Harry Sally ile Tanışınca filminde Meg Ryan’ın yaptığı orgazm taklidi hafızalarda unutulmaz bir yer edinmişti. Son yıllarda orgazm taklidi yapan kadınlarda büyük bir artış var. Pek çok kadın eşiyle orgazm olamasa da taklit yaparak cinselliği tamamlıyor. Dikkat bu bir alışkanlığa dönüşebilir.Kadın orgazmı biyolojik, duygusal ve psikolojik faktörlerin yönetiminde. Hormonsal durum, cinsel bölge damarlarının-sinirlerinin fonksiyonu, eşle olan cinsel iletişim, cinsel inanışlar, eski cinsel deneyimler, ilişki kalitesi, stres gibi pek çok faktör orgazmı etkiliyor. Bazı kadınlar cinsellikte rahat orgazm olsa da birçok kadın için orgazm olmak o kadar da kolay değil. Hatta cinsel birleşme esnasında spontan-kendiliğinden orgazm yaşayan kadınların yüzdesi yüzde 20-30. Kadınların yüzde 80’inde orgazm için farklı teknikler, önsevişme ve cinsel birleşmede değişik uyarılar gerekiyor. Zihinsel olarak iyi bir konsantrasyon, cinsel bölgede yoğun bir uyarılma şart. Uzun ve kaliteli bir ön hazırlık dönemi, cinsel birleşme süresinin yeterliliği de önemli konular. Bu noktada eşin cinsel fonksiyonları da devreye giriyor. Eşinde sertleşme zorluğu veya erken boşalma olan kadınlarda orgazm güçleşiyor. Bu kadar değişik faktörü gözettiğimizde orgazm kadınlar için ulaşılması zor bir hedef olabiliyor. Orgazm olamayan kadınlar orgazm taklidine başlayabiliyor. Taklit de olsa orgazm sayesinde cinselliği olumlu bitirdiklerini düşünüyorlar. Böylece cinsel ilişki sonrası eşteki stresin azaldığını, ilişkilerindeki kalitenin yükseldiğine inanıyorlar. Bazen keyifli olmayan bir cinselliğin bir an önce tamamlanması için de taklit yapılabiliyor. Ancak orgazm taklidi zamanla alışkanlık haline gelebiliyor. Taklit bir süre sonra alışkanlığa dönüşüyorOrgazm taklidi yapan kadınlar bir süre sonra bunu bir alışkanlık haline getirebiliyor. Sonuçta her kadında orgazm getiren uyarıların şekli, süresi ve yoğunluğu farklılık gösteriyor. Partnerleriyle cinsel iletişim kapılarını kapayan ve kendileri için uyarıcı dokunuşları açıklamayan kadınlar cinselliği olduğu gibi kabul ediyor. Uyarıcı olmamasına rağmen rutini bozmamak adına cinselliği devam ettiriyor ve orgazm taklidini her seferinde tekrarlıyorlar. Ancak bir noktada orgazm olamamak cinsel isteği düşürmeye ve cinsel soğukluk yaratmaya başlıyor. Eşleri onların orgazm olduğunu düşündüğünden, taklit yapıldığını açıklamak veya gerçekte orgazm getiren davranışları itiraf etmek güç olabiliyor. Orgazm taklidi yapan bir çok kadının cinsel isteksizlik şikayeti ile kliniğe başvurduğunu görüyoruz. Partnerinizi yönlendirinCinsellik doğal bir içgüdü olsa da pek çok cinsel davranış sonradan öğreniliyor. Ancak kadın vücudunda meydana gelen günlük hormonsal değişimler, günlük stresler, fiziksel performans seviyesi, eşle olan cinsel iletişimin kalitesi gibi nedenlerle orgazma ulaşma hızı günden güne değişebiliyor. Cinsellikte hoşlanılan davranışlar da zaman içinde farklılık gösterebiliyor. Dolayısıyla partnerinizin sizin vücudunuzu tanıdığını, size keyif veren davranışları bildiğini, sizin için en doğru uyarılma yollarını uyguladığını varsaymayın. Partnerinizle iletişimi koparmadan sizin için en doğru orgazmik uyarıların ne olduğunu birlikte keşfetmelisiniz. Orgazm olduğunuzu nasıl anlarsınız?- Orgazm cinsel uyarılma ve zevkin devam ederek bir doruğa ulaşmasıdır. - Cinsel bölgeye giden kan akışı artar. Cinsel bölgede hafif bir şişkinlik ve kızarıklık oluşabilir. - Klitoris kanla dolar ve hacim olarak büyür.- Vücutta, cinsel bölgede, kasıklarda kasılmalar oluşur.- Nefes alış verişleri hızlanır - Kan basıncı yükselir - Ateş basması veya ciltte hafif kızarmalar görülebilir- Çoğu kadında orgazm sonrası fiziksel ve psikolojik bir rahatlama ile tatmin hissi oluşur.
