Nerdesin Jelena?

Dusko Tosic, Gençlerbirliği’nden Beşiktaş’a transfer olduğunda siyah beyazlı taraftarlar kadar magazinciler de sevinmişti. Çünkü Sırp futbolcu son derece gösterişli şarkıcı eşi Jelena Karleusa ile birlikte İstanbul’a gelecekti. Jelena sadece şarkıcı değil aynı zamanda iyi bir dansçı ve televizyon yıldızıydı. İthal futbolcu yengelerin hepsinin pabucunu dama atacak potansiyele sahipti. Ancak şimdiye kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Tosic henüz doğru dürüst takıma adapte olmadı. Onun formsuzluğu ister istemez Jelena’yı da etkiledi.

Instagram’ı sallayan yaza veda pozundan beri Jelena ortalıkta pek görünmedi. Tosic’in bir an önce kendisinden beklenen performası göstermesini bekliyoruz. Sadece Kara Kartallar için değil. Göz zevkimiz için. Magazin dünyasında renklilik ve yenilik istediğimiz için. Yoksa bu gidişle yengelerin yengesine hasret kalacağız. ‘Nerdesin Jelena?’

Aktrist hemşire

Gökçe Bahadır, meğer rolünü fazlasıyla ciddiye alan bir oyuncuymuş. Canlandırdığı karakterlerin gerçek hayattaki gibi olmasını istiyormuş. ‘Hatırla Gönül’ dizisinde bir hemşireyi oynadığı için aylardır hastanelerde gözlem yapıyormuş. Ameliyatlara giriyormuş. Hatta dikiş atmayı öğrenmiş. Tüm bunları da kendi itiraf ediyor. ‘Acil serviste dursam yabancılık çekmem’ diyor. Bugüne kadar hastane koridorlarında kol gezen çok sahte doktor duyduk. Ama Gökçe gibi dizideki rolü için ameliyata giren bir hemşire görmemiştik. Sanki terzi dükkanında gibi. Ne güzel dikiş de öğrenmiş. Kırık, çıkık, yara, bere işini de çözerse tam olacak. “Oynatamaya az kaldı, doktorum nerde?” diyeceğim. Ama sahtesi gelecek diye korkuyorum. Bir de üstelik yanında aktrist hemşireyle!

Haberin Devamı

Bana bir öpücük üfle

Türk sinemasında bir zamanlar Türkan Şoray kanunları vardı. Yeşilçam dönemine damgasını vurmuştu. Türkan Sultan hiçbir filminde öpüşmezdi. Aşk sahnelerinde kamera hileleriyle partneriyle öpüşür gibi gösterirlerdi. Biz de “Öyle saçma şey olur mu? İki sevgili hiç öpüşmez mi?” derdik. Meğer o günleri kelimenin tam anlamıyla öpüp başımıza koymamız gerekiyormuş. Kıymetini bilememişiz. Sinem Kobal ‘Yaktın Beni’ isimli son filminin sözleşmesine ‘yakınlaşma sahnesi olmayacak’ diye bir kural koydurtmuş. “Şükür kendi seçimleri yapıyorum” demiş. Rol arkadaşı Sarp Apak ile bir karış mesafeden gözlerini kapatıp öpüşüyormuş havası veriyorlar. Sinem Kobal 28 yaşına geldi ama herhalde hala kendini uzaydaki bir gezegende yaşayan fantastik dizi karakteri Selena olarak görüyor. Selena da melekler kadar masum olduğu için avucunun içiyle öpücükler üflerdi. Bence bir dahaki projesine yakınlaşmama yerine uzaktan üfleme kuralı koysun. Filmin adı da hazır. Bana Bir Öpücük Üfle!

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR