TÜRKÇE- Ayrıntılı konu anlatımlı kitapların kullanılması ve konu ile ilgili küçük notların alınması alışkanlık haline getirilmeli.- Paragraflarla ilgili sorular çözülürken, önce soru okunup sonrasında paragraf okunmalıdır. Böylelikle paragraf okunurken sorunun cevabı için zamandan kazanılmış olursunuz.- Cümlenin ögeleri, cümle yapısı, anlatım bozuklukları gibi konularda kitap okuma alışkanlığı süreklilik kazanmalıdır. Böylelikle doğru cümle yapılarını göre göre, yanlış cümlelerin farkına varırsınız.- Konu tekrarları yaparken, her konu bitiminde farklı kaynaklardan kendinizi kontrol edip konuyu anlayıp anlamadığınızla ilgili bilgi sahibi olabilirsiniz .- Fiilimsiler konusuna çalışılırken sadece fiilimsi eklerini ezberlemekle konuyu kavrayamayız, önemli olan fiilimsi eklerin anlamsal olarak ne ifade ettiğini bilmektir. Fiilimsi eklerini ezberlemeden anlamsal olarak ne ifade ettiğini kavramaya çalışın.- Fiilde çatı konusunu anlayabilmeniz için cümlenin ögeleri, fiiller ve ekler konuları iyi bilinmelidir. Bu türden sorularda, ilk olarak cümledeki yüklem bulunmakta, daha sonra bu yüklemin fiil olup olmadığı tespit edilmektedir.MATEMATİK- Matematik, sayısal düşünmeyi ve işlem yapabilme yeteneği gerektiren bir ders. Ezberin, bu derste yeri yok. Matematik, mutlaka ders ortamında dinlenirken kavranmaya çalışılmalı; ders dinlenirken ve çalışılırken mutlaka not tutulmalı.- Geçmiş sınav soruları mutlaka çözülüp değerlendirilmeli.- Ezberlemek yerine, konunun mantığını anlamaya çalışın.- Formüllerini bildiğinizi düşündüğünüz, ama soru çözerken hatalarınızın çıktığı konuları tekrar etmelisiniz.- Soru köklerindeki verilerin tümünü okumalısınız. Parantez içindeki veya vurgulanan ifadelere dikkat etmeli.- Kare köklü sayılarda daha hızlı ve pratik olmak için 1’den 20’ye kadar olan sayıların karelerini öğrenmelisiniz. Bu işlemler tam kare ve tam kare olmayan işlemlerde işinize yarar.FEN BİLİMLERİ- Ders, en iyi derste öğrenilir; en önemli kural bu! Bu kural, tüm dersler için geçerli ve TEOG’un temelini oluşturuyor.- Tablo ve grafik sorularında önce soru kökü okunmalıdır ve bu tür sorularda daha önce öğrendiğiniz bilgilerle bağlantı kurmanız önemlidir.- Paragraf sorularında genellikle seçeneklerde verilenlerin tamamı doğru ifade olur, ancak orada sadece paragrafta anlatılan bilgiye göre sorunun cevabı aranmalıdır.- Mitoz ve mayoz bölünmeyle ilgili soruları çözebilmek için bölünmenin aşamalarını bilmek gerekir.- Eşleştirme sorularında mutlaka eşleşen ifadeler yanlarına yazılmalı ve seçenek belirlenirken hata yapılmamalıdır.- Konular öğrenilirken bütün içinde düşünülmelidir. Örneğin mitoz ve mayoz bölünmenin kavranabilmesi iDNA’nın özelliklerini, eşlenmesini, kalıtımı, eşeyli üremeyi iyi bilmek gerekir.Sınavda bunlara dikkat!Geleceğinizi belirleyecek sınavda başarılı olmak için nasıl bir yol izlemeniz gerekiyor; rakiplerinizden bir adım öne geçmek için sınavda nelere dikkat etmelisiniz? İstediğiniz puanı alabilmeniz için önerilerimize kulak verin…SORULARI BOŞ BIRAKMAYIN: TEOG sınavlarında yanlış cevaplar doğruları götürmediği için, bilmediğiniz soruları boş bırakmayın. Önce çözmeye çalışın, yani soruyla uğraşın, çözemiyorsanız akıl yürütmeye çalışın ve size en doğru gelen yanıtı işaretleyin.PANİK YAPMAYIN: Çoğunuz yıl içinde bir çok sınavına girdiniz, geçen yıl çıkan soruları incelediniz ve çözdünüz. Gireceğiniz sınav, bunlardan farklı olmayacak. Korkmanıza gerek yok. Deneme sınavlarında karşılaştığınız sorulardan daha kolay sorularla karşılaşacaksınız.NE ÇOK HIZLI NE DE ÇOK YAVAŞ: Hız ve tutarlılık arasında denge kurmanız büyük önem taşıyor. Soruları çok hızlı yanıtlayıp bunun neticesinde bol hata yapmak doğru olmadığı gibi, aşırı titiz davranıp her soru üzerinde gereğinden fazla zaman harcamanız da yanlış olur. Hızlı ama isabetli olmak, sınavda başarılı olmanın en önemli unsurudur.DERİN NEFES ALIN: Sınava başladığınız anda her şeyi unuttuğunuz duygusuna kapılabilirsiniz. Bu, geçici bir durumdur. Sınava giren her aday bu durumla karşılaşabilir. Dert etmeyin, geçer. Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra bu duygu kendiliğinden yok olur.İLK ETAPTA ZOR SORULARLA UĞRAŞMAYIN: Size önemli bir ipucu: Zor sorularla uğraşıp vakit kaybetmek yerine, o süre zarfında 3 kolay soruyu yanıtlamanız daha akıllıca olur. Şunu unutmayın: Zor soruların da, kolay soruların da puan değeri aynıdır; her ikisi de size aynı puanı kazandırır, dolayısıyla kısa sürede ne kadar çok doğru soru yaparsanız, o kadar iyi olur.KOLAY SORULARDAN BAŞLAYIN: Önce testin bütün sorularını gözden geçirin. Bu, zaman kaybı değildir. Bu tarama işlemi, o bölümdeki soruların genel yapısını görmenizi, testin yapısındaki değişikliklere hazırlıklı olmanızı sağlar.SORULARA TAKILMAYIN: Bir soruyu belli bir süre geçtiği halde çözemiyorsanız, o soru üzerinde daha fazla uğraşmayın. İlk etapta kolay ve normal düzeydeki soruları yanıtlayın. Böylelikle hem moralinizi yükseltmiş olursunuz hem de zamandan kazanırsınız. Zor ve çok zor soruları yanıtlamak için daha fazla zamanınız kalır.ACELECİ DAVRANMAYIN: Doğru yanıtı bulduğunuzu zannederek diğer seçeneklere bakmamanız sizin zararınıza olur. Mutlaka sorunun bütün seçeneklerini okuyun. Bu, zaman kaybı değildir. Yanıtınız doğru olsa bile mutlaka diğer seçenekleri de okuyun.KISA MOLALAR VERİN: Aynı soruyu veya aynı satırları tekrar tekrar okuyorsanız, zihninizin dinlenmeye ihtiyacı var demektir. Kalemi, kağıdı bir kenara bırakın, gözlerinizi kapatın ve arkanıza yaslanın. İşlerin iyi gittiğini kendinize telkin edin. Dinlendiğiniz bu süreyi, kayıp zaman olarak değerlendirmeyin. Bunu bir yenilenme, güç toplama süreci olarak düşünün.KARIŞIK GÖRÜNEN SORULARDAN KORKMAYIN: Soru kökünün veya soru metninin uzun oluşu, sizin için daha fazla ipucu anlamına gelir. Bu nedenle ilk etapta karmaşık gibi görünen ve uzun metinli sorular, daha kolay çözülebilen sorular olarak algılanmalıdır.ÖNCE SORUYU OKUYUN: Paragraf tipli sorularda paragraftan önce soru kökünü okuyun. Böylelikle zihin, sorulan soruya göre paragrafı okuma eğiliminde olur.ALTI ÇİZİLİ VE KOYU İFADELERE DİKKAT: Soru kökü bazen ‘olamaz’, ‘değildir’, ‘yanlıştır’ veya ‘…mamalıdır’ gibi olumsuz ifadeler taşıyabilir. Zihin hep olumlu soru kalıplarına şartlandığından, sorudaki olumsuz ifadeler gözden kaçabilir. Altı çizili ve koyu yazılan ifadelere dikkat edin.
