Yüce Divan korkutmasın
Millet Meclisi’nde oluşan karar dört eski bakanı temize çıkarmamıştır.
Çünkü dört eski bakanın, savunma yapmak için kendilerine tanınan uzun süreli konuşma haklarını sonuna kadar kullanmamaları, benzeri az görülmüş bir tuhaflıktır.
Hiçbir parlamentere yakıştırılması mümkün olmayan bir ayıptır.
Yolsuzluk ve rüşvetten suçlanarak şüpheli duruma düşen ve siyasi oyunlarla Yüce Divan’da yargılanmaktan kurtulacakları anlaşılan şüpheli bakanlar, kendilerini gerçekten temizlenmiş hissedecekler mi?
Hayır, olamaz..
Tam tersine gelişmeler, ortada bir suç ortaklığının var olabileceği şüphesini davet etmiştir.
Önümüzdeki olay ahlâk dışı bir siyasetin çirkin kalıntılarıdır. Bu pisliği temizlemenin yolu vardır. Başarılması zor olan şey, suçlanan bakanların sıkılı yumruklarından yansıyan korkusuzlukları ve ayıp duygusunu kaybetmiş olmalarıdır.
Gelişmiş toplumlarda faziletli insanlar halkı soyanları durdurmak için güçlerini birleştirirler.
Güç birliği bizde şüpheli bakanları kanunun pençesinden kurtarmak için yapılıyor.
17-25 Aralık operasyonunda gerçeğe giden yol, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yanından geçiyor.
Arkadaşımız Murat Çelik dünkü VATAN’da bu kritik teması şu ifadelerle yargının hafızasına kaydediyordu:
“Yüce Divan’a gitmekten de korkmam. Gidersem hakkımdaki iddiaların hepsinin açıklamasını yaparım..”
Bakan Bayraktar öteki üç bakandan daha güvende hissediyor kendisini.
Operasyonun yapıldığı gün TV’lerden yaptığı açıklamalar ona ikinci bir dokunulmazlık getirmiştir.
Kendisine yüklenen suçları kabul etmemiş, yaptığı alım-satım işlerinin gizli kapaklı işler olmadığını inandırıcı bir rahatlıkla savunabilmiştir.
Bu bilgiler davayı toptan sürükleyecek kanıtlar taşıyor.
Adalet bugün iktidarın gücü izin vermediği için çaresiz kalabilir.
Ama gerçekler sonsuza kadar saklanamaz!
Ekonomi cızzz!
Davutoğlu dün iktidarın ekonomik alandaki başarı ve kazanımlarını överken dikkatimi çekti.
Türkiye en çarpıcı başarıları ekonomi alanında gerçekleştirdi. Dileriz siyasetçilerimiz bu başarıyı uygun adamlar kullanarak elde ettiğimizin farkında olsun.
Özal’la ve Derviş’le başlayan uyanış AKP döneminde etkisini arttırdı.
Ve Türkiye G20’nin başkanı oldu.
Parayla, faizle oynamanın cazibesine kapılsaydı faiz de, kur da gözümüzün yaşına bakmazdı!