Hadise’den Mark Zuckerberg’e, Neslişah Alkoçlar’dan Kerem Alışık’a kadar ünlülerin halet-i ruhiyesi...
Televizyon ünlüleri ister istemez havaya sokuyor.
Farklı davranmaya başlıyorlar.
Egoları gittikçe tavan yapıyor.
Örneğin Hadise sadece şarkıcılık yaparken daha mütevazdi.
Ekranda bir yarışma jürisinin gediklisi olunca eğişti.
Artık bakışlarında bile ‘’Küçük dağları ben yarattım’’ gibi bir hava var.
Şarkıcı Sıla kendisine karşı çok acımasız olduğunu itiraf etmiş.
"Özeleştiri denemez benimkine, bildiğiniz zülum" demiş.
"Öldürürcesine döverim kendimi. Beni hep daha iyisini yapmaya zorlayan bu zalimliğim" diye devam etmiş.
Sıla elbette mecazi anlamda konuşuyor.
Mükemmeliyetçi olduğunu tüm samimiyetiyle söylemeye çalışıyor.
Ama bunu tarif etmek için kullandığı kelimeler hem abartılı hem tehlikeli.
Kadına şiddete son diye bas bas bağırıyoruz.
Kadınlara el kaldıran yaratıklar anlasınlar diye.
Serenay Sarıkaya popüler ve başarılı bir oyuncu. Bir güzellik yarışmasından dizilere transfer oldu. Farklı ve çekici fiziğiyle dikkatleri üstüne topladı. Kısa zamanda üne kavuştu. Serenay sadece iş değil aşk hayatıyla da sürekli gündeme geliyor. Çünkü sevgililerini genelde yakışıklı rol arkadaşlarından seçiyor. Son aşkı Kerem Bursin ile aynı reklamda oynadılar. Hemen akabinde birbirlerinden ayrılmaz sevgili oldular. Her yerde el ele göz göze diz dizeler. Ünlü çift şimdi bir günlüğüne ayrılmak zorunda kalmış. 3 aylığına çıktıkları Amerika turuna Serenay ara vermiş.
Ödül kazandığı bir törene katılmak için İstanbul’a gelmiş. Bu arada tören gecesi karşılaştığı eski sevgililerinden Çağatay Ulusoy ile dostça yanaktan öpüşmüş. “Ne hissettiniz?” diye soran meraklı muhabirlere “Çağatay ile güzel bir ilişkimiz oldu şimdi Kerem ile birlikteyim. Bu konuları konuşmak beni üzüyor. Amerika’da olan Kerem’e ayıp oluyor” diye tam yerinde gayet güzel bir cevap vermiş. Serenay’ı kutlamak gerek.
Hem eski sevgilisi Çağatay ile pişti olduklarında onu görmemezlikten gelmeyip medeni bir şekilde davrandığı için. Hem de yeni sevgilisi Kerem’i rencide etmemeye özen gösterecek kadar düşünceli olduğu için. Bir de kendisine daha yakışan tarzda giyinmeyi başarabilirse dört dörtlük olacak. Bravo Serenay!
Sormak mı anlatmak mı?
Pınar Altuğ ile Yağmur Atacan evliliklerini 7 yıldır başarıyla sürdürüyor. Pınar 41, Yağmur 32 yaşında... Pınar 35’lerinde gösteriyor. Yağmur da hâlâ 19’unda. Ünlü çiftin Su adında 6 yaşında bir kızları var. Bu arada ikinci bir çocuk yapmayı düşünmüşler. ‘Su’ya bir kardeş isteyip istemediğini sormuşlar. Su de her uyanık çocuk gibi kendisine olan ilginin, sevginin bölünmemesi için “Hayır istemiyorum” demiş. Bunun üzerine vazgeçmişler.
İkinci çocuk isteyen ailelerin hepsi çocuklarının onayını almaya kalksa dünyada tek çocuklu ailelerden geçilmezdi. Çocuk anlayacak yaşta ise... İkincisini sahiden istiyorsan kardeş sevgisini, değerini ona anlatacaksın. Kararsızsan Pınar’la Yağmur gibi “İster misin?” diye gidip ona soracaksın. Sormak mı anlatmak mı? Karar sizin!
Bade İşçil, beğenilen ve başarılı bir oyuncuyken sosyetik playboylardan biri olarak tanınan Malkoç Sualp ile evlendi.
Kısa süre sonra nur topu gibi bir çocukları dünyaya geldi ve Bade’cik kariyerine ara verdi.
Önceleri her şey güllük gülistanlık rüya gibiydi.
Oyuncu Bade gitmiş yerine ev hanımı Badegül gelmişti.
Eşi ile mutluluk pozları verip düşman çatlatıyorlardı.
Ancak ilişkilerine nazar değdi.
Fırtınalı ve her iki taraf için de son derece yıpratıcı bir boşanma süreci yaşadılar.
Birbirleri hakkında yenir yutulur cinsten olmayan çeşitli suçlamalarda bulundular.
Saat 15:00’te girip, 22:30’da çıkmış kuaförden Babla. Oysa doktorlar 7.5 saat içinde beyin ameliyatı bitiriyor...
Diva Bülent Ersoy, kısaca Bülent Abla ya da nam-ı diğer Babla müthiş bir kadın.
