7 Şubat mı yoksa Reaksiyon mu?

18 Nisan 2014

Bir süredir oyuncu kadrosu ortaya çıkan ve adının 7 Şubat olduğu iddia edilen dizi bilmecesini artık çözme zamanı geldi diye düşünüyorum. Efendim, Kurtlar Vadisi’nin yazar ekibinden Bahadır Özdener, Cüneyt Aysan, Ozan Aksungur, Emre Özdür Pana Film’den ayrıldıktan sonra bir proje yapmaya karar verirler. Uzun süredir bir istihbarat hikâyesi akıllarında vardır. Onu projelendirir, Reaksiyon adında bir şirket kurarlar ve Star TV’yle görüşürler. Projenin kod adı iddia edildiği gibi 7 Şubat değil, şirketin adıyla aynıdır, yani Reaksiyon’dur. Star TV projeyi çok beğenir ve yeni sezonun iddialı dizisi yapmaya karar verir. Büyük ihtimalle adı değişecek ama oyuncu kadrosu sağlam bir ekipten kurulur.Savcı Turgut Reaksiyon’daDizinin önce kadın oyuncularıyla anlaşılır. Ardından erkek oyuncular seçilir. Tüm oyuncu kadrosu tamamlanmadı ama başrollerle anlaşıldı. Dizide İbrahim Çelikkol, Nehir Erdoğan, Selen Soyder ve Yurdaer Okur rol alacak. Karadayı’ya geçtiğimiz haftalarda veda eden, cancağızım savcı Turgut’un yani Yurdaer Okur’un gelecek sezonda ne yapacağını merakla bekliyordum. Neyse ki, bizi fazla bekletmedi. Yine çok konuşulacak bir rolle karşımızda olacak. Reaksiyon’da ayrıca Erdal Beşikçioğlu da rol alacak. Beşikçioğlu’yla prensipte anlaşılmış, ancak hâlâ imzalar atılmamış. O nedenle imzayı atana kadar ne olacağı belli olmaz. Eğer Beşikçioğlu dizide oynarsa Köprü’den sonra Yurdaer Okur’la yeniden bir projede rol almış olacak. Kod adı Reaksiyon olan dizinin kadrosu bile beni heyecanlandırdı. Yazar ekibinin tecrübesi de ortada. Umarım yeni sezonda bizi şaşırtacak bir hikâyeyle karşımızda olurlar.Gölgedekiler umut verdiPerşembe akşamı Show TV’de Gölgedekiler adında yeni bir dizi başladı. Aslında reyting sonuçları kötü. Tüm Kişiler’de 2.01 reytingle 30’uncu, AB’de 1.85’le 26’ncı oldu. Fakat fikir olarak diziyi beğendiğimi itiraf etmeliyim. Ekranda çeşitlilik olması gerektiğine inananlardanım. Hep entrika, hep drama ya da komedi izlemek artık canımızı sıktı. Gölgedekiler yeni bir alternatif yarattı. Aslında Samanyolu TV’de ekrana gelen Sırlar Dünyası ve Star TV’de yayınlanan Acayip Hikâyeler karışımı bir iş olmuş Gölgedekiler. Sıra dışı olayları irdeliyor. Dizi ilk bölümünde iki hikâyeyle karşımıza çıktı. Şeytanın Gülüşü ve Beni Mezarıma Götür adlı bölümlerde en çok Şeytanın Gülüşü’nü sevdim. Özellikle çocuk oyuncu gerçekten çok iyi bir tipti. O nedenle cast direktörü Adnan Önal’a tebrikler. Fakat yönetmen Mutlu Karadoğan çok daha iyi oynatabilirmiş. Ama tip çok iyi olmuş. İşin jenerik tasarımını da çok beğendim. Yücel Yetişkin imzalı jenerik farklıydı. Kısaca Gölgedekiler, reytinglerde Show TV’yi güldürmedi ama benim gibi Türk dizilerinde farklılık görmek isteyen izleyiciler için umut oldu.Vadi’ye Çevik çalımıPerşembe günü Cengiz Semercioğlu sezon sonunda Pana Film’in transfer iddiasını ortaya çıkaracağını ve bu nedenle atv’nin reklam kuşaklarıyla oynayarak reytingleri bilerek düşürdüğünü yazdı. Aynı gün yayınlanan Kurtlar Vadisi AB grubunda Arkadaşım Hoşgeldin’e yenildi. Mesele reklam kuşakları mı bilinmez ama net bir şey var: Kurtlar Vadisi’nin eski tadı yok. Seyirciler senaryonun gidişatından şikâyetçi. Belki de bu durum izleyicinin komediye yani Arkadaşım Hoşgeldin’e kaçmasına neden olmuştur.

