Şahan Gökbakar aralarının kötü olduğu söylenen Cem Yılmaz’a yeni filmi için başarılar dilemiş."Filmin yapımcısı değerli dostum Muzaffer Yıldırım’a, Cem Yılmaz’a ve silah arkadaşlarına başarılar dilrim. Gişesi bol olsun" diye bir mesaj yollamış. Cem Yılmaz da "Şahan’ın uzattığı zeytin dalını aldım. Teşekkür ederim" demiş.Bugüne dek birbirlerine destek olacaklarına köstek oluyorlardı. Şimdi Şahan sözüm ona aradaki buzları eritmek için bir adım atmış. Sözüm ona diyorum çünkü Şahan’ın mesajında filmin yapımcısı ön plana çıkmış. Değerli dostum dediği Muzaffer Yıldırım, ‘Recep İvedik’ filmlerini gösteren sinema salonlarının sahibi olan şirketin yönetici ortağı.Yani o istemezse Şahan istediği kadar film çeksin kimseye izletecek salon bulamaz. Onun için bu mesaj meslektaşı Cem’e uzatılan zeytin dalından çok dağıtımcısı Muzaffer’e gönderilmiş bir iyi niyet temennisine benziyor.ARDA İLE BURCU BİR ÖDÜL TÖRENİNDE...Arda Turan ile Burcu Esmersoy bir aralar çok iyi dosttu. Arkadaşlıklarını, samimiyetlerini duymayan kalmamıştı.Yedikleri, içtikleri ayrı gitmiyordu.Derken araya Arda’nın yeni sevgilisi girdi. Burcu birdenbire devre dışı bırakıldı."İspanya uçağında yerim hazır" diye böbürlenirken. "Arda’dan haberi olan var mı?" diye sormaya başladı. Bu arada Burcu da kendisine yeni bir aşk buldu.Sonuçta iki ünlü kankiş yollarını tamamen ayırdı. Şimdi bir ödül töreninde karşılaşacaklarmış. Burcu töreni sunacak. Arda da ‘Yılın Adamı’ ödülünü alacak. Arda’nın sevgilisinin gözü de onlarda olacak. ‘Arda buraya yumruk havaya, Burcu gargaraya’ Başka çare yok!
Cem Yılmaz yeni filmi Ali Baba ve 7 Cüceler’de iki rolde birden oynuyor ama bu sefer Ozan Güven yok!Cem Yılmaz yetenekli bir komedyen.Sahne performansında müthiş başarılı. Ama Cem stand-up’dan çok film çevirmeyi seviyor. Haksız sayılmaz. Sinemada iyi gişe yapan bir filmin getirisi ile sahnede 2 saat boyunca ter döküp izleyiciyi güldürerek hayatını kazanmak mukayese kabul etmez.Uğraşı, masrafı, süresi, stresi, çok daha fazla olsa da sinemanın kazancı başka. Filmin televizyon gösterimi ve DVD satışları da cabası.Yapımcılar, dağıtımcılar, salonlar zaten kapıda bekliyor.Cem de filmciliğe aşırı meraklı.Beyazperdede olmayı o kadar çok seviyor ki oynadığı filmlerde iki ayrı karakteri birden canlandırıyor.Film bittiğinde kendisini görmeye fazlasıyla doymuş oluyorsunuz.Yeni filmi Ali Baba ve 7 Cüceler’de de iki ayrı rolde. Cimriliğinden mi diye sormuşlar. Sevdiğimden demiş.Adam işine aşık.Elinden gelse cüceleri de kendi oynardı. Adını da ‘Cem Baba ve Cüceleri’ koyardı.Ben yine de bu son filmini Cem Yılmaz’ın filmi olarak kabul etmiyorum.Ozan Güven yok!Öykü Serter laf altında kalmazÖykü Serter zayıflığını ve kaslı vücudunu eleştirenlere ateş püskürmüş. "Kesin sesinizi çünkü hastayım" demiş. Sindirim sistemiyle igili bir rahatsızlığı varmış. Çok geçmiş olsun. Ama hastalığı olmasa da fark etmezdi. Benim bildiğim Öykü laf altında kalmazdı. ‘Akademi Türkiye’ yarışmasının ikincisinde jürideki Burcu Güneş kendisine fazla söz hakkı verilmediğinden yakınmıştı. Öykü gayet sakin ‘Mukadderat’ demişti. O an anladım ki Öykü laf altında kalmaz.Onun için kimse boşuna uğraşmasın!