- TürkçeBeklenmedik tarzda sorularla karşılaşılmadı. Türkçe soruları, MEB kazanımlarına ve müfredata uygun bir şekilde hazırlanılmış. Yazım ve noktalama, dil bilgisi konularına ağırlık verilmiş. Türkçe testini genel anlamda değerlendirdiğimizde, belirleyici özellikte bir iki soruyla karşılaşıyoruz. Diğer sorular, öğrencinin rahatlıkla yapabileceği düzeydeydi. MEB’in yayınladığı kazanım testlerine benzer yapıda sorularla karşılaştık. Metinler dil bakımından açık ve doğru seçeneğe rahatlıkla yöneltebilecek niteliktedir. Sorular, konu bilgisi yeterli olan öğrencilerin rahatlıkla çözebileceği tarzda hazırlanmış.- MatematikMatematik sınavı, MEB müfredatına ve kazanımlarına uygun bir şekilde hazırlanmış. Üslü sayılar, kareköklü sayılar, sayı örüntüleri ve özdeşlik tanımından sorulmuş. Bu yılki sorular, daha problem ağırlıklı sorulardan oluşuyor. Temel bilgiler içeren çözümü kolay soruların yanı sıra yorum gerektiren sorular da vardı. Matematik sınavında 3, 4 soru eleyici düzeydeydi.- Din Kültürü ve Ahlak BilgisiAnlamaya dayalı sorulara ağırlık verilmiş. MEB kazanımlarına ve müfredatına uygun bir sınavla karşılaştık. Doğru okuyan, okuduğunu iyi yorumlayan ve yeterince pratik yapan öğrenciler, sınavdan iyi sonuç alır.
Geleceğinizi belirleyecek sınavda başarılı olmak için nasıl bir yol izlemeniz gerekiyor; rakiplerinizden bir adım öne geçmek için sınavda nelere dikkat etmelisiniz? İstediğiniz puanı alabilmeniz için önerilerimize kulak verin…Soruları boş bırakmayın: TEOG sınavlarında yanlış cevaplar doğruları götürmediği için, bilmediğiniz soruları boş bırakmayın. Önce çözmeye çalışın, yani soruyla uğraşın, çözemiyorsanız akıl yürütmeye çalışın ve size en doğru gelen yanıtı işaretleyin.Panik yapmayın: Çoğunuz yıl içinde bir çok sınavına girdiniz, geçen yıl çıkan soruları incelediniz ve çözdünüz. Gireceğiniz sınav, bunlardan farklı olmayacak. Korkmanıza gerek yok. Deneme sınavlarında karşılaştığınız sorulardan daha kolay sorularla karşılaşacaksınız.Ne çok hızlı ne de çok yavaş: Hız ve tutarlılık arasında denge kurmanız büyük önem taşıyor. Soruları çok hızlı yanıtlayıp bunun neticesinde bol hata yapmak doğru olmadığı gibi, aşırı titiz davranıp her soru üzerinde gereğinden fazla zaman harcamanız da yanlış olur. Hızlı ama isabetli olmak, sınavda başarılı olmanın en önemli unsurudur.Derin nefes alın: Sınava başladığınız anda her şeyi unuttuğunuz duygusuna kapılabilirsiniz. Bu, geçici bir durumdur. Sınava giren her aday bu durumla karşılaşabilir. Dert etmeyin, geçer. Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra bu duygu kendiliğinden yok olur.İlk etapta zor sorularla uğraşmayın: Size önemli bir ipucu: Zor sorularla uğraşıp vakit kaybetmek yerine, o süre zarfında 3 kolay soruyu yanıtlamanız daha akıllıca olur. Şunu unutmayın: Zor soruların da, kolay soruların da puan değeri aynıdır; her ikisi de size aynı puanı kazandırır, dolayısıyla kısa sürede ne kadar çok doğru soru yaparsanız, o kadar iyi olur.Kolay sorulardan başlayın: Yanıtlamaya hemen ilk sorudan başlamayın. Yıllardır hep dikkat etmişimdir, sınava başlayan her aday hemen ilk sorudan başlıyor. Sınavda, birinci sorudan başlayacaksınız diye bir kural yok. Ya ilk soru, zor soruysa... Moraliniz bozulacak, her şey birbirine karışacak. Önce testin bütün