Piyasa gerilir mi?
Canlı bombalar şehir, şehir geziyorlar. Şimdi de sırada bir hafta arayla, İstanbul İstiklal Caddesi vardı. 4 kişi hayatını kaybetti. Yaralılara acil şifa, hayatını kaybedenlere tanrıdan rahmet dilemekten öte elden çok fazla bir şey gelmiyor. Bu konuda yetkilendirdiğimiz politikacıların, bu yetkilerini doğru yönde, bu ülkenin vatandaşlarının güvenliği ve geleceği için kullanmalarını beklemenin de en doğal vatandaşlık hakkımız olduğunu hatırlattıktan sonra piyasalara dönelim.
Fed’in olumlu rüzgarı
Fed’in “Bu yıl 4 yerine 2 kez faiz artışı olabilir” demesi gelişen ülke piyasalarını adeta coşturdu. Gelişen ülke para birimleri dolar karşısında değer kazanırken, borsaları da yükseldi. Ancak bu coşku gelişmiş ülke piyasaları ve özellikle de bu ülkelerin bankacılık hisseleri için geçerli değildi.
Bunun da nedeni “negatif faiz” ortamının; Fed’in söylemlerinden sonra da daha netleşti ki; uzun bir süre devam edeceği, bunun da dönüp dolaşıp gelişmiş ülkelerin bankalarını vuracağı endişesiydi. ABD’de negatif faiz olmamasından dolayı bu durumdan olumsuz etkilenmeseler de; Japonya ve AB bölgesindeki bu konudaki olumsuzluk bir süre daha devam edecek.
Cuma günü birçok piyasa tatil olacak. Bu kısa haftada Ankara’da 1 ay içindeki iki saldırıdan sonra İstanbul’daki patlama “fiyatlanır” mı? Her ne kadar fiyatlanması gerektiğine inansam da yönünü tamamen küresel gelişmelere çevirmiş olan bizim piyasalarımızda “patlama” fiyatlanmayabilir. Olsa olsa bu hafta gelecek olan PPK kararı dikkate alınabilir.
Düzeltme gelir mi?
PPK’dan çıkacak karardan bağımsız olarak (ister sabit kalsın, ister 50 baz puana kadar bir indirim olsun, fark etmeyecektir) küresel piyasaların “gazıyla” Fed öncesi başlayan, sonrasında da güçlenerek devam eden yükseliş trendinde kritik eşiklere gelindi. Buradan bir düzeltme gelir mi sorusu sıkça soruluyor.
Yılbaşına göre artıya geçen, 200 günlük BHO’nın üzerine çıkan Dow Jones endeksi için bu hafta 17.670’li seviyeler, ha keza S&P 500 için de 2.055-60 seviyeleri önemli dirençler olacak.
Geçen haftanın kapanışında petrol ve endüstriyel metaller bir düzeltmenin ilk ipuçlarını verdiler. Borsalara da yansır mı? Bu olasılık yüksek.
BIST 100 endeksi 15 Şubat’taki 69.436’daki dibinden bu yana neredeyse hiçbir önemli düzeltme yapmadan yükseliyor. Üstelik Fed sonrasında 79.574 ile 80.396 arasında neredeyse 1.000 puana yakın bir boşluk bırakarak...
İstiklal’deki patlama sonrasında bu hafta borsada ve kur tarafında düzeltme ihtimali artıyor. Nereye kadar düzeltme gelir, zirve görmeden söylemek zor ancak yukarıda belirttiğim boşluğun ilk aşamada kapanacağını söylemek o kadar da zor değil.
Başçı indirimle veda eder mi?
Eğer bir kez daha Merkez Bankası Başkanlığına atanmayacaksa; 24 Mart’taki toplantı Başkan Erdem Başçı’nın son PPK toplantısı olacak. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Cemil Ertem bu hafta yapılacak toplantıda politika üst bandının indirilebileceğini söylemişti geçtiğimiz hafta. Cuma günkü yazımda da belirttiğim üzere, “Aslına bakarsanız Merkez Bankası bir süredir faizleri ‘normalleştirmeye’ başlamıştı. Piyasa benim “işgören faiz” dediğim ağırlıklı ortalama fonlama faizine bakıyor. TCMB de Şubat ortasında yüzde 9.13 seviyesine yükselen işgören faizi yüzde 8.94’lere kadar geriletti.”
Üst bantta yapılacak 50 baz puanlık indirim bu faizi daha da aşağı indirir mi? Aslına bakarsanız hiç mi hiç etkili olmayabilir ya da buna hiç de gerek yok.
Yine aynı yazıda da belirttiğim üzere “Başkan Başçı katılacağı son PPK toplantısında, politikacılarda “hoş bir anı” bırakmak isteyebilir. Belki de yeni başkanı, ilk işgününde yapılacak (20 Nisan) PPK toplantısında zor bir kararla baş başa bırakmamak adına böylesi bir adım atabilir” diye yazmıştım. Halen daha da aynı şekilde düşünüyorum. “Nasılsa ortam müsait...”