Dondurma, çikolata istediklerinde en yakında olan ekranı yalayacaklar. Sadece çocuklar değil hepimiz. Fırından yeni çıkmış mis gibi kokan bir ekmeğin, mangalda pişmiş pirzolanın, tavadaki sucuklu yumurtanın fotoğrafını yalayacağız. Herkesin kendi tabletinden ekran yaladığı devir başlıyor. Amerikan Müzik Ödülleri töreninde kobra yılanı gibi ağzının içinden fırlayan koca dilini gördükten sonra... Dijital lezzet tekniğinin en çok Miley Cyrus’un işine yarayacağını söyleyebiliriz.Yıldırım Fenerbahçe ise Gökçek de Ankara’dırDört dönemdir seçilen ve 20 yıldır görevde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, partisi tarafından tekrar tek aday ilan edilmiş. Melih Gökçek, son derece zeki bir siyasetçi. Belediye başkanlığından başka bir koltukta gözü yok. Şişli’nin kralı Mustafa Sarıgül gibi büyük oynamıyor. "Seçimi kazanırsam bu son dönemim olacak" demiş. Zaman ne gösterir bilinmez ama Melih Gökçek, paşa gönlü istediği sürece Başkent’teki makamını başkasına kaptırmaz. Tıpkı Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım gibi. Onu da kendi kararından başka kimse yerinden edemez gibime geliyor. Yıldırım Fenerbahçe ise, Gökçek de Ankara’dır!İstanbul’un tarihini biliyor muyuz?İstanbul’da yapılan bir araştırmaya göre 6-11 yaş gurubundaki çocukların yüzde 73’ü müzeye gitmemiş. Bence bu süpriz değil. İstanbulluların kaçı Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi, Dolmabahçe Sarayı, Aynalı Kavak Kasrı, Yedikule Zindanları, Yerebatan Sarnıcı gibi tarihi değerlerimize gitmiş ki? Aramızda bunların yerini bilmeyen hatta varlığından bile habersiz olanlar vardır. Yurt dışı turlarına katıldığımızda para verdik, bari gidip görelim diye haldır haldır müzeleri ve turistik yerleri gezeriz. Ama kendi yaşadığımız ülkenin tarihi değerlerini ziyaret etmeye üşeniriz. Laf aramızda... İstanbul, İstanbul olalı zaten böyle İstanbullu görmedi. Çünkü İstanbul’da gerçek İstanbullu artık azınlıkta kaldı!Ne merkezmiş!Akmerkez bir zamanlar İstanbul’un en popüler alışveriş merkeziydi. Sonra yenileri açılmaya başladı. Akmerkez’in modası geçti. Ancak hâlâ sansasyonel haber konusunda tüm rakiplerini geride bırakmayı başarıyor. Yıllar önce gündeme bomba gibi düşen kişiye özel defileyle gündeme gelmişti. Şimdi de bebek odasındaki buluşmayla. Ne merkezmiş ama!Şişkin ile şaşkınYedi aylık hamile Hürrem Meryem’in karnını tutarkenki fotoğrafları bir yanda... Ondan olaylı bir şekilde ayrılan eski sevgilisi ve bebeğinin babası Can Ateş’in çapkınlık turu fotoğrafları öte yanda... Biri şişkin diğeri şaşkın. Bizi bu haberlerden artık bağışlayın. İkisini de ne olursunuz rahat bırakın!
