Yazıyı hazırlarken, bir yandan da haberlere bakıyorum. Gözüme, ‘ÖSYM, bugüne kadar yapılan sınavlarda alınan güvenlik tedbirlerine ek bazı yeni tedbirler aldı’ haberi ilişiyor. Haberde, adayların sınavın yapılacağı binaya, sadece sınava giriş ve kimlik belgesi, özel kimlik belgesi ve son altı ay içinde çekilmiş bir adet fotoğraf ile alınacağı; cep telefonu, saat, kablosuz iletişim sağlayan cihazlar ile küpe, broş, metal para gibi metal içerikli eşyalar ve her türlü elektronik, mekanik cihazın bina içine alınmayacağı belirtiliyor. Sınav için gerekli olan kurşun kalem, silgi, kalemtıraş, peçete, su ve şekerleme ÖSYM tarafından her bir aday için soru kitapçığı ile birlikte verilecekmiş. ***Bilgisayarlı sisteme geçmediğiniz sürece, ne yaparsanız yapın, böyle bir devirde kötü niyetlilerle mücadele etmeniz çok zor. Bundan sonraki süreç, ÖSYM ile teknoloji arasında işleyecek; daha doğrusu, ÖSYM ile teknolojiyi kötü niyetle kullananlar arasında işleyecek. Sen mi kazanacaksın, ben mi kazanacağım; bazen ÖSYM kazanacak bazen öteki. Olan yine zavallılara olacak.***Soruların hazırlanma süreci var, baskıya gitme süreci var, sınav merkezlerine dağıtım dağıtım süreci var, sınavın uygulanma süreci var, sınav evrakının tekrar Ankara’ya gitme süreci var, değerlendirme süreci var, var oğlu var... Bunlardan hangi birini kontrol edeceksin ki! İşin ilginci, bu aşamaların hepsinde insan parmağı var. Eee, o parmak neler yapar neler...***Şu, ‘su ve şekerleme ÖSYM tarafından her bir aday için soru kitapçığı ile birlikte verilecek’ ifadesine takıldım. Acaba ‘su ve şekerlemeyi’ nereden tedarik edeceksiniz; 5 seçeneği siz söyleyin, yanıtı ben işaretleyeyim...***Gelelim esas konumuza; dün, bütün gün ÖSYM ile cebelleştim. İnanın, kötü bir niyetim de yoktu; tek isteğim, ek yerleştirme için toplam kaç kontenjanın ayrıldığını öğrenmekti...Üç öğün aradım, ilaç niyetine; sabah, öğle, akşam... Her seferinde aldığım yanıt şu: ‘Başkanlığı aramanız gerekir, bizim elimizde böyle bir bilgi yok. Biz, kamu personeliyiz, danışmadan söyleyemeyiz.’ Kılavuza baktım, tam 170 sayfa; kallavi bir kılavuz, anlayacağınız... Oturup, kontenjanları bakkal usulü tek tek toplamanız gerekecek, başka çıkar yol yok... Kılavuzu yapıyorsan, toplamını da biliyorsundur, neden böyle bir bilgi elinde olmaz ki! Bu kontenjanın kaçı devlete, kaçı vakıflara; kaçı lisansa, kaçı önlisansa ait merak ettim. Sorduğum devlet sırrı değil ki, sıradan bir şey... Daha sonra arayın, bu bilgi bizde yok, sormadan veremeyiz! Eee, sorun o zaman...Şu anda soracak kişi yok, sonra arayın!***SORU: TM-3 puanım 297. Psikoloji bölümünü istiyorum ve Ankara Atılım Üniversitesi’ni; fakat siz, en küçük puanın altında tercih yapmamamızı söylemiştiniz. Atılım’ın en küçük puanı 299 ve 19 kişilik boş kontenjanı var. Yerleşme ihtimalim hiç mi yok? Lütfen şansım olsun. (İpek Açıkgöz)CEVAP: Üzgünün İpek, keşke sana olumlu bir yanıt verebilseydim; ancak ne yazık ki dediğim gibi...Sorularınızı göndereceğiniz adres: sgultekin@gazetevatan.com
ÖSYM internet sitesinde 2010 Ek Yerleştirme Kılavuzu’nu yayınladı. Ancak duyuruda ortaya çıkabilecek olası hatalara karşı açık kapı bırakılarak “Tercih işlemlerinin başlayacağı 6 Ekim 2010 tarihine kadar zorunlu hallerde Kılavuzda değişiklik yapılabilecektir” notu da yer verildi.Öylesine ÖSYM’nin sitesine baktım, acaba mı diye; hani bir ihtimal kılavuz yayınlamıştır gibisinden! O da ne, kılavuz karşımda; gözlerime inanamadım, nihayet kılavuzu siteye koymuşlar. ‘Sudoku’ çözmekten gına gelmişti, sıkıntımı gidermek için sudoku bile yetmez olmuştu, neredeyse kendimi bağ-bahçe işlerine verecektim; hatta daha ileri gidip domates filan yetiştirecektim, en sağlıklısından...Neyse, hiç gerek kalmadı bunlara; esas uğraşıma geri dönecektim. Derken...Beklenen oldu, beklediğim, ama istemediğim şeyle karşılaştım; sitedeki ifadeye bakar mısınız: “2010-ÖSYS Ek Yerleştirme Kılavuzu 4 Ekim 2010 tarihinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanmıştır.Kılavuz adaylara ön bilgi amacıyla yayımlanmıştır. Tercih işlemlerinin başlayacağı 6 Ekim 2010 tarihine kadar zorunlu hallerde Kılavuzda değişiklik yapılabilecektir. Adayların tercihlerini yapmadan önce 6 Ekim 2010 tarihinde ÖSYM’nin internet