Derbi pazarında şanslar eşit değil

24 Ekim 2015

İki ezeli rakip Fenerbahçe ile Galatasaray’ın bugün derbi maçı var.Genelde iki büyük takımın arasındaki maçlarda peşin favori olmaz. Oyuncular, yöneticiler, taraftarlar, hepsi otomatikman motive olur.Karşılaşmayı kazanmak için her zamankinden daha çok gayret eder. Derbi maçlarının sonucunu kestirmek zordur.Çünkü şartlar ne olursa olsun şanslar eşittir.Bugün değil!Galatasaray 16 yıldır Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda Fenerbahçe’yi yenemiyor.Nedeni bilinmiyor.Sanki bir büyü var.Sarı kırmızılı futbolcular da bunun farkında.Yerlisi, yabancısı, eskisi, yenisi, çaylağı, deneyimlisi normal oyununu oynayamıyor.Özgüven gidiyor, ayaklar dolanıyor ve mutlaka skoru etkileyecek bir hata yapıyor.En güvenilir olanı bile.Hocaların hocası Fatih Terim bile o stadda kariyerinin en ağır yenilgisini aldı.UEFA Kupası’nı kazanması kadar 6-0’lık tarihi yenilgiyle de anılmaya başlandı.Derbi Pazarı bakalım bu kez neler getirecek?16 yıllık gelenek devam mı edecek?Yoksa Galatasaray nihayet şeytanın bacağını kırıp galip mi gelecek?İki tarafa da başarılar.İyi olan kazansın diyeceğim.Ama işin tuhafı Fenerbahçe kötü olduğunda da bir yolunu bulup kaybetmiyor.Sosyal medya delileriİngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre günün en az 3 saatini Facebook, Twitter gibi sosyal medya sitelerinde geçiren çocukların akıl hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğu ortaya çıkmış.İstatistiklere göre her 100 çocuktan 8’i tehlike sınırındaymış.İngiliz çocukların sosyal medyaya olan merakını anlamak zor.Bizdekiler daha çok bilgisayar oyunları oynuyor, chat yapıyor.Canım Türkiyem’de insanların yaşı ilerledikçe sosyal medya tutkusu başlıyor.Hatta bu bir süre sonra hastalık halini alıyor ve yavaş yavaş beyni sulandırıyor.Sosyal medya delileri bizim buralarda çocuklar değil genelde yetişkinler oluyor.İşin kötüsü sayıları gün geçtikçe artıyor.İnanmıyorsanız Twitter’da bir turlayın.Ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız!Vah hef vahPlayboy’un kurucusu, Hugh Hefner bu dünyada birçok erkeğin rüyasında bile göremediği bir hayat yaşadı.Etrafı sürekli birbirinden güzel tavşan kızlarla çevriliydi.Hollywood’da dillere destan olmuş çılgın partiler verirdi.İçinde kuğuların yüzdüğü havuza çırılçıplak kızlar atlardı.Sunset Bulvar’ın üzerindeki süper lüks malikanesinde ünlü yıldızları ağırlardı.Hef’in tüm yaşamı genç ve kusursuz vücuda sahip çoğu sarışın kadınlarla geçti.Ancak her güzel şeyin bir sonu vardır. Hef yaşlandı.89’una geldi.Bu arada Hef fiziki, Playboy imparatorluğu da eski maddi gücünü kaybetti.Hef Amca artık vaktini tavla oynayarak sakin bir şekilde geçiriyormuş.Geri kalan bölümünde zaten uyuyormuş.Tavşan kızlar artık onu cezbetmiyormuş.Öldüğü zaman tabutunda ağzı kulaklarına varmış bir halde gömülecek tek adamdı.Vah Hef vah!Muzu kabuğuyla yemekMuz kabuğunu tüketmek çok yararlıymış.Besin ve vitamin açısından çok zenginmiş.Yoğun lifi sayesinde tokluk veriyormuş.Bu da kilo almayı önlüyormuş.Ayrıca içeriğindeki B6 vitamini kişiye mutluluk veriyormuş.Bugüne kadar muzun kabuğunu ya çöpe ya da yere atıp üstüne basıp düşmek için kullandık.Meğer ne kadar çok faydası varmış.Benim yine de bu işe aklım pek yatmadı.Hadi insanlar yararlarını keşfetmekte gecikti.Maymunlar neden hala muzu soyup yiyorlar?Onların bundan haberi yok mu?Bir maymunun yaşamı boyunca yediği muz sayısıyla insanınki eşit değil herhalde.Survivor adasında yaşamıyorsa insanların bu konuda maymunlara yetişmesi zor. Onun için maymunların yediğini görmeden muzu kabuğuyla yemek bence iyi fikir değil!