Ülkemizde 10 kişiden yalnızca ikisi cinsel problemlerini eşleriyle konuşabiliyor. Ancak cinsel sorunlarınızı kabul etmek ve bu konuda konuşmak çözüme giden ilk adım. Sorunları konuştuğunuzda tedaviye ihtiyaç bile duymayabilirsiniz.Cinsel konuları konuşmaktan çekindiğiniz veya utandığınız için eşinizden uzak durmayın. Birçok çift cinsel sorunları eşleriyle konuşmak yerine sessiz kalmayı yeğliyor. Oysa cinsel sorunlar konuşulmadığında giderek büyüyor. Bu nedenle seksüel problemleri ertelemeyin ve iletişim için harekete geçin. - Cinsel hayatınızda yolunda gitmeyen bir şeyler varsa, eşinizin veya sizin cinsel problemleriniz mevcutsa ilk yapacağınız şey bu konuları nerde, ne zaman ve nasıl eşinizle konuşacağınıza karar vermek. Sadece size değil eşinize de uyan bir anı yakalayın. Eğer eşiniz o gün çok yorgun, gergin veya başka şeylerden dolayı mutsuzsa cinsel sorunlarınızı sağlıklı bir şekilde konuşmanız güçtür. - Konuşmaya başlarken rahatsız edilmeyeceğiniz bir zaman ve mekanı seçin. Mümkün olduğunca konuşmanızı bölecek engellerin (cep telefonu, kapı zili, çocukların oyun saati, iş saatleri gibi) olmadığı bir aralık belirleyin. Hatta öncesinde eşinize bu konuda konuşmak istediğinizi belirtip randevulaşabilirsiniz.- Cinsellikte bir başarısızlık yaşadıysanız veya bir sorunla karşılaştıysanız sorunu hemen konuşmak yerine bu konuşmayı ertelemek iyi bir fikir olabilir. Olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtulup, esas çözülmesi gereken meseleye odaklanacağınız bir vakitte cinsel konuları konuşursanız alınganlıkların ve yanlış anlamaların önüne daha rahat geçersiniz.- Konuşmaya olumlu başlayın. Onun ilişkide ve cinsellikte sevdiğiniz beğendiğiniz özelliklerini dile getirin. Cinsellikte size keyif veren davranışlarını, yaklaşımlarını belirtin. - Cinsel sorunlarınızı konuşamaya başladığınızda tüm duygu ve düşüncelerinizi nezaketle ifade edin. Kırıcı, eleştirisel veya azarlayıcı şekilde konuşmaktan kaçının. - “Sen şöyle yapıyorsun” gibi cümleler yerine “Ben böyle hissediyorum” şeklinde cümleler kullanın. Bu eleştirisel tonu azaltacak ve sizin ne hissettiğinizi aktarmanızı kolaylaştıracaktır.- Cinsel sorunlarınız özellikle bir süredir devam ediyorsa içinizde pek çok duygu birikmiş olabilir. Öfke, kırgınlık, özgüven kaybı, çekiciliğini yitirmiş hissetme gibi hisler bir anda konuşulduğunda iletişime zarar verebilir. Bu durumda gerçekte olanla sizin ifade ettikleriniz farklı olabilir. Gerçeklere sadık kalın. Problemlerinizi abartmadan ifade etmeye çalışın. - Onu eleştirmek yerine kendi istek ve arzularınızı söyleyin.- Eşinizin ne hissettiğini ve ne düşündüğü konusunda tahminlerde bulunmayın. Ona konuşmak için fırsat verin. Belki sizin düşündüğünüzden tamamen farklı hisler ve düşünceler içindedir. İyi bir dinleyici olmaya özen gösterin. - Fikir ayrılıklarında hemen ve aşırı tepki vermekten kaçının. Eşinizle aynı fikirde olmasanız bile onun hislerine duyarlı davranın. Geri alamayacağınız sözleri söylemeyin.HANGİ CİNSEL SORUN CİNSEL HAYATI NASIL ETKİLER?- Sertleşme sorunu: Önsevişme süresi kısalabilir. Kadında ‘Eşim beni artık beğenmiyor’ veya “Beni aldatıyor” gibi düşünceler oluşabilir. Erkek cinsel sorun yaşama endişesiyle eşten uzak durmaya başlayabilir. - Erken boşalma: Önsevişme süresi kısalabilir. Kadında “Hep kendi zevkini düşünüyor” şeklinde öfke gelişebilir. Erkekte yetersizlik hissi, özgüven kaybı görülebilir.- Erkekte İsteksizlik: İsteksizliğe eşlik eden sertleşme sorunu veya erken boşalma meydana gelebilir. Cinsel ilişki sıklığı azalır. - Orgazm sorunu: Cinsellikten soğuma ve cinsel isteksizlik gelişebilir. Erkek eşi orgazm olmadığında kendini veya eşini suçlayabilir.- Cinsel ağrı: Cinsellikten kaçınma yaşanabilir. Cinsellikte konsantrasyon bozulur, kasılma oluşabilir.- Vajinismus: Cinsel korku, gerginlik, kasılma oluşur. Her başarısız deneme sonrasında moral bozukluğu gelişebilir.- Kadında İsteksizlik: İsteksizliğe eşlik eden uyarılma zorluğu, orgazm problemi meydana gelebilir. Cinsel ilişki sıklığı azalır. Eşin istek seviyesi yüksekse çift arasında çatışmalar doğabilir. Yüzde 80 oranında biyolojikCinsel sorunların her zaman psikolojik kaynaklı olmadığını hatırlayın. Hatta cinsel fonksiyon sorunlarının %80’e varan oranda biyolojik problemlerden kaynaklandığını artık biliyoruz. Hormon dengesizlikleri, cinsel bölge damar ve sinirlerindeki yetmezlik, altta yatan diyabet-kalp sorunları-tiroit gibi problemler cinsel sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle eşinizle bu konularda konuşurken gerektiğinde cinsel sorunların organik yönden incelenmesi gerektiğini unutmayın.
