Çoğu kişi yakınmalarının nedeninin buğday olduğunun farkında bile değil. Ancak bağırsakları en çok rahatsız eden, kilo verme hızını en çok düşüren yiyeceklerden biri buğday. En sık tüketilen yiyecekler de hep buğday unuyla yapılıyor. Ekmek, makarna, börek, pizza, kekler, bisküviler, krakerler hep buğday unu kullanılarak üretiliyor. Türkiye’de temel gıda maddesi buğday unuyla yapılmış ekmek. Bu yüzden tüm modern toplumlarda olduğu gibi ülkemizde de buğday çok sık alerji yaratan bir yiyecek halinde.BUĞDAY NEDEN ALERJİ YAPIYOR? Buğday gluten adlı bir protein içeriyor. Suçlu işte bu protein. Protein moleküllerinin parçalanması vücutta sindirim enzimlerinin yardımıyla olur. Ama bazen aynı yiyeceğin aşırı tüketilmesi, bu enzimlerin yetersiz çalışmasına neden olabiliyor. O zaman bu yiyeceklerin içindeki gluten, bağırsak duvarı mukozasını etkileyip zarar veriyor. Kalın bağırsak geçirgen hale gelebiliyor, bu protein molekülleri vücuda sızıp alerji yaratabiliyor. Gluten aynı zamanda kabızlığın da sık görülen nedenlerinden biri. Çünkü yiyeceklerin bağırsaklardan geçiş süresini uzatıyor.Gluten yalnızca buğdayda değil, yulaf, arpa, çavdarda da var. Ancak proteinin kimyasal yapısı her birinde değişik. Bu tahıllar buğdaydan daha az gluten içeriyorlar. Bu nedenle bazı kişilere buğdaydan yapılmış yiyecekler dokunsa bile yulaf, arpa, çavdar bir rahatsızlığa yol açmayabiliyor. Gluten alerjisinin belirtileriEn çok görülenler:n Kabızlıkn İshaln Şişkinlikn Karın ağrısı Ayrıca hapşırık nöbetleri, kaşıntı, döküntüler, göz sulanması, burun akıntısı, öksürük, baş ağrısı, mide bulantısı, saman nezlesi.TedaviTek yol buğday unu içeren yiyeceklerden uzak durmak. Gluten içeren yiyecekler çok az miktarda tüketilirse soruna yol açmayabiliyor. Çok sevdiğiniz bir yiyeceği küçük bir parça yiyip, kendinizi gözleyin. Eğer rahatsızlık yoksa vücudunuz bu kadar az miktarı tolere edebiliyor demektir.Kestane çerezi ve kestane unu çıkmış!Bursa’nın ünlü markası Kafkas iki yeni ürün çıkarmış: Kestane Unu ve Kestane Çerezi Kestano. Her ikisi için de tebrikler. Kestano paketi içinde minik haşlanmış 100 gram kestane var. Hiç şeker katılmamş. Güzel bir atıştırmalık. Kilo verme programında da kullanabilirsiniz. Kestane ununa gelince; Gluten içermiyor. Bu yüzden gluten alerjisi olanlar kek, ekmek, kurabiyelerini rahatlıkla bu unla yapabilir.SEPETTEKİ SAĞLIKKeçi boynuzun Halk arasında adı: Doğal Viagran A,B, E vitaminleri ve fosfordan zengin.n Afrodizyak. Bol çinko bulundu- ruyor.100 gramında 308 kalori var.Kestanen Diğer kuruyemişlerden farkı yağ oranının çok düşük olması. n Kolesterol içermiyor.n Gluten içermiyor. n Bol su içeriyor. 