Bir domino daha yıkıldı!
Biz Kurban Bayramı tatilindeyken
Avrupa’da neredeyse yer yerinden oynadı! Önce Papandreu; krizin asıl mimarı olduğunu iddia ettiği Yeni Demokrasi Partisi’nin vebalini daha fazla taşımamak için; “milli mutabakat” hükümeti kurulması için başbakanlık görevinden istifa etti.
Ardından sıra İtalya’ya geldi! Saat saat çoğunlukta olup olmadığını kontrol etmek durumuna gelen Berlusconi de çoğunluğu kaybettiğini anlayınca önlem planının meclisten geçmesi sonrasında istifa edeceğini açıkladı. O da gidici! Yine ‘etrafı derleyip toparlamak’ için zaman kazanmaya çalışıyor. O zaman kazanmaya çalıştıkça İtalya’nın durumu daha da “kötüleşti”. Nihayet dün İtalyan 10 yıllık tahvil getirileri “kritik eşik” kabul edilen yüzde 7’nin üzerine çıktı. Bu seviye bir yandan Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) piyasaya müdahale etmesine diğer yandan da (artık çalışıp çalışmadığından çok da emin olamadığım) CDS piyasalarının karışmasına sebep oldu.
İtalya gibi bir “dominonun” daha yıkılması düne 1.3820’lerde başlayan euro/dolar paritesinin 1.3620’lere kadar gerilemesine neden oldu! Yunanistan, İrlanda, İzlanda, Kıbrıs Rum kesimi ve şimdi de İtalya. Sıradaki kim derseniz, farketmez! Siz seçin: İspanya, Portekiz, Belçika ve hatta İngiltere...
EFSF’de 200 milyar euro kaldı
440 milyar euroya çıkarılan EFSF’de 200 milyar euro kaldığı konuşuluyor. En çok da merak ettiğim; bu paranın İtalya’ya bile yetmesi mümkün değilken, diğer ‘dominolar’ da yıkılınca AB ne yapacak? Bu kurtarmalar teknik olarak zaman kazandırma operasyonlarıdır. Kazanılan zamanda radikal önlemler alırsınız ki sorun daha da içinden çıkılmaz hale gelmesin diye. Ancak bu konuda ne G-20 ne de AB liderler zirvelerinde kalıcı bir çözüm adına adım atılmıyor.
Almanya artık bir karar vermek zorunda. Bu sorunun çözümü belli! Yeniden tekrar etmemesi için yapılması gerekenler de. (Bunların neler olduğunu daha önce yazmıştım, yarın yine ele alacağım!) Ancak bedel hayli yüksek! Gerçi bunun bir kısmı ödendi. Halen daha ödenmesi gereken bir bedel var. Almanya kalan kısmın ne kadarını daha üstlenebileceğine ve karşılığında diğer AB üyelerinden ne gibi “tavizler” isteyeceğine bir karar vermeli. Sonrasında da hızla harekete geçerek piyasaların elinde oyuncak olmaktan kurtulmalı! Aksi takdirde dominolar art arda yıkılmaya devam edecek ve onları yeniden ayağa dikmek için bilinenlerden farklı yepyeni “mühendislik teknikleri” gerekecek. Bu teknikler de ne yazık ki ilk denendikleri için çok pahalı olacaklar! Henüz daha maliyet artmadan neden önlem almazlar çok merak ediyorum.
Diğer yandan da iyi ki AB’ye almamışlar bizi diye de sevinmiyor değilim. 2001 krizinin bedelini ödemiş bir ülke olarak, bir de bu kadar büyük bir beceriksizliğin bedelini ödemek istemezdim doğrusu...
İtalya’nın hazmı zor olacak!
Kısaca piyasalar...
Paritede 1.3570’ler önemli! Bu seviyenin aşağı kırılması durumunda da bu hafta ya da önümüzdeki hafta içinde 1.3380’lere kadar gerilemesi söz konusu. İtalya büyük lokma, hazmı zor olacaktır!
İlk seviyenin “tutması” durumunda dolar/TL kurlarında 1.8080 seviyesinin korunması (Merkez Bankası’nın da yardımıyla) büyük olasılık.
İMKB mi? Korkarım birkaç gün keyifsiz olacaktır! Önümüzdeki hafta Pazartesi günü daha detaylı ele alacağım.
Bugün 10 Kasım! Atatürk’ü bir kez daha minnet, sevgi ve saygıyla anıyorum.