Devamını Oku

Mustafa Avkıran “Sabahlar Olmasın” diyor

16 Nisan 2014

Kınalı Kar’ın Cabbar Ağa’sı, Yaprak Dökümü’nün Mithat’ı, Kuzey Güney’in Sami’si ve son olarak Kaçak’ın İsmet Ali’si Mustafa Avkıran’ı sadece oyuncu zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü Avkıran’ın bir de müzikal hayatı var. Geçtiğimiz sene başladığı Sabahlar Olmasın konsepti de Kalan Müzik etiketiyle albüm oldu. Salı akşamı da Garajİstanbul’da albüm tanıtım konseri vardı. Çok merak ettiğim bir albümdü. Bir de sahneye Dilber Ay’ın çıkacağını duyunca heyecanım iki kat arttı. Kaçak ekibi de yapımcısından yönetmenine, oyuncularından teknik ekibine Avkıran’ı bu gecede yalnız bırakmamıştı. Avkıran biraz heyecanlı ama çokça utangaç bir şekilde çiçekli gömleğiyle sahneye çıktı. İçinde sarhoşluk hali geçen şarkılarını söylemeye başladı. Tabii ki hepimizi baştan uyardı: Sabahlar Olmasın… İlk olarak Dilber Ay’ı sahneye çağırdı. Ben ilk kez canlı olarak dinledim onu. Sahnede ikisi gerçekten harikalar yarattılar. Daha sonra Ay, Zorunda mıyım şarkısını söyledi. Onu Ceylan Ertem, Sema ve Sibel Tüzün takip etti. Mustafa Avkıran içimize öyle bir bir neşe yerleştirdi ki, gerçekten sabahlar olmadı. Bugünün Türkiye’sinde içinde sarhoşluk geçen şarkıların klibi çekilip yayınlanamaz. Ama siz bir Sabahlar Olmasın albümü alıp arşivinize koyun derim. Özellikle Dilber Ay ve Mustafa Avkıran düetinde çok eğleneceğinize eminim. Ayrıca Avkıran bu albümde Aziz Nesin’e ait En Güzel şiirini de şarkı yapmış. Olağanüstü bir yorum olmuş. Mutlaka dinlemelisiniz.Yedi Güzel Adam cumartesi başlıyorSezai Karakoç, Erdem Beyazıt, Cahit Zarifoğlu, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören ve Akif İnan gibi yakın tarih edebiyatımıza damga vuran şairlerimizin birlikte okudukları Maraş Lisesi dizi oluyor. Çekimleri Kahramanmaraş’ta devam eden, Levent Demirkale’nin yönetmenliğini üstlendiği Yedi Güzel Adam dizisi cumartesi akşamı TRT 1’de başlıyor. Dizide Uraz Kaygılaroğlu, Yıldız Çağrı Atiksoy, Baran Akbulut, Kemal Uçar, İlker Kızmaz, Bora Cengiz, Mertcan Sevimli, Şahika Koldemir, Mert Asker, Pınar Gök, Hülya Şen, Durul Bazan ve Kenan Bal rol alıyor.Aman çocuklara dikkat!Geçtiğimiz gün ilkokula giden çocukları olan bir arkadaşımla oturduk. Tabii ki konumuz yine dizilerdi. Ancak beni en çok şaşırtan şey çocukların dizilere bu kadar hâkim olmasıydı. Özellikle Küçük Ağa’yı ezbere biliyorlar. Ama işin tuhaf yanı, okulda yeni bir oyun türetmişler: Küçük Ağa’cılık… Her gün birisi küçük ağa oluyormuş. Okulda racon kesmeye başlamışlar bile… Bir de bunu bana ballandırarak anlatmalarını izleseydiniz siz de ürkerdiniz. Kendi aralarında bile ağa benim diye kavgaya tutuşuyorlar. O nedenle hem diziler, hem de aileler dikkat! Özellikle Küçük Ağa’nın okul sahnelerinde Metmetcan’ın yaramazlığı ortaya çıkıyor. Ne yazık ki, bu durum izleyici kitlesi olan çocukları olumsuz etkiliyor. Tabii ki, diziyi değiştirin demiyorum ama en azından okul sahnelerinde özendirici şeyler yapılmamalı. Ailelere düşen göreve gelince… Çocuklarınıza dizi izletmeyin. Yüzlerce alternatifiniz var. Zaten 21.30’da onları yatırmanız gerekiyor, 23.15’e kadar süren bir diziyi izletmek zaten onlara haksızlık. Çocuğunuzun olumsuz etkilenmemesi için siz de dizi izlemeyin.

