Beklediğimiz karar çıkmadı, n’apalım önümüzdeki maçlara bakacağız... Şerefli mağlubiyet aldık, elimizden geleni yaptık. YÖK Başkanı ile ÖSYM Başkanı, Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmenin ardından ‘barajın düşürülmesi ek yerleştirmede olabilir...’ türünden bir açıklama yaptılar. İşte, bunun şimdi mümkün olamayacağını, tercih sürecinin sonuna gelindiğini vb. vurguladılar.Topu çevirdiler, dar alanda paslaştılar, diğer bir ifadeyle ‘ayağa pas’ yaptılar. Efendim neymiş, barajı 165’e değil 150 puana bile indirebilirlermiş. Ey Başkanlar! Sorum size: 180 barajını aşamayan bir çocuk şimdi n’apacak? Ya seneye sınava bir daha hazırlanacak ya da 2 yıllık bir tercih yapacak. Diyelim ki bu çocuk kalktı 2 yıllık bir yeri tercih etti ve kazandı. Sonra siz, barajı düşürdüğünüzü açıklayacaksınız ve ‘buyurun tercih yapabilirsiniz’ diyeceksiniz. Eee, bu çocuk iki yıllık bir yeri kazandı, şimdi 4 yıllık yeri nasıl tercih edecek? Daha doğrusu bu onun ne işine yarayacak? Ek yerleştirme, yer değiştirme anlamına gelmiyor.İlk yarleştirmede 2 veya 4, herhangi bir yeri kazanan bir aday kayıt yaptırsın veya yaptırmasın, fark etmez; ek yerleştirmeye başvuramaz. Ek yerleştirmede yapacağınız şey, yasak savmaktan öteye gitmeyecek. Yaptı mı, yaptı türünden bir şey olacak.Bu türden ilginç fikirleriniz çok hoşuma gidiyor, n’olur bu fikirlerden bizi mahrum bırakmayın. Tercihlerin artık sonuna geliyoruz, bugün ve yarın sizden gelen sorulara ağırlık vereceğiz. Aklınıza takılanları bize sorun.SORULARINIZ VE YANITLARI- K. Gümüş: MF-3 sıralamam 153454 ve puanım 267851. Tercihlerim:1- Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi, puan 308, başarı sırası 140 bin.2- Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi, puan 305, başarı sırası 143 bin.3- Balıkesir Üniversitesi Veteriner Fakültesi, puan 295, başarı sırası 158 bin.4- Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi, puan 294, başarı sırası 160 bin.5- Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakülktesi, puan 295, başarı sırası 158 bin.6- Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veteriner Fakültesi, puan 301, başarı sırası 149 bin.Puanım çok düşük. Ancak başarı sıraları tutuyor. Başarı sıraları yükselir mi? Yükselirse ne kadar yükselir? Açıkta kalacak derecede yükselir mi?CEVAP: Bu sıralamalarda çok fazla bir oynama olacağını sanmıyorum. 158-160 bin sıralamalarından birini yakalayacağını tahmin ediyorum. Sonucu bildirirseniz memnun olurum.- M. Canalp: Meslek Lisesi mezunuyum. Bu sene ilk defa sınava girdim. YGS-LYS barajlarını geçtim. MF’ler hariç. TM-3 sıralamam 317 bin ama puanım 248. Nevşehir Arkeoloji Bölümü en son 358 binden kapatmış. Sizce bu bölüme girme şansım var mı? Katsayılarda herhangi bir sorun yaşamam değil mi? Bir de yeni açılan tarih bölümlerine girme şansım nedir? TS’de sıralamam 200 binlerde. En başlara yeni açılan tarih bölümlerinden 7 tane yazdım. Toplam 27 tercihim var. Geri kalanlar muhasebe ve ticaretle ilgili. Şansım nedir?CEVAP: Mustafa, düşüncelerini öylesine güzel dile getirmişsin ki, öncelikle seni kutlamak isterim. Katsayılarda bir sıkıntı yaşamazsın. Bu konuda rahat ol. Korkma başına bir iş gelmez. Arkeoloji, öyle çok tercih edilen bir bölüm değil. Puanlarının veya sıralamasının değişeceğini sanmıyorum. Garanti veremem ama Nevşehir olur gibi... Yeni açılan bölüm, ‘yeni açıldığı için kolay girilir’ anlamına gelmez. Yeni de açılsa onun bir standartı vardır. Ona yakın illerdeki puanlar nasılsa yeni açılan da o doğrultuda olacaktır. En sağlıklı yöntem, mukayese yapmaktır.- E. Emer: Öncelikle diş hekimliğini çok istiyorum, çocukluk hayalim. MF-3’de sıralamam 29477. Babamla konuştuktan sonra özel üniversitede eğitim görme kararı aldık. Durumumuz maddi açıdan ortanın üstünde. Ağabeyim üniversitenin parasında bize yardımcı olacak. Özel üniversite doğru bir karar mı? Tercih listem hakkında en üste yeni açılan devlet diş hekimliklerini yazdım. Sonra da özel üniversitelerden ücreti uygun olanlara göre sıraladım. En altada Medipol Üniversitesi % 25 burslu yazdım. Bu bölüm 33700’le almış. Buranın bana gelme olasığı nedir? Diş hekimliklerinin altına ise İstanbul’da mühendislikler yazdım. MF-4 sıralamam 30761. Yazdığım bölüm 36000 almış. Burasının gelme olasığı nedir? İstanbul çok tercih edildiği için endişeliyim. Listemi inceleyip sorularımı cevaplarsanız çok memnun olacağım.CEVAP: İstersen en son sorundan başlayalım: Şunu bilmelisin ki, MF-4’le yazdığın yer cepte! En kötü olasılıkla burası olur. ‘İstanbul’ diye karamsarlığa kapılma. Bu bölüm, geçen yıl da İstanbul’daydı ama sıralaması 36 bin olmuş. Bu yıl n’oldu, İstanbul New York’a mı dönüştü, hani puanları yükselsin. Kaldı ki, bundan önce Medipol’de iş biter gibi geliyor bana. Medipol’ü kazanırsın. Vakıf konusunda endişelerin olmasın, sen başarılı bir öğrencisin. Yaparsın...- İ. Ülkütaş: TM-1 sıralamam 20800. İşletme istiyorum. Sizce Bahçeşehir mi, Yeditepe mi, Özyeğin mi ya da sizin önereceğiniz bir yer var mı?CEVAP: Benim sıralamam şöyle olurdu: Özyeğin, Bilgi, Yeditepe, Işık, Bahçeşehir, Kadir Has Üniversitesi...
