Son zamanlarda yıldızı parlayan ve uluslararası alanda iddialı hale gelen şirket iki hafta içinde golf ve teniste dünya çapında iki organizasyona imza attı. Dünyaca ünlü golfçülerden sonra yılın en başarılı bayan tenisçileri de THY sayesinde canım Türkiyem’e geldi. Kobe Bryant’dan Manchester United’a ve Messi’li Barcelona’ya kadar vizyonunu geniş ve zengin tutabilen THY yönetimini kutlamak gerek.Kurban olamDünyadaki tüm iyi kalpli, anlayışlı, düşünceli, hoşgörülü, her daim pozitif insanlara... Din, dil, renk ve ırk ayırımı yapmadan birlik, beraberlik ve barış içinde yaşamaktan yana olanlara... Kazanmak için her türlü numaraya başvurmayan ahlaklı sporcuya... Popülarite uğruna yolundan sapmayan prensip sahibi idealist yayıncılara... Yaptığını, verdiğini, bağışladığını kendine saklayan yardımsevere... Kedisini köpeğini sevdiği ve önemsediği kadar kadar insanlara değer veren hayvansevere... İnsanın yüzüne gülüp arkasından konuşmayan dost ve akrabalara... Buluttan nem kapıp her fırsatta alınganlık,darılganlık yapmayanlara.. Emeğinin hakkını veren, verirken de içi gitmeyen adil işverenlere... Sadece iyi günlerde değil zor günlerde de arayıp, soran, destek veren gerçek arkadaşlara... Twitter’ı saldırganlık yapıp kin ve nefret kusmak için kullanmayan, iyi niyetli takipçilere..KURBAN OLAM!Bayramlık futbolBayramlarda futbol kurallarının değişmesine ne dersiniz? Ofsayt kalksın.Taçlar ayakla atılsın.Çiftvuruşlar tekvuruşa dönsün. Beraberlikler olmasın. Normal süresi beraberlikle biten karşılaşmalarda uzatmaya gitmeden penaltı atışları kazananı belirlesin.Kaleciye geri pas yapmak sadece ceza sahası içinden değil hepten yasaklansın. Tartışmalı poziyonları hakemler televizyondan izleyip karar verebilsinler. Maç yayınları sırasında alttan üstten reklamlar yayınlanmasın. Maçı anlatan spikerler gördüklerimizi bilinçli yorumlarla bizi aydınlatsın.Bayram deyip geçmeyinGücünüze göre yürekten bağışlar yapmayı. Büyüklerinizin elini öpmeyi. Küçükleri harçlık vererek memnun etmeyi. Kabristan ziyaretini. Dargınlıkları ortadan kaldırmayı. Aracınızla köprülerden bedava geçip paralı zamanların acısını çıkartmayı. Huzurevi ve hastanelerde olan yakınlarınızı ihmal etmemeyi. Bayram tebriklerinizi yollamayı.Sesinizi duyduğunda mutlu olanları arayıp hatır sormayı. Sevgi,saygı,birlik, beraberlik ve barış mesajları vermeyi... Sakın unutmayın!
