Yaşla birlikte cinsel rutininizde değişimler olsa da çok ileri yaşlarda dahi mutlu bir cinsel hayata sahip olabilirsiniz. Partnerinizle doğru iletişim kurarak sorunlarınızı paylaşın. Cinsel probleminiz varsa uzman bir doktora başvurun.Cinsellik kaliteli bir yaşamın çok önemli bir parçası. Cinsel sorun yaşayan kişilerde hayat kalitesinin düştüğü biliniyor. Bu durum partnerleri de etkiliyor. Ek olarak cinsel sağlığın genel sağlığın önemli bir barometresi olduğu pek çok çalışma ile gösterildi. Cinselliği etkileyen her şey kalbi, beyni ve tüm diğer sistemleri de etkiliyor. Cinsel sağlığa olumsuz etki edecek risklerin ortaya çıkarılıp, varsa cinsel sorunların tedavi edilmesi genel sağlığı da olumlu etkiliyor. Sağlıksız bir beslenme planı, hareketsiz bir yaşam, uyku problemleri, aşırı stres sağlığınızı ve cinselliğinizi zannettiğinizden daha fazla etkiliyor. University of Cambridge’de 40-79 yaşları arasında 20,000 kadın ve erkek üzerinde yapılan bir araştırma doğru yaşam alışkanlıklarının hem sağlığınız hem de kaliteli bir cinsel yaşam için ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı. Bu çalışmaya göre “sigara içmemek, düzenli egzersiz yapmak, ılımlı miktarda alkol almak ve her gün 5 porsiyon sebze ile meyve yemek” cinselliğin yaşandığı sıklık ve ilişki rutini değişse de, kadınlarda cinsel yaşamı yüzde 65 oranında olumlu olarak etkiliyor ve ayrıca yaşam sürenize tam 14 yıl ekliyor. Yani sadece dört sağlıklı seçim ile sadece cinselliğinizin kalitesini ve devamını sağlamakla kalmıyor, ömrünüzü uzatabiliyorsunuz. Yani istatistiksel olarak da keyifli bir cinsellik uzun yaşama şansını arttırıyor. Kadınlarda da 40’lı yaşlardan itibaren tüm vücutta olduğu gibi cinsel fonksiyonlarda da doğal bir yavaşlama meydana geliyor. Hormonsal değişimler ile cinsel istek ve performansta düşüş yaşanabiliyor. Kadınlarda özellikle kuruluk ve orgazm sorunları yaşla artıyor. Kalp, yüksek şeker, tansiyon ve kolesterol gibi sağlık sorunları da cinsel hayatı olumsuz etkiliyor. Ancak cinselliğin yaşla sonladığını söyleyen şehir efsanelerine inanmayın. İşte kaliteli bir cinsel yaşamın bilmediğiniz 10 faydası1. Ömrünüzü uzatır: Düzenli cinsellik yaşayan erkek ve kadınların daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürdüğünü gösteren birçok çalışma bulunuyor. 2. Sizi genç gösterir: 3500 çift üzerinde yapılan bir çalışma haftada 3 kez cinsellik yaşayan çiftlerin, periyodik beraberlik yaşamayanlara göre yaklaşık 10 yıl daha genç gösterdiğini ortaya koydu3. Depresyonu azaltır: Cinsellik vücudunuzda mutluluk hormonları başta olmak üzere pek çok kimyasalın salgılanmasını sağlıyor. Bu maddeler de vücut fonksiyonlarının düzenli ve optimal çalışmasına yardımcı oluyor. 4. Bağışıklığınızı kuvvetlendirir: Haftada 2 kez kaliteli cinsellik yaşamak bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor. Bağışıklığı koruyan bazı maddeler düzenli cinsel hayatı olanlarda %30 daha fazla salgılanıyor. Haftada 2 kez cinsellik yaşayanlarda hastalık riskinin de yarıya indiği gösterildi. 5. Kalori yaktırır: Cinsellik aslında iyi bir egzersiz. Haftada 2 kez seks yapmak yılda neredeyse 21 000 kilojul enerji harcamanızı sağlıyor. Bu da yaklaşık 80 km koşmaya eş değer. Yani kilo vermeye, kiloyu korumaya da faydalı.6. Ağrıları dindirir: Seksin tüm bunların yanında kan dolaşımını hızlandırarak ağrı dindirici özelliği mevcut. 