Yapımcılığını D Productions-Ayşe Durmaz, senaristliğini Nuran Evren Şit, yönetmenliğini Feride Kaytan’ın üstlendiği Hayat Yolunda dizisi çarşamba akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Başrollerini Nur Fettahoğlu, Engin Öztürk, Burak Yamantürk, İlker İnanoğlu, Sinem Öztürk, Yıldıray Şahinler, İpek Karapınar ve Ediz Hun’un paylaştığı dizi ne yazık ki, reytinglerde kötü bir başlangıç yaptı. Benim Adım Gültepe’nin yerine çarşamba akşamı giren dizi Tüm Kişiler’de 2.83 reytingle 14’üncü, AB’de 3.38’le 7’nci, ABC1’de 3.79’la 7’inci oldu. Öncelikle senaryosundan rejisine bu sonucu hak etmeyen bir iş izlediğimizi düşünüyorum. Sorunları tabii ki var ama ekranda dramatik yapısı sağlam ve iyi yaratılmış bir atmosfer izledik. Dizi Suriyeli bir ailenin hava fişek patlamasını silah sesi zannetmesi ve adama araba çarpmasıyla başladı. Ülkenin içinde bulunduğu durumu göz önünde bulundurduğumuzda çok iyi bir başlangıç sahnesiydi. Tüylerim gerçekten diken diken oldu. Ama aynı gerçekliği ne yazık ki, karakterlerimize geçtiğimizde göremedik. Grey’s Anatomy, ER gibi dizilere benzeyen ve Doktorlar dizisini anımsatan dizi idealist doktor Veysel Güçlü’nün hastanesini yani bir gecede kaderi değişenlerin hanını kurtarma hikâyesini anlatıyor.Felaketler buluşturuyorİflasın eşiğine gelmiş bir hastaneyi kurtarmaya çalışan Veysel Güçlü, eski öğrencilerinden yardım istiyor. Paralel kurguda kahramanlarımızın yeni hayatlarına tanıklık ediyoruz. Şafak (Nur Fettahoğlu) İzmir’de profesörlüğünü almaya çok az kalmış bir kalp cerrahı. Armatör kocasını çok seviyor ama Alp (İlker İnanoğlu) onu asistanı Melis’le (Sinem Öztürk) aldatıyor. Cem (Engin Öztürk) Van’da depremzedelere yardım ediyor. Selim (Burak Yamantürk) tam bir kariyerist kalp cerrahı. Yakışıklılığı dışında hiç başarısız ameliyatı olmamasıyla övünüyor. Yelda (İpek Karapınar) babası Veysel Güçlü’ye yardım ediyor. Tayfun (Yıldıray Şahinler) Karadenizli, eski doktor yeni tarımcı ve yolu acile düşen bir karakter. Güçlü’nün yardım isteğini hepsi kendi hayatlarıyla meşgul oldukları için reddediyor. Ama felaketler peşlerini bırakmayınca soluğu yine eski bir dostun yanında yani Veysel Hoca’nın yanında alıyorlar.Oyuncu rejisi zayıftıSenaryo klişe ama işleniş biçimine söz edemem. Açıkçası insanın kendi başına bir şey gelmeden vefa göstermeyi unuttuğunu vurgulaması da hoşuma gitti. Feride Kaytan’ın özellikle Şafak’ın aldatıldığını öğrenip koridorda yürüdüğü sahneyi kalp durmasıyla anlatmasına bayıldım. Fakat su gibi akan rejinin oyuncu rejine dikkat etmemesi göze battı. Keşke Kaytan aynı hassasiyeti oyunculuklarda da kullansaymış. İzlediğim dizinin en büyük sorununa gelince, bu kadar idealist bir doktorun yanına gelen her doktorun jön ve jönfi olması. Bize bir hastanenin kurtuluşunu anlatırken doktorların özel hayatlarıyla besleyecekler. Ama herkes jön, herkes jönfi! Bilmem anlatabildim mi? Bu arada Yıldıray Şahinler’in dizide müthiş parladığına değinmeden edemeyeceğim. Sonuç olarak, bu dizi castı, hikâyesi, rejisiyle şahane bir yaz dizisi olurmuş. Çok yanlış bir zamanda yayın hayatına başladı.Gültepe nereye gitti?Kanal D’nin yeni yayın politikası da izleyicinin tepki göstermesine sebep oldu. Çünkü düşünsenize dört hafta Benim Adım Gültepe’yi izledikten sonra beşinci hafta açtığınızda karşınızda Hayat Yolunda var. Diğer dizinin nereye gittiğini bile bilmiyorsunuz. Hal böyle olunca kanalda başlayan bir işe de yerini sağlamlaştırana kadar bakmak gelmiyor içinizden… Çünkü o zaman sizin izleme emeğinize de saygı gösterilmediğini düşünüyorsunuz.

