Sınav önceki ÖSYM formatına uygun bir şekilde yapılmış, ancak görüştüğümüz adayların çoğu, ayırt edici soruların çok olduğunu, iki seçenek arasında bocaladıklarını ve YGS’nin geçen yıllardaki sınavlardan daha zor olduğunu vurguladı…Sınavdan çıkan adaylar, soruların ve işlemlerin uzun olduğu doğrultusunda görüş belirtti. Bu nedenle doğru okuyan, işlemleri hızlı yapan ve zamanı iyi kullanabilen öğrenciler sınavda daha başarılı olacağını söyleyebiliriz…Adaylara tavsiyemiz, devam eden bir sınav süreci içinde olduklarını asla unutmasınlar ve bugün yapılan sınavın olumsuz muhakemesini bir kenara bırakarak, haziran ayında yapılacak LYS’lere yönelik çalışmalarına devam etsinler. Adaylarımız unutmamalıdır ki, bu uzun soluklu bir yarış. Disiplini elden bırakmadan planlı bir şekilde çalışarak LYS için hazırlıklarına devam eden öğrencilerin başarıyı yakalayacağından endişemiz yok. Aileler ise öğrenciyi yargılamadan, başka adaylarla kıyaslamadan, güven verici, cesaretlendirici ve motive edici ifade ve eylemlerde bulunmalıdır.Türkçe: Türkçe sorularının önceki yıllarda olduğu gibi ‘Anlam Bilgisi’ ağırlıklı olduğu görülüyor. Dilbilgisi sorularının sayısında azalma olduğu, buna karşılık okuma okuduğunu anlama ve yorumlama becerisini yoklayan soruların sayısında artma olduğu söylenebilir; ayrıca paragraf sorularının nicelik anlamında uzunluğunun geçen yıllara göre arttığı da gözleniyor. Aynı metne bağlı iki ayrı soru sorma anlayışının artarak devam ettiği görülüyor. Türkçe sorularının uzunluğu ve yorumlama becerisi gerektirmesi, Türkçe’yi belirleyici test konumuna getirecek. Türkçe testinin adayları oldukça zorladığı görülüyor. İki seçenek arasında kalan aday sayısı oldukça fazlaydı…Matematik: Müfredat dışı soru yok. Matematik soruları doğru okumayı ve matematiksel yorum yapmayı gerektiren işleme dayalı sorulardan oluşmuş. Matematik soruları zor değil, fakat çok uğraştırıcıydı. Zaman problemi hat safhadaydı. Geometri sorularının önceki yıllara göre daha zor olduğu gözlendi.Fizik: Fizik soruları geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında, matematiksel işlemlerden uzak, yorum ve kavram ağırlıklı soruların ağırlıkta olduğu görülüyor. Sorular ortaokul fen bilgisi ve 9. sınıf fizik müfredatından sorulmuş. Konuların müfredata uygun olduğu görülüyor. MF öğrencileri için fizik soruları ayırt edici olacak.Kimya: Beklenen konulardan, makul zorluk düzeyinde ve müfredata uygun sorular olduğu görülüyor. Disiplinli hazırlanan öğrencilerin bu sınavda başarılı olduklarına inanıyorum.Biyoloji: Biyoloji testine ait soruların, MEB kazanımlarına uygun ve geçmiş yıllardaki soru kalıpları ile benzerlik gösterdiği, müfredat ile uyumlu olduğu söylenebilir.Tarih: Soru dağılımının geçtiğimiz yıllardaki dağılıma benzer olduğu söylenebilir. Öğrencilerin kavram bilgisini ve analiz gücünü birleştirerek öğrendiklerini yorumlamaları hedeflenmiş. Son yıllarda müfredat değişikliklerine ve sınav kapsamının genişlemesine bağlı olarak, Tarih sorularında her yıl en az iki bilgi sorusuna rastlanıyor.Coğrafya: Önceki yıllarda olduğu gibi 9. ve 10. sınıf müfredatına uygun hazırlanmış. Sorular, bilgi birikimi, yorum gücü gerektiren türden. Her yıl olduğu gibi, öğrencilerden harita okuma becerisi de istenmiş.Felsefe: Sorular müfredata uygun. Sorular, okuduğunu anlama, kavram bilgisi ve analiz gücünü ölçmeye yönelik. Planlı çalışan ve düzenli soru çözen öğrencinin verim alabileceği bir sınav. YGS’nin soru yapısı, öğrenciden bilgi ve yorum gücünü birlikte istiyor.