7. Hormonlarınızı düzenler: Cinsellik seks hormonlarının ve diğer hormonların düzenli çalışmasını sağlıyor. 8. Bağlılığı arttırır: Kaliteli bir cinsellikte partnerler arasında bağlılık hormonu salgılanıyor. Bu sayede cinsellik çifti birbirine yaklaştırıyor. 9. Stresi azaltır: Cinselliğin getirdiği fiziksel ve psikolojik tatmin sayesinde günlük hayatın streslerinden kopar, rahatladığınızı hissedersiniz.10. Özgüveni arttırır: Keyifli ve tatminkar bir cinsel yaşam, kendinizi daha fazla beğenmenizi, vücudunuzla daha barışık olmanızı, psikolojik yönden özgüveninizin artmasını sağlıyor.
Ten uyumu olan çiftler ilk beraberlikten itibaren karşı konulmaz bir çekim hissediyor, harika bir cinsel yaşama sahip oluyor ve hiç cinsel sorun yaşamıyor. Peki cinsel sorunlar baş gösterdiğinde ten uyumundan bahsetmek mümkün mü? İşte cevabı...Aslında pek çok çift karşılıklı çekimi yitirdiklerinde tekrar elde edebiliyor. Bunun için seks sırasında yetersiz olmaktan korkmak, anormal olmaktan çekinmek, seksle ilgili arzuları ifade edememek gibi engellerin ortadan kaldırılması şart! Seks öncesinde, sırasında ve sonrasında eşe yakın hissedildiğinde, dokunuşlara odaklanılıp heyecanlanma beklendiğinde, cinsel isteklerle ilgili suçluluk duyulmadığında ten uyumu tekrar canlandırılabiliyor. Cinsel sorunların tedavi edilmesi ise ten uyumunu sağlamak için olmazsa olmaz!Ten uyumunu sağlamak için bunları deneyin- Öncelikle var olan cinsel fonksiyonlarınızı dikkatle gözden geçirin. Erkekte sertleşme sorunu, erken boşalma, cinsel isteksizlik; kadında uyarılma güçlüğü, orgazm problemi, cinsel ağrı karşılıklı çekim ve ten uyumunun en büyük düşmanları.- Cinsel sorunların yüzde 70’inin organik nedenlerle geliştiğini hatırlayın. Mutlaka bir tıbbi incelemeden geçerek cinsel problemlerinizin tıbbi nedenlerini bulun ve buna yönelik bir tedavi alın. - Doğru cinsel bilgilere sahip olduğunuzdan emin olun. Cinsel ilişkinin ne kadar süreceği, hangi davranışların yapılacağı gibi pek çok konuyu kulaktan dolma öğreniyoruz. Eğer yanlış bilgiler varsa mutlaka doğru bir kaynaktan teyit alın. - Kadın ve erkek arasında cinsel anatomi-fizyoloji farklılıkları nedeniyle çoğu zaman uyarılma ve orgazm süresi farklılık gösteriyor. Kadında orgazm getiren davranışlar ile erkekte sertleşme ve boşalmayı sağlayanlar farklıdır. Sizin için işe yarayan seks hareketleri eşinize keyif vermeyebiliyor. Bu durumda birbirinizi suçlamayın, konuşarak ikiniz için de işe yarayan bir rutin belirleyin.- Cinsel hayatınızda tatminsizlik yaşıyorsanız bu durumu eşinizle kırıcı ve eleştirisel olmayan bir tonda konuşun. Neleri iyileştirebileceğinizi görüşün. Gerekiyorsa bir uzmandan yardım alın.- Ten uyumsuzluğunda hemen ümitsizliğe kapılmayın. Unutmayın bazı çiftler cinsel uyumu ilk denemede yakalasa da pek çok çift için bu uyumu sağlamak çok daha uzun vakit alıyor. Ancak zaman içinde düzelme olmazsa yardıma başvurun.Cinsel sorunlarda ten uyumu nasıl sağlanır?- Kadında orgazm veya ağrı sorunlarında detaylı bir medikal ve psikolojik inceleme yapılıyor. Hedefe yönelik sistemik veya lokal tedavilerin yanında orgazm olmayı kolaylaştıracak, ağrıyı azaltacak teknikler ten uyumunun sağlanmasını kolaylaştırıyor.-Sertleşme sorunu olan erkek sertliğini kaybetme korkusuyla gerginleşip, bir an önce cinsel birlikteliğe geçiş yapmak isteyebiliyor. Bu durumda, dokunuşlardan keyif almak kadın için güçleşiyor. Sertleşmeyi sağlamayı ve devam ettirmeyi sağlayan ilaçlar, enjeksiyonlar, penis ütüsü gibi modern yöntemler ile bu problem aşılabiliyor.