Öğrendiğimiz bilgilerin kalıcı olması çok önemli. İşte burada ‘düzenli çalışma’ devreye giriyor. TEOG, bu temel üzerine inşaa edilen bir sistem. Dersi derste öğrenmek ve düzenli tekrar, TEOG’un olmazsa olmazlarından...TEOG, sistem gerektiren bir hazırlık süreci istiyor; peki bu süreçte nelere dikkat etmek gerekiyor, şimdi onlara değinelim...1 Derse Hazırlıklı Gidin: Hangi ders, hangi konu olursa olsun hazırlıklı gitmeniz çok önemli. Derste ne işleneceği konusunda bir ön fikriniz olmalı ve konuya önceden çalışırsanız, bunu yapmayan arkadaşlarınıza bir fark atmış olacaksınız.2 Öğrendiklerinizi Tekrar Edin: Eve gidince elbette dinlenin, eğlenin; ama sorumluluklarınızı da unutmayın. Sizin o günkü en büyük sorumluluğunuz, öğrendiklerinizi tekrar ederek kalıcı hale gelmesini sağlamaktır. Bunu yapabilmek için öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle yazabilir veya sesli bir şekilde okuyabilirsiniz.3 Bol Soru Çözün: Hem TEOG sınavlarına adapte olmak açısından hem de öğrendiklerinizi pekiştirmek açısından bu çok önemli. Bulabildiğiniz kadar soru çözmeye çalışın ve yanlış yaptığınız soruları mutlaka kontrol edin. Sorunun konusu ile ilgili eksikleriniz varsa mutlaka tamamlayın.4 Genel Tekrarlar Yapın: Kesinlikle üşenmeyin ve bunu zaman kaybı olarak düşünmeyin. Yaptığınız bu genel tekrarların faydasını merkezi sınavlarda hatta ilerdeki öğrenim hayatınızda bile fazlası ile göreceksiniz.5Asla Bırakmayın: Sınavlarda başarılı olmak istiyorsanız, yanlış yaptığınız her sorunun doğrusunu öğrenmek için çaba harcamalısınız. Soru ile ilgili konuyu tekrar edip çaba harcadığınız halde soruları çözemiyorsanız, kesinlikle çalışmayı bırakmayın, soruyu öğretmeninize sorun.6 Üç Derse Dikkat: Puan hesaplamasında Türkçe, Matematik ile Fen ve Teknoloji derslerinin ağırlığı yüksek olduğu için, bu testlerden daha fazla doğru yapan öğrenciler, daha iyi liselere yerleşecek. TEOG’da testlerin ağırlıkları şöyle: Türkçe, Matematik, Fen Bilileri 4; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Yabancı Dil 2.Geçen yılki sorularTürkçe soruları yorum gerektiriyorTürkçe soruları, geçen yılki TEOG’a göre daha eleyiciydi. Türkçe testindeki soruların konulara göre dağılımı: Sözcükte Anlam (4), Cümlede Anlam (1), Paragrafta Anlam (10), Edebi Bilgiler (1), Noktalama İşaretleri (1), Fiilimsi (2), Cümlenin Ögeleri (1) şeklinde... Türkçe sınavı, geçen yılki sınavdan biraz daha zor olmakla birlikte, okuma ve yorum kabiliyeti gelişmiş öğrencilerin başarılı olacağı bir sınavdı.Matematik soruları kazanımlara dayanıyorMatematik sorularında işlem yoğunluğu bir hayli fazlaydı, geçen yılki sınavdan ayrıldığı ya da zor olduğu nokta burası! Soruların tamamı kazanımlara dayanıyordu, kazanım dışı soru çıkmadı. Seçici ve eleyici sorular, Üslü ve Köklü İfadeler konusunda yoğunlaşmış.Din soruları kolaydıDin Kültürü ve Ahlâk Bilgisi soruları, mevcut kazanımların tümünü içeriyor. Soruların geçen yıldan farkı; geçen yılki sorular daha somut kavramlardan oluşuyordu, bu yılki sorular biraz daha soyut kavramlar üzerine kurulmuş. Sorular, geçen yıla göre daha kolaydı.Fen’de sayısal düşünme becerisi öne çıktıFen Bilimleri soruları kazanımlara uygun, konu dağılımı beklenildiği gibi oldu. Sınavın biyoloji kısmındaki sorular yorum becerisini ölçen sorulardan oluşuyordu. Fizik kısmındaki sorular beklenildiği gibi deneysel ağırlıklı olup, laboratuvar çalışması yapan öğrencilere avantaj sağladı. Sıvıların kaldırma kuvveti ile ilgili soru, sınavdaki ayırt ediciliği ve zorluk düzeyi en yüksek soruydu. Soruyu ancak hem bu konu ile ilgili kazanımı özümseyen hem de sayısal düşünme becerisi yüksek olan öğrenciler çözebildi.İnkılap tarihi ve Atatürkçülük zorladıİnkılap Tarihi ve Atatürkçülük testinde sorulan sorular, müfredata ve kazanımlara uygundu. Sınav, çalışan ve çalışmayan öğrenciyi en iyi şekilde ayırt edecek nitelikte sorulardan oluşuyordu. Sınavda dikkat çeken en önemli unsur, soruların seçeneklerinde kullanılan terimsel ifadelerin güçlük derecesinin beklenenin üstünde olmasıdır. Geçen yılki TEOG ile karşılaştırdığımızda, sınavın zorluk derecesinin yükseldiği görülüyor.İngilizce’de diyalog soruları ön plandaydıDiyalog tamamlama sorularıyla karşılaştık. Boşluk doldurma sorularında, boşluktan önce veya sonra yazılan cümleler açıklayıcı ve cevabı bulmaya yönelikti. Diyalogları anlama ve uygun karşılığı veren ifadeyi bulma tarzı sorulara ağırlık verilmiş. Soru kalıplarının yer aldığı diyalog tamamlama sorularına yer verilmiş. Geçen yılki ilk sınavda tablo sorusuna yer verilmişken, bu yılki TEOG sınavında tablo sorusu yerine görsellerin kullanıldığı sorulara yer verilmiş. Kazanımları iyi tarayan bir sınavdı.Sorumlu olunan konular- TÜRKÇE: Sözcükte Anlam, Cümlede Anlam, Paragrafta Anlam, Fiilimsi, Söz Sanatları, Yazı Türleri, Cümlenin Öğeleri, Yazım Kuralları, Noktalama İşaretleri.- FEN BİLİMLERİ: Hücre Bölünmesi ve Kalıtım, Kuvvet ve Hareket- MATEMATİK: Üslü Sayılar, Kareköklü Sayılar, Gerçek Sayılar, Örüntüler ve İlişkiler, Cebirsel İfadeler.- DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ: Kaza ve Kader, Ayet’el Kürsi ve Anlamı.- T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK: Bir Kahraman Doğuyor, Milli Uyanış...