‘Don’t cry for me Madonna’ durumuParis terör saldırılarından sonra Madonna Stockholm’de konser vermiş. Sahnede Paris’te yaşamını yitirenleri önce gözyaşları içinde anmış, sonra ‘’Bu konseri önce iptal etmek istedim. Ancak daha sonra neden istediklerini onlara verelim ki dedim. Haydi özgürlüğü doya doya yaşayalım’’ diyerek izleyicileri coşturmuş. Madonna ‘Evita’ filminde Arjantin’in First Lady’si Eva Peron’u canlandırmıştı. O müzikalde ‘Don’t cry for me Argentina’ isimli bir şarkı vardı. Madonna, ağlamakla kalmayıp konser gelirini terör kurbanlarına bağışlasaydı çok anlamlı ve örnek bir davranış olurdu. Olay sadece şovuna başlamadan önce göz yaşı dökmekle kalmış. ‘Don’t cry for me Madonna’ gibi bir durum ortaya çıkmış!
Nurgül Yeşilçay ya da dizilerimiz artık uluslararası pazara açıldığı için,İngilizcesiyle Divine Light Rose Greentea, yetenekli ve başarılı olduğu kadar güzel bir oyuncu.Gözleri ömre bedel, bakışları çekici, fiziği mükemmel.39 yaşındaki Greentea zaman zaman son derece seksi pozlar veriyor.“Kadın dediğin etli butlu olacak” diyor.Çok haklı.Günümüzdeki hemcinsleri zayıflamak için sağlıksız görünmeyi göze alıyor.Bazıları kilo derdinden o kadar kuruyor ki içinden suyu çekilmiş gibi duruyor.Ünlü yıldız espri yapmasını da seviyor.Cem Özer’den olan 10 yaşındaki oğlu Osman Nejat’ın gelecekteki eşine sesleniyor.“Benden şahane kaynana olur” diye müstakbel gelinine gözdağı veriyor.“Anasına bak kızını” al derler.O eskidendi.Devir değişti.Söz konusu etli butlu Greentea olunca artık “Gelinine bak kaynanayı al” denir!Kraliçeler de terk edilir2014 Türkiye Güzeli Amine Gülşe şu aralar hüzünlüymüş.5 aylık sevgilisi futbolcu Mesut Özil tarafından terkedilmiş.Mesut, Amine’ye hiç beklenmedik bir çalım atmış.“Önümüzdeki yaz evleneceğiz” filan derken 3 yıllık eski sevgilisi Alman popçu Mandy Capristo’ya dönmüş.Kabahat Mesut’ta değil, Amine’de.Farkında olmadan Amerikalıların ‘rebound’ (geri tepme) dedikleri girdaba girmiş.Rebound kuralı şudur: “Uzun süreli bir ilişkiden yeni çıkmış biriyle birlikte olanlar, hiç ummadıkları bir anda hüsrana uğrama riskini göze almalıdır”.Öyle tiplere hiç bulaşmamak ve onlardan kesinlikle bir şey beklememek gerekir.Güzellik kraliçesi de olsan hiçbir işe yaramaz.Bu tür ilişkilerde genelde mutlu sonlanması için bir umut ışığı yoktur.Amine iddiaya göre dizi setinde ağlama krizine girmiş.Mesut’tun verdiği tektaş yüzüğünü anında iade etmiş.Keşke hatıra diye saklasaydı.Bu yaşadığı hüsran kulağına küpe olsun.Rebund’daki erkeklerden uzak dursun.Unutmasın ki kraliçeler de terk edilir!İkoncan shoes for saleEski sosyetik, yeni medyatik İkoncan İvana Sert’in iki oda dolusu ayakkabısı varmış.Gelen hediyelerle birlikte 500 çifti geçiyormuş. Artık ayakkabıları koyacak yer bulamıyormuş. Fazlalıkları internetten satmaya karar vermiş. Zaten çoğunu bir kez bile giymemiş.Giyse ne olur?Hatta kullanılmış olanlar daha kıymetli. Ünlü, popüler ve güzel bir televizyon yıldızının ayaklarının değdiği ayakkabı değer kaybetmez, bilakis değer kazanır. Ayak numarası uymasa bile “İvana’nın ayakkabılarını giyiyorum” diye alanlar olur.Bizde ünlü meraklısından bol ne var?Hepsi bir anda kapış kapış gider.Duyduk duymadık demeyin. İkoncan shoes for sale!