sorularını gözden geçirin. Bu, zaman kaybı değildir. Bu tarama işlemi, o bölümdeki soruların genel yapısını görmenizi, testin yapısındaki değişikliklere hazırlıklı olmanızı sağlar.Sorulara takılmayın: Bir soruyu belli bir süre geçtiği halde çözemiyorsanız, o soru üzerinde daha fazla uğraşmayın yani sorularla savaşmayın. Önemli olan sınırlı sürede olabildiğince çok soru çözmektir. Akıllı davranın, çözemediğiniz, zorlandığınız soruyu atlayın. Eğer zamanınız artarsa o soruya geri dönersiniz. İlk etapta kolay ve normal düzeydeki soruları yanıtlayın. Böylelikle hem moralinizi yükseltmiş olursunuz hem de zamandan kazanırsınız. Zor ve çok zor soruları yanıtlamak için daha fazla zamanınız kalır.Aceleci davranmayın: Doğru yanıtı bulduğunuzu zannederek diğer seçeneklere bakmamanız sizin zararınıza olur. Mutlaka sorunun bütün seçeneklerini okuyun. Bu, zaman kaybı değildir. Yanıtınız doğru olsa bile mutlaka diğer seçenekleri de okuyun.Kısa molalar verin: Aynı soruyu veya aynı satırları tekrar tekrar okuyorsanız, zihninizin dinlenmeye ihtiyacı var demektir. Kalemi, kağıdı bir kenara bırakın, gözlerinizi kapatın ve arkanıza yaslanın. İşlerin iyi gittiğini kendinize telkin edin. Dinlendiğiniz bu süreyi, kayıp zaman olarak değerlendirmeyin. Bunu bir yenilenme, güç toplama süreci olarak düşünün.Karışık görünen sorulardan kaçmayın: Soru kökünün veya soru metninin uzun oluşu, sizin için daha fazla ipucu anlamına gelir. Bu nedenle ilk etapta karmaşık gibi görünen ve uzun metinli sorular, daha kolay çözülebilen sorular olarak algılanmalıdır.Önce soruyu okuyun: Paragraf tipli sorularda paragraftan önce soru kökünü okuyun. Böylelikle zihin, sorulan soruya göre paragrafı okuma eğiliminde olur.Altı çizili ve koyu ifadelere dikkat: Soru kökü bazen ‘olamaz’, ‘değildir’, ‘yanlıştır’ veya ‘…mamalıdır’ gibi olumsuz ifadeler taşıyabilir. Zihin hep olumlu soru kalıplarına şartlandığından, sorudaki olumsuz ifadeler gözden kaçabilir. Altı çizili ve koyu yazılan ifadelere dikkat edin. (BİTTİ)SONUÇLAR OCAK’TABirinci dönem TEOG sonuçları, 2016 Ocak ayında açıklanacak. İkinci dönem TEOG ortak sınavları, 27-28 Nisan 2016’da, mazeret sınavları da 14-15 Mayıs 2016’da gerçekleştirilecek. Sonuçlar, 2016 Haziran’da açıklanacak. Öğrenciler ikinci dönem sınavlarında, birinci dönemin başından itibaren işlenen tüm konulardan sorumlu olacak.
Her iki dönemde Tükçe, Matematik, Fen ve Teknoloji, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil ve Din Kültürü olmak üzere 6 merkezi ortak sınav yapılıyor. Yani öğrenci birinci dönem 6 ve ikinci dönem 6 olmak üzere toplam 12 ortak sınava giriyor.Her ortak sınavda 20 soru soruluyor. Bu sınavlardaki her sorunun değeri 5 puandır. Öğrencinin ortak sınav notu, tıpkı yazılıda olduğu gibi 100 üzerinden değerlendiriliyor.İkinci dönemde yine ilk dönemde olduğu gibi 6 merkezi ortak sınav yapılıyor. İkinci dönem merkezi ortak sınav notları da aşağıdaki gibi olsun…Her iki dönem içinde ayrı ayrı Ağırlıklandırılmış TEOG Ortak Sınav Puanı hesaplanır. Bu puanlar hesaplanırken,Türkçe 4Matematik 4Fen ve Teknoloji 4İnkılap Tarihi 2Yabancı Dil 2Din Kültürü 2ortak sınavlarda elde ettiği puanlar, herbir dersin ağırlık katsayıları ile çarpılarak 700 üzerinden Ağırlıklandırılmış TEOG Puanı elde edilir.