1 milyon 190 bin 826 ortaokul 8’inci sınıf öğrencisinin TEOG heyecanı dorukta. Ortaokul 8’inci sınıfların iyi bir liseye girmek için yarışacağı TEOG ortak sınavlarında geri sayım başladı. 1 milyon 190 bin 826 öğrenci 6 dersten sınava girecek23-24 Kasım’da yapılacak TEOG birinci dönem ortak sınavlara, yurtiçinde 970 merkezde, 16 bin 235 okulda, 93 bin 342 salonda, yurtdışında ise 7 ülkede, 14 merkezde, 21 okulda, 72 salonda 1 milyon 190 bin 826 öğrenci katılacak. Sınavın yurt içi ve yurt dışındaki merkezlerde yapılacak oturumları, saat 09.00, 10.10 ve 11.20’de başlayacak. Teneffüs araları 30 dakika olacak. Sınav uygulaması, tüm merkezlerde eş zamanlı gerçekleştirilecek.40 dakikalık süre yeterliÖğrenciler, 23 Kasım Çarşamba günü yapılacak olan birinci oturumda, Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinden, 24 Kasım Perşembe gün yapılacak ikinci oturumda Fen Bilimleri, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ve Yabancı Dil derslerinden sınava girecek. Sınavda her ders için, dört seçenekli çoktan seçmeli testlerden oluşan 20 soruluk A, B, C, D kitapçık türleri kullanılacak. TEOG sınavı için son 3 yılda yazılan 90 bin soruluk havuz oluşturuldu. Türkiye’nin çeşitli ortaokullarından öğretmenlerin hazırlandığı sorular, MEB’in Soru Oluşturma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığında çalışan ve soru hazırlama branşında uzmanlaşmış 28 öğretmen tarafından, ön ve üst incelemeden geçirildikten sonra ortak soru havuzuna alındı.İki aşamalı TEOG sisteminin ilk aşaması 23-24 Kasım tarihlerinde iki oturum halinde uygulanacak. Tüm öğrenciler, TEOG-2 sınavına göre çok daha az kazanımdan sorumlu oldukları TEOG-1’den iyi bir sonuç almayı hedeflemeli, çünkü Ağırlıklandırılmış Ortak Sınav Puanı (AOSP) hesaplamasında TEOG-1 ve TEOG-2 Sınav Puanları yüzde 50 oranında eşit ağırlığa sahip; dolayısıyla az konularla girilen ilk sınavda bu avantajı en iyi şekilde kullanmak son derece önemli. 3 yıldır uygulanan TEOG sınavlarında öğrenciler, ilk sınav günü sırasıyla Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinden, ikinci sınav günü Fen Bilimleri, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Yabancı Dil derslerinden sınava girecekler. Her dersten 20 soruya karşılık 40 dakika süre oldukça yeterli. Her öğrencinin kendi okulunda alışık olduğu bir ortamda sınava girmesi psikolojik olarak da çok olumlu sonuçlar veriyor.MEB’den sınav videosuMEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) kapsamında yapılan 2016-2017 öğretim yılı merkezi ortak sınavına yönelik bilgilerin yer aldığı bir video hazırladığını açıkladı. Öğrenci, öğretmen, veli ve okul müdürlüklerine rehberlik etmesi amacıyla hazırlanan ve Bakanlığın internet sitesinde yayınlanan 9 dakikalık videoda, sınav sürecinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veriliyor. Videoda, ortaokulların 8. sınıflarında okuyan öğrencilere yönelik sınav sorularının 81 ilden alan öğretmenlerinin büyük özverisiyle ve öğrencilerin rahatlıkla cevaplayabileceği bir şekilde hazırlandığı anlatılıyor. Ortak sınavların birinci dönemde 23-24 Kasım’da, ikinci dönemde ise 26-27 Nisan 2017’de yapılacağı aktarılan videoda, sınava başvurma, sınav esnasında neler yapılacağı ve sınav sonuçlarının açıklanmasına yönelik detaylı bilgiler yer alıyor. Videoyu izlemek faydalı olacaktır.Geçen yılki soruları gözden geçirinÖğrenciler toplam altı dersin sınav sonucu ve yıl sonu başarı puanının hesaplanması sonucu oluşan puanla iyi okulların kapısını aralamaya çalışacak. Yeni sınav sistemi TEOG’un, öğrencinin başarısı üzerinde olumlu etkiler sağladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. TEOG, öğrenci üzerindeki sınav kaygısını azalttı. Geçen yıl tüm öğrencilerin yüksek puanlar aldığını söyleyebiliriz. Buna bağlı olarak okulların puanı da yükseldi. TEOG’da çok fazla konu yok ve öğrenciler toplamda 12 sınava katılıyor, yani sonucu tek sınav belirlemeyecek. Bunlar kaygının azalmasını ve başarının yükselmesini sağladı. MEB sitesinde sınavın nasıl uygulanacağına dair bir kılavuz yayınladı. Kılavuzu öğrenciler ve veliler mutlaka okumalı. Öğrencilerin hangi sınıf ve sırada sınava gireceği e-okuldan öğrenilecek. Sınava sayılı günler kaldı, öğrencilere en önemli tavsiyem, geçen yılki soruları bir gözden geçirsinler…Merkezi sınavlar çoğunlukla tek oturumluk ve çok sayıda sorudan ve içerikten oluşurken, TEOG’un 6 farklı oturumda ve daha az sayıda sorudan oluşması öğrenci üzerindeki psikolojik gerilimi düşürüyor. Bu sınav daha dar bir içerikle yapılıyor. Bu nedenle iki üç ayı kapsayan 8. sınıf müfredatına ait ders içeriklerinin iyi kavranması gerekiyor.Sınava az bir süre kaldığından, hazırlıkların daha çok tekrar mahiyetinde yürütülmesini tavsiye ediyoruz. Özellikle son haftaya girdiğimizde yeni şeyler öğrenmeye çalışmanın eğitim pedagojisi açısından yararlı olmadığı yapılan çalışmalarla ölçülmüş durumda. Zihne kaydedilmeye çalışılan her yeni bilgi, pekişmemiş, sağlamlaşmamış eski bilgilerin de daha karmaşık hale gelmesine yol açıyor. Son hafta yeni şeyler öğrenmek yerine, tekrara dayalı çalışmalarla daha verimli kullanılabilir.Öğrenci zihnine bilgi kaydı sadece konu çalışarak değil, test çözerek, sınavın yapısına uygun çalışmalar yaparak sağlanır. Özellikle son haftanın tekrara dayalı çalışmalarını test çözümüyle desteklemekte yarar var. Testle desteklenen çalışmalar, hem bilgi güncellemesi yapmanızı sağlar, hem de sınav tekniği bakımından sizi geliştirir. Zamanla yarışı da bu yöntemle öğrenebilirsiniz. TEOG, süre sıkıntısı yaşanmayan bir sınav, dolayısıyla bu durum, öğrencilere büyük bir avantaj sağlıyor.Hiçbir soruyu boş bırakmayınTEOG sınavlarını diğer merkezi sınavlardan farklı kılan en önemli unsur, yanlış cevapların doğru cevapları etkilemeyecek olması. Bu da sizi bu soruyu boş bırakayım tedirginliğinden uzaklaştıran bir unsur. Bu sınavda hiçbir sorunun boş bırakılmaması gerekiyor. Sınavda sorulan hiçbir ders önemsiz değil. Sistemin doğası gereği bazı dersler daha yüksek katkıya sahipken, bazı derslerin katsayısı daha düşük olsa bile, öğrenci önyargılardan arınmış bir şekilde, her bir derse yeterli zamanı ve emeği ayırması gerekiyor. Puanlamada dengeyi bozan unsurun, küçük ayrıntılar olduğu unutulmamalıdır. Hızlı ve doğru okuma, doğru anlama, problem çözme teknikleri bakımından kendinizi geliştirmeniz sınav performansınıza olumlu yansıyor.YARIN: TEOG’da nasıl başarılı olunur?Geçen yılki TEOG soruları nasıldı?