‘Muhteşem Yüzyıl’ın devamı olarak lanse edilen ‘Kösem Sultan’ dizisi sonunda başladı.Dev prodüksiyona Türkiye standartlarına göre yine çok para harcamışlar.Saraydaki entrikaları şatafatlı göstermek için hiçbir masraftan kaçınmamışlar.Reytinglerde beklenen başarıyı yakalayıp yakalayamacağı ise henüz belli değil.İlk bölümü meraktan izlendi.Diğerlerinin akibeti bilinmiyor.Tutulursa Avşar Kızı sayesinde olacak.Şu anda dizideki tüm yükün onun sırtında olduğu her sahneden belli oluyor.Safiye Sultan’ı canlandıran Hülya Avşar’a botoks ve dolgu yasağı koymuşlardı.Hülya deneyimli ve tedbirli kadın, projeye başlamadan önce gerekeni yaptırmış.Bu arada ilerleyen bölümlerde ‘Kösem Sultan’ olarak gelecek Beren Saat’i kankası Esra Dermancıoğlu ‘Cennet Hatun’ olarak karşılayacak.Tabii senaryodan o zamana kadar sağ çıkabilirse.İkisini tekrar aynı ekranda birlikte görmek aslında ilginç olabilir. Fatmagül ile yengesi meğer asırlar önce bile varmış dedirtebilir.Muhteşem Yüzyıl’da Kanuni Sultan Süleyman’ı canlandıran Halit Ergenç’ten sonra Kösem Sultan’da Sultan 1. Ahmet rolünü oynayan Ekin Koç oldukça sönük kalmış.İşin mutfak jargonuyla biri Hünkar beğendiyse diğeri Hünkar beğenmedi.Osmanlı tarihine sadık kalmadıkları eleştirileri ise yine başlamış vaziyette.Özet olarak iddialı Kösem Sultan’ın daha ne olup ne olmadığı anlaşılmadı.Şimdilik durum kes köse Kösem?Nazar değil hırs değmesinBurcu Esmersoy, sevgilisiyle çok mutlu olduğunu söylemiş.Evlilik konusunda bir açıklama yapmak istememiş.“Diğer ilişkilerimde konuştuk, evlenemedik. Bunda yorum yapmıyorum, yoksa nazar değecek” demiş.Burcu’nun bugüne dek mutlu sona ulaşamamasının nedeni kariyer, para kazanma, ününe ün katma, popülaritesini sürdürme hırsı.Bunlardan fedakarlık yapamayınca ilişkileri yürümüyor.Gerçekten ikinci defa nikah masasına oturmak istiyorsa nazar değil, hırsı değmesin diye dua etsin!Kadir Abi’nin keçisiKadir İnanır Türk sinemasının efsane aktörlerindendir.Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Filiz Akın, Müjde Ar gibi Yeşilçam’ın ünlü ve zamanın en güzel yıldızlarıyla çeşitli filmlerde oynamıştır.Şimdi reklamlarda bir keçiyle oynuyor.Allah için o da zamanın en güzel keçisi.Bir sigorta firması için bir süre önce son derece gösterişli bir beyaz keçiyle kamera karşısına geçen Kadir İnanır reklamın devamını çekmiş.Bu kez uçurumun eşiğinde sallanan üstü açık kırmızı bir arabanın içinde oturuyor.Keçi arkada.Kadir İnanır dönüp ona her zamanki maço tarzıyla “Öyle değil mi keçi” diyor.Keçi de ‘nnnnnnnneeeeeettt’’ diye haykırıyor.Devir nasıl da değişiyor. Eskiden jön Kadir İnanır’ın jöndamları vardı.Şimdi Kadir Abi’nin sakallı boynuzlu beyaz bir keçisi var!
