Fikret Kuşkan ve Deniz Çakır’ın birlikte bir dizide oynayacağını ilk kez 10 Kasım’da yazmıştım. O günden bu yana beş ay geçti. Oyuncu kadrosu belli oldu, mekânlar yapıldı, tanıtımlar yayınlandı ama bir türlü başlamak bilmedi. Bu sezon başlamayacağını düşündüğüm bir anda yayın tarihi açıklandı ve 11 Nisan Cuma akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Başrollerini Deniz Çakır, Fikret Kuşkan ve Burak Yamantürk’ün paylaştığı Yasak, tanıtımlarından çok daha güzel bir bölümle karşımıza çıktı. Öncelikle reji, kostüm, dekor uygulama ve sanat ekibinin ellerine sağlık. Ortaya muazzam bir iş çıkarmışlar. Sanat yönetmeni Erol Taştan’ı tebrik ederim. Görüntü yönetmeni Kemal Şanlı o kadar iyi ışık yapmış ki, dekorlar gerçek mekânlar gibi duruyordu. Adeta bizi o sokakların varlığına inandırdı. Gelelim senaryoya… Volkan Sümbül, Ali Demirel, Emre Özdür ve Meryem Gültabak’ın kaleme aldığı senaryo bize karakterleri tanıttı, derdini ve çatışmasını ortaya koydu ve sıkmadan bizi ekran karşısına bağladı. Yönetmen Kudret Sabancı Yasak’la özüne dönmüş.
Kuşkan başarılıydı
Yasak, Fatma Aliye’nin Muhadarat romanından esinlenerek ortaya çıkmış bir proje. Dizi 1883 yılında akraba olmadıkları halde teyze çocuğu gibi yetiştirilen Nejat ve Calibe’nin ayrılışıyla başladı. Fransa’ya tıp kongresine bir yıllığına giden Nejat, Calibe’ye kendisini beklemesini söyledi. Calibe’nin gitme feryatları fayda etmedi. Ardından siyah beyaz jenerik girdi. Bir yıl sonra Calibe’nin düğün hazırlıklarıyla başladı. Demir tüccarı Nazım Bey’le evlenip fakirlikten yırtmak isteyen Calibe’nin hırsı görülmeye değerdi. Düğün gününü Nejat’ın dönüşüne göre ayarlayan Calibe intikamını da alacaktı. Tüm bölüm düğün hazırlıkları ve düğünle geçti. Böylece hem tüm karakterleri tanıdık, hem de gelecek bölümler hakkında tüyolar aldık. Özellikle Calibe’nin aynalara bakma aşk yerine kendine kıymet vereni seçersin vurgusu çok güzeldi. Bu arada Gözde Ceyhan başarılı bir cast yapmış. Oyunculuklara gelirsek, Fikret Kuşkan şu ülkede en çok beğendiğim aktörlerdendir. Nazım Bey’i de o kadar gerçek oynamış ki, Calibe’ye bakarken aşkını, çocuklarını severken şefkatini, avlanırken hiddetini bize geçirmeyi başardı. Deniz Çakır, aşkı da, hırsı da, yırtma derdini de çok doğru bir duygudan hareketle çıkarmış. Burak Yamantürk, hayatımızın dönem dizisi oyuncusu oldu. Veda ve Tatar Ramazan’dan sonra Yasak… O da hem gururlu, hem âşık, hem de idealist bir doktor olarak karşımıza çıktı.
Yufkacıgil’e dikkat!
Geçtiğimiz yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Hakan Yufkacıgil, dizide Ali Fuat Bey’i canlandırıyor. İlk bölümde evin kızı Asude’ye aşkını, annesiyle olan ilişkisini izledik ama Yufkacıgil’in çok daha yüksek bir oyunculuk performansı olduğunu söylemeliyim. İlerleyen bölümlerde onu konuşacağımızdan da eminim. Gürbey İleri evin densiz oğlu Nabi’yi, Ezgi Eyüboğlu Nazım Bey’in gözbebeği Asude’sini canlandırıyor. Dedim ya, cast çok iyi olmuş. Ama hiç şüphe yok ki, en ilginç karakter evin hizmetçisi Ruşen. Tuğçe Kumral beni bu karakterle çok güldürdü. Evin hizmetçisinin hanımının aldığı elbiseyi beğenmemesi ve giymemesi komikti. Kısaca Yasak, beklentimin çok üstünde bir iş olmuş. Ama nisan ortası insanların artık televizyonla çok bağının olmadığı ve sadece sezon başından beri izledikleri dizilerin yayınlandığı bir dönemdir. Üstelik yazın yaklaşması nedeniyle dönem dizisi seyirciye kasvetli gelir. Bir de atv’de iki sezondur yayınlanan Huzur Sokağı’nın her geçen gün seyirci kaybetmesi artık bu kanala izleyicilerin cuma akşamları yüz vermemesine sebep oldu. Karagül ve Medcezir’in kıyasıya yarıştığı cuma akşamı yarışa katılmak zaten çok büyük riskti. Reyting sonuçları da bunu gösteriyor. Yasak, Tüm Kişiler’de 2.99 reytingle 18’inci, AB’de 2.67’yle 13’üncü oldu. Bence Yasak doğru iş ama yanlış zamanda geldi.
‘Yasak’ doğru iş ama yanlış zamanda geldi
Haberin Devamı