Tiyatro Craft’ın Kalp Düğümü oyunu geçen sezondan beri kapılı gişe oynuyor. O nedenle bir türlü bilet bulamıyordum. Neyse ki, iki hafta önce biletini iptal eden bir çift olduğunu duydum ve o biletlere sahip olmak için 15 gün bekledim. Perşembe akşamı da soluğu Fındıklı’daki Tiyatro Craft’ın terasında aldım. Oyun hakkında tek bir kötü cümle duymadığım için beklentim hayli yüksek yerime geçtiğimde sahnede Melisa Sözen Lucy olarak zaten küçük bir kriz geçiriyordu. Yani seyirciler daha yerine yerleşirken oyun başladı. Öncelikle oyunun dekor ve ışık tasarımını yapan Simone Mannino ve Jesse Gagliardi’ye alkışlar. O kadar işlevsel bir dekor hazırlamışlar ki, 10 metrekarelik bir alanda onlarca mekân duygusunu izleyiciye hissettirmeyi başarmışlar. Melisa Sözen’i ilk defa sahnede izliyorum. Zaten onun da ilk tiyatro oyunu. Ama Lucy’i o kadar üstüne giymiş ki, beden dilinden sesine kadar oynuyor. Babasını küçük yaşta kaybeden Lucy, bir çocuk kanalında program yapıyor. Ancak oyun Lucy’nin uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle kovulduğu günle başlıyor. Yani eve bir bomba düşüyor. Ondan sonra başlıyor düğümler tek tek açılmaya…Melisa Doğu ayna oluyorSahnede az sonra İpek Bilgin Lucy’nin annesi Barbara olarak görünüyor. Alkolik ama tek bağımlılığı alkol değil. Kızı Lucy’e de bağımlı. Onu kaybetmemek için her istediğini yapıyor. Ona uyuşturucu bile temin ediyor. Bu arada diğer kızı Angela’yı acıtmaktan hiç korkmuyor. Erkan Kolçak Köstendil üç farklı erkek karakter olarak oyuna renk katıyor. Özellikle magazin gazetecisini oynadığı kısım gerçekten büyük bir tokat atıyor. Melisa Doğu, hasta bakıcı Marina’ya hayat veriyor. Oyunda Lucy’nin aynası o. Ona her düştüğünde gerçek Lucy’nin nasıl olması gerektiğini gösteriyor. Çağ Çalışkur’un yönettiği oyun 140 dakika sürüyor. Siz de sevgi ve sevgisizlik, bağlılık ve bağımlılık arasındaki kalplerin düğümünü çözerken sarsılıyorsunuz. Oyun bittiğinde içinizi bir yandan umut, diğer taraftan gerginlik kaplıyor. Yani Kalp Düğümü amacına ulaşıyor. Oyun bu ay 6-7-13-14-20-21-27 Kasım’da sahneleniyor. Oyuna yer bulmanız çok zor. Ama siz ne yapın edin, haftalar öncesinden biletinizi ayırtın. Çünkü aydınlanmak için önce kalplerin düğümünü açmak gerekir.Güllerin Savaşı’nda yeni dönem Cumartesi akşamı ekrana gelen Güllerin Savaşı’nın yeni bölümünde adeta bir masal izledik. Düşünsenize, hayatınıza bir adam giriyor ve size doğum gününüzde sürpriz yapıp daha önce hiç görmediğiniz Bodrum’a götürüyor. Üstelik özel uçak kiralıyor. Önce dalıyorsunuz, sonra odanızda sizi bekleyen kıyafetlerinizi giyip yemeğe çıkıyorsunuz. Akşam olmadan da evinize tekrar geri getiriliyorsunuz. Bu kadarı zaten ancak dizilerde olur. Ama ilerleyen bölümlerde ne olacağını ise hastanede yatan Mert söylüyor: “Ömer Bey seninle eğlenecek ve sonunda Gülfem’le evlenecek.” Bunun için gerekli koşulda dizinin finalinde sağlandı. Gulru’nun babası Mert’in babasını finalde öldürdü. Şimdi o hapse girince gerekli ortamda sağlanacak. Gülru ve ailesi parçalanacak. Yani anlayacağınız asıl entrika şimdi başlıyor. Bundan sonra acıların kadını Gülru’nun hikâyelerini izleyeceğiz.