İstanbul’un çıldırtan trafiği için çılgın projeler üretiliyor. Bunlardan bir tanesi uçan arabalar. Gelişim Üniversitesi ile Japon Nagazaki Üniversitesi çalışmalara başlamak için protokol imzalamış.Hiç boşuna uğraşmasınlar.Yola çıkmadan bu işten vazgeçsinler. Uçan arabalar pahalı olur diye değil.Nasılsa onları kampanyalarla vade farksız 288 ay taksitle tüketiciye satarlar. Ama sorun parada değil arabalarda daha doğrusu direksiyonda oturanlarda.İstanbul’daki sürücüler karada araba kullanamıyor.Havada mı kullanacak?Karada trafik kurallarına uymuyor. Havada olunca hiç riayet etmez.Trafik yoğun, yol sıkışık demeyip karada sürat yapıyor, makas atıyor.Meydanı boş bulduğu havada mı yapmayacak?Uçan araba yaparlarsa var yaİstanbul’da gökyüzünden sapır sapır çarpışan arabalar yağmaya başlar!Bana anne dedilerNew York’ta saati 40 dolara kiralık anneler varmış.63 yaşındaki Nina Keally aldığı ücret karşılığında dertleriniz dinliyor, çorbanızı pişiriyor hatta sizinle oturup film izliyormuş.Gözde semtlerde yaşayan bazı gençler kendi anne ve babalarına anlatamadıkları dertlerini kiralık annelerle daha rahat paylaşıyormuş.İçlerini eleştiri ve nasihatlere hedef olmadan dökebiliyormuş.Aslında saatte 40 dolar bu iş için çok da büyük bir miktar değil.New York’da sorunlarını anlatmak için milletin randevu alarak gittiği bazı ünlü psikiyatristlerin saatlik ücretleri bunun on katı.Üstelik çorbanızı da ısıtmıyorlar.Kiralık annelik yapan Nina, kendisinden 5 yaş küçük bir müşterinin talebini kabul etmemiş.Adamın niyeti başka diye düşünmüş.Bir anne için en büyük kabus doğurduğu çocuğun kendi yerini tutması için anne kiraladığını öğrenmek olur diye düşünüyorum.Kadın herhalde bunalıma girer.Evladı onun yerine hiç tanımadığı birine ‘anne’ diyor.Üstelik üste de para veriyor. Belki de New York’taki psikiyatristler onun için 10 katı para alıyor.Anneliğin kiralık olanı bile kölelik!Gökten para yağıyorBingöl’ün Sarıçayır Köyü’ne düşen göktaşları köylüleri zengin etmiş.Bedeli yüksek fiyata alınacak söylentisi üzerine köylüler taşları toplamaya başlamış. Köye giden biliminsanları ve meraklılar taşların gramına 60 dolar ödemiş. Kısmetli köylüler arasında göktaşlarını satıp borçlarını ödeyen hatta yeni otomobil alanlar olmuş.Sadece Almanlar geçen hafta içinde 200 bin dolarlık göktaşı almış. Dua etsinler taşlar Kayseri’nin bir köyüne yağmadı. Övünmek gibi olmasın ama Kayserililer iyi pazarlıkçıdır. O göktaşların gramını 60 dolardan çok daha fazlaya satarlardı. "Kusura bakma. 40 yılda bir yağıyor. 