Önce gelen mektubu bir okuyalım, sonra üzerinde konuşuruz...Sadık Bey merhaba, “Puanlama açmazı!” başlıklı yazınızda dikkat çektiğiniz bir konuyla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Aslında özel okulların ders notları dışındaki yeteneklere önem vermemesi sadece TEOG’la sınırlı değil. İlköğretim düzeyinde de aynı ilgisizlik sürüyor.Bu yıl 6. sınıfa başlayacak olan kızımla ilgili deneyimlerimi paylaşmak istiyorum: Daha önce okuduğumuz okula 4. sınıfta Konfüçyus Enstitsü sınavından aldığı (Çince’de intermediate seviyesine dek gelen) YCT 4 sertifikasını ibraz ettik, bilgileri olsun diye... Alıp dosyasına koydular, hafta sonu törenlerinde “güzel şiir okuma yarışmalarında” “falanca dershanenin deneme sınavında” derece alanlar onore edilirken, bizim çocuk es geçildi.Aynı şekilde bir sınıf büyüklerle girdiği İngilizce Cambridge sınavında çok iyi bir derece aldı, ama bu bile okulun gözünde bir adım öne çıkmasını sağlamadı. Üç yıl okul takımında yüzdü, şu anda haftanın 3 günü yüzmeye devam ediyor. Keman çalıyor, geçtiğimiz yıl bulunduğumuz ilçenin gençlik orkestrasına seçildi. Şu anda İngilizce, Çince, İspanyolca ve Rusça’yı anadile yakın bir düzeyde biliyor. Bu dillerin konuşulduğu ülkelerde cebinde yeterince para koyduğunuz takdirde, tüm günü sokakta geçirebilecek kadar iyi biliyor. Ama bunların hiç biri herhangi bir özel okulda burs almak için yeterli değil. Burs almak için testlerde kendinizi ispatlamanız gerekiyor.Şu andaki okulunda yüzde 50 burslu olarak okuyor, ama bursu yukarıda yazdığım meziyetlerden ötürü değil, girdiği testlerde başarılı oldu diye verdiler. Aslında yukarıdaki başarılarından kısmen fedakarlık yapsak, burs oranının yüzde 100’e çıkması işten bile değil, ama biz seçimimizi yaptık, çocuğumuzu testmatik değirmeninde öğütmeyeceğiz.Biz burada kaybeden gibi görünüyoruz, ama aslında kaybeden Türkiye. Spor yapmayan, dil öğrenmeyen ve sanatla ilgilenmeyen kuşaklardan bilim insanı çıkmayacağını söylemek için uzman olmaya gerek yok. Her sene üstüne yeni yeklediğimiz dış borçları, testmatik kuşağın ödeyebileceğini düşünenlerin ileride büyük hayal kırıklığı yaşayacaklarından eminim. Aslında bu açmazın ana nedeni, üniversitelere kabuldeki kriterlerdir. Üniversiteler öğrenci kabulünde sınav haricindeki kriterleri kullanamadığı sürece, daha aşağıdaki eğitim kurumlarının sınav dışındaki kriterleri önemsemesini bekleyemeyiz.Saygı ve sevgilerimle...Yazı böyle... Velimiz ne güzel yazmış, ellerine sağlık. Güzel yorumlamış, kısa ve net; tabii anlayana veya anlamak isteyene... Öyle bir noktaya geldik ki, hayatta paradan başka, sınavda da puandan başka bir şeyi gözümüz görmüyor; her ikisinde de bencillik had safhada. Hep ‘ben’ veya ‘benim çocuğum’ diyoruz, kısa süreli mutluluklar, daha sonra uzun vadeli yıkımlar... ‘Ölü Ozanlar Derneği’ ibretlik bir roman, hiç olmazsa filmini izlemenizi öneririm, şimdiden izlemekte yarar var, çünkü tercih dönemine kadar ancak etki eder!Bir başka önemli nokta da şu: Üniversite kayıtları bitti, burs başvuruları devam ediyor. Çeşitli dernek ve kuruluşlar, kendi kriterlerine göre adaylara burs veriyorlar. Orada bir husus dikkatinizi çekti mi? Hiçbir kurum veya kuruluş, vakıf üniversitelerini kazanan veya okuyan öğrencilere burs vermiyor! Neden? Orayı kazandıysa, bursa ihtiyacı yoktur, ionun için burs vermiyorlar... N’olur, ikolayına kaçmayın, biraz araştırın, soruşturun, bakalım gerçekten dediğiniz gibi mi, orada okuyan herkes refah imi okuyor?Bir sonraki yazının konusu da bununla paralel olduğu için, şimdi kısmen değineceğim ve bu konuda sizin görüşlerinize de ihtiyacım var. Konu şu: MEB, özel okulları kazanan adaylara, belli kriterler çerçevesinde burs verecek. Güzel, doğru bir yaklaşım, onaylıyoruz; ancak anlamadığım bir husus var; burs verebilecek düzeyde olan MEB, neden kendi okullarına maddi destek sağlamıyor... Nedir o devlet okullarının çilesi, maddi sıkıntıları... Kapıdaki güvenliğin, çalışan görevlilerin maaşı, sigortası hep okul idaresi tarafından karşılanıyor, okulun temel giderlerinin (elektrik, su, ısıtma) haricindeki bütün giderler okul idaresinin üzerinde... Nasıl oluyor bu işler, nasıl yürüyor temel eğitim, adama sormazlar mı, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diye...
