Ege ve Akdeniz’in keyif adresleri

Özel tatil adresleri...

Haberin Devamı

Yaz tatili önümüzdeki günlerde okulların da kapanmasıyla tam anlamıyla başlayacak.Eğer amacınız ailenizle birlikte doğayla iç içe ve huzurlu bir tatil geçirmekse, işte size Ege ve Akdeniz’in eşsiz koylarında deniz keyfini çıkarabileceğiniz en özel tatil adresleri...

CUNDA ADASI

Yerel yemeklerin tadını çıkarma zamanı

Her çeşit otun köy pazarlarından alınarak masaya taze getirildiği Cunda’da, Otel Sobe’de kaldım. Güzel bir bahçesi bulunan Sobe’de kahvaltıyı bahçede, kapalı alanda veya odanızda alabilmeniz mümkün. Cunda küçük bir yer olmasına rağmen son dönemde başta Rahmi Koç olmak üzere işadamlarının desteği ile hızla gelişmiş. Cunda’da antikacıları, hediyelik eşya dükkanlarını gezerek alışveriş keyfi yapabileceğiniz gibi tarihi ve doğal güzellikleri de görebilirsiniz. Öğle yemeği için Ayvalık yolunu tuttum. Sahilde “Yörük” lakabı ile bilinen Mehmet Kurt’un işlettiği Şehir Kulübü’nde son derece zengin yerel yemek seçeneklerin arasında kayboldum desem, yalan olmaz.

Kahvenizi Taşkahve’de yudumlayın

Bu güzel öğle yemeğinin ardından Cunda’ya dönüp Taşkahve’nin muhabbet tüten ocağından kahve içmenin tadını çıkardım. Siz de Cunda’nın vazgeçilmezi Taşkahve’de vitrayların arasından yansıyan ışıklar yere vurduğunda, kahve veya çayınızı yudumlayın. Cunda’da akşam yemeği ise bu mevsim tam keyif düşkünlerine hitap ediyor. Mekanı, sunumu ve sunduğu lezzetlerle marka olmuş Bay Nihat’taki soframızda Barbun tava, Deniz Çiprası ızgara, Sirkeli Kalamar, balık pastırması, Hindiba, hardal out, fener kavurma, akivades vardı ve her biri mükemmeldi. Üzerine ise yörenin en güzel lezzetlerinden lor tatlısı müthiş bir final oluyor. Gece için ise iki seçeneğiniz var. Sakin bir sohbet için Laterna cafe-bar biçilmiş kaftan. Moshos Taverna’da ise canlı müzikle coşabilirsiniz.

GÖKÇEADA

Zeytinli köyünde keyifli anlar

Gökçeada denince de pek çok insanın aklına deniz ve uzun sakin kumsallar geliyor ama ada için söylenebilecek en önemli şeylerden biri farklı dinleri ve kültürleri yıllardır bünyesinde barındırıyor olması. Dünyanın barışı özlediği çağımızda bu çok önemli diye düşünüyorum. Ada üzerinde yer alan yerleşimleri incelediğimde iki kültürün iç içe yaşadığı Zeytinli, sunduğu konaklama imkanı ile beni çekti ve Zeytindalı adlı butik otelde rezervasyonumu yaptım. Sakin bir haftanın beni beklediğini düşünerek Zeytinli köyüne ulaştım. Gündüzleri genellikle sakin ama geceleri ise eğlenceli bir hafta geçirdim. Zeytindalı Otel’de alt kattaki odalardan birini seçmenizi öneririm çünkü küçücük ve şirin birer bahçeye sahipler. Otelin restoranında oturmak ve gelip geçenle herkesle sohbet etmek de mümkün. Zetindali Otel’in yemekleri de mükemmel lezzeti. Otelde yerel ürünlerin de yer aldığı mükemmel kahvaltıya da bayılacaksınız ama akşam yemeğiniz için önemli önerilerim olacak. Mesela ızgara ahtapot, Girit mezesi, tarçınlı ahtapot salata, sebzeli sigara böreği, rezeneli muska böreği, Deniz mahsullü börek, fıstıklı patlıcan salata, rakılı karides güveç, kılıç sarma ve kılıç rosto benim en beğendiklerim oldu. Ayrıca unutmamanız gereken en önemli detaylardan biri de gündüzleri açık olan Barba Hristo’da mutlaka sakızlı muhallebi yemek olmalı. Barba Hristo’nun yeri Zeytinli köy içindeki Patrik Bartholomeos’un evinin tam karşısında ve yönlendirme tabelaları da var.
Gökçeada ayrıca tertemiz havasıyla da dinlenmek için ideal yerlerden biri. Gökçeada adını çok sık duyup bu güzel adaya tatile gidenlerin en sık uğradıkları hayal kırıklığı adanın çorak görüntüsü olabilir. Zaten adanın eski adı İmroz’da ‘’çorak topraklarda bereket tanrısı’’ anlamına geliyor. Ancak adayı Kuzulimanı’ndan ibaret sanmayın. Geziniz boyunca adada gideceğiniz köylerde çok farklı yaşamlara ve doğal güzelliklere tanık olacaksınız. Köyler demişken adada dokuz tane köy bulunuyor. Kaleköy, Tepeköy, Uğurlu, Eski Bademli, Yeni Bademli, Eşelek, Zeytinliköy, Şirinköy ve Dereköy. Ve hemen belirtmeliyim ki, Kaleköy, Tepeköy, Eski Bademli, Zeytinliköy ve Dereköy ağırlıklı olarak Rum köyleri. Burada tabii ki Türkler de yaşıyor ve halkların barış içinde nasıl bir arada olabileceklerini gösteriyorlar. Adayı çevreleyen ve yaklaşık olarak 100 kilometreye yakın olan sahil gerçekten de harika kumsalları barındırıyor. Burada deniz çok ama çok temiz. Adanın en önemli plajları arasında; Aydıncık, Gizli Liman, Lazkoyu,Yuvalı, Pirgos, Kuzulimanı, Uğurlu, Yıldızkoy, Mavikoy, Yelkenkaya bulunuyor. Aydıncık önemli bir sörf merkezi. Yerli/yabancı bir çok sörf meraklısını burada görmek mümkün.

