Geçen sezonun tartışmasız en iddialı işlerinden biriydi Aşk Yeniden. 19 bölüm ekrana geldikten sonra tatile çıktı. Romantik komedinin tüm gerekliliklerini yerine getiren, yan karakterlerini iyi işleyen, ortadaki sır nedeniyle her daim taze kalacak bir işken, yeni sezonunu büyük bir hatayla açtı. Bütün sırlar ifşa olunca ortaya ne kaldı? Zeynep ve Fatih evli olmadıklarını söyleyip, Selim’in de Fatih’ten olmadığını söyleyince ortaya saklanacak tek sır kaldı. Öyleyse Selim kimin çocuğu? Salı akşamı ekrana gelen 21’inci bölümün finali de Ertan’ın Şevket’in karşısına çıkmasıyla bittiğine göre o sır da ortaya çıkacak. Öyleyse devamını tahmin etmek zor değil...Sivas sahneler neye hizmet etti?Dizinin çatışma unsuru Derin Şevket’ti. Ama o da pamuk gibi bir adama dönüştü. Fatih’i ailesi reddetti ama Şevket kabul etti. Meryem’i bile affetti. Sonuçta ortadaki tek sorun Fatih’in ailesi olarak kaldı. Onlarda yakında çocukları affederler. Herkes mutlu mesut yaşar ama ortada dizi kalmaz. Keşke ortada saklayacak bu kadar iyi bir sır varken hikâyeyi devam ettirselerdi. Çünkü herkesin gerçeği bildiği dizide işlenen konular vakit dolduruluyormuş hissi yaratıyor. Mesela Sivas sahneleri neye hizmet etti? Aşk Yeniden’in kitlesi için yanlış mekân ve müzikti. Dizide ne eğlence vardı, ne romantizm. Ayfer’in bağırışları bile fazla abartılı geldi. Eğer dizide gerçek bir sebepten çatışma, romantizm ya da komedi olmazsa önümüzdeki haftalarda Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz reytingini daha da artıracak ve aradaki farkı açacaktır. Aşk Yeniden çok sevdiğim bir dizi, umarım en kısa zamanda eski tadına döner. Herkese mutlu bayramlar...Bayramda sinema şöleniBAŞROLLERİNİ Faik Ergin, Ayça Erturan ve Oya Aydoğan’ın oynadığı “Aşk Nerede?” filmi yarın vizyona giriyor. Pazartesi akşamı filmi galasında izledim. Ayça Erturan ve Faik Ergin 17 günde çekilen filme tüm emeğini koymuş. Senarist ve yönetmen Semra Dündar, güzel bir konu bulmuş. Filmde kahkaha attığım ve gözümün dolduğu çok yer oldu. Ama ritmi daha yüksek olabilirmiş. Bayramda sinemaya gidecekler için “Aşk Nerede?” iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca yarın Murat Akkoyunlu, Melih Selçuk ve Ceyda Dönmez’in başrol oynadığı Adana İşi, Erkan Kolçak Köstendil, Şebnem Bozoklu ve Serkan Keskin’in rol aldığı Yok Artık, Denise Ankel, Füsun Demirel ve Rıza Akın’ın oynadığı Madımak: Carina’nın günlüğü vizyona giriyor. Bayramda hava yağmurlu. Geçen hafta vizyona giren Kara Bela, Guruldayan Kalpler, Can Tertip filmleri de var. Bu kadar Türk filmi seçeneği arasında keyif alacağınız bir bayram dilerim.