Bugün yine geçerli, hatta çok geçerli mesleklerden söz edeceğim. Hani böyle gizli saklı kalmış kimsenin bilmediği mesleklerden değil, bilakis birçok adayın farkında olduğu bölümlerden söz ediyorum. Nedir bunlar? Söyleyeyim: Uluslararası Ticaret, Uluslararası İşletme ve Uluslararası Lojistik. Çocuklar, gelin siz beni dinleyin. Bu bölümleri tercih listelerinize yazın, asla pişman olmazsınız. Sora bana dua edersiniz. Bunlar asla ‘pas’ geçmemeniz gereken bölümler. Birçok aday bunun farkında. Bu bölümleri yazıyor.İşletme mi, yoksa bu bölümler mi? Ne farkeder, öyle de olur, böyle de! Her ikisi de aynı kapıya çıkar. Ama demem şu ki, işletme geneldir. Yolunu sonra çizeceksin. Sonradan uzmanlaşacaksın. Bunlar özel bölümler yani bir özelliği olan bölümler. Diyor ki: Senin uzmanlık alanın şu. Ben sana bir ehliyet veriyorum, bu senin ehliyetin. Al yola çık!İşletme, bir ehliyet vermiyor. Onu sonradan alacaksın. Üzerine bir şeyler koyacaksın. Ondan sonra yola koyulacaksın. Bu bölümler iyi hoş da bu bölümlerde iyi olmak gerekiyor. Nedir bu iyi olmanın koşulları. Şöyle: Yabancı dil, bu Allahın emri... Olmazsa olmaz, adı üzerinde ‘uluslararası...’ diyoruz. Eee, adının başında ‘uluslararası’ kelimesi geçiyorsa iyi bir yabancı dil bilgisi gerekecek. Aman buna dikkat edin. Bu bölümleri okurken, bu alandaki işyerlerinde çalışın, kendiliğinizden çalışın. Sizi staja göndermelerini beklemeden kendiliğinizden gidin. Üniversitede sadece öğrenci olmayın, okuduğunuz alanla ilgili işlere girin, kendinizi gösterin, görün, görülün. Bunları yaptığınız takdirde kimse sizin diplomanıza, diplomanızın adına, diplomanızdaki notunuza bakmaz, hatta bakmasına gerek kalmaz...***Cumhurbaşkanı, YÖK Başkanı ile ÖSYM Başkanı’nı yanına çağırdı. İnşallah ‘hayır haber’ çıkar. Ben, olayın başından beri böyle olacağını, böyle olması gerektiğini hep vurguladım ve şimdi dediğim noktaya geldik. Tahminimi söyleyeyim: Baraj 165’e düşer, tercihler de ayın 10’una kadar uzar. Bu, sadece bir tahmin!Öncelikle sayın Cumhurbaşkanı’na duyarlılığından ötürü teşekkür etmek isterim ve kararın, çocuklarımızın okuması, üniversitelerimizin boş kalmaması yönünde çıkmasını isterim.Ben olsam bir de n’apardım, biliyor musunuz?Şu işaret parmağımı şöyle uzatarak, şu ilgili başkanlara bir de ‘hımmmmmmmmm’ derdim...Her şeyi birbirine karıştırdınız!BU çocuk, İstanbul’un en en iyi okullarından birinde okuyor. Yaşı küçük ama düşünceleri büyük. İsyan ediyor. Yok mu bu çocuğun sesine bir kulak verecek bir devlet büyüğü Sadık Bey! Ben ... Lisesi 11. sınıf öğrencisiyim. Benim ve diğer okullardaki arkadaşlarımın OBP uygulaması nedeniyle mağduriyetimizin siz de en az bizim kadar farkındasınız. Size durumu anlatmak ya da şikâyet etmekten ziyade amacım yardım istemek.Biliyorum ki, yıllardır eğitim sistemindeki aksaklıkları görüp bir çok arkadaşımıza bu karmaşıklık içinde yol gösterdiniz. 17 yaşındayım ve daha şimdiden bu ülkedeki adaletsizliklerle yüz yüzeyim. Ben bir yola çıkıyorum. Ailem, ülkeme yararlı biri olayım diye uğraşıyor. İyi bir lise kazanmam için ellerinden geleni yapıyorlar. 6. sınıftayken OKS kalkıyor yerine SBS geliyor. Çalışıyorum, iyi bir puan alıyorum. Ailem beni bin bir zorluk içinde, kendi şehrimdeki okullara göre yüksek puan aldığım için yatılı okula gönderiyorlar. Ve yine her şey allak bullak oluyor. Gerçekten bu büyük bir çıkmaz. 3 senedir burada iyi bir eğitim almak için didinirken, kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışırken pes edip memleketime mi döneyim? Annem babam öğretmen. İyi bir yeri kazanamazsam paralı okuyamam. Beni buraya kadar getirmek için yeterince uğraştılar. Ben de çok uğraştım. Şimdi hiçbir şeyin anlamı kalmadı. Bir şeyler için çabaladıkça, arkadaşlarım çabaladıkça sürekli çelme takıldı. İleride bizden bu devlete güvenen, bu devleti seven bireyler olamamız beklenmemeli. Nasıl bir nesil yetiştirdiklerinin farkında değiller.Elimden geleni yaptım bu zamana kadar. Fakat mezun olduğumda 15 puan kadar kaybım olacak. Puan kaybımı azaltmak için özel bir okula devam etmem gerekiyor. İşte adaletli eğitim sistemimiz... Dava açmayı düşünüyoruz. Bir işe yarar mı, yararsa kararın sürekliliği olur mu bilemiyoruz. Buradan bir milletvekiline durumu anlatmayı düşündük. Ancak siyaset karışırsa işin inada binme ihtimali de var. Sizden tecrübeli bir eğitimci olarak bu konuya dair yorumunuzu ve bize bir yol göstermenizi istiyorum.CEVAP: Öncelikle şunu belirteyim: Biz, size layık olamıyoruz. Lafı hiç evelemenin gevelemenin bir anlamı yok. Küçücük yaşınıza rağmen, hayat tecrübeniz bizden az olmasına rağmen, aklınız ileriye geriye bizden daha iyi çalışıyor. 17 yaşına kadar darbe üstüne darbe yemişsin. Her seferinde toparlanıp tekrar yola koyulmuşsun. Fakat son öldürücü darbeyi hesaba katamamışsın. Küçük yaştan itibaren şunu öğretmeye çalışıyoruz: OYUN OYNANIRKEN KURAL DEĞİŞİR! Benim yapabileceğim tek bir şey var: O HAKLI SESİNİ DUYURMAK! Yerden göğe kadar haklısın. Ben başka ne diyeyim... Bu duruma neden olanlar, eserleriyle övünsünler. Bir temennim daha var: N’olur, bir an önce bizlerin yerine gelin, eminim işleri bizlerden çok daha iyi yapacaksınız. Siyasilerle görüşmenizin bir yararı olacağını sanmıyorum. Olayı Danıştay’a taşımakta yarar var. Bizlere düşen görev de olayın önemini kamuoyuna duyurmak. Seni yetiştiren annene ve babana teşekkürler, böylesine düşünceli bir çocuk yetiştirdikleri için...SORULARINIZ VE YANITLARI- B. Oktay: TM-1’de 80453’üncü oldum. İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’ne girebilir miyim? Marmara Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi arasında kararsız kaldım. Yardımcı istiyorum.CEVAP: İstanbul’un gündüz öğretimini yakalamaz. İstanbul (İÖ) olur. YTÜ de zor gözüküyor. Siz Marmara’yı kazanacaksınız. Bu alanlarda Marmara çok iyidir.- H. Özmen: 2010’da mezun oldum. İYTE Moleküler Biyoloji ve Genetik’te bir sene okudum. Bu sene üniversite sınavına tekrar girdim. Tıp istiyorum. MF-3 başarı sıram 11390 ve 8000’lerden başlayarak Van da dahil olmak üzere neredeyse tüm devlet tıp fakültelerini yazdım. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi geçen sene 11.3000 ile kapatmış. Buranın tutma ihtimali nedir? Devlet tıplarının altına hangi özelleri yazmalıyım?CEVAP: İnşallah olsun ama Yüzüncü Yıl sınırda. Bana sorsalar ‘hakkın’ derim. Ama durum böyle işte. Vakıf konusuna gelince... Koç, Acıbadem, İ. Bilim benim tercih listemde yer alırdı. Bu, sıralama veya puandan bağımsız bir değerlendirme, ‘okunur’ değerlendirmesi...