Eylül ayını kötü geçiren televizyon kanallarının ekimde yüzü güldü mü? 1 Kasım’da açıklanan ve 8 televizyon kanalının ekim ayı verilerine göre kazanan Kanal D oldu.Kanal D, Tüm Gün’de (02.00- 01.59) ve Prime Time’da (20.00-23.00) hem Tüm Kişiler’de, hem de AB’de birinci oldu. Anlayacağınız, Kanal D ekim ayında yayınladığı Ulan İstanbul, Küçük Ağa, Hayat Yolunda, Benim Adım Gültepe, Yalan Dünya, Kurtlar Vadisi Pusu, Arka Sokaklar, Güllerin Savaşı ve Urfalıyam Ezelden dizileriyle zirveye oturdu. Star TV, eylül ayına göre yükselişe geçti. Kanal, Tüm Gün’de Tüm Kişiler’de 2’nci, Prime Time’da ise üçüncülük koltuğuna oturdu. Star TV, AB’de Tüm Gün’de 3’üncü, Prime Time’da 2’nci olabildi. Yani Reaksiyon, Kaderimin Yazıldığı Gün, Güzel Köylü, Aşktan Kaçılmaz, Aramızda Kalsın, Kurt Seyit ve Şura, Medcezir, Sil Baştan ve Gönül İşleri dizileriyle yükselişte.TRT 1 düşüşünü sürdürüyorFox TV, eylül ayında sürpriz çıkış yapmıştı. Ekimde ise Tüm Gün’de Tüm Kişiler’de 3’üncü, AB’de 4’üncü oldu. Prime Time’da ise yani Emanet, Kadim Dostum, Kocamın Ailesi, Karagül, Kiraz Mevsimi ve O Hayat Benim’le ekim ayında Tüm Kişiler’de 2’nci, AB’de 4’üncü kanal oldu.Atv düşüşünü sürdürüyor. Kanal, Tüm Kişiler’de, hem Tüm Gün’de, hem de Prime-Time’da 5’inci kanal. AB’de ise Tüm Gün’de yine 5’inci ama Prime Time’da 6’ncı. Atv dizileriyle kan kaybediyor. Ekim ayında yayınlanan Karadayı, Kaçak, Kara Para Aşk, Üç Arkadaş, Diğer Yarım, Beyaz Karanfil, Kertenkele, Kalp Hırsızı ve Bugünün Saraylısı kanalın ortalamasını yükseltemedi. TRT 1, Tüm Kişiler’de Tüm Gün’de 7’nci, Prime Time’da 8’inci olabildi. AB’de hem Tüm Gün’de, hem de Prime Time’da 7’nci kanal. TRT 1, önceki senelerini mumla arıyor. Yayınladığı Beni Böyle Sev, Seksenler, Zengin Kız Fakir Oğlan, Yeşil Deniz, Kızılelma, Hayat Ağacı, Yedikule Hayat Yokuşu ve Şimdi Onlar Düşünsün dizileriyle ilk 5’e giremiyor. Samanyolu TV, Tüm Kişiler’de Tüm Gün’de 6, Prime Time’da 7, AB’de ise hem Tüm Gün’de, hem de Prime Time’da 8’inci kanal oldu. Ötesiz İnsanlar, Nizama Adanmış Ruhlar, Yetim Gönüllüler, Küçük Kıyamet, Sungurlar ve Küçük Gelin’le sadece 2 gün varlık gösterebiliyor.TV 8 beşinci kanal olduTV8, Tüm Kişiler’de Tüm Gün’de sonuncu yani 8’inci, AB’de 6’ncı kanal oldu. Prime Time’da yani O Ses Türkiye, Kaçak Gelinler, Yetenek Sizsiniz Türkiye ve Kel Alaka ile Tüm Kişiler’de 6’ncı, AB’de 5’inci kanal oldu. Bu ay sürprizi Show TV yaptı. Kanal, Tüm Gün’de Tüm Kişiler’de 4, AB’de 2’nci kanal oldu. Prime Time’da yani Ah Neriman, Türk filmleri, Yılanların Öcü, Güldür Güldür, Fatih Harbiye ve Bu Tarz Benim Eleme Gecesi’yle Tüm Kişiler’de 4’üncü, Prime Time’da 3’üncü kanal oldu. Sonuçlar ortada. Prime Time’a en çok para harcayan Kanal D zirvede. Onu Star ve Fox takip ediyor. Ama Show TV’nin yükselişi ve elinde çok fazla dizi olmaması başka bir gerçeği ortaya koyuyor. Mesele iyi planlamayla kanalın ortalamasını da yükseltmeyi bilmekmiş.