Herkes bayram tatiline çıkarken ben döndüm. Bir haftadır yazamadım. Çünkü bir eğitime katıldım. Telefon, bilgisayar ve televizyondan uzak kalmam gerekiyordu. O nedenle geçen hafta yeni sezonunu açan dizileri izleyemedim. Ancak reyting sonuçları başka bir gerçeği ortaya koyuyor. Yeni sezonunu açan dizilerin çoğu geride kaldı. Yazın başlayan diziler ise epey yol aldı. Bu sezon aldığı reytinglerle en büyük şaşkınlığı yaratan dizi Paramparça oldu. Dizi ikinci bölümüyle de Kırgın Çiçekler’i geçemedi. Güllerin Savaşı, İlişki Durumu Karışık karşısında kan kaybetti. Salı akşamları Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ve Aşk Yeniden reytingi paylaşacak gibi görünüyor. Perşembe akşamları İnadına Aşk’ın Kurtlar Vadisi’ne çok yaklaşan bir reyting alması da sürpriz. Kösem Sultan geldiğinde Perşembe akşamlarının savaşı ortaya çıkacak. Kiralık Aşk Cuma akşamlarını kapattı. Yeni sezonunu açacak olan Karagül, Defne ve Ömer aşkından izleyiciyi nasıl alacak? İşin özü, havalar hâlâ güzel, okullar açılmadı, tatil modundan çıkılmadı. Ülkede yaşananlarda ortada. Sezon başladı ama izleyici yaz ekranında kaldı. Bakalım, seçimden sonra ve havalar soğuyunca izleyici gülmek mi yoksa ağlamak mı isteyecek?Züleyha ‘İyi Fikir’ olmuşTRT 1’de ekrana gelen İyi Fikir programı geçen hafta yeni sezonunu açtı. Ben ancak dün izleyebildim. Anadolu’nun 5000 yıllık türkülerini yorumladığı albümleriyle tanınan yorumcu Züleyha Ortak sunuyor İyi Fikir’i. Züleyha’yı uzun süredir tanırım. Daha önce Habertürk TV’de yaptığı programını da izlemiştim. Açıkçası onu İyi Fikir gibi kuşak programında gördüğüme sevindim. Çünkü Züleyha sadece yorumcu olan biri değil. Meraklı, araştırmacı, bilgiye aç biri. O nedenle İyi Fikir’de ilişkilerden yemeğe, dizi setlerinden modaya her konuda hem kendisi öğreniyor, hem de izleyicileri bilgilendiriyor. Ama onun asıl alamet-i farikası samimiyeti. Dün izlediğim programda gördüm ki, ekranda kendisi gibi olmayı başarmış. Konuklarını iyi ağırladığı da belli. Çünkü programa katılan herkesin rahatlığı ekrana yansıyor. Züleyha’nın ekrana dönmesi ‘İyi Fikir’ olmuş.
Pazartesinin dengesini Paramparça değiştirecek diye bekliyorduk ama gelen yeni sezon bölümü beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Hazal’ın denize düşmesi ve garajda bomba patlamasıyla tatile çıkan Paramparça’da, “Acaba bombanın patlamasına 16 saniye kala merdivenlerde olan Dilara’ya ne olacak, Hazal denizden nasıl kurtulacak, Ozan hapse düşecek mi?” diye tüm yaz bekledik. Peki, sonuç ne oldu? Nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde Dilara 16 saniyede İstanbul’da yalıdan bir kafeye ışınlanmış olarak karşımıza çıktı. Hazal denize düştü ama onu da kimse fark etmedi. Cihan ve Gülseren evin içinde koştururken Cansu camdan Hazal’ın düştüğünü gördü. Gülseren ve Cihan’ın Boğaz’a atlayıp Hazal’ı kurtardığını da gördük. Ortalık birbirine girdi, gazeteciler eve koştu ama Dilara kafede oturmaya devam etti. Eve ulaşması da saatlerini aldı. Eee İstanbul trafiğinde işi zordu. Bomba patladığında nasıl o kadar hızlı gittiğini açıklamadılar. İnanacağız ne yapalım...Anladık senin araban patladıDizinin ondan sonrası tam