TEOG çilesi bitmiyor, her aşamada yeni bir sıkıntıyla karşılaşıyoruz.Bize düşen görev, Pacman gibi sorunları sorunları toplayarak (yiyerek) puan toplamak!Ara duraklarda karşılaştığımız sorunları artık tek tek dile getirmenin bir manası yok, geçtik artık bunları; gelelim nakillerdeki sıkıntılara ve şayet varsa çözüm yollarına...Bakanlık ne dedi: ‘Nakillerde yüzler gülecek’. Böyle dedi, değil mi? Peki, bugün itibariyle geldiğimiz nokta ne? Nakiller tıkandı, sistem kilitlendi, adeta yerinden kıpırdamıyor. Bakanlık süreyi bir hafta uzatarak, çözüm yolu buldu, yüzümüzü güldürecek ya...Bu nasıl bir mantıktır, anlamak mümkün değil: Ben çocuğumu özel okula göndereceğim, fakat bunun için çocuğumun yerleştirildiği devlet okuluna gidip dilekçe vermem gerekiyor.İşin ilginci, dilekçe verenler de hemen sistemden çıkarılmadı; milleti havuzda toplayıp, başında çekirdek çitletiyorlar. Cuma günü itibariyle, özel okula gidip, devlet okullarından ayrılanlardan kalan boşluklar açıklanacak. Ondan sonra da maraton başlayacak, veliler okul okul koşturacak, nefesi yeten veli maratonu önde tamamlayacak...Özel okullarla, devlet okulları tercihlerini tek bir tercih listesi içinde değerlendirmediğiniz sürece, bu sıkıntılar hep devam edecek! Bu işin kilidini, özel okul tercihi yapan veliler çözecek; onların tercihleri netleşince, TEOG nakilleri de netleşecek, o zamana kadar, bize uyku haram!Esas sıkıntı, tüm okul türlerinin tek bir havuzda toplanmasından kaynaklandı, meslek liseleri de özel okullar da aynı havuzda toplandı; halbuki geçtiğimiz yıllarda onlar aynı havuzda yer almıyorlardı. Bir başka sorun da şu: Havuz ortak olmasına rağmen, kayıt tarihleri farklı işledi, yani devlet okullarıyla özel okulların kayıt takvimleri farklı işledi, bu da büyük sıkıntı yarattı.Nakillerdeki ilk hafta diyelim, işi tatlıya bağlayalım, sabır diyelim, iyi niyetimizi nakillerin ikinci haftasına erteleyelim... İlk nakil haftası olması nedeniyle, özel okullarda olan öğrencilerin sayısı tam netleşmedi, cuma (dün) günü de özel okullara nakiller olacak; dolayısıyla ikinci hafta önümüzü (belki) daha net görebiliriz.Bu arada şöyle bir (şehir) efsane dolaşıyor: Özel okullar taban puanlarını yüksek göstermek için bilerek kayıt almıyorlar... Böyle bir şey kesinlikle söz konusu olamaz; öyle bir kargaşanın içerisindeyiz ki, bırakın taban puanı yükseltmeyi, öğrencinin nereye nasıl gidebileceğini bile bilemiyoruz, aynı durum veli için de geçerli... Birkaç özel okul hariç, diğerleri öğrenci bulma gayreti içinde, öyle bir karmaşanın içindeyiz ki, herkes el yordamıyla ve can havliyle bir şeyler yapmaya gayret ediyor, dolayısıyla kimse olayın puan kısmına bakmıyor; yok yükselmiş mi, yok düşmüş mü, geçin bunları!Teşviklerle, yönlendirmelerle filan, özel okullara bu yıl 100 bin dolayında öğrencinin gideceğini öngörebiliriz; bir de bunun açık lise kısmı var, bir o kadar da oraya öğrenci yönlense, demek ki devlet okullarında 200 bin dolayında açık olacak. Şimdi hesabınızı buna göre yapın...
Veliler TEOG sistemimindeki şaşkınlığı henüz üzerlerinden atamadan, bu kez de devreye özel okulların önkayıtları girdi. Türkiye Özel Okullar Derneği, TEOG kapsamında sınavla öğrenci alacak okulların taban puanlarını açıkladı. Böyle bir puanlama sistemini anlamak mümkün değil. Neden bizde her şey sınavla veya puanlamayla değerlendirilir ki? Böyle bir değerlendirme, eğitimin bütünlük ilkesine aykırı. Hadi devlet okullarını anladım, başvuru fazlalığı, kontenjan sıkıntısı, şartlar vb. nedenlerle fazla hareket kabiliyeti olmayabilir, ama özel okullar neden böyle davranır, neden sadece puanlara bakar? Özel okullar, ben sadece matematik, fen ve Türkçe’ye bakarım, başka da bir şeyle uğraşmam diyor. Bana sanat, spor yeteneği olan öğrenci lazım değil, matematik fen ve Türkçe bilsin yeter, gerisini istemem diyor. Böyle bir yaklaşım, büyük sıkıntılar getiriyor. Örneğin: Robert Lisesi’ne başvuran adaylardan 20’sinin puanının birbirine eşit olduğunu varsayalım, peki bu durumda değerlendirme nasıl olacak, işin içinden nasıl çıkılacak? İşin kolayına kaçarak, olay çözülmeye çalışılacak; yaşı küçük olana öncelik verilecek! Peki ya diğerleri, diğerlerinin emeği n’olacak, o kadar emek heba mı olacak?Tabii ki kontenjan sayısı kadar öğrenci alınacak; buna sözüm yok! Ancak şunu kabul edemiyorum: Eften püften sebeplerle çocukların elenmesini! Çok tercih edilen yerli veya yabancı özel okullar, değerlendirmede işin kolayına kaçmasın, sadece puanlamayla, sadece testlerle bu işin içinden çıkılmasın; çocuğun yeteneklerine, sanatına, sporuna, projelerine bakılsın. Bakılsın ki, bu puanlama denen ucube berteraf edilsin. Yakın geçmişi gözlerinizin önüne getirin, şu SBS denen uygulamalarda kaç birinci çıkıyordu, binlerce değil mi? Binlerce birbirine eşit veya yakın puanın olduğu bir sistemde, siz nasıl sağlıklı bir değerlendirme yapabilirsiniz ki?Yapamayacağınız için, sonrasında armudun sapı, üzümün çöpü muhabbetine dönersiniz; ama bu eğitim işi, burada bu işler böyle yürümemeli! TEOG sistemindeki yeni yerleştirme modeli, bence doğru ve güzel bir uygulama; A Grubu listesinde okul adı, B Grubu listesinde de okul türü seçimi son derece mantıklı. Böylelikle boş kalan kontenjan sayısı en aza indirilecek, yerleştirme işlemi temcit pilavına dönüşmeyecek. MEB diyor ki, önce sen seç, yerleşebiliyorsan yerleş; yerleşemezsen, bırak ben seni yerleştireyim. ‘Ya beni isteğim dışındaki farklı (imam hatip) bir okula yerleştirirlerse? Böyle bir durum söz konusu değil! Neden mi? Diyelim ki B Grubu tercihlerindeki benim okul türleri istek sıram şöyle olsun: 1- Fen, 2- Anadolu, 3- Sosyal, 4- Teknik. Dikkat ettiniz mi, bunların içinde imam hatip yok, bu durumda benim bu okul türüne yerleştirilmem mümkün mü? Kesinlikle değil! Son sıraya bu okul türünü yazdığımda, öncelik ilk 3 okul türünde olsun, onları kazanamazsam, o zaman imam hatip lisesine yerleşmek istiyorum diyorum. Türkiye genelinde imam hatip liselerine ayrılan kontenjan 215 bin öğrenci, sanki sanırsınız ki MEB herkesi bu okullara yerleştirecek! Bunlar, işi bilmeyenlerin ve yaygara koparanların ifadesi!