10) Programa katılan tanıdık birini görüp sonra onunla dalga geçebilirsiniz...9) Aynayla dargın olanların kamera karşısında mankenlik yapmasına tanık oluyorsunuz..8) Acayip eğitici bir program. Rüküşlük ne demekmiş görüp, öğreniyorsunuz...7) Geçmiş yılların modasını yakından takip etme fırsatını yakalıyorsunuz...6) Program sürprizlerle dolu. Giyinmesini bilmeyen biri şarkı söyleyip göbek atıyor...5) Ivana’nın Türkçesini geliştirip geliştirmediğini kontrol edebiliyorsunuz...4) Uğurkan Erez’i ‘Uğurlu Oda’sından başka yerde görme şansınız yok..3) Web sitesinde A’ları ters yazmış Hakan Akkaya’nın aslında düzgün bir adam ve iyi bir şovmen olduğunu keşfediyorsunuz...2) Manken,sunucu,Survivor’cu, dans şampiyonu Özge Ulusoy var....1) ‘Uykusuz Her Gece’ nin prömiyerine ekip olarak katılma nezaketi gösterdiler!Bye bye BrezilyaA Milli Futbol Takımı son iki maçını kaybederek Brezilya’daki 2014 Dünya Kupası finallerine katılma şansını mucizelere bıraktı. Önce Romanya sonra Macaristan karşısında alınan yenilgiler acı gerçeği şamar gibi yüzümüze vurdu.Milli futbol takımımızda ne bir takım ruhu ne de bir kazanma hırsı kalmamış. Kadro kurmakta,taktik vermekte, oyunu okumakta,oyunculara moral aşılamakta beceri göstermeyen teknik direktör Abdullah Avcı istifa etmek istememiş. ‘’Türk futbolunun sorunu istifa değil istikrar ve gelişimdir’’ demiş. Avcı Hoca, sanırım fazla iyi niyetli. Gerçekler ufukta bir istikrar ve gelişim göstermiyor. Aksine gözle görülür bir çöküş ve kaos durumu var. Önümüzdeki maçlara bakalım misali, biz artık en iyisi yeni bir yapılanma ve yeni bir hoca ile önümüzdeki dünya kupalarına bakalım.Yine ters iş yaptık.Brezilyaya 2 yıl sonra Milli Takımımızı göndereceğimize zamansız olarak Alex’i yolladık!Küçük bir farkAmerikan liberal haber sitesi Hufington Post, Hollywood’un ünlü kadınlarının boşandıktan sonra ‘genç’ sevdiklerini iddia etmiş. Jennifer Lopez, Hale Berry,Madonna,Mariah Carey,Demi Moore gibi yıldızları örnek göstermişler. Aslında bu konuda erkeklerle kadınlar arasında sadece küçük bir fark var. Kadınlar boşandıktan sonra erkekler ise boşanmadan genç partnerleri tercih ediyorlar. O kadar!Turist kazıklamakModacı Rıfat Özbek’in davetlisi larak Bodrum’a gelen dünyaca ünlü İngiliz top model Kate Moss 70 bin Eoro’ya 3 tane el dokuması Milas halısı almış.Umarım kazık yememiştir.Kate Moss’un el dokuması halılardan anladığını sanmam.Milas’da dokunmuş diye Tayland’da üretilmiştaklidini verseler yutturabilirler.Rıfat Özbek, ünlü ve varlıklı konuğuna bu konuda mutlaka yardımcı olmuştur. Ünlüsü, ünsüzü, paralısı ya da parasızı farketmez. Hangisi olursa olsun turistlerini kazıklayan ülkeler sonuda hep kaybeder. Bindiği dalı kesme misali...Esnafımızın kulağına küpe olsun. Müşteri her zaman velinimetindir!Uzaydan bungeeDünyaya 30 bin metreden çivilime yapan 43 yaşındaki Avusturyalı paraşütçü ve profesyonel helikopter pilotu Felix Baumgartner heyecan için şimdi ne yapacak?Felix’in bundan sonraki hedefi 37 bin metreden atlamakmış. Sıfırın altında 70 santigrat derecelik bir ortamdan 35 saniyede 1332 kilometre ulaşan bir hızla rekorunu yenilemeye çalışacakmış.Adamın hayatı ne kadar yükseğe çıkıp aşağı o kadar çabuk atlayabilirim üzerine dönüyor. Ne kadar süratli olursa olsun hiçbir motorize araç onu tatmin etmiyor.0’dan 100’e 3 saniyenin altında çıkan Ferrari’lere kağnı arabası gözüyle bakıyor.Uzaydan ipsiz, halatsız bungee jumping yaptı.Adrenalini o kadar yükselmiştir ki artık yeryüzünde tatmin olması zor.Tıpkı uzun zamandır ortalıkta gözükmeyen bizim Uçan Adam Sabri gibi. Kimbilir Sabricik uzayda hangi uydunun etrafında uçuyordur?