Halil Sezai nev-i şahsına münhasır farklı bir şarkıcı. Eğlenmeye çıktığında iyice dağıtıyor. 10 saat kaldığı restorandan kadın arkadaşının yardımıyla çıkabiliyor. "Prensesimi buldum" deyip sevgilisine canlı yayında evlenme teklif ediyor. Evlenip 8-9 çocuk sahibi olmak istediğini söylüyor. Kot pantolon giymeyi ve içine don giymeyi sevmediğini nedense itiraf ediyor. "Bugünlere gelmek için hiç tırmalamadım, kılımı kıpırdatmadım çalışmadım" diyor. Aslında bunu söylemesine hiç gerek yoktu, zaten tipinden belli oluyor. Halil Sezai’yi içi dışı bir olduğu için seviyorum.Kendine özgü bambaşka bir dünyada yaşıyor.‘The World of Halil Sezai’ özentisiz bir dünya!Ona 'aut' denmezİspanya’dan İngiltere’ye transer olan Almancı Türk futbolcu Mesut Özil’in şarkıcı sevgilisi Mandy Capristo, verdiği bir röportajda Londra’daki hayatlarını anlatmış."Mesut mutfakta çok iyi" demiş.Aldatılma konusunda ise tavrı net olmuş."Çizgi aşılmış olur. Beni aldatırsa top auta çıkar" demiş.Yanılıyor.Ona aut oldu denmez.Rakip kaleye gol denir!New York, New York Köprü, köprü...F-16’ların üreticisi Lockheed Martin sesten altı kat hızlı giden yolcu uçağı yapabilecek teknolojiyi geliştirmiş.Dünyanın etrafındaki dönüşünü altı saatte tamamlayabilecek olan uçağın dış cephesinde ısıya karşı dayanıklı malzeme kullanacaklarmış. İstanbul-New York arasındaki uçuş 1.5 saate inecekmiş.Yakında ‘Uzay Yolu’ filmindeki gibi insanları bir yerden diğerine ışınlayarak da göndermeye başlarlarsa hiç şaşmam.Neye şaşarım biliyor musunuz?Sabah ve akşam trafiğin en yoğun olduğu saatlerde Suadiye’den Mecidiyeköy’e veya Ataşehir’den Maslak’a köprü yollarından arabayla 1.5 saatte gidilmesine. New York’a nasılsa 40 yılda bir uçuyoruz. Ama o köprülerden her gün geçiyoruz. Frank Sinatra’nın "New York, New York" diye dünyaca ünlü bir şarkısı misali.Anadolu-Avrupa arası direksiyondakilerin şarkısının adı ‘’Köprü, köprü’’ olmalı.Koca adamlarFatih Terim sonrası Galatasaray’da bir düzensizlik başladı. Taraftar geliyor futbolculara uyarıda bulunup ayar çekiyor. Maçtaki duran topları takım içinde aklına esen kullanıyor. Mancini bu konuda "Hepsi koca adamlar. Ne yapmaları gerektiğini biliyorlar’’ demiş. O zaman taktik maktik de verme bırak kendileri bildikleri gibi sahada oynasın. Nasılsa koca adamlar!Fatih Hoca o koca adamları ne güzel dize getirmişti. Mancini şimdi hepsini kafasının üstünde oynatıyor!Yalnız, mutlu ve çocuksuzGüzel manken Özge Ulusoy’un aşktan yana pek şansı yok.Talipleri bol ama sonunu getirmek bir türlü kısmet olmuyor.Kendi başına yaptığı evlilik düğün gecesi olaylı bir şekilde bitti.Ailesi damadı istemedi.Sonra canım Türkiyem’in en popüler veliahtlarından biriyle medyatik bir ilişki yaşamaya başladı.Bu kez veliahtın ailesi Özge’yi istemedi.Şimdi de bir süredir beraber olduğu ve evlilik hazırlığı yaptığı son sevgilisinden ayrılmış. İddiaya göre nedeni kıskançlıkmış.Adam, eski sevgilisini görmek için üç günlüğüne New York’a gitmiş.Özge de küplere binmiş ve ilişkiyi bitirmiş.Sonra da çıkıp Demet Akalın’ın "Evli, Mutlu ve Çocuklu" şarkısının tam tersi "Şu an hayatımda kimse yok. Yalnızım ve çok mutluyum. Artık sadece işime konsantre oldum" demiş.Bence çok yerinde bir açıklama yapmış."Bunu da elimden kaçırdım. Boştayım, beklemedeyim yeni bir aşk arıyorum" diyecek hali yok herhalde.