Başrollerini Bülent İnal, Settar Tanrıöğen, Dolunay Soysert, Öykü Gülman, Meral Çetinkaya’nın paylaştığı Urfalıyam Ezelden dizisi her bölüm daha da merak uyandırıyor. Oyunculuk performansları da ekibin hikâyeyi sevdiğini ve sette çok eğlendiklerini kanıtlıyor. Geçtiğimiz gün dizinin 4’üncü bölüm fragmanı yayınlandı. Faruk Teber 55 saniyelik tanıtımda öyle bir duygu yakalamış ki, gözlerim dolu dolu 5 kez izledim. Bir babanın doğruları uğruna evladından vazgeçme anını o kadar gerçek oynamış ki, Settar Tanrıöğen izlerken boğazım düğümlendi. Şimdi heyecanla pazar akşamını bekliyorum. Bu arada Faruk Teber tartışmasız Türkiye’nin en iyi dizi yönetmenlerinin başında geliyor. Elini değdirdiği her dizide yarattığı atmosferle izleyicinin gönül sazını titretiyor.Reaksiyon’a aksiyon lazımBu sezonun en iddialı dizisi olarak başladı Reaksiyon. İlk bölümünde kafaları karıştırsa da, ilerleyen bölümlerde izleyici kitlesini artırdı. Ancak son haftalarda reytingleri düşmeye başladı. Neredeyse izleyicisinin yüzde 80’ini erkeklerin oluşturduğu bir dizi Reaksiyon. Üstelik bu dizinin iddiası politik aksiyon. Ancak son bölümlerde dizide sadece politika izliyor gibiyiz. Aksiyon dizinin genelinde o kadar az ki, bu da diziyi geveze bir hale getiriyor. Yani şöyle düşünün, haberlerin ardından dizinizi açıyorsunuz. Zaten ülke gündemi yeterince sarsıyor. Tam rahatlamak istediğiniz zamanda da ülke gündemindeki konuları konuşan oyuncular izliyorsunuz. Diziyi sevmediğimden değil, sadece daha iyi olmasını istediğimden naçizane bir önerim var. Eğer karakterler çok konuşmak yerine aksiyona geçerse reytingler yükselecektir.Günahkâr 5 Kasım’da başlıyorBaşrollerini Seçkin Özdemir, Gülcan Arslan, Hazal Filiz Küçükköse ve Korel Cezayirli’nin başrollerini paylaştığı Günahkâr, sevdiği kızın işlediği cinayeti üzerine alıp tıp fakültesinden kovulmayı ve hayatından vazgeçmeyi göze alan Ali Yusuf’un bir intikam canavarına dönüşmesini konu ediniyor. Dizi, 5 Kasım Çarşamba başlıyor. Avantajlı bir gün çarşamba. Konu ilgi çekici. Eğer ilk bölümde seyirciyi ekrana bağlayacak dünya kurulduysa şansı yüksek olacaktır.