Bu eylül sezonu öylesine hızlı, sert, acımasız başladı ki, hangi dizi start verdi, hangisi son buluyor anlayamaz hale geldik. Ağustos sonundan bugüne kadar 15 yeni dizi yayın hayatına başladı. Ancak yeni başlayan diziler arasında gün birincisi olarak hiçbir yapım zirveye oturamadı. Üstelik bu hafta sonuna kadar 4 yeni dizi daha başlayacak. Arkada bekleyen onlarca yapım daha var. Fakat ekranın bu sezon tahammülü yok. Olmadı mı, yenisi gelsin deniliyor. Gelelim, reytingleriyle varlık gösteremeyen ve kanalına para kazandıramayan topun ağzındaki dizilere… Öncelikle Show TV’yle başlayalım. Perran Kutman, Sezin Akbaşoğulları, Ahmet Rıfat Şungar ve Avni Yalçın’ın başrolleri paylaştığı Ah Neriman pazartesi akşamında ne yazık ki varlık gösteremedi. Üçüncü bölümü bayramın ikinci günü yani pazar ekrana geldi. Ancak reytingler kötü gidiyor. Bu pazar dördüncü bölümüyle ekrana gelecek. Sonuç değişmezse yayından kaldırılma şansı çok yüksek.Bugünün Saraylısı bitiyor mu?Atv’de de durum pek parlak değil. Kanal yoluna Karadayı, Kara Para Aşk, Bugünün Saraylısı, Diğer Yarım, Kaçak dizileriyle devam ederken Kalp Hırsızı dizisini başlattı. Bugün Üç Arkadaş, yarın Beyaz Karanfil start verecek. Önümüzdeki haftalarda Kertenkele yarışa katılıyor. Yeni başlayan dizilerden Kalp Hırsızı her hafta kan kaybediyor. O nedenle ekranda devam şansı çok yüksek görünmüyor. Atv’nin diğer topun ağzındaki dizisi Bugünün Saraylısı. Yeni sezonuna kötü başlayan ve her hafta daha fazla reyting kaybeden dizinin yakında final yapacağı konuşulmaya başlandı bile. Diğer Yarım, Beyaz Karanfil’in cumaya gelmesiyle PT2’ye yani 22.30 sonrasına alındı. Bu hafta yayın yok. Haftaya ciddi bir varlık gösteremezse onun da şansı zayıf görünüyor.Hicran bitti, Gültepe bekleyişteKanal D, şüphesiz bu sezonun en tahammülsüz kanalı. O kadar çok dizi aldı ki, ilk iki bölüm reyting sonuçlarından memnun olmazsa arkada bekleyen dizileri yayına sokuyor. İlk yayından kaldırdığı dizisi Bana Artık Hicran De. Dizinin akıbetine üçüncü bölümde karar verildi. Bu pazar 22.30’da dördüncü ve son bölümüyle ekrana gelecek. Kanalın ne yapacağına karar veremediği ikinci dizisi Benim Adım Gültepe. Çarşamba ekrana gelen dizinin yerine dün Hayat Yolunda dizisini koydu. Çekimler devam ediyor ama henüz dizinin yeri belli değil. Bu da 6’ncı bölüm sonucundan memnun olmazsa yayından kaldırılacağının en büyük göstergesi. Zaten pazar Urfalıyım Ezelden’i başlatıyor. Daha bu ay başlamayı bekleyen Şeref Meselesi, Yalan Dünya, Ankara’nın Dikmeni ve Poyraz Karayel var. Bu diziler için bu haftanın reyting sonuçları hangi dizilerden vazgeçeceğini gösterecek.Kadim Dostum ortalama düşürüyorStar TV’ye gelirsek, Kurt Seyit ve Şura başladığından beri bir türlü tutturulamadı. Salı akşamı Tüm Kişiler’de 33’üncü oldu. Bundan sonra perşembe akşamları PT2’de yani 22.30’dan sonra ekrana gelecek ama devam şansı az görünüyor. Çünkü kanalın ortalamasını ciddi anlamda düşürüyor. Aşktan Kaçılmaz başladı başlayalı adından bile söz ettiremedi. Onun da çok yakında yayından kaldırıldığını duyarız. Fox TV bu sezonun sürpriz kanalı. Eylül ayının Tüm Kişiler’de Prime Time birincisi oldu. Ancak kanalın sadece