Büyük rekabet: Dukancı mısın Karataycı mı?
Bir aylık bir aradan sonra tekrar merhaba.
“Fındık iznine çıkıyorum” deyince bazıları Karadeniz taraflarına gittiğimi sanmış.
Trabzon’dan tereyağı siparişi veren bile oldu.
“Fındık izni” derken demek istediğim şu idi: Eskiden, Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımız, mevsimlik işçi olarak Karadeniz’e fındık toplamaya gitmeden önce fındık bahçesi sahibi aileler işlerinden izin alırdı, memleketlerine fındık toplamaya giderdi. Yani başka bir iş yapmak üzere izne çıkarlardı.
Benimki de öyle bir şey. Başka bir iş için, gazetedeki işimden izin aldım. Benzetme yaptım yani. Ama fındık ne zaman toplanır bilemeyen eş dost harbi harbi fındık toplamaya gittiğimi sanmış. Ya ben derdimi anlatamıyorum ya da insanımız çok üstün körü okuyor.
Tereyağ isteyen ahbabım Karatay diyeti yapıyor. Zira Canan Karatay Hanım, hakiki olduğu sürece tereyağında pastırmalı yumurtaya izin veriyor. Bunu da Dukan diyetiyle zayıflamaya çalışan insanların arasında söyleyince çok komik bir tartışma çıktı.
Şu sıralar tuhaf bir rekabet var: Karataycılar ve Dukancılar. Karatay diyetini yazmıştım hatırlarsanız. Severek de uygulamıştım.
Sonra Dukan’ı o kadar övdüler o kadar övdüler ki, uzman diyet kitabı okuru olarak gittim onun da kitabını aldım.
Genel hatlarıyla ikisi de karbonhidratı keseceksiniz diyor. Un, şeker, nişasta yasak. Ve günde 2 litre su. Bunu yapabildin mi zaten bayağı bir yol almış oluyorsun. Fakat bundan sonraki detaylar dramatik olarak farklılaşıyor.
Karatay’ı özetleyeyim: Sabah iki yumurta, 8 adet zeytin, avuç içi kadar beyaz peynir ve ince belli bir çay bardağı kadar ceviz veriyor. Öğlen ve akşamları da et, balık, tavuk yanında zeytinyağlı bir sebze yemeği ve salata. Peynir, süt ve yoğurt tam yağlı olacak. Soğuk sıkım zeytinyağı ve hakiki tereyağına da hiç itirazı yok. Arada baklagil de veriyor. Hiç bir surette aspartam, bulyon gibi yapay malzemelere izin yok. Dukan da et veriyor ama Karatay’dan farklı olarak yanında sebze ve salata vermiyor. Ve yağı da tümden kesiyor. Süt ürünleri yağsız olacak, zeytinyağı da damla kadar. Baklagil hatta enginar bile yok. Yemekler o kadar tatsız oluyor ki bulyon katabilirsiniz diyor. Tatlı krizi için de diyet kola veriyor.
Arka arkaya okuyunca çok komik oldu çünkü birinin “ak” dediğine öbürü “kesinlikle kara!” diyor. Mesela biri kavun karpuz sakın yeme diyor, biri sırf onları yediyor! Biri ekmek yerine kavrulmamış kuruyemiş ye diyor, öbürü içinde yağ olan tek bir kırıntı yemeyeceksin, onun yerine yulaf kepeği yiyeceksin diyor... Biri kendini sıcak tut diyor, işlenmemiş gıdalar ye diyor, öbürü “üşüyünce kalori yakılır, buldukça buz em, suyu soğuk iç” diyor.
KARATAY VE DUKAN ARASINDAKİ 6 FARK:
- Karatay mutluluk verici; Dukan mutsuz edici
- Karatay yüzde yüz yerli, ye dediği her şey yanı başımdaki bakkalımda bile var; Dukan asap bozucu şekilde Fransız... Yulaf kepeğini bulmak için market market dolaşmak zorunda kaldım. Hele yemek tarifleri korkunç ötesi!
- Karatay’da hiç bir sağlık sorunu yaşamadım; Dukan’da baş ağrısı çektim, kabız oldum sonra da ishal oldum.
- Karatay’da çeşit bol, yediklerinden hiç sıkılmadım; Dukan’da ise yağsız yoğurda, yağsız peynire, yağsız ete abanmaktan fenalık geldi. Bilhassa yulaf kepeğinden yaptığım krepten midem bulandı. Üstelik ömür boyu yiyecekmişiz bu kepeği! Peee...
- BUNA KARŞIN: Karatay diyeti, diyetten ziyade sağlıklı bir yaşam biçimi olduğu için bir türlü disipline giremedim. Bir kaç tane diyor, oturup 250 gram yiyorum. Ara öğün yasak dediği için ana yemeği abartıyorum. Kahvaltıda doyuyorum, öğlen yemeği sırasında yemek yemeyip sonra biçimsiz bir zamanda acıkıyorum. Özetle ha bire yolumdan şaştım, ölçüyü aştım. Bu yüzden kilo veremedim.
- Dukan ise keskin sınırları olduğu için insan kampa girmiş gibi oluyor. Her yere yanımda evde hazırladığım yiyeceklerimle gidip, tek bir yudum taviz vermedim. Bu nedenle Dukan’ın “atak” dediği beş günlük saf protein günlerini başarıyla tamamladım ve beş günde 3 kilo verdim.
SONUÇ:
5 günde 3 kilo abartılı bir rakam. Bunun büyük bölümü sudur tahmin ediyorum. Ancak motivasyonu çok güçlendiriyor. Diyeti bırakma diyor. Vücudunu şaşırttın, devam diyor.
Ancak doğrusunun Karatay rejimi olduğunu düşünüyorum. Belki zayıflamak biraz daha uzun sürebilir ama kesinlikle daha insani, daha haysiyetli, daha sağlıklı. Bundan sonra yoluma yine Karatay ile devam edeceğim.
(Bu arada Dukan diyetini oluşturan Pierre Dukan, diyeti yüzünden değil faşistliği yüzünden mahkemeye verildi. Üniversite giriş sınavında kilonun da sorulması ve kilo fazla veya eksiğin puanlamada etkili olması gerektiğini söyledi. Böylece gençler anoreksik veya obez olmaktan kaçınırlarmış.)