Yarın YGS günü. Bugünü en iyi şekilde değerlendirmek ve sınavda başarılı olmak istiyorsanız aşağıdaki önerilere dikkat ediniz.Ne güzel, bir sınav günü daha geldi çattı! Bütün yıl gösterdiğimiz gayretin karşılığını alma günü yarın. Sınavı sevin, sınavla kavga etmeyin. Ne güzel ki, böyle bir sınava girebiliyorsunuz. Bir düşünsenize, 80 milyonluk bir ülkede bu sınava katılabilen insan sayısı sadece 2 milyon 180 bin kişi. Bunlardan yaklaşık 450 bini lisans bölümlerine, 450 bini de önlisans programlarına alınacak; yani 80 milyonda 900 bin kişi ayrıcalıklı olacak. Bunların dünya görüşleri farklı olacak, kariyerleri farklı olacak, gelirleri yüksek olacak, çocuklarını daha farklı yetiştirecekler vb. Bütün bunları sağlayacak olan, pazar günü katılacağınız sınav; bütün bu güzellikleri sağlayacak olan şey, nasıl kötü bir şey olabilir ki! Sevin sınavı!MUTLU SINAVLAR...SON İPUÇLARISınava sayılı saatler kaldı... Olaya bir de şu açıdan bakmaya ne dersiniz: LYS öncesinde böylesine kolay bir sınava girmek, sizler için oldukça avantajlı bir durum. Bu sınavı, bir antrenman maçı olarak yorumlayın. Kolay bir rakip, iyi hazırlanmışsınız, olayı ciddiye alıyorsunuz, bütün şartlar lehinize; daha n’olsun...Şimdi birkaç ipucu daha vereceğiz sizlere, bunlara dikkat ettiğinizde, daha bir güzel geçecek sınavınız...UYKU TUTMAZSA...Varsın tutmasın! Öncelikle şunu belirteyim: Normalde kaçta yatıyorsanız, sınavdan bir önceki gece de yine aynı saatte yatın; ne daha erken, ne daha geç! Hayatınızın normal akışında bir farklılık yapmayın. İdeali o gece uyumaktır, ancak uyuyamazsanız panik yapmayın; uyuyamamayı dert etmeyin. Merak etmeyin ertesi gün sınavda uyuklamazsınız, bildiklerinizi birbirine karıştırmazsınız. Bir gecelik uykusuzlukla bir şey olmaz, bir yıllık çabalar boşa gitmez... Sınav anında değil beyniniz, tüm hücreleriniz tetikte olacak. Sorular önünüze koyulduğu zaman, ne uyku sorununuz kalır, ne de başka bir sorununuz; gözleriniz faltaşı gibi açılır...SINAVINIZ GEÇERSİZ SAYILMASIN- Geçen yıl 493 adayın sınavı geçersiz sayıldı. ÖSYM, adayları sınav kurallarına uyulması konusunda uyardı. İşte o kurallardan bazıları:- Giriş için nüfus cüzdanı veya pasaportunuzu yanınıza almayı unutmayın. İşyeri, öğrenci kimliği, ehliyet gibi diğer belgelerle YGS’ye giremiyorsunuz.- Telefonu, kol saati, anahtarlık ve cüzdan gibi eşyalarınızı asla yanınıza almayın. Bunlardan herhangi biri ile salona girersiniz, sınavınız iptal olur.- Sınav esnasında bilgileri cevap kâğıdı ve soru kitapçığına doğru kodladığınıza emin olun. Cevap kâğıdı ile kitapçığınızın bilgilerinin eşleşip eşleşmediğini kontrol edin. Kitapçığın kapağı üzerindeki T.C. Kimlik Numarası, ad soyad, salon numarası ile sıra numarası bilgilerini doldurmayı unutmayın. Soru kitapçık numarasını cevap kâğıdındaki alanına yazıp kodlamanız gerekiyor.- Sınavda konuşmayın, kopya çekmeyin veya vermeyin.- Görevlilerine soru sormayın.- Sonunda soru kitapçığını ve cevap kağıdını sayfaları eksiksiz olarak sınav görevlilerine teslim edin.- Kâğıdı kullanmayın veya soruları ve cevapları başka bir kâğıda asla yazmayın.- Silgi gibi alışverişlerde bulunmayın.- Süresi bittiği halde soruları okumaya ve cevap kâğıdında işaretleme yapmaya devam etmeyin.SINAV BAŞLADIĞINDA...Sınav başladığı anda tüm bildiklerinizi unuttuğunuz hissine kapılabilirsiniz, sanki beyninizde hiçbir şey kalmadı gibi gelebilir. Doğaldır, bu hisse kapılan sadece siz değilsiniz; bu satırları yazan bende de aynı şeyler oldu, o duyguyu ben de yaşadım. İlk soruyu çözdüğünüz anda bu duygu kendiliğinden ortadan kalkacak, inanın bana!