bir dizisi ortalamasını ciddi anlamda düşürüyor. Kadim Dostum, pazartesi başladı, çarşambaya alındı. Fakat varlık gösteremiyor. Önümüzdeki hafta reytingleri yükselmezse topun ağzında görünüyor.TRT 1 6 bölüm anlaşma yaptıTRT 1’de kaç reyting alırsa alsın devam eder algısı var ama kulağıma gelen duyumlara göre her diziyle sadece 6 bölüm anlaşma imzalanmış. O nedenle reytinglerde var olamayan Yedikule Hayat Yokuşu ve Hayat Ağacı dizilerinin bu reytinglerle şansı yüksek görünmüyor. Sonuç olarak, sezona 36 diziyle başladık. 15 tanesi yeni yapımdı. Ama 11 tane dizi topun ağzında bekliyor.

Toplumsal ve politik olayları bir kenara bıraktığımızda yüksek ihtimal dünya insanının en büyük derdi aşk ya da yeni tabiriyle âşık olamamak. Artık hızlıca yaşanan duygular ve sadece birkaç saatte finale giden aşklar var. Özellikle metropol hayatında herkes saf duyguyu bıraktı ve stratejilerin peşinde koşuyor. Daha yerel yerlere gittiğimizde de sorun yine aşksızlık. Çünkü bu defa da mahalle baskısı insanları “İyi, namuslu, maddi durumu düzgün” gibi kriterlerin sıralandığı evliliklere götürüyor. Sonuç olarak strateji duyguyu ele geçiriyor. Bana sorarsanız aşk bitti gibi görünüyor. Çünkü herkes kalbini susturup aklını konuşturuyor. Aklın konuştuğu yerde de devreye planlar giriyor. Kimse aşk için emek sarf etmek istemiyor. Çünkü seçenek fazla. Bu olmadı dediğin yerde “Yenisi” diyebiliyorsun. Tıpkı elbise değiştirir gibi duygularını hemen değiştirebiliyorsun.Peşinden koşulan kadın olmakBu konunun dizilerle ilgisine gelirsek, hayatın yansıması dizilere de sirayet ediyor. Farkında mısınız, son iki yıldır aşk hikâyelerinin anlatıldığı diziler kısa sürede yayından kaldırılıyor. Kimse anlatılan aşka inanmıyor. Kabul ediyorum, dizilerde hayatın gerçekleriyle yüzleşmeliyiz ama konu aşk olduğunda hepimiz ekranda hayalimizi görmek istiyoruz. Emek harcamadan finale ulaşan ilişkiler gerçek hayatta var olsa da, insanlar dizilerde aşka emek verildiğini görmek istiyor. Hatta daha da ileri gidiyorum, kendisini peşinden koşulan kadın veya emek harcanan erkek olarak görmek istiyor. Çünkü hepimiz aşka açız. Konuyu birkaç örnekle açıklamak gerekirse, hatırlar mısınız Yaprak Dökümü’nde Fikret ve Tahsin öpüştüğünde reyting patlaması yaşanmıştı. İzleyici tam 61 bölüm bekledi. Fatmagül’ün Suçu Ne dizisinde Kerim’in kendini temize çekip Fatmagül’ü öpebilmesi tam 62 bölüm sürmüştü. İzleyici ikilinin öpüşmesini beklerken göbeği çatlamıştı. Binbir Gece’de Şehrazat oğlunun hayatını kurtarmak için patronu Onur’la 150 bin dolar karşılığında beraber olmuştu. O kara gece hayatında kabusa dönüşürken Onur Şehrazat’a âşık oldu. Hatta tekrar birlikte olmak için 300 bin dolar bile teklif etti ama Şehrazat’ın gönlünü kazanması aylar sürdü.İlk bölümde öpüşme zarar veriyorKısacası şunu anlatmaya çalışıyorum. Gerçek hayatta aşkı bulamayan, aşkın bittiğinden şikâyet eden izleyici en azından hayalinde peşinden koşulan kişi olmak istiyor. İlk bölümde öpüşen, kısa sürede büyük aşka düşen kişilerin anlatıldığı emeksiz duygulara da inanmıyor. Çünkü hızlı başlayan aşk çabuk tüketiliyor. Emeğin olmadığı duyguya da cevabını reytingle cezalandırarak veriyor.

