Küçük aşklar...
Aşkın küçüğü büyüğü olur mu?
Olur.
Hatta orta boyu bile olur.
“Neye göre?” diye sorarsanız, “Neye oranla büyük veya küçük?”
Yok, bunun burun, ayak(!) gibi fiziki bir göstergesi yok tabii...
Ama ölçebiliriz...
Doğru bir sonuç için önce doğru bir ölçek bulmamız gerekiyor.
Aşkın:
Süresi...
Acısı...
Fedakârlığı...
Kıskançlığı...
Güzel anları...
Sevişmeleri...
Hayır, bunların hiçbiri iyi bir ölçek olmaz. Açıkçası biraz arabesk kaçar.
Aşkına verdiğin emekle ölçebiliriz...
En doğru ölçek bu galiba...
Böylece aşkın ne kadar büyük ne kadar küçük olduğunu hesaplayabiliriz.
Aşk dediysem ille de bir adama ya da bir kadına duyulan aşktan söz etmiyorum.
Hayır, sıkıcı ulvi aşklardan da bahsetmiyorum.
Aşka âşık insanları anlatıyorum.
Onlar var ya...
Bırak adamı kadını, her şeye âşık olurlar.
Âşık olmak zorundadırlar çünkü başka türlü mutlu olamazlar.
Hele hele öyle şeyler vardır ki, onlara mutlaka âşık olmaları gerekmektedir.
Mesela arabası...
Mesela kedisi...
Mesela telefonu...
Mesela saati...
Mesela gözlüğü...
Mesela kupası...
Mesela kül tablası...
Daha vardır da, bunlar olmazsa olmazlarıdır. Bu saydıklarımın hepsine âşık olmadan satın alamazlar. En iyisi, en güzeli ya da en pahalısı olması gerekmez.
Tek kriter var; ona âşık olması...
Dikkat edin, beğenmekten bahsetmiyorum.
Aşk diyorum, aşk!
Onunla gurur duyması, onu sevmesi, onu kollaması gerekmektedir. Hiç kimsenin ondan alamayacağı zevki alması...
O insanlar, yani her şeye âşık olan insanlar bana sorarsanız diğerlerinden daha mutludur.
Daha neşeli ve komiktir.
Çünkü böyle küçük küçük bir sürü aşkı vardır.
Ve...
Küçük aşklar daha zevklidir.
Ağırlığı yoktur.
Hafiftir.
Kuş gibi...
Hem aşktır, hem de rahattır; düşünsene ne tatlı!
Yanlış anlaşılmasın, onlar sadece eşyalara âşık olmazlar tabii ki... İnsanlara da olurlar!
Gittiği her yerde, bulunduğu her mekânda üç dakikalığına dahi olsa âşık olacağı biri olmalıdır. Hayat onlar için aşkla güzeldir.
Evet, üç dakikalığına, bir saatliğine âşık olabilirler. Bulunduğu yer öyle anlamlı hale gelir.
Yoksa, orada öyle biri yoksa, sıkılırlar.
Oradan kaçıp hemen başka bir yere gitme ihtiyacı duyarlar.
Nereye?
Küçük bir aşk bulmaya...
Peki küçük aşklar nerede başlar? (Ki, aslında onu yazacaktım!)
Bir de büyür mü?
Büyür mü büyür...
Ama biliyorsunuz bazı şeylerin küçüğü güzeldir!!!