Erkeğin güzeli çirkini olur mu?
.
Olur tabii...
Hem de öyle bir olur ki!
Zaten biz en azından çirkini olduğuna eminiz! Onu gayet iyi biliyoruz!
Da... Güzeline pek rastlamıyoruz...
Ayrıca, “Erkeğin güzeli, çirkini olmaz” lafı da eskidenmiş, çook eskiden; hatırlatayım.
Bu arada aranızda, “Erkeğin güzeli değil, yakışıklısı vardır” diyenler çıkacaktır biliyorum; sanki etraf yakışıklı kaynıyormuş gibi!!!
Yok!
Bir tane görsek...
Hayır, bir şey yapacağımızdan değil, gözümüz şenlensin diye...
Bakalım, yüzümüz gülsün, aramızda laf atalım, hayal kuralım yeter...
Ama yok!
Bırak güzelliği-yakışıklılığı, son yıllarda gördüğüm tipler var ya, insanı erkekten soğuturlar. Çoğu henüz gelişimlerini tamamlamamış gibiler...
Hani maymundan insana geçiş tablosu vardır ya, orada sondan ikinci sırada yer alıyorlar...
Üçüncü mü desek???
Hadi güzelinden, yakışıklısından vazgeçsek, bari tarz sahibi bir adam görsek!
O da yok!
Şimdi çıkıp, “Senin çevrende yok herhalde” demeyin ha! O kadar salak değilim!
Bunu diyen önce bir aynaya baksın!
Kaç gündür kadınların gençlik ve güzellik takıntılarından söz ediyorduk ya, “Biraz da erkeklerinkinden bahsedin” diyenler var. Güzelliklerinden!!!
Bu yüzden yazıyorum...
Hatta birisi de şöyle bir mail yazmış:
n “Aslında aynı durum erkekler için de geçerli , erkeklerin avantajı, kadınlara göre çok fazla bir yüzde ile zengin olmaları...”
Ha! “zengin oldukları için, çirkinlikleri önemli değil“ diyor.
İşte ben de buna, “o eskidendi“ diyorum...
Ama zaten zengin ya da değil, bu danaların çoğu kendini yakışıklı sanır.
“Güzel” olduklarını iddia edemezler ama yakışıklıdırlar!!!
Seviştiklerinde, para kazandıklarında, kariyer yaptıklarında, iyi arabaya bindiklerinde kendilerini yakışıklı da zannederler!
Daha doğrusu öyle hissederler. Bunların en önemli, hatta belki tek güzellik kriteri, “saç“tır.
Saçlarıdır.
O dökülmeye başladı mı, bunlar panik olur.
Adama bakarsın, g-göbek, dananın önde gideni ama saçının döküldüğüne üzülür!
Tek eksiği oymuş gibi!
Onun derdine düşer...
“Sen önce şu g-göbeğini erit, biraz vücut çalış, biraz da danalıktan vazgeç” desen, umuru olmaz.
Saçı olsun yeter!
Onlar için saçlarının ne ifade ettiğini bir türlü anlamış değilim. Neyin yerine koyuyorlar acaba? Ya da neyin işareti?
“Kadınlar için...” desek, o da değil.
Birbirleri arasında, erkekçe bir anlamı mı var acaba?
Zira biliyorsunuz, bunlar birbirlerini kıskanırlar. Daha doğrusu yakışıklı erkekleri kıskanırlar. Hatta hemen ama hemen, onlara “gey“ derler.
İşte bu yüzden bütün kadınların kadınları kıskandığını iddia ederler.
Yani az da olsa, güzel erkek var tabii...
Ama onlar da genellikle aptal oluyorlar.
Ya da bize öyle geliyor.
Çünkü çirkin erkeğin aptallığı batmıyor da, güzel erkeğin salaklığı hiç çekilmiyor...
Hııı...
Peki çirkin erkeğin akıllısı???
Ona ne dersiniz?
Alın size soru:
Güzel ama aptal erkek mi?
Yoksa...
Zeki ama çirkin erkek mi?
(Sakın ikisinin arası demeyin.)