Dünyanın seçkin golf merkezleri

28 Temmuz 2011

Dünyanın en seçkin aktivitelerinden biri olarak gösterilen golf, doğayla insanın baş başa kaldığı sporların başında geliyor. İşte yurt dışında golf deneyimi yaşamak isteyenler için en ideal golf merkezleri...ABDFlorida’da golf çocuk yaşta başlıyorAmerika da golf konusunda birçok uygun alana sahip. Florida, California ve Arizona golf sahalarının en çok bulunduğu eyaletlerin önde gelenleri. Günümüzde en çok golf sahası ve oyuncusunun olduğu yer de Amerika. Dünya üzerinde golf oynayanların yaklaşık yüzde 60’ı Amerika’da yaşıyor. Amerika’da “golf” denince akla gelen eyaletler arasında Florida ve Arizona geliyor. Sahilleri ile ünlenen Florida’da yılın her ayı golf oynanabiliyor. 1000’in üzerinde golf kursu bulunan Florida’da, golf kursları için en uygun dönem ise Mayıs ve Ekim arası. Amerika’nın golf için en uygun eyaletlerinden biri olan Arizona’da ise dünyanın önde gelen golf destinasyonlarından Phoenix yer alıyor. Golfün en önemli spor dallarından biri sayıldığı eyalette, küçük çocuklar dahil olmak üzere 300’ün üzerinde golf kursu düzenleniyor. Vahşi tabiatıyla öne çıkan Arizona’da doğal hayatla iç içe golf oynamak ise ayrı bir keyif.Florida Konaklama:* Fort Lauderdale Marriott Coral Springs Hotel, Golf Club & Convention Center * Marco Island Marriott Beach Resort, Golf Club & Spa * Doral Golf Resort & Spa, A Marriott Resort * Hutchinson Island Marriott Beach Resort & Marina * Bay Point Marriott Golf Resort & SpaArizona Konaklama:* JW Marriott Phoenix Desert Ridge Resort & Spa * Marriott’s Canyon Villas * JW Marriott Tucson Starr Pass Resort & Spa İngiltereGolf denince akla ilk gelen ülkeGolf denilince akla ilk önce İngiltere gelir. Dile kolay, 600 küsur yıldır İngiltere’de hemen herkes golf oynuyor. 7’den 70’e her yaştan kadın ve erkeğin tercih ettiği bir spor dalı olarak görülüyor. Zaten Türkiye’yi de golf ile tanıştıran İngilizler olmuş. İngiltere yeryüzü şekilleri nedeniyle golf sporu için oldukça uygun alanlara sahip. İngiltere’de bu sporun sevilmesinin en önemli nedenlerinde birisi; sağlıklı ve çevreye en az zarar veren sporlardan biri olması. İngiltere’de pek çok golf sahası olup birçok özel otelin de özel golf sahaları bulunuyor. Daha çok doğal hayatın içinde yer alan golf sahalarında karşınıza her an bir geyik çıkabilir.Konaklama:* Forest of Arden, A Marriott Hotel & Country Club * St. Pierre, A Marriott Hotel & Country Club * Lingfield Park Marriott Hotel & Country Club * Worsley Park, A Marriott Hotel & Country Club * Breadsall Priory, A Marriott Hotel & Country ClubDUBAİTiger Woods’un vazgeçilmez adresiSon zamanların prestijli golf turnuvası Dubai Desert Classic, golf dünyasının önde gelen isimlerinin ve binlerce golf meraklısının vazgeçilmezi haline geldi. Dubai Desert Classic, uluslararası spor arenasında önemli rol oynamasının yanı sıra Ortadoğu’daki en iyi golf organizasyonu olarak da tanınıyor. Genellikle, kış aylarında düzenlenen (Ocak Mart) tunuvada, başta Tiger Woods, Vijay Singh, Ernie Els, Colin Montgomerie olamak üzere birçok usta vuruşçuyu bir arada görebilirsiniz. Dubai Dessert Classic, 2012 yılında 06-12 Şubat tarihlerinde düzenlenecek.Dubai’deki golf kulüpleri gerek mimari gerekse çölün mükemmel bir şekilde yeşile dönüştürülmesini görmek için herkes tarafından ziyarete değer. Restoranları, barları ile golf oynamayan kişiler için bile tercih sebebi olan Dubai’deki golf kulüplerinden en ünlüleri şunlar: * Dubai Creek Golf Club; 18 delikli, 72 vuruşluk saha 6.2 km uzunluğunda.* Emirates Golf Club; Dubai Desret Classic’in oynandığı saha olan Majlis, 18 delikli, 72 vuruşluk, 7185 yard 6.5 km uzunluğunda.* Four Seasons Golf Club; 18 delikli, 72 vuruşluk saha 6.6 km uzunluğunda.Sekiz golf kulübüne sahip Dubai, yakın gelecekte bu alandaki yatırımlarını arttırmayı planlıyor.Konaklama:* Dubai Marriott Harbour Hotel & Suites* Marriott Executive Apartments Dubai Creek* Marriott Executive Apartments Dubai, Green Community* JW Marriott Hotel DubaiUlaşım ve otel rezervasyonu:* Emirates Havayolu: www.emirates.com.tr Tel: 0212 315 45 45 Marriott Otelleri Türkiye Temsilciliğini arayarak hiç bir ek ücret ödemeden rezervasyon yapabilirsiniz.Marriott Otelleri Türkiye TemsilciliğiTel: 0 212 275 04 44 (pbx)Fax: 0 212 275 08 88Costa RIcaDeniz kenarında golf keyfi Golf’ün önemli bir spor dalı olduğu bir diğer ülke ise Costa Rica. Costa Rica’da pek çok golf sahasında golf kursları veriliyor. Tropik yağmur ormanlarıyla ünlenen ve dalış başta olmak üzere pek çok su sporu yapılabilen Costa Rica’da golf oynamak büyük bir ayrıcalık. Özellikle deniz kenarında yer alan golf sahaları, eşsiz manzaralarıyla golf ve deniz keyfini birlikte sunuyor. Hatta Costa Rica’nın küçük bir cennet ortamı sunan golf sahalarına pek çok özel golf turu düzenleniyor. Konaklama:* JW Marriott Guanacaste Resort& Spa * Los Suenos Marriott Ocean& Golf Resort

