Sosyal medyadan 4 müstesna örnek
Melih Gökçek (@06melihgokcek):
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, zaten aktif olarak kullandığı Twitter’da, son dönemde adeta coştu.
140 karakterlik tweet’ler kifayet etmedi, Gökçek yeni bir adım attı. Başkan YouTube üzerinden görüntülü, sesli mesaj yayınlamaya başladı. Adeta bir ‘ulusa sesleniş’ formatındaki bu kayıtlarına İMGTUBE adını verdi. (İMG, İbrahim Melih Gökçek’in baş harflerinden oluşuyor.)
Geçmişte Twitter’a çok vakit ayırdığı yönündeki eleştirilere, “Gün içinde bir yerden bir yere giderken, yolda, makam aracımdan tweet atıyorum ya da gece yarısından sonra giriyorum Twitter’a” yanıtını veren Gökçek’in sosyal medya mesaisinin şimdilerde ulaştığı seviye ‘tam zamanlı’ya yaklaşmak üzere.
Twitter profilinde, “Birbirimize hakaret etmeden her şeyi korkmadan tartışmalıyız. İşte demokrasi budur...” yazan Melih Gökçek’in bazı takipçileri ile girdiği tartışmalarda kullandığı üslubun, profil açıklaması ile çelişmenin ötesinde AK Parti çevrelerinde de pek memnuniyet ile karşılanmadığını duyuyoruz.
Hüseyin Aygün (@HuseyinAygun62):
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili, rijit üslubuyla Twitter’da belki ‘provokasyon’ değil ama en kalitelisinden ‘ajitasyon’ yapmayı sürdürüyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan için sürekli aynı sıfatları kullanmakta ve Erdoğan’a ön adı ile hitap etme tercihinde ısrar ediyor. Böyle olunca da, kendisinin ‘eleştiri’ olarak gördüğü tavrın nesnelliği ortadan kalkıyor. Aygün’ün mesajları (en azından benim için) saygınlığını, inandırıcılığını, etkisini yitiriyor.
CHP yönetim kadrolarından edindiğim izlenim, Hüseyin Aygün’ün tavrının partisinde de rahatsızlık yarattığı yönünde.
Ömer Çelik (@omerrcelik):
Kültür ve Turizm Bakanı, Gezi protestolarının üçüncü gününde (2 Haziran 2013) art arda 17 tweet attı.
“Kuşkusuz, vatandaşlarımızın hakkı olan toplantı, miting, gösteri, protesto yoluyla iletilecek her mesaj iletildi şimdiye kadar. Mesajlar duyuldu, not edildi, değerlendiriliyor. Normal vatandaşlarımızın bu hakları kullanması doğaldır. Şu ana kadar her şey ifade edildi” diye başlayan bu seri tweet’lerde yaptığı tespitlerin gerçekçiliği sonraki günlerde daha net ortaya çıktı.
Ancak Başbakan Erdoğan, Kuzey Afrika seyahatine çıkarken, Bakan Çelik’in “Mesajlar duyuldu, not edildi, değerlendiriliyor” sözleri hakkında, “Bakanım ne mesaj aldı bilmiyorum...” dedi.
Ömer Çelik, işte o günden bu yana sessiz.
Ertuğrul Günay (@ErtugrulGunay):
Eski Kültür ve Turizm Bakanı, Gezi protestoları başladığı günden bu yana hükümetin bakış açısını ve icraatını eleştiriyor Twitter üzerinden.
Mesajlarında çok dikkatli bir üslup kullanıyor. Neredeyse her kelimesini özenle seçiyor. Dua, sure, ayet ve hadislere sık sık yer veriyor tweet’lerinde.
Sürekli olarak ‘iyi niyet’ ve ‘samimiyet’ vurgusu yapma ihtiyacı duyuyor. Ve yine sürekli olarak, “Ben bunları şimdi söylemiyorum, bakanlık görevindeyken de aynı görüşleri ifade ediyordum” diyor ama görünen o ki, bu sözleri insanları ikna etmeye yetmiyor. Zira yetse, herhâlde devamlı tekrar etme gereği duymazdı.
KEŞKE...
Hastanelerin yakınında klakson çalmamanın, asgari insan hassasiyetinin gereği olduğunu unutmasak.