Bu meslekler var ya, harita mühendisliği ile metalurji ve malzeme mühendisliği; benim en favori bölümlerim. Bu meslekleri tek geçerim. Bana tercihe gelen öğrencilere mutlaka tavsiye ederim.Neden mi?Haydi açıklayayım...İki yıl önceydi, programdan sonra Harita Mühendisleri Odası Başkanı aradı. Meslekle ilgili bilgiler verdi. ‘Bizim meslek, iş garantisini yüzde 100 veren bir meslek’ dedi. ‘Bir 10 yıl daha bu garanti devam eder. Çalışma alanı kamu ağırlıklı gibi gözükse de özel sektörde çalışan mezun sayımız bir hayli fazla. Aman cocuklara bunu iletin hocam’ dedi.Uzaktan algılama, uydu sistemleri, GPRS, haberleşme vb. alanlar, günlük yaşantımızın bir parçası. Aman diyeyim, bu bölümü göz ardı etmeyin...Yıl 1999, gecenin 2’si, yer İTÜ. Malum, tercih yapıyorum gene...Karşımda bir bey, belli görmüş geçirmiş...‘Hocam, acele etme. Herkes gitsin, bizim çocuğun tercihlerini rahat rahat yaparız’ dedi.Neyse, sıra ona geldi. Çocuğunun İTÜ’deki bu bölüme girmesini istiyor ama çocuk da ucundan kıyısından burayı kaçırıyor. Maden’e soktuk. Bir yıl sonra da buraya geçiş yaptı. ‘Neden bu bölüm’ dedim. ‘Hocam, ben bu alandaki Avrupa’nın en büyük üçüncü fabrikasında CEO’yum. Çocuklar bu bölümü bilmiyor. Halbuki çok şey kaçırıyorlar. Onlar herkesin bildiği malum mühendislik dallarını tercih ediyorlar. Ben, bu işi bilen bir kişi olarak bu bölüm mezunlarını arıyorum ama bulamıyorum. Çünkü hepsi bir yerlerde çalışıyor. Üstelik iyi koşullarda çalışıyorlar’ dedi. Daha sonra Atamer Bey’e ben çok stajyer öğrenci gönderdim. Sağolsun, onların hepsine staj olanağı sağladı. Sözünü ettiğim fabrika Gebze’de, tam yolun üstünde. Türkiye’nin en büyüğü, Avrupa’nın üçüncüsü. Bu bölümü tercih edin, sonra teşekkür edersiniz. Peki, bu bölüm bayanlara uygun mu?Bunu da sormuştum. Cevap aynen şöyleydi: ‘Hocam, adı mühendislik oldu mu, zaten bir zorluğu içinde barındırıyor. Ama bunlar proje insanları. Tulum giyip de işçi gibi çalışmıyorlar. Korkmasınlar.’ ***Bence bu çocuklar niteliği bozmaz! Çocuklardan gelen iki yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Benden geçer not aldılar. Bakalım sizden kaç alacaklar?- E. Ertan: Sadık Hocam, Allah sizden razı olsun. Bu baraj konusunda bize çok yardımcı oluyorsunuz. Yemin ederim ramazanım zehir oldu. Bir haftadır ölü gibi geziyorum. 2 puanla barajı kaçırdım. Ailemi bir kez daha yıktım. Bir senedir çalışıyorum, meslek liseliyim. Hayatımda hiç görmediğim konulara, yani LYS konularına 2 ay gibi kısıtlı bir zaman olmasına rağmen gece gündüz çalıştım. Tabii bu bir bahane olmamalı. Hatanın büyüğü bende. Ancak geçemedim işte. Lütfen bu işin peşini bırakmayın. Anlamıyorum boş sıraları görünce çok mu mutlu olacaklar. Biz zaten doktorluk, mühendislik istemiyoruz. Ayrıca formasyon kalktı. Fizik, kimya, biyoloji bölümleri resmen yokları oynayacak. Hiç değilse o bölümler dolar. Sizden rica ediyorum. Bunu sık sık dile getirin. - U. Ersoy: Helal olsun abi, ‘Şaka mısınız siz’ başlıklı yazınızı okudum. İçimdekileri yazıya dökmüşsün. Ben de kaç gündür forumlarda sizin söylediklerinizi savunuyorum ama bazıları gelip barajı geçemeyen adam üniversiteye gitmesin mantığıyla insanı çıldırtıyor. Sanki mükemmel eğitim veriliyor da nitelikli öğrenci istiyorlar üniversitelere. Ne kadar insan okursa o kadar iyidir. Kötü eğitim verilen üniversitelerde bile insan eski haline göre çok gelişebilir. En azından hiç okumamasından daha iyidir. YÖK’ün bu saçma tavrını anlamıyorum, takmışlar niteliğe. Senden ricam bu konuyu gündemde tutman. Benim fizik mühendisliğine sıralamam tutmasına rağmen barajın altında kaldığım için gidemeyeceğim. Böyle binlerce kişi var. Yazık bu insanlara. Geçen sene 240 puanla girelen bir yere sıralamam tutuyor. Düşünün, bu sene sınav zordu bir de... YARIN: Uluslararası Finans, Uluslararası Ticaret, Uluslararasi Lojistik *****SORULARINIZ VE YANITLARI - M. Cansu: MF-3 16000. Eczacılık tercihi yapacağım. Yeni kanun beni korkutuyor. Fizik tedavi mi yazmalıyım? Sizce ne yapmalıyım?CEVAP: Sevmek, zorluklarla mücadeleyi de gerektirir. En ufak bir zorlukta pes edeceksek bu işin sonu gelmez. Kanunlar, Allahın emri değildir. Kanunlar değişebilir, şartlar bunu değiştirebilir. Önemli olan siz tercihlerinizi değiştirmeyin.- K. Temel: MF-4 sıralamam 59620. İTU Fizik Mühendisliği’ni tercih edeceğim. İngilizce olmazsa Türkçe istiyorum. Sizce olur mu?CEVAP: Tükçe olan bölümü kazanacaksın, İngilizce’yi yakalamanız oldukça zor görülüyor.- O. Erarslan: MF-4 sıralamam 88667. İnşaat Mühendisliği düşünüyorum. Süleyman Demirel Üniversitesi 78900, ikinci öğretimi ise 96100 ile kapatmış. Tercih listesinde arka arkaya yazsam yanlış yapmış olur muyum? İkinci öğretimin gelme ihtimali nedir?CEVAP: Arka arkaya yazdığınızda yanlış yapmış olmazsınız, ikinci öğretimi kazanacaksınız.- L. Karakaya: TM-2 sıralamam 9528. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ikinci öğretimi mi yoksa Marmara Üniversitesi’ni mi daha öne yazmam gerekir? Ben İstanbul Üniversitesi’ni daha çok istiyorum. Çıkmaması gibi bir durumda Marmara Üniversitesi de otomatikman eleniyor mu?CEVAP: Marma Üniversitesi (MÜ) derken, gündüz öğretimini söylemek istiyorsunuz herhalde. MÜ Hukuk’un puanı, İÜ Hukuk’tan (İÖ) daha yüksek. İÜ Hukuk’u (İÖ), Marmara’nın üstüne yazdığınızda, zaten burayı kazanacaksınız. Diğerini alta yazmanın bir anlamı yok. Üste çıkmasını istemiyorsanız, o zaman hiç yazmayın.- Ö. F. Babür: Kardeşimin sıralaması MF-4 39 bin. Gediz Üniversitesi tam burslu İç Mimarlık oluyor. Burayı tavsiye eder misiniz? Yoksa Karabük Üniversitesi Mimarlığı mı tavsiye edersiniz? Bir de Isparta (35 bin) Trakya (37800) mimarlık olma ihtimali nedir? CEVAP: Gediz Üniversitesi oluyorsa, olsun. Tavsiye ederim. Burslu olması, yabancı dil desteği, çift anadalı, yandalı, Erasmus’u, daha az öğrenci, daha çok emek... Daha iyi olacaktır. Isparta ve Trakya için bir şeyler söylemek zor. Sınırda bir yerdesiniz. Olabilir de... SORUN YANITLAYALIM: sgultekin@gazetevatan.com
Fizyoterapist, hekim tarafından tanısı konan hastaların fizyoterapi ve rehabilitasyon programlarını planlayan ve uygulayan; sağlıklı kişilerde özel egzersiz ve rehabilitasyon programları ile fiziksel uyumu artırıp, hastalık ve sakatlıkları önleyen profesyonel bir sağlık elemanıdır. Ölçme ve değerlendirme metotlarını kullanarak hasta veya sağlıklı kişinin fizyoterapi ve rehabilitasyon programını gerekli gördüğü teknik ve elektroterapi ajanlarını kullanarak uygular.Rehabilitasyon, kişinin doğuştan veya sonradan, herhangi bir nedenle oluşan kalıcı veya geçici yetersizliklerinin, kaybedilmiş bazen de limitlenmiş olan fonksiyonel kapasitesinin belirlenerek tedavi edilmesi, psikolojik sosyal ve mesleki açıdan da desteklenerek günlük yaşamda bağımsız duruma gelmesini sağlamaktır. Çok yönlü tedavi yaklaşımı olan rehabilitasyon, bedensel özürlülerde hastalığa ve hastaya özgü fizyoterapi ve rehabilitasyon programını gerektirir ve rehabilitasyon programının standardizasyonu yoktur. Rehabilitasyon uygulamalarının ana üyesi fizyoterapisttir.Çalışma alanları:1) Yataklı Tedavi Merkezleri- Ortopedi ve Travmatoloji- Nöroloji / Pediatrik Nöroloji- Psikiyatri- Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon- Beyin ve Sinir Cerrahisi- Genel Cerrahi- Kardiyoloji- Kalp damar cerrahisi- Göğüs Hastalıkları / Göğüs Cerrahisi- Çocuk Hastalıkları- Üroloji - Onkoloji- Kadın Doğum- Kulak-Burun-Boğaz- Tüm Yoğun Bakımlar- Plastik Cerrahi / Yanık Üniteleri- Romatoloji- Acil Servis Üniteleri- Diş Üniteleri2) Rehabilitasyon Merkezleri / Protez-Ortez Üniteleri3) Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri4) Endüstri Alanları5) Okullar6) Spor Kulüpleri7) Huzur Evleri8) Mesleki Rehabilitasyon Merkezleri9) Kaplıca MerkezleriYARIN: Metalurji ve Malzeme Mühendisliği ile Harita Mühendisliği Bölümleri.SORULARINIZ VE YANITLARI- M. Bulut Merhaba Sadık Hocam. MF 4 sıralamam 102 bin. İstediğim bölüm Namık Kemal Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği (İÖ), geçen sene 108 binle kapatmış. Sizce girme şansım nedir? Rehberlik hocam, bu sene bazı EA öğrencilerinin MF puanlarının hesaplanmadığını, dolayısıyla geçen seneye göre sıralamanın bu yüzden yükseldiğini, bu bölüme girmemin zor olduğunu söyledi. Sizce bu doğru mu? Cevaplarsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ediyorum.CEVAP: Kazanma olasılığınız var, ben olumsuz düşünmüyorum; ama ne olur ‘garanti olur mu’ diye sormayın. - S. OrhanMimarlık için sıralamayı kaç binden başlatayım, Gazi Üniv. 20 binden almış, oradan mı başlamalıyım? Sıralamam 24.612. CEVAP: 10-14 binden başlatmakta ne sakınca var? Olmazsa olmasın, ‘olmayacağını biliyordum, olmadı ‘ der geçersin. Elini korkak alıştırma, kaybedeceğin bir şey yok!- O. A. Çelik İdeali ODTÜ Moleküler Biyoloji Genetik olan ve bu ideale sınava hazırlığının 3. yılında ulaşılabilir bir sıralamaya sahip olan bir öğrenciyim. MF-3 sıralamam 10295. Çevremdeki insanlar tıp fakültesine gitmem gerektiğini söylese de, ben idealim için bekledim ve buna gitmem gerektiğini düşünüyorum. Sizce yapmam gereken ne olmalı? Şimdiden teşekkür ederim.CEVAP: İdealinin önünde saygıyla eğilirim...- M. SongunTM-2 sıralamam 8477. Marmara ve Dokuz Eylül geçen yıla göre kesin oluyor. Bu yıl da olur mu? Olmama ihtimaline karşı üç büyük şehir dışındaki diğer hukukları da yazayım mı? Cevap verirseniz sevinirim. Çok teşekkürler.CEVAP: Bu yıl da olur, ama MÜ Hukuk (İÖ) da yazmakta yarar var.- V. GüvenBenim TM-2 sıram 12.971. Marmara Hukuk (İÖ) ise 13.900’lerde. O gelir mi? Tercih listemin en sonunu kaç bine kadar düşeyim en son Selçuk (İÖ) 20.100’e kadar düştüm. Yeterli mi? Özel üniversite yazmadım, yazmalı mıyım? CEVAP: MÜ Hukuk zor, 20 bin iyi avantaj sağlıyor, vakıf üniversitesine gerek kalacağını sanmıyorum; ama karar yine de size ait...
