Avrupa’da hortlayan bağnazlık
İsviçreliler, camilere minare yapılmasına karşı oy kullandılar. Böylece İslâm’ın simgesi haline gelmiş olan minareleri yani İslâm’ın işaretini görmeye tahammülleri olmadığını göstererek hoşgörüsüzlüklerini ve bağnazlıklarını sergilediler. Tabii bütün Avrupalıların böyle düşündüğünü sanmak yanlıştır. Nitekim bu oylamaya karşı olan Avrupalıların sayısı az değildir. Bir bu uygulamaya bakın, bir de Saadet Asrı’nda Hicret’in 9’uncu yılında Necran’dan gelen Hıristiyan heyetini mescidinde ağırlayan ve Hıristiyan usulüne göre mescitte ibadet yapmalarına müsaade eden, zulümden kaçarak ülkesine sığınan Müslümanlara özgürlük tanıyan Habeş Kralı Eshame’nin ölümü üzerine gıyabında cenaze namazı kılıp dua eden Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın hoşgörüsünü, din özgürlüğü hakkındaki davranışını düşünün.
Artık bu ayıptan dönün
Dinler kardeşliği, hoşgörüyü emreder ama yanlış yorumlarla halka egemen kılınan bağnazlık, kavgalara yol açar. Bu yol, yol değildir. Artık Avrupa’nın bu ayıptan dönmesi, Müslümanların inancına saygı göstermesi gerekir. Dünya küçüldü. Müslümanların elinde de çok imkân var. Petrol var, yer altı yer üstü zenginlikleri var, madenler var... Avrupa teknolojide ileri olsa da Müslümanlara muhtaçtır. Üretilen otomobiller, araçlar satılmasa Avrupa’nın fabrikaları durur.
Rotterdam’daki cami
Müslümanlar İsviçre bankalarından paralarını çekerse Avrupa ekonomisi çöker. Barış ve huzur içinde yaşayabilmek için inançlara saygı göstermek gerekir. Peygamber zamanında olmayan minare, aslında bidattır ama İslâm’ın simgesi haline gelmiş olan güzel bir bidattır. Bir Hollandalının yaptığı Rotterdam Çifte Minareli Camii, bulunduğu semte güzellik ve estetik katmıştır. Kim bilir belki bu ters hareket, İslâm’ın daha çok tanınıp yayılmasına, Avrupa kentlerini minarelerin süslemesine yol açacaktır. Kur’ân’ın buyurduğu üzere: “Hoşunuza gitmeyen bazı şeyler sizin için hayırlı olabilir” (Bakara Suresi 216’ncı ayet).