Devamını Oku

Cem Yılmaz da Kanal D’ye çözüm olamadı

15 Nisan 2014

Kanal D, iki sezondur kıyasıya rekabet eden Karadayı ve Survivor yarışına katılmak için sürekli proje üretiyor. Ancak ne yapsa olmuyor. Yüksek prodüksiyonlu dizide denedi, büyük yarışmalarda… Sonunda çareyi film koymakta buldu ama o da olmadı. Geçtiğimiz pazartesi ise çözümü Cem Yılmaz’ın Fundamentals gösterisini koymakta buldu. Peki, sonuç? Fundamentals, Tüm Kişiler’de 3.69 reytingle 10’uncu, AB’de 5.36’yla 4’üncü oldu. Yani anlayacağınız, Cem Yılmaz da Kanal D’nin yüzünü güldüremedi. Çünkü Fundamentals Kanal D Home Video’nun yüzünü güldürüyor. Bir yılda 40 bin satış rakamına ulaşmış. İnsanlar ellerinin altında DVD’si varken, dizilerinden ve yarışmalarından mahrum kalmak istemiyorlar.‘Diğer Yarım’ geliyorYakında atv’de “Diğer Yarım” diye bir dizi başlayacak. İpek Tuzcuoğlu, Orhan Kılıç, Gonca Sarıyıldız, Nevra Serezli, Sait Genay, Gülen Karaman, Ruhi Sarı’nın başrollerini paylaşacağı diziyi Veli Çelik yönetecek. NTC Medya’nın yapımını üstleneceği “Diğer Yarım”ın konusuna gelince; Meryem’le, Ecevit ailelerinin tüm karşı çıkmalarına rağmen evlenirler. Ancak ikili, kültürleri, sosyal statüleri konusunda son derece farklıdır. Birkaç yıl içinde sudan bir sebeple kavga eder ve galip gelen inatları yüzünden boşanırlar. İkiz kızları olan çift, mahkemenin birini anneye, diğerini babaya vermesiyle tamamen yollarını ayırır. İkisi de çocukları birbirine göstermemeye yemin ederler. Kızları, kendi kültürlerine ve fikirlerine göre yetiştirirken onlara büyük bir yalan söylerler. Ancak yıllar sonra ikiz kardeşlerin kaderi İstanbul’da birleşir ve birbirinden habersiz iki kız kardeş çarpışırlar. Yaşam tarzları taban tabana zıt kardeşler el ele verir ve anne babalarına iyi bir ders verip, onları yeniden bir araya getirme planı yaparlar. Konu, size de Adile Naşit ve Münir Özkul’un turşu suyu yüzünden boşanıp çocukları paylaşma hikâyesinin anlatıldığı Neşeli Günler’i hatırlatmadı mı? Neşeli Günler, en sevdiğim filmlerden biridir. Umarım, Diğer Yarım’da aynı sıcaklığı taşır.Derya Büyükuncu’ya yakışmadıBirkaç gündür Survivor birincisi, milli yüzücü Derya Büyükuncu’nun kazandığı 500 bin lirayı alıp Amerika’ya yerleştiği haberlerini okuyorum. Oysa Büyükuncu paranın yarısını işitme engelliler için bağışlayacağını açıklamıştı. Üstelik Acun Medya genel koordinatörü Ebru Atasav, Büyükuncu’ya üç aydır ulaşamadıklarını açıkladı. Oy isterken işitme engellilere bağışlayacağını dilinden düşürmemişti. Üstelik sözleşmesinde de bu madde varken, parayı alıp ortadan kaybolması bir milli yüzücüye yakışmadı. Derya Büyükuncu, bir an önce ortaya çıkıp üstüne düşen görevi yerine getirmeli.

Devamını Oku

Murat Boz’dan dizi oyuncusu olur mu?

