Ey Türk çiftçisi pamuk ek!
Tüm emtia fiyatlarında ciddi artışlar yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta içinde gümüş, pamuk, kahve, bakır yeni rekorlarını kıran emtialardan birkaçı. Her ne kadar Bernanke emtialardaki artışı bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin yarattığı talebe bağlasa da ben de asıl sebebin Fed Başkanı olduğunu düşünüyorum. Onun “etrafa saçtığı” likiditeyi bol ve bedava bulan yatırım bankaları ve hedge fonlar, emtia piyasalarına girerek spekülasyona başladılar. Baktılar ki karşılarında kimse durmuyor, gemiyi iyiden iyiya azıya aldılar.
2008 yılında petrolde “yazdıkları” hikayelerin benzerini şimdide yok pamukta, yok şekerde, yok bakırda yazabiliyorlar. Petroldeki “peak oil-zirve petrol” hikayesini artan Çin talebi nedeni ve arz kısıntısı nedeniyle bakır ve pamukta yazdılar. Şimdilik kimse Çin’in bu fiyatlardan bu hammaddeleri alıp üretim yaptığını teyit etmiş değil.
Peki bu rekorları ilelebet sürdürebilecekler mi?
Mümkün değil. Petrolü 45 dolardan 145 dolara çıkaran hikayeler eninde sonunda çöktü ve petrol krizi sırasında 35 dolara kadar geriledi. İki yılın sonunda ancak 100 doların üzerine çıkabildi. Korkarım pamukta da benzer bir tablo ortaya çıkacak. Ya pamuk ekimi hızla artacak; zira bu fiyat kârlı hale gelecek ya da sentetik elyaflar gibi alternatif hammaddeler daha fazla öne çıkacak!
Bu değişim zaman alacaktır. Bu da Türkiye gibi bir tekstil ülkesi için ciddi bir risk. Hem fiyat hem de tedarik riski.
Diğer yandan da cari açığı artırıcı bir unsur. Eskiden pamukta kendi kendine yeten bir ülkeydik. Ancak son yıllarda 400 bin tonluk üretime karşın, 1.300 tonluk tükettiğimiz için ciddi bir ithalatçı haline geldik.
Halbuki bir tekstil ve de tarım ülkesi olarak; bu denli yüksek fiyatlardan ithalat yapmaktansa kendi pamuğunu üretme şansına sahibiz. Belki hemen tüm ihtiyacımızı karşılamayaız ancak bir yerden başlamamız gerek. Tarım bakanlığı acele etmeli!
Çiftçinin talebi; uygun koşullarda tohum, gübre ve tarlayı işleyip, ürününü pazara getirebilmek için akaryakıt temin edilmesi. Diyebilirsiniz ki bu talepler yeni değil. Ama artan fiyatlar sonrasında işin aciliyeti arttı. Pamuk ekimi, geçtiğimiz yıllarda hiç olmadığı kadar kârlı hale geldi! Özellikle de “endüstriyel tarım” yapan çiftçilerimiz için önemli fırsatlar sunar hale geldi pamuk. Nisan-Mayıs pamuk ekim dönemi. Devletin alacağı önlemler ve teşviklerde hızlı davranması gereken bir dönemdeyiz. Ette olduğu gibi pamuk başta olmak üzere tarımsal üretimde de sorun yaşamayalım.
Ey VOB... Çiftçiye yardım et!
Diyelim ki tarım bakanlığı ve çiftçiler cari fiyatları cazip bulup bu işe girdiler; pamuğu ektiler, suladılar, çapaladılar, ara yaptılar. Aylardan Ağustos oldu. Ya bu fiyatlar tıpkı petroldeki gibi tepetakla düşerse o zaman çiftçilerin hali nice olur? Tarlayı söksek, sökemezsin!
Yaptığın “mesarif” bir tarafa, yerine ne ekeceksin? Artık bunun da bir çaresi var: Vadeli kontratlar. Her ne kadar “çalışmıyorsa da” VOB’da pamuk kontratı var. Lisanslı depoculuk olmadığı için çalışmadığı söylense de VOB; İMKB 30 endeks kontratının tatlı kazancından bunları hayata geçirmeye bir türlü fırsat bulabilmiş değil!
Çiftçilerin korunması için VOB bu kontratların hayat geçmesi için ne gerekiyorsa yapmalı. Yapamıyorsa da ABD pamuk kontratlarının Türkiye’de işlem görebilmesi için gerekli altyapıyı hazırlasın. Hem çiftçiye hem de sanayiciye faydası olsun!