Pazarlık!
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geçen hafta sonu “Terörün çözülmesi konusunda pazarlık yaptıkları” iddiasına karşılık “Evet pazarlık yaptık. Tek devlet, tek vatan, tek ülke, tek bayrak pazarlığı. Başka pazarlık yok” dedi.
“Biz yaptık” demesi, Hükümet’in PKK ile pazarlık yaptığını söylemesi biraz yanlış mı oldu acaba, yoksa yanlış mı anladık? Hani “terör örgütü ile masaya Hükümet oturmaz, istihbarat kuruluşu oturur” deniyordu da.. Bakan Yıldırım “teröre 400 milyar dolar gitti, bununla 400 tane Boğaziçi Köprüsü yapılırdı” da demiş.
Bu Hükümet 11 yıldır iktidarda olduğuna göre 400 milyar dolarda epeyce büyük rol oynamış demektir. Mesela Oslo görüşmelerinden sonra neden durdurulmadı da çok sayıda gencimizi daha şehit verdik?
Vur-kaç, vur-kal!
Mesela “geçen referandumdan başlayıp seçim sonuna kadar PKK’nın eylem yapmama-sı”nın nedeni neydi ki seçim biter bitmez Öcalan Hükümet’e “çabuk sözünüzü tutun, yeni hükümet kurmanızı bile bekleyemeyiz” demişti? Neden o zaman bugünkü girişim yapılmadı?
Terör örgütü yaptığı “baskın ve cinayetleri” Hükümet’i bugünkü noktaya getirmek için kullandı, hatta “vur-kaç”tan “vur-kal”a geçme nedenleri de, “bu bölge PKK’nın kontrolü altında, Türk askeri giremez” tarzı açıklamaların nedeni de buydu. Maalesef onlarca yıl “Terörle bir yere varılmaz” denmesine rağmen, varıldı sonunda..
Bakan Binali Yıldırım’ın “tek devlet, tek vatan, tek ülke” sözleri bu devlet, bu vatan, bu ülke içinde bir “özerk bölge”ye engel değil. “Yerel Yönetim Yasası’nda değişikliği zaten AB istiyor” dediniz mi, sanki her bölgeye “kendini yönetme yetkisi veriyor” havasını da verdiniz mi olay biter (şimdilik)..
Federasyon ve başkanlık!
PKK artık sık sık “demokratik federasyon olursa kardeşçe yaşarız” diyor, bu da tam Öcalan’ın yıllar önce açıkladığı yol haritasındaki “eğitimi, sağlık sistemi, güvenlik gücü ayrı bir bölge”yi anlatıyor. Finans kaynaklarını Türkiye’den sağlayacak ama Güneydoğu’daki kaynakları kimseyle paylaşmayacak bir bölge.. Bunlar olduktan sonra “tek bayrak” olacağını iddia etmek.. İşte o fazla iyimserliktir.
Ama “federatif” yapıya geçişi “başkanlık sistemi için gerekli” veya “bu yapı ile başkanlık asla diktatörlüğe dönüşmez, aynen ABD’deki gibi olur” filan denirse işte o zaman toplum pek aptal yerine konmuş olacak!
PKK ile aynı cephe..
Yukardaki yazının sonu gelmez.. Zira bugün Başbakan muhalefet partileri CHP ve MHP’nin “İşçi Partisi’nin piyonu veya yedeği” haline geldiğini söylüyor. Geçen referandum ve seçim öncesinde ise hiçbir alakaları yokken, ortada tamamen aksine bir durum varken devamlı olarak muhalefet partilerinin “PKK ve BDP ile aynı çizgide olduklarını” iddia ediyordu.
Şimdi muhalefet partileri bu söylemi; “AKP-BDP-PKK aynı çizgide” diyerek iktidar partisine, üstelik bu kez “gerçeği tam yansıtıyor” vurgusuyla iade etseler ne olacak? İktidar partisinin kendi dışında kalanları yıpratma amaçlı benzetmeler yapması hiç hoş olmuyor.
“Biz sizin gibi ağzımızı bozmayız” derken öte yanda “sicili bozuk”tan “edepsiz”e, “namert”e, “müfteri”ye (gazeteciler için “çapulcu”ya) uzayan hakaretler için ise ne denebilir bilmem!
Dağda kırılan kalpler mi?
Kadın Bakanı Fatma Şahin “çözüm süreciyle dağda kırılan kalpleri birleştirerek huzur ve barış ortamı oluşturulacağını” söylemiş.
Dağda kırılan kalpler derken?? Onlarca askerin gece yarısı karakollara yapılan saldırılarda hayatını kaybetmesinin, geçecekleri şehirler arası yollara mayınlar döşenmesinin, sivil araçlara bile saldırılarak bebeklerin, annelerin ölmesinin, bir gün facebook’ta sevgi mesajları yazarken ertesi gün bir saldırıda şehit olan gencecik askerler.. Bu olayların adı “dağda kırılan kalpler” mi oldu? Yok artık!
Bakan Şahin kendisine yapılan yanlışlarda “bir kadın, bir anne olarak” aşırı hassas ama başka hayatları, başka kadınları-anaları ilgilendiren olaylarda durum çok farklı galiba!
Mardin modeli!
Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk “Türkiye’de Mardin modelini istiyoruz. Arap, Süryani, Kürt, Yezidi ve Ermeni’nin kardeşçe yaşadığı, birbirlerine saygı gösterdiği bir Türkiye istiyoruz” demiş.
İstanbul’da, Konya’da, Bursa’da, Trabzon’da, Adana’da durum Mardin’den farklı mı? Diğer illerin vatandaşları arasında bir çekişme, kavga filan var da biz mi göremiyoruz? Artık ne söylemeye çalıştıkları da anlaşılmaz oldu gerçekten!