100 gramında 170 kalori var.TATİL KİLOLARINA SON!Tatil kilolarından kurtulmak istiyorsunuz. Ne mi yapacaksınız? İşte kendi geliştirdiğim iki kür:Ispanak Kürü Kahvaltı1 dilim ekmek1 dilim light beyaz peynirDomates-salatalıkŞekersiz, bitkisel veya siyah çayÖğlePişirdiğiniz ıspanağın yarısı1 kase yağsız yoğurt 1 dilim kepekli ekmekAra (Saat 16-17.00)1-2 elmaAkşam Pişirdiğiniz ıspanağın diğer yarısıİstediğiniz kadar salata1 dilim ekmekAra (20-22.00)1 elma Çorba KürüMalzemeler: 6-7 domates rendesi 1 havuç rendesiYarım fincan kırmızı mercimekYarım fincan arpa şehriyeBaharat (Tuz hariç)1,5 litre suLimon suyu (isteğe bağlı)Hazırlanışı:Tüm malzemeyi, şehriyeler ‘al dente’ oluncaya kadar kaynatın. Limon suyunu kasenize ekleyebilirsiniz.Kahvaltı seçenekleri1 dilim kepekli ekmek 1 dilim light beyaz peynir Domates-salatalıkŞekersiz yeşil veya siyah çayÖğleIzgara tavuk/balık/ kırmızı et/köfte (3 adet)Buharda-ızgara-haşlama sebze1 dilim kepekli ekmekAra (16-17.00)1 elmaAkşam1 büyük kase domates çorbası Salata1 dilim ekmekAra (20-22.00)1 elmaAlüminyum içermeyen deodorantlarGeçen haftaki yazımda birçok bilim adamının alüminyum içeren deolar ve meme kanseri arasındaki ilişki olabileceğinden bahsettiğini yazmıştım. Birçok kişi mail atarak kullandığım alüminyum içermeyen deodorantların isimlerini sordu. 1- Bionsen: Londra’dan alıyorum. İçeriğinde volkanik küllerin içinden çıkan kristaller var. Siz üzerine su doldurunca bunlar aktifleşiyor. Şişeye 4-5 kez su doldurup kullanabiliyorsunuz. 2- Alvin Connor: İstanbul’dan. Volkanik taş bir stick-deo şekline getirilmiş. Islatıp kullanıyorsunuz. Bu volkanik taşlar kokuya yol açan bakterilerin çoğalmasını engelliyor.
Pırıl pırıl sularında avlanmış balıklardan bol bol yedik ve bal-badem yüklenip döndük. Temiz havasını soluduk. Datça kendinizi sağlıklı ve iyi hissedeceğiniz bir yer. Boşuna dememişler ‘insanın ömrüne ömür katan yer’ diye...Yemek de hızın gazabına uğradı! Büyükşehirlerde yaşayan bizler büyük bir koşuşturmacanın içinde gibiyiz. Kendimizi öyle kaptırmışız ki, yavaş yaşayan insanlar bizim için ayrı dünyaların insanları sanki. Başka bir yaşam biçimini düşünemez hale geldik. Sanki durursak düşeceğiz! Bu aşırı hızın getirdiği stresin sağlığımız üzerinde çok kötü etkileri oluyor. Hızımız yemek biçimimize de yansıdı. Fast-food dükkanları aldı başını gidiyor. Bayram tatilinde yavaşladık. Saat takmadım, cep telefonumun sesini kıstım, eşimle uzun doğa yürüyüşleri yaptık. Restoran sahipleriyle tanıştık, rahat rahat sohbet ettik, acele etmeden keyifle yemek yedik. Yavaş Yeme Hareketi’ne üye olmayı hakettik. ‘Stresim olmazsa tırnağım bile kırılmıyor’ demişti geçenlerde bir arkadaşım. Ne kadar doğru! Stres olmayınca, huzurlu ve mutlu olunca hastalanmıyorsunuz !Yavaş Yeme Hareketi nedir?1986’da İtalyan bir gazeteci Carlo Petrini Yavaş Yeme Hareketi’ni başlattı. Nedeni Roma’da İspanyol Merdivenleri civarında bir Mc Donalds açılmasını protesto etmekti. Amaç yerel mutfağı korumak, fast food’la beslenme biçimine karşı koymaktı. Günümüzde 122 ülkede şubesi ve 83 bin üyesi var. Ben ahlaksızlığı severim!Bu sözler Datça limanındaki Reşat Restoran’ın sahibine ait. Reşat Bey beyazlar içinde, kocaman, heybetli, sıra dışı bir karakter. Türkiye’de yediğim en güzel eti hazırladı bize. Ardından cennet-cehennem adlı tatlısı geldi sofraya. ‘39. versiyonu sunuyorum size’ diye de ekledi. Tatlı dondurmalı, tereyağlı, çikolata soslu ve acı biberli! Çok beğendim. ‘Bu tatlıyı hafifleştiremez miyiz Reşat Bey’ diye kibarca sorma gafletinde bulundum. Reşat Bey kükredi: ‘Hayır. Ben öyle light-might yemek sevmem. Ben ahlaksızlığı severim! Yemek de ahlaksız olacak. Yağı da olacak, tuzu da şekeri de...’ Son dönem beslenme konusunda duyduğum en filozofça sözlerdi...Reşat Tel: (0252) 712 35 70Yüzde 80’imiz ‘Cadılık Dönemi’ yaşıyor!u Bir hafta önceden belirtiler başlıyor. Cildim çok bozuluyor, vücudum şişiyor, hamile gibi dolaşıyorum. u İştahım müthiş artıyor. Aynı aşerir gibi... Bir keresinde küçük bir kutu çikolatayı bir oturuşta yedim. Önce tuzlu cipsler, ardından çikolata yediğim de oluyor. u ‘Dokunsalar patlayacak’ kadar gerginleşiyorum. Evde çocuklarımın, eşimin her hareketine sinirleniyorum. Filmlerdeki en küçük duygusal sahnelerde bile ağlamaya başlıyorum. Yukarıdakiler adet öncesinde kadınların yaşadıklarına birkaç örnek. Araştırmalar kadınların yüzde 80’inin adet öncesi sendorumu yaşadığını gösteriyor. Sadece kendilerini değil eşleri, çocukları, iş arkadaşları, çevrelerindeki herkesi etkiliyor. Adet öncesi sendromunun bir adı da ‘Cadılık Dönemi’. Adet öncesi sendromu, kadınlarda her ay adet dönemi öncesindeki hormonal değişimlere nedeniyle görülen belirtilere verilen isim. En çok görülen duygusal belirtileri sinirlilik, aşırı duygusallık, halsizlik. En çok görülen fiziksel yakınmalarsa memelerde hassasiyet, karın bölgesinde şikinlik, iştahın artması, vücutta su tutulması, uyku sorunları, cilt problemleri, çarpıntı, karın bölgesinde kramplar, el-ayak ve bacakların şişmesi, kilo almak. Tüm hastalıklarda olduğu gibi adet öncesi sendromunu da seçtiğimiz, tükettiğimiz yiyecek ve içecekler etkiliyor. Bu dönemi daha rahat geçirmek için hangi yiyecekler daha yararlı, hangileri zararlı bakalım.Nelere evet?u Suu Meyveu Sebzeu Tahıllar (rafine edilmemiş)u Esmer pirinç, tam ekmekler u Tohumlar: Ayçiçeği, kabak çekirdeği, keten tohumu.u Fındık-ceviz-bademu YoğurtNelere hayır?u Kafein içeren içecekler (Çay-kahve-kolalı içecekler, gazlı içeceklerin çoğu)u Şekeru Tuzu Beyaz ekmek-pirinç-makarnau Rafine ve özel işlemden geçmiş yiyecekler (Paket yiyeceklerin çoğu)u AlkolSEPETTEKİ SAĞLIKBADEMŞeftali ve kayısının akrabası.Bir Akdeniz bitkisi.Bol B vitamini içeriyor; enerjiyi artırır.Bol E vitamini içeriyor; cildi güzelleştirir. Yüksek fosfor içerğiyle beynin dostu, hücre onarımına yardımıcı oluyor. 100 gramında 612 kalori var.BADEM ŞEKERİBu tarif benim bayramlıklarımdan!Londra’da geçirdiğim bir yılbaşında İnglizlere küçük Türk işi keselerin içinde bu badem şekerlerinden hediye etmiştim. Çok hoşlarına gitti. Bol yapıp kavanozda da saklayabilirsiniz. Ama fazla lezzetliler dikkat! Sürekli ‘gel beni ye’ diye sizi çağırıyorlar. En güzel Datça bademiyle oluyor.Malzemeler:1 su bardağı çiğ badem3-4 yemek kaşığı toz şekerHazırlanışı:Bademleri teflon tavada orta ateşte 3 dakika çevirin.Toz şekeri de ekleyip çevirerek pişirmeye devam edin. Şeker iyice eriyip bademlere sıvı halde bulanınca tavanızın altını söndürün.Bademleri fırın tepsinizin üzerine yayarak dökün. Soğuduktan sonra yapışık olanları kırarak birbirinden ayırın.