Gençlerin kaderini belirleyen tercihler, YÖK’ün ‘dönemsel’ olarak yaptığı değişikliklerle daha da kritik bir hal alıyor. Malum, ortada birçok kılavuz var: 0,12’li kılavuz var, 0,15’li kılavuz var, var oğlu var... Tercih yaparken herkes birbirine soruyor: Sendeki hangi kılavuz? Hangi kılavuzu kullanıyorsun? Sonuncuyu mu? Bu haldeyiz. Aman diyorum, elinizdeki kılavuzun son versiyon olduğuna dikkat edin.Komik, hem de çok komik. 180 puanı alan ve barajı aşan adaylar ‘nitelikli’, 180’in altında kalan adaylar ise üniversitelerin niteliğinin sorgulanmasına neden oluyor. Bu mudur sizin nitelik anlayışınız? 179,999 nitelik sorgulanmasına mı neden oluyor. Çocuklarda bunları sorgulayan YÖK, acaba açtığı üniversitelerin veya açılmasına izin verdiği üniversitelerin niteliğini de sorguluyor mu?Biz, kalkıp da size bu üniversiteyi neden ve nasıl açtınız diyor muyuz? Niteliği sorgulanacak o kadar çok üniversite var ki, öyleyse haydi böyle!Siz, çocukların niteliğini sorgulayın, ben de üniversitelerin, açtığınız üniversitelerin niteliğini sorgulayayım. Bakalım kim haklı çıkacak! YÖK’ün ve yandaşlarının gözden kaçırdıkları bir nokta var: Ey, ehli eğitimciler! Biz üniversitelerdeki kaliteyi sorgulamıyoruz ki, bizim konumuz bu değil ki! Ha, konu bu olur, anlarım... Bizim dediğimiz, üniversitelerde ciddi oranda boşluk olacak. Bizim derdimiz bu! Bilmem anlatabildim mi?180’lik adayla 165’lik aday arasında nitelik farkı var, öyle mi? 250 puanla aldığınız öğrenci de o zaman mükemmeldir herhalde... Sizin yaklaşımınıza göre böyle olsa gerek. Güldürmeyin adamı, ciddi oranda kalite sorunu var zaten. Dün bir öğretim üyesi yazmış, efendim şöyle de böyle de, kalite yerlere sürünecekmiş falan da filan... Eee, mezun ettiğiniz çocuklar dilekçe bile yazmayı bilmiyor hocam. İki kelimeyi bir araya getiremeyen mezunlar var. Bunlar n’olacak hocam? Hani bu çocuklar nitelikli (180 puan ve üstü) puanla size gelmişti, hani bunlarla siz iyi eğitim yapacaktınız?!Geçin bunları... İyi öğrenciyi herkes yetiştirir, önemli olan niteliği düşük olanı da nitelikli hale getirmektir. Siz bana şunu söyleyin, bu öğrencileri siz eğitebilir misiniz, yoksa eğitemez misiniz? Benim merak ettiğim bu!Şaka maka yapmıyoruz, bu işin şakası yok. Millet gidiyor başka ülkelerden öğrenci kapmaya çalışıyor. Biz kendi öğrencimizi okutmuyoruz, üstelik yerimiz olmasına rağmen. İyi o zaman, bu çocuklar Polonya’ya gitsin, Bulgaristan’a gitsin, Litvanya’ya gitsin oraya buraya gitsin, ziyan olsun. Neymiş efendim, bu çocuklar kifayetsizmiş. Oldu...Bu iş düzelecek, bu işin düzeltilmekten başka olur tarafı yok. Baraj 165’e çekilecek, süre uzatılacak! İnat edenler, milyon dolarlarımızı heba edecekler...***Beslenme ve diyetetik, yıldızı parlayan bölümlerin başında geliyor. Sağlık bilimleri alanının en popüler bölümlerinin başında geliyor. Fizik tedavi ve rehabilitasyonla hemşirelik de çok tercih ediliyor. Bu bölümler gençlerin ilgisini çekiyor, onlara cazip geliyor. ‘Seçmeli miyim’ diye sormuyorlar, ‘girebilir miyim’ diye soruyorlar. Gençler, bu bölümleri seçmekle iyi yapıyorlar, geçerli dallar bunlar. Her daim ihtiyacımız olan meslekler bunlar. Bu bölümleri seçen gençlerin iş sıkıntısı çekeçeklerini hiç sanmıyorum.Mezunlar, diyetisyen olarak sağlık kuruluşlarında yataklı tedavi kurumları diyetisyenliği ve halk sağlığı diyetisyenliği yapabilirler, toplu beslenme yapan kuruluşlarda çalışabilirler, beslenme eğitimcisi ve öğretmen olarak eğitim kurumlarında çalışabilirler, araştırma ve endüstri kuruluşlarında görev alabilirler. Diyetisyenlik ülkemizde yeni gelişen bir meslek alanı. Okullarda, sosyal hizmet kurumlarında, hastanelerde, kamu ve endüstri kuruluşlarında vb. yerlerde diyetisyenler rahatlıkla iş bulabilirler.Gençlere diyorum ki: BU BÖLÜME TERCİH LİSTENİZDE YER VERİN!YARIN: Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon BölümüSORULARINIZ VE YANITLARI- A. Çakı: TM öğrencisiyim. TM-1 sıralamam 33734. TM-2 sıralamam 26134. İlk yerleştirmelerden sonra kazandığım okula kayıt yaptırmalı mıyım? İkinci yerleştirmeye başvurunca ilk yerleştirmedeki kazandığım okula dair haklarımı kaybeder miyim?CEVAP: İlk yerleştirmede kazanan bir aday zaten ikinci yerleştirmeye başvuramaz. Ek yerleştirme, yer değiştirme anlamına gelmiyor.- Y. E. Yavuz: Bu yıl ‘LYS mağduru’ denebilecek öğrencilerden biriyim. Ancak hiçbir şekilde sorunuma sizin haricinizde ciddiyetle yaklaşan kimseyi görmedim. YÖK ve ÖSYM bizi yok sayıyor. Bizim ise medyayı takip etmek dışında elimizden hiçbir şey gelmiyor. Sizce LYS barajını düşürülme ihtimali nedir? Yurt dışına gidip yüzlerce bin euro döviz vermek istemiyorum. Tek umudum bu baraja kaldı. Ailecek her şeyimizi buna bağladık. Son güne kadar bekleyeceğiz. YÖK, ‘baraj puanı düşürülmesi gündemimizde değil’ diye bir açıklama yaptı. Peki bu kadar kontenjan boşken bizler böyle açıkta mı kalacağız? Nasıl vicdanlarına sığıyor? Puanım 178,8747. Ne yapacağımızı şaşırdık. Umudumuz, sizin gibi aydın ve medyada etkili insanların bizi savunması. Elimizden gelen her türlü desteği sizlere vermeye hazırız. Sayın hocam, her şey için teşekkürler. Umarım bu konuşmalarım yerine ulaşmıştır.CEVAP: ‘Umarım bu konuşmalarım yerine ulaşmıştır’ diye yazınızı noktalamışsınız. Yerine ulaşacağına ben inanmıyorum!- M. Yavuz: Öncelikle ülke yararına yazılar yazdığınız için size canı gönülden teşekkür ederim. LYS puanım 179,852 ve tercih yapamıyorum: Sıralamam 250.542. Bu nasıl bir mantıktır aklım almıyor. Kontejanların boş kalacağını herkes söylüyor ama hâlâ baraj düşürülmüyor. Bir yıl çöpe gidecek.CEVAP: Açıklama şöyle geldi: 180 puanın altında kalanlar, üniversitelerin niteliğinin sorgulanmasına yol açabilir.- C. Özsefil: LYS-3 sıralamam 24100. İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü istiyorum. Sizce bu bölüme yerleşme ihtimalim nedir?CEVAP: 24100’ün 22200’ü yakalaması konusunda pek ümitli değilim. Yüzde 48-49 gibi bir şansınız var.