İLK SORUYU ÇÖZDÜĞÜNÜZDE...Doğru cevabı bulduğunuz halde eliniz bir türlü yanıt kağıdına gitmeyecek; soruyu tekrar çözmeye başlayacaksınız, yine aynı yanıtı bulacaksınız, değişen bir şey olmayacak. Artık kaçamak noktanız kalmadı, eliniz mahkum işaretleyeceksiniz, ama yine de içinize sinmeyecek; ‘vardır bu işte bir bit yeniği’ diyeceksiniz. Demeyin... Boşuna zaman kaybetmeyin, sınavı gözünüzde çok büyüttünüz ya; nedeni ondan! ‘Böylesi büyük bir sınavda, böyle kolay soru sormazlar’ diye düşüneceksiniz, ama bu düşünce size boşuna zaman kaybettirecek, aynı soruyu bir kez daha çözdürecek. Güvenin kendinize biraz...SINAV NE İSTİYOR?YGS bilindiğinin aksine sadece 9’ncu sınıf bilgilerini değil, ortaöğretim bilgilerini kapsıyor. YGS soruları, öğrencilerin temel bilgilerini sorgulayan türden ve ağırlıklı olarak ilköğretim ikinci kademeyi kapsıyor. Türkçe soruları okuma ve anlama ağırlıklı, matematik temel işlem bilgileri ağırlıklı sorulardan oluşuyor, fen bilimleri soruları temel ilke ve kavramlarıyla düşünme becerilerini yokluyor. Dolayısıyla öğrencilerin sınavdan korkmalarını gerektirecek bir durum yok!YANITLARI İŞARETLERKEN...Soruları tek tek yanıt kağıdına işaretlemek, dikkat ve zaman kaybına neden olur. Neden mi? Bir düşünsenize, kafanız 160 kez sorulara, 160 kez de yanıt kağıdına gidecek. Bu geliş gidişler hem dikkatinizin dağılmasına, hem de zamanınızın boşa geçmesine neden olacak. Tüm soruların bir seferde yanıt kağıdına geçirilmesi de son derece riskli bir durum. Nedeni şu: İşaretlerken bir kaydırma yaparsanız, ondan sonraki tüm yanıtlar kayar; felaketi bir düşünsenize... Başka bir şey daha var: Tüm soruları işaretlemek için kalan zamanı ayarlamak da oldukça zor olsa gerek... Bu işlem için son kaç dakikayı ayıracağız, ya ‘süre doldu’ derlerse!En iyisi... Soruların yanıtlarını sayfa sayfa yanıt kağıdına geçirmek. Böylelikle hem kaydırma riskini en aza indirgemiş olursunuz, hem dikkatimizin dağılmasını önlemiş olursunuz, hem de zamanı daha verimli kullanırsınız...
Yükseköğretime Geçiş Sınav (YGS) bilgi, birikim ve yorumlama becerilerini bir arada kullanabilmeyi gerektiriyor. Bu becerilerin hepsine sahip olsanız bile, iyi bir sınav stratejiniz yoksa başarılı olmak mümkün olmayabilir. Bu nedenle sınav sırasında yapacaklarımızı deneme sınavlarına yansıtabilmeli, hangi dersten başlayacağınıza, soru okuma hızınıza, yapamadığınız soru olursa nasıl hareket edeceğinize, zaman azaldığında nasıl davranmanız gerektiğine, soruları bitirdiğinizde geri dönüp hangi derse bakmanız gerektiğine önceden karar vermelisiniz. Geleceğinizi etkileyecek sınavda başarılı olmak için nasıl bir yol izlemeniz gerekiyor; rakiplerinizden bir adım öne geçmek için sınavda nelere dikkat etmelisiniz? İstediğiniz puanı alabilmeniz için önerilerimize kulak verin…- PANİK YAPMAYIN: Çoğunuz yıl içinde bir çok deneme sınavına girdiniz, önceki yıllarda çıkan soruları incelediniz ve çözdünüz. Pazar günü gireceğiniz sınav, bunlardan farklı olmayacak. Korkmanıza gerek yok. Deneme sınavlarında karşılaştığınız sorulardan daha kolay sorularla karşılaşacaksınız.- NE ÇOK HIZLI NE ÇOK YAVAŞ: Hız ve tutarlılık arasında denge kurmanız büyük önem taşıyor. Soruları çok hızlı yanıtlayıp bunun neticesinde bol hata yapmak doğru olmadığı gibi, aşırı titiz davranıp her soru üzerinde gereğinden fazla zaman harcamanız da yanlış olur. Hızlı ama isabetli olmak, sınavda başarılı olmanın en önemli unsurudur.- DERİN NEFES ALIN: Sınava başladığınız anda her şeyi unuttuğunuz duygusuna kapılabilirsiniz. Bu, geçici bir durumdur. Sınava giren her aday bu durumla karşılaşabilir. Dert etmeyin, geçer. Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra bu duygu kendiliğinden yok olur. Değişimi hissetmezsiniz bile.- ZOR SORUYLA UĞRAŞMAYIN: Size önemli bir ipucu: YGS’de sorular 5 farklı kategoride hazırlanıyor. Soruların yüzde 10’u çok kolay, yüzde 20’si kolay, yüzde 40’ı normal, yüzde 20’si zor ve yüzde 10’u da çok zor düzeydedir. Sınavdan niye korkuyorsunuz? Soruların yüzde 70’i rahatlıkla çözülebilecek türden. Zor sorularla uğraşıp vakit kaybetmek yerine, o süre zarfında 3 kolay soruyu yanıtlamanız daha akıllıca olur. Şunu unutmayın: Zor soruların da, kolay soruların da puan değeri aynıdır; her ikisi de size aynı puanı kazandırır, dolayısıyla kısa sürede ne kadar çok doğru soru yaparsanız, o kadar iyi olur.- KARIŞIK GÖRÜNEN SORULARDAN KORKMAYIN: Soru kökünün veya soru metninin uzun oluşu, sizin için daha fazla ipucu anlamına gelir. Bu nedenle ilk etapta karmaşık gibi görünen ve uzun metinli sorular, daha kolay çözülebilen sorular olarak algılanmalıdır.