Tehlike altındayız!
Gündemde çözüm bekleyen çok ciddi sorunlar var ama çözüm yerine şimdi de hükümet kurmakla zaman kaybedilecek.
Öncelikle şunu belirtmek lazım ki; MHP’nin Meclis başkanlığı seçiminde “HDP’nin kime oy vereceği” açıklandıktan sonra onunla aynı çizgide hareket etmemek için vekillerine geçersiz oy verdirmesi büyük kitlelerin tepkisini çekti.
MHP’nin mevcut tabloyu doğru analiz etmesi gerekir. Kendisi dışındaki partilerin hiçbiri “ülkeyi böylesine kritik bir dönemde hükümetsiz bırakma” sorumluluğunu üstlenmiyor. AKP Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Çelik dün bir kez daha “Ak Parti koalisyon konusunda peşin hüküm vermekten sıyrılmış durumda” dedi.
Kapıları kapatmak
CHP “Kısa sürecek bir koalisyona girmektense hiç kurmamanın doğru olacağını” ifade etmekle birlikte tüm çözümlere kapısını kapatmış bir görüntü vermiyor. HDP “kurulacak bir koalisyona destek vereceğini” söylüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “azınlık hükümetinin yanlış olacağını” söylemesine ve “erken seçim” istediği bilinmesine rağmen Çelik hem “son çare olarak buna başvurabileceklerini” ve erken seçim yerine de bir koalisyonun denenmesi gerektiğini belirtiyor.
Genel tabloya bakıldığında sadece MHP çözümsüzlük noktasındadır ve bu tutumu bir erken seçimi zorunlu kılabilir. Sonuç da MHP’nin umduğu gibi olmayabilir.
Akıllı siyaset tüm ihtimalleri ve öncelikle ülke çıkarını gözetmeyi gerektirmez mi?
“Seçim oldu mu?”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Şaşırıyorum” dedi, “Bu ülkede seçim oldu mu gerçekten, çünkü Başbakan ve bakanlar yerli yerinde”..
Arınç’ın bu sözü kendi partisi dışındaki partileri uyarmaya yetmelidir. Eğer halk aynı partiyi ve hükümeti yerli yerinde korumak isteseydi o partiyi tek başına iktidar yapardı.
Seçmen bunu tercih etmemiştir, tercihi ortadadır ve partiler buna saygılı şekilde davranmalıdır.
AKP sık sık MHP ile yapılacak bir koalisyonun daha uzun ömürlü olacağını ve bunu tercih ettiklerini açıklıyor. Hüseyin Çelik de bunu tekrarladı. MHP “kırmızı çizgilerini inat halinde dayatmak” yerine hangi asgari müşterekte buluşulabileceğini ortaya koymayı deneyebilir.
Bu süreçte halkın ilk beklentisi AKP’den başlayarak tüm partilerin şeffaflık içinde hareket etmesi, algı operasyonlarını bir yana bırakmasıdır.
IŞİD İzmir’de!
Güneydoğu sınırımızın ötesindeki gelişmeler ciddi bir sorun olmakla beraber uzun süredir ülkeye girmekte olan ve yalnızca Güneydoğu için değil tüm Türkiye için büyük tehlike olan cihatçı terör örgütleri patlamaya hazır bomba gibiler.
Bunu “bir deyim” olarak söylemiyoruz, elek halindeki sınırlardan geçerek üç gün önce Kuzey Irak’tan gelen ve ağır verem hastası olan bir IŞİD militanı dün İzmir’de 14 kilo patlayıcıyla yakalandı. Kentte askeri ve polis noktalarını keşfe çıkmış. Yakalanmasaydı neler olacağını öncelikle Hükümet’in, sonra da Meclis’in düşünmesi gerekiyor.
Güvenlik sorunu en acil şekilde ele alınmalıdır.