adresinden güncellenerek yayımlanacak Kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekmektedir.6 Ekim 2010 tarihinden sonra Kılavuz bilgilerinde zorunlu olarak yapılması gereken değişiklikler ÖSYM’nin internet adresinden ayrıca duyurulacaktır. Kılavuz basılı olarak dağıtılmayacağından adayların ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri yararlarına olacaktır.”Ne demek bu, böyle bir ifade olur mu? Oldu, işi gücü bırakacağız, oturup ÖSYM’nin sitesini kontrol edeceğiz; acaba bir değişiklik oldumu diye! Bu işi alışkanlık haline getirdiniz; bana şunu bir açıklar mısınız: ‘... zorunlu hallerde kılavuzda değişiklik yapılabilecektir’. Ne demek bu? ‘Zorunlu hal’ n’oluyor; deprem mi olacak, ÖSYM’yi sel mi götürecek, sitedeki kılavuza trojan mı musallat olacak, n’olacak?‘Yanlış yaptıysak, onu düzelteceğiz; unuttuğumuz varsa, onu ekleyeceğiz’ demekten başka bir şey değil bu!Canınız sağolsun, alıştık artık; seneye daha düzgününü yaparsınız, önemli değil!***SORU: Benim TM-3 puanım 435, TM-2 puanım 430, MF-1’de alaniçi 342 ve alandışı puanım da 328. İlk tercihte hukuk ile rehberlik ve psikolojik danışmanlık yazdım gelmedi. Bu tercihte de PDR büyük olasılıkla gelmeyecek; sınıf öğretmenliği mi yazayım yoksa matematik bölümü mü? Ben TM öğrencisiyim; matematik ortak alanmış, alaniçine mi yoksa alandışına mı bakacağım? (Kamil Aydın)CEVAP: Matematik, sizin ortak alanınız; bu bölümde alaniçi puanınızı, yani 342’yi kullanacaksınız. Sınıf öğretmenliği de yazın, yazmamazlık yapmayın; ama ağırlığı matematik bölümüne verin. İlk birkaç tercihiniz, mutlaka sınıf öğretmenliği olsun.***SORU: 392 EA puanım var, vakıf üniversitelerinde hukuk okumak istiyorum ve ilk tercihim KKTC olacak; fakat orada DAÜ ile UKÜ arasında karar veremedim. Biri daha ekonomik, diğeri daha köklü. DAÜ’de yüzde 25 burslu iki kişilik açık var, şansım nedir? (Nazım Deniz)CEVAP: Önceliği kesinlikle DAÜ’ye vermelisin, bunda son derece samimiyim. DAÜ, Ankara Üni. Hukuk Fakültesi ile işbirliği yapıyor, zaten öğretim üyelerinin çoğu oradan; müfredatları da ortak. Önceliği DAÜ’ye ver, ama UKÜ’yü de yazmamazlık yapma. Ekonomik olması ve senin hem KKTC’yi hem de hukuk bölümünü istemen, tercih listende ona da yer vermeni gerektiriyor.***SORU: Oğlum düz lisenin yabancı dil bölümünü bu sene bitirdi. İlk sınavda 162 puan aldı ve barajı aşamadı. Spor akademisinde okumak istiyordu. Yetenek sınavına girmeye hak kazanamadı, tercih de yapmadık. Şimdi tercih yapabilir miyiz, turizm ve otelcilik okumayı da istiyordu, eğer açıköğretim üniversitesine girerse seneye puanı düşer mi? (Zehra Şimşek)CEVAP: Ek yerleştirmede AÖF’yi kazanırsa, seneye puan kaybına uğramaz; bu konuda rahat olun, ayrıca 2 yıllık MYO’ları da tercih edebilir, bunda da bir sıkıntı yok.***SORU: TS-1 puanım 407, TS-2 puanım 419 geldi. Türk dili ve edebiyatı, coğrafya, sosyal bilgiler bölümlerinde örgün veya ikinci öğretimde şansım var mı? Örneğin, 2 tane yazacağım yeri bildireyim: Celal Bayar Üniv. Sosya Bilgiler Öğr. (İÖ) 4 kişilik boş yer var ve taban puanı 397, tavan puanı 410. Bozok Üni. Türk Dili ve Edebiyatı (İÖ) 401-415. Buna benzer yerler yazsam, şansım olur mu? (Hasan Yücel)CEVAP: Şansınız var, büyük olasılıkla Celal Bayar Üni. Sosyal Bilgiler Öğretmenliğini kazanırsınız. İşi şansa bırakmamak için, coğrafya bölümlerini de eklemekte yarar görüyorum.***SORU: 24 yaşındayım, bu yüzden tekrar sınava girecek ne mecalim kaldı ne de yeni bir sınavdan bir beklentim; yani yerleşmessem, hayat bitmiştir benim için öyle söyleyeyim... Yanlış da anlaşılmasın, puanım kötü diye açıkta kalanlardan değilim ben... Dil bölümü, puanım 472 ve sıralamam da 2000’lerde. Çok cahillik ettim, birkaç sene ara verince düşünemedim herşeyi düzgünce... İng. öğretmenliği yazdım, ama nasıl oldu da öğretmen liselerinin bir engel teşkil ettiğini düşünmedim! Sadece 10 tercih yaptım, İstanbul, Ankara ve İzmir’deki kaliteli üniversiteler yanii... şimdi kafam çok karışık, beceremessem diye korkuyorum. Yardım alacağım kimse de yok buralarda. yabancı dil Sadece öğretmenlik değil, dil ve edebiyatı da yaz diyorlar, o zaman garanti olur; ama ben bilemiyorum ne yapacağımı. (Gül Asar)CEVAP: Soru uzun, ama yanıt kısa olacak: Şayet öğretmenliklerde boşluk kalırsa yaz, olur olmaz o ayrı mesele; ama dil ve edebiyatı kesinlikle yazmalısın. Dil ve edebiyatı yaz diyenler, doğru söylüyorlar. Önce bu bölümü okursun, sonra da öğretmenlik formasyonunu alırsın; işte, yapacağın bu! ‘Yerleşemezsem, hayat bitmiştir benim için’ ifadesi yersiz ve saçma! Mücadele edeceğimiz tek sorun bu olsun, Allah başka bir sorun, sağlık sorunu vermesin...Sorularınızı göndereceğiniz adres: sgultekin@gazetevatan.com