Sevinç -Erdal İnönü Vakfı bünyesinde Marmara Denizi’nde araştırmalar yapan grubun başkanı Levent Artüz, Marmara Denzi’nde canlı yaşamının bitme noktasına geldiğini öne sürmüş. Marmara’ya özgü 144 balık türünden hiçbiri kalmamış. Grubun araştırmalarına göre Marmara koma halinde ölümü bekliyormuş. İstanbul ve çevresinde yediğimiz balıkların Karadeniz ve Marmara’da tutulduğunu biliyoruz. Önümüzde kocaman deniz var, kirlilikten giremiyoruz. Ama giremediğimiz denizdeki balığı afiyetle yıllardır tüketiyoruz. Özel bir vakıf bu araştırmayı yapıyor ve sonucunu açıklıyor. Devletin pek çok araştırma kuruluşu var. Bu konuda kamuoyuna net bir yanıt vermeliler. Marmara ve Karadeniz’de tutulan balığı yiyelim mi? Yoksa zehirli atık yükleri insan sağlığın tehdit edecek düzeyin üstünde mi? Özellikle hamilelere ve kanser tedavisi görenlere kılıçbalığı, lüfer gibi küçük balıklarla beslenen dişli balıkları yememelerini öneriyorum. Çünkü kıyıda dolaşan küçük balıkların gövdeleri toksin dolu olabiliyor.Somonu haftada bir tüketinBütün gazetelerde, dergilerde kitaplarda beslenme-diyet uzmanları, tıp doktorları ne diyor : “Bol bol somon yiyin. Omega 3 yağlarından zengin bu balık kalp damar hastalıklarına iyi gelir, kilo kontrolünü kolaylaştırır, cildinizi güzelleştirir.” Tamam, bunların hepsini ben de söylüyorum! Bilimsel bir gerçek, ama bir başka bilimsel gerçeği de danışanlarıma aktarıyorum. 2003 yılında The Guardian gazetesinin Food ekinde yayınlanan bir araştırmadaki yağlı balıklar bölümüne göz atalım: 2001’de incelenen somonların yüzde 97’sinde meme kanserinde rolü olan hormonal dengeyi bozucu lindane ve İngiltere’de kullanılması yasaklanan DDT’ye rastlandı. İki pestisidin (böcek öldürücü ilaç) de yağ dokusuna yerleşerek vücutta uzun süre ısrarlı biçimde kaldığı biliniyor. Pestisid Kalıntıları Komitesi ise somonlardaki kalıntıların çok düşük olduğu ve ‘insan sağlığını etkileyemeyeceği’ iddiasında. 2001’de çiftlik somon ve alabalıkların 1/5’inde eser miktarda parazitleri öldürücü bir sentetik boya olan malachite saptandı. Malachite 1991’de ABD’deki balık çiftliklerinde insanlarda kötü huylu tümörler gelitirebilecek genetik değişimlere yol açabildiği için yasaklanmıştı. 2002’de Avrupa Birliği uzmanlarının ‘Somon ve alabalık üretiminde yetkililerin bilgisi dahilinde kulanılmaktadır’ raporundan sonra İngiltere’de de yasaklandı. Bu yasaktan sonra bile hükümete bağlı çalışan bilim adamları İskoç somonlarının 4 örneğinde malachite saptadı.Peki bu bilgilerden sonra ben yiyor muyum? Haftada 1! Daha fazla yememeye dikkat ediyorum.Dr. Bradley’nin light mutfağıBaklava isterim diyenlere... (Yalancı Baklava)Lavaşın içine balı yayıp, üzerine cevizleri kırıp dürüm yapın.Baklava sevmeyen az kişi vardır. Yemeklerden sonra canım tatlı istediğinde en çok başvurduğum yöntemlerden biri. Pratik, tatmin edici; ağızda gerçekten baklava tadı bırakıyor!Malzemeler:u 1 küçük kepekli lavaş u 1 tatlı kaşığı