Geçen hafta pazartesi günü “Bu adamlara dikkat!” başlıklı bir yazı kaleme almış ve dizilerde yan rollerde harikalar yaratan dört erkek oyuncudan bahsetmiştim. Bugün sıra kadınlarda... Şahane dört kadın oyuncu seçtim.Meziyet’e hak veriyoruz(Selen Öztürk- Benim Adım Gültepe’nin Meziyet’i)Hayatımıza Karayılan’ın Asiye’si olarak girdi. Daha sonra da dört sezon Muhteşem Yüzyıl’da Kanuni Sultan Süleyman’ın ilk eşi Gülfem Hatun’a hayat verdi. Gülfem Hatun’u o kadar dozunda oynadı ki, tıpkı tarihteki gibi hayatımızda bir vardı, bir yoktu. Bu sezon Benim Adım Gültepe’nin Meziyet’i olarak bambaşka bir karakter çıkardı. Kardeşi sevdiği adamı elinden aldığı için yaralı, hırçın ama merhamet duygusundan bir an olsun vazgeçmeyen Meziyet’e bizi ilk bölümden inandırdı. Meziyet’e hak veriyoruz ve gözlerini aça aça bağırmasına bayılıyoruz. Benden uyarması, bu oyuncuya dikkat! Çünkü bize sadece birkaç rengini gösterdi. Unutmadan, Öztürk’ün inanılmaz güzel bir sesi var.Şehriban’ı tanıyoruz(Zeynep Kankonde-Ulan İstanbul’un Şehriban’ı)Ben onu ilk defa İki Yaka Bir İsmail’de izledim. Sonra Kayıp’ta karşıma çıktı. İlk sahnede “Ne kadar güzel oynuyor” demiştim. Bu sezon karşımıza Ulan İstanbul’un Şehriban’ı olarak çıktı. Gerçek bir çılgın ama bir o kadar da içimizden biri Şehriban. Hangimiz annesine birazcık da olsa benzemiyor? O nedenle hepimiz Şehriban’ı tanıyoruz. Zeynep Kankondedramada başarılıydı ama komedide harikalar yaratıyor. Eminim bundan sonra onu daha fazla izleyeceğiz. Çünkü şahane bir oyuncumuz var, üstelik bir an olsun karikatüre kaçmayan...Aranan yüz olacak(Defne Kayalar- Medcezir’in Sedef’i)Al Yazmalım ve 20 Dakika’da dikkatleri üzerine çekti ama hiç şüphe yok ki, Medcezir’de yarattığı Sedef karakteriyle fark yarattı Defne Kayalar. Karakterde onun coşmasına çok yardım etti. Özellikle ilk sezon hem güzelliği, hem de oyunculuk performansını konuşturdu. Bu sezon çılgınlıklarından vazgeçmesine rağmen doğru duygunun peşinden koşmayı sürdürüyor.İyi bir aşçı Tüfekçi(İlkin Tüfekçi-Kara Para Aşk’ın Pelin’i)Arka Sıradakiler, Karadayı derken Kara Para Aşk İlkin Tüfekçi’nin parlama noktası oldu. Bana arkadaşlık, dostluk, vefa duygularını hatırlatıyor. “Keşke hepimizin Pelin gibi arkadaşı olsa” dedirtiyor. Çünkü o zaman sırtımız hiç yere gelmez. O kadar yumuşak bir yerden oynuyor ki İlkin Tüfekçi, oyunculuğunu şovla değil, kalple konuşturuyor. Ben onu iyi bir aşçıya benzetiyorum. Elindeki üç çeşit malzemeden dört çeşit yemek çıkarabiliyor.

