Şampiy10
Magazin
Gündem

Tuhaf rüyalar – 1

.

ABONE OL
Vatan Haber

Dün gece şöyle bir rüya gördüm.

MİT nedendir bilinmez benim konuşmalarımı dinlemiş. Artık beni mi takip ediyordu, görüştüğüm kişiyi mi bilmiyorum. Rüyada net bir şekilde belirtilmemiş. Sonra MİT bu konuşmaları kamuya dağıtmış. Benim Ergenekon hakkında söylediğim laflar böyle çarşaf çarşaf gazetelerde. Fakat daha fenası gazetem hakkında da ileri geri geyik yapmışım. Zaten skandal ondan kopmuş. Birbirinden değerli siyasi fikirciklerim kimsenin umuru değil.

Rüyam mutfakta başlıyor. Elimde tahta bir çorba kaşığı. Genel Yayın Yönetmenimiz İsmail Yuvacan, açmış telefonu, feci bir şekilde fırçalıyor beni. Nasıl böyle konuşurmuşum, terbiyesizmişim, edepsizmişim, ayrıca nankörmüşüm.. Sonra da “ne halin varsa gör” diyor. Kovuyor yani beni.

Tazminatımı almaya gazeteye gidiyorum. Ama gazetemiz dehşet asortik. Süper dekore edilmiş. Siyahlar içinde ışık huzmeleri falan. Derken çok acayip bir olay oluyor. Memlekette yer yeriden oynuyor. Bütün yabancı basın bizim gazeteye toplanıyor. Ben kimsenin umurunda değilim. Hani şu meşhur 15 dakikalık şöhrete bile kavuşamıyorum. O acayip olay (ne olduğu tam belli değil, rüya senaristleri es geçmiş) resmen rol çalıyor.

Yapacak bir şey yok, lobide öyle kala kalıyorum. Herkesin dağılmasını bekliyorum. Derken bir tiyatrocu çok tuhaf ama güzel bir gösteri yapıyor. Ekrandaki görüntünün içine girerek bir belgesel anlatıyor. Hayran kalıyorum. Ve kovulduğum için üzülmekten vazgeçiyorum. Ekrana girmek istiyorum..

Hey güzel Allahım! Bu nasıl bir rüya böyle?

Ben uyandıktan sonra bi kork bi kork... Ulan hakikaten ileri geri konuşmuş ve bu ileri geri geyikler bürokrasinin karanlık dehlizlerinde (bir gün karşıma çıkarılmak üzere) kayıtlara girmiş, kuzu kuzu bekliyor olabilir mi?

Bir Güler Kömürcü vakası daha olmak da var şu fani hayatta.

Hatırlayın: “Ben seni salonda sevdim Sedat” “Allah razı olsun Güler” “Seni çok seviyorum Sedat” “Allah razı olsun Güler” “Hep var ol inşallah Sedat” “Allah razı olsun Güler” “Yalnız böyle Teşvikiye imamı gibi konuşmak zorunda değilsin Sedat” “Aklıma başka bir şey gelmiyor Güler”

Güler Kömürcü erken harcandı. Niye harcandı? Ergenekon davasında yargılandığı için denilse de “Ateşli ulusalcının mafya babasına karşı imkânsız aşkı” adını verebileceğimiz naha bu diyalog yüzünden.

Adam yüz verse belki de harcanmayacaktı. Bilemiyoruz.

Demek istediğim bir ömür yazarsın çizersin, meşhur ve zengin değil belki ama kendin gibi düşünenler arasında saygın bir şekilde yaşamak ve ölmek istersin..

Ama hayır! “Seni salonda sevdim” “Allahaşkına ölümüm olur musun” “Sonuçta bir insanım feminenim ve başka kelimeler duymak istiyorum” sözleriyle hatırlanırsın.

Neden? Ölümüne geyik yaptığın adam (veya kadın) dinleniyordur da ondan.

Bir gün, birileri seni (nedendir bilinmez) harcamak ister ve işte o “patron hakkında ileri geri geyikler”, “olmayacak kişiye ilanı aşklar”, “phone seksler”, “elektrikçiyle cilveleşmeler”...

Gündüz yediğin hurmalar vazifesi görür.

Ne çevreciliğin, ne vicdan kuaförcülüğün, ne sosyal sorumluluk proceciliğin, ne memleketi kurtarmacılığın kalır..

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Memleketimden Soma manzaraları
  2. En güzel imkanlara sahip morg
  3. Girit’te Konya’yı aramak
  4. Girit’in kalbine doğru
  5. Hayatımızı ne şekillendirir?
  6. Selanik’te Türkçe propaganda!
  7. Günlüklerin acı şahitliği: Delila
  8. Söylemesem olmazdı
  9. Gezi’den sonra 1 Mayıs artık manalı değil
  10. Ermeni meselesi hallolunmuştur

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.