Devamını Oku

Kapadokya’da vadiye karşı kahvaltı keyfi

22 Temmuz 2011

Kapadokya’ya doğru yola çıkarken bu mevsim çok sıcak olacağını düşünerek acaba yanlış bir seçim mi yaptım diye düşünmüştüm. Oysa gidince gördüm ki, İstanbul sıcaktan kavrulurken Kapadokya’da karasal iklimin etkisi ile gün boyu serin bir rüzgar eserek asla terlememe izin vermiyor ve gece ise üzerime bir polar almadan açık havada sofraya oturamıyorum. Kapadokya’da Lykia Lodge’u tercih ettim. Büyük bir bahçenin içinde bulunan, dış cephesi Uçhisar kalesinden esinlenerek yapılmış olan otelin konforlu odaları, lezzetli yemekleri ve kaliteli servisi memnuniyet vericiydi. Afrika’da yapılan “bush breakfast ve bush dinner”, Kapadokya vadilerinde de bu otelin verdiği bir hizmet olarak karşımıza çıkıyor. Siz sadece sabah kahvaltınızı veya akşam yemeğinizi otel dışında yemek istediğinizi belirtin yeter. Lykia Lodge yetkilileri vadiye hakim yemyeşil bir noktada mükemmel bir kahvaltı sofrası hazırlayıp sizi oraya ulaştırıyorlar. Açık havada dünyanın en özel manzarasına bakarak yaptığım bu kahvaltı unutmayacağım anılarımın arasına çoktan girdi. Lykia Lodge, bu ‘outside catering’ işini sadece çiftlere değil, büyük guruplara da aynı kalitede verebiliyor. Dünyanın en gizemli görüntüsüne sahip bölgeBir zamanlar bu coğrafyada volkanların patladığını, püskürttükleri lavların tüm ovayı ve vadileri kapladığını hayal etmek zor. Öylesine büyüleyici, dingin ve çekici ki... Kapadokya’dan bahsediyorum. Dünyanın en gizemli görüntüsüne sahip bölgesinden. Milyonlarca yıl önce Hasandağı, Erciyes ve Güllüdağ’ın harekete geçip tüm bölgeyi volkanik bir örtü ile kaplamaları sonrasında oluşan görüntü Kapadokya’ya giden herkesi büyülüyor. Çok başarılı bir heykeltraşın elinden çıkmışcasına vadilerin içinde yükselen peribacaları sanki kendisini izlemeye gelenleri selamlıyor. Bu nedenle olsa gerek Kapadokya’da yürüyüş turlarına ek olarak balon turizmi de oldukça gelişmiş durumda. Peribacaları size gerçek bir dünyada değil de masal diyarında olduğunuzu hissettiriyor. Milyonlarca yıllık bir yerleşim bölgesi üzerinde kurulu olan Kapadokya mağara evleri, tarihi dokusu, günlerce gezilebilecek vadileri ile mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yer. Yeraltı Şehirleri’ni gezmeden dönmeyin Göreme, Avanos, Ürgüp, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara Vadisi, Selime Köyü, Çavuşin, Güllüdere Vadisi, Paşabağ-Zelve bölgede en fazla ziyaretçi alan yerler. Avanos Kapadokya denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri Avanos. Kızılırmak nehrinin her iki yakasında kurulmuş olan antik kent, turistlerin ilgi odağı. Avanos’ta bulunan ve yüksekliği 30 metreyi geçen Çeç tümülüsü bölgedeki en ilginç yapılardan biri. Bir kral mezarı olduğu düşünülüyor. Avanos ve çevresi Roma döneminde Hıristiyanlara mekan olduğu için Hıristiyanlar bölgeyi daha sık ziyaret ediyor. Avanos ayrıca, çanak-çömlek yapımı ile de ün kazanmış durumda. Çömlek atölyelerinde bu işin nasıl yapıldığını deneyimleyebilirsiniz. Uçhisar Kalesi Avanos’tan uzaklığı yedi kilometre olan Uçhisar, Kapadokya’nın en yüksek yerleşim alanlarından. Eğer balona binmeyeceksiniz bölgeyi Uçhisar Kalesi’nden de izlemeniz mümkün. Buradan Avanos’a kadar uzanan vadiyi görüyorsunuz. GöremeGöreme, Nevşehir-Ürgüp-Avanos arasında, etrafı vadilerle çevrili bir bölgede bulunuyor. Orta Çağ’ın başlarında, 11 ve 13. yüzyılda hıristiyanlar için başpiskoposluk merkezi olduğu için bölgede çok sayıda dini yapı bulunuyor. Ve Göreme, Açıkhava Müzesi olarak da tanınıyor. ZelveÜç vadiden oluşan Zelve’deki vadilerde, kiliseler ve kayalara oyulmuş evler bulunuyor. 1952 yılında afet bölgesi kapsamında alınmış ve son yıllarda sit alanı ilan edilmiş.Ihlara VadisiKapadokya denildiğinde vadiler arasında yürüyen turistlerin fotoğraflarına çok sık rastlarsınız. İşte o yürüyüşlerin çoğu Ihlara Vadisi’nde yapılıyor. Uzun süren bu yürüyüşlerde kayalara oyulmuş kiliseleri ve eski yerleşimleri de görüyorsunuz. Uçhisar Kalesi görünümlü otelde konaklamaLykiaLodge Kapadokya: Uçhisar Yol Kavşağı,0 Nevşehir Tel: 384 213 99 45Fax: 384 213 50 92 E-posta: info@lykialodge.com Web: www.lykialodge.comKapadokya’da balon turuKapadokya’nın artık neredeyse simgesi haline gelen balon turları, tüm bölgeyi kuşbakışı izlemenin en etkili yöntemi. Balon turuna çıkmak istiyorsanız, sabah 04.30 civarında uyanmanız gerektiğini ve hemen ardından otelden alınarak balona hareket alanına götürüleceğinizi bilmeniz gerekiyor. Yükseklik korkunuz bile olsa, bir kere binmeyi deneyin çünkü nasıl yükseldiğinizi kesinlikle anlamayacaksınız. Balonlar gökyüzünde yaklaşık olarak 1 ya da 1.5 saat kadar kalıyor. Ve gerçekten çok yavaş yükseliyorlar. 700 metreye kadar yükselen balonların içinden etrafı izlerken bölgenin üzerinde adeta süzülüyorsunuz. Balonla kalkıştan önce firmalar misafirlerine kahvaltı da veriyor. Ve bu tura katılırsanız yanınızda mutlaka fotoğraf makinanız ve sabah serinliğinden korunmak için bir mont ya da polarınız olmalı. Balon turuna katılmak için Lykia Lodge ön bürosuna bunu bir gün önceden söylemeniz ve rezervasyon yapmanız gerekiyor.