A Haber kanalında hafta içi Pazartesi’den Perşembe’ye her akşam yayınlanan ‘Uykusuz Her Gece’ programındaki konuklarımdan biri sevgili Yonca Evcimik’ti.Son şarkısı ‘Yallah Sevgilim’e çektiği klip çok başarılı.Yonca her zamanki gibi son derece formda.Klipte genç dansçılarıyla birlikte harikalar yaratıyor.Kendisine bizdeki pop starların sahne ve kliplerdeki dansları hakkında ne düşündüğünü sordum.Bizim starların kendi danslarını yeterli gördüklerini ancak koreografiyi önemseyip biraz çalışsalar çok daha iyi olabileceklerini söyledi.Aslında düşünecek olursanız pop starlarımızın dansı hep aynı.Tarkan ve Mustafa Sandal yıllardır hep aynı şekilde dans ediyor.Serdar Ortaç’ın parçaları gibi dans figürleri de birbirine benziyor.Kenan Doğulu sahnede çok başarılı.Ancak dans ettiği pek söylenemez.Ajda Pekkan’ın süperstar havası yetiyor ne yapsa kendine yakıştırıyor. Atiye, Hadise ve Hande Yener’in dansları da gösteriş olarak çok güzel. Görsel şovlarıyla büyüleyen Beyonce, Jennifer Lopez, Rihanna, Britney Spears, Madonna, Shakira gibi dans etmelerini beklemek haksızlık olur.Bizimkiler yine iyidir!Münazara gaflarıABD Başkanlık yarışında Obama ve Romney ikinci münazaralarında kapıştılar. İlkini açık farkla kaybeden Obama bu kez daha agresif bir performans sergileyerek durumu eşitledi. Beraberliği önümüzdeki günlerde yapılacak son münazara bozacak.Başkanlık seçimlerinde kararsızların oyunu büyük ölçüde etkileyen bu münazaraların tarihi adayların yaptığı gaflarla dolu. İşte ‘TOP TEN’ GAFLAR:10) 1980 yılında Jimmy Carter, Ronald Reagan’a karşı yarışırken 13 yaşındaki kızı Amy’den nükleer silahlanma konusunda akıl aldığını itiraf etmesi.9) 2000 yılında yarışan George Bush ve Al Gore’un karşılıklı olarak 4’er kez bulanık matematik ve kilitkutusu gibi kafa karıştırıcı anlamsız laflar etmeleri.8) Yine 2000 yılında Al Gore’un George Bush konuşurken gözlerini kaydırıp iç geçirmesi ve sırası gelmeden rakibinin sözünü kesmesi.7) 2008 Demokrat Parti Başkanlık Adayı seçimlerinde Obama’nın o zamanlar rakibi olan Hillary Clinton’u ‘Evet ben daha popülerim ama sen de sandığın kadar fena değilsin Hillary’ diye ezmeye çalışması.6) 1976 Cumhuriyetçi Parti Başkanlık Adayı seçimlerinde Senatör Bob Dole’un Vietnam savaşı, Kore savaşı, Birinci ve İkinci dünya savaşlarının hep Demokratlar yüzünden çıktığını iddia etmesi...5) Yine 1976 yılında Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı Gerald Ford’un Rusların Avrupada hiçbir baskısı olmadığını ve Polonya, Romanya ve Yugoslavya’nın komünizmle bir ilgisi olmadığını söylemesi...4) 1992 yılındaki seçimlerde Bağımsız aday Ross Perot’un başkan yardımcısı olarak seçtiği partneri James Stockdale’in münazara başladığıda ‘’Ben kimim? Benim burda ne işim var?’’ diye haykırması...3) 2012 Cumhuriyetçi Parti Başkan adayı yarışında Rick Perry’nin seçilince 3 bakanlığı ortadan kaldıracağını söyleyip; Ticaret ve Milli Eğitim Bakanlığı deyip üçüncüyü unutması.2) 1988 yılında baba George Bush’a karşı yarışan Michael Dukakis’in moderatörün sorduğu ‘’Eşiniz Kitty Dukakis tecavüze uğrayıp öldürülse bile idama karşı mısınız?’’ soruyu ‘’Evet karşıyım, idamdan daha etkili yollar var’’ diye yanıtlaması...1) 2012 Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı seçimlerinde adaylardan Ron Paul’un önce sigortası olmayan komadaki bir hastayı ölüme terk edeceğini ima edip gelen tepki üzerine anında fikrini değiştirmesi...
Cem Yılmaz ne zaman ağzını açsa yine kırdı, geçirdi deniyor. Espri sayılmayacak bir cümle Cem’in ağzından çıkınca komik oluyor. Geçen akşam sahneye çıktığında kendisini izlemeye gelen Arda Turan’a ‘Arda o saç ne lan. Sen asıl modelsin?’ deyip kahkahayı basmış. Salondakiler kahkahaya boğulmuş. Başkası aynı şeyi söylese değil komik, bilakis sinir bir durum olurdu. Ama Cem Yılmaz’ın söyleyiş şekli farklı. Nasıl mı farklı? Bakın anlatayım. Akıl hastanesinde hastalar toplanmış içlerinden bir tanesi yüksek sesle habire farklı bir numara haykırıyor diğerleri de kahkahalarla gülüyor. Adam 7 diyor gülüyorlar, 22 diyor yere yatıyorlar. Yeni gelen bir hasta ne oluyor, niye herkes gülüyor diye merak etmiş. ‘Her numara bir fıkrayı çağrıştırıyor. Arkadaş numaraları söyleyince biz de fıkrayı hatırlayıp gülüyoruz’’ demişler. Yeni gelen hasta ‘ne var bunda, ben de aynısın yaparım’ diye düşünüp 18 diye bağırmış.Bakmış kimse gülmüyor.‘Niye gülmediniz.Fıkra komik değil miydi?’ diye etrafındakilere sormuş.‘Fıkra komikti de sen iyi anlatamıyorsun!’ demişler.Cem Yımaz’ın ki de aynı hesap.Allah için numaraları iyi okuyor!Kafa sporu Golfü bir sopa ve topla oynanan zengin sporu bilirdim.Meğer kafa sporuymuş.Canım Türkiyem’de başta Tiger Woods olmak üzere dünyanın en ünlü golfçüleri THY World Golf Final turnuvası için ilk kez Antalya’ya geldi.Amaç ülkemizin tanıtımı yapmak ve medeniyetimizi gözler önüne sermekti.Ancak daha turnuva başlamadan kaos yaşandı.Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu bir muhabire kafa atarak herşeyi berbat etti.Sonra özür diledi.Ne işe yarar?Derhal istifa etmeli.Böyle bir davranışın mazereti ve özürü olamaz!Samet nerede? Fenerbahçenin sempatik tercümanı Samet Güzel, Aziz Başkan’a mecburen kefil olduğu olaylı basın toplantısından sonra kulüpten kendi isteğiyle ayrıldı.Sosyal medyada alay konusu olmuştu. İşini kaybetmemek için arkadaşı Alex’i satmış durumuna düşürülmüştü. Oysa bence Samet iyi bir Fenerbahçeli olarak başkanını zor durumda bırakmak istemedi. Sonra da en güzelini yaptı istifasını bastı. Şimdi Samet artık ortalıkta yok. Peki Samet nerde? Tibette, Budist keşişlerle birlikte manastır senin bu manastır benim gezinerek kafa dinliyor... Brezilya’ya gitti Alex’in kızlarına tercümanlık yapacak... Nerde olursa olsun Samet, yüreği temiz, düzgün adammış yolu açık olsun!
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıdırım’ın futbol takımına gerek gördüğünde bizzat yaptığı müdahale sonucu verdiği moral ve motivasyona ‘Azizsilin’ deniliyordu. ''''Azizsilin’ tıpkı penisilin gibi hastalıkların tedavisi olan bir ilaç gibi görülüyordu. Fenerbahçe’nin daha yeni heykeli dikilmiş Brezilyalı efsane futbolcusu Alex De Souza da kulüple ilişkisini kesip memleketine dönmeden gerçekleştirdiği basın toplantısında başkanına nazire yaparak ‘Alexsilin’ denilecek bir olaya imza attı. Alex, yaşadıklarını anlatırken öylesine içten ve samimi açıklamalarda bulundu ki söyledikleri hepimize ders oldu.