Bir taraftan eğitimciler yeni sisteme adapte olmaya çalışırken veliler ve öğrenciler de farklılıkları anlamak için danışmanların ve dershanelerin kapısını aşındırıyor. O kadar trajikomik şeylerle karşılaşıyoruz ki, çocuk Türkiye 8 binincisi. Bu oldukça iyi bir sıra. Danışmanlara başvurmuş. ‘Sen bu sıraya güvenme, 60 binlik yeri bile yaz’ demişler. Çocuğun yanında ablası var, herkes şokta. Abla diyor ki: ‘Hocam, neredeyse bu çocuk Harvard’ı zorlayacak. Ama söylenen şeye bak!” El insaf, ağzı olan konuşuyor. Tamam bu yıl birtakım değişiklikler oldu ama milleti bu kadar kasmanın bir manası yok. MF, TM’yi rahatsız edecek; TM, TS’yi sıkıştıracak. Bu kadar da insafsız olmayın. Geçen yıl da MF ile TM’nin ortak olduğu alanlar zaten vardı; iktisat, işletme gibi. Bunlarda bir şey değişmeyecek. Hukuk, psikoloji, uluslararası bölümlerde tedirginlik var. Bunu genele yaymanın doğruluğu olduğunu sanmıyorum. Ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı, katsayı ve kontenjan durumu gibi konular gençlerin kariyer planlarını doğrudan etkiliyor. Herkes tedirgin, herkes istim üstünde. Bu durum sonuçlar açıklanana kadar sürer. Kazanan derin bir ‘oh’ çekecek, sonra da tükendiğinin farkına varacak. Gelelim psikoloji tercihlerine... En çok tercih edilen alanların başında geliyor. Bazı arkadaşlar bana sorar, ‘nedir hocam bu bölümün cazibesi?’ diye. Dilim döndüğünce anlatmaya çalışırım. Aradan muzip bir arkadaş çıkar, ‘hocam, herkesin psikolojisi bozuk ya, ondandır’ der. Şaka bir yana, bu bölüm çocuklara çok dinamik geliyor, insanları anlamak, yardım etmek, klinik psikolog olmak onlar için olmazsa olmaz.Dedikleri kısmen doğru ama yanıldıkları noktalar da yok değil. Psikoloji, sadece klinik psikoloji alanıyla kısıtlı değil. Girişteki düşünceniz bu olabilir. Ancak eminim ki çıkışta endüstri psikolojisini de, gelişim psikolojisini de, sosyal psikolojiyi de, eğitim psikolojisini de düşünüyor olacaksınız. Adli psikoloji, çocuk psikolojisi, trafik psikolojisi de portföyünüzde olabilir. Bunların dışında psikoloji mezunlarının çalışacağı alanlara insan kaynakları, reklamcılık ve halkla ilişkileri de ekleyebiliriz. Psikolojinin çalışma sahası oldukça geniş. İyi bir yabancı dil bilgisine sahip olmak, okurken bu alanlarda çalışmak, Erasmus’tan yararlanmak, bir çift anadal veya yandal yapmak size ayrıcalık kazandırır. Sosyoloji, felsefe bu alanı besleyen kardeş bölümlerdir. Mutlaka bu bölümlerden takviye almakta yarar var. Çocuklar bu bölüme çok istekli ancak aileler biraz çekimser... Sözüm ailelere: Çekimser olmayın. Geçerli bir bölüm. Bırakın tercih etsinler, sevdikleri bölümde okusunlar. Yarın: Gültekin’den beslenme ve diyetetik bölümü analizi *****SORULARINIZ VE YANITLARI- M. Songun: TM-2 sıralamam 8477, okul birincisiyim. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne girme olsalığım var mı? CEVAP: Okul birinciliği kontenjanından girme olasılığınız var ama yine de ‘kesin’ girersiniz deme lüksümüz yok.- Y. Kaya: TS-1 puan türünde sıralamam 16539. Tercihlerime 10.000’den başlayabilir miyim? CEVAP: Evet başlayabilirsiniz. Zaten TS-1’den fazla tercih yapacak bölüm yok. Aklınızda kalacağına bırakın kağıtta kalsın. Korkmayın, olmazsa olmaz.- O. Eraslan: MF-4 sıralamam 88667. İnşaat mühendisliği istiyorum. Süleyman Demirel Üniversitesi 78900, ikinci öğretimi ise 96100 ile kapatmış. Bunları tercih listemde arka arkaya yazsam hata yapmış olur muyum? İkinci öğretimin gelme ihtimali nedir? CEVAP: Bunları yazarsanız yanlış yapmış olmazsınız. Gündüz öğretiminin olma olasılığı düşük hem de oldukça düşük. Ama siz yine de yazın. Büyük olasılıkla ikinci öğretim olacak.- B. Yiğit: TS-2 puan türünde sıralamam 236564. Kültür Üniversitesi Sanat Yönetimi % 50 burslu geçen yıl 236000 ile kapatmış. Sizce bu bölüme yerleşme ihtimalim nedir? CEVAP: Olmasını çok isterim ama endişeliyim. Burslu olması, tam sınırda olmanız, katsayı farklılığının kalkması, üniversitenin kaliteli olması ve İstanbul’da bulunması endişemi haklı çıkaran unsurlar. Bana zor gibi geliyor. Yanılmayı isterim.SORUN YANITLAYALIM: gultekin@gazetevatan.com
Hukuk ve psikolojide amansız bir yarış olacak. Eskiden TM öğrencileri bu alanda kendi aralarında yarışıyorlardı. Şimdi ciddi rakipler çoğaldı. İşin içine bir de FM adayları girdi. Mühendislik tercihlerinde istediği üniversitelere ve alanlara ulaşamayanlar, hukuk bölümlerini düşünecekler.TM alanından tercih yapacak hangi adayla konuşsam, tercihlerinin arasında mutlaka hukuk ve psikoloji var. Bu, hemem hemen bu alandan tercih yapacak tüm adaylar için geçerli. Bence, hukuk ve psikolojide amansız bir yarış olacak. Eskiden TM öğrencileri bu alanda kendi aralarında yarışıyorlardı. Şimdi ciddi rakipler çoğaldı. İşin içine bir de FM adayları girdi.Mühendislik tercihlerinde istediği üniversitelere ve alanlara ulaşamayanlar, ciddi ciddi hukuk bölümlerini düşünecekler. Bu adaylar, TM adaylarına büyük baskı yapacaklar. Dolayısıyla TM alanındaki adayların her türlü olasılığı düşünerek harek etmelerinde yarar var. Hukuk fakültelerinin kontenjanları bu yıl 1250 arttı ve toplamda 12 bin 100’e ulaştı. Hukuk, adaylar arasında en fazla tercih edilen bölümlerin başında geliyor. Katsayı farklılığının ortadan kalkması, diğer alanlardan mezun olan adayların da bu bölümü tercih ettiklerinde puan kaybına uğramamaları, bu bölümde yarışın amansız geçeceğinin bir göstergesi.Ciddi oranda düşüş varGenelde kontenjanlarda yüzde 20 dolayında bir artış oldu. Bu genel bir durum. Kesinlikle bunu sadece hukuk için düşünmemek gerekir. Yukarıda belirttiğimiz gibi hukuktaki kontenjan artışı sadece 1250. Buna karşın bazı hukuk fakültelerinde ciddi oranda kontenjan düşümü oldu. Örnegin İstanbul