Son zamanlarda her yerde, her sohbette Bu Tarz Benim var. Açıkçası ben geç fark ettim. Daha doğrusu arkadaşım Nilüfer Gürbüz alıştırdı beni Bu Tarz Benim izlemeye… Adına baktığınızda moda programı izleyeceğinizi zannediyorsunuz ama içinde entrikanın, kahkahanın, modanın ve dramın barındığı bir dizi gibi Bu Tarz Benim. Üstelik her şey doğaçlama. Yani kimsenin bir senaryoya bağlı kalmadan davrandığını biliyorsunuz. Jüri üyeleri Nur Yerlitaş, İvana Sert ve Kemal Doğulu müthiş olmuş. Üç sivri ama birbirini dengeleyen isim. Öykü Serter bu tarz yarışmalarda uzman. Çatışmayı nereden başlatıp devam edeceğini ve keseceğini adı kadar iyi biliyor. Her gün müziklerle, danslarla başlayan Bu Tarz Benim büyük olaylarla son buluyor. Yarışmacılarda nev-i şahsına münhasır. Özellikle Özlem sakince laf sokuşuyla sinir bozmakta usta. Öykü Serter’in tabiriyle “Susmayan Özlem yapmışlar.” Nur Bozar güzelliğiyle dikkat çekiyor. Duyumlarıma göre şimdiden onlarca dizi teklifi almış bile. Ayşegül fazla sivri dilli. Biri onu beğenmediğinde tahammüllü davranamıyor. Şimdi bir de Roza katıldı yarışmaya. Belli ki, ortalığı yakıp geçecek. Birçok diziden daha eğlenceli bir hal almaya başladı Bu Tarz Benim. Zaten bu da reytinglere yansıyor. Pazartesi günü pek çok diziyi geride bırakıp her üç kategoride de ilk 10’a girdi. Böyle devam ederse daha da yükselecek.Unutursam Fısılda bugün vizyondaBaşrollerini Hümeyra, Işıl Yücesoy, Farah Zeynep Abdullah, Mehmet Günsür, Kerem Bürsin ve Gözde Çığacı’nın oynadığı, Çağan Irmak imzalı Unutursam Fısılda bugün vizyona girdi. Pazartesi akşamı filmi galada izledim. Öncelikle herkes gibi Çağan Irmak filmleri arasında en iyisi hangisi oyunu oynamayacağımı belirtmeliyim. Çünkü bu tartışmadan çok sıkılıyorum. Her film başka bir yolculuktur ve Unutursam Fısılda’nın yolculuğu da bir hayli keyifli geçmiş. Unutursam Fısılda, merkezine müziği koyan, etrafını aşk, kardeş çekişmesi, şöhret tutkusu ve alhzeimer hastalığıyla ören bir film olmuş. Filmin atmosferi ve duygusu sağlam. Fakat yer yer kendinizi dizi izliyormuş gibi hissettiğiniz anlar da oluyor. Ama genel olarak Kenan Doğulu’nun şarkıları, Farah Zeynep Abdullah’ın performansı ve Hümeyra’nın olağanüstü oyunculuğu duygu dünyanızı sarsıyor. Filmin en dikkat çeken oyuncularından biri Gözde Çığacı. Öyle nokta atışları var ki, gerçekten canınızı yakıyor. Filmin finali hem Hümeyra’ya, hem de izleyiciye büyük bir hediye olmuş. Yıllar sonra Hümeyra’yı şarkı söylerken dinlemek için bile izlenir bu film. Galada dikkatimi çeken şeylerden biri de, kadınların filmden erkeklerden daha fazla etkilenmesi oldu. Kısaca, Unutursam Fısılda iki saat güzel müzikler ve oyunculuk performansları izleyeceğiniz, gülümseyerek çıkacağınız bir iki saat yaşatıyor size. Bugün tatil, bu soğuk havada iyi vakit geçirmek için iyi bir alternatif.