TEOG tercih sonuçları açıklandı. Şimdi nakil süreci başlayacak. Bu yazımızda üç dönemde yapılacak nakillerde öğrencilerin ve velilerin dikkat etmesi gerekenleri vurgulayacağız...Yapılan ortak sınavlar sonucunda; toplam 1 milyon 176 bin 711 öğrencinin yerleştirmeye esas puanları hesaplandı ve yaptıkları tercihler değerlendirildi.Yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından isteyenler nakil sürecinde puanı yettiği takdirde başka bir okula nakil olabilecek.Öğrenciler yerleştirmeye esas nakil başvurusunda 3 tercih yapacak ve bu tercihlerini herhangi bir ortaokul müdürlüğünden onaylatabilir. Alınan tercihler doğrultusunda yerleştirmeye esas nakiller YEP üstünlüğüne göre merkezî olarak yapılır.Yerleştirmeye esas nakil işlemleri sırasında, tüm öğrenciler yerleştirmeye esas nakil isteğinde bulunabilir, bunda bir kısıtlama yok.Yerleştirmeye esas nakil işlemi sonucu okul değiştiren güzel sanatlar ve spor lisesi öğrencileri, bu okuldaki hakkından vazgeçmiş sayılacak.İlk oluşturduğunuz 25 okuldan oluşan tercih listesi, sadece ilk yerleştirme döneminde kullanılır. Nakil döneminde yeniden tercih yapmamız durumunda ilk yerleştirildiğiniz okulda kayıtlı olmaya devam edersiniz, yani yerleştirmeye esas nakil başvurusunda, kayıtlı olduğunuz okuldaki işleminiz iptal olmaz Yaptığınız tercihlerden herhangi birine yerleşmemeniz durumunda, ilk yerleştiğiniz okulda kayıtlı olmaya devam edersiniz.Yerleştirmeye esas nakil başvuruları döneminde de yerleştirmeler ve tercihler doğrultusunda YEP üstünlüğüne göre yapılır.Yerleştirmeye esas nakil başvurusunda, 3 tercih alınacak. Her okul için boş kontenjan şartı aranmaksızın tercih yapılabilir. Yerleştirmeye esas nakillerde, il veya ilçe sınırlaması bulunmayacak.Velinin isteği halinde, yerleştirmeye esas nakil için alınacak 3 tercih, üç nakil yerleştirmesi dönemi için geçerli olabilecek.Her dönemde nakil başvurusunda bulunacağınız en çok üç okul seçip mezun olduğunuz okul aracılığı ile yeniden başvuru yapmanız gerekiyor.Seçtiğiniz okulların ilk yaptığınız tercih listesinde olup olmaması önemli değil, ilk yerleştirme döneminde birinci tercihinizi kazanmış olsanız bile, yerleştirmeye esas nakil başvuruları döneminde tercihlerinizi değiştirebilirsiniz.Nakil başvuruları döneminde okul değişikliği için puan denkliği aranmaz, ancak 31 Ağustos tarihinden sonra yapılacak nakil işlemlerinde puan denkliği şartı aranır.Nakil döneminde, tercih edeceğiniz okulun açık kontenjanı olup olmadığına bakmadan, istediğiniz okulu tercih listesine alabilirsiniz.Tercih döneminde ‘Özel Okula kayıt yaptıracağım’ butonunu işaretleyen öğrenciler, yerleştirmeye esas nakil başvuru hakkından faydalanabilir.Tüm yerleştirme dönemlerinde hiçbir tercihine yerleşemeyen ve açık ortaöğretim kurumuna yerleşen öğrenciler, 5 - 8 Eylül arasında il ve ilçe nakil komisyonlarına başvurabilir.Açık ortaöğretim kurumuna yerleştirilen öğrenciler için eylül ayında, istemeleri halinde il ve ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarınca il veya ilçe sınırları içerisinde nakil tercih başvuruları alınarak, eylül ayında nakil yerleştirmesi yapılacak. Bu işlemin ardından yerleştirme işlemi tamamlanacak ve eylül ayında eğitim öğretime başlanacak.
Sizlerden gelen sorular ve yanıtlarıBazı bölümlerin puan türü değişti, gazetecilik de bunlardan biri. Geçen yıl TS-1 ile öğrenci alıyordu, bu yıl TS-2 ile alıyor. Puan türü değiştiği için sıralama ve puanlar yok, bu durumda biz ne yapacağız, neye göre tercih yapacağız? *Nebahat Boran-Birkaç örnek vereyim: İstanbul Üni. Gazetecilik bölümünün geçen yılki sırası TS-1’de 28.800. Bu yıl TS-2 ile öğrenci alacak, TS-2’deki sırası büyük olasılıkla 24.450 olacak. Tabii ki bu bir öngörü, kesin böyle olur gibi bir yaklaşım söz konusu olamaz, ama buna hazırlıklı olmanızı tavsiye ederim. Bir örnek daha: Ege Gazetecilik TS-1’de 48.900 ile öğrenci alırken, bu yıl TS-2’den 42.650’den öğrenci alabilir…*Sosyoloji ve felsefe gibi bölümleri bitirdikten sonra, özel kurumlarda çalışacaksak hangi üniversiteden mezun olduğumuzun bir önemi var mı? *Nazlı Sur-Sosyoloji ve felsefe mezunları reklamcılık, radyo-TV, halkla ilişkiler, insan kaynakları, işletme alanlarında yüksek lisans yaptıktan sonra, adını saydığımız bu alanlarda rahatlıkla faaliyet gösterebilirler. Mezun olduğunuzda, hangi üniversiteden geldiğiniz değil de, nasıl geldiğiniz ve ne fark yaratacağınız önemli, aslında bu tüm bölümler için geçerli ...*Hocam yaşlı bakımı bölümü iş imkanları nedir? *Aslıhan Gündüz-Nüfus yaşlanıyor, bilhassa Avrupa’da daha da yaşlanıyor, dolayısıyla yaşlı bakımına büyük ihtiyaç olacak, bu alanda yetişmiş elemana çok fazla ihtiyaç duyulacak. Yabancı dil bilgisiyle yurt dışı çalışma olanakları da söz konusu olabilir. Bence iyi bir seçim, yazmanı öneririm.*MF-1’deki sıralamam 135 bin. Hacettepe Mat. Bölümünü hedefliyorum. Hacettepe geçen yıl 113 binle kapatmış. Kazanabilir miyim? *Ayça Uzun- Arada oldukça fark var. Hacettepe çok tercih edilen bir üniversite, sıralamanın çok farklılık göstereceğini sanmıyorum, yazmanızda bir sakınca yok, ancak olasılık düşük.*Diyaliz bölümü yazmak istiyorum, ama yine de içim çok rahat değil. Net bir bilgi alamadım, siz ne dersiniz? *Aslı Nuroğlu-Çok iyi yaparsın, çok isabetli bir tercih yapmış olursun. Sadece diyaliz değil, keza radyoloji, odyometri, anestezi vb. diğer programlar da çok geçerli. Bu dallar, uzmanlık gerektiriyor, yani bu meslekleri yapabilmek için, mutlaka bu bölümlerden mezun olmak gerekiyor. Ben olsam, mutlaka tercih ederdim.*Koç Üni. Elektrik- Elektronik Müh. geçen yıl 25.6 binle kapatmış. Bu yıl kontenjan azalmış, 30’dan 20’ye düşmüş. Benim sıralamam MF-4’de 20. Gelme olasılığı nedir? * Mert Kuzey-Zor bir soru, ancak yine de olumlu düşünüyorum, büyük olasılıkla kazanırsın.