Arap ülkelerindeki erkeklerin Burak’ın bıyıklarına benzer bıyıklara kavuşmak için ülkemize gelip binlerce dolara estetik operasyon geçirdikleri iddia edilmişti. Burak, şimdi de babasıyla birlikte ‘Bali Bey Döner’ adını verdikleri bir yer açmaya karar vermiş. Mekanın logosu kırmızı bir bıyık ve kılıçtan oluşuyormuş. ‘Bali Bey Döner’ için 'Kırmızı bıyıklı kılıçlı dönerci’ diyorlar. Kırmızı Bali Bey yazısının altında bir bıyık resmi. Altında iki kılıç. İyi ki logolarında yer kalmamış da bir de at resmi koymamışlar. Dönerci, kebabçı, etçiye gittiğinde at resmi görse insan huylanır. Burak’ın romantik takılmayı seven genç kız hayranları da üzülmesin. Bütün bu maçoluğun yanında onları da düşünmüşler. Logodaki bıyık kırmızı rujla boyanmış bir üst dudağı da anımsatıyor. Ne bıyıkmış ama!Çevir kazı yanmasınGalatasaray’ımızın aristokrat İtalyan havasındaki teknik direktörü Mancini önce Şampiyonlar Ligi gurubundan çıkma şansımızı yüzde 20 olarak değerlendirdi. Yüzde 80 Juventus çıkar dedi. Sonra baktı tepki geliyor. Çevir kazı yanmasın yaptı. “Ben yüzde filan vermedim tur atlayacağımızı tahmin ediyorum” deyiverdi. Orada bile farkında olmadan açık vermiş. İnanıyorum değil tahmin ediyorum demiş. 2 ayı bile dolmadan adamı kendimize benzettik. Başı sıkışınca lafı değiştirmeye başladı. Biz, İtalyan filan dinlemeyiz. Adamın havasını söndürürüz!Pilates mi aşure mi?Uzun süredir niyetleniyordum. Nihayet geçen gün pilatese başladım. Hem de ‘Reformer’ dedikleri gelişmiş türüne. Pilates vücudunuza çok iyi geliyor ve esneklik kazandırıyor. Tabii gırtlağınızı tuttuğunuz ve yediklerinize dikkat ettiğiniz sürece. İşin kötüsü tam da Muharrem Ayı yani aşure zamanı. Komşulardan gelen, bizim evde pişen, misafirlikte ikram edilenler yani sizin anlayacağınız etrafta aşurelerden geçilmiyor. O kadar da güzel görünüyor ve lezzetli oluyorlar ki... En azından bir lokma tatmayanı dövüyorlar. İşin kötüsü aşure de lokum, çikolata gibi değil. Kaseyi bitireceksin. Yoksa hem aşureyi yapana ayıp hem kendine yazık. Pilates hocama bu durumu anlattığımda ‘Ya haftada üç gün pilates yapacak ve rejimine dikkat edeceksin ya da aşureyi tercih edeceksin’ dedi. Ben de düşündüm ve fedakarlığı yaptım. Pilates derslerime ara verdim!