Devamını Oku

Kardashian reklam ajansı

23 Ekim 2015

Bugüne kadar dünyada birçok reklam ajansı duydum, gördüm.Canım Türkiyem’de çeşitli reklam ajanslarıyla tanıştım, çalıştım.Ama Kardashian’lar kadar başarılısına tanık olmadım.Kardashian familyası her olaydan kendine bir reklam çıkartıyor.‘Keeping Up With The Kardashians’ reality şovunu vitrin olarak kullanıyor.Kim Kardashian’ın kendi isteğiyle eski sevgilisine çektirip sonra haberi yokmuş gibi piyasaya sürdüğü porno kasediyle başladılar.Yine Kim’in Playboy’a çıplak pozlarıyla devam ettiler.Bu arada Kim’in evlilikleri, boşanması, hamilelikleriyle seslerini duyurdular.Eski Olimpiyat şampiyonu olan üvey babaları Bruce Jenner’in 65 yaşında cinsiyetini değiştirme kararını verdiğini açıklamasından sonra Caitlyn Jenner diye ortaya çıkıp kadın kıyafetiyle pozlar vermesiyle tavan yaptılar.Şimdi de NBA’nin eski yıldızı ve Khloe Kardashian’ın boşanmakta olduğu eşi Lamar Odom’un komaya girmesiyle gündemdeler.Las Vegas’ta bir genelevde baygın bulunan basketbolcunun kendileri için eşsiz bir reklam malzemesi olacağını öngördüler.Lamar Odom’un sağlığıyla zerre kadar ilgilendikleri için değil.Kendilerinden bahsettirmek için. Dünyada bir eşi benzeri yok.Kardashian Reklam Ajansı!Asena Erkin farkıFenerbahçeli Milli futbolcu Caner’in medyatik eşi Asena Erkin gösterişi seviyor.Fıstık yeşili son model 1.8 milyonluk bir Lamborghini ile dolaşıyordu.Nazar değdi.Alkollü bir sürücü geldi arkadan vurdu.Asena’nın keyfi kaçtı.‘Elem terefiş kem gözlere şiş’ deyip arabayı değiştirdi.Asena bu kez daha mütevazı davranmış.850 bin lira değerinde ikinci el 2013 model bir Porche Turbo almış.0’dan 100’e 5 saniyenin altında çıkan araba olmazsa kullanamıyor herhalde.Ya da işin havasında.Where is Alinur?8 yıllık eşi Enci, Alinur Velidedeoğlu’na boşanma davası açmış.İddiaya göre Alinur Facebook’ta 21 yaşında kızlarla flört ediyormuş.Kızların gözüne girmek için 60 yaşında dövme yaptırmış.Alinur’u geçen ay Beverly Hilton’da gördüm. Dövmesi var mı bilmem ama keyfi yerindeydi.Hatta biraz akşamdan kalma gibiydi. O zaman Alinur is at Hollywood! diyelim...