bir tekrar kurbanıydı. Ailesinin güvenliğini sağlamaya çalışan Cihan Gülseren’i de yalıda kalmaya zorlayınca yine Dilara-Gülseren savaşı başladı. Bence şahane bir çatışma bulmuş senaristler ama onu ne yazık ki işleyemediler. Cihan’ın sürekli “Benim arabama bomba kondu, benim arabam patlatıldı, benim arabam bombayla patlatıldı” demesi sonucunda sanırım hepimiz patladık. Defalarca ekrana “Tamam anladık, senin araban, senin araban bombayla patlatıldı” derken buldum kendimi. Ama o yılmadı neredeyse dizinin sonuna kadar aynı diyaloğu tekrarladı. Üstelik o naif Cihan gitmiş, yerine Ali Kaptan gelmişti.İşi farklı kılan Cevdey Mercan mıydı?Ozan’ın nezarethaneden çıkışı da anlaşılamadı. Rahmi’nin bu kadar olay olurken kendi derdine düşmesi de... Harun’un yani Barış Falay’ın kim olduğu da... Özkan ve Keriman’a değinmiyorum bile... Kısacası, Paramparça senaryosu yaz sezonunu iyi değerlendirememiş. İyi çatışmalar ve olayların ortasında büyük bir başlangıç yapacakken, sırtını yüzde 70’i yalıda geçen ve sürekli herkesin birbirine aynı şeyleri söyleyerek bağırdığı bir işe dönüşmüş. Hal böyle olunca insan düşünmeden edemiyor. Acaba geçen sezon aynı durum yaşanıyor muydu? Acaba bu işi farklı kılan eski yönetmeni Cevdet Mercan mıydı?Maden sağlam iyi işlenmeliDizi, Kırgın Çiçekler ve Güneşin Kızları’yla girdiği mücadelede kan kaybetti. Tüm Kişiler’de Kırgın Çiçekler 7.93 reytingle zirveye oturdu. Onu Paramparça 5.68 reytingle takip etti. Aralarında ciddi bir fark var. Güneşin Kızları 4.81’le üçüncü oldu. AB’de Paramparça 6.69, Güneşin Kızları 5.91, Kırgın Çiçekler 5.57 reyting aldı. Total izleyici de benim kadar açılış bölümünden sıkılmış olacak ki, Kırgın Çiçekler’e kaçmışlar. Umarım Paramparça içine düştüğü bu durumdan önümüzdeki hafta kurtulur. Çünkü eldeki maden sağlam, sadece iyi işlenmeye ihtiyacı var.
Haziran 2014’ten beri Muhteşem Yüzyıl-Kösem Sultan’ı bekliyoruz. Kösem kim olacak, kim yönetecek derken sonunda dizinin ilk tanıtımı cuma akşamı yayınlandı. Zeynep Günay Tan’ın yönetmenliğini üstlendiği dizinin ikinci yönetmenliklerini Deniz Koloş ve Mert Baykal yapacak. Yılmaz Şahin’in senaryosunu üstlendiği dizide; Ekin Koç, Hülya Avşar, Mete Horozoğlu, Kadir Doğulu, Aslıhan Gürbüz, Gülcan Arslan, Erkan Kolçak Köstendil, Tülin Özen, Anastasia Thsilimpou rol alıyor.Muhteşem Yüzyıl’ı hatırlattıGelelim ilk tanıtımın bana hissettirdiklerine... Öncelikle her ne kadar adı Muhteşem Yüzyıl olsa da, Kösem Sultan’ın ilk tanıtımında Muhteşem Yüzyıl’ın Son Dem müzik temasının kullanılması beni eski günlere götürdü. Yeni bir dizi izleyecekmişim gibi hissetmedim. Bir de tanıtımın tasarımı Muhteşem Yüzyıl’ın son sezonuyla neredeyse aynı olunca dizi yeni katılan oyuncularla başlayacakmış duygusuna kapıldım.Umur Turagay çekmişAsla yanlış anlaşılmasın tanıtımı çok beğendim. Yapım ve kanal Muhteşem Yüzyıl kitlesini yakalamak için kurduğu stratejide başarılı olmuş. Ama ben daha umut dolu bir tanıtım beklerdim. Madem Muhteşem Yüzyıl’ı anımsatmaktı amaç keşke onun ilk tanıtımı gibi çekilseydi. Tanıtımı Umur Turagay çekmiş eline sağlık, çok güzel bir ilk tanıtım ama işin tekniği ne kadar iyiyse duygusu o kadar soğuk!