Örneğin:1. Dönem TEOG Ortak Sınav Puanı= (((90*4+95*4+100*4+85*2+90*2+95*2)/18)/100)*700 = 653,33332. Dönem TEOG Ortak Sınav Puanı= (((100*4+85*4+90*4+95*2+80*2+80*2)/18)/100)*700 = 626.1111Bu iki sınavın aritmetik ortalaması alınarak, Ağırlıklandırılmış TEOG Ortak Sınav Puanı elde edilir.Ağırlıklandırılmış TEOG Ortak Sınav Puanı = (1. Dönem TEOG Ortak Sınav Puanı + 2. Dönem TEOG Ortak Sınav Puanı)/2= 639.7222 olur.Son olarak teog yerleştirme puanının hesaplanması700 üzerinden hesaplanan TEOG Ortak Sınav Puanın üzerine 6. 7. ve 8. sınıf Yıl Sonu Başarı Puanları eklenip 2’ye bölünerek TEOG Yerleştirme Puanı elde edilir.Örneğin:6. Sınıf Yıl Sonu Başarı Puanı = 85,977. Sınıf Yıl Sonu Başarı Puanı = 90,788. Sınıf Yıl Sonu Başarı Puanı = 97,88TEOG YerleştirmePuanı = (639.7222 + 85,97 + 90,78 + 97,88)/2 = 457.1761KAÇ NET HANGİ OKULA GİRER?
Öğrendiğimiz bilgilerin kalıcı olması çok önemli. İşte burada ‘düzenli çalışma’ devreye giriyor. TEOG, bu temel üzerine inşaa edilen bir sistem. Dersi derste öğrenmek ve düzenli tekrar, TEOG’un olmazsa olmazlarından...TEOG, sistem gerektiren bir hazırlık süreci istiyor; peki bu süreçte nelere dikkat etmek gerekiyor, şimdi onlara değinelim...Derse Hazırlıklı Gidin: Hangi ders, hangi konu olursa olsun hazırlıklı gitmeniz çok önemli. Derste ne işleneceği konusunda bir ön fikriniz olmalı ve konuya önceden çalışırsanız, bunu yapmayan arkadaşlarınıza bir fark atmış olacaksınız.Öğrendiklerinizi Tekrar Edin: Eve gidince elbette dinlenin, eğlenin; ama sorumluluklarınızı da unutmayın. Sizin o günkü en büyük sorumluluğunuz, öğrendiklerinizi tekrar ederek kalıcı hale gelmesini sağlamaktır. Bunu yapabilmek için öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle yazabilir veya sesli bir şekilde okuyabilirsiniz.Bol Soru Çözün: Hem TEOG sınavlarına adapte olmak açısından hem de öğrendiklerinizi pekiştirmek açısından bu çok önemli. Bulabildiğiniz kadar soru çözmeye çalışın ve yanlış yaptığınız soruları mutlaka kontrol edin. Sorunun konusu ile ilgili eksikleriniz varsa mutlaka tamamlayın.Genel Tekrarlar Yapın: Kesinlikle üşenmeyin ve bunu zaman kaybı olarak düşünmeyin. Yaptığınız bu genel tekrarların faydasını merkezi sınavlarda hatta ilerdeki öğrenim hayatınızda bile fazlası ile göreceksiniz.Asla Bırakmayın: Sınavlarda başarılı olmak istiyorsanız, yanlış yaptığınız her sorunun doğrusunu öğrenmek için çaba harcamalısınız. Soru ile ilgili konuyu tekrar edip çaba harcadığınız halde soruları çözemiyorsanız, kesinlikle çalışmayı bırakmayın, soruyu öğretmeninize sorun.Üç Derse Dikkat: Puan hesaplamasında Türkçe, Matematik ile Fen ve Teknoloji derslerinin ağırlığı yüksek olduğu için, bu testlerden daha fazla doğru yapan öğrenciler, daha iyi liselere yerleşecek. TEOG’da testlerin ağırlıkları şöyle: Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji 4; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Yabancı Dil 2.Katsayısı yüksek derslere nasıl çalışılır?TEOG’da sorumlu olduğumuz derslerde nasıl başarılı olunur, şimdi onlara bakalım...TÜRKÇE- Ayrıntılı konu anlatımlı kitapların kullanılması ve konu ile ilgili küçük notların alınması alışkanlık haline getirilmeli.- Paragraflarla ilgili sorular çözülürken, önce soru okunup sonrasında paragraf okunmalıdır. Böylelikle paragraf okunurken sorunun cevabı için zamandan kazanılmış olursunuz.