Devamını Oku

Demet de Soleil

21 Ekim 2015

Kanadalı bir gösteri gurubu olan ‘Cirque de Soleil’ 1984’ten beri dünyanın dört bir yanında akıl almaz performanslar sergiliyor. ‘Güneşin Sirki’ anlamına gelen ‘Circque de Soleil’in, 40 ülkeden 4 binin üzerinde çalışanıyla sadece insanlardan kurulu bir sirk olduğu biliniyor. Koreografisi, müziği, akrobasisi, yaratıcı atraksiyonları dillere destan deniliyor. Cirque de Soleil, Las Vegas’ta 8 ayrı mekanda 90 dakikalık şovlarıyla izleyenleri büyülemeye devam ediyor.Bizim buralarda da şarkıcı Demet Akalın hayranlarını büyülemeye devam ediyor. Demet ‘Pırlanta’ isimli son albümünün ilk konserini vermiş. Ünlü popçu sahneye dev bir pırlanta üzerinde inmiş. Üstündeki şatafatlı kostümler, kullandığı güllük gülistanlık aksesuvarlar, sirklerdeki gibi göz kamaştırıcı duruyormuş. Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki tantana için ‘Sirk gibi konser’ diye başlık atmışlar. Demet Akalın’ın normal hayatındaki giyim zevki çok tartışılır. Hatta olmadığı bile iddia edilir. Elbiseler üzerinden akıyor denir. Ama sahnede kimse ona toz konduramaz. ‘Cirque de Soleil’in Türkişi: Demet de Soleil’Kadın gibi kadınYeşilçam’ın efsane isimlerinden, ‘Erkek Fato’ lakaplı Fatma Girik, 58 yıllık hayat arkadaşı Memduh Ün’ü kaybetti. “İçimdeki fırtınayı anlatamam. Acım tarifsiz” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Fatma Girik bir süredir komada olan kendisinden 23 yaş büyük hayat arkadaşının yanından hiç ayrılmamıştı. Hastane odasında yanıbaşındaki bir sandalyede oturup umut içinde beklemişti. “Memduh kalakacak, benimle eve gelecek” demişti. Ümidini kesmemişti. Tam bir vefa örneğiydi.9 Nisan 2015 tarihinde bu köşede yazdığım gibi: Sabırlı, sadık, acıya dayanıklı Türk kadınını temsil eden Fatma Girik’e helal olsun. Memduh’unu kaderine terketmedi. Aksine onu kaybedince o mavi gözleri kadar güzel yüreğinin içinden bir parça gitti. Tıpkı, kendisinden 21 yaş küçük eşi Müslüm Gürses’i, 3 Mart 2013’de kaybettikten sonra toparlanmakta zorluk çeken nur yüzlü meslektaşı Muhterem Nur gibi. Kadın gibi kadın diye onlara denir!Kıvanç kaldırımdaKıvanç Tatlıtuğ, her sokağa çıktığında magazincilere hesap vermekten bunalmış. Haberci gördüğü yerde artık kaçıyormuş. Geçen gün Karaköy’de bir arkadaşıyla buluşmuş. Muhabirleri görünce hemen motorsikletine atlamış. Annesine verdiği sözü tutup kaskını takmış. Ancak yol boş olmasına rağmen kaldırımdan gazlamış. Kıvanç’ın bunda suçu yok. Çünkü ülkemizde bir kaldırım kültürü yok. Bizdeki kaldırımlar sanki yayalar için yapılmamış. Arabaların park etmesi için. Bisikletlilerin kullanması için. Motorlu taşıt sürücülerinin ekstra şeridi olmak için oraya konmuş. Onun için Kıvanç motorsikletiyle kaldırımda gidiyorsa. Normaldir!

Devamını Oku

Nerdesin Jelena?