Bu yıl ilk kez uygulanan TEOG’un başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi. Yanlış sorular, sıralamanın yeniden yapılması, kopya olayı, yüzdelik dilimlerin değişmesi.. Ne diyelim, Allah beterinden saklasın! Tercihlerin başladığı ilk gün, yeni bir sorunla karşılaştık; yüzdelik dilimler değişti... Öncelikle şunu belirtmekte yarar var, MEB’in burada zerre kadar hatası yok, MEB burada kesinlikle doğru olanı yaptı. Danıştay, kopya itirazından dolayı yürütmeyi durdurma kararı verdi, MEB üzerine düşen görevi yerine getirdi ve değerlendirmeyi tekrar yaparak, yeni yüzdelik dilimleri açıkladı.Kopya sistemi tartışılabilir, ancak akademik çevrelerin de onayladığı ve yıllardır ÖSYM tarafından da uygulanan bir sistem. Bu sistem, MEB’e veya ÖSYM’ye göre değişen değil, genel geçer bir sistem. Belki bu mağduriyetin önüne, kişiye özgü soru kitapçığı uygulamasıyla geçilebilir; bunun farkına varan ÖSYM, son yıllarda bu uygulamayı yürürlüğe koydu, aynısını MEB’in de yapması gerekir.Şu soru akılları kurcalayabilir: Yüzdelik dilimlerin yeniden hesaplanması, acaba bir mağduriyete neden olabilir mi?Kesinlikle hayır! Sınava katılan aday sayısı 1 milyon 271 bin dolayında, liselere ayrılan kontenjan ise 1 milyon 332 bin, yani alınacak aday sayısı, sınava katılan aday sayısından daha fazla. Bir başka önemli nokta da şu: Sınavda ikili kopya uygulamasına takılan aday sayısı 6 bin 165, oysa sınava katılan aday sayısı 1 milyon 271 bin; ikisini oranlayamazsınız bile... Dolayısıyla yeni hesaplamanın çok fazla bir oynamaya neden olacağını sanmıyorum. Tercihler ayın 8’inde bitecek, önümüzde daha 7 günlük bir süreç var; bu olayın tercihlerin başına denk gelmesi, sürecin sağlıklı işlemesi bakımından iyi oldu.Şimdi en önemli noktayı açıklayacağım: Belki diyebilirsiniz ki, ben daha önceki açıklanan yüzdelik dilimlerde kazanıyordum, şimdi kazanamıyorum, mağdur durumdayım!Hatta bunu daha da somutlaştıralım; ‘Ben tek tercih yapacaktım ve eski duruma göre kazanıyordum, oysa şimdi kazanamıyorum’! Bu durumda cevap şöyle olur: Daha önceki verilere göre kazandığınızın garantisini ne, hatta şimdi kaybettiğinizi nasıl söyleyebiliyorsunuz? Bir şeye dikkat ettiniz mi, bütün söylemlerimiz, geçen yılın verilerine göre, kendi yüzdelik sıramızı geçen yılın verileriyle kıyaslıyoruz; geçen yılla kıyasladığımızda, kazanıyoruz veya kaybediyoruz diyoruz. Peki, gerçekten kazanıyor veya kaybediyor muyuz? Hayır, sadece bir öngörüde bulunuyoruz, sadece bir varsayımda bulunuyoruz. Daha da önemlisi, yüzdelik dilimlerin aynı olması hatta sizden daha aşağıda olması da bir kazanma garantisini beraberinde getirmez, neden mi? Bir yüzdelik dilimde yaklaşık 130 bin aday var, siz bu 130 bin adayın neresindesiniz; başında mı, yoksa son sıralarında mı? Aynı yüzdelik dilim, o dilimde bulunan tüm adayların kazanacağı anlamına da gelmiyor!Peki, bu durumda ne yapmalı?Geniş düşünmeli, yani tercih sırasını geniş aralıkta düzenlemeliyiz; ilk sıralar kendi yüzdelik dilimimizin üzerindeki okulları yazmalı, daha sonra kendi yüzdelik dilimimizdeki okulları ve bunların sayısı daha fazla olmalı, son sıralara da kendi yüzdeliğimizin altındaki okulları yazmalıyız.
