Sevinç -Erdal İnönü Vakfı bünyesinde Marmara Denizi’nde araştırmalar yapan grubun başkanı Levent Artüz, Marmara Denzi’nde canlı yaşamının bitme noktasına geldiğini öne sürmüş. Marmara’ya özgü 144 balık türünden hiçbiri kalmamış. Grubun araştırmalarına göre Marmara koma halinde ölümü bekliyormuş.
İstanbul ve çevresinde yediğimiz balıkların Karadeniz ve Marmara’da tutulduğunu biliyoruz. Önümüzde kocaman deniz var, kirlilikten giremiyoruz. Ama giremediğimiz denizdeki balığı afiyetle yıllardır tüketiyoruz.
Özel bir vakıf bu araştırmayı yapıyor ve sonucunu açıklıyor. Devletin pek çok araştırma kuruluşu var. Bu konuda kamuoyuna net bir yanıt vermeliler.
Marmara ve Karadeniz’de tutulan balığı yiyelim mi? Yoksa zehirli atık yükleri insan sağlığın tehdit edecek düzeyin üstünde mi?
Özellikle hamilelere ve kanser tedavisi görenlere kılıçbalığı, lüfer gibi küçük balıklarla beslenen dişli balıkları yememelerini öneriyorum. Çünkü kıyıda dolaşan küçük balıkların gövdeleri toksin dolu olabiliyor.
Somonu haftada bir tüketin
Bütün gazetelerde, dergilerde kitaplarda beslenme-diyet uzmanları, tıp doktorları ne diyor :
“Bol bol somon yiyin. Omega 3 yağlarından zengin bu balık kalp damar hastalıklarına iyi gelir, kilo kontrolünü kolaylaştırır, cildinizi güzelleştirir.”
Tamam, bunların hepsini ben de söylüyorum! Bilimsel bir gerçek, ama bir başka bilimsel gerçeği de danışanlarıma aktarıyorum. 2003 yılında The Guardian gazetesinin Food ekinde yayınlanan bir araştırmadaki yağlı balıklar bölümüne göz atalım:
2001’de incelenen somonların yüzde 97’sinde meme kanserinde rolü olan hormonal dengeyi bozucu lindane ve İngiltere’de kullanılması yasaklanan DDT’ye rastlandı. İki pestisidin (böcek öldürücü ilaç) de yağ dokusuna yerleşerek vücutta uzun süre ısrarlı biçimde kaldığı biliniyor. Pestisid Kalıntıları Komitesi ise somonlardaki kalıntıların çok düşük olduğu ve ‘insan sağlığını etkileyemeyeceği’ iddiasında. 2001’de çiftlik somon ve alabalıkların 1/5’inde eser miktarda parazitleri öldürücü bir sentetik boya olan malachite saptandı. Malachite 1991’de ABD’deki balık çiftliklerinde insanlarda kötü huylu tümörler gelitirebilecek genetik değişimlere yol açabildiği için yasaklanmıştı. 2002’de Avrupa Birliği uzmanlarının ‘Somon ve alabalık üretiminde yetkililerin bilgisi dahilinde kulanılmaktadır’ raporundan sonra İngiltere’de de yasaklandı. Bu yasaktan sonra bile hükümete bağlı çalışan bilim adamları İskoç somonlarının 4 örneğinde malachite saptadı.
Peki bu bilgilerden sonra ben yiyor muyum?
Haftada 1! Daha fazla yememeye dikkat ediyorum.
Dr. Bradley’nin light mutfağı
Baklava isterim diyenlere... (Yalancı Baklava)
Lavaşın içine balı yayıp, üzerine cevizleri kırıp dürüm yapın.
Baklava sevmeyen az kişi vardır. Yemeklerden sonra canım tatlı istediğinde en çok başvurduğum yöntemlerden biri. Pratik, tatmin edici; ağızda gerçekten baklava tadı bırakıyor!
Malzemeler:
u 1 küçük kepekli lavaş
u 1 tatlı
kaşığı bal
u 1 ceviz
“Teninin içinde rahat olmak...”
Yukarıdaki, İngilizlerin kendisiyle, tipiyle barışık insanlar için çok kullandığı bir sözdür. Ofisimin de olduğu Nişantaşı, ülkenin en şık ve iddialı kadınlarının resmi geçit yaptığı yerdir. Nişantaşı kadınlarının neredeyse yüzde 90’ı diyettedir. Sosyal yaşam sayfalarında yer alan birçok kadını burada görürsünüz. İçlerinden biri uzun süredir dikkatimi çekiyor: Serra Tokar.