Devamını Oku

Eski şehirler ve ünlü plajlar diyarı Karadağ

18 Haziran 2011

Bu hafta yolumu Karadağ’a (Montenegro) çevirdim ve yemyeşil dağların altında uzanan pırıl pırıl kumsallarda ve tarihin çok iyi korunduğu eski şehirlerin sokaklarında gezdim. Özellikle bir zamanlar Osmanlı’nın da gittiği Kotor sokaklarında yürümenin ve dar sokakların ulaştığı küçük ve şirin meydanlarda bulunan kafelerde oturup, tarihin içinde olmanın keyfini çıkardım. Kotor ve Budva eski şehirler. Tıpkı Dubrovnik’te olduğu gibi hem çok iyi korunmuş hem de yaşayan yerler. Kotor ve Budva’da eski şehrin içinde yaşayan insanlarla tanışmak ve sohbet etmek mümkün. Montenegro ya da bizim bildiğimiz diğer adıyla Karadağ’a dönecek olursak; Güneydoğu Avrupa’da yer alan küçücük ama oldukça turistik bir ülke. Adriyatik Denizi’ne kıyısı bulunan kentleri ve buradaki gece hayatı ile ilgi çeken Karadağ, Türklerin vizesiz girebildikleri ülkeler arasında. Bu nedenle Hırvatistan’ın Dubrovnik kentine giden birçok turist bir günlüğüne bile olsa bu ülkeyi mutlaka ziyaret ediyor. Ayrıca direkt uçuşlarla da Karadağ’a gitmek mümkün. Karadağ bağımsızlığını 2006 yılında elde etmiş genç bir cumhuriyet. Tarihine bakacak olursak; eski Yugoslavya’yı oluşturan altı cumhuriyetten biriyken, Yugoslavya’nın parçalanmasının ardından yeni Yugoslavya’ya katılmış ve 2006 yılında yapılan referandum sonucu bağımsızlığını ilan etmiş. Kotor’un denizi mükemmel geceleri eğlenceliKaradağ’ın başkenti Podgorica. Ancak bu kentte gezip görecek yer o kadar da fazla değil. Kentin kafeleri, sokak araları fotoğrafik olsa da asıl olarak Karadağ’ın en turistik kentlerinden biri Kotor. Çünkü Kotor’un denizi mükemmel. Diyebilirim ki, Adriyatik kıyılarının hemen tümü şahane ama bu kentte denizin görünümü ve denize girilebilen noktaların yoğunluğu insanı Kotor’a çekiyor. Küçücük bir kent aslında. Tamamı yürünerek birkaç saat içinde gezilebiliyor. Belki de bu nedenle olsa gerek, civar ülkelerden ve kentlerden sadece bir günlüğüne gelip kentte vakit geçiren turist sayısı çok. Tıpkı bir zamanlar Simi Adası’nda olduğu gibi burada da gündüz kalabalığı yoğun. Kotor’un geceleri de eğlenceli ama gündüz kalabalığı gece pek kalmıyor. Kotor’da bir iki gün geçirirseniz burada hayatın oldukça doğal seyrettiğini göreceksiniz. Birçok evin önünden denize girilebilen kentin sakinleri de günlerinin büyük bölümünü deniz kıyısında geçiriyor. Trafik keşmekeşi kesinlikle yok. Pansiyonlarda konaklama kesinlikle tercih edilebilir çünkü hemen hepsi çok temiz. Ama oteller de ucuz. Kotor’ın eski taş evlerinin görüntüsü çok güzel ve hemen hepsinin bahçelerinde nar ağaçları var. Kotor kenti, Kotor Körfezi’nin Kotor-Risan Koyu’nda, kurulmuş. Kent, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Kentin 671 metre uzunluğunda bir sahili var. Ve limanı da oldukça popüler. Öyle ki, dünyanın pek çok ülkesinden gelen yatlar burada demirliyor ve kenti geziyor. Kotor’un en ilgi çekici yeri sadece sahili değil. Eski şehir bölümü de gerçekten gezilip görülmeye değer. Yaklaşık olarak 4.5 kilometreyi bulan şehrin duvarları bazı yerlerde 2 metre, bazı yerlerde ise 15 metre yüksekliği buluyor. Kotor Kalesi’nden şehir manzarasını izleyinDeniz kenarında tüm günü geçirmek istemeyeceğinize göre kentin tarihi dokusu ile günümüzdeki yapılarının uyumu içinde keyifli saatler geçirebilirsiniz. Restoranlar açısından oldukça zengin olan Kotor’da tekstil alışverişi de yapabilirsiniz. Ve tarihi dokunun en önemli yapısı 260 metre yükseklikteki kaleyi gezebilirsiniz. Kotor Kalesi, körfezin ucunda yer alıyor ve buradan bakınca kenti izliyorsunuz. Kaledeki bayrak direğine 400 metreyi bulan merdivenlerle çıkılıyor. Ve kalenin üç kapısı bulunuyor. “Deniz Kapısı” 1555 yılında ve Venedik döneminde yapılmış. “Kuzey Kapısı”, 1540 tarihinde inşa edilmiş ve bir köprü ile Skurda Nehri’nin diğer tarafına bağlanmış. “Güney Kapısı” ise farklı yüzyıllarda yapılmış üç kapıdan oluşuyor.Sophia Loren’in tatil mekanı BudvaBudva da Kotor gibi Karadağ’ın sahil şehirlerinden biri. Bu kent Karadağ’ın turizm merkezi olarak kabul ediliyor. Ve 2 bin 500 senelik geçmişiyle Adriyatik Denizi kıyısındaki en eski yerleşim yerlerinden biri olduğu biliniyor. Budva, güzel bir koya kurulmuş. Son model yatların demirlediği güzel bir yat limanı, hemen onun karşısında insanların Hawaii dediği St.Nikola Adası ve Stari Grad’ı ve kalesiyle son derece turistik ve hoş bir şehir. Plajları ve gece hayatı ile ün salmış Budva’da dünyanın bir çok ülkesinden gelen insanları görebilirsiniz. Eski şehri gezerken hem giyim hem de hediyelik eşya dükkanları ile sık karşılaşacaksınız. Budva’ya gitmişken yakın mesafede bulunan Sveti Stefan Adası’nı da görmenizi öneririm. Eminim bu çok ünlü adanın fotoğrafını daha önce görmüşsünüzdür. Eskiden bir balıkçı köyü olan bu adada Yugoslavya’nın son zamanlarında tatilini geçirmek için başta Sophia Loren olmak üzere bir çok ünlü gelince adayı dünya tanımış. Adanın içindeki taş binalar otel olarak işletiliyor. Adanın karşısındaki plaj ise turistlerin ilgi gösterdikleri bir yer.