Vakti zamanında Japonya’da kral hastalanmış. Maiyeti düşmüş yollara, en iyi hekimi arıyor...O devirde, hekimlerin muayenehanesinin önünde ampul yakma adeti (zorunluluğu) varmış; her hekim, ölümüne neden olduğu hasta sayısı kadar ampul yakıyormuş... En az ampul yakan, en iyi hekim oluyor, bu durumda...Bizim erkan, en iyi hekimi; dolayısıyla en az ampul yakan hekimi arıyor..Bakmışlar bir muayenehanenin önünde tek bir ampul yanıyor. Şaşırmışlar, çünkü diğerlerinin önünde yüzlerce ampul yanıyor... “İşte, imparatorluğun en iyi hekimini bulduk!” demiş, içlerinden biri...Koyulmuşlar yola; maiyet önde, hekim arkada. Merakını celbetmiş bizimkilerden birinin, yaklaşmış hekimine: “Neden tek ampul?” demiş.Hekim, utana sıkıla cevap vermiş: “Ben, yeni hekimim; muayenehaneyi daha dün açmıştım!”***ÖSYM’nin ve YÖK’ün önünde binlerce, hatta yüz binlerce ampul yanıyor; mağdur ettikleri, canını yaktıkları öğrenci sayısı kadar...Gelen e-postaları bir okusanız, kılavuz mağduru olan adayları bir görseniz; onların yakınmalarına şahit olsanız, inanın içiniz acır. Dönüştürdüğünüz o puanlar var ya, onun yüzünden öğrenciler bu yıl perperişan oldu. Çoğu aday, size (sizin dönüştürdüğünüz puanlara) güvenerek hareket etti ve açıkta kaldı, kazananlar istemediği yerleri kazandı; ne bileyim saçma sapan işler yaptınız...***Sayın (Yeni) Başkan, sorum size; bu yılın mağduriyetini nasıl ortadan kaldırmayı düşünüyorsunuz? Size bir de tavsiyem var: Sadece önümüzdeki yıla özgü olmak üzere, bu yıl sınavı kazanıp da seneye tekrar sınava gireceklerden puan kesmeyin!Neden mi? Bence bu soruyu sormayın!***SORU: Normal yerleştirme (X) üniversitesinın tarih bölümünü tercih etmiştim. Puanım yetmediği için yerleşemedim; fakat o üniversitenin tarih (İÖ) puanım yetiyor. Şayet ek yerleştirmede boş yer kalırsa, o bölümü yazabilir miyim? Aynı üniversitenin farklı böümünü tercih etmiştim. Ek yerleştirmede aynı üniversitenin bir başka bölüm tercih edebilir miyim? (Avni Çalık)CEVAP: Şayet boş kontenjan kalırsa, tabii ki aynı bölümün ikinci öğretimini yazabilirsin, hiçbir sakıncası yok. Aynı durum, sorunuzun ikinci bölümü için de geçerli; aynı üniversitenin başka bölümlerini de tercih edebilirsiniz. Tabii kontenjan kalırsa ve sizin puanınız tutuyorsa... ***SORU: Benim TS-1 puanım 413, Marmara ve İstanbul Üniversitesi gazetecilik istiyordum ve ilk yerleştirmelerde sadece örgün öğretimini yazdım ve açıkta kaldım. Şimdi ikinci öğretimini yazmak istiyorum. Marmara 396 ile kapatmış, ama 1 boş kontenjanı var. Sizce Marmara ve İstanbul Üniversitesi ikinci öğretim gazeteciliğin gelme olasılığı nedir? (Deniz Gülbudak)CEVAP: Bence olur! 17 puanlık avantaj, oldukça iyi bir avantajdır. 413 puan, ikisinden birini yakalar gibi geliyor bana. Sorularınızı göndereceğiniz adres: sgultekin@gazetevatan.com
Ek kontenjanda ne yapalım?YÖK Başkanı, Nevşehir Üniversitesi akademik yılı açılış konuşmasında ABD ve İsrail’den gelen ithal domates ve buğday tohumlarına dikkat çekti. Tohumlara yerleştirilecek bir genle bir milletin yok edilebileceğini söyleyen YÖK Başkanı, üniversitelerden bu konuda yardım istedi ve bir Türk aydını olarak bazen gerçekten kendisini çok küçük hissettiğini belirtti.Felsefe ve bilimde iki önemli kavram vardır: ‘Şüphe’ ve ‘Kuşku’. Şüphe etmek ve kuşkulanmak... Genelde bu kavramlar birbiriyle karıştırılır, eşdeğer görülür. Halbuki bunlar birbirinden farklı kavramlardır, hem de çok farklı kavramlar. Kalkıp neyin ne olduğunu uzun uzun anlatmayacağım, çünkü konumuz bu değil. Sadece şunu belirtmekte yarar var: Biri bilimsel ilerlemenin, diğeri de hezeyanların önkoşuludur. Biri bilimin konusu, diğeri psikolojinin... Ben, şühpe ederim; bilginin doğruluğundan şüphe ederim; doğruyu araştırırım. Benim yolum, bilimin yoludur! Kuşku duymak, bilimsel bir