Eylül ayında başlayan dizilerin çoğu dikiş tutturamadı. O nedenle sırada bekleyen diziler yeni yerlerinde görünmeye başladı. Bu ay 11 yeni dizi başlıyor. Pazartesi günüyle yeni yayın akışlarına bakalım. TRT 1 Beni Böyle Sev’le devam ediyor. Show TV, Ah Neriman’ın gününü değiştirdi. O nedenle film ve dizi tekrarları yayınlayacak. Atv yoluna Karadayı’yla devam ediyor. Kanal D, Ulan İstanbul’la uzun süredir Pazartesi ulaşamadığı reytingleri görüyor. Çünkü Ulan İstanbul alternatif oluşuyla fark yaratıyor. Star Reaksiyon’la zirveye oturmaya çalışıyor. Pazartesi dizi için çok doğru bir gün. Fox, şimdilik Pazartesi akşamlarına filmlerle devam ediyor. Bekleyen Günahkar dizisi var. Bana kalırsa onu Pazartesiye alacak. Çünkü zaten başka günü yok gibi görünüyor. TV8, Pazartesi akşamları O Ses Türkiye’yle yarışa katılıyor. TV8’de dizi dönemiSalı akşamının şampiyonu Kanal D’nin Küçük Ağa’sı... TRT 1, Seksenler’le yoluna devam ediyor. Star, Kurt Seyit ve Şura’nın yerine 14 Ekim Salı akşamı Özcan Deniz, Hatice Şendil ve Begüm Kütük’ün başrollerini paylaştığı Kaderimin Yazıldığı Gün’ü koydu. Fox, Emanet’i yayınlamaya devam ediyor. Atv, Kaçak’la yoluna devam ediyor. Ama Kaçak ciddi reyting kaybetti. O nedenle Ekim ortasından sonra Timur Acar’ın başrolünü oynadığı Kertenkele’yi Salıya alabilir. Show TV, Salı akşamları film yayınlamaya devam ediyor. TV8, O Ses Türkiye’yle yoluna devam ediyor. Çarşamba, TRT 1 Zengin Kız Fakir Oğlan, atv Kara Para Aşk, Star Güzel Köylü, Show TV Yılanların Öcü, Fox Kadim Dostum dizilerini yayınlıyor. Kanal D Benim Adım Gültepe’nin yerine Engin Öztürk, Nur Fettahoğlu, Burak Yamantürk, İlker İnanoğlu’nun başrollerini paylaştığı Hayat Yolunda dizisini koydu. Dizi, 8 Ekim Çarşamba ilk bölümüyle ekrana gelecek. Benim Adım Gültepe’nin nereye alındığıysa muamma. Bayramdan sonra karar verilecek. TV8, Kaçak Gelinler’i transfer etti.8 Ekim Çarşamba ilk bölümü yayınlanacak. Böylece TV8’de ilk kez dizi izleyeceğiz.Üç Arkadaş başlıyorPerşembe Kanal D Kurtlar Vadisi Pusu’yla zirvede. Fox Kocamın Ailesi, Show Güldür Güldür Show, TRT 1 Hayat Ağacı, TV8 Ninja Warrior Türkiye’yle devam ediyor. Star TV, PT 1’de Aramızda Kalsın’ı yayınlayacak. PT2’de ise 16 Ekim’den itibaren 22.30’da Kurt Seyit ve Şura olacak. Atv, Perşembe akşamları film yayınlıyordu. 9 Ekim Perşembe akşamı Hakan Yılmaz, Leyla Feray, Burak Hakkı, Anıl İlter ve Bülent Seyran’ın başrollerini paylaştığı Üç Arkadaş dizisiyle yarışa katılıyor. Cuma, Fox TV’nin Karagül’ü ve Star’ın Medcezir’i şampiyonluk için yarışıyor. Atv, Diğer Yarım’ın yerine başrollerini Kenan Çoban, Hakan Boyav ve Ali Sürmeli’nin paylaştığı Beyaz Karanfil’i 10 Ekim Cuma akşamı görücüye çıkarıyor. Diğer Yarım, yeni bölümleriyle 17 Ekim Cuma 22.30’dan itibaren ekrana gelecek. TRT 1 Kızılelma’yla, Kanal D Arka Sokaklar’la, Show TV filmlerle ve TV8 Ninja Warrior Türkiye’yle Ekimde yoluna devam ediyor. Hicran bitiyor Cumartesi