- Cümlenin ögeleri, cümle yapısı, anlatım bozuklukları gibi konularda kitap okuma alışkanlığı süreklilik kazanmalıdır. Böylelikle doğru cümle yapılarını göre göre, yanlış cümlelerin farkına varırsınız.- Konu tekrarları yaparken, her konu bitiminde farklı kaynaklardan kendinizi kontrol edip konuyu anlayıp anlamadığınızla ilgili bilgi sahibi olabilirsiniz .- Fiilimsiler konusuna çalışılırken sadece fiilimsi eklerini ezberlemekle konuyu kavrayamayız, önemli olan fiilimsi eklerin anlamsal olarak ne ifade ettiğini bilmektir. Fiilimsi eklerini ezberlemeden anlamsal olarak ne ifade ettiğini kavramaya çalışın.- Fiilde çatı konusunu anlayabilmeniz için cümlenin ögeleri, fiiller ve ekler konuları iyi bilinmelidir. Bu türden sorularda, ilk olarak cümledeki yüklem bulunmakta, daha sonra bu yüklemin fiil olup olmadığı tespit edilmektedir.MATEMATİK- Matematik, sayısal düşünmeyi ve işlem yapabilme yeteneği gerektiren bir ders. Ezberin, bu derste yeri yok. Matematik, mutlaka ders ortamında dinlenirken kavranmaya çalışılmalı; ders dinlenirken ve çalışılırken mutlaka not tutulmalı.- Geçmiş sınav soruları mutlaka çözülüp değerlendirilmeli.- Ezberlemek yerine, konunun mantığını anlamaya çalışın.- Formüllerini bildiğinizi düşündüğünüz, ama soru çözerken hatalarınızın çıktığı konuları tekrar etmelisiniz.- Soru köklerindeki verilerin tümünü okumalısınız. Parantez içindeki veya vurgulanan ifadelere dikkat etmeli.- Kareköklü sayılarda daha hızlı ve pratik olmak için 1’den 20’ye kadar olan sayıların karelerini öğrenmelisiniz. Bu işlemler tam kare ve tam kare olmayan işlemlerde işinize yarayar.FEN VE TEKNOLOJİ- Ders, en iyi derste öğrenilir; en önemli kural bu! Bu kural, tüm dersler için geçerli ve TEOG’un temelini oluşturuyor.- Tablo ve grafik sorularında önce soru kökü okunmalıdır ve bu tür sorularda daha önce öğrendiğiniz bilgilerle bağlantı kurmanız önemlidir.- Paragraf sorularında genellikle seçeneklerde verilenlerin tamamı doğru ifade olur, ancak orada sadece paragrafta anlatılan bilgiye göre sorunun cevabı aranmalıdır.- Mitoz ve mayoz bölünmeyle ilgili soruları çözebilmek için bölünmenin aşamalarını bilmek gerekir.- Eşleştirme sorularında mutlaka eşleşen ifadeler yanlarına yazılmalı ve seçenek belirlenirken hata yapılmamalıdır.- Konular öğrenilirken bütün içinde düşünülmelidir. Örneğin mitoz ve mayoz bölünmenin kavranabilinmesi için DNA’nın özelliklerini, eşlenmesini, kalıtımı, eşeyli üremeyi iyi bilmek gerekir.YARIN- TEOG’da puanlama nasıl yapılır?- Binde 3’ü hedefleyen öğrenciler, bu sınavda en az kaç net çıkarmalı?- TEOG birinci sınavı neden önemli?
1 milyon 174 bin 427 ortaokul 8’inci sınıf öğrencisinin TEOG heyecanı dorukta. 25-26 Kasım’daki TEOG ortak sınavında öğrenciler, 6 dersten soruları yanıtlamaya çalışacakOrtaokul 8’inci sınıflarda okuyan 1 milyon 174 bin 427 öğrencinin iyi bir liseye girmek için yarışacağı merkezi ortak sınavlar, 25-26 Kasım’da düzenlenecek. Sınavlar için 83 öğretmen tarafından 4 bin 500 soru hazırlandı. Sorular, 25 öğretmen ve 22 akademisyen tarafından incelendi, yaklaşık 3 bin soru havuza alındı. Toplam 16 bin 259 okulda düzenlenecek TEOG birinci dönem ortak sınavlarında, 200 bin öğretmen görev yapacak.