*Ankara Üni. Psikoloji geçen yıl 12.900’dan almış. Benim sıralamam 15 bin. Ne olur, kazanabilir miyim? * Ahmet Kazan- Psikoloji çok tercih ediliyor, Ankara Üni. çok köklü ve çok tercih edilen bir üniversite. Dolayısıyla bu bölümün sıralamasının çok fazla oynayacağını sanmıyorum, kazanma olasılığınız düşük, ama yazmanızda da bir sakınca yok!*MF-4 sıralamam 84 bin. Tercihleri hangi dilimler arasından yapmamı önerirsiniz? *Nur Gedik- Yeriniz varsa, yani 24 tercihiniz dolmuyorsa, ilk tercihinizi 45 binden bile başlatmanızda hiçbir sakınca yok! Olmazsa olmaz, bir şey kaybetmezsiniz. Şayet yer sıkıntımız varsa, yani tercih sayımız oldukça fazla ise, o zaman ilk tercihlerimizi 70 binden başlatabiliriz. Son tercihi ben söyleyemem, onu siz belirleyeceksiniz. Son tercihiniz, kazandığınızda asla pişman olmayacağınız, ‘keşke yazmasaymışım’ demeyeceğiniz, yine de okuyacağınız, tekrar sınava girmek istemeyeceğiniz yer olmalı; bunu ben bilemem, bu sizin vereceğiniz bir karar.*TM-3 sıralamam 21.750. Selçuk Üni. Hukuk (İÖ) 22.800. Gelme ihtimali nedir? * Kemal Koçer-Tereddüt etmesen, zaten sormazdın, tam sınırda olduğunu sen de biliyorsun! Son derece kritik bir noktadasın, şansın yüzde 55 gibi, ama bence kazanırsın:)*TM-2’den TM-3’e gecen kamu yönetimi veya siyaset bilimi bölümlerinin sıralaması ne olur? * Mehmet Gönül- Burada bütün bölümleri yazmak pek mümkün değil, ancak yine de birkaçını vereyim: ODTÜ TM-2’de 20.900’dan öğrenci almış, bu yıl TM-3’ten büyük olasılıkla 18.800’den alır. Marmara geçen yıl TM-2’den 64 binden almış, bu yıl TM-3’deki sırası 58.250 gibi olur…*MF-4 sıralamam 21.700. YTÜ Elektronik ve Haberleşme Müh. geçen yıl 22.600 ile kapatmış, fakat bu yıl kontenjanda 5 kişi azalma var. Gelir mi? *Aslan Niyazioğlu- Yine de olur, kazanırsın diyeceğim, ama yine de açık kapı bırakmakta yarar var…*Hocam kızım sıralaması gereği Yeditepe Üniversitesi Hukuk ile Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler arasında kararsız. Sizin tavsiyeniz ne olur? Hukuk yazmak mı yoksa Boğaziçi adı mı? *Nurbahar Selimoğlu-Yeditepe Hukuk derim , benim fikrim bu doğrultuda. Yeditepe Hukuk, hukuk alanında Türkiye’nin en iyilerinden biri... Orada okurken siyaset bilimi ve uluslararasıyla da çift anadal veya yandal yapabilir . Önemli bir husus daha var; hukuk mezunu, isterse siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanında faaliyet gösterebilir, ama tersi pek söz konusu değil. ..*Hocam bu sene tercih yaptığımızda, ilk yerleştirmede ve ek yerleştirmede hiçbir şey çıkmazsa, yani herhangi bir bölüme yerleşemediğimizde, gelecek yıl okul puanımız düşer mi? İkinci sorum ise, işletme hakkında ne düşünüyorsunuz, özellikle Gebze Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü için... *Çağatay Eren- Bu yıl bir yere yerleşmezsen, seneye puanın düşmez. GTÜ çok iyi bir üniversite, akademik olanakları, öğretim üyeleri çok iyi , öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı da az, yurtdışı doktoralı öğretim üyesi sayısı oldukça fazla. Mükemmel bir tercih olur, sonra bana teşek kür edersin. İşletme için bir şey demeye gerek yok, son derece geçerli bir dal.*Hocam, MF-3 puan türünde 20.665, MF-4 puan türünde 21.991. oldum. Tercih aralığım ne olmalı? *Barış Ünsal-Her iki puan türünde de 8 ila 33 bin arasından tercih yapabilirsin. Tercihlerini 8 binden başlatmanda hiçbir sakınca yok.Tercihe nereden başlanır?*ODTÜ Maden Mühendisliği 61.600 ile alıyor. Bölümün kontenjanı bu yıl 10 kişi artmış. Kontenjan artışını göz önünde bulundurursak, 66 bin ile gelme ihtimali var mı, sizin fikriniz nedir? * Tayyar Keskin- İnşallah olsun, ama olasılık düşük gibi…*Sayısal sıralamam 160 binlerde, tercih yapmaya kaç binden başlamalıyım? *Zeynep Soylu-135 binlerden başlamanızda sakınca yok, ancak bunların sayısı 4-5’i geçmemeli. Daha sonra kendi sıranızın biraz üstündeki ve altındaki (150-170 bin vb.) yerlere ağırlık verin. Son 4-5 tercihiniz de, kendinizi garantiye alabileceğiniz tercihlerden oluşmalı. Açıkta kalmak istemiyorsanız son tercihleriniz 185 binler dolayında olabilir...Puan türü değişen bölümler
Yetenek ve ilgilerine uygun meslek seçen bireylerin işlerini severek yaptıklarını ve mesleki başarılarının her gün arttığını, buna dayalı olarak daha verimli ve mutlu bir yaşam sürdürdüklerini görüyoruz. Bu konuda doğru karar verebilmek için meslekleri ve kendinizi iyi tanımalı, seçeceğiniz mesleğin kendinize uygunluğunu ölçmelisinizYÖNETİM BİLİŞİM UZM.Günümüzde bilgisayarın evlerimize, hatta ceplerimize kadar girdiği düşünüldüğünde bilişim ve ağ sistemlerinin çalışması sırasında karşılaşılan aksaklıkların giderilmesi noktasında teknolojideki gelişmelerin izlenmesi, donanım ve yazılımların güncel verilerine ulaşılması önemlidir. Bilginin eskiye oranla daha kapsamlı olması, çağdaş yöntem ve araçlarla işlenmesi zorunluluğundan dolayı bölüm mezunlarına giderek artan bir gereksinim vardır.ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİHem iyi bir mühendislik hem de yönetim eğitimi alan endüstri mühendislerine ürünün hammaddeden eşyaya dönüşme sürecinde zaman ve kullanılacak iş gücünün belirlenmesi, işletmenin devamlılığının sağlanmasında kısa, orta ve uzun vadedeki hedeflerin belirlenmesi ve uygulamaların planlanmasında ihtiyaç var.AB VE AB İLİŞKİLERİ UZM.Avrupa Birliği’nin oluşum süreci, üye ülkelerin birlikten beklentileri, birliğin kurumları ve politikaları ile genişleme sürecine hakim ve Türkiye ile AB arasında ilişkilerin başlangıcından bugüne kadar gelinen gelişim süreci ve ilişkilerin bugün vardığı düzey ve devamlılığı konusunda eğitim alan uzmanlara; Türkiye’nin 14 Nisan 1987’de Avrupa Birliğine tam üyelik başvurusu, Türkiye’nin 6.3.1995 tarihli, 1/95 ve 2/95 sayılı ortaklık konseyi kararları doğrultusunda, Avrupa Topluluğu ile 1.1.1996 tarihinden itibaren Gümrük Birliğine girmesinden sonra artan ihtiyaç 2004 yılında başlayan tam üyelik müzakereleri ile tavan yaptı.FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON UZM.Hareket ve fonksiyonların çeşitli nedenlerle tehdit edildiği durumlarda kişinin bağımsız hareket edebilme ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesini artırmasında fizik tedavi uzmanlarının uygulamaları önem kazanmıştır. Bu sayede kişinin toplumsal yaşamdan kopmaması, en azından günlük yaşantısına devamı sağlanmış olacak.MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİİnsanoğlunun, yaşadığımız kolaylıkların giderek artması için teknolojiden beklentilerinin had safhaya ulaştığı gözlemleniyor. Yaşamımızı kolaylaştıran teknoloji ürünlerininse daha karmaşıklaşmakta ve bu ürünün tasarımından kullanım aşamasına kadar disiplinler arası bir çalışma sonucu ortaya çıktığını görüyoruz. O yüzden de makine, elektrik, elektronik disiplinlerinin birlikte sunulduğu mekatronik alanından mezun uzmanlara da bu süreçte ihtiyaç arttı.ULUSLARARASI FİNANS - ULUSLARARASI TİCARET UZM.Dünya ekonomisindeki gelişmelere bakıldığında refahın kaynağının; mal, hizmet ve sermaye hareketleri olduğu görülmektedir. 20. yüzyılda sanayileşme çağını tamamlayan dünyamız, 21. yüzyıl ile birlikte bilgi çağını kucaklamakta. Artık rekabet küreselleşmiş, mesafeler kısalmış, tüm dünyada konu ve kuralları bilmek, öğrenmek ve paylaşmak ön plana geçmiştir. Uluslararası gelişmeler, refahın artması yolunun ticaretten geçtiğini göstermekte. Uluslararası gelişmeleri izleyen, bunu ülke çıkarları ile birleştiren, küresel rekabete açık, büyük düşünen, ülkemizin potansiyelini değerlendirirken uluslararası rekabette ön plana geçilmesini hedefleyen uzmanlara ihtiyaç giderek artmakta.GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMIGünümüzde bir fikir, bir hizmet ya da bir ürünü meydana getirmek kadar, onun bilinirliğini sağlamak da öncelikli zorunluluklardan biri haline gelmiştir. Kurum ve kuruluşların zihnindeki imgesini etkili ve kalıcı şekilde oluşturmakla yükümlü, hedef kitleyi saptayan, yeni iletişim kanalları keşfederek yeni anlatım dilleri oluşturan, bunları kurumsal kimliğin tutarlı bütünlüğü içinde etkili bir biçimde kullanan uzman kişilere ihtiyaç giderek artmakta.ELEKTRONİK HABERLEŞME MÜHENDİSLİĞİHayal dünyamızı zorladığını düşündüğünüz o bilim kurgu filmlerinin gerçekleştiğini fark ettiğimiz bu bilgi çağında iletişim sektöründeki gelişmelerin sınırları ortadan kaldırdığını görüyoruz. Dünyadaki uzak mesafe fiber-optik haberleşme sistemleri, uydu televizyon sistemleri, cep telefonları, dünya üzerinde enlem ve boylamdan yararlanarak yer tespiti yapan cihazlar ve bir bölgeden başka bir bölgeye bilgi gönderen teknolojilere bakıldığında bu tesislerin kesintisiz üretim yapmaları, bakımlarının yapılması, yenilenmeleri ve geliştirilmeleri gerektiği düşünüldüğünde bu alanda uzman mühendislere ihtiyaç giderek artacak.MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİKTeknolojik gelişmelerin tıp alanına yansımaları gözlendiğinde dijital gen haritaları ve tek gen üzerinden bilgi alınarak yazılacak kodların çeşitli hastalıkların tedavi sürecini belirleyeceği ve bu uygulamaların da insan sağlığının devamı ve niteliğinin artmasıyla sonuç vereceği hesap edildiğinde bu bölüm mezunlarının önemi ortaya çıkıyor. Ayrıca özellikle günümüzde genetiğiyle oynanmış besin maddelerinin insan sağlığını bozduğu haberleri sıkça duyulurken tarım ve hayvancılıkta istenilen özelliklerdeki ürünlerin elde edilmesinde, mikroplara ve böceklere karşı dirençli olacak şekilde geliştirilmiş bitki çeşitlerinin oluşturulması gibi pek çok alanda yine genetik mühendislerine ihtiyaç duyulacak. Özellikle gelişmiş ülkelerde moleküler düzeyde ve biyoteknolojide genetik mühendisliği tekniklerinin gelişmeleri 21. yüzyılın “biyoloji çağı” olacağı görüşünü yaygınlaştırıyor.PSİKOLOJİTeknolojik gelişmelerin insan yaşamını kolaylaştırmasının yanında bazı olumsuz etkilerinin de olduğu ve giderek karmaşıklaşan günlük yaşantıya uyum sürecinde bazı aksaklıkların görüldüğü açıktır. Sanal arkadaşlıkların artması ve bilgiye her yerden ve her an ulaşılabilmekte olması insanların sosyal diyaloglarında azalmalar yaratmakta. Bu, kişilerin güven ve yalnızlık duygusuyla karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Ayrıca hızlı ilerlemelerle kuşaklar arası anlayış farkının giderek arttığı gözleniyor. Birbirinin dilinden anlamayan kişilerin sayısında çoğalma, anlayış farkının da bu kişiler arasında çatışma yaşanmasına neden olduğu bir gerçektir. Modern insanın karmaşık sosyal ilişkileri ve kendi ile kurduğu olumlu diyalogları sağlaması, toplumdan izole yeni nesillerin artmaması, mutlu olan ve mutlu edebilen bireylerin sayısının artması için yardımcı tampon mekanizma psikologlarca sağlanacağından psikoloji insan var oldukça değerini koruyacak ve değeri daha da artıracak.YAZILIM MÜHENDİSLİĞİBilişim ve ağ sistemlerinin çalışması sırasında karşılaşılan aksaklıkların giderilmesi; bilgilerin depolanması ve hızlı bir şekilde paylaşılması noktasında teknolojideki gelişmelerin izlenmesi, donanım ve yazılımların güncel verilerine ulaşılması önemlidir. Güncel verilerin oluşturulması, talebin azaldığı donanımların eksiklerinin belirlenmesi ve talepleri karşılayacak yeni verilerin hazırlanması konusunda yazılım mühendislerine ihtiyaç vardır.TIPTeknolojik ve bilimsel alanda ilerlemelerin insanların yaşam süresinin artmasına, daha sağlıklı ve nitelikli yaşam koşullarının oluşturulmasına katkı sağlaması gerekir. Tıp alanında ileri teknoloji ürünlerinin kullanımı giderek artıyor. Özellikle tedavi süresinin