Her söylediği her yaptığı haber oluyor.
İştahı bile şehir efsanesi haline geldi.
Porsiyonuna, kilosuna, adedine kadar yazıyorlar.
Babla nereye gitse bir olay.
Akşam yemeğe gidiyor olay.
Alışverişe çıkıyor olay.
Amerikan Müzik Ödülleri’ne bu yıl yine Jennifer Lopez damgasını vurdu.
Ödülleriyle değil her zamanki gibi muhteşem şovuyla.
Gecenin yıldızı Jay Lo sahneye dokuz ayrı kostümle çıktı.
46 yaşındaki yıldız vücudunun tüm hatlarını cesurca sergiledi.
Sahnede genç kızlara taş çıkartırcasına seksi danslar etti.
Dünyaca ünlü kalçalarına her fırsatta özellikle dikkat çekti.
Bilmem hatırlar mısınız?
Jennifer Lopez ülkemize geldiğinde bir inşaat firması reklam olsun diye kendisine Ataşehir’de bir dairenin tapusunu hediye etmişti.
Ferhat Göçer “Düştüm Ben Yollara” isimli yeni albümünün tanıtımı için elinden geleni yapıyor. Düzgün yaşamı olan ve özel hayatında sansasyondan uzak duran ünlülerimizden olduğu için magazinsel malzeme bulmakta zorlanıyor. Gündeme gelmek için röportaj vermiş. Ekrandaki müzik yarışmalarını eleştirmiş. “Büyük hastalık olduğunu düşünüyorum. Bu konuda müzisyen olmak isteyenlerin arzularını, hayallerini, heveslerini kullanarak hem onlara hem de müzik sektörüne zarar veriliyor” demiş. Şarkı yarışmalarının jürisinde olmayan şarkıcıların çoğu onunla aynı fikirdedir. Jüride olanlar şikayet edemez. Çünkü büyük paralar alıyorlar. Ferhat Göçer’in diğer şarkıcılardan önemli bir ayrıcalığı var. Asıl mesleği doktorluk. Zamanında ameliyatlar yaptı, insanları sağlığına kavuşturdu. Şarkı yarışmalarındaki büyük hastalığı mı tedavi edemeyecek? Ne şekerli çörek, ne sütlü börek. Jüriye Ferhat gibi doktor gerek!
Karadayı Kenan kesik yemiş
Söz konusu üst, baş, giyim, kuşam olunca kadınlardan korkulur. Kendilerine dikkat çekebilmek için en yakınlarını bile harcarlar. Örneğin kadınlar genelde kendilerinden daha genç, daha güzel, daha ince, daha uzun ve daha şık giyinen hemcinsiyle birlikte görünmek istemez. Bunun için de elinden geleni yaparlar. Ona göre arkadaşlar edinirler. Geri planda kalmayı sevmezler. Dikkat ederseniz gurup halinde dolaşan kadınlardan biri mutlaka diğerlerinden daha gösterişlidir. Şayet hepsi birbirinden gösterişliyse onlar Rus’tur ve başka seçenekleri olmadığı için hep birlikte dolaşıyorlardır. İyi de erkeklerin suçu ne? Sinem Kobal, sevgilisi Kenan İmirzalıoğlu ile bir düğüne giderken el ele poz vermiş. Sonra Instagram’a koyduğu fotoğrafta Kenan’ı kesmiş. Meğer ebisesinin reklamını yapmak istemiş. Koskoca ‘Karadayı’ Kenan da bir elbise uğruna kesik yiyorsa… Bizim hiç şansımız yok demektir!
Ev müsait değil sinemaya gidelim
Burak Özçivit hem kendi hem sevgilisi Fahriye Evcen’in ailesi için sinema kapatmış. İlk kez bir araya gelen aileler Burak’ın, Murat Boz ile birlikte oynadığı ve iki kardeşi canlandırdıkları ‘Kardeşim Benim’ adlı filmi izlemiş. Filmin sonunda ailelerin kaynaşması için bir de yemek organize etmişler. İyi de yapmışlar. Yoksa bir daha birbirlerini sokakta görseler tanımazlardı. Sinema salonu sonuçta aydınlıktan çok karanlık. Müstakbel gelin, damat, kayınpeder, kayınvalide, elti, bacanak hepsi bir arada filmi izlemiş. Acaba gelin adayı tarafı Burak’a filmden sonra “Kardeşiniz Murat Bey nerede?” diye merak edip sordu mu? İlk aile toplantısı, ‘Kardeşim Benim’ filmi, nerden bilsinler? Vallahi şöhret, servet filan hepsi bir yana... İşte size filmlerde oynamanın bir yararı daha. Ev müsait değil kayınlarım, kayınçolarım hadi sinemaya gidelim!
Mustafa Sandal, Mahsun Kırmızıgül ve Özcan Deniz’den heveslenmiş.
Sinemada şansını denemek istiyormuş.
Oturmuş bir film senaryosu yazmış.
İçinde dram, komedi, aşk, aksiyon her şey varmış.
Yani her zevke hitap etmek için bir gulaş yapmış.
Bosnak ve Sırp şarkıcı eşi Emina Sandal’a da başrolü vermek istiyormuş.
Emina Sandal daha önce oyunculuğu denedi.
Pek başarılı olamadı.