Kanadalı bir gösteri gurubu olan ‘Cirque de Soleil’ 1984’ten beri dünyanın dört bir yanında akıl almaz performanslar sergiliyor. ‘Güneşin Sirki’ anlamına gelen ‘Circque de Soleil’in, 40 ülkeden 4 binin üzerinde çalışanıyla sadece insanlardan kurulu bir sirk olduğu biliniyor. Koreografisi, müziği, akrobasisi, yaratıcı atraksiyonları dillere destan deniliyor. Cirque de Soleil, Las Vegas’ta 8 ayrı mekanda 90 dakikalık şovlarıyla izleyenleri büyülemeye devam ediyor.
Bizim buralarda da şarkıcı Demet Akalın hayranlarını büyülemeye devam ediyor. Demet ‘Pırlanta’ isimli son albümünün ilk konserini vermiş. Ünlü popçu sahneye dev bir pırlanta üzerinde inmiş. Üstündeki şatafatlı kostümler, kullandığı güllük gülistanlık aksesuvarlar, sirklerdeki gibi göz kamaştırıcı duruyormuş. Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki tantana için ‘Sirk gibi konser’ diye başlık atmışlar. Demet Akalın’ın normal hayatındaki giyim zevki çok tartışılır. Hatta olmadığı bile iddia edilir. Elbiseler üzerinden akıyor denir. Ama sahnede kimse ona toz konduramaz. ‘Cirque de Soleil’in Türkişi: Demet de Soleil’
Kadın gibi kadın
Yeşilçam’ın efsane isimlerinden, ‘Erkek Fato’ lakaplı Fatma Girik, 58 yıllık hayat arkadaşı Memduh Ün’ü kaybetti. “İçimdeki fırtınayı anlatamam. Acım tarifsiz” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Fatma Girik bir süredir komada olan kendisinden 23 yaş büyük hayat arkadaşının yanından hiç ayrılmamıştı. Hastane odasında yanıbaşındaki bir sandalyede oturup umut içinde beklemişti. “Memduh kalakacak, benimle eve gelecek” demişti. Ümidini kesmemişti. Tam bir vefa örneğiydi.
9 Nisan 2015 tarihinde bu köşede yazdığım gibi: Sabırlı, sadık, acıya dayanıklı Türk kadınını temsil eden Fatma Girik’e helal olsun. Memduh’unu kaderine terketmedi. Aksine onu kaybedince o mavi gözleri kadar güzel yüreğinin içinden bir parça gitti. Tıpkı, kendisinden 21 yaş küçük eşi Müslüm Gürses’i, 3 Mart 2013’de kaybettikten sonra toparlanmakta zorluk çeken nur yüzlü meslektaşı Muhterem Nur gibi. Kadın gibi kadın diye onlara denir!
Kıvanç kaldırımda
Kıvanç Tatlıtuğ, her sokağa çıktığında magazincilere hesap vermekten bunalmış. Haberci gördüğü yerde artık kaçıyormuş. Geçen gün Karaköy’de bir arkadaşıyla buluşmuş. Muhabirleri görünce hemen motorsikletine atlamış. Annesine verdiği sözü tutup kaskını takmış. Ancak yol boş olmasına rağmen kaldırımdan gazlamış. Kıvanç’ın bunda suçu yok. Çünkü ülkemizde bir kaldırım kültürü yok. Bizdeki kaldırımlar sanki yayalar için yapılmamış. Arabaların park etmesi için. Bisikletlilerin kullanması için. Motorlu taşıt sürücülerinin ekstra şeridi olmak için oraya konmuş. Onun için Kıvanç motorsikletiyle kaldırımda gidiyorsa. Normaldir!