Adayın 8’nci tercihi 150 binden öğrenci alan bir bölüm, 9’ncu tercihi de 120 binden öğrenci alan bir bölüm olsun. Şöyle düşünelim: 150 bine giremeyen bir aday, 100 binlik bir yere girebilir mi, böyle bir şey söz konusu olmazEvet, hepimize kolay gelsin; yoğun ve zor bir sürece girdik. Malum olduğu üzre, konumuz tercihler...Bir iki gün geçsin istedim, sorularınız netleşsin, fikirler birbiriyle çarpışsın, biraz da aklınız karışsın istedim ki, böylelikle söyleyeceklerim ilaç gibi gelsin...O gün, bu gündür!Aklınıza takılan, çelişkide kaldığınız noktalarla işe başlayalım...- PUANLARI DEĞİL, SIRALAMAYI KULLANINTercihleri yaparken puanlara bakmayın, yani kendi puanlarınızla tercih edeceğiniz bölümlerin puanlarını karşılaştırmayın, yanılırsınız! Çoğu aday şundan yakınır ‘Hocam, puanım tutuyor, sıralamada geriye düşüyorum, ne yapmalıyım?’ Puan değişkendir, yıldan yıla farklılık gösterir; Türkiye soru çözüm ortalamasına göre değişir, standart sapmaya göre farklılık gösterir, sınava katılan aday sayısı her yıl değişir vb. Bütün bunlar değişir de, sıralama değişmez ya da çok az değişir. Bu biiir...- ÜST SIRAYA YAZMAK AVANTAJ SAĞLAR MI?Hiçbir avantaj sağlamaz, uyanıklık yapmayın! Şöyle bir örnek vereyim: Bizim Haber Müdürü Öge ile benim tercih yaptığımızı var sayalım. Öge aynı bölümü birinci sıraya yazsın, ben de aynı bölümü 30’ncu sıraya yazmış olayım, şayet benim puanım Öge’den 0.001 puan yüksekse ve o bölüme de tek bir öğrenci alınacaksa, o ben olacağım, Öge açıkta kalmış olacak! Birinci sıraya yazmak şu anlama gelir: Ben en çok, birinci sırada orayı tercih ediyorum; son sıraya yazmak, diğerleri olmazsa, en son burada okuyayım. Anlaşıldı herhalde...- KENDİ SIRAMIZIN NE KADAR ÜSTÜNDEN YAZALIMElinizi korkak alıştırmayın, ilk sıralara gönlünüzde yatan aslanı yazın. Aklınızda, gönlünüzde kalacağına, kağıtta kalsın! İlk birkaç tercihte uçun, nasıl olsa yerimiz dar değil, 30 tercih yapma hakkımız var, yerimiz dar olmadığına göre, yenimiz de dar olmasın. Diğer tercihler makul olsun, kendi sıramızın biraz üstü ve biraz altı olsun, böylece sıralamayı makul yere kadar indirelim. Diyeceksiniz ki ‘Hocam, kaçıncı sıraya kadar düşelim, garanti sıra nedir?’ Genel geçer, herkese uyan bir sıra yok, önce bunu belirtelim.- PİŞMAN OLMAYACAĞINIZ YERE KADAR DÜŞÜN!Bu sıra, herkesin kendisinin belirleyeceği bir sıradır. Örn: Bir adayın TM-1’deki sırası 190 bin olsun, bu aday ilk birkaç tercihini 90-100 binlerdeki yerlerden yapıyor, daha sonra genel sıralamasını 160 binlerden başlatıyor, ortadaki bloğu kendi sıralamasının biraz üstü ve biraz altından oluşturuyor, en son sıraya da (pişman olmayacağı) 220 binlik bir bölümü yazıyor. İşte, bu ideal bir tercih sıralaması oldu...- YENİ AÇILAN BÖLÜMLER NEREYE YAZILIR?Piyasadan bir örnek verelim: Diyelim ki bir ürün piyasaya yeni çıkacak, bu ürünün muadilleri vardır değil mi? Bu yeni çıkan ürünün kalitesi, özellikleri neyse, onun benzerleri vardır; işte, benzer niteliktekilerin fiyatı neyse, yeni çıkan da onlar gibi olacaktır, belki yeni çıktığı için fiyatı birazcık daha ucuz olabilir... Burada da aynı matığı işleteceğiz. YTÜ’de yeni bir bölüm açılsın, bu bölümün aynısının MÜ’de ve İÜ’de olduğunu varsayalım, YTÜ’deki de onlar gibi veya onlara çok yakın bir puana sahip olacaktır.- ‘ÖLÜ TERCİH’ NEDİR?Tercih listesinin herhangi iki sırasında bulunan tercihler arasındaki tutarsızlığa, ölü tercih denir. Konuyu bir örnekle açıklayalım: Adayın 8’nci tercihi 150 binden öğrenci alan bir bölüm, 9’ncu tercihi de 120 binden öğrenci alan bir bölüm olsun. Şöyle düşünelim: 150 bine giremeyen bir aday, 100 binlik bir yere girebilir mi, böyle bir şey söz konusu olabilir mi; mümkün değil, değil mi? İşte, ölü tercih, bu demektir; alttaki tercihle, bir üstündeki tercihin uyumsuzluğu demektir. Bu durumda, alttaki tercih boşu boşuna yer kaplayan bir tercihtir, aslında var, ama yok! Ara bu kadar açık olmamalı, makul düzeyde olmalı. Ne gibi? 150 binin altına 140 binin yazılması gibi; bu idare eder, bu ölü tercih olmaz...