Öğrenciler geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, toplam altı dersin sınav sonucu ve yıl sonu başarı puanının hesaplanması sonucu oluşan puanla iyi okulların kapısını aralamaya çalışacak. Yeni sınav sistemi TEOG’un, öğrencinin başarısı üzerinde olumlu etkiler sağladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. TEOG, öğrenci üzerindeki sınav kaygısını azalttı. Yeni sistem, öğrencilerin üzerinde oluşan baskı ve kaygıyı azalttığını geçen yılki sınav sonuçlarında gördük. Özellikle öğrencilerin sınava kendi okullarında girmesi sınav kaygısını belli bir ölçüde azaltıyor. Geçen yılı değerlendirdiğimizde, tüm öğrencilerin yüksek puanlar aldığını söyleyebiliriz, buna bağlı olarak okulların puanı da yükseldi. TEOG’da, çok fazla konu yok ve öğrenciler toplamda 12 sınava katılıyor, yani sonucu tek sınav belirlemeyecek; dolayısıyla bütün bunlar, kaygının azalmasını ve başarının yükselmesini sağladı.MEB tarafından sınavın nasıl uygulanacağına dair bir kılavuz yayınlandı. Bu kılavuzu tüm öğrenciler ve veliler mutlaka okumalı, kılavuz MEB’in sitesinden incelenebilir. Öğrencilerin hangi sınıf ve sırada sınava gireceği e-okuldan öğrenilecek. Sınava sayılı günler kaldı, öğrencilere en önemli tavsiyem, geçen yılki soruları bir gözden geçirsinler…Matematik çalışmadan yapılmazTÜRKÇE SORULARI YORUM GEREKTİRİYORTürkçe soruları, geçen yılki TEOG’a göre daha eleyiciydi. Kazanımlar listesinde yer almayan ‘Edebiyat Bilgileri’ konusundan da soru geldi. ‘Yazım Kuralları’ konusundan da hiç soru çıkmadı. Türkçe testindeki soruların konulara göre dağılımı: Sözcükte Anlam (4), Cümlede Anlam (1), Paragrafta Anlam (10), Edebi Bilgiler (1), Noktalama İşaretleri (1), Fiilimsi (2), Cümlenin Ögeleri (1) şeklinde... Türkçe sınavı, geçen yılki sınavdan biraz daha zor olmakla birlikte, yorum kabiliyeti gelişmiş öğrencilerin başarılı olacağı bir sınavdı.MATEMATİK SORULARI KAZANIMLARA DAYANIYORMatematik sorularında işlem yoğunluğu bir hayli fazlaydı, geçen yılki sınavdan ayrıldığı ya da zor olduğu nokta burası! Soruların tamamı kazanımlara dayanıyordu, kazanım dışı soru çıkmadı. Seçici ve eleyici sorular, Üslü ve Köklü İfadeler konusunda yoğunlaşmış. Soruların konulara göre dağılımı: Köklü İfadeler (9), Üslü İfadeler (7), Dönüşüm Geometrisi (2), Histogram (1), Fraktal (1).DİN SORULARI KOLAYDIDin Kültürü ve Ahlâk Bilgisi soruları, mevcut kazanımların tümünü içeriyor. Soruların geçen yıldan farkı; geçen yılki sorular daha somut kavramlardan oluşuyordu, bu yılki sorular biraz daha soyut kavramlar üzerine kurulmuş. Sorular, geçen yıla göre daha kolaydı.FENDE SAYISAL DÜŞÜNME BECERİSİ ÖNE ÇIKTIFen ve Teknoloji soruları kazanımlara uygun, konu dağılımı beklenildiği gibi oldu. Sınavın biyoloji kısmındaki sorular yorum becerisini ölçen sorulardan oluşuyordu. Dört kazanımı olan “Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji” konusu ile ilgili ilk kez soru soruldu. Fizik kısmındaki sorular beklenildiği gibi deneysel ağırlıklı olup, laboratuvar çalışması yapan öğrencilere avantaj sağladı. Sıvıların kaldırma kuvveti ile ilgili soru, sınavdaki ayırt ediciliği ve zorluk düzeyi en yüksek soruydu. Soruyu ancak hem bu konu ile ilgili kazanımı özümseyen hem de sayısal düşünme becerisi yüksek olan öğrenciler çözebildi.İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK ZORLADIİnkılap Tarihi ve Atatürkçülük testinde sorulan sorular, müfredata ve kazanımlara uygundu. Sınav, çalışan ve çalışmayan öğrenciyi en iyi şekilde ayırt edecek nitelikte sorulardan oluşuyordu. Sınavda dikkat çeken en önemli unsur, soruların seçeneklerinde kullanılan terimsel ifadelerin güçlük derecesinin beklenenin üstünde olmasıdır. Geçen yılki TEOG ile karşılaştırdığımızda, sınavın zorluk derecesinin yükseldiği görülüyor.İNGİLİZCE’DE DİYALOG SORULARI ÖN PLANDAYDIDiyalog tamamlama sorularıyla karşılaştık. Boşluk doldurma sorularında, boşluktan önce veya sonra yazılan cümleler açıklayıcı ve cevabı bulmaya yönelikti. Diyalogları anlama ve uygun karşılığı veren ifadeyi bulma tarzı sorulara ağırlık verilmiş. Soru kalıplarının yer aldığı diyalog tamamlama sorularına yer verilmiş. Geçen yılki ilk sınavda tablo sorusuna yer verilmişken, bu yılki TEOG sınavında tablo sorusu yerine görsellerin kullanıldığı sorulara yer verilmiş. Kazanımları iyi tarayan bir sınavdı.YARIN: - Nasıl başarılı olunur?- Katsayı yüksek dersler nasıl çalışılır?
Üniversite kayıtlarının tamamlanmasının ardından ek yerleştirme için toplam 209 bin 223 kontenjan ayrıldı. Ek yerleştirmede lisans bölümlerine ayrılan kontenjan 63.335, ön lisans programlarına ayrılan kontenjan 145.888. Kazandığı halde kaydolmayan aday sayısı 163 bin dolayında.Derim ki, çok çok özel bir tercihiniz yoksa, işi seneye bırakmayın, ek yerleştirmede bu olayı bitirin. Şunu diyorsanız, ‘ben illa şu üniversiteyi, illa bu bölümü istiyorum’; o zaman diyecek bir lafım yok, ancak bu kadar keskin çizgileriniz yoksa, ek yerleştirmede son noktayı koyun.Bu yıl kontenjanların dolmasının en büyük nedeni, dershane olayının belirsizliği; adayların çoğu bu belirsizlikten dolayı tercihlerini yaptı ve işi seneye bırakmadı. Dershane (kurs) olayında kargaşa ve belirsizlik devam ediyor. Ben derim ki, son fırsatı değerlendirin!Ek yerleştirmede merak edilenler... Adaylar, 2015-ÖSYS Ek Yerleştirme tercihlerini, 17-21 Ağustos tarihleri arasında internet üzerinden bireysel olarak kendileri yapacak.ÖSYS Yükseköğretim Programlarına Ek Yerleştirme Kılavuzu’na göre, 2015-ÖSYS ek yerleştirmeye başvurabilmek için 2015-ÖSYS’ye başvuru yapılmış olması gerekiyor.Adaylar, tercih yapma hakları bulunan tablolardan toplam 30’u geçmemek üzere istedikleri sayıda tercih yapabilecek.ÖSYS merkezi yerleştirmede bir yükseköğretim programına yerleştirilmiş adaylar ek yerleştirmede tercih yapma hakkına sahip değil.Ek yerleştirmede tercih yapabilmek için, 2015-ÖSYS merkezi yerleştirmede hiçbir yükseköğretim programına yerleştirilmemiş olmak gerekiyor.Ek yerleştirmeye tercihi yapabilmek için 2015-ÖSYS’ye başvurmak gerekiyor. İlk yerleştirmede bir bölüme giremeyen, tercih yapmayan ve özel yetenekle bir programa yerleşen adaylar ek yerleştirme tercihi yapabilirler.Lisans programlarını tercih etmek için adayın puanı seçmek istediği programın genel yerleştirmede oluşan puanından yüksek olması gerekiyor. Ön lisans programlarını tercih ederken taban puanı geçme zorunluluğu yok. 140 puan barajını geçen her aday ön lisans tercihi yapabilir.Sınavsız geçiş yapılan bölümlere de şayet boş kontenjan varsa tercih edilebilir.Ek yerleştirme için tercih ücreti 15 lira olacak. Ek yerleştirme için tercih ücretinin, tercih işlemi yapıldıktan