Balık etinde, alımlı, dişi, plastik değil. Türkan Şoray’ı düşünün; hiçbir zaman ince olmadı, ama hepimizin sevgilisi oldu. Yumuşak, gerçek, yakın durdu hep. Serra Tokar da öyle... Aynı sayfalarda yer alan ipince, yine ışıltılar saçan pek çok kadının arasından bir fark yaratarak sıyrılıyor. Bence teninin içinde rahat ve sağlıklı duruyor!
Başınız mı ağrıyor? Yeterli su için
Baş ağrılarının göz bozukluğu, gerginlik, kirli hava gibi pek çok nedeni olabilir. Ama hiç başağrınızın yediğiniz yiyeceklerle veya yeterli su içmemekle ilgisi olabileceği aklınıza gelmiş miydi? Hastalarıma doldurttuğum özel anketimde başağrısı olup olmadığı sorusu da vardır. Yeni beslenme biçimlerine başladıktan sonraki hafta başağrısından yakınanlara “Başağrınız geçmiş olmalı, değil mi?” diye sorarım. Şaşırarak bakarlar yüzüme, şimdiye kadar migren dışındakilerden hep “Evet” yanıtı aldım. Migrenliler de hafiflediğini belirtti. Başağrılarının beslenmeyle ilgili en büyük nedeni yetersiz su içmek. Başağrısından yakınıyorsanız günde en az 1.5 litre su içmeye çalışın.
SEPETTEKİ SAĞLIK
AYVA
u Bol pektin içeriyor; bu nedenle kan şekerini dengelemede, tokluk hissi yaratmada etkili.
u Kanı sulandırıyor.
u Kadınlarda zor geçen adet dönemlerini hafifletebiliyor.
u İshale iyi geliyor.
u B vitamini içerdiği için sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı.
u 100 gramında 57 kalori var.
HAVUÇ
u Karaciğer dostu.
u A vitamininin bitkisel formu olan Beta Karotenden zengin.
u Kansere ve yaşlanmaya karşı koruyucu.
u Cildi güzelleştiriyor.
u Göz sağlığı için birebir.
u 100 gramında 23 kalori var.
Doğru beslenmeyle diyabetten korunabilirsiniz
Metabolik Sendrom Derneği’nin Türkiye Diyabet Araştırması’na göre ülkemizde 6 milyon diyabet hastası olduğu tahmin ediliyor. Bu araştırmaya göre yaklaşık 3 milyon kişi diyabetli olduğunu bilmiyor.
Hazır Şeker Bayramı’nı yeni geride bırakmışken bu konuya değinmenin tam zamanıdır!
n Şeker Hastalığı nasıl gelişir?
Şeker Hastalığı (Diyabet) Batı tipi beslenmeyle birlikte hızla artan, dünyadaki en yaygın hastalıklardan biri. Kan şekerinin çok yüksek omasıyla kendini gösteren kronik bir hastalık. Eğer pankreastan insülin hormonu salınımı azalır veya kaybolursa, glukoz kanda kontrolsüz bir şekilde yükselir ve şeker hastalığına yol açar.
Tüm şeker hastalarının yüzde 90’ında erişkin tip şeker hastalığı var. Bu tip şeker hastalığı daha çok 40 yaş üzerindekilerde görülüyor. Bu kişiler genelde fazla kilolu, spor yapmayan, yanlış beslenen kişiler. 50 yaşın üzerinde ve kiloluysanız, ailenizde şeker hastalığı varsa, tansiyonunuz yüksekse bu tip şeker hastalığına yakalanma riskiniz yüksek. Beslenmenize dikkat edin!
Neler yemeli?
u Tam ekmek, kepekli ekmek (özellikle çavdar ekmeği), kepekli makarna.
u Yiyeceklerin, tahılların, unların özel işlemden geçmemiş şekilleri.
u Sebze -meyve gibi liften zengin yiyeceklerin tüketimi artırılmalı. (Meyvede ölçülü olmak şartıyla)
u Şekerli içecekler içmeyin.
u Alkol tüketimine dikkat edin.
u Kan şekerini çabuk yükseltmeyen yiyeceklerle beslenin.
Marmara ve Karadeniz’deki balığı güvenle yiyebilir miyiz?
'Canlı yaşamı bitme noktasına geldi'
Haberin Devamı