Ülkece çok zor günlerden geçiyoruz. Bir yanda terörle mücadele ederken, diğer tarafta yükselen milliyetçilik ve Vandalizm korku salıyor. Sokaklar hareketli, insanlar gergin... İnsan avına başlanmış gibi yaşıyoruz. Demokratik bir ülkede yaşıyorsak, isteyen herkes istediği partiye oy verebilir. Oy vermek bir vatandaşlık hakkıdır ve kimseyi ilgilendirmez. Ama ne yazık ki, bu ortamda o da sorgulanıyor. Sadece sorgulanmakla kalmayıp hakaret, tehdit hatta basılmaya kadar gidiliyor. Sakin olmak lazım! Analizi iyi yapmak ve önemli olanın Kürt, Türk, Laz, Ermeni, Çerkez olmak değil insan olmak olduğuna odaklanılmalı. Ama önce anlamak, okumak lazım. Bu hafta yaşanan onca olay arasında iki şey var ki, aslında asıl sorunumuzun anlamamak, okumamak, öğrenmemek ve gaza gelmek olduğunu gözümüze sokuyor.Beren’e kızıp Bihter’e giden zihniyetOyuncu Beren Saat için HDP’ye oy verdiği gerekçesiyle, ki en demokratik hakkıdır ve kimseyi ilgilendirmez, sosyal medyada başlatılan karalama kampanyası, daha önce rol aldığı Aşk-ı Memnu dizisinin yalısına gidip protesto edilmesine kadar ulaştı. Güler misin ağlar mısın? Beren Saat’in özgür iradesi ve vatandaşlık hakkından hesap sormak için Bihter’e giden bir zihniyetten bahsediyoruz. Yani kime kızdıklarının farkında değiller. Gaza gelmekle meşguller. Bir yandan da alt mesajında seksist bir yaklaşım var.Depardieu’yu Arka Sokaklar’da oynattılarDiğer örnek ise gerçekten trajikomik. Fransız oyuncu Gerard Depardieu’nun, “Bu ülkeden çekip gitmek istiyorum” başlıklı açıklamasına şiddet yağdı. Oyuncu Fransa’dan gitmek istiyor diye Türkler ortalığı birbirine kattı. Ama sorun haberi okumamaları ve Depardieu’yu Türk sanmalarıydı. Hatta bir yorumda Arka Sokaklar’da oynadığı bile yazıyordu. Hakaret, tehdit ve küfürleri ederken haberi tıklayıp bakmayı istememişler bile. Bilgi sahibi olmadan hınç sahibi olan bir kitle var.Hepimiz biriz İşte bu iki örnek bile bize çok şey gösteriyor. Lütfen ne olduğunu bilmediğiniz bir kavganın ortasına gaza gelip katılmayın. Zaten herkesin canı yanıyor, ülkede kan durmuyor. Bir hareket yapacakken neye hizmet ettiğini ve hepimizin bir olduğunu unutmayın! Çünkü bir olursak BİZ oluruz.