kısaltılması, bedenin en az tahribatla tedavi sürecini tamamlaması ve kişinin sağlığına kavuşması için günümüzde, nano boyutta fonksiyonel olabilen robotlar tasarlanıyor. Bu robotlar insan vücudu içerisinde hasarlı organı onarabilecek şekilde kodlanmakta, kodlandığı işlevi de damar içinde gerçekleştiriyor. İnsanların sağlığını koruma ve geliştirme, hastalık ve sakatlıklarını iyileştirme alanında çalışacak sağlık personellerine ihtiyaç hep vardır ve olmaya da devam edecek.METALURJİ VE MALZ. MÜH.Metalurji ve malzeme mühendisleri hammadde üretimini, malzemenin sentezlenmesini ve işlenmesini, ürün tasarımını, geliştirilmesini ve üretimini ve ömrünü tamamlamış malzemelerin geri kazanımını kapsayan tüm aşamalarda yeralır. Günümüzde bilhassa stratejik malzemelerin üretiminde (bio-teknoloji, yarıiletken teknolojileri, elektro seramikler, sensörler, yeni enerji kaynakları (bor ve türevleri, hidrojen), elektronik malzemeler, foto-iyonik malzemeler, Nükleer malzemeler ve teknolojiler, polimerik ve seramik esaslı membran teknolojileri, vb. çok büyük gelişmeler kaydedildi. Metalurji ve malzeme mühendisliği bölümü kimya, makine, inşaat, uzay-uçak, elektrik-elektronik, çevre ve tıp alanlarına yayılmış çok disiplinli bir bilim ve teknoloji dalı olarak gelişmesini sürdürmekte ve verimlilik, enerji ve hammadde üçlüsü ile uyum içinde olan üretim süreçlerinin sektöre kazandırılmasında önemli rol oynamakta.YARIN: SADIK HOCA SORULARINIZI CEVAPLIYOR
Deneyimsiz gençlere en çok yer veren sektörler arasında ilk sıralarda perakende, turizm, hizmet, bilişim, sağlık, tekstil, gıda, çağrı merkezi ve inşaat bulunuyor. Savunma sanayi, ziraat, prodüksiyon ve denizcilik ise yeni mezun alımlarının en az yapıldığı sektörler.Her yıl yüz binlerce genç liseden mezun olup çeşitli üniversitelerin farklı bölümlerine giriyor. Bu gençlerin bölüm tercih ederken pek çoğunun aklında ise üniversiteyi bitirdikten sonra kolay iş bulup bulamayacakları yatıyor, çünkü her aday üniversiteden mezun olduktan sonra iyi bir ücret ve iyi bir unvanla iş hayatına başlamak istiyor.EN ÇOK ALIM SATIŞ ALANINDAÜniversiteye başlayacak gençlerin, öncelikle hangi alanlara ilgi duyduklarını keşfetmeleri gerekiyor. Bunu gönüllü işler yaparak, çeşitli mesleklerden çevre oluşturarak, farklı projelerde görev alarak veya stajla deneyerek bulabilirler. Bütün sektörlerde en çok eleman aranan iş alanının satış olduğu görülüyor. Bilişim sektöründeki pozisyonlarda da ciddi bir açık söz konusu. Özellikle web ve mobil yazılım bilişimde başı çekecek. Kullanıcı sayısının 10 milyonu geçmesi beklenen e-ticaret sektörü de alımlarını hızla sürdürecek sektörlerin başında. Satış temsilcisi, çağrı merkezi elemanı, yazılım uzmanı, banka pozisyonlarının da önümüzdeki dönemlerde popülerliğini sürdürmesi bekleniyor.DİJİTAL İŞLERİN GELECEĞİ PARLAKSon yıllarda dijital pazarlamadan yazılım mühendisine, web tasarımdan arama motoru optimizasyonu uzmanına kadar çeşitli dijital işler gençlerin ilgi alanında. Ve bu alanda büyüyen bir pazar mevcut. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda tercihini bu sektörden yana kullanan gençlerin iş bulma konusunda daha rahat olacağı görülüyor.YEŞİL İŞLER YAYGINLAŞACAKBir başka potansiyel ise yeşil işlerde. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın açıkladığı rapora göre dünya genelinde yenilenebilir enerji alanında çalışan sayısı yüzde 14 oranında artarak 6.5 milyon kişiye ulaşmış durumda. Çin, ABD ve Almanya bu alanda en fazla eleman alımı yapan ülkeler konumunda. Güneş enerjisi üretimi, başı çekiyor. Türkiye’de de yeşil işlerin yaygınlaşması bekleniyor.İKİNCİ DİL BİLMEK AVANTAJ SAĞLARÜniversiteye giren gençlerin İngilizce dışında ikinci hatta üçüncü bir dil öğrenmeleri mezun olduktan sonra büyük bir avantaj sağlayacak, çünkü özellikle inşaat sektöründe yatırımların artması, yerli firmaların dışa açılması, yurtdışı projeler gibi sebeplerle işletmeler, İngilizce dışında Çince, Rusça, Arapça gibi dil bilen özellikle uzman ve mühendislere ihtiyaç duyuyor. Yeni mezun gençlerden hedefi ve vizyonu olan, üniversite yıllarında staj ve iş deneyimi edinmiş, seçtiği alanda kendini sürekli geliştiren, şirkete yapabileceği katkıları önceden düşünmüş, iş için istek ve tutku duyanlar önde olacak.TERCİH DÖNEMİNDE AİLELERE TAVSİYELERÖncelikle çocuğunuzu dinlemeyi ve ona hissettiklerinizi anlatmayı öğrenin. Genellikle aileler hissettiklerini davranışlarıyla anlatma yolunu tercih ederler. Ancak davranışlar her zaman doğru etkiyi yaratmaz. Çocuğunuzun bir birey olduğunu kabul edin ve onunla duygularınızı paylaşın. Onun neler hissettiğini öğrenmeye çalışın. Öncelikle onun tercihlerinin ne olduğunu öğrenin. Siz hangi okulları ya da bölümleri tercih etmesi gerektiğini belirtirseniz, çocuğunuzun kendi isteklerini açık bir şekilde ifade etmesini engellemiş olursunuz. Sizler, meslek seçimi ve tercihler döneminde çocuklarınızın yanında olarak onları olumlu yönlendirmelisiniz. Çocuklarınızla bu dönemde yaşayacağınız çatışmaları önlemek için, bu dönemde onlarla etkin iletişim kurmak, karşılıklı olarak kaygıları paylaşmak; sizin ve çocuğunuzun birbirini daha iyi anlamasını sağlar.