Birkaç ay önce atv’nin Kemal Tebrizi’nin Marmoulak (Kertenkele) filmini televizyona uyarlayacağını kaleme almıştım. Uzunca bir süredir tanıtımları yayınlanıyordu. Yapım Atölyesi-Yalçın Şen’in yapımcılığını, Hasan Burak’ın senaryo danışmanlığını, Hakan Kandal ve Savaş Korkmaz’ın senaristliğini üstlendiği diziyi Kartal Çidamlı yönetiyor. Daha önce Pis Yedili, Babam Sınıfta Kaldı, Otel Divane gibi dizilerinin yönetmenliğini üstlenen Çidamlı’nın karakter komik yerine bu kez durum komedisi çekeceğini duyduğumdan beri rejisini merak ediyordum. Timur Acar, Sera Tokdemir, Erdinç Gülener, Bihter Dinçel, Sinan Çalışkanoğlu, Umut Oğuz, Mehtap Bayri, ve Şemsi İnkaya’nın başrolleri paylaştığı Kertenkele bir bar sahnesiyle açılış yaptı. Arkadaşının düğünü için gelin arabasını çalarak ayarlayan Kertenkele’yi izlerken, paralel kurguda emlak kralı Ekrem Bey’in biricik torunu Zehra’nın doğum günü partisi vardı. Kertenkele’nin tüm hazırlıkları beş kuruş para harcamadan yapması, sadece çok lüks bir arabası var diye mağazadan çiçekçiye herkesin büyük hürmet göstermesine ilişkin vurguyu anladım ama hepsini dolandırıp giderken kimsenin arkasından koşmamasını ya da olay çıkarmamasını ne yazık ki çok uğraşmama rağmen anlamam pek mümkün olmadı. Alt metni sağlam diziAynı anda zengin evinin en büyük sorunu ise dedesinin ölmeden önce Zehra’yı evlendirmek istemesi ve ablası Hale’nin evlendiği komiser Ünsal’ı dedenin bir türlü kabullenememesiydi. Ünsal’ın en büyük takıntısı Kertenkele’yi yakalamak, dedenin en büyük derdi ise Zehra’yı evlendirmek olunca birinci bölümü bu gerçek olmayan, daha doğrusu gerçekçi gelmeyen çatışmalarla izledik. Ünsal’ın Kertenkele’yi yakalama sahnesi gerçekten çok iyiydi. Yangında içeride mahsur kalan bir çocuğu kurtarmak uğruna yakalandı Kertenkele. Vicdanlı olduğunu da bu sahneyle anladık. Hapishane günlerinde komiserin sürekli oraya gelmesi ve Kertenkele’yle uğraşması inandırıcı değildi. Çünkü herkes bilir, polis suçluyu adalete teslim eder. Hapishanede onu yönetemez. Hastaneden imam kıyafetiyle kaçıp tesadüfen sıfır din bilgisiyle bir mahalleye imam olan Kertenkele’nin maceraları bundan sonra başlıyor. Aslında al metni çok sağlamdır Kertenkele’nin. Dini istediği gibi yorumlayanlara ve kullananlara sağlam bir eleştirisi vardır. Umarım bunu dizide de yapabilirler.Takma sakala gerek yoktuTimur Acar takma sakalları dışında rolüne hayli iyi hazırlanmıştı. 2014 yılında o takma sakallara hiç gerek yoktu. İyi bir planlamayla önce sakallı sahneleri, sonra sakalsızlar geçilebilirdi. Sera Tokdemir evin vicdanlı ve şımarık kızı olmuştu. Ama en büyük derdi, gerçek bir sorunu olmamasıydı. Kısaca senaryo karakterin sorunu büyüterek yaşadığı kadar sağlam değildi. Erdinç Gülener, takıntılı komiser, Mehrap Bayri kıskanç yenge rolüne cuk oturmuştu. Kertenkele, Tüm Kişiler’de 4.33 reytingle 5’inci, AB’de 3.25’le 7’nci, ABC1’de 3.83’le 5’inci oldu. Cumartesi Güllerin Savaşı ve Kiraz Mevsimi’ne kafa tutması çok zor. Ama ilk 5’te yer alacaktır. Başa dönecek olursak, alt metni bu kadar sağlam bir projenin senaryosuna daha fazla eğilmek gerekiyor. Seyircinin aklında “Neden?” sorusunu bırakmadan, gerçek çatışmalarla ilerlemeli dizi. Rejiye gelirsek, açıkçası Kartal Çidamlı’nın elindeki senaryonun üç katı bir iş çıkardığını düşünüyorum. Duygu geçişlerine biraz daha özen gösterir ve sağarsa çok daha iyi olacaktır.