zorlu gün. Show Fatih Harbiye, Fox Kiraz Mevsimi, Star Sil Baştan, TV8 Yetenek Sizsiniz, TRT 1 Hayat Yokuşu Yedikule, Kanal D Güllerin Savaşı, atv Bugünün Saraylısı’yla yarışıyor. Pazar tüm dengeler değişiyor. Kanal D’deki Bana Artık Hicran De dördüncü bölümde final yapacak. Star TV, Gönül İşleri’ni başlatıyor. Show TV, Ah Neriman dizisini Pazar akşamına aldı. Atv Kalp Hırsızı’nı, TV8 Yetenek Sizsiniz’i, Fox TV O Hayat Benim’i yarışa sokuyor. Nurgül Yeşilçay ve Erkan Petekkaya’nın Paramparça dizisi ise Kasımın ilk haftasına kaldı.

Kendimi bildim bileli “Nerede o eski bayramlar” repliğine aşina bu kulaklarım… Çocukken ne demek istediklerini pek anlamazdım ama büyüdükçe benim de dilime aynı cümle pelesenk oldu: “Nerede o eski bayramlar.” O nedenle bayramın ilk gününde nostalji yapalım istedim. Amacım eski bayramları hatırlatmak değil ama eskide kalan bazı karakterleri öne çıkarmak... Hatırlar mısınız, bir zamanlar ekranda Perihan Abla diye bir dizi vardı. 1986 yılında yayınlanan dizide meraklı Melahat diye bir karakter tarihin unutulmaz karakterleri arasına adını yazdırmıştı. Tuluğ Çizgen’in hayat verdiği ve oyunculuğuyla efsaneleştirdiği bu karakter ben dahil, bir dönem tüm soru soran insanların lakabı olmuştu. Hepimiz birer meraklı Melahat’tık. Melahat, evinin penceresinden herkese soru sorardı. Bazen olur olmaz soruları nedeniyle herkesi zor durumda bırakırdı. Ama Çizgen’in yarattığı karakter diziyi aşıp insanların hayatına sirayet etmişti. Çünkü gerçekti. Camdan konuşup efsane olan ilk karakter meraklı Melahat, Tuluğ Çizgen’di.Cemil hiç unutulmayacakUnutulmaz dizi karakterlerinden biri de Bizimkiler’in Cemil’iydi. 1989 yılında başlayan ve 14 yıl kesintisiz yayınlanan Bizimkiler’den kimler geldi, kimler geçti ama Cemil hiç unutulmadı. Alkolik Cemil’in camdan diyalogları aslında hiç boş değildi. Sorduğu sorular ve anlattıklarıyla muhalif bir tarafta duruyordu. Uğurtan Sayıner’in hayat verdiği Cemil karakteri dizi tarihine “Benim adım Cemil ve Sevim koş” replikleriyle yerleşti. Hiç unutulmadı ve unutulmayacak Cemil. Bayram bayram neden bu camdan konuşanları işlediğime gelince… Ulan İstanbul dizisinin ben de pek çok kişi gibi takipçisiyim. Hikâyenin bir derdi var ve bunu mizah yoluyla anlatıyor. Her karakter bir şeyi temsil ediyor. Oyunculuk performanslarıyla bu sezonun en çok konuşulan dizisi… Özellikle Uğur Polat (Kandemir), Şebnem Bozoklu (Yaren), Erkan Kolçak Köstendil (Karlos), Zeynep Kankonde (Şehriban), Beyti Engin (Hayati), Demet Gül (Maşuka) ve Zihni Göktay’ın (Servet) sahneleri hiç bitmesin istiyorum.Servet özümüzü hatırlatıyorAma ne yalan söyleyeyim, Servet’i izlemeye doyamıyorum. Camdan konuşan bir efsane o. Her karaktere hayata dair dersler veriyor. Anlattıklarıyla muhalefeti de o yapıyor. Senarist tüm derdini Servet üzerinden anlatıyor. Zihni Göktay Servet’i o kadar gerçek oynuyor ki, gülerken düşündürüyor ve bizi 1980’li yıllara götürüyor. Servet hepimiz için nostalji, eski ve şimdiki zaman için sıkıcı. Tam da bu sebepten gerçek ve özlediğimiz değerleri hatırlatıyor. Camdan konuşan efsane Servet, yeni dünya düzeninde unuttuğumuz özümüzü hatırlatıyor. O yüzden hayatımızda hep Servet’ler olsun. Hepinize iyi bayramlar…