13 Nisan 2014

Üniversiteden arkadaşım Murat Boz. İlk yıllarımızı hatırlıyorum. Öğrenciyiz, hayallerimiz var ve nereye savrulacağımızı bilmiyoruz. Ama Murat hep sempatik ve yetenekli. Kısa sürede yolumuzu çiziyoruz, ben gazeteciliğe rotamı kırarken, Murat sahneye yoğunlaşıyor. Uzun süre görüşemedik. Yıllar önce yolda karşılaştık. O Tarkan’ın vokalistliğini yapıyordu, ben gazeteciliğe başlamıştım. Sonra Murat art arda albümler çıkarmaya ve bir anda Türkiye’nin gündemine oturmaya başladı. O yıllarda okul arkadaşımla röportaja gittiğimde karşımda hiç değişmemiş Murat görmekten dolayı mutluydum. O Ses Türkiye’yle Murat şöhretine şöhret kattı ama hiç değişmedi. Geçtiğimiz gün bir röportajını izledim. Eser Yenenler, Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak’la bir diziye başlayacağını açıkladı. Senaryoyu okuduğunu ve çok güldüğünü de ekledi. Ama benden Murat Boz’a tavsiye… Murat’cım müzikte çok yeteneklisin. Ama oyunculuk bambaşka bir meslek. Üstelik komedi oyunculuğu çok zordur. Eminim mizah yeteneğinle bunun altından kalkacaksındır. Fakat mutlaka bir oyuncu koçuyla çalış. Çünkü yetenekli olsan bile oyunculuğun çok büyük bir kısmı çalışmaktır.Horozoğlu’yla Endülüs SokaklarıBenim gibi belgesel izlemeyi sevenlerdenseniz İz TV’yi takip edin. Bu akşam İz TV’de yeni bir belgesel program başlıyor: Farklı Rotalar. Daha önce hiç gidilmeyen coğrafyalarda, farklı çekim teknikleri ve daha önce bu bölgelerde hiç bulunmamış ünlü oyuncuların anlatımıyla yeni bir belgesel serisi Farklı Rotalar. İlk bölüm Endülüs Sokakları anlatılacak. Anlatıcımız ise Mete Horozoğlu. Başarılı oyuncu, Endülüs sokaklarında İspanya'nın kültür ve tarihine doğru bir keşfe çıkacak. Picasso'nun doğduğu şehir olan Malaga'da yolculuğuna başlayan Mete Horozoğlu’nun sonraki rotası ise flamenkonun anavatanı olan Sevilla olacak. Endülüs gezisine Cordoba'nın dar sokaklarında devam eden Horozoğlu, turu narlar şehri olarak da bilinen Granada'yla sonlandıracak. Bu akşam 22.40’ta başlayacak bu belgeseli siz de izlenecekler listenize alın derim. “Kayıp Şehir” kaybolmamış!Geçtiğimiz hafta Kayıp Şehir’in Duyg’su Ayta Sözeri’nin doğum günüydü. Sahne aldığı Vivon’da yaş gününü şarkı söyleyerek kutladı. Ben de onu yalnız bırakmamak için yerimi aldım. Mekâna gittiğimde karşımda Kayıp Şehir dizisinin oyuncuları vardı. Başta dizinin yönetmeni Cevdet Mercan, Seher’i Elifcan Ongurlar, İsmail’i Tugay Mercan ve Zehra’sı Cansu Tosun. Hemen yanlarında yerimi aldım. Şebnem Hassanisoughi, Gökçe Bahadır, Nazan Kesal, Nik Xhelilaj ve Taner Ölmez setleri olduğu için gelememiş. Yoksa onlarda Ayta Sözeri’ye sürpriz yapacaklarmış. Bir yıl önce biten bir dizinin ekibinin hâlâ görüşüyor olmasına hem şaşırdım, hem de sevindim. Biz bütün gece Ayta’nın güzel sesinden şarkılar dinleyip hem keyiflendik hem de dertlendik. Program sonrası kuliste Ayta’nın yanına geçtiğimizde gördüm ki, Kayıp Şehir bitmemiş, hâlâ devam ediyor. Bu dostluklar sürdükçe de bitmeyecek. Her biri başka bir dizide çalışsa da… Bu arada iyi ki, doğdun Ayta Sözeri. İyi ki, seni ve o güzel kalbini tanıdık.