davranış yöntemi değildir; kişisel bir endişenin ürünüdür. Biri bilimsel açıklamalarda bulunur, diğeri afaki... Bunları neden söylüyorum, açıklayayım: Bugün ayın 3’ü, ek yerleştirmeler ayın 6’sında başlayacak, şunun şurasında kalmış 3 gün; kılavuz daha hâlâ ortada yok, neyi bekliyoruz, neden bekliyoruz, kimi bekliyoruz?Domates salatalıkla uğraşacağınıza, şu kılavuzu önümüze koysanız da, geleceğimizi bir belirlesek! Diğer konuyla genetikçiler uğraşır, hem de bilimsel yöntemlerle...Sınavsız geçişSORU: Kardeşim kız meslek lisesi çocuk gelişimi bölümü mezunu. Sınavı geçersiz sayıldı. Ek yerleştirmede sınavsız geçişten kendi bölümünün ona tanıdığı 2 yıllık önlisans sınavsız geçiş programına yerleştirmek istiyoruz. Ne gibi bir sorunla karşılaşırız? (Emrah Doğru)CEVAP: Kardeşinizin sınavının geçersiz sayılması ayrı bir konu, hatta sınavda barajı aşamayabilirdi de; bunlar ek yerleştirmede sınavsız geçiş hakkını kullanmasını bağlamaz, engellemez. Sınavsız geçiş, meslek lisesi öğrencilerine verilen bir haktır ve YGS-LYS ile bir doğrudan bir alakası yoktur. Kardeşiniz, ek yerleşmede kendi alanıyla ilgili (Tablo-3A’dan) sınavsız geçiş hakkını yine kullanabilir.Ek yerleştirmede kuralSORU: Çevre mühendisligi ve biyoloji hakkında ne düşünüyorsunuz? Ek tercihde de 30 tercih hakkımız mı olucak ve aday istediği yerleri yazabilecek mi? Diyelim ki ben 190 bindeyim, ama inşaat mühendisliği 150 binlerde alıyor, orayı yazabilir miyim? (Bilgihan Sarıçam)CEVAP: Çevre mühendisliği derim, Biyoloji’de iş sıkıntısı çekeceğiniz muhakkak. Tercihlerde 30 tercih hakkınız olmayacak, o normal yerleştirmedeydi; geçen yıl 8 tercih yapılıyordu, bu yıl muhtemelen 10 hak verilecek. 150 bindeki bir yerin, 190 bindeki sıradan daha yüksek puana sahip olduğu muhakkak; dolayısıyla siz bu bölümü tercih edemezsiniz. Ek yerleştirmede kural şu: Puanınıza eşit ve puanınızın altındaki yerleri tercih edebilirsiniz.Kazananlar dikkat!SORU: TM bölümü mezunuyum. İlk yerleştirmelerde 2 yıllık Namık Kemal Üniversitesi Seracılık Bölümü’nü kazandım, ama gidip kayıt olmadım. Şimdi tercih yapabilir miyim? (İbrahim Karataş)CEVAP: Ne yazık ki, hayır! 2 yıllık da olsa, kayıt yaptırmamış da olsanız hiç fark etmez, herhangi bir yeri kazanan adaylar ek yerleştirmeye başvuramazlar. Yapacak bir şey yok, Karataş!Kılavuz internetteSORU: Meslek lisesinden bu yıl mezun oldum. İlk yerleştirmelerde 2 yıllık tercihler yaptım ve açıkta kaldım. Ek yerleştirmeye başvuracağı, bunun için başvuru merkezine gidip bir işlem yapmam gerekiyor mu, başvuruda bulunmak gibi? (Fırat Yiğit)CEVAP: Fırat, ek yerleştirme başvuruları 6 Ekim Çarşamba günü başlıyor, 11 Ekim Pazartesi günü sona erecek. Başvuru sürecinden önce bir şey yapmanız gerekmiyor, yani bir yere gidip de bir işlem, başvuru filan yapmanız gerekmiyor. Ek yerleştirme kılavuzu internette (www.osym.gov.tr) yayınlanacak. İşlemlerinizi, ya internet üzerinden ya da başvuru merkezleri aracılığıyla yapabilirsiniz; tercih sizin... Puanlar düşüyorSORU: Ben bu sene 2 yıllık bir bölüme yerleştim, ama kayıt yaptırmadım. Tekrar sınava gireceğim, bir puan düşmesi oluyormuş sanırım. Hangi puan düşüyor ve ne kadar düşüyor? Bu puan düşmesi denilen olayı anlatabilir misiniz? Yoksa bu ek kontenjanlarla AÖF’ye kayıt mı yaptırsam? (İsmail Bildin)CEVAP: Seneye tekrar sınav girdiğinizde, kendi alanınızla ilgili tercihlerde AOBP’niz 0,15 katsayısı ile değil bunun yarısıyla; alandışı tercihlerinizde de AOBP’niz 0,12 katsayısıyla değil, onun yarısıyla çarpılacak. Diyelim ki AOBP’niz 400 olsun, seneye kendi alanınızda tercih yaptığınızda AOBP’niz 0,075 katsayısıyla çarpılacak (400*0,075= 30) ve size 30 puan eklenecek. Herhangi bir yeri kazanmamış olsaydınız, size 60 puan eklenecekti.Sorularınızı göndereceğiniz adres: sgultekin@gazetevatan.com