Gökçeada’da alışveriş

Adada satın almak için akla gelebilecek ilk şey zeytinyağı. Ev yapımı salça, reçel, pekmez gibi ürünleri de alabilirsiniz. Kekik ve çam balı da pek çok tezgahta satın almanızı bekliyor.

Nasıl gidilir?

Gökçeada’ya Eceabat’a gelmeden önce Kabatepe iskelesinden yapılan feribot seferleri ile ulaşabilirsiniz. Gestaş, Kabatepe- Gökçeada arasında 2 saatte bir feribot seferleri düzenliyor. Bilgi: gestasdenizulasim.com.tr

Zeytindali Hotel: Oda kahvaltı hizmet veren otelin oda fiyat aralığı kahvaltı dahil 250-300 TL. (www.zeytindalihotel.com
Tel: 0286 887 37 07 E-mail: info@zeytindalihotel.com)

Organik bir tatil seçeneği:OLİVE FARM DATÇA

Geçtiğimiz hafta Olive Farm’daydım. Olive Farm Konukevi, Datça’ya 5 km mesafede, verimli topraklar üzerinde kurulu bir butik otel. Otelin bulunduğu arazi üzerinde, zeytin, portakal, turunç ağaçları arasında konforu ve doğallığı içiçe geçmiş bir biçimde yaşıyorsunuz. Deniz kıyısı bir otel değil ama diğer özellikleri fazlası ile çekici. Üstelik yakınında Nirva adında çok güzel bir plaj da var. Olive Farm’da her sabah, çiftliğin yüzlerce çeşit bitkisinin büyüleyici kokusuyla uyanıp portakal ağaçları arasındaki havuza kendinizi bırakarak güne başlayabilirsiniz.
Olivefarm Tel: 0252 712 41 51

Nasıl gidilir?

İstanbul’dan yola çıkacaklar için Yenikapı-Bandırma feribotu ile 2 saatte Bandırma’ya ulaşıp oradan da Balıkesir ve Havran’ı geçerek 3 saatlik bir yolculukla Cunda’ya ulaşabilirsiniz. Yolda Havran’dan durmadan geçersiniz karabiberli leblebi alamazsınız, bence unutmayın ve durun.

Otel Sobe- Tel: 0266 327 31 02-04 www.otelsobe.com
Bay Nihat- Tel: 0266 327 17 77 www.baynihat.com.tr
Laterna- Tel: 0266 327 30 50 Moshos Taverna- Tel: 0266 327 31 27