- ALTI ÇİZİLİ VE KOYU İFADELERE DİKKAT: Soru kökü bazen ‘olamaz’, ‘değildir’, ‘yanlıştır’ veya ‘mamalıdır’ gibi olumsuz ifadeler taşıyabilir. Zihin hep olumlu soru kalıplarına şartlandığından, sorudaki olumsuz ifadeler gözden kaçabilir. Altı çizili ve koyu yazılan ifadelere dikkat edin.- SORULARA TAKILMAYIN: Bir soruyu belli bir süre geçtiği halde çözemiyorsanız, o soru üzerinde daha fazla uğraşmayın yani sorularla savaşmayın. Önemli olan sınırlı sürede olabildiğince çok soru çözmektir. Her bir soruyu yanıtlamak için 60 saniyelik süreniz var. Akıllı davranın, çözemediğiniz, zorlandığınız soruyu atlayın. Eğer zamanınız artarsa o soruya geri dönersiniz. İlk etapta kolay ve normal düzeydeki soruları yanıtlayın. Böylelikle hem moralinizi yükseltmiş olursunuz hem de zamandan kazanırsınız. Zor ve çok zor soruları yanıtlamak için daha fazla zamanınız kalır.- ACELECİ DAVRANMAYIN: Doğru yanıtı bulduğunuzu zannederek diğer seçeneklere bakmamanız sizin zararınıza olur. Mutlaka sorunun bütün seçeneklerini okuyun. Bu, zaman kaybı değildir. Yanıtınız doğru olsa bile mutlaka diğer seçenekleri de okuyun.- BAŞLADIĞINIZ TESTİ BİTİRİN: Hangi testten başlıyorsanız, o testi bitirmeden diğerine geçmeyin. Bu durum, sizi çok rahatsız eder, aklınız sürekli diğer testte kalır. Şaşkın bir vaziyette testler arasında dolaşıp durursunuz.SON DAKİKADA DEĞİŞİKLİK YAPMAYINAday, bugüne kadar girdiği deneme sınavlarının hepsinde önce Türkçe testinden başlamış, daha sonra Temel Matematik ve sırasıyla Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri testlerini çözmüş olsun… Aday, sistemini bu şekilde kurmuş, yöntemini de bu şekilde belirlemiştir. Ancak aday, sınavda Sosyal Bilimler testinden başlarsa daha önce alışık olmadığı bir durumla karşılaşmış olur. Alışık olmadığı bu düzen, adayın dengesini bozar. Tavsiye: Alışık olduğunuz düzeni değiştirmeyin.-TÜM TESTLERİ YANITLAMAYA ÇALIŞIN: Genelde TS öğrencileri Temel Matematik ve Fen Bilimleri testlerini çözmekten kaçınırlar. Önyargılı davranıp, bu testlerle uğraşmazlar. Bu, yapabileceğiniz en büyük hatadır. Sadece iki testi çözerek başarıya ulaşmanız zor. Evet, ağırlığı tabii ki bu testlere vereceksiniz, ama yetmez; riskli olur. Gücünüz yettiğince bu testleri de yanıtlamaya çalışın. Bu alandaki diğer adaylara ancak bu şekilde fark atabilirsiniz.-ATMAYIN: Cevabından yüzde 100 emin olmadığınız soruları boş bırakın. Genelde boş bırakılan sorular adayları rahatsız eder, seçenekleri eleyerek sonuca gitmeye çalışırlar. Cevap şıklarından ikisini elediğinizi varsayalım; bu durumda ne yaparsınız? Tahminde bulunursunuz, çünkü şöyle düşünürsünüz: Yüzde 50 şansım var. İşte, en büyük hatayı yaptınız! Neden? Kumar oynadınız, çünkü sorunun yanıtından yüzde 100 emin değildiniz.-ÖNCE SORU KÖKÜNÜ OKUYUN: Paragraf tipli sorularda (Türkçe ve Sosyal Bilimler) paragraftan önce soru kökünü okuyun. Böylelikle zihin, sorulan soruya göre paragrafı okuma eğiliminde olur.-ZAMANLAMAYI DOĞRU YAPIN: Her bir teste ne kadar zaman ayıracağınızı baştan belirleyin, zamanı gelişigüzel kullanmayın. Böylelikle zamanı kontrol altına almış olursunuz. YGS-1 ve YGS-2 ağırlıklı puanlar için; 160 dakikanın 100 dakikasını Temel Matematik ile Fen Bilimleri testlerine, kalan 60 dakikalık süreyi de Türkçe ile Sosyal Bilimler testlerine ayırabilirsiniz. 60 dakikalık sürenin 35 dakikasını Türkçe testine ayırmak daha mantıklı olur. YGS-3 ile YGS-4 puanları için; 110 dakikayı Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerine, geri kalan 50 dakikayı da Temel Matematik ile Fen Bilimleri testlerine ayırabilirsiniz. Kalan süreyi, bu iki testten kolaylıkla yapabileceğinize inandığınız sorular için kullanın. YGS-5 ve YGS-6 puanları için; 100 dakikayı Temel Matematik ile Türkçe testlerine, 35 dakikayı Fen Bilimleri testine, 25 dakikayı da Sosyal Bilimler testine ayırabilirsiniz.Önce soruları gözden geçirinYanıtlamaya hemen ilk sorudan başlamayın. Yıllardır hep dikkat etmişimdir, sınava başlayan her aday hemen ilk sorudan başlıyor. Sınavda, birinci sorudan başlayacaksınız diye bir kural yok. Ya ilk soru, zor soruysa... Moraliniz bozulacak, her şey birbirine karışacak. Önce hangi testten başlıyorsanız, o testin bütün sorularını gözden geçirin. 