sonra 17-24 Ağustos’ta yatırılmış olması gerekiyor. Bankadan ödeme işlemleri resmi iş günlerinde ve mesai saatlerinde yapılabilecek. Ek yerleştirme tercih ücreti ödeme işlemleri, bankadan ödeme yapacak adaylar için 24 Ağustos mesai saati bitiminde; ÖSYM’nin internet sayfasında yer alan “Ödemeler” alanından kredi kartı veya banka kartı ile ödeme yapacak adaylar için 24 Ağustos saat 23.59’da sona erecek. Süre tamamlandıktan sonra ek yerleştirme ücreti yatırılamayacak. Ek yerleştirme ücretini yatırmayan adayların tercihleri geçersiz sayılacak, yerleştirme işlemine alınmayacak.İlk yerleştirmede kazanılmayan bölüm tekrar tercih edildiğinde girme şansı olmaz, çünkü ek yerleştirmede adayın puanının, tercih edeceği bölümün puanından yüksek ya da eşit olması gerekiyor, fakat ön lisans programlarında böyle bir zorunluluk olmadığı için adayın ilk yerleştirmede giremediği bölümü kazanma şansı olabilir.Ek yerleştirme, normal yerleştirmeye göre çok daha avantajlıdır, çünkü tercih yapacak aday sayısı oldukça düşüktür. Yeni açılan bölümler çok büyük şans yaratır; daha düşük puanla, tahmin edilemeyecek bölümlere girilebilir.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın uygulamaya koymak istediği en önemli kararlar arasında iki uygulama dikkat çekiciydi: Bunlardan birincisi TEOG’un uygulanması , diğeri de dershanelerin kapatılması süreci.. .Aslında bunların ikisi birbirinden ayrı süreçler değildi, TEOG devreye girdiğinde, doğal olarak bu alandaki dershanelerin kapatılma süreci de kendiliğinden işlemeye başladı, ayrıca bir şey yapmaya gerek kalmadı…Keşke üniversite giriş sistemi de böyle işleseydi, keşke orada da TEOG benzeri bir sınav sistemi uygulansaydı. O zaman bu patırtı gürültüye gerek kalmayacak, dershane süreci kendiliğinden ortadan kalkacaktı.Tekrar belirtiyorum, her kim ki bu TEOG sistemini bulduysa, hakikaten ona helal olsun, gerçekten çok güzel bir sistem. Sistemin işleyişinde bazı sıkıntılar olmuyor değil (hatalı sorular, hatalı değerlendirmeler, hatalı yerleştirmeler vb.) ancak bunlar sistemden değil, uygulamadan kaynaklanan sorunlar…TEOG sistemi, okul ve öğretmenin önemini ve itibarını artırma olanağı veriyor. Altyapı eksikliği, fiziki olanaksızlıklar, öğretmen açığı vb. sorunlar nedeniyle bugün e kadar okullarda öğrencilere verilen eğitimler yeterli olmadığından, hem ulusal hem de uluslararası sınavlarda ba şarj düzeyi alt seviyelerde kaldı. Aileler, okulun veremediği eğitimi telafi eden kurumlara başvuruyordu. Bu sistem, okulun ve okul öğretmeninin önemini kesinlikle önceki dönemlere göre daha iyi bir seviyeye çıkarma potansiyeli taşıyor. Öğretmeni daha aktif hale getiren bu sistem, okul ve öğretmen merkezli bir mantıkla hareket ediyor ve öğretmenlere yeni fırsatlar sunuyor.Bu sınav, kesinlikle bir sıralama sınavı niteliğinde olmayıp, sadece öğrencinin Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji, Sosyal Bilgiler ve Yabancı Dil alanında sene içerisinde öğrendiği konulardan kazanımlarını yokluyor, güçlük derecesi yüksek olmayan, okuluna normal devam eden her öğrencinin rahatlıkla üstesinden gelebileceği sorularla uygulanıyor.TEOG, sınav kaygısını ve okul dışı hazırlığı ortadan kaldırdı. Bu sistem, okuluna devam eden, günü gününe çalışan, sorumluluğunu bilen öğrenciyi ödüllendiren bir