Eğitim uzmanı yazarımız Sadık Gültekin, tercih yaparken öğrencilerin korkmamaları gerektiğini belirterek, “Kendini garantiye almaktan çok, pişman olmayacağın yere kadar düş” diyorMurat Çakır Hocam sıralamam MF-4’te 60 bin. İTÜ Gemi Makine İşletme Mühendisliği mi, yoksa ODTÜ Maden Mühendisliği mi?- Sadık GültekinKesinlikle İTÜ Gemi Makineleri İşletme Müh. Aksi asla düşünülemez!Zümrüt Erdem Ekonometrinin geleceği hakkında ne söyleyebilirsiniz? Teşekkürler.- Sadık Gültekinİktisat ve işletmeden biraz daha zor olduğunu söyleyebiliriz, bu bölümde matematiğin yüzdesi oldukça fazla. Hesap uzmanlığı yaparlar, burası ekonominin matematiğidir. Üzerine bir işletme yüksek lisansı iyi olur. Ben okurdum...Seda Orman Merhaba hocam benim TM-2 olarak 401 puanım var. 28.513 sıralamam Isparta hukuk mu, yoksa Konya hukuk ikinci öğretin mi gelir? Teşekkürler.- Sadık GültekinSüleyman Demirel Hukuk olur gibi, ama garantisi yok, Selçuk İ. biraz zor, 26 binlerden filan kapatmış. İnşallah Isparta olur...Beyza Bayrak Ankara ilinde yaşıyorum. LYS sonucum 26500 Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği gelir mi? Tavsiye eder misiniz, bu puana gör tavsiye edeceğiniz bölüm var mı? - Sadık GültekinOrayı kazanırsın ve bu bölümü tabii ki tavsiye ederim, bir de Hacettepe ayrıcalığı var. Diğer bölümler için lütfen gazetevatan.com adresinden eğitim sayfasını tıkla, orada Tercih Makinesi var, orayı kullan...Melih Atahan Dil-1 puanım 437, sıralamam 4034.İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı gelir mi sizce? Geçen sene 440 puan ve 4290 sıralamayla kapatmış.- Sadık GültekinEvet gelir, kazanırsın.Gökhan Çalık Hocam TS-1 34 binlerdeyim TS-2 33 bin. Tercih sıralamama kaç binlerden başlasam iyi olur ve tercih sonlarına 100-150 bin gibi sıralama yazmak uygun olur mu? - Sadık GültekinNe kadar çok korkmuşsun Gökhan, hani derler ya ‘korku dağları bekliyor’ diye, aynen onun gibi bir durum. 30 binlerdeki bir öğrenci, kendini garantiye almak için 150 binlere kadar düşüyor. Yapma Allah aşkına, bu kadar korkma. Tercihlerini 20 binlerden başlat, ilk birkaç tercihin böyle olsun. Kendini garantiye almaktan çok, pişman olmayacağın yere kadar düş!Ferhat ÇelikHocam MF-3 sıralamam 2785 yeni kontenjanlara göre Cerrahpaşa gelebilir mi?- Sadık GültekinGelir, kazanırsın.Yaşar Eryılmaz Merhaba, Hocam! Sıralamam: 2384. Boğaziçi Türk Dili ve Edebiyatı gelir mi? Teşekkürler! - Sadık GültekinBiraz zor, keşke olumlu bir şeyler söyleyebilseydim. Aslında hakkın, oldukça başarılısın, ama ne yazık ki ortada böyle bir sınav gerçeği var!Gülfem Çimenci Hocam merhaba. Ben TM’ci bir öğrenciyim TM-2 sıralamam 24.461. Araştırdım 19 Mayıs hukuk 27500 ile almış en son sizce kesin gelir mi ya da alternatif hukuklar aramalı mı? İlginiz için şimdiden teşekkürler.- Sadık GültekinKesin demeyelim de, olma ihtimali oldukça yüksek diyelim; ancak her olasılığı da düşünelim... Yine de alternatiflerimiz olsun, alternatifleri çoğaltırken, pişman olacağın yerleri ne olur yazma. Sonra çok pişman oluruz. Gidebileceğin ve okuyabileceğin yerleri yaz, şayet içine sinen yerler yoksa, bırak son sınır 27.500’lük yer olsun!Gülşah ApaydınHocam, çocuğumun DİL-1’i 444,97, 3 bin 306 sıra. İstanbul Aydin Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık tam burslu gelir mi? Saygılar sunarım.- Sadık GültekinGelir, kazanır; kesin dememek için elimi zor tutuyorum... Beyza Bayrak Bilgilendirmeleriniz için çok teşekkürler. Bayan olarak Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mi yoksa Beslenme ve Diyetetik bölümünü mü tercih etmeliyim? Hangisinin geleceği daha parlak görünüyor, şimdiden sağ olun.- Sadık Gültekin‘Bayan’ diyerek olayı kısıtlamasak, her alanda sizlere ihtiyacımız var. İki mesleğin de çalışma koşulları oldukça rahat ve uygun, ancak biri insan ilişkilerini daha çok gerektiriyor, diğeri biraz daha bireyselleği önplanda tutuyor. İkisinin de geleceği var, ben yine de beslenme ve diyetetik derdim...Hakan KoparalMerhaba hocam benim MF-1 sıralamam 80.259 İlköğretim Matematik Öğretmenliğini yazmak istiyorum. Nerden başlayarak yazmalıyım? Sıralaması 70 binlerde olan yerlerin gelme durumu nedir? Teşekkürler :)- Sadık Gültekin60 binlerden başlayabilirsiniz, 60-70 binlerin gelme durumu pek yok, ama yazmakta da bir sakınca yok; aklımızda kalacağına, kağıtta kalır...Nazlı ŞenerYıldız Teknik İstatistik ve Kimya bölümleri ile ilgili düşünceleriniz nedir hocam. MF-1 puanım 117.000 başarı sıralaması ikisi içinde 120 bin olur mu? Teşekkürler.- Sadık Gültekinİki de olur, hangisini öne yazarsan, o olur; ama ben öne istatistiği yaz derim, üzerine de bir de işletme yüksek lisansı tam olur. Kimya sıkıntılı bir dal...Funda Çakmak 100 bindeyim, içmimarlık istiyorum 70-80 binlik yerleri yazsam gelebilir mi?- Sadık GültekinMimarlık veya içmimarlıkta biraz zor!Yonca ÇankayaSayın hocam EA 31 bin sıralamam var. Hukuk istiyorum. 26 binden mi yazmaya başlayayım? En altlarda ikinci öğretimler dahil Kırklareli, Erzurum, Erzincan, Isparta hukuk yazacağım. Bunların altına da Eskişehir, Uludağ, Sakarya, Bolu, Adana PDR İle mİ devam edeyim? sıralamam doğru mu sizce? teşekkür ederim iyi çalışmalar. bu arada hocam ODR istemiyorum mecbur olduğum için yazıyorum.Hukuk gelmeme ihtimali var. PDR bolumu sadece İnsanların dertlerini dinlemek için ilerde sevebilir miyim sizce?- Sadık GültekinAslında hukuk da insanların dertlerini dinlemek ve onlara yardımcı olmak için değil mi? Tercih sayın 30’u aşmıyorsa, 22 binlerden bile başlamanda bir sakınca yok. İlk birkaç tercihini böyle yap, sonra makul seviyeye indir. Son tercihleri, asla pişman olmayacağın, yine de okuyabileceğin, bir daha sınava girmek istemeyeceğin bölümler olsun. Önce hukukları yaz, bunların akabine PDR’leri sırala.- Onur BayarSadık hocam TS-1 puanım 378 sıralamam ise 21 bin 517 halkla ilişkiler okumak ve İstanbul’da kalmak istiyorum. Haliç Üniversitesi tam burslu 23 bin 600, Arel Üniversitesi tam burslu 23 bin 100, Gelişim Üniversitesi tam burslu 31 bin 600 ile almış. Sizce bu üniversitelere yerleşme olasılığım nedir ?- Sadık GültekinHangisini başa yazarsan, onu kazanırsın!Nisa TulumSayın hocam kızımın TM-2 sırası 10 bin 700 TM-3 sırası 7 bin 643. Sonuç olarak Ankara Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne, ODTÜ Siyaset bilimi ve kamu yönetimine, Hacettepe Üniversitesi psikoloji ve aynı üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümüne girmek istiyor. Siz bu bölümleri tercih önceliklerine göre sıralayabilir misiniz? Saygı ve selamlar.- Sadık GültekinÖnceliği ODTÜ’ye ve onun bölümlerine verelim, akabinde Gazi Hukuk, sonra Hacettepe İktisat, PDR ve Psikoloji olsun.