Eskiden komşunun evinde biri öldüğünde mahallece yas tutulurdu. Evlerde televizyon açılmazdı. Etkinlikler, düğünler iptal olurdu. Bizler böyle yetiştirilmiş bir ülkenin çocuklarıydık. Peki, şimdi bize ne oldu? Hepimiz bir simülasyon evreninin içindeyiz. Acıyla yaşamaya o kadar alıştık ki, artık birinin ölmesi bile sadece birkaç dakika canımızı yakıyor. Sonra kaldığımız yerden hayata devam ediyoruz. Düşünün şehit cenazesinin evinde maç konuşulduğundan bahsediliyor. Bergüzar Korel’e birileri çocuğun ölsün diyebiliyor. Sadece durup soralım kendimize. Biz ne zaman bu kadar kirlendik? Nasıl bir anneye bu lafı söyleyebiliyoruz? Kalbimiz ne zaman bu kadar nefret doldu? Sağduyumuza ne oldu?Bilgisayar oyunu gibi oldukReyting sonuçları herkesin televizyonu açıp hayatına devam ettiğini gösteriyor. Ben iki gündür ekranı açamıyorum. Çünkü dizi izlersem yas tutan insanlara ayıp etmişim gibi hissediyorum. Haber kanallarını her açtığımda kalbime bir bıçak saplanıyor, sonra da öfke doluyor içim. Sosyal medya yükselen milliyetçilik naralarıyla dolu, Kürt vatandaşlara saldırılar, gazete baskınları derken hepimiz bir bilgisayar oyununun parçası olduk. Nedenini bilmediğimiz bir savaşın çığırtkanlıkları başladı. Psikolojik savaştan bahsetmiyorum bile. O nedenle bugün ne dizi yazmak istiyorum, ne de ekranda yer alan herhangi bir şeyi…İnsan olduğumuzu hatırlayalımBen bu yazıyı yazarken yine 10 şehit haberi geldi. Her saniye birileri ölüyor. O nedenle hepimizin şunu düşünmesini rica ediyorum. Jean Baudrilland, “Birey televizyonda Sudan iç savaşını, herhangi bir tuvalet kağıdı reklamıyla aynı duyarsızlıkla izlemektedir. Televizyonu kapattıktan sonra Sudan’daki iç savaş devam etse bile onun için bitmiştir. İşte bireyin yaşadığı bu evren simülasyon evrenidir. Her şey görüntülerden ibarettir ve cansızdır” der. Şimdi sessizce düşünelim ve kalbimize insan olduğumuzu hatırlatalım. Çünkü insan olmak sadece nefes almak değildir.
Geçen sezon iddialı bir sezon finaliyle tatile çıkan Güllerin Savaşı, sessiz sedasız yeni sezonuna başladı. Cumartesi başlayacağı o kadar az duyuruldu ki, ben bile unutmuştum. Sosyal medyadan birkaç kişi yazınca hatırladım. Dizi sezon finalinde Ömer’in Gülru’yu terk edişi, Cihan’ın Gülfem ve Gülru önünde kendisini vurmasıyla bitmişti. Yeni sezon Gülru’nun hamile olmasıyla başladı. Bu zaten çok bilindik bir hamleydi. Çünkü Gülru-Cihan ve Ömer üçgenini devam ettirmek için bir bebeğe ihtiyaç vardı. Sipahi olmaktan vazgeçince eski mahallesine dönen, tezgahtarlık yapan Gülru ve ailesi aynıydı. Yine Yonca Gülru’nun hayatını gazetelere satıp para kazanıyor, Yener ve annesi paranın kokusunu alıp her türlü korkunç hareketi yapıyordu. Değişim Cihan’daydı. Başın aldığı kurşunla toksik şoktan kurtulan Cihan, kekelemeyi bırakmış, zayıflamış ve bambaşka bir karaktere dönüşmüştü. Onda da değişmeyen tek şey Gülru’ya duyduğu aşktı. Üstelik bu defa daha fazla savaşmak için nedeni olduğuna inanıyordu.