Sertleşme ilaçları ne işe yarar?Sertleşme ilaçları penise giden kan akımını artırarak etki gösteriyor. Bu ilaçlar PD5 isimli bir enzimi engelliyor, bunun sonucunda damarlar genişliyor ve penis kanla doluyor. Sonuçta kaliteli bir sertleşme gerçekleşiyor. Bu ilaçlar erkekte yeterli bir cinsel istek ve hormon seviyesi varsa etki gösteriyor. Etki süresine göre birkaç saat boyunca veya birkaç gün boyunca sertleşme fonksiyonunu desteklenmiş oluyor. Kadınlarda işe yarar mı?Kadınlarda sertleşme haplarının etkisi araştırılmaya devam ediyor. Bu hapların uyarılmayı kolaylaştırıp, orgazmı hızlandıracağını düşünen uzmanlar var. Buradaki mantık peniste bulunan PD5 enziminin vajen ön duvarında da bulunması. Bu nedenle sertleşme ilaçlarının bu enzimi etkileyerek vajinaya giden kan akışında büyük bir artış yapacağı ve bunun orgazmik hisleri etkileyeceği iddia ediliyor. Ancak bugüne kadar yapılan çalışmalarda sertleşme haplarının kadınlarda özel bir uyarıcı etkisi olmadığını gösterildi. KADINLARDA CİNSEL SORUNLAR KOMPLİKEDİRKadınlarda cinsel fonksiyonlar duygusal ve psikolojik faktörlerden yoğun olarak etkilendiği, hormonsal-damarsal-sinir sistemi kaynaklı sorunlar dışında şehir efsaneleri, vücut imajı, ilişki kalitesi, yetiştirilme tarzına oldukça bağlı olduğu için her kadında işe yarayan bir seks hapının geliştirilmesi oldukça zorlu bir süreç. Üstelik uyarılma şekli, önsevişme kalitesi, cinsellikte kullanılan tekniklere de cinsel hazzı yoğun olarak etkiliyor. Ayrıca kadınlarda çoğu zaman birden fazla cinsel sorun aynı anda görülüyor. Cinsel isteksizlik, uyarılma problemi, orgazm sorunu, cinsel ağrı gibi şikayetler aynı anda görüldüğünden kadınlarda daha komplike bir klinik tablo oluşuyor. İşin içine hem fiziksel hem de psiko-sosyal nedenler girdiği için tedavi de daha detaylı bir yaklaşım gerektiriyor. Tüm bu nedenleri tek bir hapla çözmek zor iş.ÜMİDİNİZİ HİÇ BİR ZAMAN YİTİRMEYİNSertleşme hapının kadınlar için kullanımına henüz izin verilmese de üzülmeyin. Cinsel sorunların tedavisinde kadınlarda sistemik/lokal tedaviler, cinsel kasların eğitimi, cinsel terapi egzersizleriyle büyük başarı sağlanıyor. Cinsel bölgeye kan akışını artıracak daha doğal, antioksidan içerikli destekler de var. Cinsellikte zevk veren ve uyarılmayı-orgazmı kolaylaştıracak doğru davranışların öğrenilmesi, kadın anatomisi, orgazmı, önsevişme teknikleri hakkında doğru bilgilerin edinilmesi çok önemli. Bu nedenle cinsel isteksizlik, cinsel ağrı, vajinismus, uyarılma sorunu, orgazm olamama, haz alamama gibi şikayetlerde mutlaka yardım arayışına gidin. Sertleşme haplarını ise kendi kendinize kesinlikle kullanmayın. Sonuçta bu ilaçları erkeklerde bile sertleşme sorununun ana nedenini belirledikten sonra ve ilaç tipini (kısa/uzun etkili), dozunu (yüksek/düşük), kullanım şeklini (ilişki öncesi/günlük) gözeterek çok dikkatle seçiyoruz.
