2010’da bütçe
Euro tartışmaları giderek ilginçleşiyor. Üç sorunlu ülkede derhal borç konsolidasyonu isteyenlere The Economist de katıldı. Gecikmenin maliyeti yüksek olur diyor. Ama Ken Rogoff farklı düşünüyor. Financial Times’da euro’nun güçleneceğini savundu. Kim haklı?
Ekim istihdam ve işsizlik verileri TÜİK tarafından açıklandı. Eylül-Kasım dönemini kapsıyor. Bir yılda istihdamda 1 milyon artış, işsiz sayısında 400 bin düşüş var. Takvim ve mevsim etkisi temizlenmiş işsizlik oranı yüzde 11,6’ya geriledi.
Ancak tarım bilmecesi de devam ediyor. Geçen yıla kıyasla tarım istihdamı 400 bin arttı. “Sanayileşme kalmadı, tarımlaşma (!) verelim” demiştik. Ayrıntılar için son çeyrek (Kasım) verilerini bekliyorum.
Aralık tüketici güven endeksi yayınlandı. Kasımda 91,4 ile zirve yapmıştı. Cüzi (binde 3) gerilemeye rağmen son yılın ikinci en yüksek değeri oldu. Tüketici güven endeksi sonbaharda bir tavana oturmuşa benziyor.
Gündemden düştü
2010 bütçe sonuçları dün Maliye Bakanı Şimşek tarafından açıklandı. Ne geleceği az çok biliniyordu. Hazine’nin yılı 35 milyar TL nakit açığı ile bitirmesi ortaya çıkacak resmi az çok tanımlamıştı.
Bu yıl bütçe fazla ilgi çekmedi . Doğal olarak ben her ay bakıyorum. Grafik ve tablolarımı güncelliyorum. Yazının başında küçük haberler yapıyorum. Ama ayrıntılı analizine gerek görmedim.
Neden? Çünkü hükümetin bütçe hedeflerini tutturacağı yılın ilk aylarında belirginlik kazandı. Dolayısı ile bütçe ve maliye politikası fiilen ekonomi gündeminde eski önemini kaybetti.
Şüphesiz en önemli etken büyümenin beklenenden daha güçlü seyretmesidir. Türkiye’de vergi hasılatının özel tüketim harcamalarına ve ithalata bağımlılığı biliniyor. Diğeri düşük faizdir. Faiz harcamalarını çok olumlu etkiliyor.
Son iki yılda Türkiye’yi pek çok ülkeden ayırt eden temel özellik bütçe disiplinidir. Mali piyasa çalkantılarına karşı korudu. Toparlanmayı hızlandırdı. Maalesef TL’nin değer kazanmasına da ciddi katkı yaptı.
İki gözlem
Sonuçları tabloda özetledim. Solda 2009 ve 2010’un fiili bütçe sonuçları ve değişim oranları yer alıyor. Enflasyonu temizlemek için Aralık 2010 fiyatlarını kullandım. Reel büyüklükler ve değişim sağda görülüyor. Sayıları tekrarlamadan iki gözlemle yetiniyorum.
Bir: Bütçede reel değişimi milli gelirde beklenen büyüme ile (yüzde 8,5 ) karşılaştırmak gerekiyor. Vergi gelirleri büyümeden hızlı (yüzde 13), faiz-dışı harcama ise milli gelirden yavaş (yüzde 5) artıyor. Özellikle ikincisi sıkı maliye politikası kanıtıdır.
İki: Tabloda yok ama Aralıkta bütçede olağan dışı bir bozulma görülüyor. İyimser senaryoda arızi bir muhasebe sorunudur. Kötümser senaryoda seçim amaçlı popülizm işaretidir. Hangisi? Merak etmeyin, kısa sürede öğreneceğiz.