Ömer nasıl kahraman olacak?Gülfem, Cihan’ın toksik şoktan kurtulduğunu öğrenince rahatlamıştı. Ancak onun da sevinci doktorların kafasındaki kurşunu çıkaramadıklarını ve her an ölebileceğini söylediğinde kursağında kaldı. Kapanan köşk yeniden açıldı, eve Sevgi adında aşırı olan bir hemşire geldi. Sevgi yaşam dolu bir hemşire ama davranışları gerçekten çok uzak. Gülfem ve Onur ise birlikteler ama hayatlarının merkezinde Cihan var. Hikâyenin ana kahramanı Ömer yurtdışından döndü. Ama Gülru’ya yaptıkları nedeniyle uzun süre ağzıyla kuş tutsa kahraman olamayacak. Cahide Çiçek ve Taner’i de yanına aldı. Hatta bu nedenle Çiçek’in ailesi ona sırtını döndü. Cahide’nin tövbe ettiğine inanmıştık ki, o da ilmek ilmek ördüğü bir planı olduğunu açıkladı.En çok Cihan’ı konuşacağızKısacası, Güllerin Savaşı yeni sezonuna kötülüğün baki olduğunu söyleyerek başladı. Yaşanan onca dramaya rağmen ne Cahide değişti, ne Gülfem, ne Yener, ne annesi, ne de Yonca... Üstelik Ömer’de iyilik terazisinde ağırlığının azaldığını görünce o da kötüler kervanına kaydı. Saflığını ve iyiliğini koruyan tek karakter Cihan’dı. O nedenle bu sezon Cihan’ın iyiliğiyle, Ömer’in kararsızlığı savaşacak. “Sevgi emek ister”i de Cihan’ın mücadelesiyle göreceğiz. Bu arada Sercan Badur ilk sezon oynadığı Cihan’ın kalbini bozmadan yepyeni bir karaktere imza atacak. O nedenle en çok onu konuşacağız. Güllerin Savaşı, yeni sezonun ilk bölümünde 4 reytinge ulaşamadı ve 2’nci oldu. Bence biraz daha tanıtıma ihtiyacı vardı. Sezon açılışıysa Cihan’ın toksik şoku atlatması dışında sürprizlere gebe değildi. O nedenle yaşanan olayların biraz daha şaşırtıcı olması gerekiyor. Aksi taktirde bir sonraki sahnede ne olacağını bildiğimiz bir diziye dönüşüyor. Bildiğimiz şeyi yeniden izlemek heyecanlı gelmiyor.
Muhteşem Yüzyıl’da canlandırdığı Kanuni Sultan Süleyman karakteriyle hafızlarımıza kazınan, onlarca ülkede “Süleyman” olarak tanınan Halit Ergenç, dizinin final yapmasının ardından ekrana ara vermiş ve yeni bir proje için yüzünü dinlendirme kararı almıştı. Geçtiğimiz aylarda da tıpkı Muhteşem Yüzyıl’daki partneri Meryem Uzerli gibi O3 Medya’yla anlaştı. İyi bir proje için beklemeye başlayan Ergenç’in yeni dizisi hakkında ser verilip sır verilmiyor. Ancak sürekli yeni senaryolar hazırlandığı hakkında duyumlar alıyorduk. Aldığım son duyuma göre; Ergenç için yeniden bir dönem dizisi hazırlanıyor. Bu defa Kurtuluş Savaşı döneminin anlatılacağı bir işte rol alacakmış. Hatırlarsanız daha önce de Mustafa Kemal Atatürk’ü canlandırmıştı. Anlayacağınız, Ergenç’in kaderi liderlerden yana ilerliyor. Yıllarca bir padişah oynadıktan sonra yeniden dönem dizisinde oynaması hem riskli, hem de zor olacaktır. Bakalım, Halit Ergenç’in yeni dizisi ocak ayında başlayacak mı, yoksa Meryem Uzerli’nin projesi gibi yılanm hikâyesine mi bağlayacak? Onu da zaman içinde göreceğiz.Eğlendirme Dairesi bugün başlıyorErsin Korkut, Okan Çabalar, Enis Arıkan, Bihter Dinçel, Burcu Gönder, Gülhan Tekin, Burcu Altın, Şahin Irmak, Murat Eken, Korhan Herduran, Seda Türkmen, Zeynep Çamcı, Ayşe Melike Çerçi, Alicia Kapudağ, Demet Gül, Erşan Utku Ölmez, Yavuz Günal, Begüm Ertuğrul, Yiğit Çakır ve Gözde Altuner’in yer aldığı yeni skeç programı Eğlendirme Dairesi bu akşam Star TV’de başlıyor. Hafta sonu eğlencemizin bu program olmasını ümit ediyorum. Çünkü kadro muhteşem... Türkiye’de komedi alanında yetenekli olan her isim neredeyse bu programda... Zamanla yeni isimlerde katılacaktır. Seçime giderken, dolar yükselirken gülme ihtiyacımızı Eğlendirme Dairesi karşılayacak gibi görünüyor.