Arda Turan ve Sinem Kobal’ın ne zaman evleneceği, kaçıncı kez ayrıldığı ve barıştığı, yeni düğün tarihi belirlemeleri, düğünü ertelemeleri, tek başlarına gezmeleri, parmaklarında yüzük olup olmadığı...Yetti artık yetti!Arda’cık bu yüzden Madrid’e kaçtı hala kurtulmadı.Hep birlikte yurt dışında bir yerlere taşınsak diyorum. Okuyacak kimseyi bulamazlarsa haberi vermekten belki vazgeçerler.Ama yine de emin değilim!Psikopat sürücülerİstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden üç uzman doktor ‘Canım Türkiyem’deki sürücülerin davranışlarını analiz etmiş. Sürücü belgesi kullanmayan, trafik kurallarına hiç uymayan, her sürücüye hata yaptığında küfreden, hatta arabadan inip kavga eden, trafik polsinin kenara çek ikazına aldırmayıp gazlayan, trafik cezalarını ödemeyen ceza makbuzunu polisin önünde yırtan, araçta eliyle ulaşacağı yerde bıçak, tornavida, silah, levye taşıyan sürücüler ‘psikopat sürücü’ sınıfına giriyormuş. Teşhislerinde eksikler var. Güvenlik şeridinde giderken pişmiş kelle gibi sırıtan, yağmur yağdığında aracıyla yayalara su sıçratmak için özel çaba gösteren, trafik ışıklarında durduğunda yeşil yandığı an korna çalmaya başlayan, yaya geçitlerinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaların üstüne üstüne arabasını süren, kadın sürücüleri sıkıştırmayı bir nevi hobi olarak gören, ambulansların peşine takılmayı marifet sanan, plakasını örterek otoyol ve köprülerdeki gişelerden kaçak geçen, direksiyondaykan sigara içen, sürekli cep telefonuyla konuşan, emniyet kemerini ötmesin diye birbirine bağlayan, makas atarak ortalığı birbirine katan, sokak aralarında deli gibi süratli giden, alkollü olduğunda daha dikkatli bir sürücü olduğuna inanan, radyosunun sesini kulak zarını patlatacak türden sonuna kadar açan, dalaşacak kimse yoksa arabasının içinde kendi kendine küfreden herkese psikopat sürücü denebilir. Yani kısacası aslında çoğumuz birer psikopat sürücüyüz! Haksız mıyım?Ye kürküm yeKürk giyenlerin görgüsüz olduğunu iddia eden Ajda Pekkan ile Ömür Gedik’e Hülya Avşar’dan bomba gibi bir yanıt gelmiş. Avşar Kızı, "Sadece hayvansever onlarmış gibi ahkam kesiyorlar. Bizim de evimizde hayvan var, biz de seviyoruz. Onlara kalmadı kürkü kimin giyip giymeyeceği" demiş.Bu konu bayatlamadı mı?Kürk giyenlerin hayvanseverler tarafından yıllardır protesto edildiğini hatta bazen eylemcilerin kürklerin üzerine boya attığını duymayan kalmadı.Peki hayvan derisinden yapılan ayakkabı, çanta, kemer ve bavullara ne demeli?Deri ceket, etek, pantalon veya palto giyenlere neden buna benzer tepki yok?Hayvan hakları savunucuları ve kürklerle olan uğraşları. Ye kürküm ye durumları!Futbolun Başbakanı SergenFutbolumuzun usta isimlerinden Sergen Yalçın yorumculuğu bırakıp sahalara dönmüş.Gaziantepspor’a teknik direktör olmuş.Antepliler, Sergen’i havaalanında çiçeklerle karşılamış.Başbakan gibi karşılandı deseler daha yerinde olurdu.Çünkü gözünde güneş gözlükleri, boynunda atkısı, elinde çiçeklerle Sergen’in öyle bir fotoğrafını çekmişler ki...Tıpkı Başbakan Erdoğan.Bu kadar benzerlik olur.Aslında müthiş top tekniği ve oyun zekasıyla Sergen de futbolun başbakanı sayılır.Yeni görevinde sabrederse başarılı olmaması için bir neden yok.Zamanında kendi yaptıklarını şimdi oyuncularına yaptırmasın yeter!Bak şu SUSAMIN işine2011’den beri aynı fiyata satılan simide yüzde elli zam gelmiş.İstanbul’da tanesi 1 liraya satılan simit 1.5 lira oluyormuş.Simidin bir suçu yok.Kilosu 4 liradan 10 liraya çıkan susamın kabahati. Bak şu susamın işine...