60 dolar kurtarmaz" filan derlerdi. Yıllar önce Türk işçileri ilk gurbete gittiklerinde Almanya’da onlara ‘vatan toprağı’ diye poşetlere doldurdukları toprağı satan uyanıklar vardı. Şimdi devir değişti. Almanlar ayağımıza geliyor. Biz onlara taş satıyoruz. Canım Türkiyem’in kıymetini bilelim.Bu topraklara gökden para yağıyor para!Ali Baba küfür eder mi?Cem Yılmaz’ın yeni filmi ‘Ali Baba ve 7 Cüceler’ bu hafta sonu viyona girdi.Muhabirler ünlü komedyene "Argo ve küfür kullanmadan güldürmek mümkün değil mi?" diye sormuşlar.Cem de her zamanki aşırı alınganlığıyla "Benim tarzım bu. Böyle filmler yapıyorum. İstersen evde montajla" diye cevap vermiş.Cem Yılmaz’ın son zamanlarda hiçbir filmi komik değildi.Küfürler ve argolar bile kurtarmaya yetmedi.Ali Baba ve 7 Cüceler’de küfür var mı bilmiyorum.Olsa olsa 7 Cüceler Ali Baba’ya içlerinden sövüyordur."O güzelim Pamuk Prenses’in yerine şimdi bir de seninle mi uğraşacağız" diye.Haksız da sayılmazlar!
Yılmaz Morgül nev-i şahsına mahsus ünlülerimizdendir.Konuşması,hareketleri ve enerjisi diğerlerinden farklıdır.Ne zaman ne yapacağı ve ne söyleceğini kestiremezsiniz.Konuk olarak katıldığı radyo progralarım çok renkli geçmişti.Yılmaz radyoda bile eğlenceliyse ekranda nasıl olduğunu artık siz düşünün.Zaten Olay TV’de uzun süredir kendi şovunu yapıyor.Bu arada Yılmaz aynı zamanda kendi çapında bir internet fenomeni.Birbirinden renkli esprileri, klipleri ve şuh kahkahalarıyla neşe saçıyor.Yılmaz Morgül, Şubat ayında ekrana gelecek Survivor’un kadrosundaymış.Acun’a bravo!Baktı ‘Best of Survivor’dan sonra ne yapsa izleyiciyi tatmin edemeyecek Morgül bombasını patlattı.Sıra Hiperstar Ajdar, Yıldız Tilbe, Hilal Cebeci, Safiye ile Faik, Nuri Alço, Banu Alkan gibi isimlerde.Ali Taran ile Ayşe Özyılmaz’ı da aynı adada yaşamaya ikna edebilrse harika olur.Bugüne kadar yapılanlar iyiydi, hoştu ama artık formatı baydı.Tam ünlü olmayan ‘Ünlüler’ ile ünlü olmak isteyen ‘Gönüllüler’ ile nereye kadar?Yukarıda saydıklarımın bir tanesi iki takıma da bedel.Diva Bülent Ersoy, kısaca Bülent Abla ya da nam-ı diğer Babla’yı da kadroya alsın.Dünyada gelmiş geçmiş en çok izlenen televizyon yarışması olmazsa bana Ceminay değil Amokachi desinler.Morgül ve bunlar Survivor’da. Millet nefesini tutmuş ekran başında.Barbie Antalya’daİnsan Barbie lakaplı Ukraynalı model Valeria Lukyanova, önümüzdeki hafta Antalya’ya geliyormuş. Estetik müdahalelerle Barbie bebeğe dönüşen model iki ayrı defileye çıkacakmış. 3O yaşındaki modele 200 bin TL vereceklermiş. 30 yaşında Barbi mi olurmuş? 39.99 TL’ye oyuncağı satılıyor.