Tüm dünyada yapılan araştırmalar kadınlarda en sık rastlanan cinsel sorunun isteksizlik olduğunu gösteriyor. Neredeyse 10 kadından 4'ü cinsel isteksizlikten yakınıyor. Maalesef bu kadınların pek çoğu tedavi arayışına gitmiyor ve giderek şiddetlenen cinsel sorunlarla karşılaşıyor. Halbuki bu sorunu geçiştirmek doğru değil.En komplike cinsel sorunKadınlarda cinsel isteksizliğe en komplike cinsel sorun diyebiliriz. Bunun nedeni isteksizliğin altında çoğu zaman birden fazla neden bulunması. Kimi zaman organik nedenler (örneğin hormon dengesizlikleri, kullanılan ilaçlar, operasyonlar) kimi zaman da psikolojik ve duygusal nedenler (ilişki çatışmaları, cinsellikle ilgili yanlış bilgiler, vücut imajı sorunları, cinselliğe konsantre olamama, performansla ilgili olumsuz düşünceler, yetiştirilme tarzı vs) isteksizlikte etkili olabiliyor. Depresyon, kaygı bozuklukları, aşırı stres ve diğer psikolojik sorunlarda da isteksizlik sık görülüyor. Cinsel uyarılmadaki yetersizlikler, kısa önsevişme, birliktelikte zevk veren tekniklerin uygulanmaması, cinsel zevki azalttığından isteği olumsuz etkiliyor. Diğer cinsel sorunlar (orgazm olamama, ağrı sorunları, uyarılma problemi) uzun vadede cinsellikten soğuma yaratıyor ve libidoyu düşürüyor. cinsel isteksizlik 20-30lu yaşlardan itibaren gelişebiliyor. Ancak ilerleyen yaşla beraber meydana gelen hormon değişimleri de isteği düşürebiliyor.Kendinize bu soruları sorun- Cinsel isteksizlik ne zaman başladı?- İsteksizlik cinselliğin başından beri mi var, yoksa sonradan mı gelişti?- Bir anda mı oluştu yoksa yavaş yavaş zaman içinde mi arttı?- Başka bir cinsel sorun yaşıyor musunuz (örneğin orgazm sorunu, cinsel ağrı, vajinismus veya uyarılma problemi?)- Cinsellikte size keyif veren yeterli bir uyarılma oluyor mu?- Cinsellikte sık sık zihniniz dağılıyor ve konsantrasyonunuz bozuluyor mu?- Herhangi bir sağlık sorununuz var mı (örneğin diyabet, tiroit sorunları, hormon dengesizliği gibi?)- İsteksizlik yaratacak herhangi bir ilaç alıyor musunuz (mesela antidepresan türü ilaçlar)?- Süregelen ilişkinizde sorunlar var mı?- Cinsellikle ilgili yeterli bilgiye sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?- Cinsel isteksizlik nedeniyle kişisel veya partnerinizle sorunlarınız oluyor mu?Ne yapacaksınız?Öncelikle cinsel isteksizlik sorununuz varsa problemi geçiştirmeyin. Unutmayın ki cinsel sorunları görmezden geldiğinizde problem ortadan kalkmıyor. Tüm cinsel sorunlarda erken tedavi hem kendi psikolojiniz hem de ilişki kaliteniz açısından büyük önem taşıyor. Cinsel isteksizlikte öncelikle isteksizliğe neden olabilecek faktörler derinlemesine araştırılıyor. Gerektiğinde hormonsal, jinekolojik, nörolojik ve psikolojik incelemelerle isteksizliğin nedenleri kesinleştiriliyor. Sistemik ve lokal tedaviler, cinsel bölge uyarılmasını arttıran tedaviler, psikolojik destek ve cinsel terapi ödevleri başarılı sonuçlar veriyor. Eğer altta yatan ve cinsel isteksizliğe neden olan bir başka cinsel sorun varsa bu problem çözümleniyor. Cinsel isteksizliğe neden olan diğer hastalıklarda, kullanılan ilaçlarda düzenlemeler yapılıyor. Hayat tarzı önerileri (beslenme tarzı, egzersizler, bitkisel ürünler gibi) veriliyor. En önemlisi de cinsellikten nasıl daha fazla zevk alınabileceğinin anlaşılması için detaylı bir cinsel bilgilendirme, kadın cinsel bölge anatomisi, kadın-erk ek farkları, orgazm fizyolojisi ve cinsel kaslar hakkında cinsel eğitim veriliyor.Eşlerin cinsel sorunu kadınlarda isteği azaltıyorÇalışmalarımız erkekte sertleşme probleminin kadınlarda cinsel tatmini neredeyse yarı yarıya azalttığı gösteriyor. Yine erken boşalma da kadınlarda uyarılma ve orgazm problemine yol açıp cinsellikten soğuma yaratabiliyor. Dolayısıyla cinsel isteksizlik şikayetinde çifti birlikte değerlendirip eşin cinsel fonksiyonlarını da incelemek gerekiyor.