HİSARÖNÜ

Kırmızı kumsalda yazsonu keyfi

Bence Marmaris’in en güzel körfezlerinden biri de şüphesiz Hisarönü... Hisarönü Körfezi’nin rengi kırmızıya dönük kumsalı gerçekten etkileyici. Gidenler için körfez adeta bir cennet olarak tanımlanıyor ve bu tanımlamada hiç de haksız değiller. Ben de bu defa denizin tadını çıkarabileceğim bir yer seçtim. İşte bu yüzden Hisarönü Körfezi’nin en sonundaki Hisarönü Koyu’nda bulunan Golden Key Hisarönü Oteli’nin yolunu tuttum. Size önerim, Golden Key’e geldiğinizde siz de benim gibi her sabah erkenden kalkıp denizin tadını çıkartın. Ardından da zaten sizi çok özel bir kahvaltı bekliyor olacak. Ben de kırmızı kumsalı baştan sona yürüdükten sonra gözümü denize çevirdim ve bir saate yakın denizin tadını çıkartarak yüzdüm. Kıyıya çıktığımda ise beni harika bir kahvaltı bekliyordu. Hisarönü’nün diğer sakin koylara göre bir artısı var. Şöyle ki, eğer isterseniz 20 kilometre ötede bulunan Marmaris’te dilediğinizce eğlenebilirsiniz. Marmaris’e 20 km uzaklıkta sakin bir koyun içerisinde 10 dönüm yeşillik bir arazi üzerine kurulmuş olan Golden Key Hisarönü, 12 suitli oda, 4 kral suit ve 8 kişi kapasiteli özel bir villadan oluşuyor. Odaların her birinde yeşilliklere açılan balkonlar var. Otelin plajı ise Hisarönü koyunun en güzel yerinde. Golden Key Hisarönü’nde tatilinizi geçirirken bisiklet ve trekking gibi birçok değişik doğa sporunu da yapabileceğinizi hatırlatmak isterim. Otel, doğal ortamda konforlu tatil geçirmek isteyenler için ideal.
Golden Key Hisarönü
Tel: 0252 466 63 85

Nasıl gidilir?

Dalaman’a uçakla ulaştıktan sonra Marmaris’e ve oradan da minibüslerle Hisarönü Körfezi’ne gidebiliyorsunuz. Eğer kendi aracınızla Marmaris’ten Hisarönü’ne gitmek isterseniz, Marmaris’ten Datça yönüne doğru 22 kilometre gidip, sonra sola saparak Hisarönü Körfezi’ne ulaşabilirsiniz.

Ayaklarınızı denize sokarak kahvaltı keyfi yapın

SELİMİYE

Sakin bir tatil yapmak istedim ve aklıma hemen Selimiye geldi. Üstelik Selimiye’deki Sardunya Restoran’da yiyebileceğim balıklar ve mezeleri de düşleyince yola çıkmak kaçınılmaz oldu. 10-12 yıl önce sadece restoran hizmeti vermenin yeterli olmayacağını fark eden Muhammet, restoranının yanına küçük ama kendinizi içinde rahat hissedeceğiniz odalar yapmış. Yani Sardunya’da konaklamak da mümkün. Sardunya’da deniz kıyısında ayaklarımızı denize sokarak yaptığımız kahvaltıda bahçeden toplanan yeşillikler, domatesler, Marmaris’in çam balı ve köy yumurtası ile yapılmış omlet favorim oldu. Mutlaka Kameriye Adası’nı görün. Adadaki Manastır’ın önünde bulunan doğal liman, tekne ile konaklamak için tercih ettiğim bir koy. Burada karşı kıyıdaki yüksek tepeleri izleyerek yüzmenin tadına varın.

Nasıl gidilir?

Marmaris’ten Datça yoluna girdikten yaklaşık 50 km sonra güzel yol manzaralarını izlemiş olarak Selimiye’ye ulaşabilirsiniz. Selimiye Köyü’ne girdikten kısa bir süre sonra sağ tarafta Sardunya Restoran tabelasını göreceksiniz. Sardunya Restoran:
Tel: 0252 446 40 03 Fax: 0252 446 42 86

Balayının vazgeçilmezi Sabrinas Haus Bozburun

Adını ilk sahibinden alan Sabrinas Haus, bugün sahipleri Semra ve Mesut Gümüştaş’ın kaliteli hizmet anlayışı ile kendini özel hissetmek isteyenler için incelikle tasarlanmış bir butik otel. Marmaris’ten yola çıkıp harika doğa manzaraları eşliğinde geçilen karayolu ile Bozburun’a ulaşıyorum. Otelin her birine bir çiçek adı verilmiş olan odaları gezdikçe hayran kalıyor insan. Lilyum, manolya, zambak, mimoza, defne ve en son da “honeymoon” odasını geziyorum. Sabrinas Haus’ta en uzak oda bile otelin plajına 1 dakikada mesafede... Odanızdan denizi görmek isterseniz yataktan kalkmanıza bile gerek yok. Yastığınızın üstüne bir yastık daha koyun Bozburun’un mavi sulara dalıp gidin. Tel: 02524562045

DİĞER YENİ YAZILAR