19 Ekim 2015

Dusko Tosic, Gençlerbirliği’nden Beşiktaş’a transfer olduğunda siyah beyazlı taraftarlar kadar magazinciler de sevinmişti. Çünkü Sırp futbolcu son derece gösterişli şarkıcı eşi Jelena Karleusa ile birlikte İstanbul’a gelecekti. Jelena sadece şarkıcı değil aynı zamanda iyi bir dansçı ve televizyon yıldızıydı. İthal futbolcu yengelerin hepsinin pabucunu dama atacak potansiyele sahipti. Ancak şimdiye kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Tosic henüz doğru dürüst takıma adapte olmadı. Onun formsuzluğu ister istemez Jelena’yı da etkiledi.Instagram’ı sallayan yaza veda pozundan beri Jelena ortalıkta pek görünmedi. Tosic’in bir an önce kendisinden beklenen performası göstermesini bekliyoruz. Sadece Kara Kartallar için değil. Göz zevkimiz için. Magazin dünyasında renklilik ve yenilik istediğimiz için. Yoksa bu gidişle yengelerin yengesine hasret kalacağız. ‘Nerdesin Jelena?’Aktrist hemşireGökçe Bahadır, meğer rolünü fazlasıyla ciddiye alan bir oyuncuymuş. Canlandırdığı karakterlerin gerçek hayattaki gibi olmasını istiyormuş. ‘Hatırla Gönül’ dizisinde bir hemşireyi oynadığı için aylardır hastanelerde gözlem yapıyormuş. Ameliyatlara giriyormuş. Hatta dikiş atmayı öğrenmiş. Tüm bunları da kendi itiraf ediyor. ‘Acil serviste dursam yabancılık çekmem’ diyor. Bugüne kadar hastane koridorlarında kol gezen çok sahte doktor duyduk. Ama Gökçe gibi dizideki rolü için ameliyata giren bir hemşire görmemiştik. Sanki terzi dükkanında gibi. Ne güzel dikiş de öğrenmiş. Kırık, çıkık, yara, bere işini de çözerse tam olacak. “Oynatamaya az kaldı, doktorum nerde?” diyeceğim. Ama sahtesi gelecek diye korkuyorum. Bir de üstelik yanında aktrist hemşireyle!Bana bir öpücük üfleTürk sinemasında bir zamanlar Türkan Şoray kanunları vardı. Yeşilçam dönemine damgasını vurmuştu. Türkan Sultan hiçbir filminde öpüşmezdi. Aşk sahnelerinde kamera hileleriyle partneriyle öpüşür gibi gösterirlerdi. Biz de “Öyle saçma şey olur mu? İki sevgili hiç öpüşmez mi?” derdik. Meğer o günleri kelimenin tam anlamıyla öpüp başımıza koymamız gerekiyormuş. Kıymetini bilememişiz. Sinem Kobal ‘Yaktın Beni’ isimli son filminin sözleşmesine ‘yakınlaşma sahnesi olmayacak’ diye bir kural koydurtmuş. “Şükür kendi seçimleri yapıyorum” demiş. Rol arkadaşı Sarp Apak ile bir karış mesafeden gözlerini kapatıp öpüşüyormuş havası veriyorlar. Sinem Kobal 28 yaşına geldi ama herhalde hala kendini uzaydaki bir gezegende yaşayan fantastik dizi karakteri Selena olarak görüyor. Selena da melekler kadar masum olduğu için avucunun içiyle öpücükler üflerdi. Bence bir dahaki projesine yakınlaşmama yerine uzaktan üfleme kuralı koysun. Filmin adı da hazır. Bana Bir Öpücük Üfle!