- Hormonsal nedenlerle gelişen cinsel isteksizlikte beyinden giden cinsel sinyaller azaldığından haz alamama gibi sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu durumda hormonsal eksikliğin tespit edilip yerine konması şikayetleri gideriyor ve ten uyumunu sağlıyor. Ortak rutin belirleyinSizin için işe yarayan seks hareketleri eşinize keyif vermeyebilir. Bu durumda birbirinizi suçlamayın, ikiniz için de bir rutin belirleyin.Eşinizle konuşunCinsel hayatınızda tatminsizlik yaşıyorsanız bu durumu eşinizle kırıcı ve eleştirisel olmayan bir tonda konuşun.
Kadınların cinsel hayattan daha fazla haz alması için ana odaklanmayı bilmesi gerekli. Farkındalık zihin-vücut birlikteliğini sağlayarak cinsel isteği arttırıyor, kaygıları azaltıyor, cinsel uyarılmayı kolaylaştırıyor.İngilizce’de “mindfullness” olarak geçen “farkındalık” basitçe ana odaklanmak anlamına geliyor. Farkındalık egzersizleri son 30 yıldır klinik psikolojide kullanılmakla birlikte, yoga ve meditasyon gibi daha geleneksel tekniklerde de esas alınıyor. Özellikle, ağrı, stres, endişe, depresyon ve stres yönetimi tedavilerinde kullanılıyor. Son zamanlarda katıldığım bir çok uluslararası toplantıda mindfullness tekniklerinin cinsellikte de çok başarılı olarak kullanılmaya başlandığını gözlemledim. İşte kadınlara cinsellikte “ana odaklanma”yı öğretme sebeplerimiz:1. Farkındalık egzersizlerinin nörolojik açıdan faydalı olduğu MR çalışmalarıyla da kanıtlanmış bulunuyor. Bu çalışmalara göre mindfullness beynin dikkatten sorumlu kısımlarını uyarıyor, olumsuz hislerden sorumlu kısımları etkisizleştiriyor, rahatlama ve gevşeme hislerini aktive ediyor. İş ve özel yaşamında endişe-anksiyete, konsantrasyon güçlüğü, dikkat dağınıklığı yaşayan kişiler için öneriliyor. Ancak aynı zamanda cinsel performans endişesi, isteksizlik, uyarılma sorunlarında da olumlu sonuç veriyor.2. Farkındalık zihin-vücut birlikteliğini sağlayarak cinsel isteği arttırıyor, kaygıları azaltıyor, cinsel uyarılmayı, cinsel zevk ve tatmine konsantre olmayı kolaylaştırıyor. Farkındalık egzersizleri, fiziksel vücudu “yargılamadan” uyardığı için, bu kaygılar nedeniyle vücut imajı sorunu yaşayan kadın ve erkeklerde de olumlu sonuçlar yaratıyor. Farkındalık, hem içinizde yaşadığınız duygu, düşünce ve vücut hislerinizde gelişim sağlıyor hem de sizi olumsuz etkileyen düşüncelere karşı tutumunuzu değiştiriyor. Böylece kaygı, korku veren düşünceler içinde olsanız da, bu düşüncelerin duygu ve davranışlarınızı daha az etkilediğini fark ediyorsunuz.3. Farkındalık egzersizleri ile kadınlar cinsellik esnasında olumlu veya olumsuz düşüncelerinden uzaklaşıp ana konsantre olmayı öğreniyor. Özellikle olumsuz düşünceler kadınlarda tatminkar bir beraberliğe ulaşma şansını azaltıyor. Örneğin partneri erken boşalma problemi yaşayan kadınlar “Sadece kendini tatmin etmek istiyor!” veya partneri sertleşme sorunu yaşayan kadınlar “Çirkinleşiyorum”, “Kilo alıyorum”, “Partnerimi tatmin etmiyorum” “ Eskiden olduğu gibi çekici değilim” gibi düşünceler içinde olabiliyor. Bunun yanında kadınlar cinsel mitler nedeniyle de cinsellik sırasında olumsuz mesajlara odaklanabiliyorlar. “Bu şekilde seks yapmak doğru değil” “Kendimi rahat bırakırsam benim ahlaksız