Üniversitesi’nde olduğu gibi... İstanbul Üniversitesi, hukuk alanında en çok tercih edilen üniversitelerin başında geliyor. İstanbul’da 100 kontenjan azaldı. Bu ciddi bir düşüş. Marmara Üniversitesi’nin örgün ve ikinci öğretiminde de toplamda 100 kontenjan azaldı. Geçen yıl İstanbul Üniversitesi bu bölüme 481.533 TM-2 puanıyla 7420’nci adayı almış. Kontenjan azalmasından dolayı bu sıra yükselecek yani 7300’lere filan gelecek. Bir de katsayı farkı kalktı. MF alanındaki adaylar da buraya yönelecekler. Dolayısıyla burası, bu yıl büyük olasılıkla 7200’lerden öğrenci alacak.Kontenjanı dikkate alınHukuk alanından tercih yapacak adayların, tercih aralıklarını daha geniş tutmalarında yarar var. Bu fikri besleyen birkaç unsur mevcut. Bunların başında hukuk bölümünün çok tercih edilmesi geliyor. İkinci olarak kontenjan sorununu göz önünde bulundurmakta yarar var. Katsayı farklılığının kalkması da tezimizi güçlendiriyor. Tüm bölümlerde olduğu gibi hukuk tercihlerinizi yaparken de kendi puanınızla tercih edeceğiniz hukuk fakültelerinin puanlarını karşılaştırmayın. Bu sizi yanıltır. Bildiğiniz gibi AOBP’nin çarpıldığı katsayı 0.15’den 0.12’ye düştü. Bu, puanların geçen yıla göre daha düşük gelmesine yol açtı. En iyisi ve en doğrusu, kendi başarı sıranızla tercih edeceğiniz bölümlerin geçen yıl en son sıradan aldığı adayın sırasını karşılaştırmak. Bu şekilde düşündüğümüzde yanılma payımız daha az olacak. Tercih edilecek bölümün kontenjanını da dikkate alın. Geçen yıla göre kontenjanın yükselmesi veya düşmesi de azımsanmayacak farkların doğmasına neden olacaktır.YARIN: Çok tercih edilen bölümlerden psikoloji, örnek tercih listesi ve puan türünün analizi.Sorularınız ve yanıtları- C. Bayram: Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Makine ve İnşaat Mühendisliği bölümlerine ikinci öğretimden geçen yılki istatistiklere göre girebiliyorum. İdealim inşaat mühendisliği okuyup akademisyen olmaktı. Eğer olamazsam bu bölümde bir kız olarak iş bulamayacağım söyleniyor. Ailem İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği İngilizce Bölümü’ne yerleşip yatay geçiş yapmamı öneriyor. Geçemezsem bu bölümün de iyi olduğunu söylüyorlar fakat ben çevre mühendisliğinin çok geniş kapsamlı olduğunu düşünmüyorum. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin YTÜ’ye nazaran yurt dışı eğitim olanakları daha kapsamlı ama kendimi riske atmam da sağlıklı mı olur bilemiyorum. Sizce ne yapmalıyım?CEVAP: YTÜ inşaat veya makine mühendisliği olsun. YTÜ bu alanlarda oldukça iyidir. Sizin beklentilerinizi karşılayacaktır. Bundan emin olabilirsiniz. İTÜ çevre mühendisliğine gerek yok. Durduk yere kulağımızı tersten göstermeyelim. Öbür tarafta doğrudan ulaşabildiğimiz yerler var.- O. Albuz: Tercihlerde hangi fakülteyi seçeceğim konusunda bir sıkıntım yok. Hedefim olan tıp fakültelerinden birine gitmeye karar verdim. Ancak sorunum şu ki, hangisine gideceğim?Tereddüt ettiğim fakülteler: Hacettepe Tıp Fakültesi Türkçe (ki basarı sırası olarak yaklaşık 80 kontenjan fark var, ben kazanabileceğimi düşünmüyorum. Hocalarım olabileceği görüşünde).İstanbul Tıp Fakultesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (Türkçe). Hacettepenİn tutmayacağını göz önünde bulundurarak özellikle İstanbul’daki ünıversıteler üzerinde yoğunlaştım. Ancak üniversiteleri neye göre kıyaslayacağımı bilmiyorum. Açıkçası bu üniversiteler arasından seçim yaparken neleri göz önünde bulundurup, nelere dikkat etmem gerektiğini tam anlamıyla bilmiyorum. Üniversitelerin sınav sistemleri, kampüs yeterlikleri, öğretim üyeleri ve sayısı, sınıf geçme zorluğu başlıca merak ettiğim konular. Yardımcı olursanız sevinirim.CEVAP: Ben de sizin gibi düşünüyorum, Hacettepe’nin olması biraz zor gözüküyor. İnşallah yanılırız. Ben olsam, önceliği İstanbul Tıp’a veririm. Cerrahpaşa’yı bundan sonra yazarım. Bu şekilde yazın. Doğrusu budur. İsterseniz bunu tıp hekimlerine de teyit ettirebilirsiniz. Gerek Çapa’da gerekse Cerrahpaşa’da kampüs havası çok yok. Bunu belirteyim. Ancak her ikisinde de iyi bir eğitim alacağınızdan emin olabilirsiniz. Ayrıca tıp okurken gözünüzün pek kampüs göreceğini de sanmıyorum.- Mert Akdemir: YGS açıklandığından beri sizi hergün düzenli takip ediyorum. Hatta interneti açar açmaz yazarlar bölümüne girip yazınız var mı yok mu diye kontrol ettiğimi bilmenizi isterim. Tam bir bilgisayar tutkunuyum. Hayatımın da bu yönde ilerlemesini istiyorum. MF-4: 85830. En son 71.400 ile almış, bu sene de kontenjanı 5 arttırılmış bir yere yerleşme ihtimalim nedir? tercih yaparken alt kademe sıralama üst kademe sıralama ne kadar olmalı? Ayrıca TM-1: 56.102. Ekonometri bölümü bilgisayarlı bölüm diye geçiyor. Fakat sıralamalara baktığımda en iyi taban 99.000 sıralamalı. Bu bölüm hakkında biraz bilgi verir misiniz? İş olanakları nedir? Puanım heba olsun istemiyorum. Puanım bir çok işletme ve iktisata da tutuyor. Bilgisayarla arası nasıl bu bölümlerin? Gerçi şimdilerde çoğu meslek bilgisayarlı ama ben daha haşır neşir olan bir TM bölümü bulursam gitmeyi düşünüyorum. Bu konuda yardımcı olur musunuz? CEVAP: 85 binlik sıranın 71 binlik sırayı kazanacağını sanmıyorum. Ama bu, ‘yazmayın’ anlamına gelmiyor. Başlama sınırını söylemek kolay. Ancak alt kademe sıralamayı söylemek pek mümkün değil. Buradaki sınır, sizin pişman olmama sınırınız olmalıdır. Ekonometri, matematik ağırlıklı bir ekonomi bölümüdür. Tabii ki bilgisayarın desteği söz konusudur. Bu bölüme, ekonominin matematiği diyebiliriz. Ekonominin matematiği de bilgisayar destekli yapılıyor. TM alanında bilgisayarın ağırlığının en yoğun olduğu bölüm, yönetim bilişim sistemleridir. Enformatik bölümü de bu kapsamdadır. Bunları da bir düşünün.