Eğitim uzmanı yazarımız Sadık Gültekin, öğrencilerin sorularına yanıt verirken özellikle bir noktaya dikkat çekiyor: İsimsiz üniversiteleri boşverin. Çabalayın ve özellikle eğitimi yabancı dil olan üniversitelere girmeye çalışın.- Samet YurtsevercanHocam Türkiye 193’ünçüsüyüm kararsızım. Hacettepe Tıp düşünüyorum, önereceğiniz bir üniversite var mı acaba ?- Sadık GültekinTebrik ederim, başarıların daim olsun. Yaz orayı, başka da bir arayışta olma. Senin dengin orası...- Alpaslan Çağatay180 puan barajını aştım. Açık Öğretim İşletme yazmak istiyorum. Bir tek tercih olarak işletme yazarsam gelmeme ihtimali var mıdır? Başka tercih yapmam gerekir mi?- Sadık GültekinTablo-4’te Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi AÖF İşletme bölümüne dikkat ettin mi, orada bir kontenjan yazıyor, dolayısıyla alternatifleri çoğaltmakta yarar var!- Halil ÖztürkHocam tıp fakültesi kontenjanları hakkında artmış ya da azalmış gibi bir bilginiz var mı ?- Sadık Gültekin793 kişilik kontenjan arttı...- Özgür ÇavgaHocam yaşlı bakımı bölümü iş imkanları nedir?- Sadık GültekinNüfus yaşlanıyor, bilhassa Avrupa’da daha da yaşlanıyor, dolayısıyla yaşlı bakımına büyük ihtiyaç olacak, bu alanda yetişmiş elemana çok fazla ihtiyaç duyulacak. Yabancı dil bilgisiyle yurtdışı çalışma olanakları da söz konusu olabilir. Bence iyi bir seçim...- Orçun Kale Hocam sosyoloji bölümünün önü açık mı?- Sadık GültekinBölümün önünün açık olup olmaması biraz da size bağlı. Sosyoloji mezunu neler yapabilir: İnsan kaynakları, halkla ilişkiler, işletmecilik, gazetecilik, iletişim, reklamcılık... Bu olanaklar var, siz var mısınız? Yüksek lisansta bu bölümler düşünülebilir, iyi bir yabancı dille birlikte pek çok alanda faaliyet gösterebilirsiniz.- Betül ÇetinalHocam hukuk bölümüne gitmeyi çok istiyorum ancak TM-2 sıralamam 33.070. Erzurum Üniversitesi.(İ.Ö) sıralaması 30.700. Gelme ihtimali var mı? Yeni açılan ve sıralaması belli olmayan bölümler tercih sıralamasında nereye yazılmalıdır? Örneğin Afyon hukuk?- Sadık GültekinAfyon’a yakın üniversitelerdeki hukuk fakültelerinin puanı kaç ise, Afyon da onlara çok yakın olacaktır. Yeni açıldığı için belki onlardan biraz düşük olabilir. 33 binin hukukta 30 bini yakalaması biraz zor gibi, ama yazıp bekleyeceğiz. İnşallah yanılırım...- Ferhat Ertürk Sayın hocam; oğlum MF-4 8250 sırada. Makine mühendisliği istiyor. ODTU Makine için küçük bir ihtimal var ama Ankara’ya gitmek istemediği için yazmayı düşünmüyor. Sadece İTÜ Makine yazacak. ODTÜ - İTÜ için fikir verebilir misiniz. Saygılar.- Sadık Gültekinİstanbul’daki bir öğrenci İTÜ’de okusun, hani burada İTÜ olmasa, o zaman anlayacağım; İTÜ varken, İTÜ’de okunur! Makine Mühendisliği İTÜ’nün kalelerinden biridir...- Sadık Yaman Hocam kızım sıralaması gereği Yeditepe Üniversitesi Hukuk ile Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler arasında kararsız. Sizin tavsiyeniz ne olur? Hukuk yazmak mı yoksa Boğaziçi adı mı?- Sadık GültekinYeditepe Hukuk derim. Yeditepe Hukuk, hukuk alanında Türkiye’nin en iyilerinden. Orada okurken Siyaset Bilimiyle de çift ana dal veya yan dal yapsın...- Gökhan Çalık Hocam TB1’de 34 bindeyim, geçen yıl 55,60 binlerde alan bölümlere girme şansımı miyim. Radyo -TV-Sinema, edebiyat, coğrafya gibi bölümlere...- Sadık GültekinSen giremeyeceksin de kim girecek? Gayet tabii ki 34 bin 55-60 binlere girer, hem de çok rahat...- Cenk Yılmaz Hocam bu sene tercih yapsak 1. yerleştirmede ve ek yerleştirmede hiçbir şey çıkmazsa yani yerleşemediğimizde gelecek sene okul puanımız düşer mi? İkinci sorum ise işletme hakkında ne düşünüyorsunuz? Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Üniversitesi İşletme Bölümü için.