Twitter’da tarihi resimler yayınlamasıyla bilinen Historical Pics tarihi bir hataya damgasını vurmuş. 2.6 milyon takipçisi olan hesapta Sabiha Gökçen fotoğrafının altına “1937’de ilk kadın savaş pilotlarından biri olan Safiye Soyman” diye yazmışlar. Düşünün… Janis Toplin 1969’da Woodstock’ta konserde, Barack Obama 1988’de Harvard Üniversitesi’nde, Marilyn Monroe 1956’da Kraliçe Eizabeth’ ile Londra’da, Sophia Loren 1960’da fenomen olan şapkasıyla poz veriyor. Prenses Diana 1985’de John Travolta ile dansediyor, Jimmy Hendrix 1968’de elinde Mad dergisi saçını taratıyor, Elvis Presley 1989’da Las Vegas’ta sahnede şarkı söylüyor.Robert De Niro ile Marlon Brando 1974’te ‘Baba 2’ filminin setinde, Pablo Picasso 1956’da Fransa’daki evinde resim yaptığı stüdyosunda... Tüm bunların yanında bunan böyle Safiye Soyman’ın da adı geçecek. İsim benzerliğiyle gündeme gelmek Safiye Hanım’ın hoşuna gitmiş. “Ben o tarihte daha dünyaya bile gelmemiştim” diye gülüp geçmemiş. “Allah yaptırdı bu hatayı. Çünkü en büyük hayalim pilot olmaktı” demiş. Bir de bakmışsınız heveslenmiş. Kursa gidip uçmasını öğrenmiş.Sabiha Gökçen’de uçağa bindiğinizde pilot kabinin içinde kaptan pilot Safiye, yardımcı pilot da hayat arkadaşı Faik! Şimdi elinizi vicdanınızın üstüne koyup lütfen bana tüm samimiyetinizle söyleyin. Arkanıza bakmadan o uçaktan iner misiniz yoksa eğlenceli olur diye uçar mısınız?Hop dedik abiKıvanç Tatlıtuğ’un abisi kraldan çok kralcıymış. Kıvanç’ı görüntülemek isteyen kameramanlara saldırmış. Kıvanç da arabasının içinde oturup olayı seyretmekle kalmış. Hangisinin daha ‘itici’ bir davranış olduğuna karar veremedim. Abisinin görevlerini yapan muhabirlere saldırması mı? Yoksa Kıvanç’ın kılını kıpırdatmadan olup biteni izlemesi mi? Ünlü oyuncu yoğun ilgiden artık bunalmış olmalı. Yoksa herhalde öfkeli abisine müdahale ederdi. İyi de abisine ne oluyor? Ankaralı Yasemin’in şarkısındaki gibi.“Yolu şaşırdın kafayı tırlattınSonunda sende bizi tanıdınOnlara uydun adammı oldunPara bulunca havadar oldunSana yut yut dedik yutamadın abiDerdin neyse buyuru ver abiHop dedik abi ne olur yaniKaşıntı nerde kaşıyalım abiHop dedik abi!”Zamanı durduran adamTürk pop müziğinin ünlü ismi Alpay yıllara meydan okuyor. 80 yaşındaki Ankaralı delikanlı 2 saat sahnede kalıyor. Şarkılarını keyifle söylüyor, herkesi dansa davet ediyor. Alpay Nazikoğlu nadir bulunan çok beyfendi bir sanatçı. ‘Timeless Moments’ (Zamanı geçmeyen anlar) adlı sahneye üçüncü kez konuk olmuş. Kendisini izlemeye gelenleri coşturmuş. Tıpkı 89 yaşında hala dünya turnelerine çıkan efsane ABD’li şarkıcı Tony Bennett gibi. Alpay da bizim Tony Bennett’imiz. Zamanı durduran adam. Helal olsun!