1 Ağustos’ta Show TV’nin kaptanı Melis Civelek oldu. Dramalar direktörlüğüne ise Şebnem Aksoy Açıkalın geldi. Yeni ekip daha önceden satın alınan işlerle sezonu açtı. Eylül ayında prime-time’da Yılanların Öcü, Fatih Harbiye, Ah Neriman ve Güldür Güldür Show’la yarışa katıldı.Ama Show TV’nin yeni sezonda ne yapacağı merak konusuydu. Show TV’nin ilk satın aldığı iş Erler Film’den oldu. Kanal D ve Star TV’nin uzun süredir yarış halinde olduğu, hatta neredeyse Kanal D’nin imzaya oturacağı Roman Havası son anda Show TV’nin oldu. Yapımını Erler Film Türker İnanoğlu’nun üstlendiği Roman Havası Kasım ayından itibaren Show TV ekranında yayınlanacak. Cennet Mahallesi’nin yeni versiyonu olan dizinin adı belki değişebilir. Oyuncu kadrosu da dikkat çekiyor. Dizide; Cezmi Baskın, Levent Ülgen, Oya Başar, Günay Karacaoğlu, Erkan Şahin, Petek Dinçöz ve Mehtap Ar rol alıyor. Show TV’nin ikinci satın aldığı iş ise Tayfun Güneyer’den... Henüz oyuncuları belli değil ama Cehennem Silahı tadında bir iş olduğu konuşuluyor. Bakalım, Show TV Kasım ayında prime-time yarışında nasıl yer alacak?Eylül ayının sürprizi Fox olduEylül ayının sona ermesiyle kazananlar ve kaybedenler ortaya çıktı. Reyting sonuçlarına göre, TTüm Kişiler’de tüm günde birincilik koltuğuna Kanal D oturdu. İkincilik Fox’un, üçüncülük Star’ın, dördüncülük atv’nin, beşincilik Show’un, altıncılık Samanyolu’nun, yedincilik TRT 1’in ve sekizincilik tv8’in oldu. AB’de tüm günün kazananı yine Kanal D oldu. İkincilik Fox’un, üçüncülük Star’ın, dördüncülük Show’un, beşincilik atv’nin, altıncılık TRT1’in, yedincilik tv8’in ve sekizincilik Samanyolu’nun oldu. Reklam verenin asıl baktığı reyting ABC1-20+’tır. O kategoride Tüm Kişiler’de tüm günde zirvede yine Kanal D var. Onu Fox, Star, atv, Show, TRT1, tv8 ve Samanyolu takip ediyor. Gelelim prime-time başarısına... Dizilerin ve iddialı formatların aylık yarışını bakalım hangi kanal kazandı? Tüm Kişiler’de prime-time (20.00-23.00) yarışının kazananı Fox TV oldu. Kanal D ikinciliğe oturdu. Geçen yılın şampiyonu Star üçüncülüğü elde etti. Show TV dördüncü, atv beşinci, Samanyolu altıncı, tv8’in yedinci, TRT1 sekizinci kanal oldu. AB’de ise Kanal D zirvede. Star ikinci, Fox üçüncü, Show dördüncü, atv beşinci, tv8 altıncı, TRT1 yedinci, Samanyolu sekizinci kanal oldu. Yine reklam verenin baktığı ve dizilerin aslında devam edip etmeyeceğini belirleyen reyting ABC1-20+’ta kazanan Kanal D. Onu Fox, Star, Show, atv, TRT1, tv8 ve Samanyolu takip etti. Kanal D zirvede ama bu ayın sürprizi tartışmasız Fox TV oldu. Ne yazık ki, bu ayın kaybedeni ise Star TV. Zirveden üçüncülüğe oturdu.