Ek kontenjanda ne yapalım?Üniversitelerde 120 bin boş kontenjan kaldı, millet okumak istiyor, neymiş efendim; ‘bir bölümü tercih edebilmek için, en az o bölümün taban puanına sahip olmak gerekirmiş’. Saçma, hem de çok saçma!Bence, ek yerleştirme sürecinde, aynen ilk yerleştirmede olduğu gibi taban puan şartı aranmamalı. Boş kontenjan kaç kişiyse, 2 veya 3 veya 12, her neyse; herkes istediği gibi tercih yapabilmeli. İnsanları kısıtlamanın ne gereği var, bırak, isteyen istediği yeri tercih etsin; girer veya giremez, bu ayrı bir konu, ama sen niye bunu kısıtlıyorsun ki! Yapılan, işgüzarlıktan başka bir şey değil; bir kural koyuyorsun ve bu kural insanların elini ayağını bağlıyor. Onu da bir kenara bırakın, yapılan bu işbilmezlik, maddi manevi kayba neden oluyor. Biz, bu kadar zengin bir ülke miyiz? Tüm bir yıl boyunca devlet ve vakıf üniversitelerinde binlerce kontenjan boş kalıyor ve yola bu şekilde devam ediyorlar. Yazık günah...***SORU: Ben MF-3’den 324 puan aldım. Sayısal öğrencisiyim ve sıralamam 139 bin. İlk tercihlerde İ.Ü. Veterinerlik Fak. yazdım, ama olmadı. Hala aklımda orası var, ama şimdi vakıf üniversitelerini de düşünüyorum. Gıda mühendisliği mi, genetik mi size göre? (Özlem Candan)CEVAP: Üzgünüm, ancak İÜ Veteriner Hek. İçin artık bir şansımız yok. Ben, önce genetiği okumanızı, sonra da gıda mühendisliğinde yüksek lisans yapmanızı tavsiye ederim. Bu kombinasyon mükemmel olacaktır. SORU: Benim MF-4 sıralamam 57 bin ve puanım 426. İlk tercihlerde İTÜ’de bir mühendislik istediğim için tercih yapmadım, bir sene daha hazırlanmak istedim, fakat dershaneler başlayınca o enerjiyi kendimde bulamadım. Şu an Kocaeli Üni. Elektrik Mühendisliği ikinci öğretim yazacağım. Tutar mı sizce? (Ali Kalan)CEVAP: Kocaeli Üni. Elektik Müh. İÖ 417,306 MF-4’le almış. Tabii oradaki kontenjan sayısı da çok önemli, ben olumlu düşünmek istiyorum. Şansımız yüzde 50’den daha fazla gibi geliyor...SORU: Ek yerleştirmede aldığım puanının üzerinde tercih yapabiliyor muyum? (Aylin Kuşoğlu)CEVAP: Hayır, yapamıyorsunuz! Üniversitelerin taban puanları değişmeyeceğine, daha doğrusu düşmeyeceğine göre, sizin aldığınız puandan daha yüksek puana sahip olan bölümleri yazmanın bir anlamı yok. Siz, kendi puanınıza eşit veya puanınızın altında kalan yerlerden tercih yapabilirsiniz.SORU: Ek yerleştirmede Açıkögretim Fakültesinin kontenjansız bölümlerini tercih edebilir miyim? (Hacer Aktaş)CEVAP: Evet, edebilirsiniz; ayrıca seneye sınava katıldığınızda da puan kaybına uğramazsınız.SORU: Sadık Bey, mesele bir yer 387 taban, 401 tavan tavan yapmış. Tercih yaparken, taban puandan daha yüksek puana sahip olma şartı var; bunu biliyoruz. Tavan puanı 401 olan olan bir yeri, örneğin 401’lik bir yeri, puanı 410 olan biri tercih edebilir mi? (Yunus Öçal)CEVAP: Tabii ki tercih edebilir, en ufak bir sorun teşkil etmez; ayrıca avantajlı da olur. Nedeni şu: Ek yerleştirmede bazen öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki, hayret edersiniz. Diyelim ki bir bölümde tek kontenjanlık bir boşluk kaldı, ek yerleştirme sonunda oraya yerleşen adayın puanı, tavan puana sahip olan adaydan çok daha yüksek olabiliyor; diğer adayların gözünü korkutmayalım, bu çok ender karşılaşılan bir durumdur.
Teknik soruların yanıtını ben veririm de aşağıdaki sorunun yanıtını kim verecek! Sayın yetkililer, istifa edenler ve görevden alınanlar, aşağıdaki çocuğun ve benzerlerinin durumundan sizler bir hicap duyuyor musunuz?SORU: TM-2’den 405 puan aldım ve açıklanan taban puanlara göre sınıf öğretmenliğinde 7 ilde kazanabilirmişim. Kılavuzun ve yanlış yönlendirmelerin kurbanı oldum. Bu, zaten ayrı bir konu. Ek yerleştirmede gelebilir mi? Ayrıca TM çıkışlıyım ve sözelden de 423 puan almıştım. Edebiyat bölümüne gidebilir miyim?(Danyal Şaybak) CEVAP: Danyal, içinde bulunduğun sıkıntılı durumu çok güzel özetlemişsin. Üstelik nezaketini hiç bozmadan. Son derece olgun davrandığın için de ayrıca teşekkür ederim. Kılavuz rezaleti, zaten birçok şeyin habercisiydi. Bunca yıldır bu işi yapıyorum, bu yılki kadar vurdumduymazlığı hiç görmedim. Neyse, olan oldu! Sınıf öğretmenliği konusunda çok iyimser değilim, boş kontenjanın da kalacağını pek sanmıyorum. Kalsa bile şansımızın çok yüksek olacağını sanmıyorum. Yapılan yanlış yönlendirme, elindeki hakkın gasp edilmesinden başka bir şey değil. TDE için de gündüz öğretimlerinden ziyade, İÖ’lerde belki bir şansımız olabilir, o da şayet boş kontenjan olursa. SORU: Ek yerleştirmede en küçük puandan fazla puan olması kuralının kalkacağı konuşuluyor. Bu doğru mu? (Sabri Gümüş)CEVAP: Bu sadece bir söylenti ve kesinlikle doğru değil. Puanı belli olan bir bölümü tercih edebilmeniz