Ayşe Özyılmazel, 4 yıldır depresyondaymış.Tükenmişlik sendromu yaşıyormuş.Bugüne kadar kendine olan saygısından susmuş.Ama eski eşi Ali Taran’ı televizyonda jüri olarak görünce dayanamamış.Bir zamanlar büyük aşk yaşadığı ve 10 ay evli kaldığı ünlü reklamcıyı yerden yere vurmuş.“Bir genç kız olarak hayatımın içine etti. Ona mutluluklar dilemiyorum. Allah’ından bulsun. Ellerinin kirini bana sildi” diye veryansın etmiş.Ali Taran’ın, bu lafları hak edecek ne yapmış olabileceğini hayal bile edemiyorum.Ama özel hayatındaki ilişkileri yönetmekte hiçbir yeteneğinin olmadığı kesin.Sansasyonel ve sürpriz olarak nitelendirilen bir nikah kıydı, kimseye yaranamadı.Ne hasta yatağındayken boşandığı ve 4 ay sonra hayata gözlerini yuman 21 yıllık ilk eşi Selma Hanım’a.Ne onu düşüncesiz ve duyarsız davramakla suçlayan topluma.Ne de “Duygusallığıma yenildim. Ona aşık oldum” diyen kendisinden 27 yaş küçük ikinci eşi Ayşe’ye.Acun Ilıcalı tepki çekmemek için o dönemde Ali Taran’dan uzak durmuştu.Acun erkek olduğu için aradan zaman geçince unuttu.Ama Ayşe, bir kadın olarak yaşadıklarını asla unutmadı.Durdu durdu Ali’yi ekrana çıkınca vurdu!Organik yüzlü Berrak‘Filinta’ dizisinin yıldızlarından Berrak Tüzünataç, bir Arap kanalına konuşmuş.“Benim yüzümde hiçbir estetik müdahale yok. Yüzüme bıçak değmedi” demiş.Dolgu ve botoks yüzünden herkesin birbirine benzediğini sözlerine eklemiş.Özellikle dönem dizilerine ‘organik yüzler’in gerektiğini savunmuş.Berrak haklı.Eskiden hayatımızda her şey organikti. Sebzeler, meyveler, yiyecekler, içecekler... Ama sonra nüfus arttıkça organik yetmedi. Hormon ilaveleri ve katkı maddeleri türedi. İnsanların tipleri de Berrak’ın dediği gibi değişti.Önüne geçilmez bir estetik cerrahi furyası başladı.Organik yüzler, burunlar, göğüsler, mideler, kalçalar gitti.Toplumda ifadesiz suratlar, onarılmış bedenler baş gösterdi.Berrak Tüzünataç, Avrupai bir güzel. Son derece havalı, bakışları etkileyici. Teni pürüzsüz.Doğal bir görütüsü var.Fizik olarak diğerlerinden çok farklı. Ben de hep nedenini merak ederdim.Meğer yüzü organik olduğundanmış. Organik yüzlü Berrak.Her eve lazım!Alternatife bak hizaya gelSerdar Ortaç’ın manken eşi Chloe Loughnan oyuncu olmak istiyormuş.Serdar da eşine bu konuda destek veriyor olmalı.“Bana bu yıl iki film teklifi geldi. Teki eşimle olacak” demiş.İrlandalı güzel eşi Chloe ise “Kesinlikle kocamla oynamak isterdim. Alternatif de Kenan İmirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ” diye tercihlerini sıralamış.Böyle alternatife ilk kez tanık oluyorum.Bir yanda yılların sevimli popçusu Serdar.Öte yanda dünya yakışıklısı Kenan ve Kıvanç.Ne diyelim?Alternatife bak hizaya gel!