1-2 dakikanızı bu işe ayırın. Bu, zaman kaybı değildir. Bu tarama işlemi, o bölümdeki soruların genel yapısını görmenizi, testin yapısındaki değişikliklere hazırlıklı olmanızı sağlar.Dinlenin, gözünüzü bir an kapatınAynı soruyu veya aynı satırları tekrar tekrar okuyorsanız, zihninizin dinlenmeye ihtiyacı var demektir. Kalemi, kağıdı bir kenara bırakın, gözlerinizi kapatın ve arkanıza yaslanın. İşlerin iyi gittiğini kendinize telkin edin. Dinlendiğiniz bu süreyi, kayıp zaman olarak değerlendirmeyin. Bunu bir yenilenme, güç toplama süreci olarak düşünün.YARIN: POPÜLER BÖLÜMLER İÇİN YGS’DE KAÇ NET GEREKİR SON UYARILAR…
2015’te beklediğimiz türden bir sınavla karşılaştık. Adayların ortak kanısı, sürenin yeterli olduğu ve yanıtlarını kontrol etme şansı buldukları doğrultusundaydı. Adaylar genellikle kendilerini Fen Bilimleri ve Matematik sorularının zorladığını, Türkçe testindeki paragraf sorularının yorduğunu dile getirdi.2015-YGS’de adaylar genelde kolay bir sınavla karşılaştı. Genel anlamda YGS’nin müfredata uygun, çalışan öğrencilerin çok rahat yapabileceği sorulardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Sorular, müfredata paralel sorulduğundan, öğrencilerin sınavda sıkıntı çekmediğini söyleyebiliriz.ÇAPRAZ TESTLERİ ÖNEMSEYİN!MF ADAYLARI:YGS’de sadece iki testten sorumlu değilsiniz; yani Matematik ve Fen Bilimleri testlerini çözelim bize yeter demeyin! Böyle derseniz, pişmiş aşa su katarsınız. Unutmayın ki, bir Türkçe sorusu, en az bir Matematik ve Fen Bilimleri sorusu kadar puan kazdırıyor. Sakın bunu görmezden gelmeyin. MF-3 puan türünde, bir Matematik sorusu ile bir Fen Bilimleri sorusu size 1,2 puan kazandırırken, bir Türkçe sorusu size tam 1,0 puan kandırıyor. Bilmem anlatabildim mi?MF adaylarının en büyük zaafı Sosyal Bilimler testinde ortaya çıkıyor. Bu adaylar, bu testten sıkılırlar! Böyle bir hata yapmayın. MF-3 puan türü için örnek verirsek; 40 Sosyal Bilimler sorusunu net yapan bir aday, sanki fazladan 20 Matematik sorusu çözmüş kadar puan kazanıyor. Durduk yere bu avantajı yitirmeyin!TM ADAYLARI:Olayı sadece Türkçe, Matematik ve Sosyal Bilimler testleriyle sınırlamayın, Fen Bilimleri sorularına da mutlaka bakın, sakın ‘yapamam’ deyip işin içinden sıyrılmayın. En azından bir bakın, yapabileceğiniz sorular muhakkak vardır, sonradan pişman olmanın bir faydası yok!TS ADAYLARI:Unutma ki, senin uğraştığın Türkçe ve Sosyal Bilimler testleriyle diğer adaylar da uğraşacak. Sen sadece bunlarla uğraşırsan, diğer adayları nasıl geçeceksin. Unutma! YGS bir sıralama sınavı. Önemli olan; sıralamada ne yapıp edip, yukarılara tırmanmak. Yapabileceğinizin en fazlasını yapmaya çalışın; diğer testlerle de haşır neşir olup, fazla net çıkarmaya bakın. Matematik sizin için altın değerinde bir test ve bu testi yanıtlayan, diğerleriyle arasındaki dengeyi bozar. TS-1 puan türünde, bir Matematik sorusu, diğer iki testle, yani Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerinin getirisiyle aynı puan değerine sahip.YGS PUANLARININ LYS PUANLARINA KATKISIMF-1, MF-2, MF-3 ve MF-4 puan türlerinde 500 puanın yaklaşık 177 puanı YGS’den geliyor, yani toplam puanın yüzde 35’ini YGS puanları oluşturuyor.TM-1, TM-2 ve TM-3 puan türlerinde 500 puanın yaklaşık 160 puanı YGS’den geliyor, toplam puanın yüzde 32’sini YGS puanları oluşturuyor.TS-1 ve TS-2 puan türlerinde 500 puanın yaklaşık 140 puanı YGS’den geliyor, yani toplam puanın yüzde 28’ini YGS puanları oluşturuyor.Özetlersek, YGS’nin LYS puanlarına katkısı puan türlerine göre değişmekle birlikte, yaklaşık yüzde 28 ila 40 arasında değişiyor. Bunlar oldukça yüksek ve önemli oranlar. YGS, asla hafife alınmayacak, ciddiyetle yaklaşılması gereken bir sınav. YGS’yi ‘nasıl olsa aşarım, o kadar önemli bir sınav değil’ olarak değerlendirmeyin; bu sınavdan olabildiğince fazla puan çıkarıp, LYS’ye avantajlı girmeye çalışın.YARIN: SON İPUÇLARI, SINAV TAKTİKLERİ, POPÜLER BÖLÜMLERİ KAZANMAK İÇİN YGS’DE EN AZ KAÇ NET YAPMAK GEREKİR?