olduğumu düşünecek”, “Cinsel aktiviteyi ben yönetmemeliyim” gibi düşünceler kadınları tatminkar bir cinsellikten uzaklaştırıyor. Kadınlarda cinselliğin sensuality yani duygusal yakınlık kısmı çok önemli. “Eşim duygusal yakınlık göstermiyor” “Sadece seks istediğinde beni umursuyor” “Kulağıma romantik bir şey söyleseydi” “Beni sadece yatakta iyiysem seviyor” tarzı düşünceler oluşabiliyor. Cinsel isteksizlik, cinsel uyarılma sorunları, orgazm problemleri veya ağrı hastalıkları yaşayan kadınlarda da “Hiçbir şey hissetmiyorum” “Hiç uyarılmıyorum” “Galiba orgazm hiç ulaşamayacağım” “ Ne zaman bitecek?” “Canım yanıyor” “gibi düşünceler var olan cinsel problemleri daha da arttırıyor.4. Cinsellik esnasında özellikle “kendini gözetleme” dediğimiz bir tablo da oluşabiliyor. Burada kadın veya erkek cinsellik sırasında sürekli kendini takip etme, cinselliği sanki dışardan biri gibi gözetleme eğiliminde oluyor. “Şu anda zevk almıyorum” “Galiba uyarılıyorum ama henüz orgazma yakın değilim” “Birazdan pozisyon değiştireceğiz” gibi düşünceler ile cinsel olayı, kendini ve partnerini izleyen kadınlar cinselliğe kendini tam olarak bırakamıyor. Konsantrasyon bozuluyor, cinsel uyarılma ve orgazm ihtimali azalıyor. Burada önemli olan öncelikle kadınların kendi cinsellikleriyle ilgili duygu ve düşüncelerinin farkında olmaları, partnerlerinin istek ve arzularını anlayabilmeleri ve cinsellik konusunda iletişimden kaçınmamaları. Özellikle bu tip konsantrayon sorunlarında mindfullness denilen ve cinselliğe odaklanmayı sağlayan davranışçı yöntemler başarılı sonuçlar veriyor.5. Birçok kadın arzu ve isteklerini, sevdiği ve sevmediği noktaları, endişelerini, korkularını, cinsel sorunlarını partnerine belirtmekten çekiniyor. Cinsel sorunlar karşısında doktora başvurmaktan utanıyor. Oysa cinselliği organik, psikolojik ve sosyal boyutta inceleyip tedavi seçeneklerinden yararlanmak gerekiyor. Özellikle cinsellik esnasında oluşan konsatrasyon güçlüğü gibi sorunlarda kadını ve partneri inceleyip problem yaratacak tüm organik, psikolojik ve sosyal faktörleri ortaya çıkartmak en doğrusu. Ardından medikal tedaviler ve cinsel terapi teknikleri bir arada sunuluyor.
Vajinal ve klitoral bölgedeki duyumların azalması cinsel uyarılma, orgazm mekanizmalarını zorlaştırıyor, cinsellikten zevk alamama şikayetini ortaya çıkartıyor.Vajinal ve klitoral bölgedeki duyumların azalmasına yol açan pek çok neden bulunuyor. Hormonsal dengesizlik veya eksiklikler, diyabet,MS gibi altta yatan hastalıklar, doğum veya menopoz, kullanılan ilaçlar, geçirilen travma veya ameliyatlar vajinal ve klitoral bölgedeki hislerin azalmasına sebep olabiliyor.Cinsel uyarılma bozukluğu yaşayan kadınlarda da bu duruma neden olabilecek organik, psikolojik, ilişkiye dair faktörler araştırıldıktan sonra kişiye uygun bir tedavi planı uygulanıyor. İşte bu noktada vajinal ve klitoral bölgedeki duyumsal seviyeyi objektif olarak ölçmek çok büyük önem kazanıyor. Artık uluslararası tedavi protokolleri düzenlenirken, öncelikle Biothesiometre ölçümü ile vajinal ve klitoral bölgedeki duyumsal seviyeyi tespit etmek gerekiyor. Özellikle Biothesiometre sonuçlarını yorumlayarak tedavi sürecinde gerekli düzenlemeleri yapmak çok önemli.Tabii cinsel uyarılma sorunu yaşayan kadınlarda orgazm veya istek problemi de görüldüğünden birden fazla tedavi gerekebiliyor. Tedavide bazı lokal