balu 1 ceviz“Teninin içinde rahat olmak...”Yukarıdaki, İngilizlerin kendisiyle, tipiyle barışık insanlar için çok kullandığı bir sözdür. Ofisimin de olduğu Nişantaşı, ülkenin en şık ve iddialı kadınlarının resmi geçit yaptığı yerdir. Nişantaşı kadınlarının neredeyse yüzde 90’ı diyettedir. Sosyal yaşam sayfalarında yer alan birçok kadını burada görürsünüz. İçlerinden biri uzun süredir dikkatimi çekiyor: Serra Tokar. Balık etinde, alımlı, dişi, plastik değil. Türkan Şoray’ı düşünün; hiçbir zaman ince olmadı, ama hepimizin sevgilisi oldu. Yumuşak, gerçek, yakın durdu hep. Serra Tokar da öyle... Aynı sayfalarda yer alan ipince, yine ışıltılar saçan pek çok kadının arasından bir fark yaratarak sıyrılıyor. Bence teninin içinde rahat ve sağlıklı duruyor!Başınız mı ağrıyor? Yeterli su içinBaş ağrılarının göz bozukluğu, gerginlik, kirli hava gibi pek çok nedeni olabilir. Ama hiç başağrınızın yediğiniz yiyeceklerle veya yeterli su içmemekle ilgisi olabileceği aklınıza gelmiş miydi? Hastalarıma doldurttuğum özel anketimde başağrısı olup olmadığı sorusu da vardır. Yeni beslenme biçimlerine başladıktan sonraki hafta başağrısından yakınanlara “Başağrınız geçmiş olmalı, değil mi?” diye sorarım. Şaşırarak bakarlar yüzüme, şimdiye kadar migren dışındakilerden hep “Evet” yanıtı aldım. Migrenliler de hafiflediğini belirtti. Başağrılarının beslenmeyle ilgili en büyük nedeni yetersiz su içmek. Başağrısından yakınıyorsanız günde en az 1.5 litre su içmeye çalışın.SEPETTEKİ SAĞLIKAYVAu Bol pektin içeriyor; bu nedenle kan şekerini dengelemede, tokluk hissi yaratmada etkili.u Kanı sulandırıyor. u Kadınlarda zor geçen adet dönemlerini hafifletebiliyor. u İshale iyi geliyor.u B vitamini içerdiği için sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı. u 100 gramında 57 kalori var.HAVUÇ u Karaciğer dostu.u A vitamininin bitkisel formu olan Beta Karotenden zengin. u Kansere ve yaşlanmaya karşı koruyucu.u Cildi güzelleştiriyor. u Göz sağlığı için birebir. u 100 gramında 23 kalori var.Doğru beslenmeyle diyabetten korunabilirsinizMetabolik Sendrom Derneği’nin Türkiye Diyabet Araştırması’na göre ülkemizde 6 milyon diyabet hastası olduğu tahmin ediliyor. Bu araştırmaya göre yaklaşık 3 milyon kişi diyabetli olduğunu bilmiyor. Hazır Şeker Bayramı’nı yeni geride bırakmışken bu konuya değinmenin tam zamanıdır!n Şeker Hastalığı nasıl gelişir?Şeker Hastalığı (Diyabet) Batı tipi beslenmeyle birlikte hızla artan, dünyadaki en yaygın hastalıklardan biri. Kan şekerinin çok yüksek omasıyla kendini gösteren kronik bir hastalık. Eğer pankreastan insülin hormonu salınımı azalır veya kaybolursa, glukoz kanda kontrolsüz bir şekilde yükselir ve şeker hastalığına yol açar. Tüm şeker hastalarının yüzde 90’ında erişkin tip şeker hastalığı var. Bu tip şeker hastalığı daha çok 40 yaş üzerindekilerde görülüyor. Bu kişiler genelde fazla kilolu, spor yapmayan, yanlış beslenen kişiler. 50 yaşın üzerinde ve kiloluysanız, ailenizde şeker hastalığı varsa, tansiyonunuz yüksekse bu tip şeker hastalığına yakalanma riskiniz yüksek. Beslenmenize dikkat edin!Neler yemeli?u Tam ekmek, kepekli ekmek (özellikle çavdar ekmeği), kepekli makarna.u Yiyeceklerin, tahılların, unların özel işlemden geçmemiş şekilleri.u Sebze -meyve gibi liften zengin yiyeceklerin tüketimi artırılmalı. (Meyvede ölçülü olmak şartıyla)u Şekerli içecekler içmeyin.u Alkol tüketimine dikkat edin.u Kan şekerini çabuk yükseltmeyen yiyeceklerle beslenin.