Devamını Oku

Yaşamayan en seksi kadınlar top 10

17 Ekim 2015

Game of Thrones dizisinden Emilia Clark Esquire Dergisi tarafından ‘Yaşayan En Seksi Kadın’ seçilmiş.People Dergisi de geleneksel olarak her yıl Yaşayan En Seksi Erkek listesini yapıyor.Ben de güzellikleri efsane olmuş ancak artık aramızda olmayan ünlü kadınları içine alan bir TOP TEN sıralaması yaptım.İşte Yaşamayan En Seksi Kadınlar listesi:1) Marilyn Monroe: ABD’li sinema oyuncusu. Sarışın bomba. Buğulu gözleri, davetkar bakışları ile tüm zamanların gelmiş geçmiş en seksi kadını. Sesi bile seksiydi. ‘Happy Birthday Mr President’ şarkısı son derece baştan çıkarıcıydı.2) Ava Gardner: Çıplak Ayaklı Kontes. Bakışları anlamlı. Fiziği kusursuz. Ömre bedel gözler. 1922 yılında Kuzey Carolina’da doğdu. Hollywood’un en seksi ve popüler yıldızlarından biri olarak parladı. 68 yaşında Londra’da vefat etti.3) Anita Ekberg: İsveçli aktrist 1950 yılında Bayan İsveç seçildi. Yedi erkek ve kız kardeşle büyüdü. Seks sembolü olarak üne kavuştu.4) Elizabeth Taylor: İki kez Oscar ödülü kazandı. Beyazperdede Kleopatra’yı canlandırdı. Menekşe gözlü, fotojenik ve seksi bakan cilveli bir oyuncuydu.5) Sharon Tate: 60’lı yılların televizyon ve sinema yıldızı ‘Valley of the Dollls’ filminde bebek gibi masum güzelliğini sergiledi. 26 yaşında cinayete kurban gitti.6) Virna Lisi: İtalyan yıldız 16 yaşındayken filmlerde rol almaya başladı. Sarışın ve son derece seksiydi. İtalyanların Marilyn Monroe’su olarak anılıyordu.7) Jayne Mansfield: ‘Law and Order’ dizisinden Mariska Hargitay’in annesi. Filmlerinde iri göğüsleri ve kusursuz seksi fiziğiyle ön plana çıkmayı başardı.8) Feri Cansel: Kıbrıs doğumluydu. Yeşilçam’ın seks filmleri furyasında üne kavuştu. Erkeksi tavırlarıyla ‘Kasımpaşalı Emmanuelle’ olarak lanse edildi.9) Sara Montiel: Hollywood’un en ünlü İspanyol aktristi aynı zamanda şarkı söylerdi. Kaşlar, gözler, saçlar ve muhteşem sesiyle müthiş seksi bir kadındı.10) Sue Lyon: Ünlü yönetmen Stanley Kubrick 1962 yılındaki ‘Lolita’ filmi için onu seçmişti. 16 yaşında Lolita oldu. Masum, bebeksi bir güzelliği vardı.

Devamını Oku

Fatih Terim şansı

16 Ekim 2015

İzlanda karşısındaki muhteşem zaferimizi şansa bağlayanlar var.Özellikle de Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in şansına.Galatasaray’ın başında olduğu ve UEFA Şampiyonluk Kupası’nı kaldırdığı zamanki gibi Ay-Yıldızlı ekibin Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkını Fatih Hoca’nın şansı sayesinde kazandı diye düşünenlerin sayısı az değil.Her iki defasında da takım 10 kişi kalmış.Maçlar son saniyelerde kazanılmış.Biri penaltılardan diğeri duran toptan.Futbolda şans faktörünü inkar etmek imkansız.Top yuvarlaktır diye boşuna dememişler.Dilerse filelerle buluşur.İsterse direklere çarpar.Bunların hepsi futbolun içinde var.Ancak Fatih Terim kendi şansını tamamen kendisi yaratmış biri.Bulunduğu yere gece gündüz çalışarak, tırnaklarıyla kazıyarak gelmiş.Başarılarını içindeki inanca ve kazanma hırsına borçlu. Tesadüflere değil.Allah herkese böylesine anlamlı ve değerli bir ‘Fatih Terim şansı’ nasip etsin!Love letters from BurcuBurcu Esmersoy, güzel olduğu kadar kendisine aşık ünlülerimizden. Karşı cinsle olan ilişkileri belki de bu yüzden hüsranla sonuçlanıyor. Bir yere kadar fedakarlık yapabiliyor. Sonra değmezmiş deyip yine kendine odaklanıyor. Hayatını kendine göre yaşamaya ve çalışmaya devam ediyor. “İşle aşk birlikte yürümüyor” diyor.Burcu geçen gün bir AVM’de söyleşiye katılmış.“Bugüne kadar hiç reddedildiniz mi?’’ diye bir soru sormuşlar. “Genç kızlığımda bir arkadaşıma aşıktım ve ona mektup yazdım. Ama kendisi cevap bile vermedi. Herhalde şimdi kafasını duvarlara vuruyordur” demiş. Burcu’nun sözünü ettiği arkadaşı bence de kafasını duvardan duvara vuruyordur. Ama Burcu’yu cevap vermeyip elinden kaçırdığı için değil.Onları saklamayıp ‘Love Letters From Burcu’ diye açık arttırmada satamadığı için!Yalnız kadınlarDeniz Akkaya bir dergiye röportaj vermiş.“Türkiye’de kadınlar, çocuklar ve hayvanlar çok yalnız” demiş.Çocukları ve hayvanları bilemem.Ama kadınlar yalnız kalmaya mahkum.Nedenini dünyaca ünlü fizikçi ve kozmolog Stephen Hawking söyledi.‘Fizikte doktora yaptım ama kadınlar hala benim için evrendeki en gizemli varlıklar’ dedi.Ünlü İngiliz bilim insanı evreni çözeceğiz ama kadınları asla diye iddia ediyor. Ondan daha iyi mi bileceğiz?Adam bu dünyadaki ilimleri bilimleri hap diye yutmuş.Her tarafından zeka fışkırıyor.Bu görüşünde de haklı.Kadınlar o kadar gizemli ki yanlarında başkaları varken bile kendilerini yalnız hissettikleri anlar oluyor.Onlarla kimse başa çıkamaz!