sağlıklı bir boşalma süresi hem erkek hem de eşinin cinsellikten tam keyif alması için önemli. hızla gerçekleşen ve çiftin mutluluğunu azaltacak kısalıktaki boşalma süresi tatminsizlik, hayal kırıklığı, moral bozukluğu yaratabiliyor. erken boşalmayı çiftin ortak sorunu olarak değerlendirmek gerek. ortak tatmini azaltacak kadar kısa sürede boşalmanın gerçekleşmesi durumunda hem kadın hem de erkeğin cinsellikte aldığı haz azalıyor. erken boşalan erkeklerde stres, özgüven eksikliği, hayal kırıklığı, utanç, endişe hisleri oluşabiliyor. eşleri erken boşalan kadınlarda cinsel birleşmeden alınan zevk ve orgazmik hisler azalabiliyor. hatta erken boşalma yaşayan üç erkekten biri depresyonda iken, on kadından dördü de cinsellikte haz alamama sorunuyla karşı karşıya. bu durum kadınlarda ilerleyen dönemde cinsellikten soğuma ve cinsel isteksizlik yaratabiliyor. ‘benim zevkime önem vermiyor’ demeyin erken boşalma erkeklerde en sık görülen cinsel sorunlar arasında. ancak pek çok kadın ve erkek ilişkinin başlarında bu sorun hakkında konuşmaktan çekiniyor. eşlerinin özgüvenini zedelemekten veya duygularını incitmekten korkuyor. çoğu erken boşalmanın zamanla geçeceğini düşünüyor. zamanla kadınlarda “hep kendi zevkini düşünüyor, hiç benim tatminime önem vermiyor” şeklinde düşünceler ve eşe karşı öfke oluşabiliyor. erkek sorunu görmezden geliyorsa öfke, kırgınlık, hayal kırıklığı hisleri artıyor. cinsel problemler ilişki çatışmalarına dönüşüyor. oysa erken boşalmada erkek kendi zevkine önem verdiğinden değil boşalmayı kontrol edemediği için erken boşalır. bu tip yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için eşinizle konuşun ve kısa sürede yardım alın. nasıl tedavi ediliyor? erken boşalmanın altında yatan organik ve psikolojik faktörleri bulmak için ayrıntılı bir sağlık öyküsüne ek olarak, fizik muayene ve bazen de ileri tanı tetkiklerinden yararlanılıyor. altta yatan organik bir neden bulunduğunda, öncelikle bu sebep ortadan kaldırılıyor. bu noktadan sonra erken boşalmanın tedavisi sistemik ve lokal ilaçlar ve cinsel terapi egzersizleriyle yapılıyor. uzun etkili veya ilişki öncesi kullanılan haplar ile boşalma süresinde 2-8 kat arası uzama sağlanabiliyor. erken boşalmaya eşlik eden sertleşme sorunu da bulunuyorsa, bu şikayete yönelik tedavi de veriliyor. unutmayın, her erkek dönemsel olarak erken boşalma yaşayabilir. ancak bu sorun cinsel ilişki denemelerinin yarısından fazlasında meydana geliyorsa vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalısınız. erken boşalma neden olur? erken boşalma bir erkeğin ilk ilişkisinden itibaren oluşabileceği gibi, sonradan da gelişebiliyor. özellikle genç erkeklerde ilk cinsel ilişkinin etkisi, başkaları tarafından fark edilmemek için hızlı mastürbasyon yapmayı alışkanlık edinmek, performansla ilgili endişeler, suçluluk hisleri, aşırı gerginlik ve deneyimsizlik erken boşalmayı tetikleyebiliyor. çoğu zaman, erkeğin cinsel deneyimlerinin sayısı arttıkça ve sevişmenin yapılabildiği uygun ortamlar doğdukça, erkek boşalma refleksini kontrol etmeyi öğrenebiliyor. ancak bazı zamanlarda, bu refleks kontrol edilemiyor. erkek boşalmayı geciktirmeyi istese de, bunu başaramıyor. boşalma hem psikolojik hem de fizyolojik faktörlerin birleşimiyle erken oluşuyor. sonradan erken boşalma gelişen kişilerde ise en önemli risk faktörü sertleşme problemi. ayrıca idrar yolu enfeksiyonları ya da prostat gibi ürolojik sorunlarda, tiroit problemi gibi hormonsal problemlerde ve bazı sinir sistemi kaynaklı sıkıntılarda da erken boşalma görülüyor. bu nedenle erken boşalmanın altında yatan olası organik risk faktörlerini de araştırmak gerekiyor. ne kadar erken erkendir? uluslararası cinsel tıp birliği cinsel birleşme öncesinde veya birleşmeden sonra yaklaşık 1 dakika içinde gerçekleşen boşalmaları “erken” olarak nitelendiriyor. yani eşiniz ortalama 2 dakika içinde boşalıyorsa bunu erken boşalma olarak değerlendirebiliriz. kısacası eşiniz ortak tatmininizi engelleyecek kadar kısa sürede boşalıyorsa yardım almanızın vakti gelmiştir. kendi kendinizi tedavi etmeyin özellikle gençler arkadaş tavsiyesi ile internette satılan boşalmayı geciktirici sprey veya kremlere rağbet ediyor. ancak bu ilaçlar peniste kaşıntı, acı, yanma, şişlik, ödem gibi şiddetli allerjik belirtiler de yaratabiliyor. bu şikayetler uzun süre de devam edebiliyor. ayrıca bu ilaçlar sahte veya kopya da olabiliyor. dolayısıyla hekim önerisi olmadan herhangi bir ilaç kullanmayın. ortalama boşalma süresi ne kadar? uluslararası araştırmalarda ortalama boşalma süreleri belirlendi. bu çalışmalara göre dünyadaki ortalama boşalma süresi 5,4 dakika. ancak bu süre 50 saniyeden 44 dakikaya kadar değişiyor. türkiye’deki ortalama boşalma süresi ise biraz daha kısa! yapılan çalışmalar bu sürenin türkiye’de 0,9 dakika ile 30,4 dakika arasında değiştiğini, ortalama olarak da bir türk erkeğinin 3,7 dakikada boşaldığını gösteriyor.erken boşalma sorunu - macuni mahrem
Orgazm sırasında kadın vücudunda meydana gelen değişimler, salgılanan hormonlar, psikolojik ve duygusal tatmin hissi, kadının hem cinselliğe, hem partnerine hem de ilişkisine dair duygu ve düşüncelerini olumlu etkiliyor. Mutlu ve tatminkar bir şekilde cinselliği tamamlayan kadınlarda cinselliğe karşı olumlu hisler gelişiyor. Daha sonraki cinsel ilişkiler için önemli bir motivasyon oluşuyor. Kısaca orgazm kadınlara fizyolojik ve psikolojik yönden sayısız fayda sağlıyor. Üstelik libidoyu da arttırıyor.- Belirli aralıklarla orgazm olmak önemliCinselliği bir yarış, orgazm ve boşalmayı da varılması gereken bir hedef olarak değerlendirmemek gerek. Ancak hiç orgazm yaşamayan bir kadında sonra cinsel isteksizlik, cinsel uyarılma sorunları, cinselliğe odaklanma güçlüğü, öfke gibi sorunlar gelişiyor. Birçok kadın orgazm olamadığı zamanlarda da cinsellikten zevk aldığını belirtiyor. Cinselliğin hangi hislerle tamamlandığı en az orgazm olmak kadar dikkate alınmalı!- Doğum ve menopoz etkili olabiliyorKadınlarda orgazm fizyolojisi erkeğe göre daha karmaşık bir yapıda. Kadında orgazm organik faktörler kadar psikolojik, sosyal ve duygusal faktörlere bağlı. Seks hormonlarının dengesi, sağlıklı bir damar ve sinir sistemi, cinsel bölge hissiyatı, cinsel kasların optimum çalışması önemli. Altta yatan (diyabet, doğum, menopoz gibi) sağlık faktörleri de orgazmı etkileyebiliyor. Diğer cinsel fonksiyon sorunları da önemli orgazm düşmanları. Şiddetli isteksizlik, uyarılma sorunu veya cinsel ağrı cinsel zevki ve bu hazzın orgazm noktasına varmasını engelleyebiliyor. Orgazmla ilgili negatif düşüncelere takılmayın- Tedavide neler yapılıyor?Orgazm olamayan veya gecikmiş orgazm olan bir kadında bu probleme neden olacak tüm sebepler detaylı olarak araştırılıyor. Günümüzde orgazmı etkileyen seks hormonlarının, cinsel hislerin ve kas yapısının ölçümleri yapılabiliyor.Orgazm olmaya engel teşkil eden sağlık sorunları, ilaçlar incelenebiliyor. Orgazm sabotajçısı yanlış cinsel inanışlar, negatif düşünceler, konsantrasyon düşmanları eleniyor. Gereken noktada hormon düzenlemeleri, kas eğitimleri ve cinsel terapi ödevleriyle orgazm gerçekleştiriliyor.- Ana odaklanıp konsatrasyonunuzu arttırmaya çalışınBirçok kadın günlük hayat olaylarından dolayı cinselliğe konsantre olmakta zorlanıyor. Eğer cinsellikte yargı, endişe ve eleştiri içeren düşünceler, gün içindeki gerginlikler aklınıza geliyorsa, bırakın bu düşünceler geldikleri gibi gitsinler. Sizi cinsellikten uzaklaştıracak düşüncelere saplanıp kalmayın. Eşinize, dokunuşlara ve zevke odaklanın. Çok gerginleştiğinizde kısa bir mola alıp daha sonra sekse devam edebilirsiniz.