Devamını Oku

Ege ve Akdeniz’in keyif adresleri

17 Haziran 2011

Yaz tatili önümüzdeki günlerde okulların da kapanmasıyla tam anlamıyla başlayacak.Eğer amacınız ailenizle birlikte doğayla iç içe ve huzurlu bir tatil geçirmekse, işte size Ege ve Akdeniz’in eşsiz koylarında deniz keyfini çıkarabileceğiniz en özel tatil adresleri... CUNDA ADASIYerel yemeklerin tadını çıkarma zamanıHer çeşit otun köy pazarlarından alınarak masaya taze getirildiği Cunda’da, Otel Sobe’de kaldım. Güzel bir bahçesi bulunan Sobe’de kahvaltıyı bahçede, kapalı alanda veya odanızda alabilmeniz mümkün. Cunda küçük bir yer olmasına rağmen son dönemde başta Rahmi Koç olmak üzere işadamlarının desteği ile hızla gelişmiş. Cunda’da antikacıları, hediyelik eşya dükkanlarını gezerek alışveriş keyfi yapabileceğiniz gibi tarihi ve doğal güzellikleri de görebilirsiniz. Öğle yemeği için Ayvalık yolunu tuttum. Sahilde “Yörük” lakabı ile bilinen Mehmet Kurt’un işlettiği Şehir Kulübü’nde son derece zengin yerel yemek seçeneklerin arasında kayboldum desem, yalan olmaz. Kahvenizi Taşkahve’de yudumlayınBu güzel öğle yemeğinin ardından Cunda’ya dönüp Taşkahve’nin muhabbet tüten ocağından kahve içmenin tadını çıkardım. Siz de Cunda’nın vazgeçilmezi Taşkahve’de vitrayların arasından yansıyan ışıklar yere vurduğunda, kahve veya çayınızı yudumlayın. Cunda’da akşam yemeği ise bu mevsim tam keyif düşkünlerine hitap ediyor. Mekanı, sunumu ve sunduğu lezzetlerle marka olmuş Bay Nihat’taki soframızda Barbun tava, Deniz Çiprası ızgara, Sirkeli Kalamar, balık pastırması, Hindiba, hardal out, fener kavurma, akivades vardı ve her biri mükemmeldi. Üzerine ise yörenin en güzel lezzetlerinden lor tatlısı müthiş bir final oluyor. Gece için ise iki seçeneğiniz var. Sakin bir sohbet için Laterna cafe-bar biçilmiş kaftan. Moshos Taverna’da ise canlı müzikle coşabilirsiniz. GÖKÇEADAZeytinli köyünde keyifli anlarGökçeada denince de pek çok insanın aklına deniz ve uzun sakin kumsallar geliyor ama ada için söylenebilecek en önemli şeylerden biri farklı dinleri ve kültürleri yıllardır bünyesinde barındırıyor olması. Dünyanın barışı özlediği çağımızda bu çok önemli diye düşünüyorum. Ada üzerinde yer alan yerleşimleri incelediğimde iki kültürün iç içe yaşadığı Zeytinli, sunduğu konaklama imkanı ile beni çekti ve Zeytindalı adlı butik otelde rezervasyonumu yaptım. Sakin bir haftanın beni beklediğini düşünerek Zeytinli köyüne ulaştım. Gündüzleri genellikle sakin ama geceleri ise eğlenceli bir hafta geçirdim. Zeytindalı Otel’de alt kattaki odalardan birini seçmenizi öneririm çünkü küçücük ve şirin birer bahçeye sahipler. Otelin restoranında oturmak ve gelip geçenle herkesle sohbet etmek de mümkün. Zetindali Otel’in yemekleri de mükemmel lezzeti. Otelde yerel ürünlerin de yer aldığı mükemmel kahvaltıya da bayılacaksınız ama akşam yemeğiniz için önemli önerilerim olacak. Mesela ızgara ahtapot, Girit mezesi, tarçınlı ahtapot salata, sebzeli sigara böreği, rezeneli muska böreği, Deniz mahsullü börek, fıstıklı patlıcan salata, rakılı karides güveç, kılıç sarma ve kılıç rosto benim en beğendiklerim oldu. Ayrıca unutmamanız gereken en önemli detaylardan biri de gündüzleri açık olan Barba Hristo’da mutlaka sakızlı muhallebi yemek olmalı. Barba Hristo’nun yeri Zeytinli köy içindeki Patrik Bartholomeos’un evinin tam karşısında ve yönlendirme tabelaları da var.Gökçeada ayrıca tertemiz havasıyla da dinlenmek için ideal yerlerden biri. Gökçeada adını çok sık duyup bu güzel adaya tatile gidenlerin en sık uğradıkları hayal kırıklığı adanın çorak görüntüsü olabilir. Zaten adanın eski adı İmroz’da ‘’çorak topraklarda bereket tanrısı’’ anlamına geliyor. Ancak adayı Kuzulimanı’ndan ibaret sanmayın. Geziniz boyunca adada gideceğiniz köylerde çok farklı yaşamlara ve doğal güzelliklere tanık olacaksınız. Köyler demişken adada dokuz tane köy bulunuyor. Kaleköy, Tepeköy, Uğurlu, Eski Bademli, Yeni Bademli, Eşelek, Zeytinliköy, Şirinköy ve Dereköy. Ve hemen belirtmeliyim ki, Kaleköy, Tepeköy, Eski Bademli, Zeytinliköy ve Dereköy ağırlıklı olarak Rum köyleri. Burada tabii ki Türkler de yaşıyor ve halkların barış içinde nasıl bir arada olabileceklerini gösteriyorlar. Adayı çevreleyen ve yaklaşık olarak 100 kilometreye yakın olan sahil gerçekten de harika kumsalları barındırıyor. Burada deniz çok ama çok temiz. Adanın en önemli plajları arasında; Aydıncık, Gizli Liman, Lazkoyu,Yuvalı, Pirgos, Kuzulimanı, Uğurlu, Yıldızkoy, Mavikoy, Yelkenkaya bulunuyor. Aydıncık önemli bir sörf merkezi. Yerli/yabancı bir çok sörf meraklısını burada görmek mümkün.Gökçeada’da alışverişAdada satın almak için akla gelebilecek ilk şey zeytinyağı. Ev yapımı salça, reçel, pekmez gibi ürünleri de alabilirsiniz. Kekik ve çam balı da pek çok tezgahta satın almanızı bekliyor. Nasıl gidilir?Gökçeada’ya Eceabat’a gelmeden önce Kabatepe iskelesinden yapılan feribot seferleri ile ulaşabilirsiniz. Gestaş, Kabatepe- Gökçeada arasında 2 saatte bir feribot seferleri düzenliyor. Bilgi: gestasdenizulasim.com.trZeytindali