- Sadık GültekinBu yıl bir yere yerleşemezsen, seneye puanın düşmez. GYTE çok iyi, akademik olanakları, öğretim üyeleri çok iyi. Mükemmel bir tercih olur, sonra bana teşekkür edersin. İşletme için artık bir şey demeye gerek yok, sen de iyi olmaya gayret göster...- Gökhan Bulut Hocam tercih yaparken kendi başarı sıralamamızın ne kadar üstünde yazmalıyız? Örneğin ben 110 binim. 80 bine inebilir miyim tercih yaparken? Bir de fizik tedavi ve rehabilitasyon düşünüyorum, sizce Bahçeşehir mi Yeditepe mi?- Sadık Gültekin110 bindeki öğrencinin tercihlerini 80 binlerden başlatması son derece makul olur. İki üniversite de iyi ama önceliği Yeditepe’ye vermeni tavsiye ederim...- Fevzi ÇakmakHocam sağlık yönetimi bölümünün geleceğini nasıl görüyorsunuz gitsek boşta kalır mıyız?- Sadık GültekinBoşta kalmazsınız; bugüne kadar sağlık kurumlarını kim yönetiyordu? Başhekimler, değil mi? Peki başhekimin görevi ne? Doktorluk değil mi; peki o işletmeci mi? Hayır, işte bu alanda yetişen sağlık işletmecileri olmadığı için durum böyleydi. Şimdi bu alanda yetişen işletmeciler, sağlık kurumları işletmecileri var. Seç, asla pişman olmazsın.- Esra Nur PolatMF-4 sıralamam 157.134. Sakarya Üniversitesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği istiyorum. Orası da 147 bin ile alıyor kazanabilir miyim? İş olanağı nasıl olur?- Sadık GültekinEn geçerli mühendislik dallarından biridir. Hayatımızda her şey bir malzeme, onsuz bir dünya söz konusu bile olamaz. Seramik, cam, metal vb. 147 bin 157 bini zorlar, ama yine de açık kapı bırakalım, seçenekleri çoğaltalım...- Ebru AkkorMaden, jeofizik ve jeoloji mühendisliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecekte ki iş imkanı nedir sizce?- Sadık GültekinBölüm olarak tabii ki hepsi değerlidir, ama iş geçerliği olarak baktığımızda sıkıntılı dallar olduğunu söylemekte de bir sakınca görmüyorum; kime göre? Bir endüstri mühendisliğine göre, bir inşaat mühendisliğine göre, bir elektronik mühendisliğine göre. Bilmem anlatabildim mi?- Berkay KocakulaTM-1 108 bin, TM-2 125 bin, TM-3 145 bin sıralamam var. Meslek ve tercih olarak önerileriniz nedir? Gelişmekte olan meslekler nedir? Tercih yaparken hangi binlikler arasında tercih yapmalıyım.- Sadık Gültekinwww.gazetevatan.com’un eğitim sayfasına Tercih Makinesi koyduk, onu kullan. Kendi sıranın 30 bin üzerinden başla. Örn. TM-2 sıran 125 bin ya, tercihlerini 90 binlerden başlatabilirsin, pişman olmayacağın yere kadar indir, ama asla pişman olmayacağın yere kadar... Kendini garantiye almak için 125 bindeki bir aday, 150-160 binlere kadar düşebilir...- Nurseda ÇetintürkBazı bölümlerin yanında parantez içinde İngilizce yazıyor, özellikle vakıf üniversitelerinde. Ben Kıbrıs’taki bir üniversitede tam burslu okumayı istiyorum ancak İngilizce olduğu için çekiniyorum. Çünkü eşit ağırlık çıkışlıyım ve sınıfta kalmaktan dolayısıyla bursumun kesilmesinden korkuyorum. Geleceğim açısından iş imkanı için risk alıp Kıbrıs’a mı gitmelim yoksa Türkiye de isimsiz bir üniversite mi yazmalıyım?- Sadık GültekinNe işin var isimsiz üniversitede, İngilizce bölümde oku. Evet biraz zorlanacaksın, doğru; ama zorlanmalısın ki, ileride rahat edebilesin. Otur, çalış, çok çalış, neden yapamayasın ki, üniversitede sana yardımcı olurlar. Yakın Doğu Üniversitesi iyidir, tercih ettiğinde pişman olmazsın.Yaklaşık 1 milyon öğrencinin girdiği LYS’de sonuçların açıklamasının ardından şimdi tercih maratonu başladı. Tercihler için 17 Temmuz son gün. Eğitim yazarımız Sadık Gültekin, öğrencilerin üniversite tercihleriyle ilgili sorularını yanıtlıyor. Öğrenci ve veliler sorularını habermerkezi@gazetevatan.com adresine gönderebilir.