Cinsellikte şehir efsanelerine ve yanlış bilgilere çok sık rastlanıyor. Pek çok kadın kendi cinselliklerinin yanı sıra eşlerinin cinsel hayatlarıyla ilgili de kulaktan dolma bilgilere sahip oluyor. Ve cinsel hayatları çıkmaza giriyor. Bu nedenle bu yazımızda kadınların eşlerine dair en merak ettiği soruları ve doğru bilinen yanlışları derledik.Erkek her zaman cinsel istek duyarErkekler her zaman ve sürekli cinsel istek duymazlar. Bir erkeğin cinsel isteksizlik yaşaması her zaman eşinden soğuduğu anlamı da taşımaz. Her erkek hayatın getirdiği sorunlardan dolayı veya geçici sebeplerle dönem dönem cinsel isteksizlik yaşayabilir. Ancak dikkat: hormonlar, hastalıklar, ilaçlar, duygular, düşünceler, ilişkiye dair nedenler ve stres gibi birçok faktör cinsel isteği azaltabiliyor. Erkeklerde 30lu yaşlardan isteği yöneten testosteron hormonu düşmeye başlıyor. Sizi beğenmediği için sertleşemiyorSertleşme problemi yaşla birlikte sıklaşsa da çok genç erkekler de bu sorunu yaşayabiliyor. Cinsel performansı ve sertleşme kalitesini etkileyen onlarca neden var. Bunların neredeyse yüzde 80’i organik nedenler. Hormon düşüklüğü, penis damarlarında veya sinirlerinde oluşan sorunlar sertleşme sağlayamamaya veya sertliği sürdürememeye yol açabiliyor. Aşırı stres hem testosteronu hem de sertleşmeyi sağlayan nitrik oksit gibi maddelerin salgılanmasını azaltıyor. Bu durumda sertleşme sorununa yol açan faktörler incelenip tedavi verilebiliyor. Performans hapları, enjeksiyonları, penis ütüsü ve biofeedback gibi özel tedavilerle seks performansı yükseltilebiliyor.Erkekler bencilliklerinden erken boşalırlarPek çok kadın eşinin orgazma bir an önce ulaşmak istediğini ve bir nevi bencillik yaptığını düşünür. Oysa erken boşalma erkeğin boşalma refleksini kontrol edememesi nedeniyle gelişen sorundur. “Sertleşme hapı nedeniyle beni arzuluyor”Sertleşmeyi oluşturan biyokimyasal süreçlerin baş aktörü nitrik oksit maddesidir. Bu madde ancak cinsel istek olduğunda salgılanabilir ve sertleşmeyi sağlayan diğer maddelerin oluşumunu destekler. Sertleşme sorununun tedavisinde kullanılan ilaçlar bu maddelerin etki sürelerini uzatarak etki ederler. Ancak bu ilaçların cinsel istek üzerinde hiçbir rolü yoktur. Yaşlılık cinsellikten emeklilik değildirYaşlılık süreci boyunca tüm vücut fonksiyonlarında doğal bir yavaşlama olur. Cinsel fonksiyonlarda da bu durum böyledir. Sinir sisteminde, damarlarda, hormon dengesinde meydana gelen değişimler ile şeker hastalığı, kalp-damar problemleri ve bunların tedavisinde kullanılan ilaçlar da cinsel fonksiyonları azaltabilir. Ancak bunlar cinselliğin bittiği anlamına gelmez. Ülkemizde birçok erkek yaşlanma sürecinde sıklaşan cinsel sorunları normal kabul ediyor ve cinsellikten emekliye ayrılıyor. Oysa şunu unutmamanız gerek: Cinsel fonksiyonlarda değişimler olsa da tüm cinsel sorunların tedavisi var.Erkekler eşlerini yanlış değerlendirebilirPek çok kadın cinsel istek duyduğunda, cinselliği başlatmak istediğinde eşleri tarafından yanlış değerlendirilme korkusuyla kendilerini frenlerler. Oysa pek çok erkek hastam eşlerinin cinsellikte daha aktif bir rol oynamasını arzuluyor. Bu endişeleri yenmenin tek yolu eşinizle konuşmanız. Cinsel sorunlarınızı aşmak istiyorsanız ve cinsel hayatınızın daha kaliteli olmasını arzu ediyorsanız önce eşinizle konuşmalısınız. Cinsel konularda konuşmak yanlıştırCinsel konularda konuşmak değil konuşmamak yanlıştır. Çiftlerin cinsel hayatları ve varsa cinsel sorunları konusunda konuşması, kaliteli bir cinsellik için en önemli adımdır. Nelerden hoşlanıp, neleri sevmediğinizi, cinsel hayatınız hakkında ne düşündüğünüzü, cinsel sorunların size ne hissettirdiğini konuşmanız, sorunların üstesinden gelmenize yardım eder. Cinsel ilişki sıklığı çok önemlidirCinsel ilişki sıklığının “normal” bir sayısı yoktur. Bu bazı çiftler için her gün bazıları için haftada ya da ayda birkaç keredir. Türkiye’de yapılan çalışmalar haftada 2-4 kez ile ayda 2-4 kez arası bir sıklık yaşandığını gösteriyor. Burada daha önemli olan cinselliğin ne kadar periyodik olduğudur. Eğer bir ay haftada 2-3 kez beraber oluyor sonra 2 ay cinsellik yaşamıyorsanız o zaman yardım almalısınız. Cinselliğin erkek için de kadın için de fiziksel, duygusal, psikolojik tatmin sağlamalıdır. Eğer bu tatmin azalırsa sorun geçiştirilmemeli, mutlaka incelenmelidir.