Berrak Tüzünataç, "Muhteşem Yüzyıl" dizisinde Mihrünnisa Hatun’u canlandırmaya başlamıştı. Oyunculuğu beğenilmedi ve sürekli ağır eleştirilere maruz kaldı.Berrak sonunda pes etmiş.Yapımcılara "Dizinin Mart’ta bitmesini beklemeden beni lütfen hemen öldürün" diye rica etmiş. Bence bu konuda fazla hassas davranmış.Eleştirilere kulağını tıkasın, kıskananları çatlatsın. "Neden oyunculukta israr ediyorsun?" diye soranlara; "Tamamen duygusal" deyip gülüp, geçsin!Pireye kızıp yorgan mı yakılır?Forma meselesiFenerbahçe’nin Brezilyalı futbolcusu Baroni, Galataray’ı son yendikleri maçta memleketlisi Melo ile formasını değiştirmişti.Baroni formayı şortuna sokunca tepki çekmişti. Şimdi de çıkıp taraftarına şirin gözükmek için "O formayı asla giymem" demiş. Profesyonel sporcuların böyle iddialarda bulunmaları hem gereksiz hem saçma.Parayı veren düdüğü çalar.Emre Belezoğlu, Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra Fenerbahçe’ye gittiğinde hep o takımın koyu bir taraftarı olduğunu haykırmadı mı?Kariyerinin büyük bölümünü Fenerbahçe’de geçiren milli kaleci Rüştü Reçber de Beşiktaş’a transfer olduğunda "Ben doğuştan Beşiktaşlıydım" demedi mi?Onun için Baroni ne dese boş.Bu tür palavralara karnımız tok!Acun'un en büyük başarısıTelevizyon dünyasının reyting sihirbazı Acun’un artık kendi kanalı var.Muhabir olarak başladığı sektörde büyük başarılara imza atan Acun sonunda rüyasını gerçekleştirdi. Nihayet TV’nin içinden gelen, televizyonu bilen, seven ve anlayan biri medya patronu oluyor. TV8’i satın alan ünlü yapımcı insanları üzecek dramlardan uzak duracakmış. Benim tanıdığım Acun işini bilir. Sevdiği, huyunu suyunu bildiği, tanıdığı insanlarla çalışmayı prensip edinmiştir. Son derece çalışkan, vefakar ve bir o kadar da mütevazıdır. Canım Türkiyem’ın ekranına taptaze bir soluk ve harika bir renk getirecektir. 1996’da ayda 200 TL maaşla başlayan Acun’un milyonlarca dolara bir televizyon kanalı alması gerçekten büyük bir başarıdır. Ancak yine de Acun’un en büyük başarısı, kendi kanalının patronu olması değil, ‘Yok Böyle Dans’da beni yarışmacı olmaya ikna edip herkesin gözünün önünde dans ettirmesidirCoş the gavatar10 Kasım’da bir vatandaşa "Gavat" dediği için büyük tepki çeken Adana Valisi Coş’un maviye boyanmış fotoşoplu suratı ve Uzay Yolu Mr. Spockvari kulakları internette cirit atıyor. Mizah anlayışımız müthiş.Yaratıcılıkta üstümüze yok.Ancak hoşgörü konusunda sınıfta kalıyoruz.Gülüp geçilecek şeylere sinir olup cevap yetiştiriyoruz. Eleştirilerden ders alacağımıza agresif bir tavır takınıyoruz. Yaratıcılığımızın yarısı kadar hoşgörü sahibi olmayı başarabilsek daha mutlu ve kendisiyle barışık bir toplum olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!Haftanın sorusu?Televizyonda canlı yayında insanlar işledikleri cinayeti neden itiraf ederler?a) Vicdan azabından kurtulmak içinb) Sunucu tarafından gaza getirildikleri içinc) Kemikkafalı ve beyinsiz oldukları için.d) Şöhret olmak içine) Yukardakilerin tümü