için, öncelikle o puana veya o puandan daha yüksek bir puana sahip olmanız gerekir. SORU: Bu sene sözel alandan tercih yaptım ve ilk yerleştirmede kazanamadım. İkinci yerleştirmelerle ilgili “ftp://dokuman.osym.gov.tr/ 2010/2010OSYSMINMAX/TABLO4.pdf” linkinden boş kontenjanlara ulaştım. Bu linkteki tabloda yer alan kontenjan durumları doğru mu? Eğer doğruysa sözel yani TS türünden özel okullar dışında hiç boş kontenjan yok. Bu durumda tekrar hazırlanmam gerekecek galiba. (Yücel Dede)CEVAP: Bu linkteki tabloda yer alan kontenjan durumları doğru ancak kısmen doğru. Neden ‘kısmen’ diyorum, onu açıklayayım: Örneğin Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Öğrtetmenliği 57 kişilik kontenjanını doldurmuş gibi gözüküyor. Gözüküyor ama bu kağıt üzerinde doldu diye gözükebilir. Kayıt aşamasında bir iki kişi kayıt yaptırmamış olabilir. Bütün bölümlere doldu gözüyle bakmak çok doğru olmayabilir. Onun için ek yerleştirme kılavuzunu beklemek gerekecek. Şimdiden hemen olumsuz düşünmeyin.SORU: Ek yerleştirmelerde üniversitelerin hukuk fakültelerinin taban puanlarını göremiyorum. En sonuncu öğrencinin girdiği puandan aşağıdaki puanda olanın kesinlikle şansının olmadığı kesin mi? Taban puan listesini nasıl görebilirim. Gerçekten de böyle ise ek yerleştirmede taban puandan aşağıda olan bir fakülteye kaydımı yaptırmamın söz konusu olup olmadığı konusunda yardımcı olabilir misiniz? (Kamil Hasanoğlu)CEVAP: En sonuncu öğrencinin girdiği puandan daha aşağıda olan kişinin şansının olmadığı kesin. Ek yerleştirmede puan düşmesi diye bir şey söz konusu değil. Siz, aldığınız puan ve puanınızın altındaki yerleri tercih edebilirsiniz. Taban puan listesine “ftp://dokuman.osym.gov.tr/2010/2010OSYSMINMAX/TABLO4.pdf” adresinden ulaşabilirsiniz. Ancak bu kesin liste değil. Kesin durumu kılavuz çıktığında göreceğiz. SORU: Radyo Televizyon Bölümü meslek lisesi mezunuyum. 2010 LYS sonuçlarına göre özel bir üniversitenin lisans bölümüne yerleştirildim ama kayıt yaptırmadım. Ek yerleştirmeyle AÖF’ye kayıt yaptırabilir miyim? (İpek Genli)CEVAP: Evet, yaptırabilirsiniz. Herhangi bir bölümü kazanmış olmanız, ek yerleştirmede AÖF’yi tercih etmenizde sıkıntı yaratmayacak.SORU: MF-4 puanım 211. Jeoloji, jeofizik ya da maden mühendisliği gelme şansı nedir? (Alper Gök) CEVAP: Alper, tam sınırdasın. Gündüz öğretimlerinin olması biraz zor. İÖ olur. İÖ konusunda ümitliyim ama sen yazar mısın onu bilemem. SORU: LYS tercihlerimi yaptım ve yerleşemedim. Ek yerleştirmede şansımı deneyeceğim. İlk defa merkezi yerleştirme sınavıyla öğrenci alan Çukurova Üniversitesi Grafik Bölümü ilk tercihimde 1. sıradaydı. Eğer bu bölümde boş kontenjan varsa ek yerleştirmede yine tercih etmeli miyim? (Ezgi Sevindik)CEVAP: Ezgi, önemli bir noktaya dikkat çektin. İlk tercih listesine yazıp da kazanamadığınız yerleri ek yerleştirmede yazamazsınız ya da yazmanızın bir anlamı yok. Boşu boşuna tercih yapmış olursunuz. Nedeni şu: O bölüme yerleşebilseydin zaten ilk tercihte yerleşirdin. Demek ki puanın yetmemiş. Aynı şey, ek yerleştirme için de geçerli. Çünkü ek yerleştirmede o bölümün puanı düşmeyecek ve senin puanının yine üzerinde olacak. Sen, kendi puanın altındaki boş kalan kontenjanları tercih edebilirsin.SORU: Kızım, Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nü bitirdi. Puanı okul öncesine yetmediği için Açık Öğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne kayıt oldu. Tekrar tercih yapabilir mi? (Şaban Akarsu)CEVAP: Çoğu adayı ilgilendiren bir soru. AÖF’nin kontenjansız programlarını kazanan adaylar ek yerleştirmede tercih yapabilirler. Sizin kızınız, AÖF’nin kontenjanlı bir programını kazanmış, dolayısıyla ek yerleştirmede tercih yapamaz.Ek yerleştirmeyle ilgili her şeyi sorun, Sadık Gültekin yanıtlasınİşte sorularınızı göndereceğiniz adres: sgultekin@gazetevatan.com