Hotel: Oda kahvaltı hizmet veren otelin oda fiyat aralığı kahvaltı dahil 250-300 TL. (www.zeytindalihotel.com Tel: 0286 887 37 07 E-mail: info@zeytindalihotel.com)Organik bir tatil seçeneği:OLİVE FARM DATÇA Geçtiğimiz hafta Olive Farm’daydım. Olive Farm Konukevi, Datça’ya 5 km mesafede, verimli topraklar üzerinde kurulu bir butik otel. Otelin bulunduğu arazi üzerinde, zeytin, portakal, turunç ağaçları arasında konforu ve doğallığı içiçe geçmiş bir biçimde yaşıyorsunuz. Deniz kıyısı bir otel değil ama diğer özellikleri fazlası ile çekici. Üstelik yakınında Nirva adında çok güzel bir plaj da var. Olive Farm’da her sabah, çiftliğin yüzlerce çeşit bitkisinin büyüleyici kokusuyla uyanıp portakal ağaçları arasındaki havuza kendinizi bırakarak güne başlayabilirsiniz. Olivefarm Tel: 0252 712 41 51 Nasıl gidilir? İstanbul’dan yola çıkacaklar için Yenikapı-Bandırma feribotu ile 2 saatte Bandırma’ya ulaşıp oradan da Balıkesir ve Havran’ı geçerek 3 saatlik bir yolculukla Cunda’ya ulaşabilirsiniz. Yolda Havran’dan durmadan geçersiniz karabiberli leblebi alamazsınız, bence unutmayın ve durun. Otel Sobe- Tel: 0266 327 31 02-04 www.otelsobe.com Bay Nihat- Tel: 0266 327 17 77 www.baynihat.com.tr Laterna- Tel: 0266 327 30 50 Moshos Taverna- Tel: 0266 327 31 27HİSARÖNÜ Kırmızı kumsalda yazsonu keyfiBence Marmaris’in en güzel körfezlerinden biri de şüphesiz Hisarönü... Hisarönü Körfezi’nin rengi kırmızıya dönük kumsalı gerçekten etkileyici. Gidenler için körfez adeta bir cennet olarak tanımlanıyor ve bu tanımlamada hiç de haksız değiller. Ben de bu defa denizin tadını çıkarabileceğim bir yer seçtim. İşte bu yüzden Hisarönü Körfezi’nin en sonundaki Hisarönü Koyu’nda bulunan Golden Key Hisarönü Oteli’nin yolunu tuttum. Size önerim, Golden Key’e geldiğinizde siz de benim gibi her sabah erkenden kalkıp denizin tadını çıkartın. Ardından da zaten sizi çok özel bir kahvaltı bekliyor olacak. Ben de kırmızı kumsalı baştan sona yürüdükten sonra gözümü denize çevirdim ve bir saate yakın denizin tadını çıkartarak yüzdüm. Kıyıya çıktığımda ise beni harika bir kahvaltı bekliyordu. Hisarönü’nün diğer sakin koylara göre bir artısı var. Şöyle ki, eğer isterseniz 20 kilometre ötede bulunan Marmaris’te dilediğinizce eğlenebilirsiniz. Marmaris’e 20 km uzaklıkta sakin bir koyun içerisinde 10 dönüm yeşillik bir arazi üzerine kurulmuş olan Golden Key Hisarönü, 12 suitli oda, 4 kral suit ve 8 kişi kapasiteli özel bir villadan oluşuyor. Odaların her birinde yeşilliklere açılan balkonlar var. Otelin plajı ise Hisarönü koyunun en güzel yerinde. Golden Key Hisarönü’nde tatilinizi geçirirken bisiklet ve trekking gibi birçok değişik doğa sporunu da yapabileceğinizi hatırlatmak isterim. Otel, doğal ortamda konforlu tatil geçirmek isteyenler için ideal. Golden Key Hisarönü Tel: 0252 466 63 85 Nasıl gidilir? Dalaman’a uçakla ulaştıktan sonra Marmaris’e ve oradan da minibüslerle Hisarönü Körfezi’ne gidebiliyorsunuz. Eğer kendi aracınızla Marmaris’ten Hisarönü’ne gitmek isterseniz, Marmaris’ten Datça yönüne doğru 22 kilometre gidip, sonra sola saparak Hisarönü Körfezi’ne ulaşabilirsiniz. Ayaklarınızı denize sokarak kahvaltı keyfi yapınSELİMİYESakin bir tatil yapmak istedim ve aklıma hemen Selimiye geldi. Üstelik Selimiye’deki Sardunya Restoran’da yiyebileceğim balıklar ve mezeleri de düşleyince yola çıkmak kaçınılmaz oldu. 10-12 yıl önce sadece restoran hizmeti vermenin yeterli olmayacağını fark eden Muhammet, restoranının yanına küçük ama kendinizi içinde rahat hissedeceğiniz odalar yapmış. Yani Sardunya’da konaklamak da mümkün. Sardunya’da deniz kıyısında ayaklarımızı denize sokarak yaptığımız kahvaltıda bahçeden toplanan yeşillikler, domatesler, Marmaris’in çam balı ve köy yumurtası ile yapılmış omlet favorim oldu. Mutlaka Kameriye Adası’nı görün. Adadaki Manastır’ın önünde bulunan doğal liman, tekne ile konaklamak için tercih ettiğim bir koy. Burada karşı kıyıdaki yüksek tepeleri izleyerek yüzmenin tadına varın. Nasıl gidilir? Marmaris’ten Datça yoluna girdikten yaklaşık 50 km sonra güzel yol manzaralarını izlemiş olarak Selimiye’ye ulaşabilirsiniz. Selimiye Köyü’ne girdikten kısa bir süre sonra sağ tarafta Sardunya Restoran tabelasını göreceksiniz. Sardunya Restoran: Tel: 0252 446 40 03 Fax: 0252 446 42 86Balayının vazgeçilmezi Sabrinas Haus BozburunAdını ilk sahibinden alan Sabrinas Haus, bugün sahipleri Semra ve Mesut Gümüştaş’ın kaliteli hizmet anlayışı ile kendini özel hissetmek isteyenler için incelikle tasarlanmış bir butik otel. Marmaris’ten yola çıkıp harika doğa manzaraları eşliğinde geçilen karayolu ile Bozburun’a ulaşıyorum. Otelin her birine bir çiçek adı verilmiş olan odaları gezdikçe hayran kalıyor insan. Lilyum, manolya, zambak, mimoza, defne ve en son da “honeymoon” odasını geziyorum. Sabrinas Haus’ta en uzak oda bile otelin plajına 1 dakikada mesafede... Odanızdan denizi görmek isterseniz yataktan kalkmanıza bile gerek yok. Yastığınızın üstüne bir yastık daha koyun Bozburun’un mavi sulara dalıp gidin. Tel: 02524562045