Devamını Oku

‘Yasak’ doğru iş ama yanlış zamanda geldi

12 Nisan 2014

Fikret Kuşkan ve Deniz Çakır’ın birlikte bir dizide oynayacağını ilk kez 10 Kasım’da yazmıştım. O günden bu yana beş ay geçti. Oyuncu kadrosu belli oldu, mekânlar yapıldı, tanıtımlar yayınlandı ama bir türlü başlamak bilmedi. Bu sezon başlamayacağını düşündüğüm bir anda yayın tarihi açıklandı ve 11 Nisan Cuma akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Başrollerini Deniz Çakır, Fikret Kuşkan ve Burak Yamantürk’ün paylaştığı Yasak, tanıtımlarından çok daha güzel bir bölümle karşımıza çıktı. Öncelikle reji, kostüm, dekor uygulama ve sanat ekibinin ellerine sağlık. Ortaya muazzam bir iş çıkarmışlar. Sanat yönetmeni Erol Taştan’ı tebrik ederim. Görüntü yönetmeni Kemal Şanlı o kadar iyi ışık yapmış ki, dekorlar gerçek mekânlar gibi duruyordu. Adeta bizi o sokakların varlığına inandırdı. Gelelim senaryoya… Volkan Sümbül, Ali Demirel, Emre Özdür ve Meryem Gültabak’ın kaleme aldığı senaryo bize karakterleri tanıttı, derdini ve çatışmasını ortaya koydu ve sıkmadan bizi ekran karşısına bağladı. Yönetmen Kudret Sabancı Yasak’la özüne dönmüş.Kuşkan başarılıydıYasak, Fatma Aliye’nin Muhadarat romanından esinlenerek ortaya çıkmış bir proje. Dizi 1883 yılında akraba olmadıkları halde teyze çocuğu gibi yetiştirilen Nejat ve Calibe’nin ayrılışıyla başladı. Fransa’ya tıp kongresine bir yıllığına giden Nejat, Calibe’ye kendisini beklemesini söyledi. Calibe’nin gitme feryatları fayda etmedi. Ardından siyah beyaz jenerik girdi. Bir yıl sonra Calibe’nin düğün hazırlıklarıyla başladı. Demir tüccarı Nazım Bey’le evlenip fakirlikten yırtmak isteyen Calibe’nin hırsı görülmeye değerdi. Düğün gününü Nejat’ın dönüşüne göre ayarlayan Calibe intikamını da alacaktı. Tüm bölüm düğün hazırlıkları ve düğünle geçti. Böylece hem tüm karakterleri tanıdık, hem de gelecek bölümler hakkında tüyolar aldık. Özellikle Calibe’nin aynalara bakma aşk yerine kendine kıymet vereni seçersin vurgusu çok güzeldi. Bu arada Gözde Ceyhan başarılı bir cast yapmış. Oyunculuklara gelirsek, Fikret Kuşkan şu ülkede en çok beğendiğim aktörlerdendir. Nazım Bey’i de o kadar gerçek oynamış ki, Calibe’ye bakarken aşkını, çocuklarını severken şefkatini, avlanırken hiddetini bize geçirmeyi başardı. Deniz Çakır, aşkı da, hırsı da, yırtma derdini de çok doğru bir duygudan hareketle çıkarmış. Burak Yamantürk, hayatımızın dönem dizisi oyuncusu oldu. Veda ve Tatar Ramazan’dan sonra Yasak… O da hem gururlu, hem âşık, hem de idealist bir doktor olarak karşımıza çıktı.Yufkacıgil’e dikkat!Geçtiğimiz yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Hakan Yufkacıgil, dizide Ali Fuat Bey’i canlandırıyor. İlk bölümde evin kızı Asude’ye aşkını, annesiyle olan ilişkisini izledik ama Yufkacıgil’in çok daha yüksek bir oyunculuk performansı olduğunu söylemeliyim. İlerleyen bölümlerde onu konuşacağımızdan da eminim. Gürbey İleri evin densiz oğlu Nabi’yi, Ezgi Eyüboğlu Nazım Bey’in gözbebeği Asude’sini canlandırıyor. Dedim ya, cast çok iyi olmuş. Ama hiç şüphe yok ki, en ilginç karakter evin hizmetçisi Ruşen. Tuğçe Kumral beni bu karakterle çok güldürdü. Evin hizmetçisinin hanımının aldığı elbiseyi beğenmemesi ve giymemesi komikti. Kısaca Yasak, beklentimin çok üstünde bir iş olmuş. Ama nisan ortası insanların artık televizyonla çok bağının olmadığı ve sadece sezon başından beri izledikleri dizilerin yayınlandığı bir dönemdir. Üstelik yazın yaklaşması nedeniyle dönem dizisi seyirciye kasvetli gelir. Bir de atv’de iki sezondur yayınlanan Huzur Sokağı’nın her geçen gün seyirci kaybetmesi artık bu kanala izleyicilerin cuma akşamları yüz vermemesine sebep oldu. Karagül ve Medcezir’in kıyasıya yarıştığı cuma akşamı yarışa katılmak zaten çok büyük riskti. Reyting sonuçları da bunu gösteriyor. Yasak, Tüm Kişiler’de 2.99 reytingle 18’inci, AB’de 2.67’yle 13’üncü oldu. Bence Yasak doğru iş ama yanlış zamanda geldi.