Sağlıklı ve mutlu bir cinsellik bazen sandığınız kadar kolay olmayabilir. Bunun için yapmanız gerekenler olduğunu unutmayın! Aceleci davranmak, kilo almak, fazla bir beklenti içine girmek... İşte kaçınmanız gerekenler...- Cinselliği etkileyen hastalıkları öğrenin: Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, yüksek kolesterol, kanser, hormonsal dengesizlikler, jinekolojik sorunlar, enfeksiyonlar ve depresyon gibi sağlık sorunları kadınlarda libido düşüne, orgazm ve uyarılma sorunlarına yol açabiliyor. Bu nedenle var olan sağlık problemlerinizi kontrol ettirin.- Kullandığınız ilaçları gözden geçirin: Bazı tansiyon ilaçları, depresyon ve endişe ilaçları, uyku hali yaratan sedatifler ve bazı hormon ilaçları cinselliğinizi etkileyebilir.- Tartıdaki kilonuza bakmanız yetmez: Aşırı kilo seks hormonlarının salgısını bozabiliyor. Bunun için sağlıklı bir kilo aralığı hedefleyin. Seks hormonlarının optimum çalışması için vücut kitle endeksinizi (kilo/boy) 25’in altında tutun. Ancak bel çevresi de önemli! Bel çevrenizi 80 cm altında tutmaya gayret edin.- Cinsel engelleri ortadan kaldırın:Cinsellikte ağrı yaşamak, kasılma veya vajinismus sorunu, kuruluk şikayeti, gecikmiş orgazm en önemli cinsel istek düşmanlarıdır. Bu sorunlar için mutlaka yardım alın. Ancak engelleriniz ortadan kalktığında mutlu bir cinsel yaşama sahip olabilirsiniz.- Aceleci davranmayın: Cinselliği geçiştirmeyin, hızla tamamlamaya çalışmayın. Hoşlandığınız davranışları, beklentilerinizi ve arzularınızı eşinizle paylaşın. Yavaş ritmik dokunuşlar ile cinselliğe başlayıp haz alarak tamamladığınızda cinsel motivasyonunuz da yükselecektir.- Kötü alışkanlıkları bırakın: Erkeklerde yapılan çalışmalar günde 1 paket sigara içen erkeklerde sertleşme sorununun neredeyse yüzde 40 arttığını gösteriyor. Aynı şekilde sigara içen kadınlarda cinsel bölgede uyarılma düşer. Hem kuruluk hem de orgazm sorunu yaşayabilirsiniz.- Stresinizi yönetin: Günlük yaşadığınız stresin kökenini saptamaya çalışın. Değiştirebileceğiniz stres kaynaklarını bulup değiştirin. Stresi mutlaka yatak odanızın kapısında bırakın, içeri almayın.- Spor olmadan iyi uyarılma olmaz: Düzenli egzersiz damarları, sinir sistemini, hormonları olumlu etkiler. Vücuduzda stresin yarattığı tahribatı azaltır. Mutluluk hormonu salgısını arttırır. Her gün 30-60 dakikalık egzersiz yaparak cinsel bölge damarlarını canlandırın. Yürüyüşleri eşinizle beraber yapıp ilişkinize keyif de katabilirsiniz. Yüzme de iyi bir seçenek. - Kaliteli bir uyku ve dinlenmiş bir vücut için: Yatak odasında daha istekli ve konsantre olmak için yorgun olmamanız gerek. Uyku kalitenizin yüksek olduğundan emin olun. Kronik yorgunlukta B vitamini, demir, anemi, tiroit hormonları ve bunlar gibi diğer tetkiklerin yapılması için bir hekime başvurun. - Seks efsanelerinden uzak durun: Kadınların seksi asla başlatmaması, istekli kadınların eşleri tarafından yanlış değerlendirilebileceği gibi efsaneler nedeniyle kadın istek ve uyarılması azalabiliyor. Bu nedenle doğru cinsel bilgileri edinin, araştırın. Evlilik seksi azaltıyor mu? Uzun ilişkilerde cinsel ilişki sıklığında bir azalma görülebilir. Ancak her çift bunu yaşayacak diye bir sonuç yoktur. Uzun süreli ilişkilerde cinsel beraberlik sıklığının azalması normaldir. Genç çiftlerde bile cinsel ilişki sıklığı zamanla düşebilir. Ancak tatminkar, doyurucu, kaliteli ve sevgi dolu bir beraberlik durumunda cinsel ilişki sıklığı azalsa da cinsel ilişkiden alınan tatmin değişmez. Yani sadece sayı değil cinselliğin kalitesini de düşünmelisiniz. Bir hafta 2-3 kez seks yapıp sonra 1 ay seks yapmamak şeklinde bir düzen seks hormonları açısından sağlıklı değil. Maksimum 2-3 haftalık aralarla belli bir düzende beraberlik olması önemli.Hekime başvurmak önemliCinsel sorunu olan kadınların yaklaşık yüzde 90’ı doktora başvurmuyor. Özellikle de utanma duygusu nedeniyle... Cinsel sorunların tamamen psikolojik olduğuna inanmak, çözüm olmadığını düşünmek gibi nedenlerle pek çok kadın uzun süre cinsel problemlerine çözüm aramıyor. Oysa kadınlarda da sistemik ve lokal ilaç tedavileri, kas eğitimleri, cinsel terapi teknikleri, cinsel bilgilendirme gibi yöntemlerle cinsel sorunlar tedavi edilebiliyor. Önemli olan zamanında doktorunuza başvurmanızdır. Geciken sorunlarda hem kendi psikolojiniz hem de ilişki kaliteniz olumsuz etkilenebilir.