Ek yerleştirmede puan düşmesi söz konusu değil. Buna göre ilk yerleştirmede kazanamadığınız bir bölümü tekrar tercih etmeyin. Çünkü o bölümün taban puan düşmeyecek.Üniversitelere kayıtlar 7 Eylül’de sona erdi. Aradan 20 günlük bir süreç geçmesine rağmen hâlâ kontenjanlar belli değil. ÖSYM’nin sitesine bakıyorum, kılavuzun 6 Ekim’de yayınlanacağını söylüyor. Yani ek yerleştirmenin başladığı gün. Kılavuzun yayınlandığı gün ek yerleştirme başlamış olacak. Böyle bir şey olur mu? Bunun daha önceden yayınlanması gerekmiyor muydu? Boş kontenjanlar belli, yeni açılacak bölümler belli, daha neyi neden bekliyorsunuz ki? Bu yıl her şey bir tuhaftı zaten, yanlışların doğrulardan fazla olduğu bir yıl yaşadık. Dört yanlış bir doğruyu, hep öğrencilerde götürmeyecek ya, biraz da ÖSYM’den götürsün! Hem de öyle bir götürdü ki, ortada doğru filan kalmadı, hatta ÖSYM taban puanı aşamadı bile!Gelelim ek konumuza...Ek yerleştirme süreci, dikkatli davranılması gereken bir süreç. Şimdi herkes ağız birliği yaparcasına aynı şeyleri söyleyecek: “Yok ne kadar şanslısınız, yok bu fırsatı kaçırmamalısınız, bu iş seneye kalmamalı vb.” İşin şakası yok, benden uyarması. Aklı başında davranın, fevri hareket etmeyin. Tercihinizin arkasında durun, gerekirse seneye tekrar sınava girmeyi göze alın, sadece şu “an”ı düşünmeyin, daha büyük düşünün. Bu süreç sonunda kimi aday sevinecek, kimi aday üzülecek, kimi adayın da canını yanacak. Fevri davranmak, ne yazık ki telafisi olmayan sonuçlar doğuruyor. Ek yerleştirme deyip işi hafife almayın. Normal yerleştirmenin küçük çaplısından söz ediyoruz. Temmuz ayındaki süreç nasıl işlediyse, neler yaptıysak, burada da aynısını yapacağız, aynı kurallar işleyecek. Sadece tercih sayısı daha az, kontenjan daha kısıtlı. Değişen başka bir şey yok. Kaç tercih yapacağımızı da daha bilmiyoruz. Geçtiğimiz yıllarda 8 tercih yapıyorduk ama o dönemlerde asıl tercih sayısı 24’dü. Şimdi asıl tercih sayısı 30’a çıktığına göre bunun da 8’den daha fazla olması gerekir. Büyük olasılıkla 10 veya 12 tercih yapacağız. Yapmış olmak için tercih yapmayın. Ek yerleştirme, “kazanalım da bir bakarız” mantığıyla geçiştirilmemeli, yoksa vebali ağır olur. Çünkü kazanıp da pişman olursanız, seneye önemli derecede puan kaybına uğrarsınız. Kayıt yaptırın veya yaptırmayın, hiç fark etmez. Kazandınız mı iş bitti. Örneğin AOBP’niz 400 ise seneye tekrar sınava girdiğinizde gitti 30 puan!Sakın olayı duygusallık düzeyine indirgeyip de “neresi olursa olsun gireyim, puana yazık olmasın” düşüncesiyle hareket etmeyin. Önemli olan, illaki bir yere yerleşmek mi, yoksa istediğin bölüme yerleşmek mi, hangisi? Önce bu soruyu dürüstçe yanıtlamak gerekir. 120 bin dolayında boş kontenjan olduğunu tahmin ediyoruz, bunun 37 bini lisans programlarına, geri kalanı önlisans yani 2 yıllık bölümlere ait. Boş kalan lisans kontenjanlarının 13 bini devlet, 11 bini vakıf, 13 bini KKTC, yaklaşık bini de yurt dışındaki üniversitelere ayrılmış durumda. 2 yıllık programlarda fazla boşluk kaldı. Devlette 60 bin, vakıflarda da 20 binlik kontenjan sizleri bekliyor. Ek yerleştirmede 2 yıllık tercih yapıp da sonradan pişman olan çok öğrenci gördüm. Buradan 2 yıllıkları sakın yazmayın sonucunu çıkarmayın, öyle bir şey söylemiyorum. Sizin dikkatli davranmanız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Kararınız “net” olsun. 2 yıllık yazıyorsanız, okuyun; sadece 4 yıllıkları istiyorsanız, o zaman 2 yıllıkları kesinlikle yazmayın. Bir kısım aday ek yerleştirmeye çok bel bağlıyor, kazanacağına kesinlikle inanıyor veya inandırılıyor. Şunu çok iyi bilmek gerekir: Ek yerleştirmede puan düşmesi diye bir olay söz konusu değil yani ilk yerleştirmede kazanamadığınız bir bölümü tekrar tercih edemezsiniz, çünkü bu bölümü zaten kazanamamışsınız. Bu durumda aynı bölümü tekrar yazmanızın bir anlamı yok. Taban puan da düşmeyeceğine göre ısrar etmekte bir mana yok. Ek yerleştirmelerde fırsat yaratan 3 farklı kontenjan olur:1- İlk yerleştirmede dolmayan bölümler: Taban puanları oluşmadığı için ek yerleştirmede bütün adaylar tercih edebilir.2- Kontenjanı dolmuş olmasına (gözükmesine) rağmen kesin kayıt aşamasında fire verilen bölümler: Bu bölümlerde tercih yapabilmeniz için oluşan taban puanın üzerinde bir puana sahip olmanız gerekiyor.3- Yeni açılan bölümler: Bu bölümler için herhangi bir puan kriteri söz konusu değil yani tercih yapacaksınız ve bekleyeceksiniz.Açık Öğretim hariç, bir bölümü kazanan adaya ek yerleştirme yokSORU: Normal yerleştirmede AÖF İktisat Bölümü’nü kazandım. Şimdi ek yerleştirmeye başvurabilir miyim? (Selma Elmas)CEVAP: Evet, AÖF’yi kazanan adaylar ek yerleştirmeye başvurabilirler. Ayrıca önümüzdeki yıl tekrar sınava girmek isterseniz herhangi bir puan kaybına da uğramazsınız. SORU: Normal lise mezunuyum. 