Üniversiteye girişin ilk basamağı YGS’de en önemli plan zamanı iyi ayarlayabilmek. Önerim matematiğe biraz daha fazla zaman ayırmanız. Bilmediğiniz soruyu da geçinYGS bir yarışma sınavı, bu sınavda zamanı verimli kullanmak çok önemli. Hız-zaman dengesini kuran bir aday, bu sınavda kesinlikle başarılı olur, ÖSYM adaylardan bu dengeyi kurmalarını istiyor.Her bir teste ne kadar zaman ayıracağınızı baştan belirleyin, zamanı gelişigüzel kullanmayın. Böylelikle zamanı kontrol altına almış olursunuz. YGS-1 ve YGS-2 ağırlıklı puanlar için; 160 dakikanın 90 dakikasını Temel Matematik ile Fen Bilimleri testlerine, kalan 70 dakikalık süreyi de Türkçe ile Sosyal Bilimler testlerine ayırabilirsiniz. 70 dakikalık sürenin 40 dakikasını Türkçe testine ayırmak mantıklı olur. YGS-3 ile YGS-4 puanları için; 100 dakikayı Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerine, geri kalan 60 dakikayı da Temel Matematik ile Fen Bilimleri testlerine ayırabilirsiniz. Kalan süreyi, bu iki testten kolaylıkla yapabileceğinize inandığınız sorular için kullanın. YGS-5 ve YGS-6 puanları için; 100 dakikayı Temel Matematik ile Türkçe testlerine, 35 dakikayı Fen Bilimleri testine, 25 dakikayı da Sosyal Bilimler testine ayırabilirsiniz.Önemli olan, 160 dakikalık sürede mümkün olduğunca çok net çıkarmak, çünkü her sorunun bir dakikalık çözüm süresi var. Bir soruyu belli bir süre geçtiği halde çözemiyorsanız, o soru üzerinde daha fazla uğraşmayın, sorularla savaşmayın.Mutlaka bilinmesi gereken ders konularıKELİME BİLGİSİ: Kelime bilgisi konusu ağırlıklı olarak sözcük öbeklerinde anlam sorularında oluşmakta ve YGS Türkçe sınavının temel soru tiplerinden biri. Özellikle Türkçe testinin başında karşımıza çıkan bu sorularda yakalayacağımız iyi performans, sınavın geri kalan kısmı için de önemli bir moral kaynağı olacaktır. Soruların %40’ı kolay, %50’si orta ve %10’u da zor seviyeden çıkmakta.ANLATIM BOZUKLUKLARI VE YAZIM KURALLARI: Adayların ilköğretimden beri sürekli haşır neşir oldukları imla kuralları ve anlatım bozuklukları konuları YGS sınavında da karşımıza çıkıyor. %90’ı kolay, %10’u ise orta zorlukta olan bu sorular adayların kolay bir şekilde netlerini artırmaları için ideal bir fırsat.OLASILIK VE İSTATİSTİK: Permütasyon, kombinasyon, binom açılım gibi temel kavramların yanında olasılığı da kapsayan bu ünite adayların konulardaki temel kavram ve standart çözüm metodlarını öğrenmeleri ile sorularla daha kolay baş edebilecekleri bir ünite. Çıkan soruların zorluk dağılımı ise %15 kolay, %45 orta ve %40 zor seviyede.HÜCRE: Biyoloji’nin temel konusu olan Hücre ünitesi geniş kapsamı sebebiyle dikkati çekiyor. Hücrenin yapısı, canlıların bileşenleri, hücre türleri (ökaryot, prokaryot, bitki, hayvan) konularını kapsayan bu ünite YGS biyoloji sorularının neredeyse %25’ini oluşturuyor. %30’u kolay, %40’ı orta ve %30’u zor seviyede olan sorular ağırlıklı olarak bilgi bazlı.10. MADDE VE ÖZELLİKLERİ: 11. Sınıf madde ve özellikleri konuları, yani katı, sıvı ve gazlarda basınç ve ısı alışverişi, YGS Fizik sorularının olmazsa olmazları. 11 sınıf konusu olması sebebiyle soruların %65’i orta, %35’i ise zor seviyede olan bu konuya hakim olabilen öğrenciler sınav sonuçlarında önemli bir pozitif farklılık yapma şansına sahipler.YARIN: ÇARPRAZ TESTLERİ ÖNEMSEYİN, YGS’NİN LYS’YE KATKISI, SON GÜNLERİ NASIL DEĞERLENDİRELİM…