Devamını Oku

Kara Para Aşk seneye zirvede olur

12 Nisan 2014

Bu sezon o kadar çok dizi başladı ve bitti ki, birçoğunun hızına hiçbirimiz yetişemedik. Eylül ayında başlayan dizilerden bir tanesi bile zirveye oturamadı. Ocak ayında da aynı durum devam etti. Kanal D’de Küçük Ağa dışında yeni sezon dizilerinden büyük etki yaratan bir dizi olmamıştı. Ama mart ayında gelen bir dizi zirveye oturmasa da, sezonu kapatmadan gelecek sezon zirveye oturacağının sinyalini verdi. Ay Yapım’ın yapımını, Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon’un senaristliğini, Ahmet Katıksız’ın yönetmenliğini, Engin Akyürek ve Tuba Büyüküstün’ün başrollerini üstlendiği Kara Para Aşk’tan bahsediyorum. Şu ana kadar beş bölümü yayınlandı ve her hafta kalitesini biraz daha yükselterek karşımıza çıktı. Yeni sezon dizileri arasında Kayıp’ı çok beğenmiştim ama Kara Para Aşk onun yerine çoktan geçti bile... Ancak küçük bir tehlikesi var. Biz bu kaçırılma mevzusunu çok sevmiyoruz. Beş bölümdür Nilüfer Metin’in elinde… Artık başka bir konu bulmak gerekiyor.Büyüküstün şaşırtıyorTuba Büyüküstün Kara Para Aşk’ta oyunculuğuyla şaşırtıyor. 20 Dakika’da onu izlemekten hiç keyif almamıştım. Ama Kara Para Aşk’ta Elif rolünün altından kalkıyor. O nedenle doğru seçim… Dikkat edin, bugüne kadar Tuba Büyüküstün’ün oyunculuğunu hiç tartışmamıştık. Ama 20 Dakika’da beğenilmedi. Çünkü hikâye ona hizmet etmiyordu. Ama Kara Para Aşk’ta hikâyenin ortasında oturuyor. Sanırım, oyuncu koçuyla da çalışmış. Çünkü iki proje arasında müthiş bir performans farkı var. Büyüküstün’ün bu çabasını takdir ediyorum. Tuba Büyüküstün dünya standartlarında bir güzelliğe sahip. Gerçekten yüzünde hem masumiyeti hem de kötülüğü barındırabiliyor. Oyunculuğunu da daha fazla geliştirir ve emek harcarsa bence önü açık. Zaten Ortadoğu’da çok seviliyor ama yüzünü Avrupa ve Amerika’ya da çevirebilir.‘Kardeş Payı’nı hep Selçuk Aydemir yazsınBaşrollerini Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Seda Bakan’ın canlandırdığı, Selçuk Aydemir’in yazıp yönettiği Kardeş Payı ilk bölümüyle müthiş bir açılış yapmıştı. İnce göndermeleri, mizah dili uzun zamandır özlediğimiz tadı verdi bize. Ancak ne olduysa üçüncü bölümden sonra oldu. Dizinin adeta çizgisi kaydı. Kendimi 65 dakikalık dizide bir sahneye bile gülemezken buldum. Filmi hemen başa sarıp sorunun ne olduğunu araştırdım ve senaryoda başka imzalar gördüm. Perşembe akşamı yayınlanan 7’nci bölümdeyse yine eski tadı vardı ve senaryoda Selçuk Aydemir yazıyordu. Bu reytinglere de yansıdı. Kardeş Payı AB’de 4.88 reytingle 4’üncü oldu. Kardeş Payı’nı NTC Medya yapıyor. Dizi her sezon sadece 22 bölüm ekrana gelecek. Ocak ve haziran ayları arasında yayınlanacak. Madem her şey bu kadar planlı lütfen, Kardeş Payı’nı Selçuk Aydemir yazsın. Çünkü biz onun mizah anlayışını sevdik. Kardeş Payı onun kalemiyle güzel. Aksi takdirde maya tutmayacak ve Kardeş Payı reyting canavarının kurbanı olacak.