2 yıllık bir programı kazandım fakat kayıt yaptırmadım. Şimdi 4 yıllık bir bölümü düşünüyorum. Ek yerleştirmede bölümümü değiştirebilir miyim? (Tülin Çabuk)CEVAP: Ne yazık ki hayır! Ek yerleştirme, “bölüm değiştirme” anlamına gelmiyor. Kazandığınız bölüme (2 yıllık veya 4 yıllık olsun farketmez) kayıt yaptırıp yaptırmamanız önemli değil, kazanmış olmanız yeterli. Normal yerleştirmede herhangi bir bölümü kazanan adaylar, ek yerleştirmeye başvuramazlar.SORU: İlk yerleştirmede kazanamadığım bölümde 3 kontenjanlık bir boşluk kalmış. Yazdığımda kazanma şansım olur mu? (Alpaslan Uçar)CEVAP: Ek yerleştirmede puan düşmesi söz konusu değildir. Yani ilk yerleştirmede kazanamadığınız bolümü tekrar yazmanızın bir anlamı yok. Ek yerleştirmede puan düşmesi olmayacak. Değil 3, 13 kişilik boşluk bile kalsa, bu bolümü yazamazsiniz, çünkü puanınız yetmemış. Siz tercih listenizde, kendi puanınız ve kendi puanınızın altındaki boş kalan kontenjanlara yer verebilirsiniz. SORU: Ek yerleştirmede kaç tercih yapma hakkımız var? Kontenjanı fazla olan yerlere öncelik vermek, şansımızı artırır mı? (Kemal Aşar)CEVAP: Kaç tercih yapılacağı henüz açıklanmadı. Bunu 6 Ekim’de kılavuz açıklandığında öğreneceğiz. Ancak 10 tercih yapma hakkı verilecegini tahmin ediyoruz. Kontenjanı fazla olan bölümlere öncelik vermek, kısmi bir avantaj yaratır. Fakat çok büyük bir avantaj yaratacağını söyleyemeyiz. Ek yerleştirme biraz da şans işidir. Öngörüde bulunmak oldukça zor. Yazıp bekleyeceğiz. Ek yerleştirmeyle ilgili her şeyi sorun, Sadık Gültekin yanıtlasınİşte sorularınızı göndereceğiniz adres: sgultekin@gazetevatan.com
Makine veya inşaat* MF öğrencisiyim. Sıralamam 51.000. Anadolu’da makine ve inşaat mühendisliği bölümlerine ve İTÜ’de Meteorloji Mühendisliği’ne puanım tutuyor. Sizce hangisini tercih etmeliyim? (Anıl Akmeşe)* Anadolu’da makine veya inşaat mühendisliği okumanızı tavsiye ederim.Bilgi belki, Koç olur* TM-3 sıralamam 13.583. Sosyoloji istiyorum. Koç Üniversitesi destek burslu veya Bilgi Üniversitesi burslu olma ihtimali var mı? Bu okullarda kontenjanlarin az olması beni korkutuyor ne önerirsiniz? (Bahar Aldanmaz)* Bilgi belki ama Koç olur.Başka alan seçin * Hocam, ben Makedonya’da Endüstri Mühendisliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler bölümlerinde çift anadal yapıyorum. Son sınıf öğrencisiyim. Yüksek lisansımı yurt dışında (Amerika, Avrupa) iktisat üzerine yapmak doğru bir tercih olabilir mi? Ayrıca burs kazanma imkanım var mı? (Murat Elez)* İktisat gibi genel bir alanda değil de daha özel (lojistik, uluslararası finas, ticaret veya dış ticaret) alanlarda uzmanlaşmanızı öneririm. Bunları yapmaya çalışın. Ancak ben “Certified Public Accountant (CPA)” sertifikası almanızı öneririm.Hiçbir sakınca yok* Ben, Anadolu Meslek Lisesi Bilgisayar Programcılığı Bölümü İnternet ve Ağ Teknolojileri dalı mezunuyum. Aldığım YGS puanı öğretmenlik için yeterli değil. Teknoloji fakültelerinde şansımı denemek istiyorum. Sakarya bilgisayarda 30 kişilik yer var. Puanım 283, sıralamam ek puanlı kontenjanda 28.540. Bu sıralamayla mekatronik, bilgisayar, yazılım, elektirik-elektronik olur mu? (Ayten Miskutular)* Olacağını sanmıyorum. *****BUNLARI DA GÖRDÜK!Tercih döneminde ilginç durumlarla karşılaştım. Bunları sizinle paylaşayım istedim...* Hocam, bu anlattıklarınızı bir de babasına söyleseniz. (Bu arada anne çantasından cep telefonunu çıkarır ve çocuğun babasını arar...)* Buradan mezun olunca acaba nerelerde çalışır?* Hocam, endüstri mühendisliğini bitirince ne kadar maaş alırım?* Çocuk sınırı zor aşmış. Velinin sorusu: Hangi üniversite daha iyi?!* Öyle bir bölüm seçelim ki, çocuk ileride sıkıntı çekmesin!* Hangisinin önü daha açık, endüstri mühendisliğinin mi yoksa eczacılığın mı?* Babası o bölümü istemiyor!* Şu bölüme kesin girer değil mi!* Methinizi bizim komşudan duyduk, çocuğun nereye yerleşeceğini ‘şak’ diye söylüyormuşsunuz!* Siz olsanız nereyi seçerdiniz? (Soru, bana soruluyor. Bu soruyu benim sormam gerekir. Ben, felsefeyi seçerdim, zaten onu seçtim. Kaldı ki, bu benim tercihim değil, senin tercihin!)