Devamını Oku

En iyi mavi yolculuk rotaları

11 Haziran 2011

Gözleriniz açıkken masmavi bir rüya mı görmek istiyorsunuz? O zaman tek bir seçeneğiniz var. O da mavi yolculuk. Trafik çilesini, bir yerlere yetişmenin stresini ve insanların asık suratlarını görmeyeceğiniz bu yolculuk, hem konforu hem de doğanın içinde olmanın keyfini sunuyor. Hatta diyebilirim ki, mavi yolculuk doğayla başbaşa olmanın bir başka adı aslında... Dedim ya, şehrin keşmekeşinden uzak, sadece kendinizle başbaşa kalabileceğiniz bir tatil yapmak isterseniz, başka hiçbir seçeneğin üzerinde durarak vakit kaybetmeyin.Çok değil, 20 metrelik bir teknede, neredeyse 24 saat hiç tanımadığınız insanlarla bir arada olmak zorunda kalmak belki de ürkütücü gelebilir ama kesinlikle öyle değil. Çünkü mavi yolculuk sevdalıları, denizde yalnız kalmak istemenin ne anlama geldiğini bilir. Gece ile gündüzün nerede başlayıp nerede bittiğini bilmeden yaşanan anların tadını çıkartmak ve hayatı keşfe yönelmek için ideal bir zaman aralığı mavi yolculuk. Bu nedenle eğer şimdiye kadar çıkmadıysanız, kendinize bir yolculuk armağan edin ve denizle bütünleşin. Göreceksiniz ki, hayattaki pek çok hırs ve stres burada buharlaşıp denizin sularına karışacak. Antalya-Kaş-AntalyaDiğer programlara oranla daha çok yol yapılan ve daha çok yer gezilebilen bir rota. Belli başlı noktalar: Hiç sönmeyen ateşi ile ünlü Tahtalı Dağı eteğindeki Olimpos ve Faselis antik kentleri, Demre’deki (antik Myra) kaya mezarları, tiyatrosu ve kent içindeki Noel Baba’nın Kilisesi, sualtındaki duvar kalıntılarının görüldüğü “Batık Şehir” Kekova Adası, Kale Köyü (Simena), Kemer, Kaş ve Finik’e... Marmaris-Fethiye- MarmarisEn çok sevilen programlardan biri. Sazlıklar arasında bir labirent olan Dalyan ve Kaunos antik kenti, Göcek koyları, Göcek ve Fethiye limanları, Ölüdeniz, Gemiler Adası belli başlı uğrak yerleri. Gemiler Adası yakınındaki Soğuksu’dan terk edilmiş Rum kasabası Kayaköy’e yürüyebilirsiniz. Marmaris-Datça-MarmarisFethiye hattına göre daha az uygulanan, koyların biraz daha sakin olabildiği bir rota. Yarımadanın ucundaki Bozukkale (antik Loryma), Bodrum Müzesi’nde sergilenen batığın bulunduğu Serçe Limanı, Bozburun, Orhaniye, Selimiye, Datça göreceğiniz belli başlı yerler. Selimiye’den Turgut şelalesine bir gezi yapılabilir.Bodrum-MarmarisYine birinci hafta gidiş, ikinci hafta dönüş olarak uygulanan tek yönlü bir program. Talep halinde bu programda Rodos, Simi ve İstanköy Adaları’na da uğranabiliyor. Bu programda Marmaris-Datça hattında görülen yerlerin çoğuna ek olarak, Datça yarımadasının ucundaki Knidos ve Gökova tarafında kalan Mersincik koyları da var. Bodrum-BodrumMavi Yolculuğun başladığı geleneksel rota. Günlerin çoğu Gökova körfezinin küçük ve sakin, koylar bakımından daha zengin olan doğu tarafında geçiyor. Karaada, Çökertme, Akbük, Çatı koyları, Yediadalar ve İngiliz Limanı, “Kleopatra Plajı” ile ünlü Sedir Adası, Karacasöğüt göreceğiniz belli başlı yerler. Göcek-KaşBir hafta gidiş, ikinci hafta dönüş tek yönde yapılan bu program da Göcek koylarını ve Ölüdeniz’i, aynı zamanda Kekova ve Demre’yi, kısaca Antalya-Kaş ve Marmaris-Fethiye programlarından her ikisinin de en çekici bölgelerini kapsıyor. Bodrum-Didim- BodrumBodrum Yarımadası’nı dolaşıp Didim’e kadar uzanan ve uğrak yerlerinin çoğuna karadan da kolayca ulaşılabildiği için oldukça ender uygulanan bir rota... Yarımadadaki Bitez, Yalıkavak, Gümüşlük, Türkbükü köyleri, antik Iasos ya da şimdiki adıyla Kıyıkışlacık, Gökliman, Çamlimanı, Kazıklı ve Didim belli başlı uğrak yerleri. Didim’de çok kısa bir otomobil yolculuğu ile görkemli Apollon tapınağının kalıntılarını gezebilir, dilerseniz Milet ve Priene’yi de görebilir, hatta Efes’e kadar uzanabilirsiniz. Mavi Yolculuk Yapan Tur ŞirketleriBodrumArya Yachting & ToursCaferpaşa Caddesi, Mindos Evleri 21/ABodrumTel: 0252 316 15 80Faks: 0252 316 50 59www.aryatours.comMarmaris Kontak TurizmTepe Mahallesi, 35 Sok. No: 21/2MarmarisTel: 0252 413 63 13Faks: 0252 413 56 73www.kontaktur.comGöcekBlues YatçılıkInonu Bulvari No:50Gocek Tel: 0252 645 14 35Fax: 0252 645 10 81www.bluesyachting.com

Devamını Oku

Lezzet ve tarih kenti Gaziantep

4 Haziran 2011

Yaz sıcağı bastırmadan uzun zamandır niyetlendiğim Gaziantep gezimi yaptım. Şehrin hemen girişinde bulunan Dedeman otelinde konakladım. Kaldığım süre boyunca hem yediklerimden hem de gördüklerimden çok keyif aldım. Gaziantep’in yemekleri o kadar lezzetli ve özel ki, doğal olarak kentin adı geçince bir çok yemeği arka arkaya sıralamak gerekiyor. Bence Gaziantep’e ilk kez giden herkes kebap ve et yemekleri için Halil Usta veya İmam Çağdaş’ı seçmeli, baklava için Koçak’a uğramalı, Bakırcılar Çarşısı’nı köşe bucak gezmeli ve mutlaka Birecik Baraj Gölü’nde tekne turu yapmalısınız. Ayrıca Dedeman Otel’de yediğim yöresel lezzetleri de size öneririm. Yöresel lezzetler arasında benim en beğendiklerim Yuvalama (başlangıç), Bostane Salatası, Zeytinyağlı Kuru Dolma, Muhammara ve Ekşili Taraklık (ana yemek) oldu.Doğası, antik kentleri ve ibadethaneleriyle zengin bir kentGaziantep yemekleri anlatmakla bitmez ama biraz da kentten bahsedeyim size. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en gelişmiş kentlerinden biri. Ancak Gaziantep’in bölgedeki diğer kentlere göre daha çok turisti ağırlıyor olması, ilgi görmesi sadece gelişmişliğinden değil. Aksine, kendine özgü yöresel yemekleri, tarihi eserleri, etrafındaki tarihi kentleri ve doğası onu çok özel bir kent haline getiriyor. Bugünkü Gaziantep için tam bir metropol demek de asla zorlama olmaz. Çünkü kent; tarihi dokusu, bedestenleri, camileri, kiliseleri ile çok büyük bir zenginlik barındırıyor. Gaziantep ayrıca sanayii açısından da Güneydoğu kentleri içinde ayrıcalıklı bir yere sahip. Yüzlerce yıldır birçok medeniyeti topraklarında barındıran Gaziantep’e gitmek için öyle bir çok neden var ki... Örneğin üzerinde hâlâ tartışmalar süren Zeugma Antik kenti, Gaziantep Evleri, Kemikli Bedesten, Gaziantep Kent Müzesi, Hayvanat Bahçesi, Bakırcılar Çarşısı bu mekanlardan bazıları...Nereye gidebilirsiniz?Gaziantep KalesiGaziantep Kalesi kente gidenlerin mutlaka uğradıkları bir yer. Tarihi yapısı ve ihtişamlı görüntüsü ile hemen herkesin ilgisini çekiyor. Kalenin ilk olarak kimler tarafından inşa edildiği bilinmiyor ama günümüzdeki görüntüsünü Bizans İmparatoru Justinyanus döneminde almış. Kalenin çevresi 1 kilometreden uzun. Tam olarak 1200 metre. Kalede cami, sarnıç ve yapı kalıntıları bulunuyor. Kalenin ana yapısı altında bir su kaynağı olduğu biliniyor. Gaziantep Baklavası’nın tadına mutlaka bakınGaziantep’e ilk kez gidiyorsanız mutlaka yapmanız gereken şeyler var. Örneğin kesinlikle ve kesinlikle Gaziantep Baklavası’nın tadına bakın. Ve baklava kadar tanınmış bir başka tadı daha deneyin. Mesela bir bardak sıcak süt ile Antep katmeri yiyebilirsiniz. Tuzlu Antepfıstığı da en az baklava ve katmer kadar tadına bakılması gereken bir başka gıda... Yuvalama da Gaziantep’e gelip de yenmezse eksik kalınacak bir tat. Ve belki de Doğu ile Güneydoğu Anadolu’nun en lezzetli kebapları bu kentte yeniyor. Unutmayın. Kebapların da birçok çeşidi var. Neler mi? Yeni dünya, sebzeli, ayva, elma, simit, patlıcan, kazan, kabak, Kilis, ekşili, mantar, yoğurtlu, ayvalı ve tas kebapları olmak üzere 32 türde yapılıyor.Halfeti1920’li yıllarda Fransızların işgali döneminde dağıtılan Gaziantepli bazı aileler Halfeti’ye göç ettiği için halkın büyük bölümü bu ilçeyi Gaziantep’e bağlı gibi kabul ediyor. Bu kent, tıpkı Gaziantep gibi tarihi ve doğa açısından önemli bir turizm merkezi. Burada bulunan Birecik Baraj Gölü’nde tekne ile gezinti yapabiliyorsunuz. Ve gezinti yaparken sular altında kalmış köyleri, Zeugma Antik kentinin bir kısmını görebiliyorsunuz. Gaziantep’i anlatırken sözünü etmeden geçemeyeceğim önemli bir isim var. Gifsad Fotoğraf Derneği kurucusu Erol Doğaner’in Gaziantep’e ve sanata desteği çok etkileyici... Doğaner’in katkılarıyla açılan Doğanlar Sanat Galerisi yörede yaşayan sanatçıların eserlerini sergilendiği, İstanbul’da bile az rastlanır büyüklükte ve şartlarda bir mekan. Mutlaka gezmenizi öneririm. www.doganlarsanatgalerisi.com Tel: 0342 323 23 13Gaziantep’te konaklamaDedeman Gaziantep Hotel & Convention Center Tel: 0342 211 66 00 E-posta: gaziantep@dedeman.comAdres: Nesimi Mah. Gaziantep Cad. No: 160 27120 Aktoprak Gaziantep