Yapımını Fark Film’in, proje danışmanlığını Bahadır Özdener’in, senaryosunu Cüneyt Aysan, Volkan Sümbül, Ozan Ayaz, Uygar Cengiz’in kaleme aldığı, Baran Özçaylan’ın yönetmen koltuğuna oturduğu Beyaz Karanfil dizisi sonunda cuma akşamı izleyiciyle buluştu. Kenan Çoban, Oya Unustası, Hakan Boyav, Çağlar Ertuğrul, Fatih Dönmez, Veda Yurtsever İpek, Ferda İsil ve Ali Sürmeli’nin başrolleri paylaştığı dizi şahane bir takip sahnesiyle ve sualtı çekimleriyle başladı. Bu sezon başlayan diziler arasındaki en iyi başlangıç olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Birinci bölüm ünlü işadamı ve uyuşturucu baronu olan Burhan Korkmaz’ın yanında bahçıvanlık yapan akrabası Zülfü Korkmaz’ın düştüğü büyük ihanet oyununu konu aldı. Tabii ki, Zülfü’nün, Burhan’ın ve onu yakalamaya yeminli komiser Salih’in hayatlarına hâkim olduk. Benim gibi erkek dizilerinden çok hoşlanmayan biri için zordu ama 65 dakika hiç dikkatim dağılmadan izleyebildim. Sonrasında kendimi zorladım. Öncelikle daha önce Zeynep Günay Tan’la çalıştığını bildiğim yönetmen Baran Özçaylan’a kocaman alkış. Çünkü kurduğu atmosfer ve teknik rejisi çok başarılıydı. Özellikle takip sahnesine diyecek sözüm yok.Tüm Kişiler’de 16’ncı olduAncak oyuncu rejisi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ali Sürmeli, Hakan Boyav, Ferda İsil, Veda Yurtsever İpek gibi tecrübeli oyuncuların bile performansları eksik hatta yer yer inandırıcı değildi. Oyuncular tecrübeleriyle durumu kurtardılar. Yönetmenin oyunlara daha fazla eğilmesi gerekiyor. Kenan Çoban’ı yıllarca Kurtlar Vadisi’nin Abdülhey’i olarak izledikten sonra Zülfü’de kabul etmekte zorlanmadım. Ama dublajlı sesi yabancılaşma etkisi yarattı. Hikâye ilk bölümde derdini anlattı ve gelecek bölümlerde yanacak intikam ateşinin sinyalini verdi. Dizinin en büyük alkışı hak eden tarafından biri de müziklerdi. Atakan Ilgazdağ’ın duygusuna sağlık. Sonuç olarak; Beyaz Karanfil Tüm Kişiler’de 3.04 reytingle 16’ncı, AB’de 2.05’le 22’nci, ABC1’de 2.79’la 15’inci oldu. Yükselme şansı var mı? Cuma kadın gecesidir. O nedenle bu tarz bir erkek dizinin cumada yüksek reyting alma şansı çok zor. atv’nin yanlış gün seçtiğini düşünüyorum. Belki reytingleri ilerleyen haftalarda yükselir ama Karagül’ü yerinden etmesi imkânsız. O nedenle dizinin daha doğru bir günde yayınlanması yani erkek seyircinin ekrana hâkim olduğu günde yayınlaması ömrünü uzatır.
- Benim Adım Gültepe dizisi için final kararı alındı. Dizi 8’inci bölümde sona erecek. Ancak hangi gün, hangi saatte final yapacağını henüz hiçbirimiz bilmiyoruz.- Fatih Harbiye dizisi için de final kararı alındı. Dizinin 49’uncu bölümde sona ereceği konuşuluyor.- 7 Kasım Cuma Beyaz Show Ulan İstanbul ekibiyle yeni sezonunu açıyor.- Şeref Meselesi dizisi ekim ayında başlayacaktı. Ama Kasım ayına ertelendi.- Yalan Dünya, 29 Ekim Çarşamba akşamı başlıyor. Saati ilk başta 23.00 olarak açıklandı ama sonra değişti. Ardından yine 23.00 oldu. Bakalım, çarşamba kaçta ekrana gelecek?- Yapımını Ay Yapım’ın, yönetmenliğini Onur Ünlü’nün üstlendiği Beş Kardeş’in kadrosu şekillenmeye başladı. Serkan Keskin, Osman Sonant, Tansu Biçer, Fatih Artman, Serdar Orçin, Gizem Erdem’in başrollerini oynadığı diziye ‘Bana Artık Hicran De’nin bitmesiyle Nadir Sarıbacak da katıldı. Dizi Ocak ayında Kanal D’de ekrana gelecek.- Pana Film’in yapımını, Serdar Akar’ın yönetmenliğini, Ercan Mehmet Erdem’in senaristliğini üstlendiği kod adı ‘Adı Yok’ projesinin oyuncuları belli olmaya başladı. Ah Neriman dizisinin sona ermesiyle Sezin Akbaşoğulları ‘Adı Yok’un kadrosuna transfer oldu. Barış Bağcı da dizinin kadrosunda...- TMC Kerem Deren’in senaryosunu kaleme aldığı yeni bir dizi hazırlıyor. Kod adı Racon olan dizinin başrolünde Mehmet Aslantuğ rol alıyor. Aslantuğ dizide halim babasının ölümünün ardından kendi adaletini kendi dağıtan Kenan karakterini canlandıracak. Kestiği raconlarla ünlü Kenan’ın ailesi ve aşkla intihanı konu edilecek. Babasının kabadayı olmasına karşı çıkan ama bir anda kendisini yeraltı dünyasında kararlar veren biri olarak bulan Yağmur karakteri için ise Hande Doğandemir’le görüşülüyor. Eğer rol alırsa Aslantuğ ve Doğandemir baba-kız oynayacak.- Medyapım ‘Shameless’ dizisini ‘Utanmazlar’ adıyla uyarlıyor. Merve Girgin’in yöneteceği dizi için Ferhan Şensoy’la görüşülüyor.