‘Alexsilin’den çıkan sonuca göre canım Türkiyem’de çalışan birinin sadece işinde başarılı olması yetmiyor. Çalıştığı yerdeki üstlerine, amirlerine, patronlarına, başkanlarına da yaranmak zorunda. Onlarla iyi geçinmeden, arada bir güzelce bir yağlamadan, ballamadan olmuyor. Alex, saha içinde işine bakan, saha dışında kendi özel hayatını yaşayan skandala karışmayan düzgün aile yaşamı olan bir futbolcuydu. Takımı için gösterdiği özveri ve istikrarlı performansıyla taraftarın gönlünde taht kurmuştu. Ancak bu popülaritesi sonunu getirdi. Alex, politik davranamadığı ve nabza göre şerbet vermeyi bilmediği için kovuldu. Dürüstlüğü, güvenirliliği, profesyonelliğiyle ideal bir futbolcu olması yetmedi. Ve işte o 8 yıl emek verdiği yerden apar topar 3 dakikada kovulan Alex, basın toplantısında bir doz ‘Alexsilin’ aşılayarak demokratik geçinen ülkemizin ne durumda olduğunu gözler önüne seriverdi! Aynısı benim de başımdan geçtiği için kolayca empati yapabildim.Bizdendir...Bizden birini nasıl tanırsınız? Dünyanın neresinde olursanız olun bizden biri hemen kendini belli eder.İşte bizdendir dedirtenler:- Misafirliğe gittiği evdeki banyoda kapı arkasına asılı bornoza ellerini kuruluyorsa...- Ev telefonundan aradığında ‘evde misin’ diye soruyorsa...- AVM’de tartıya çıktığında elindeki poşetleri bırakmamışsa... - Kışın dondurma yediğinde boğazını üşüteceğine inanıyorsa... - Uçak karaya iner inmez ayağa kalkıp pür telaş kapıya gidiyorsa...- Güvenlik kamerasına bakıp saçını tarıyorsa...- Kuyruğa girmesini bilmiyor sırasını beklemeyi sevmiyorsa...- Kendine edilmediği sürece tüm küfürleri büyük bir zevkle dinliyor, aynı küfürler kendisine edildiğinde katil olmayı göze alıyorsa...- Her canlı yayını aradığında mutlaka bir ‘iyi yayınlar’ diyorsa...- Sim kartını çıkartıp sahaya cep telefonunu fırlatıyorsa...- İşaret verdiği anda trafikte geçiş hakkı kendisinde sanıyorsa... - Metrobüste kapıya yapışıp ineceği yere kadar onunla açılıp...- Bozulan elektronik eşyayı döverek tamir etmeye çalışıyorsa...- Plaj malzemelerini market poşetleriyle taşıyorsa...- Uçağın içine girer girmez kabin sıcaklığı ne olursa olsun üşüyorsa...- Telefonda yol tarif ederken elini kolunu kullanıyorsa...- Zor durumda kalınca kaşlarını çatıp sen benim kim olduğumu biliyor musun diyorsa... - Motosikleti dudağında sigarayla kullanıyorsa bizdendir..İnternet radyom www.radioceminay.com dinleyicilerine
Show TV İç Yapımlar ekibinin yeni sezondaki iddialı programı ‘En Büyük Show’a konuk oldum. Ben çok eğlendim siz de umarım beğenmişsinizdir. Pelin Körmükçü, Rasim Ozan Kütahyalı, Gamze Topuz, Fatoş Kabasakal ve Yavuz Seçkin de konuklar arasındaki ünlü isimlerdi. Çekimler uzun sürmesine rağmen sıkılmadım çünkü yurt dışından gelen seçilmiş usta sanatçların gösterileri gerçekten muhteşemdi.Gözümüzün hemen önünde sahnede yaptıkları inanılmaz oyunlara hiçbirimiz akıl sır erdiremedik. Son bölümde Arjantinli bir gurubun yaptığı gösteriye yüreğim ağzımda katıldım. Sunucular Çağla Şikel, Ivana Sert ve Hakan Akkaya’nın performansları başarılı. İki çocuk annesi Çağla şimdi daha da güzel olmuş. Ivana takıntısız ve doğal. Aksanı da benim hoşuma gidiyor. Hakan son derece sempatik ve uyumlu. Caner Erdem ve ekibini girişimci cesaretlerinden dolayı kutlamak gerek. ‘En Büyük Show’ gerçekten canım Türkiyem’e bugün kadar gelmiş en büyük şov!‘Gangham’ mı yoksa ‘Ceminay’ dansı mı? Güney Koreli pop şarkıcısı PSY’nin internette izlenme rekoru kıran ‘Gangham Style’ klibi dünyada büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Pop müziğin beşiği sayılan İngiltere’de bile listelerde zirveye yükseldi. PSY’nin şarkısının klibinde otoriter yöneticilerle dalgasını geçmek için ilginç bir dans sergiliyor. ‘Gangham Sytle’ dansının her ülkede bir kopyası bile çıkmaya başladı. ‘Yok Böyle Dans’ yarışmasının finalistlerinden Alp Kırşan ‘Gangham’ dansıyla twitter’ı salladı. Daha önce Hiperstar Ajdar’ın dansı Gangham dansına benzetilmişti. Bu arada kimse farkında değil ama bence şahsıma büyük haksızlık yapılıyor. Dans yarışmasında beğeninize sunduğum ‘’Ceminay Style’’ dansı hatırlayan yok! Oysa ‘Ceminay’ dansı ‘Gangham’ dansından çok daha ilginç ve üstelik benzersiz. Siz benim gibi her defasında farklı dans edebilen birine hiç rastladınız mı? ‘Gangham’ dansını taklit edebilirler. Ama ‘Ceminay’ dansını kimse taklit edemez. Ben bile! Tango, Mambo, Samba, Pasa Doble, Bolero hepsini yapmayı denedim. Ama sonuçta ortaya her defasında sadece ‘Ceminay’ style bir dans çıktı. Kusura bakmayın ama ilginç dans etme konusunda rakip tanımam!Reklamlar ve hizmetler İsmi lazım değil ama bazı kurumların reklamlarını görünce şaşkına dönüyorum. Hizmet kalitelerinde büyük eksiklikleri olan firmalar reklama gelice devleşiyor. Bence bu reklamları yayınlamadan önce iyice bir araştırmaları gerekiyor. ‘’Acaba iddia ettiklerimizi yapabiliyor muyuz?’’ diye. Reklama ayırdıkları bütçeyle müşteri memnuniyetini düzeltmeye çalışsalar çok daha isabetli bir iş yapmış olurlar. Yoksa ister istemez tüketicinin gözünde komik duruma düşüyorlar!En kötü huyumuz Canım Türkiyem’in insanları iyidir, hoştur, yürekleri temiz, gönülleri zengindir ama ayarları bozuktur. Beğendiklerimizi göklere sığdıramayız. Eleştirirdiklerimizi ise yerin dibine batırırız. Dün sevdiğimiz biri yarın kolayca gözümüzden düşebilir. Ayarımız olmadığı için de ortaya çelişkili bir manzara çıkar. Tıpkı Fenerbahçe’nin efsane futbolcusu Alex’in durumunda olduğu gibi. 15 gün önce heykelini diktiğimiz Kaptan’ı bir toplantı sonrası aniden kovduk. Heykelinin dikilmesi de zamansızdı takımdan apar topar gönderilmesi de. Ama işte ne yapalım huyumuz kurusun, beğenmeyen küçük kızına almasın, bizim ayarımız bozuk. Yaşayan ve oynayan futbolcuların heykellerini dikmek son derece riskli. Çünkü yarın ne olacakları belli değil. Ne heykelini dikeceksin ne de bu duruma düşüreceksin. Alex De Souza da maalesef en kötü huyumuza kurban gitti. Aziz Başkan sahip çıktı ama Aykut Hoca da sırada bekliyor!
Radyo Televizyon Gazeteciler Derneği 33. yılını kutlama kapsamında Ankara Swiss Otel’de geçen Salı akşamı yapılan bir tören ile mesleğinde efsane olmuş isimlere ödüllerini verdi.Radyo dalında ‘efsane’ ödüllerinden birini büyük bir mahçubiyet içinde aldım.Canım Türkiyem’de ‘efsane radyocu’ deyince benim aklıma Orhan Boran, Fecri Ebcioğlu, Halit Kıvanç, Sezen Cumhur Önal, Erkan Yolaç gibi duayenler geliyor.Onların yanında ismimin anılması bile benim için gerçekten büyük bir onur oldu.Efsane ödüllerini mükemmel diksiyonu ve süslü cümleleriyle her zaman formda sevgili Çiğdem Tunç sundu.M.Ali Birand, efsane haber bülten sunucusu ödüllerinden birini alırken mütevazı bir konuşma yaparak sempati topladı.Kenan Erçetingöz uzun yıllar emek verdiği magazinciliğin ‘efsane’ ödülünü aldı.Salih Güney,Serpil Çakmaklı, Nuri Alço ve Aydan Şener efsane sinema televizyon yıldızları ödülü aldılar.Fenerbahçe’nin unutulmaz kaptanlarından Ziya Şengül’e ‘efsane futbolcu’ ödülü verildi.