Devamını Oku

Çılgın Akdenizli Barcelona

28 Mayıs 2011

Bana Barcelona’nın bir rengi olup olmadığı sorulsa, kesinlikle kırmızı derdim. Akdeniz ruhunu taşıyan halkı, hem geçmişleri hem de doğaları gereği sıcakkanlı, hareketli ve sanata düşkün. Flamenko dansları, tapas restoranları, kalabalık cadde ve sokaklarıyla Akdeniz ruhunu taşıyan halkı ile bu yaşlı ama eğlenceli kenti gezip görün derim.Nüfusu yaklaşık 4 milyon olan İspanya’nın en büyük kenti Barcelona... Aynı zamanda Katalonya Özerk Bölgesi"nin de başkenti. Pronto Tour’un davetlisi olarak geçtiğimiz hafta gittim. Yüze yakın memleket gezmiş biri olarak henüz görmediğim bu kente dair bir sürü şey biliyordum aslında. Örneğin; ünlü Katalan mimar Antoni Gaudi ve eserlerini, flamenko danslarını, günün her saati kalabalık caddelerini, adım başı karşınıza çıkan tapas restoranlarını, dünyaca ünlü futbol takımları FC Barcelona’yı, kentin içinden denize girilebilen sahilleri hakkında bir sürü şey duymuş ama dediğim gibi henüz bu kenti görmemiştim. Havalimanından çıkıp Barcelona’ya girince edindiğim izlenim; kentin tüm kalabalıklığında çok düzenli olduğuydu. Zaten bu kenti ziyaret eden herkesin ilk izlenimi de bu yönde. Bir başından bakınca neredeyse sonunu görebildiğiniz cadde ve sokakları ile Barcelona ızgara planlı kent olarak anılıyor. Tanımlama kesinlikle çok doğru. Birbirini kesen paralel sokaklar oldukça düzenli. Bu nedenle ulaşım da çok kolay. Bu arada kenti kuşatan metro ağı ve otobüsler ile sağlanan ulaşım taksileri neredeyse gereksiz hale getiriyor. Ulaşımı ve mimarisindeki düzene rağmen Barcelona oldukça hareketli yaşayan bir kent. Ve bana Barcelona’nın bir rengi olup olmadığı sorulsa, kesinlikle kırmızı derdim. Akdeniz ruhunu taşıyan halkı, hem geçmişleri hem de doğaları gereği sıcakkanlı, hareketli ve sanata düşkün. Flamenko müziğinin burada gecelere kattığı renk de bu nedenle koyu bir kırmızı bence. Kentin tarihi 9"uncu asra kadar uzanıyor. Barcelona 9"uncu asırda Katalan bir asilzade aile tarafından kurulmuş. Bu yaşlı ama eğlenceli kenti mutlaka görün derim. Gecesi de gündüzü de ayrı güzel...Barcelona’ya gitmek için :Ulaşım: Pronto TourWeb: www.prontotour.com.trTel: 444 91 92 numaralı çağrı merkezi aranabilir.Görmeden dönmeyin!Her kentin onu anlatan simgeleri vardır. Barcelona’nın da öyle. Geçmişle günümüzün yaşamını çok güzel harmanlamış bu kentte Gaudi’nin izleri büyük önem taşıyor. İşte Barcelona’da birkaç gün geçirmek isteyen hemen herkesin görmesi gereken adresler.* Park GuellBarcelona denildiğinde akla ilk gelen ve herkesin ilk görmenizi önereceği yer Guell Park olacaktır. Park halka açılmadan önce zenginler ve dönemin soyluları için tasarlanmış bir dinlenme yeriymiş. * Sagrada Familia KilisesiKente gelen tüm turistlerin ilk uğrak yerlerinden biri de sanırım Sagrada Familia Kilisesi olmalı. 1882 yılında mimar Villar tarafından inşasına başlanmış. Daha sonra bir yıl içinde mimar Antoni Gaudi görevi almış. Ne yazık ki, kilisenin ön cephesini ve sadece sekiz kulesini inşa edebilmiş. Ve geçen yıllar içinde kilisenin inşaatı halen devam ediyor. Oldukça görkemli bir yapı olan bu kilise Gotik mimarinin önemli örneklerinden biri.* La Ramblas Caddesiİstanbul"da İstiklal Caddesi neyse Barcelona"da 2 km"ye yaklaşan uzunluğu ile La Ramblas Caddesi de odur. Kafeler, restoranlar, müzeler, alışveriş merkezleri, sokak müzisyenleri, sokak satıcıları ile çok hareketli bir cadde. Hatta bu hareket bayram günlerirnde bile devam ediyor.* Barcelona LimanıYıl boyunca 700 bini aşkın geminin yanaştığı Barcelona Limanı çok önemli bir nokta; çünkü limanı arkanızda bırakıp kente doğru yürürken karşınıza çıkan meydanda ünlü kaşif Christopher Columbus"un heykelini görüyorsunuz. Heykelin bulunduğu alanda yer alan aslan heykelleri de görülmeye değer. * Museo Picasso 1904 yılına kadar Barcelona"da yaşayan ve Mavi Dönemim dediği ürünlerini yaratan Picasso’nun eserlerinin bulunduğu Museo Picasso’da ressamın 2.500"den fazla eseri görülebilir.* MontjuicMontjuic Barcelona’nın güneybatısında yer alan çok yüksek bir tepe ve burada Yahudi aileler otururmuş. Kentin Olimpik Stadyumu ve ulusal sanat müzesi de burada yer alıyor.* Salvador Dali MüzesiMüze Barcelona’nın dışında ve yaklaşık olarak iki saat uzaklıkta. Sergilenen Dali eserleri görülmeye değer.* CironaDali Müzesi’ne gitmişken bu şirin kasaba da geziliyor.