Devamını Oku

Levent Kırca’nın dünyası

14 Ekim 2015

Levent Kırca’yı zamansız kaybettik. Ünlü sanatçı iki düzine yıl ekrandaydı. Ama onun kendine özgü komedisine doymadık. Birbirinden başarılı skeçleri ve tiplemeleriyle bizi hem güldürdü hem düşündürdü. Hayata gözlerini yummasının ardından Levent Kırca için ünlülerimizin çoğu ‘çocukluğumun sanatçısı’ demiş. Bazılarımız ya gençlikle çocukluk dönemini karıştırıyor ya da hiç büyümüyor. Maşallah sadece kendilerine değil yıllara da fotoşop yapıyorlar. Başkaları yaşlandıkça onlar küçülüyor. Usta mizahçı oğlu Umut aracılığıyla bir veda mektubu bırakmış. ‘’Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle hoşçakalın’’ demiş.Levent Kırca hayat vizyonu olan bir sanatçıydı. Bu dünyanın artık iflah edilemeyeceğini bilmiş. Onun için ‘daha iyi bir dünyada görüşelim’ demiş. İçinde bulunduğumuz dünyada artık komediye, eğlenceye, taklitlere yer yok. Acı ve üzüntüden gülmeyi bir yana bırakın başımızı kaldıracak halimiz kalmadı. Bu gidişle daha iyi bir dünya bulabilmek için ya Mars’a gideceğiz. Ya da Allah gecinden versin Levent Kırca’nın yanına. Başka çare kalmadı!The Singing Dead‘The Walking Dead’ diye bir televizyon dizisi var. Yürüyen ölüler dünyayı istila ediyor. Yeryüzünde bildiğimiz hayat bitiyor. Dünyayı zombiler işgal ediyor. Bir çizgi romandan esinlenerek çekilen dizi çok tuttu. Geçtiğimiz hafta 6’ncı sezonuna başladı. Dizinin başarısına güvenerek ‘Fear The Walking Dead’ diye bir yeni dizi daha yaptılar. Onda da insanların nasıl zombi oldukları anlatılıyor. Bunlar hayal ürünü zombiler. Bir de gerçek hayatta olanlar var. 60’lı yılların efsane İngiliz pop gurubu Rolling Stones gibi. Başta solistleri Mick Jagger olmak üzere hepsi birer zombi. Yıllardır aldıkları uyuşturucuların etkisiyle zombi gibi yaşadılar. Şimdi yaşlandılar. Zombiye benzemeye de başladılar. Ancak yılmadılar. Hâlâ sahneye çıkıyorlar. Yeni bir dünya turnesine hazırlanıyorlarmış.Rolling Stones üyeleri konser verecekleri yerlerden isteklerde bulunmuş. Odalarının penceresinin ışık geçirmemesini şart koşmuş. Çünkü hepsi yarasa gibi karanlıkta yaşamaya alışmış. İşin içine bir de zombilik girmiş. The Rollling Stones gitmiş.The Singing Dead gelmiş!Soner konuşmamakta haklıSoner Sarıkabadayı yetenekli bir sanatçı. Şarkıları, besteleri son derece başarılı. Kendisi de prensip sahibi adam. Soner bir süredir ortalıkta yoktu. Magazinciler Kuruçeşme’de yürüyüşte yakalamış. Son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle çok üzgün olduğunu ve konuşmak istemediğini söylemiş. ‘Konuşmayacağım’ demiş. Bazı ünlüler gibi artık kabak tadı veren klişe laflar etmektense susmayı tercih etmiş. Zaten söylenecek bir laf kalmadı. Soner konuşmamakta yerden göğe kadar haklı!