veya sistemik hormon tedavileri, damarsal ilaçlar kullanılabiliyor. Risk faktörleri azaltılıyor, altta yatan sağlık problemleri tedavi ediliyor. Sosyo-kültürel faktörler, ilişki sorunları veya depresyon-kaygı-performans endişesi gibi nedenler terapi ile tedavi ediliyor. Partnerle iletişim uyarılma sorunlarında önemli. Kadınların cinsel sorunları olduğunda mutlaka eşleriyle konuşması gerekiyor. Amaç her zaman cinselliğin kalitesini, tatmin seviyelerini arttırmak dolayısıyla hayat ve ilişki kalitesini düzeltmek. Kadının kendisine neyin zevk verdiğini öğrenmesi, kendi cinselliği ile barışık halde olması ve partneri ile iletişimde olması da tedavi açısından gerekli.Uyarılma sorunları orgazm problemlerine yol açar mı?Hazırlayıcı faktör olarak uyarılma eksikliği, ağrı problemleri orgazm problemine yol açabiliyor. Biz zaten kadın cinselliğinde birden fazla problemin bir arada görüldüğünü görüyoruz. Cinsel uyarılma bozukluğu tekrarlayan şekilde ya da sürekli biçimde cinsel uyarılara cevabın olmaması ve/veya yeterli vajinal kayganlığın devam ettirilememesi. Bu durum aslında fiziksel uyarılma eksikliğinden değil, daha -çok uyarılmanın kişisel olarak algılanamaması ile ilgili. Bazı durumlarda kadında vajinal kayganlık yani lübrikasyon oluşsa da hiçbir cinsel uyara karşı cinsel heyecan ve zevk hissi oluşmaz.Orgazm olmadan cinsellik olur mu?Bazen de kadın cinsel olarak uyarıldığını hissetse de vajinal lübrikasyon veya vajinal dokularda kanlanma artışı gibi cinsel uyarılma belirtileri oluşmaz. Yani kadın dokunsal, görsel, işitsel veya zihinsel uyarılardan heyecan duyar ama vücudu buna yanıt vermez. Tabii bazı durumlarda biz bu iki durumu birden yaşayan kadınlar da görüyoruz.Her seferinde orgazm olmak şart mıdır?Kadınlarda her seferinde orgazm olmak bir zorunluluk değil. Bunu zorunluluk gibi gören ve bu beklenti içinde olan kadınlarda bir kere orgazm sorunu oluşursa bu beklenti nedeniyle performans endişesi yaratabiliyor. Bu da orgazm sorununu ilerletebiliyor. Orgazm cinsel ilişkinin fiziksel, duygusal ve ruhsal tatmin hissini ifade eden bir durum. Her seferinde yaşanmasını beklemek yanlış olabiliyor. İnsanların organik, psikolojik durumu, cinselliğe hazır olmayan ruh hali, iyi konsantre olamama, cinsellik sırasında heyecanlarını yok eden bir olay yaşanması gibi faktörler nedeniyle cinsel ilişki sırasında bazen orgazm yaşanmayabiliyor.Orgazm olamayan bir kadın ne zaman doktora başvurmalı?Dönemsel olarak bahsettiğimiz faktörler nedeniyle orgazm sorunu yaşanabiliyor. Bu problem ısrarlı bir şekilde devam ediyorsa tedavi için mutlaka doktora başvurmak gerekiyor.CİNSEL SORUNLARINIZI DOKTORUNUZLA KONUŞMANIN PÜF NOKTALARI-Sorunu sona bırakmayın: Cinsel sorunlarınızı gündeme getirmek için hekiminizle görüşmenin sonunu beklemeyin. Bu durum doktorunuzun sıkıntınızın ne olduğunu tam olarak anlamasına engel olabiliyor.- Hazırlıklı olun: Doktorunuz genel sağlık durumunuz hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi almak isteyecektir. Mevcut diğer sağlık sorunlarınız ya da almakta olduğunuz ilaçlar (bazen cinsel sorununuzun nedeni olabilir) hakkında doktorunuza bilgi verebilmek için hazırlıklı olun.- Açık olun: Bazen cinsel hayatınız hakkında kimseye söyleyemediklerinizi doktorunuza söylemeniz önemlidir. Sıkıntılarınız hakkında doktorunuzu ne kadar fazla bilgilendirirseniz, o derece yardımcı olabilecektir.- Doktora eşinizle gidin: Doktor ile randevunuza eşinizle gidin. Eşinizin düşünceleri doktor açısından yararlı olabilir. Eşinize cinsel hayatınıza önem verdiğinizi ve çaba harcadığınızı göstermenin bir yoludur.