Çelik Erişçi, İzzet Altınmeşe,Belkıs Akkale ve Alpay efsane sesler ödülü paylaştı.Ünlü televizyoncu Cem Özer, efsane ‘talk şovcu’ olarak ödülüne layık görüldü.Safiye Soyman ile Faik Öztürk çiftine ne olduğunu anlamadığım bir efsane ödülü verdiler.Televizyon eleştirmenleri Burhan Ayeri ve Yüksel Aytuğ da ödüllerini aldılar.Eski jüridaşım sevgili Yüksel, ödülünü mesleğinin emekçileri için kabul ettiğini söylerken aslına salonda bulunan tüm ünlü isimlerin adına konuşuyordu.Radyo Televizyon Gazeteciler Derneğine budan sonraki çalışmalarında başarılar diliyor bu anlamlı ve değerli ödül için teşekkür ediyorum.Efsane olmanı havası başka türlü oluyor.Yürüyüşüm bile değişti.Aboneyim abone gibi...Efsaneyim efsane!CimbomBen inançlı bir Galatasaraylı’yım.Yönetimime, hocama ve takımıma güveniyorum.Braga’ya yenildikten sonra Şampiyonlar Ligi’ndeki gurubumuzdan çıkma konusunda umutların kesilmesine anlam veremiyorum.İmparator Fatih Terim ne yapar eder bizi tekrar iddialı duruma getirir.Üst üste alınan iki şanssız yenilgi moralleri bozmasın.Galatasaray, bundan sonra içerde ve dışarda oynayacağı tüm maçları kazanabilecek güçtedir.Kimsenin bundan şüphesi olmasın.Galatasarayımızı tüm gücümüzle desteklemeye devam edelim.12 puan alır hedefi bulabiliriz yeter ki kazanma ruhumuzu kaybetmeyelim.Cem Ceminay dedi dersiniz...Cimbom bu guruptan çıkacaktır!Sarhoş sürücüBüyük kentlerdeki trafik polisleri alkol kontrolü için yaptıkları çevirmeleri sıklaştırdı.Artık bir damla alkol bile alıp direksiyon başına geçmek büyük enayilik. Çünkü alkollü sürücülere karşı yetkililer sıfır tolerans gösteriliyor.Geçenlerde Başkent’te sarhoş olduğu her halinden belli olan bir kadın sürücü polisin uzattığı alkolmetreyi üflemek istememiş.‘’Üflersem ehliyetimi alısınız’’ diye ağlayıp sızlamaya başlamış.Zar zor ikna edildikten sonra üflediğinde 120 promil alkollü çıkmış. İşin komik tarafı daha sonra gerçekleşmiş.Sarhoş kadın sürücüye arabasını bağlamamaları için ehliyeti olan bir tanıdığını çağırıp kendisini götürmesi söylemişler.Bunun üzerine kadın bir erkek arkadaşını aramış.Arabasıyla olay yerine gelen arkadaşını rutin olarak kontrol etmişler.Adam 190 promil alkolle kadından daha da sarhoş çıkmış.Kendi ayağıyla gidip trafik polisine yakalanan sarhoş sürücülerden sadece bizde değil Amerika’da da var.Akron, Ohio’da hava kar kış kıyamet. Gecenin ilerleyen saatlerinde sarhoş kadın sürücü yol ortasında dörtlerini yakmış bir arabanın arkasında durup kornasına asılıyor.Araçtan bir adam inip yanına geliyor. Sarhoş kadın pencereyi açıp adama ’’Karar ver sağa mı sapacaksın sola mı lan?’’ diye soruyor.Adam bölgeyi kontrol etmekle görevli trafik polisi çıkıyor ve ‘’Hayatımda ilk kez bir sarhoş sürücü beni çevirdi’’ diye şaşkınlığını dile getiriyor.Siz siz olun böyle komik durumlara düşüp etrafa rezil olmak istemiyorsanız alkol aldığınızda araç kullanmayı aklınıza bile getirmeyin!
