Hayatı yakalamak...
.
Çok hızlı akıp gidiyor ya hayat...
Bir bakıyorsun, cumartesi gelmiş!
Bir bakıyorsun,10 sene geçmiş!
Bir bakıyorsun, kaç yaşına gelmişsin?
Ve bir bakıyorsun ki, başlarda iyi de, son yıllar, özellikle son 5-10 yıl (artık yaşına göre) biraz boş geçmiş.
Ne birazı, epey boş geçmiş!
Ya da boş geçmiş gibi...
Yani sonuç olarak ortada elle tutulur ya da hissedilir bir b.k yok!
İşte o zaman panik olursun...
“Nasıl yani? Hayat artık böyle mi geçecek?” idrakinden sonraki soru da,
“Bir şeyler yapmalıyım...”dır.
Da...
Ne yapacaksın?
Soru bu!
Düşünür düşünür, yapacak bir şey bulamazsın. Birkaç sene de böyle geçer!
Kendini bu dünyada hapsedilmiş bir tutsak gibi görmeye başlarsın.
Bir hamle için de hep bahanen vardır; ya paran yoktur ya özgürlüğün ya da cesaretin.
Başkalarından tüyo almaya kalkışırsın çaktırmadan...
“Nasıl geçiyor hayat? Neler yapıyorsun?” diye soraraktan...
Ama genelde aldığın cevap aynıdır:
“Hiiç...”
“Aman ne olsun işte!”
“Yok yaa, bir şey yaptığım yok!”
Nerede o zaman?..
Etrafındaki herkes, avuçlarının içinden göz göre göre kayıp giden hayatlarını bir yerinden yakalamanın peşindedir ama...
Ama hiçbir şeyin eski tadı, heyecanı yoktur.
Hayat sıkıcıdır artık!
Ve hayat sıkıcı olmaya başladıktan sonra onu toparlamak gerçekten çok ama çok zordur.
Ne yapsan olmaz!
Hayatı bir yerinden yakalamış, eğleniyor gibi görünenlere bakarsın.
Ne yapıyorlar diye...
Ya geziyorlardır...
Avrupa, Amerika hatta Afrika bitmiştir artık sıra uzaklara gelmiştir. Ya da detaylara... Gurme gezilerine, festivallere ya da ne bileyim tek bir konsere...
Ama o aslında kendini oradan oraya atıyordur. Hâlâ arıyordur...
Ya sevişiyorlardır...
Bunlardan pek kalmadı ama yapacak bir şey bulamayınca zevk almaya almaya... Sorsan hayatı “düzgün” ilişkide bulacak ama kendi düzelmeden o nasıl olacaksa?
Ya yenileniyorlardır...
Diyet, detoks, kuaför, alışveriş vb... Yeni saçla, yeni kıyafetle hayatın yenilenmeyeceğini epey para harcadıktan sonra anlarlar ama vazgeçerler mi?
Hayır. Neden?
O ayrı bir yazı konusu...
Ya da hâlâ birini arıyorlardır...
Hayatı başka birinde arayanları bu amaçtan vazgeçirmek neredeyse imkânsızdır. Hayatı yakalamaları kadar imkânsız!
Peki o zaman nerede?
Hayatı nerede yakalarız?