sistem. Dolayısıyla bunları yapan bir öğrenci için başka bir arayışa gerek kalmadı.MEB’in hazırladığı yeni yönetmelikte, ilkokul, ortaokul öğrencilerinin özel etüt merkezlerinde verilen takviye kurslarından yararlanabileceği belirtiliyor. Bu etüt merkezlerini, üniversiteye hazırlık kursları gibi değerlendirmemek gerekir. Bu merkezler, kelimenin tam anlamıyla ‘ders takviye’ merkezleri olacak, yani eski adıyla dershane veya yeni adıyla kurs niteliğinde olmayacak. Kaldı ki, bunlara da gerek olacağını hiç sanmıyorum. Hem sistem buna ihtiyaç duymuyor, hem de MEB bu işi okul içi takviyeyle çok güzel götürüyor…
Rahmetli Kayahan’ın şarkısı, eğitimde bugünleri ne güzel özetliyor; atılan her adım hüsran, yapılan her şey iyiye hasreti çağrıştırıyor. Güzele ulaşma hasretiyle yazılan eser, eğitimdeki hasreti de dile getiriyorSorular hazırlanıyor, mahkemeye gidiyor; sınavlar değerlendiriliyor, mahkemeye gidiyor; sistem değiştiriliyor, mahkemeye gidiyor; bir şey yok ki, şöyle doğru düzgün gitsin; sanırsınız, Milli Eğitim Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı kardeş, birlikte çalışıyorlar. Milli Eğitim’deki dosyalar ‘hooop’ doğrudan mahkemeye…Dershaneler konusunda bazı konularda hemfikiriz, ‘keşke olmasa’ diyoruz; ama bunlar, eğitim sistemindeki aksaklığın sonucunda oluşan kurumlardı. Sistem yetersiz kaldığından bu kurumlar ortaya çıktı ve boşluğu doldurmaya kalktı…Trafik kazalarından oto sanayideki kaportacıları sorumlu tutmaya benzedi olay, sanki bunları kapatırsak, trafikteki kazaları önleyeceğimizi sandık. Oysa bunlar, sadece sorunların neticesiydi, sorunların nedeni değildi…Şimdi yine bir kaos ortamıyla karşı karşıyayız; dönüşen dershaneler var, kapananlar var, dönüşmeye çalışanlar var; öte yandan öğretmenlerin ne olacağı, ne yapacağı belli değil. Çocuklar tatile girdi de, eğitimin tatile gireceğini hiç sanmıyorum.Bu yıl ilginç bir tabloyla karşılaşacağız; dershaneler kapanacağına, dershane çeşidi bolluğu olacak, hem ‘dershanemsi okullar’ olacak, hem de ‘essah dershaneler’ olacak; seç seç al, hangisini beğenirsen.İşler doğru gitmiyor, eğitimde ciddi bir reform yapılması lazım; bu türden kararlar, öyle ayaküstü ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla verilecek türden kararlar değil.Bir kere hata şurada; özel teşebbüse ait olan kuruluşlar, yasal sınırlar içinde çalışıyorsa, hiçbir suretle kapatılamaz, demokrasi bunu gerektirir. Kaliteli bir eğitim verirsin, bunlara gerek kalmaz, kendiliğinden kapanır, bunu anlarım; ama filler tepişirken, çimenlerin ezilmesine aklım pek müsaade etmez!Haksız rekabeti ortadan kaldıracağı iddia edilen sistemin, astarı yüzünden pahalıya geliyordu; ‘temel lise’ denilen ‘dershanemsi okullara’ ödenecek meblağ, dershanelere ödenenden daha tuzluya gelecekti. Bu olayın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmaması, olayın kendi bünyemizde çözüme kavuşması da, beni ayrıca sevindiren bir gelişme oldu; yoksa cümle aleme malzeme olacaktık…Dershane mi, okul mu olduğu tartışılan ‘temel lise’ modeli de fazla yürümez; önümüzdeki yıl bu da mahkemeye gider. Bırakın Allah aşkına, spor salonu olmayan, laboratuvarı olmayan, sanat atölyesi, konferans salonu olmayan binalara lise mi diyeceksiniz, hem de ‘temel lise’ diyeceksiniz; bu bile tek başına mahkeme konusu!