Devamını Oku

My son Serdar

12 Ekim 2015

Serdar Ortaç’ın eşi Chloe Lougnan genç ve güzel bir kadın. Zaman zaman podyumda boy gösteriyor, oyunculuk yapıyor. Serdar Ortaç, yıllardır tanıdığımız, bildiğimiz popçu Serdar Ortaç. Chloe 23 yaşında. Serdar 45. Ancak aradaki yaş farkı tersine çalışıyormuş. Chloe çıkıp ‘’Serdar benim oğlum gibi’’ demiş. Serdar’a olan bağlılığını dile getirmiş. ‘’Giyeceği kıyafetleri seçiyorum. Yaptığı bütün şarkıları dinliyorum. O benim oğlum gibi, onun için her şeyi yaparım. Onu çok seviyorum’’ şeklinde konuşmuş. Serdar’ın giyim kuşamını seçmesini anlarım. Kadınlar bu konuda erkeklerden daha zevklidir. Serdar’ın yaptığı tüm şarkıları dinlemesini anlarım. Bir tanesini dinlese yeter.Hepsi birbirine benziyor. Serdar’ı çok sevmesini de anlarım. Sevimli, cana yakın, başarılı adam. Peki ya Serdar’a ‘oğlum gibi’ demesi! Onu anlayamadım. Ufak tefek gördüğü için mi? Çocuk gibi davrandığı için mi? Söz dinlemeyip arada bir kumara gidip yaramazlık yaptığı için mi? Sürekli ihtimam istediği için mi?İrlandalı manken neden böyle düşünüyor bilemeyiz. Bildiğimiz tek şey Chloe Yenge sonunda itiraf etmiş. ‘My son Serdar’ demiş!Ajda’nın kafa cinselliğiSüperstar Ajda Pekkan çok sık konuşmuyor. Ama bir konuşunca da doğrusu hakkını veriyor. Manşet olacak, gündem yaratacak laflar ediyor. Ajda geçenlerde ilişkiler hakkında konuşmuş. ‘’Bence kafa cinseliği önemli. Yani insanlar birbirlerine fokus olmalı. Öteki türlü güdüsel oluyor. O hayvanlarda da var. Aldatılsam hiç dalaşmam. Bir anda yok olurum. Flulaşırım’’ demiş. Ajda’nın bu söylediklerinin altına imzamı atarım. Aşkta her şey insanın önce kafasında bitiyor. İlişkilerini kafanda yaşatman gerekiyor. Kafandan çıkardığın anda da sona eriyor.Aldatılan bir kişinin uzayıp gitmesi de en doğrusu. Uğraşmak, anlamaya çalışmak, affetmek, intikam almak vakit kaybından başka işe yaramıyor. Belki uzun süre kendine uygun bir eş bulamazsın. Ama gönül rahatlığı ve huzur için. Ajda’nın kafa cinselliği en doğrusu!Mehmet Aslantuğ değil zaman değiştiMehmet Aslantuğ, ‘Aşk-ı Memnu’dan gelen teklifi ‘’Çarpık ilişkilerin yaşandığı dizilerde olmam’’ diye zamanında reddetmiş. 2008’de reyting rekorları kıran efsane dizi için ‘’Şan, şöhret ve parayı ön planda tutmadım’’ demiş. Ünlü oyuncu şimdi ‘Aşkın Kokusu’ dizisinde rol alacakmış. Oğlunun sevgilisine aşık olan bir karakteri canlandıracakmış. ‘’7 yılda ne değişti acaba?’’ diye soruyorlar. ‘’O sözünü çabuk unuttu’’ diyorlar. Duruma bir açıklık getirmek istedim. Eskiden çarpık olarak görülen illişkiler artık sıradan olmaya başladı. İnanmıyorsanız etrafınıza bakın.Magazin haberlerine göz atın. Dedikodulara kulak kabartın. Kanıtlar ortada. İşte onun için Mehmet değil zaman değişti. Adamcağız ne yapsın?

Devamını Oku