ÖSYM internet sitesinde 2010 Ek Yerleştirme Kılavuzu’nu yayınladı. Ancak duyuruda ortaya çıkabilecek olası hatalara karşı açık kapı bırakılarak “Tercih işlemlerinin başlayacağı 6 Ekim 2010 tarihine kadar zorunlu hallerde Kılavuzda değişiklik yapılabilecektir” notu da yer verildi.
Öylesine ÖSYM’nin sitesine baktım, acaba mı diye; hani bir ihtimal kılavuz yayınlamıştır gibisinden!
O da ne, kılavuz karşımda; gözlerime inanamadım, nihayet kılavuzu siteye koymuşlar. ‘Sudoku’ çözmekten gına gelmişti, sıkıntımı gidermek için sudoku bile yetmez olmuştu, neredeyse kendimi bağ-bahçe işlerine verecektim; hatta daha ileri gidip domates filan yetiştirecektim, en sağlıklısından...
Neyse, hiç gerek kalmadı bunlara; esas uğraşıma geri dönecektim. Derken...
Beklenen oldu, beklediğim, ama istemediğim şeyle karşılaştım; sitedeki ifadeye bakar mısınız: “2010-ÖSYS Ek Yerleştirme Kılavuzu 4 Ekim 2010 tarihinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanmıştır.
Kılavuz adaylara ön bilgi amacıyla yayımlanmıştır. Tercih işlemlerinin başlayacağı 6 Ekim 2010 tarihine kadar zorunlu hallerde Kılavuzda değişiklik yapılabilecektir. Adayların tercihlerini yapmadan önce 6 Ekim 2010 tarihinde ÖSYM’nin internet adresinden güncellenerek yayımlanacak Kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekmektedir.
6 Ekim 2010 tarihinden sonra Kılavuz bilgilerinde zorunlu olarak yapılması gereken değişiklikler ÖSYM’nin internet adresinden ayrıca duyurulacaktır. Kılavuz basılı olarak dağıtılmayacağından adayların ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri yararlarına olacaktır.”
Ne demek bu, böyle bir ifade olur mu? Oldu, işi gücü bırakacağız, oturup ÖSYM’nin sitesini kontrol edeceğiz; acaba bir değişiklik oldumu diye! Bu işi alışkanlık haline getirdiniz; bana şunu bir açıklar mısınız: ‘... zorunlu hallerde kılavuzda değişiklik yapılabilecektir’. Ne demek bu? ‘Zorunlu hal’ n’oluyor; deprem mi olacak, ÖSYM’yi sel mi götürecek, sitedeki kılavuza trojan mı musallat olacak, n’olacak?
‘Yanlış yaptıysak, onu düzelteceğiz; unuttuğumuz varsa, onu ekleyeceğiz’ demekten başka bir şey değil bu!
Canınız sağolsun, alıştık artık; seneye daha düzgününü yaparsınız, önemli değil!
SORU: Benim TM-3 puanım 435, TM-2 puanım 430, MF-1’de alaniçi 342 ve alandışı puanım da 328. İlk tercihte hukuk ile rehberlik ve psikolojik danışmanlık yazdım gelmedi. Bu tercihte de PDR büyük olasılıkla gelmeyecek; sınıf öğretmenliği mi yazayım yoksa matematik bölümü mü? Ben TM öğrencisiyim; matematik ortak alanmış, alaniçine mi yoksa alandışına mı bakacağım? (Kamil Aydın)
CEVAP: Matematik, sizin ortak alanınız; bu bölümde alaniçi puanınızı, yani 342’yi kullanacaksınız. Sınıf öğretmenliği de yazın, yazmamazlık yapmayın; ama ağırlığı matematik bölümüne verin. İlk birkaç tercihiniz, mutlaka sınıf öğretmenliği olsun.