Üniversite’ye girişin birinci basamağı olan YGS’ye (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) 6 gün kaldı.YGS, ağırlıklı olarak 9.sınıf ile az da olsa 10.sınıf müfredatını içeriyor. YGS, ağırlıklı olarak 9.sınıf ile az da olsa 10.sınıf müfredatını içermektedir. Bu yıl YGS barajında önemli değişiklik yapıldı. Geçen yıllarda 140 olan baraj, bu yıl 10 puan artırılarak 150’ye çıkartıldı. Bu barajı aşmak için eskiden 16 net yeterliyken, artık 20 nete ihtiyaç duyuluyor, yani adayların sınavda 4 net daha fazla yapması gerekiyor.YGS’de 150 ve üzeri puan alamayan adayların, YGS puanları ile bir yükseköğretim programını tercih etme hakları bulunmuyor. 150 ile 179.99 arası puan alanlar, sadece meslek yüksekokulu ön lisans programları ile açık öğretim programlarını tercih edebilecek. Bu adaylar, LYS’ye katılamıyor. YGS puanlarından en az biri 180 ve daha fazla olan adaylar, ancak LYS’ye katılma hakkına sahip oluyor. Özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yükseköğretim programlarına başvurabilmek için de YGS’den 150 ve üzeri alınması gerekiyor.BU YIL BAŞKA DEĞİŞİKLİKLER DE VAR!2015 yılında tıp fakültelerine 40 bin, hukuk fakültelerinde 150 bin baraj sınırlaması getirildi. Bu yıldan itibaren mühendislik fakültelerine 240 bin (ziraat, su ürünleri ve orman fakülteleri hariç), mimarlık fakültelerine de 200 bin baraj sınırlaması getirildi.2016 yılı için bir başka değişiklik ise; liselerine 30.03.2012 tarihinden sonra kayıt olan meslek liseliler için Y-YGS/LYS’de mesleki ek OBP kaldırıldı. Her aday için hesaplanmış olan OBP; 0,12 katsayısı ile çarpılarak sınav puanlarına eklenecek ve böylece adayların yerleştirme puanları hesaplanacak.2016-ÖSYS Kılavuzu’nda Kamu Yönetimi, Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler, Siyaset Bilimi, Siyaset Bilimi veBu yıl yapılan son değişiklik ise, geçmiş yıllarda 30 olan tercih sayısı bu yıldan itibaren 24’e düşürüldü.Bu sınav, LYS sonrası üniversite puanlarına yaklaşık yüzde 40 katkıda bulunduğundan, kritik bir role sahip...YGS’de sorulan 160 sorudan yaklaşık 80’inin aşağıda verdiğimiz konulardan çıktığını düşünürsek, bu konulara hakim olan adayların YGS’de büyük avantaj yakalayacaklarını rahatlıkla belirtebiliriz.Sıraladığımız bu konulara hakim olmak, size nasıl bir avantaj sağlayacak? Sadece belirttiğimiz bu konulardan gelen sorularda tam performans gösteren bir aday, sınavda başka bir konudan soru yapmasa dahi ham puan olarak en az 300 puan alma şansına sahip…1. SAYILAR: Doğal sayılar, tam sayılar, modüler aritmetik, rasyonel sayılar, gerçek sayılar, mutlak değer, üslü ifadeler, köklü ifadeler, oran/orantı ve problemler. Bu 9. sınıfta öğretilen bir konu. Temel Matematik testinin neredeyse yarısını kapsayan bu bölümde soruların %30’u kolay, %35’i orta, %35’i ise zor seviyeden çıkıyor…2. PARAGRAF BİLGİSİ: Seçilmiş metin ve metin parçalarda paragrafın anlatımı, yapıları, anlam ve ana düşünce, düşünceyi geliştirme yolları konularını kapsayan paragraf bilgisi Türkçe testinin en önemli konularından. Yorum yeteneği ve okuduğunu anlamaya dayalı bu bölüm sınavda zaman alıyor. Şimdiye kadar çıkmış paragraf sorularının %35’i kolay, %55’i orta, %10’u ise zor seviyede.3. CÜMLE BİLGİSİ: Cümle bilgisi genellikle cümlede anlam, dilek ve istek cümleleri, cümlenin ögeleri ve metinde kazandıkları anlamlara göre cümleler sorularını kapsıyor. Hem yorum hem de bilgi sorularından oluşan cümle bilgisi sorularının %65’i kolay, %25’si orta, %10’u da zor seviyeden soruluyor.4. DOĞAL SİSTEMLER: Ağırlıklı olarak harita bilgisi, koordinat sistemleri, izohipsler, dünyanın şekli ve hareketi, hava durumu ve iklim elemanları ve iç ve dış kuvvetler konularını inceleyen bu ünite ağırlıklı olarak bilgi ve hesaplama problemlerinden oluşuyor. Çıkan soruların %60’ı kolay, %30’u orta, %10’u ise zor seviyeden.5. BİLEŞİKLER: Bileşik formüllerin yazımı, iyonik ve kovalent bağlar, polarlık, organik bileşikler konularını kapsayan bileşikler ünitesi. Her sene yaklaşık Kimya sorularının %25’inin çıktığı bileşikler konusu sorularının zorluk dağılımı şu şekilde: %60’kolay, %30’u orta ve %10’u zor.
Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemeyi olumlu olarak değerlendiren Gültekin bunun nedenlerini 4 maddede açıkladı.Gültekin”1) Bilgi düzeyi yetersizliği2) Kontenjan sayısının gereğinden fazla olması3) Kalifiye elemanın yetişememesi4) Haddinden fazla mezun bulunması. Ben bu düzenlemeyi olumlu görüyorum, hatta geç bile kalındı. Ülkemizde üniversite mezunu olup iş yapamayan çok insan var burdaki amaç kaliteli bilgi düzeyiyle mezun yetiştirmek. Puanlarda fazla bir oynama olmaz; çünkü tıp fakültelerinin puanları zaten yeterince yüksek. Net bir sayı vermek gerekirse 3-5 puan artabilir bu da tıp fakültelerini yeterince etkileyebilecek bir puan artışı.PROF.’LAR NE DİYOR:Doğru karar- Prof.Dr.Şehsuvar Ertürk (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı) “Tıp fakültesi kontenjanlarını dondurmak demek yeni öğrenci almamak demek değil, mevcut sayıyı arttırmaktır. Zaten her sene biz kontenjan sayımızı YÖK’e yollarız ama onlardan isteğimizin üstünde sayı ilan edilmesi yönünde olur. Kontenjanların zaten azaltılacağını umuyorduk, yerinde bir karar olarak görüyorum hatta geç kalınmış bir uygulama. Zaten hekim açığı 7-8 yıl içerisinde kapanır. Kesinlikle kararı yerinde buluyorum,zararın neresinden dönülürse kardır. Bu kararla eğitimin niteliği artar ve kalitesi yükselir. Uygulamayla YÖK’ün koyduğu baraj puanlarıda yükselir.”Önce nitelik- Prof. Dr. Tunçalp Demir (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı)“Geç kalınmış bir uygulama fakat herhangi bir kriter yok, hangi fakültelerde olacak bununla ilgili bilgi verilmedi. Zaten fakülteler arasında kalite farkı, altyapı sorunu var ama hep bir sayı üzerinden gidiliyor. Önemli olan eğitimde nicelik değil niteliktir. Yetişecek olan hekimlerin düzeyi önemlidir. Bakanlık hep bir sayı üzerinden, sayısal verilerden yola çıkıyor. Bunun yerine eğitimde niteliğin ön plana çıkarılması gerekir. “
Fen Bilgisi ve Teknoloji: Beklenmedik tarzda herhangi bir soru gelmedi. MEB müfredata uygun bir şekilde soruları hazırladı. Genel olarak bakıldığında bu sınavda 1-2 soru ayırt ediciydi. Diğer sorular günün gününe çalışan her öğrencinin rahatlıkla çözebileceği seviyedeydi.İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük: MEB bu sene sitesinde sınav için örnek sorular yayınladı. bu soruları çözen öğrenciler bu soruları rahatlıkla çözmüştür. Sorular genel olarak yorum ağırlıklıydı. Ermeni Tehciri ile ilgili olarak tartışılan bir soru var. Ama şuanda onun hakkında yorum yapmak doğru olmaz. MEB bir yanlışlık varsa zaten bunu dikkate alır ve öğrencilerin mağdur olmamasdı için gerekli düzeltmeler yapılır.İngilizce: İngilizce sınavı, MEB müferdatına uygun hazırlanmış. Boşluk doldurma, cümle tamamlama üzerine hazırlanan sorular öğrencilerin geneli için kolaydı.Bu dönem gerçekleşen sınavlar ğrencileri genel olarak zorlamadı. MEB tarafından müfredata uygun hazırlanan sorular ve MEB’in sitede yayınladığı örnek sorular öğrenciler için yol gösterici oldu. Adaylar aynı tempoda çalışmaya devam ederse Nisan ayında gerçekleşecek sınavda onlar için rahat bir sınav olacaktır. TEOG sistemi öğrencileri günü gününe çalışmaya yönlendiren bir sistem. Eğer öğrenciler disiplini elden bırakmazlarsa hedeflerine ulaşmakta sıkıntı çekmezler.