Bu sezon başlayan hiçbir dizinin zirveye oturamaması sektöre büyük darbe vurdu. Herkes kendi arasında dizilerin bittiğini konuşurken, asıl sorun gözden kaçıyordu. Bu sezon dizilerin neden tutmadığı onlarca sebeple açıklanabilir. Fakat en önemli neden senaryolardı. Çünkü başlayan hiçbir dizi ilk bölümde izleyiciye ne anlatacağını vaat etmiyordu. Neredeyse tüm bölüm karakterleri tanıyor ve ne olduğunu anlamadan “1. bölümün sonu” yazısını görüyorduk. Oysa Türk toplumunun bugüne kadar takipçisi olduğu dizilere baktığımızda hepsinde ilk bölümde seyirciye çengel atılıyordu. Kısacası hikâye bize bir sezon ne izleyeceğimizi daha ilk bölümde söylüyordu. Binbir Gece, Aliye, Asmalı Konak, Fatmagül’ün Suçu Ne, Ezel, Karagül gibi dizilerin ilk bölümlerini hatırlarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Bu sezon değişen denek yapısı tabii ki pek çok şeyi etkiledi ama yukarıda bahsettiğim gibi dizilerde çıkmadı. Çıksaydı emin olun herkes izlerdi. Neyse ki, son anda üç dizi sektörün kurtuluşu adına ümit verdi.Seyirciye üstten bakmak kaybettiriyorPazar akşamı Tüm Kişiler’de Urfalıyam Ezelden, AB’de Gönül İşleri’nin birinci olması “Oh” dedirtti. Salı akşamı ise Kaderimin Yazıldığı Gün dizisinin neredeyse Tüm Kişiler’de zirveye oturmasına az kaldı. AB’de ise şampiyonluğu üstlendi. Bu üç örnek sektöre şunu gösterdi: Demek ki, izleyiciye uzun uzun karakter anlatmak yerine samimi bir hikâye anlatıp, dizide ne izleyeceği konusunda açık olursanız yeni diziyi de satın alıyor. Kaldı ki, her üç dizide de eleştirilecek çok şey var ama işin bütününe bakıldığında üçü de seyirciye “Ben sizden zekiyim” demek yerine “Ben size çok iyi bildiğiniz bir hikâyeyi bir de kendi dilimden anlatacağım” diyor. Tartışmasız bu sezon seyirci senaryoların kendisine üstten bakmasından rahatsız. Bu dizilerin zirveye oturması da bunun en açık göstergesi.Polat’ın sağ kolu kanun çalıyorKurtlar Vadisi Pusu’da Polat Alemdar’ın sağ kolu Timur karakterine hayat veren Burak Sevinç’i ilk kez Ben Onu Çok Sevdim dizisinde izlemiştim. Daha sonra Babam İçin, Merhaba Hayat ve Yol Ayrımı’nda rol aldığını hatırladım. İki sezondur Kurtlar Vadisi Pusu’da ağır ağabey Timur rolünde Polar Alemdar’ın yükünü hafifletiyor. Seveni çok fazla. Ama ben size Burak Sevinç’in hiç bilmediğiniz bir yönünü açıklayacağım. Dizide racon kesen adamın aslında çok iyi kanun çaldığını ve Türk sanat müziği icracısı olduğunu biliyor musunuz? Ben şans eseri ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla onu çalıp söylerken dinledim. O kadar güzel sesi var ki, onu dinlerken hem huzur buluyor, hem geçmişe yolculuk yapıyorsunuz. Anlayacağınız, yeni kuşak oyuncuların on parmağında on marifet var. Umarım, Kurtlar Vadisi Pusu’da aksiyon arasında nefes alıp bir gün Burak Sevinç’e şarkı söyletirler. O zaman siz de bu iyi sesle tanışırsınız.