Karşıdaki kişiyi göğe uçurmaya yetiyor. ’Biraz kilo mu almışsın?’ dediyse arkadaşınız, o günün üzerine bir çizik atın, moral bozukluğuyla dolaşıp duracaksınız.İclal Aydın ve Mutlu Tönbekici’nin Vatan’da, Can Dündar’ın ise Milliyet’te zayıflama çılgınlığıyla ilgili çok yerinde, düşündürücü yazıları çıktı. Yıllardır bu alanda çalışmalar yapan bir doktorum. Bana başvuran kişilerin psikolojisini de gözlemliyorum. 2-3 kg fazlalığı için ağlayan genç kızlar var. Can Dündar’ın öne sürdüğü gibi teorisyenler, diyetisyenler mi? Medya dayatması mı? İlaç firmaları mı? Estetik cerrahlar mı? Tüm kadınları avucuna alan bu ince, daha ince, çok daha ince olma saplantısı nedir? Buna psikiyatrların, sosyal bilimcilerin bir açıklama getirmesi gerek. Uzmanlara, medyaya, ilaç firmalarına, estetik cerrahlara, topluma herkese görev düşüyor. Bulimiklerin sayısı daha da çok artmadan!Kızınız bulimik olabilir mi? Türkiye az yemenin değil, çok yemenin sağlık için tehdit oluşturduğu bir ülke. Bu yüzden şimdiye kadar blumia ciddiye alınmadı. Oysa bulimianın hızla yayıldığını ve yayılacağını düşünüyorum. Anne-babalar dikkat! Daha çok ergenlik dönemindeki genç kızlarda başlıyor. Bulimia nervoza’lılar;u Kilo almayı önlemek için uygun olmayan yöntemleri kullanırlar. u Tıkınırcasına yerler.u Kilo almaktan büyük korku duyarlar.u Genelde normal kilodadırlar.Nasıl başlıyor?u Akranlarına veya arkadaşlarına göre biraz daha kilolu oluyorlar.u Ergenliğin son veya erişkinliğin ilk dönemlerinde görülüyor.u Tıkınırcasına yemek, diyet sırasında veya sonrasında başlıyor. u Kronik veya aralıklı seyrediyor.u Uzun vadede nelere yol açabileceği bilinmiyor. Belirtileri nedir?u Stres içerisinde olduğu zamanlarda veya diyetlerden sonra aşırı açlık duygusuyla tıkınmaya başlıyorlar.u Atıştırmalar sırasında rahatlama hissi duyup, kontrolü kaybediyorlar.u Çok hızlı ve aşırı yerler.u Yeme sorununu gizlerler.u Kilo almayı önlemek için oruç tutmak, idrar söktürücüler gibi yollara başvururlar. u Ellerinin üzerinde kusmak için zorlama sırasında diş izleri oluşur.u Adet düzensizlikleri vardır.u Yemek borusu kusmalar nedeniyle zarar görür. u Sosyal ortamlardan kaçınırlar.Ne yapılabilir?Acilen profesyonel yardım alınmalı. Tedavinin bir dahiliyeci ve bir psikoterapist, psikolojik danışman veya psikiyatristle birlikte yürütülmesi gerekiyor.Kate Moss mu, Monica Belluci mi?Bence Monica Belluci! Çevremdeki erkeklerin çoğu da böyle düşünüyor. Eğlenceli bir araştırma, siz de eşinize sorarak başlayın. Kate Moss iyi bir askı; giysileri çok iyi taşıyor. Bu yüzden markaların neredeyse yarısı onunla çalışıyor. Ama doğumdan sonra aldığı