Devamını Oku

Kurt Seyit ve Şura bir an evvel Türkiye’ye gelsin!

9 Nisan 2014

Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah’ın başrollerini paylaştığı Kurt Seyit ve Şura salı akşamı yeni bölümüyle ekrana geldi. Ancak yine şeytanın bacağını kıramadı. Dizi Tüm Kişiler’de 3.66 reytingle 9’uncu, AB’de ise 4.75’le 4’üncü oldu. Maalesef sonuca bakınca tehlike çanları çalıyormuş gibi görünüyor. Ama aldığım duyumlara göre iki bölüm sonra Seyit ve Şura Türkiye’ye geliyor. O nedenle Samandıra’da dekor hazırlıkları sürüyor. O dönemdeki Pera’nın birebir aynısı yapılmış bile… Türkiye’de çekilen sahnelerin daha bizden olacağına inanıyorum. O nedenle Star TV’de yeni bir tanıtım kampanyası hazırlığındaymış. Yeni bir dizi başlıyormuş gibi tanıtım yapılacak. İlk beş bölüm seyirciyi bir türlü içine çekemedi ama Türkiye’de yeni bir serüven başlayacak. Bakalım, Rusya’dan Türkiye’ye kaçan Seyit ve Şura’nın hikâyesi sevilecek mi? Bence çok daha başarılı olacak. Hepimiz keşke böyle başlasalardı diyeceğiz…Seyit ve Şura’ya Cannes’da yoğun ilgiŞu anda Cannes’da MIPTV Televizyon fuarı düzenleniyor. Ay Yapım ekibi Kurt Seyit ve Şura dizisi için Majestic Otel’de bir parti düzenlemiş. Cannes’daki haber kaynaklarımdan aldığım duyumlara göre partiye yoğun ilgi varmış. Tatlıtuğ ve Abdullah tabii ki partinin gözdesiymiş. Dizinin yurtdışına satışının da fazla olacağına inanıyorum. Özellikle Kıvanç Tatlıtuğ'un Ortadoğu'da müthiş bir hayran kitlesi var. O nedenle hem Türk televizyonlarında büyük yapımların daha fazla yapılabilmesi, hem de yurtdışı satışında başarıya ulaşması için Kurt Seyit ve Şura’nın acilen toparlanması gerekiyor.Pedro ortalığı karıştıracakGeçtiğimiz hafta Muhteşem Yüzyıl’a İspanyol hekim Pedro olarak Burak Sağyaşar katıldı. Eşi Mihrimah Sultan’ı herkesten kıskanan Rüstem Paşa’nın da sinirlerini zıplattı. Dün akşam yayınlanan bölümden de anlaşılacağı gibi Rüstem Paşa’yı çıldırtmaya devam edecek. Mihrimah Sultan’ın da gönlünü çalacak. Entrikanın, ölümlerin, çatışmanın bitmediği Muhteşem Yüzyıl’da Pedro karakteri bence diziye müthiş bir neşe katmış. Burak Sağyaşar’a da bu rol çok yakışmış. Anlaşılan ondaki şeytan tüyü sadece Mihrimah Sultan’ın değil, Sultan Süleyman’ın da gönlünü çalacak.Haberin zirvesinde Survivor varInterpress’in yaptığı aylık araştırmaya göre mart ayında en çok Survivor konuşuldu. Ulusal, bölgesel ve yerel iki binden fazla gazete ve derginin tek tek incelendiği Interpress araştırmasında, mart ayında yayınlanan ve Star TV, Kanal D, ATV ve Show TV’nin başı çektiği yarışma programları arasında Survivor’ın toplamda 100 haberi aşarak ilk sırayı aldığı ortaya çıktı. Aynı araştırmada Kim Milyoner Olmak İster, Büyük Risk, X Factor Türkiye ve Ben Bilmem Eşim Bilir yarışma programlarının ilk beş sırayı oluşturduğu belirlendi. Hep söylüyorum Survivor’ın başlaması dizilerin daha az konuşulmasına sebep oluyor. Bu sene de Turabi, Sahra, Akın ve Tolga derken zirveye yine Survivor oturdu.