Mustafa Denizli’nin kızı Selin Denizli ve eşi dadıları H.K’yı çocuklarına kötü davranıyor diye savcılığa şikayet etmiş.‘’Bu bedduacı, küfürbaz kadın iş talebinde bulunursa dikkatli olun’’ diye de herkesi uyarmışlar.Dadı sürekli küfürlü konuşuyormuş.Benim küfürbaz telefon şakamdaki emlakçı Metin gibi yani. İki kelimeden biri küfür.Bu teknolojik devirde çiftler çocuklarını bakıcılara emanet ettiklerinde evin her odasına koydukları kameralarla uzaktan sürekli kontrol ediyorlar.Bunu da gizli saklı yapmıyorlar.Evde çalışanlar izlendiklerini biliyor. Herhalde bu dadının gözü dönmüştü. Zaten dadının küfürbazıyla bedduacı olanını da ilk kez duyuyorum.Başka meslek mi kalmadı?Anlamadığım nokta dadıyı işe aldıklarında küfürler beddualar filan yoktu da sonradan mı başladı?Havuz problemi gibi!Kadınlar ve futbol Fenerbahçe’nin eski milli futbolcularından Ümit Özat, çıktığı bir televizyon programında kadınların futboldan anlamadıklarını iddia etmiş.Programın sunucusu Simge Fıstıkoğlu ile tartışan ünlü futbolcu daha sonra sinirlerine hakim olamayıp canlı yayın stüdyosunu terketmiş.Nedir bu kadınların biz erkeklerden çektikleri?Önce araba kulanmayı beceremiyorlar dedik.Şimdi de futbolda anlamadıklarını söylüyoruz.Bence kadınlara haksızlık yapıyoruz.Sürücü olarak dikkatli olmaları onların kötü araba kullandıklarını göstermez.Park ederken biraz zorlanıyorlar o kadar.Futbola gelince...İnsanlar ilgi duydukları ve izlemekten zevk aldıkları spor dalları hakkında bilgi sahibi olur.Kadınların çoğu futbolu sevmiyor.Bakmayın çocuklarını alıp stadları doldurduklarına.Onu sırf futbol yüzünden kendilerini ihmal eden erkeklerine inat olsun diye yapıyorlar.‘’Bak sen cezalısın ben maçtayım’’ diye nispe yapıyorlar.Futbolu spor olarak seven kadınlar ise en az biz erkekler kadar konuya hakim.Kadınlar istedikleri herşeyi yapabilecek güce sahip yaratıklardır.Araba kullanmak, futboldan anlamak da ne demek?Dünya onların elinde dönüyor!Uykusuz Her Gece A Haber’de yeni bir televizyon programına başlıyoruz. Aslında program yeni değil ama sunucu olarak ben yeniyim. ‘’Uykusuz Her Gece’’ adındaki program daha önce aynı kanalda yayınlanmış ve olumlu tepkiler almıştı.Geceleri çalışan, uyumakta zorlanan ve ekran başında hoşça vakit geçirmek isteyenler için güzel bir seçenek oluyordu.Biz de bıraktıkları yerden devam etmek ve geceleri renklendirmek istiyoruz.Ünlü konuklar, ilginç ve çarpıcı konular, canlı bağlantılar, izleyicilerle interaktif paylaşımlar ve tatlı sürprizler ‘’Uykusuz Her Gece’’de hafta içi her akşam sizi bekliyor.Canım Türkiyem artık uyumayacak!Uzayda seks Uzaya gidecek ilk yolcular arasında olan otel sahibi gezgin Ahu Aysal, en büyük merakının uzayda seks olduğunu açıklamış.Uzayda seks nasıl yapılır? Astronot kıyafeti ve kafanda kocaman bir cam kavanozla seks yapmak mümkün olabilir mi? İnsanoğlu seks yapma konusuna gelince oldukça yaratıcı olur ama bu engellerle uzayda seks zor gözüküyor. Diyelim ki bir şekilde ilişkiye girildi.Uzayda koruma var mı yok mu bilinmiyor. Doğan çocuk uzaylı mı olacak dünyalı mı? İki dünyalının uzayda yaptıkları çocuk nerenin vatandaşı ilan edilir? Bir de atmosferin farklı olduğu bir ortamda ortaya nasıl birşey çıkar? Ya ET’ye benzerse?Uzayda seks yapmak Ahu Hanım gibi eksantrik yani sıradışı bir hayat yaşamayı sevenler için ilginç olabilir. Ama bu iş herkese göre değil.Cinselik konusunda açık fikirli olmak da yetmeyebilir.Böyle bir deneyimde bulunacak olanları bütün dünya uydudan olay anında canlı olarak izlemek isteyecektir. Performansta aksaklık olursa yeryüzüne döndüğünüzde sonra kimsenin yüzüne bakamazsınız.