SORU: 392 EA puanım var, vakıf üniversitelerinde hukuk okumak istiyorum ve ilk tercihim KKTC olacak; fakat orada DAÜ ile UKÜ arasında karar veremedim. Biri daha ekonomik, diğeri daha köklü. DAÜ’de yüzde 25 burslu iki kişilik açık var, şansım nedir? (Nazım Deniz)
CEVAP: Önceliği kesinlikle DAÜ’ye vermelisin, bunda son derece samimiyim. DAÜ, Ankara Üni. Hukuk Fakültesi ile işbirliği yapıyor, zaten öğretim üyelerinin çoğu oradan; müfredatları da ortak. Önceliği DAÜ’ye ver, ama UKÜ’yü de yazmamazlık yapma. Ekonomik olması ve senin hem KKTC’yi hem de hukuk bölümünü istemen, tercih listende ona da yer vermeni gerektiriyor.
SORU: Oğlum düz lisenin yabancı dil bölümünü bu sene bitirdi. İlk sınavda 162 puan aldı ve barajı aşamadı. Spor akademisinde okumak istiyordu. Yetenek sınavına girmeye hak kazanamadı, tercih de yapmadık. Şimdi tercih yapabilir miyiz, turizm ve otelcilik okumayı da istiyordu, eğer açıköğretim üniversitesine girerse seneye puanı düşer mi? (Zehra Şimşek)
CEVAP: Ek yerleştirmede AÖF’yi kazanırsa, seneye puan kaybına uğramaz; bu konuda rahat olun, ayrıca 2 yıllık MYO’ları da tercih edebilir, bunda da bir sıkıntı yok.
SORU: TS-1 puanım 407, TS-2 puanım 419 geldi. Türk dili ve edebiyatı, coğrafya, sosyal bilgiler bölümlerinde örgün veya ikinci öğretimde şansım var mı? Örneğin, 2 tane yazacağım yeri bildireyim: Celal Bayar Üniv. Sosya Bilgiler Öğr. (İÖ) 4 kişilik boş yer var ve taban puanı 397, tavan puanı 410. Bozok Üni. Türk Dili ve Edebiyatı (İÖ) 401-415. Buna benzer yerler yazsam, şansım olur mu? (Hasan Yücel)
CEVAP: Şansınız var, büyük olasılıkla Celal Bayar Üni. Sosyal Bilgiler Öğretmenliğini kazanırsınız. İşi şansa bırakmamak için, coğrafya bölümlerini de eklemekte yarar görüyorum.
SORU: 24 yaşındayım, bu yüzden tekrar sınava girecek ne mecalim kaldı ne de yeni bir sınavdan bir beklentim; yani yerleşmessem, hayat bitmiştir benim için öyle söyleyeyim... Yanlış da anlaşılmasın, puanım kötü diye açıkta kalanlardan değilim ben... Dil bölümü, puanım 472 ve sıralamam da 2000’lerde. Çok cahillik ettim, birkaç sene ara verince düşünemedim herşeyi düzgünce... İng. öğretmenliği yazdım, ama nasıl oldu da öğretmen liselerinin bir engel teşkil ettiğini düşünmedim! Sadece 10 tercih yaptım, İstanbul, Ankara ve İzmir’deki kaliteli üniversiteler yanii... şimdi kafam çok karışık, beceremessem diye korkuyorum. Yardım alacağım kimse de yok buralarda. yabancı dil Sadece öğretmenlik değil, dil ve edebiyatı da yaz diyorlar, o zaman garanti olur; ama ben bilemiyorum ne yapacağımı. (Gül Asar)
CEVAP: Soru uzun, ama yanıt kısa olacak: Şayet öğretmenliklerde boşluk kalırsa yaz, olur olmaz o ayrı mesele; ama dil ve edebiyatı kesinlikle yazmalısın. Dil ve edebiyatı yaz diyenler, doğru söylüyorlar. Önce bu bölümü okursun, sonra da öğretmenlik formasyonunu alırsın; işte, yapacağın bu! ‘Yerleşemezsem, hayat bitmiştir benim için’ ifadesi yersiz ve saçma! Mücadele edeceğimiz tek sorun bu olsun, Allah başka bir sorun, sağlık sorunu vermesin...
Sorularınızı göndereceğiniz adres: sgultekin@gazetevatan.com