İlk adım kendini tanımaktır. Çocuklarını en yakından tanıyan kimseler olarak, onların kendi ilgi ve yeteneklerini belirlemelerine bu anlamda geribildirimler vererek yardımcı olabilirsiniz. Meslek ya da lise türü seçiminin, çocuğunuzun kişilik özelliklerine uygun olmasına dikkat edin. Üniversite tercihlerinde de çocuğunuzun gelecekte iş yaşamından neler beklediğini ve kişilik özelliklerini dikkate almasını sağlamalısınız.Diğer bir adım ise lise türlerini meslekleri ve üniversiteleri tanımaktır. Bu adımda da rehberlik görevini üstlenebilirsiniz. Lise türlerini, meslekleri ve üniversiteleri çocuğunuz için araştırmak yerine, onun bunları kendi başına araştırmasını sağlayacak yöntemleri çocuğunuza göstermeniz daha etkili olabilir. Bu araştırmalar; lise, meslek ve üniversiteleri tanıtıcı kitaplardan, ilgili İnternet sayfalarından ve çevredeki meslek sahipleriyle yapılabilecek görüşmeler vb. içerir. Ayrıca onunla birlikte tercih etmeyi düşündüğü liseleri ve üniversiteleri gezebilirsiniz.Tercihler sırasında temel teknik bilgileri öğrenmeniz gerekir. Bu bilgiler baraj puanları, en fazla kaç tercih yapılabilir ve temel tercih sıralaması nasıl yapılabilir vb. Bu bilgiler çocuğunuzun hatalı tercihler yapmasını önlemenize ve bu dönemde onun size daha fazla güvenmesini sağlayacaktır. Tercih döneminde çocuğunuza yapacağınız en uygun davranış, onun yanında olduğunuzu ve kararlarını desteklediğinizi hissettirebilmektir.KAZANABİLİR MİYİM?LYS başarı sırası, istediğin üniversitenin istediğin bölümü için girme olasılığını belirtir. Bu olasılıkları hesaplarken, ilgili puan türündeki sıralaman, programın geçmişi ve kontenjan değişimlerini dikkate alman gerekir. Bu bağlamda programa girebilmeni etkileyecek en önemli değişimlerin başında, kontenjan değişimleri karşımıza çıkar. Aşağıda durumla ilgili çarpıcı üç örnek var, inecelemizde yarar görüyorum...İSTANBUL ÜNİVERSİTESİAdayın Başarı Sırası (TM-3): 5955Programın 2015 Başarı Sırası (TM-3): 6280Kazanma Şansı: %75- Programın kontenjanı bu yıl 667’den 615’e düştü.- Programın taban başarı sırası geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre 3120 kişi yükseldi.- Programın tavan başarı sırası geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre 118 kişi yükseldi.- Programın kontenjan başına tercih sayısı geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre %32 yükseldi.- Program, geçtiğimiz yıl yerleşenlerin en az yarısını ilk 5.000 içerisinden aldı. Bir önceki yıl ise ilk 10.000 içerisinden almıştı.- Program, benzer programlar arasında taban başarı sırasına göre 18. sırada. Bir önceki yıl ise 17. sıradaydı.EGE ÜNİVERSİTESİAdayın Başarı Sırası (TM-3): 3612Programın 2015 Başarı Sırası (TM-3): 3770Kazanma Şansı: %85- Programın taban başarı sırası geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre 190 kişi yükseldi.- Programın tavan başarı sırası geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre 23 kişi yükseldi.- Programın kontenjan başına tercih sayısı geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre %21 düştü.- Program, benzer programlar arasında taban başarı sırasına göre 19. sırada. Bir önceki yıl ise 22. sıradaydı.HACETTEPE ÜNİVERSİTESİAdayın Başarı Sırası (TM-3): 5955Programın 2015 Başarı Sırası (TM-3): 5955Kazanma Şansı: %95- Kontenjan bu yıl 82’den 93’e yükseldi.- Programın taban başarı sırası geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre 350 kişi yükseldi.- Programın tavan başarı sırası geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre 155 kişi yükseldi.- Programın kontenjan başına tercih sayısı geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre %5 düştü.- Program, benzer programlar arasında taban başarı sırasına göre 10. sırada. Bir önceki yıl ise 12. sıradaydı.YARIN: GELECEĞİN MESLEKLERİ
İlk 100’e giren adayların tercihlerinde öne çıkan üniversiteler Boğaziçi Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, İ.D. Bilkent Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’dir.Türkiye’de bulunan ve 2015 yılında lisans programlarına öğrenci almış 176 üniversiteden sadece 21 tanesine ilk 100’e girmiş adaylar yerleşti. Bu üniversitelerin 9’u devlet, 12’si ise vakıf üniversitesi. Devlet üniversitelerine ilk 100’den 114, vakıf üniversitelerine ise 73 öğrenci yerleşti. Üniversiteler arasında en yüksek paya Boğaziçi Üniversitesi sahip. Boğaziçi Üniversitesi’nin hukuk ve tıp programları olmamasına rağmen ilk 100 içerisinden 49 adayın tercihi olarak dikkati çekiyor.İlk 100’e giren adayların yarısından fazlası bu 5 üniversiteyi tercih etmiştir. 2015-ÖSYS sonucuna göre farklı puan türlerinde ilk 100 içerisinde 187 aday bulunuyor.‘Okul birincileri’ nasıl yerleşiyor?ÖSYM, öğrenciler tercih listelerini gönderdiklerinde yerleştirme işlemi yapılırken okul birincilerine farklı bir işlem uyguluyor. Eğer okul birincisi olan öğrenci, tercihlerinden herhangi birine normal kontenjandan yerleşemezse, tercih listesine tekrar bakılarak, bu kez okul birinciliği kontenjanı için tekrar yerleştirme işlemi yapılır. Yani genel kontenjana giremeyen okul birincisinin tercih listesine iki kez bakılıyor. Okul birincisi olarak tercih yapacak öğrencilerin bu avantajı kullanmaları gerekir. Bunun için adaylar ilk tercihlerini kendi başarı sıralamaların 25 binden daha üzerinde yazmalıdır. Diğer tercihlerde ise daha mütevazı bölümlere yer verilmelidir. Okul birincilerine ayrılan kontenjan ayrıcalığı yalnızca bu yıl için geçerli olacak. Okul birincileri için ayrılan kontenjanlar sınırlı. Tercihlerin tümünü çok istenen programlar arasında yapan okul birincileri puanlarının yüksek olmaması durumunda hiçbir programa yerleştirilmeyebilir.‘GİRİŞİMCİ VE YENİLİKÇİ ÜNİVERSİTE ENDEKSİ SIRALAMASI’2015 yılının birincisi 88,40 puanla Sabancı Üniversitesi. İkinci sırada 85,96 puanla ODTÜ, üçüncü sırada ise 79,66 puanla Boğaziçi Üniversitesi. Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi ile üniversitelerde girişimcilik ve yenilikçilik faaliyetlerinin teşvik edilmesi amaçlanıyor. Bu çalışma, üniversitelerin eğitim kalitesine göre sıralandığı bir liste veya en başarılı üniversiteyi ortaya koyan bir sıralama değildir, ancak üniversite tercihlerinde dikkate alınması gereken bir veri...Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi 2015 Sıralaması:YARIN: HANGİ BÖLÜM İŞ ARARKEN AVANTAJ SAĞLAR?