kiloları bir türlü veremese de Monica çok daha dişi, çekici ve de en önemlisi gerçek duruyor. Zaten erkeklerin rüyalarını süsleyen kadınlar arasında genelde başı çeken o.Dr. Bradley’nin light mutfağıİşte size Ramazan için güllaç yerine yine gül kokulu light bir tatlı tarifi.GüllüMalzemeler:n 1 kg. light yoğurtn 1 kahve fincanı gül suyun Yarım su bardağı çekilmiş cevizn 2 yemek kaşığı çekilmiş antep fıstığıHazırlanışı:1 Yoğurdu altına bir kap yerleştirlmiş büyük bir tel süzgece koyup, bir gece buzdolabında bekletin. Böylece süzme yoğurt elde edeceksiniz. 2 Süzme yoğurdunuzu büyük bir kaba boşaltın. İçine gülsuyu, tarçın ve cevizi ekleyin.3 Buzdolabında 3-4 saat dinlendirdikten sonra üzerini antep fıstığıyla süsleyip servis yapın.Değişen güzellik anlayışıBabaannem annemi ilk görüşte beğenmiş. 1950’lerin güzellik anlayışına göre zarif ince, uzun yapılı annemin fotoğrafını gören büyükbabamın ise ilk tepkisi şu olmuş: ‘Bu kız biraz kuru!’Günümüzde ise balık etli bir gelin için fısıldaşmalar başlıyor:‘Gelin Hanım tombulca. Bir doğumdan sonra işi biter!’Unu SeviyoruzBizim insanımız unlu yiyecekleri seviyor. Özellikle de buğday ununu... Ekmeğinin de beyaz olmasını tercih ediyor. Oysa beyaz undan yapılmış ekmek vitamin-mineral açısından çok fakirdir. Beslemez, şişmanlatır, hantallaştırır. Bu hantallaşma hem bedende, hem zihinde olur üstelik. 2002’de Türkiye’ye döndüğümde istediğim ekmek çeşitlerini bulamamıştım, ekmek yapacak un da yoktu. Şimdi her çeşit un ve ekmek var. Ben İHE’nin (İstanbul Halk Ekmek) çıkardığı tam organik buğday ekmeğini kullanıyorum. Danışanlarım da çok severek yiyor. Tadı çok güzel, dilimleri küçük, kalorisi düşük. Büyük marketlerdeki ekmek reyonlarında var. Veya Halk Ekmek standlarından alabilirsiniz.SEPETTEKİ SAĞLIKELMAn Kabuğundaki pektin nedeniyle vücudu temizleyici özelliği çok yüksek olan bir meyve.n Kolesterol ve kan yağlarını düşürücü etkisi var.n Bağırsaktaki bakteri dengesini korumaya da yarıyor. n Sindirim istemi sorunlarında hazır doktor; hem kabızlığa hem ishale iyi geliyor. n Fransa’da kalp krizini önlemek için günde 1 elma, kalp ameliyatı geçirenlere günde 2 elma öneriliyor. n Kan şekerini yavaş yükselten bir meyve olduğu için şeker hastalarının baş tacı. Orta boy 1 elma 70 kalori KAYISIn Taze kayısı A vitamininin bitkisel şekli olan Beta-karotenden çok zengin. Kayısı kuruduğunda vitamini daha da artıyor. nYüksek Beta-karoten bizi kansere ve yaşlanmaya karşı koruyor. n Kuru kayısı tazesine göre 10 kat fazla demir ve lif içeriyor. n Kabızlığa ve kansızlığa en iyi gelen meyvelerden. n Cildin güzelleşmesini sağlıyor.n Ses kısıklığına da iyi geliyor. 100 gr. kuru kayısı 182 kalori ISPANAKn Birçok derde deva bir sebze. n İran’dan 13.yy’da Araplar tarafından Avrupa’ya taşınmış. O zamandan beri de bir ilaç gözüyle bakılıyor.n Kabızlığa iyi geliyor. n Bol kalsiyum içeriyor; kemik ve dişlerinizin sağlam tutmak için ideal.n Kas gevşetici, gerginliği azaltıcı etkisi var. n İçerdiği demir sayesinde kansızlığa da iyi geliyor. 100 gramı 25 kalori