Cinsellik bir çiftin hem fiziksel hem de psikolojik ve duygusal anlamda en yakın olduğu an. Ancak 27 ülkede yaklaşık 12 bin kadını takip eden uluslararası bir çalışma, neredeyse her 10 kadından 6’sının cinsel tatminsizlik yaşadığını gösterdi. Aile Sağlığı Araştırma Derneği olarak internet üzerinden yaptığımız bir çalışmaya göre ise Türkiye’de her 10 kadından 9’u cinsel hayatında mutsuz. Kadınlarda başlıca görülen cinsel sorunlar arasında cinsel isteksizlik, uyarılma, orgazm sorunları ile ağrı hastalıkları ve vajinismus (cinsel birleşme sağlayamayacak ölçüde kasılma) yer alıyor. Bu sorunlardan birkaç tanesi genelde bir arada görülüyor. Örneğin orgazm olamayan bir kadında zamanla isteksizlik gelişebiliyor. Dolayısıyla öncelikle problemin ne olduğunun anlaşılması gerekiyor.Kadınları cinsellikten soğutan 5 neden1- Partnerin cinsel sorunu (erken boşalma, cinsel isteksizlik gibi)2- Yanlış cinsel bilgiler ve şehir efsaneleri. Psikolojik ve çevresel faktörler.3- Vajinismus, isteksizlik, uyarılma problemleri gibi cinsel sorunlar.4- Altta yatan hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve geçirilen ameliyatlar.5- İlişkideki duygusal problemler, stres ve yorgunluk, iş-aile-ev hayatındaki sıkıntılarBir şehir efsanesi: Cinsel ilişkide başarısız olan erkek “erkek” değildirCinsel ilişki ve başarıyı bir arada değerlendirmemeniz gerekiyor. Bu şehir efsanesi, erkeğin cinsel performansı “erkeklik”, “başarı”, “sorumluluk” hisleriyle bağdaştırmasına sebep oluyor. Sonuçta, birçok erkek sertleşme sağlayamama veya erken boşalma gibi bir sorun karşısında özgüvenini yitiriyor. Performans endişesi nedeniyle gerçekten sertleşme sorunu yaşamaya başlıyor. Erkeğin bir kere cinsel sorun yaşaması hayat boyu yaşayacağı ya da sorunun tekrarlayacağı anlamına gelmez.En önemlisi cinsel zeka!Her iki partnerin de dürüstçe duygu ve düşüncelerini paylaşmaları bu nedenle çok önemli. Cinsellikte neden zevk aldığını bilmek, bunu partnere doğru ifade edebilmek ve partnerin de arzu ve isteklerini öğrenebilmek gerekiyor. Doğru cinselbilgilere sahip olmak, şehir efsanelerine kulak asmamak, cinsel sorunlarda hemen karşı tarafı suçlamamak da bu iletişimin bir parçası. Kadın ve erkek vücutlarında cinsel uyarılma açısından oluşan farkları anlamak da kaliteli bir cinsel hayat için şart. İşte doğru cinsel bilgi seviyesi ile cinsel iletişim yeteneğine cinsel zeka diyoruz. Unutmayın, mutlu çiftler ‘benim sorunum’ veya ‘senin sorunun’ değil, ‘bizim sorunumuz’ diyebilen, ilişki ve cinsel sorunlarını çözebileceğine inanan çiftlerdir. Biz de artık birçok cinsel sorunda çifti birlikte değerlendiriyor ve birlikte tedaviye alıyoruz. TEK KİŞİNİN SORUNU DEĞİLÖzellikle eşi destekleyici olan kişilerde tedavi süreci hem kolaylaşıyor, hem de hızlanıyor. Cinsel sorunları bireysel sorunlar olarak gören, partnerini suçlayan, tedaviye katılmak istemeyen, “Bu senin problemin, sen tedavi ol” anlayışıyla hareket eden çiftlerde ise evlilik ve cinsel sorunların tedavisi güçleşiyor.Oysa artık her cinsel sorunun bir çözümü var. Önemli olan partnerinizle birlikte hareket etmeniz ve cinsel sorunlar ilişkinizi etkilemeden çözüm arayışına gitmenizdir.