Devamını Oku

Sahilde uzun yürüyüşlerin adresi Pattaya

14 Mayıs 2011

Pattaya tam bir doğa harikası. Şehir boyunca uzanan kumsaldaki akşam yürüyüşleri ve özellikle Truth Tapınağı beni en çok etkileyen yanları oldu. Gezilecek yerleri ve mutfağının zenginliği ile Pattaya gerçekten görülmeye değer bir tatil şehri. Pattaya güneybatı muson rüzgarı anlamına geliyor. Başkent Bangkok"a yaklaşık olarak 1.5 saat uzaklıkta bulunan Pattaya, Tayland Körfezi kıyısında yer alan, dünyanın en gözde tatil kentlerinden. Dolayısıyla Tayland’ın en turistik şehirlerinden de biri. Pattaya son on yıldır çok turist alıyor ve kentte yaşayan, çalışan insan sayısı oldukça arttığından giderek büyüyen bir kent olma eğiliminde. Kentteki artan nüfusu karşılayabilmek için yüksek katlı binaların sayısı da hızla artıyor. Pattaya bu anlamda başkent Bangkok’tan sonra ikinci büyük kent. Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan kentin merkezi ise Walking Street olarak kabul ediliyor. Şehirdeki gece hayatı da burada yaşanıyor zaten. Jazz barlardan diskolara kadar pek çok eğlence seçeneği de var. Üstelik fiyatlar oldukça ekonomik. Elbette Pattaya’da yapılacak tek şey gece hayatı ve eğlence değil. Denize girebilir, oldukça ucuza alış veriş yapabilir, birçok alanda yapılan festivallerde hayatın tadını çıkartabilirsiniz. Pattaya’da birçok farklı yere koşuşturduğum için gündüzleri keyifli olduğu kadar yorucu geçti. Akşamları konakladığım Pattaya Marriott Resort & Spa’da aldığım masajla ile günün yorgunluğunu çıkardım...Marka olsun da taklit bile giyerim diyorsanız burası tam bir marka taklidi cenneti. Hemen her markanın gerçeğini sahtesinden ayıramayacağınız taklitlerini bu kentte satın alabilirsiniz.Pattaya’da yapılabileceklerKoh Larn Adası: Denize girmek için ideal adreslerden biri de Koh Larn Adası. Bu adaya yolcu motorları ile ulaşılabiliyor. Million Year Stone Park: Tamamı orjinal volkanik taşlar ile donatılmış parkta, Timsah Çiftliği"nde yüzlerce timsahı bir arada görmek mümkün oluyor. Big Budha Tapınağı: Pattaya’da görülebilecek önemli yerlerden biri Big Budha Tapınağı. Şehrin en yüksek tepesine çıktığınızda buradan kuş bakışı olarak kenti, adaları ve okyanusu izleyebiliyorsunuz.Truth Tapınağı:Yüksekliği 105 metreye kadar ulaşan bu ahşap tapınağın kıyı şeridinde bulunan bina, antik Thai ustalığı ile inşa edilmiş ve her karesi oyma ahşaplarla bezenmiş.Kaplan Çiftliği: Kaplan Hayvanat Bahçesi"nde; maymunları, karacaları izlerken kaplan yavrularını da besleyebilirsiniz. Üstelik onlarla fotoğraf da çektirebiliyorsunuz. Burada fillerle küçük bir tur yapma imkanı da var.Botanik Bahçesi: Dünya rekorlar kitabına girmiş 80 hektarlık bu alanda 40 hektar gezilebiliyor.Mini Siam: Tayland’ın 100’den fazla kültürel eserinin, minyatürlerinin sergilendiği Mini Siam turu Tayland’ı tanımak açısından değerlendirilebilecek bir seçenek.Su Altı Dünyası Akvaryumu: Asya"nın en büyük ve en modern okyanus akvaryumu, 100 metre uzunluğundaki tüneli ile harika bir seyir olanağı sunuyor.Pattaya Eğlence Parkı: Su kaydırakları, havuzlar, atlama kulesi gibi eğlencelerin bir arada olduğu eğlence parkı mutlaka görülmeli.Hafta Sonu Gece Pazarı: Gece Pazarı’nda Tayland mutfağının tatlarını keşfedip, deneme olanağı bulabilirsiniz. Pattaya’ya gitmek içinÖnce Bangkok’a uçtuktan sonra oradan 1.5 saatlik bir karayolu ile Pattaya’ya ulaşabilirsiniz. Taksiler çok ucuz. Ulaşım: Emirates Havayolu Bangkok’a haftada 27 sefer düzenliyor. Web: www.emirates.com.tr Tel: (0212) 315 45 45 Konaklama:Pattaya Marriott Resort Spa Marriott Otelleri Türkiye Temsilciliğini arayarak hiçbir ek ücret ödemeden rezervasyon yapabilirsiniz.Marriott Otelleri Türkiye TemsilciliğiTel:+90 212 2750444 (pbx)Fax::+90 212 2750888Ne yenir? Kent, restoran konusunda oldukça zengin bir seçeneğe sahip. Hint restoranlarından, Avrupa mutfağı, İtalyan mutfağı ve Türk mutfağına kadar istediğiniz ülkenin yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Ayrıca Pattayada’da Mc Donald’s, KFC de var. Pattaya’da tüm Uzak Doğu’da olduğu gibi deniz ürünleri açısından zengin bir mönüye sahip. Herkesin damak zevkine uyabilecek, üstelik her yerde rahatlıkla bulabileceğiniz Fried Rice Chicken ve kavrulmuş tavuklu pilav, iyi bir seçenek.

Devamını Oku