Yaklaşık 1 milyon öğrencinin girdiği LYS’de sonuçların açıklamasının ardından şimdi tercih maratonu başladı. Tercihler için 17 Temmuz son gün. Eğitim yazarımız Sadık Gültekin, öğrencilerin üniversite tercihleriyle ilgili sorularını yanıtlıyor. Öğrenci ve veliler sorularını habermerkezi@gazetevatan.com adresine gönderebilir.Üniversite tercihleri için artık son günlerdeyiz. Eğitim uzmanı yazarımız Sadık Gültekin’e gelen onlarca sorudan öne çıkan harita mühendisiliği seçeneğinin geleceği garantileyecek iş imkanına sahip olması- Ayşe TütüncüoğluSadık hocam eşit ağırlıktaki çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümü hakkında fikirleriniz nelerdir? Acaba geçerli bir bölüm müdür? Cevabınızı en kısa zamanda bekliyorum malum tercih dönemleri lütfen cevap verin?- Sadık GültekinŞöyle yapsana: Bu söylediğin bölümlerden herhangi birini oku, üzerine de işletme yüksek lisansı yap. Sence nasıl olur? Bence mükemmel olur, ondan sonra şu bölüm bu bölüm kargaşası kalmaz, değil mi?- Ali İhsan TürksoyHocam kızım moleküler biyoloji ve genetik araştırma bölümü istiyor mezun olunca iş durumu nasıl açıkta kalır mı?- Sadık Gültekinİyi bir tercih olur, açıkta kalmaz; moleküler biyoloji ve genetiğin girmediği bir alan yok ki; beslenmeden tutun da, giyim, ilaç sanayii, kozmetik vb. her alana hükmediyor, dolayısıyla yersiz bir endişe içindesiniz. Bırakın okusun...- Deniz TekHocam, Galatasaray Üniversitesi İletişim Bölümü hakkında ne düşünüyorsunuz? Saygılar.- Sadık GültekinÇok iyi, hatta çok çok iyi. Zaten Galatasaray Üniversitesi hakkındaki düşüncelerim çok olumlu. Oldukça zor bir üniversite, ama değer; gerek kazandırdığı dil/diller bakımından, gerek akademik değerleri bakımından, gerek camiası bakımından kesinlikle birinci sıraya koyulacak üniversite.- Durmuş VergiliBu yıl kayıt yaptırdığımz taktirde gelecek yıl kaç puan düşmektedir?- Sadık GültekinOBP’nin çarpılacağı katsayı: 0,06 olur... İlk kez giren veya bir önceki yıl kazanamayan adayın OBP’si 0,12 ile çarpılır...- Abdullah DOĞANSelamlar hocam; TM2 Puanım 414.9345 ve sıralamam 20.546. Akdeniz Hukuk gelme durumu var mı? Teşekkürler.- Sadık GültekinAkdeniz Hukuk geçen yıl 20.600’den almış, senin 20.546; n’olacak şimdi? Bence girersin! Sonucu merak ediyorum, bana bildir...- Süleyman SİPAHİOğlumun MF sıralaması 92.400. Ondokuzmayıs Makine Mühendisliği geçen sene 99700 ile aldı, buraya girmesi mümkün mü?- Sadık GültekinKazanır, kesin mi? Evet!- Bilge DemirBenim sıralamam 14 bin. Ankara Üniversitesi dişçilik mi yazsam yoksa daha küçük sehirlerde (Afyon, Düzce, Zonguldak vb. ) tıp mı karar veremedim. Sizce hangisi daha doğru olur?- Sadık GültekinZor bir soru, hatta en zoru! İlla da tıp diyorsanız, yapacak bir şey yok, saygı duymak gerekir. Ancak farklı şehirdeki tıp fakültesi olanaklarını da göz ardı etmemek gerekir. Hoca yeterliği, hasta sayısı, TUS’taki sırası, labaratuvarları vb. İşte bütün bunları iyi irdelemek gerekir. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ise sorun yok. İyi düşünün... Ankara Diş Hekimliği iyi bir alternatif...- Bünyamin GençHocam TM-2 sıralamam 323.926 sınıf öğretmenliği gelir mi?- Sadık GültekinB. Ecevit, G.O.Paşa, Kastamonu üniversitelerinde şansınız olabilir...- OSMAN BİÇERHocam TM’de hangi bölümlerin iş olanağı fazla?- Sadık GültekinBu çok genel bir soru olmuş, ama yine de bazı bölümleri sıralayalım... Uluslararası İşletme, Uluslararası Ticaret, Uluslararası Finas, Uluslararası İlişkiler, Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Aktüarya, Hukuk, psikoloji vb. Bence iş olanağının en yüksek olduğu bölüm, kişinin severek okuyacağı bölümdür.- Salih KenevirciHarita mühendisliiği hakkında fikriniz nedir ?- Sadık GültekinHarita Mühendisliği önü son derece açık, iş garantisinin yüzde yüz olduğu, bir 10 yıl da bu şekilde devam edeceğini düşündüğüm bir dal. Seviyorsanız, kesinlikle tavsiye ederim.- Özlem AltındişliOğlumun MF-4 sıralaması 28.970. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Makine Mühendisliğini çok istiyor. Okul geçen yıl 31.000 ile almış. Şansımız olur mu? Diğer üniversitelerin makine bölümlerini de (40000) yazacak. İyi günler.- Sadık Gültekinİzmir’de iş biter, kendini garantide hissetmek istiyorsa, diğerlerini de yazsın...- Mahmut CeyhanHocam sizce İstanbul İngilizce İktisat mı Hacettepe İşletme mi? Hangisinin önü açık?- Sadık Gültekinİstanbul İngilizce İktisat- ÖMER AYDINMakine, mekatronik ve otomotiv mühendisliğini iş olanakları açısından nasıl sıralayabiliriz?- Sadık GültekinSıralama aynen yazdığınız gibi; yani makine, mekatronik otomotiv mühendisliği şeklinde. Zaten diğer iki dalın da atası makine mühendisliği. Kolay gelsin...- Mehmet TOĞAYaşlı bakımı bölümü hakkında ki düşünceleriniz neler? Gelecekte ki durumu ne olur?- Sadık GültekinNüfus yaşlanıyor, bilhassa yurtdışında, bu bölüme çok ihtiyaç var, şayet yabancı diliniz de olursa, kapılar ardına kadar açılır...- Enes Berat KurtarTercih yaptığımız halde hiçbir tercihimiz tutmazsa, önümüzdeki sene için puan kesintisi olur mu?- Sadık GültekinHayır, kesinti olmaz; bu yıl tercih yapıp da, hiçbir bölüme yerleşemeyen adayın, bir sonraki yıl puanı düşmez.