Pazartesi akşamı yeni jürisi ve yeni kanalıyla O Ses Türkiye başladı. Bu sezon jüriye iki yeni isim katıldı. Murat Boz’un Yetenek Sizsiniz jürisine transfer olmasıyla Gökhan Özoğuz, Hadise, Ebru Gündeş ve Mazhar Alanson-Özkan Uğur jüri koltuğuna oturdu. İşin ilginç yanı, Mazhar ve Özkan’ın iki koltukta oturup bir butona sahip olmasıydı. Bana kalırsa, O Ses Türkiye kalabalık izlendiğinde tadı çıkan yarışmalardan biri. O nedenle pazartesi akşamı evde tribün kurduk ve arkadaşlarla izledik. Sesleri dinlerken herkesin yorum yapması ve yarışmacının kimi seçeceğine dair tahminler yürütmek bizi de programa dahil ediyor. Evde izlerken başka bir yarış başlıyor. Gelelim, yarışmada yaşananlara… Tanıtımlar iddialıydı. Ama bence ilk bölüm henüz kimse ısınamamıştı. Fakat Mazhar-Özkan ikilisi gelir gelmez güçlerini ortaya koydular. Yarışmacıları “Bize gel” diye ikna etmek yerine, “20 albüm yaptık. Hepsinin yapımcısı da biziz. Senin de bir yapımcıya ihtiyacın olacak” diyerek ikna ettiler. Bu duruma en çok Gökhan bozuldu. Sürekli Acun Ilıcalı’ya şikâyette bulundu.MAZHAR ALANSON VE ÖZKAN UĞUR AĞIRLIĞINI KOYDUHadise’nin en eski jüri üyesi olması, Ebru Gündeş’in beden diliyle yarışmacıları ikna etmeye çalışması, Gökhan’ın değişik bir ses araması ama Mazhar ve Özkan’ın ağırlığını koyması bu sezon çok eğlenceli bir O Ses Türkiye izleyeceğimizi gösterdi. Yarışmada beni en çok etkileyen ses Duygu Deha’ydı. Keşke biraz daha iyi sesler dinleyebilseydik. Dediğim gibi, O Ses Türkiye’nin bu sezonun en sakin bölümünü izledik. Bundan sonra çatışması bol, eğlencesi artan bir yarışma izleyeceğimizin sinyalini de aldık. Bugüne kadar zirveden inmeyen O Ses Türkiye Tüm Kişiler’de 3.59 reytingle 7’nci, AB’de 5.08’le 4’üncü, ABC1’de 4.71’le 4’üncü oldu. Bu yarışmaların eskisi gibi zirveye oturmamasının nedenine gelince; yeni bir kanal olmasının yanı sıra gün boyu sürdürdüğü yayın politikası. Bir programın kaç reytingle açılış yaptığı önemlidir. Daha önce bilinir kanallarda haber sonrası yayınlandığı için zaten belli bir reytingin üzerinde başlayıp üzerine koyarak devam ediyordu. Şimdi düşük reytingle açıp yükselmeye çalışıyor. Bu da çok net bir gerçeği ortaya koyuyor. TV8’in prime-time programlarında sorun yok. Ancak gün içinde reytinglerini artırmak için yeni hamleler yapmalı.