YÖK, baraj 180’de kalacak dedi. LYS’de baraj puanının 180’den 165’e düşürülmesinin gündemde olmadığını açıkladı. Biz, üzerimize düşen görevi fazlasıyla yerine getirdik; soruna parmak bastık, çözüm önerisinde bulunduk, kamuoyunun dikkatini çektik, kontenjanlar boş kalacak dedik, gafil avlandığınız, öngöremediğiniz konuya parmak bastık, çocuklar okusun istedik, yüzde 20 oranında artırılan kontenjanlar heba olmasın istedik, 400 bin çocuk daha topluma yararlı olsun istedik...Nafile, sen ne dersen de; hoca bildiğini (bildiği kadarını) okur... Değişen bir şey olmadı, konuyu gündeme bile almadılar. Saygıdeğer Yökçüler, Kontenjanlar boş kaldığında bunun vebalini kim ödeyecek, hiç olmazsa bunu bir gündeme alsanız! Bir ay sonra bu durumla karşılaşacaksınız, biz şimdiden söyleyelim. Sonradan 2-3 ek yerleştirme yapmanın bir anlamı yok, çünkü ortada çocuk olmayacak.Sayın Başbakanım,Siz, halden yoldan anlayan bir kişisiniz; şu olayı incelemenizde yarar var. Geçen yıla nazaran 400 bin çocuk barajın altında kaldı. Kontenjanlar yüzde 20 arttı, buraya kimleri yerleştirecekler? Vakıf üniversiteleri zorda kalacak, devlet üniversiteleri dolmayacak; çocuklar da okumak istiyor. O zaman sorun ne? Sorun, hesap kitap bilmemezlik...Artık benim diyecek bir şeyim kalmadı; gerisi laf ü güzaf... Tercihler konusunda birkaç tavsiye...Anneler ve babalar; bunlar bizim yavrularımız, ama onlar ‘biz’ değiller. Onlar bizim jokerimiz de değiller; hani zamanında olamadığımız şeyleri telafi etme unsuru da değiller. Bırakın kendi kararlarını kendileri versinler. Şöyle düşünmeyin: Kendi haline bırakırsak ya ... gider ya da ... gider! Yok böyle bir şey, ortada kötü bir şey yok ki seçsinler! En iyisi, kişinin sevdiği şeyi seçmesi, onla bütünleşmesiidir. Eminim bunu iyi niyetle yapıyorsunuz, onun iyiliği için yapıyorsunuz, ama kesinlikle yanlış yapıyorsunuz. Bilgi verin, ama ısrarcı olmayın; bilgi verin, sınırı aşmayın, zorlayıcı olmayın... Vakıf üniversitelerini ve şehir dışını yazma konusunda karar size ait, buna katılıyorum; her ikisinin de maddi manevi boyutu var, doğru. Meslek seçimi konusunda kararı kendisine bırakın ve kenara çekilin. Puan zayii olmasın diye düşünmeyin. Puana göre tercih yapılmaz, sonra çok yanarsınız. Evet, cebimizdeki paraya göre alış veriş yapılır, ama puana göre bölüm seçilmez; ikisi birbirinden çok farklı şeyler. Sevdiğiniz bölüme ulaşıyorsanız, bırakın ‘üstü kalsın’, puan fazlalığıyla girin... Puana göre mi, yoksa sıraya göre mi tercih yapacağız? Sıraya göre tercih yapın, benim tavsiyem bu doğrultuda. Puanlar değişkendir, ama sıralama fazla değişmez. Kendi sıranızla tercih etmeyi düşündüğünüz bölümlere geçen yıl yerleşen en son adayın sırasını kıyaslayın; böyle yaparsanız daha az yanılırsınız.Kendi sıramızın ne kadar üstüne çıkmalıyız? Diyelim Ahmet’in MF-4 sırası 48565 olsun. Ahmet’in 30 tercihten az tercihi varsa, yani yeri varsa, ilk tercihini 20 binlerden başlatmasının bir sakıncası var mı? Yok! Olmazsa olmasın, yazdık olmadı deriz. Olmayacağını biliyorduk, aklımızda kalacağına kağıtta kalsın dedik, yazdık... Var mı, itirazı olan? Yok, olmamalı... Eğer Ahmet’in yeri yoksa, yani tercihleri 30’dan fazlaysa, o zaman fazla uçmayalım derim. Bu durumda 38 binlerden tercihini başlatabilir. Gelelim en son tercihe...Bunu söylemek zor, buradaki yaklaşımınız şöyle olmalı: Yazacağınız en son tercih, kazandığınızda asla pişman olmayacağınız yer olmalıdır, bir daha sınava girmek istemediğiniz yer olmalıdır.*****Sorularınız ve yanıtları- C. ÖzsefilÖzel bir üniversiteye tam burslu giden bir öğrenci başka bir kurumdan burs alabilir mi ? CEVAP: Ne yazık ki olumlu cevap veremeyeceğim. Vakıf üniversitesini burslu kazanan öğrenciyi varlıklı olarak değerlendiren bir anlayış var. Yersiz ve yanlış bir anlayış!- K. Şahinİyi günler dilerim. Ben TS-1 den gaz etecilik bölümünü düşünüyorum. Sıralamam 46 bin. Ege Üni. istiyorum ama geçen sene 2. öğretimi 39 binde kapamış. Bu sene AOBP 0.12 il e çarpılıyor, klavuzda ise 0.15’li çarpılmış hali var. Bu sene sıralamada bir düşüş, kayma olur mu acaba ve Ege Üni. girme olasılığım sizce nedir? CEVAP: Kadir, puanları karşılaştırma, bu seni yanıltır, geçen yılki sırayla, senin sıranı karşılaştır. Yaz, ama ben çok ümitli değilim. İnşallah yanılırım, ama gazetecilik bölümünde fazla bir oynama olacağını sanmıyorum. - B. Varanİyi günler. Fen lisesinden bu sene mezun oldum ve sıralamam umduğum gibi gelmedi. Bu sene eşit ağırlıktan girmeyi düşünüyorum, diğer adaylara göre katsayı olarak bir farkım olur mu? CEVAP: Olmaz, katsayı farklılığı kaldırıldı. O bölüm için senin katsayın, aynen TM öğrencileri gibi olacak, yani AOBP 0,12 ile çarpılacak.- E. CağaloğluMerhaba. TM öğrencisiyim Y-TM1 başarı sıram 27051. Marmara ve İstanbul Üniversitesi İngilizce işletme için şansım nedir? Teşekkürler.CEVAP: İstanbul olur, Marmara zor...- A. YalımolBenim sıralamam 260.933 ve MF-4 puanım 170, malesef barajı aşamadım ama normal sıralmalara bakıyorum çok düşük başarı sıralamaları. Yazınızı okdum çook güzel olmuş, elinize sağlık bundan sonra her daim sizin takipcinizim. Bir de siz yazıyı yazdıkdan sonra baraj puanı 180’den 165’e çekileceğini gördüm, doğruluk payı nedir ne zamana düşecek acaba bu yıl uygulanacak mı?CEVAP: Teşekkürler, bu yıl uygulanması için uğraşıyoruz; bu işin sizin çocuklarınıza kalmaması gerekir!- G. BirimMF-4 sıral amam 83500. Yalova Üniversitesi Enerji Sistemleri Müh. mü, yoksa Pamukkale veya Isparta’da inşaat mühendisliği mi, buna karar veremiyorum. Genel olarak bana söylenen her iki mesleğin de önünün açık olduğu. Her ne kadar enerji sistemleri bana daha sıcak gelse de, inşaat da kafamı kurcalıyor. Yardımcı olursanız çok sevinirim, iyi günler. CEVAP: Düşüncene saygı duyarım, ama ben önceliği Pamukkale ve S. Demirel İnşaat’a veririm. Karar yine de senin...- Ö. Ünalİyi günler, LYS sonuçlarındaki MF-4 sıralamam 53341. Kimya ve endüstri mühendisliği düşünüyorum. İstanbulda yaşadığım için İstanbul öncelikli olmak üzere Ankara ve İzmir düşünüyorum. Tercih sıralamamı hangi aralıkta yapmalıyım ve neye göre sıralamalıyım?CEVAP: Eğer yerin varsa, tercihlerin 30’u aşmıyorsa, ilk tercihini 40 binlerden başlatmanda bir sakınca yok. Diyeceksin ki, olur mu? Yazmamızın bir bir sakıncası var mı! Olmazsa olmasın, aklımızda kalacağına kağıtta kalsın. Öteki tercihlerin aşağıya kaymasının bir sakıncası var mı? Yok! Kimin puanı yüksekse, hangi sıraya yazarsa yazsın, o kazanır! Öyleyse elini korkak alıştırma. Önce çok istediklerin, sonra ‘olur’ gibiler, en sonra da pişman olmayacakların, yani ‘garantiler’. Anlaştık? Devam edecek...