Devamını Oku

Sahra’nın oyunu Berna’yı diskalifiye ettirdi

8 Nisan 2014

Survivor ilk başladığında Gönüllüler Adası’nda Turabi’nin yarattığı gerilimin kavgalara neden olacağını ve fiziksel şiddetin olabileceğini yazmıştım. Ben bir diskalifiye bekliyordum. Ama ne yalan söyleyeyim erkeklerden olacağını zannediyordum. Ne yazık ki, şiddet kadınlardan geldi. Sahra ve Berna’nın ettiği kavga sonucunda Berna diskalifiye oldu. Turabi ve Sahra adanın padişahı ve sultanı gibi geziyor. Canları ne isterse söyleyebiliyorlar. Ama iş büyüdüğünde son derece stratejikler. Bu kavgada da bunu gördük. Sahra ve Turabi önce Berna’nın sinirleriyle oynadı. Ardından da Sahra Berna’ya “Sen beni kıskanıyorsun ama küçük lokmasın. Normal değilsin, delinin tekisin. Kapa çeneni” deyip durdu. Berna bu laflar karşısında asla yapmaması gereken bir şey yaptı. Önce tamamen refleksle Sahra’nın eline vurup konuşmaya çalıştı. Ama sonrasında attığı tekmeyle sonunu hazırladı. Beni en çok rahatsız edense bu tartışma olurken Turabi’nin kızlar daha rahat kavga etsin diye hemen yanlarından uzaklaşmasıydı. Araya girip ayırmaya bile çalışmadı. Sahra ve Turabi’nin kavga esnasındaki sakinliği de bunun planlandığının göstergesiydi. Yani onlar rakibin zaafına oynadılar. O nedenle “Sen küçük lokmasın” deyip duruyorlardı. Sonunda da amaçlarına ulaştılar.Sahra elenmeliŞiddeti savunmam mümkün değil. O nedenle Berna’nın diskalifiye olması çok doğru bir karardı. Fakat Sahra’da uyarı almalıydı. Sahra toplum üzerinde nasıl bir etki yarattıysa işin ilginç yanı bu olayların ardından sosyal medyada yazılanlardı. Neredeyse atılan twitlerin hepsi şiddeti övüyordu. Hatta ileriye gidip “Madem gidecektin Berna, hepimiz için Sahra’yı dövseydin” gibi twitler atıldı. Bunlar çok ürkütücü. Arkadaşlar sadece yarışma izliyoruz. Şiddeti haklı çıkarmak ve bunu istemek çok ama çok yanlış. Survivor’da bundan sonra sular durulmayacak. Adanın sakinleşmesi için Turabi ve Sahra ikilisinin artık ayrılması gerekiyor. O nedenle önümüzdeki hafta eleme gönüllüler tarafında olacaksa Yiğit Sahra’yı elemeli. Böylece hem adalet yerini bulacak hem de daha kaliteli bir Survivor izleyeceğiz.Boynu Bükükler yaz dizisi olmalıİyi bir oyuncu kadrosu, ince göndermeleri olan bir senaryosu, Ömer Uğur gibi bir yönetmeni var Boynu Bükükler’in. Kanal D’de ekrana geliyor ama bir türlü doğru güne konumlandırılamıyor. O nedenle dizi için tehlike çanları çalıyor. Belli ki, kısa sürede yayından kaldırılacak. Oysa seyircinin izlemeyeceği bir dizi değildi. Sadece yanlış zamanda geldi. Eğer yazın yayın hayatına başlasaydı şansı çok yüksekti. Ama geç değil. Kanal D, bu diziyi yazın yayınlarsa yaşatabilir. Nasıl mı? Dizi mayıs sonuna kadar stok bölüm çeker. Bu arada ilk bölümden itibaren yeniden yayınlanır. Dizilerin sezon finali yaptığı dönemde de yeni bölümleriyle ekrana gelir. Boynu Bükükler’in mayasında Geniş Aile var. O nedenle seyircinin doğru zamanda ekrana gelirse seveceğinden eminim. Aksi takdirde diziye yazık olacak.

Devamını Oku