Kazanan şiddet oldu

22 Eylül 2013

Lale Devri önceki akşam yeni sezonunu açtı. Daha önce mitoz bölünmeyle Yer Gök Aşk’tan gelen Toprak Lale Devri’ni kurtarmıştı.Ancak bu kez Yer Gök Aşk’la birleşen dizinin reyting sonuçları düşük geldi. Lale Devri Tüm Kişiler’de 4.04 reytingle 7’inci, AB’de 2.65’le 9’uncu oldu. Bölümün neredeyse yarısından fazlası hastane geçti. Dizinin en dikkat çekici sahnesi ise İkbal Ilgaz’ın ölerek diziden ayrılması ve Necip’in mezarı başında yaptığı konuşmaydı.Hatırlarsanız, birkaç ay önce Kenan Bal, Gül Onat’la kavga etmiş ve olay fiziksel şiddetle sonuçlanmıştı. O dönem Bal, Kanaltürk’te yayınlanan Gülşen Yüksel ve Müge Dağıstanlı’nın sunduğu 2. Sayfa programına katılmış ve “Diziden ayrılmak istiyorum. Gül Hanım’dan özür dilerim” diye açıklama yapmıştı. Sonuç ne mi oldu? Yapımcı Şükrü Avşar, son iki bölümün çekilmesi için oyuncuları yatıştırdı ve yeni sezonda durumu düzelteceğini söyledi. Tabii ki benim beklentim kadına şiddet uygulayan Kenan Bal’ın diziden ayrılmasıydı. Zaten olması gereken oydu. Ama Gül Onat ayrıldı. Eminim kendisine yapılan bu şiddet karşısında durum düzelmediği için işinden ayrıldı. Yani yine olan kadına oldu. Bu ülkede kadına şiddete hayır diye ne kadar konuşursak konuşalım durum değişmiyor. Dizi setlerinde bile kazanan şiddet oluyor. Yazık!Ayta’ya dikkat!Kayıp Şehir’de Duygu karakteri olarak izlediğimiz Ayta Sözeri’nin belgeseli çekildi. Ben de geçen gün Çağnur Öztürk’ün çektiği belgeseli izleme fırsatı yakaladım. Ayta, belgeselde trans birey olmayı, yaşadıklarını ve ailesiyle ilişkisini anlatıyordu. Konu ajitasyona açıktı. Fakat Ayta Sözeri, samimiyetle, bilinçlendirerek anlatıyordu tüm yaşamını… Ayta’yla tanıştığımdan beri gururla izliyorum onu. İnanılmaz güzel bir sesi var. O şarkı söylerken yüreğinizi delip geçiyor. Oyunculuk konusundaki yeteneğini zaten Kayıp Şehir’de izledik. Tüm bunların yanında sadece sevginin, hoşgörünün ve bilincin varlığıyla hareket ediyor. Sadece kendisinin değil, diğer trans bireylerinde önünü açmak için çaba harcıyor. O nedenle Ayta Sözeri’ye dikkat! Yetenekle samimiyeti birleştiren biri o. Umarım bu sezon güzel bir dizide daha izleriz onu.Güldür Güldür bu sene çok komikKayıp Şehir’de Duygu karakteri olarak izlediğimiz Ayta Sözeri’nin belgeseli çekildi. Ben de geçen gün Çağnur Öztürk’ün çektiği belgeseli izleme fırsatı yakaladım. Ayta, belgeselde trans birey olmayı, yaşadıklarını ve ailesiyle ilişkisini anlatıyordu. Konu ajitasyona açıktı. Fakat Ayta Sözeri, samimiyetle, bilinçlendirerek anlatıyordu tüm yaşamını… Ayta’yla tanıştığımdan beri gururla izliyorum onu. İnanılmaz güzel bir sesi var. O şarkı söylerken yüreğinizi delip geçiyor. Oyunculuk konusundaki yeteneğini zaten Kayıp Şehir’de izledik. Tüm bunların yanında sadece sevginin, hoşgörünün ve bilincin varlığıyla hareket ediyor. Sadece kendisinin değil, diğer trans bireylerinde önünü açmak için çaba harcıyor. O nedenle Ayta Sözeri’ye dikkat! Yetenekle samimiyeti birleştiren biri o. Umarım bu sezon güzel bir dizide daha izleriz onu.

Devamını Oku

Cumanın şampiyonu Medcezir

21 Eylül 2013

Cuma akşamları televizyon izleyicisi için oldukça zor geçiyor. Çünkü Karagül, Medcezir, Huzur Sokağı, Kayıp, Böyle Bitmesin, Tatar Ramazan ve Dila Hanım yayınlanıyor. Belki bu yedi diziden beşini izleyecek bir kişi karşı karşıya yayınlandıkları için seçim yapmak zorunda kalıyor. Kayıp ve Medcezir bu yarışa geçen hafta katıldı. Karagül geçtiğimiz sezon cuma akşamını zirvede kapatmıştı. Yeni sezonun ilk bölümünü de zirvede açtı. Ama ensesinde Medcezir’le… Sonuçlara göre Tüm Kişiler’de Karagül 7.79, Medcezir, 7.59, Dila Hanım 4.34, Kayıp 3.94, Tatar Ramazan 3.60, Huzur Sokağı 2.59, Böyle Bitmesin 1.42 reyting aldı. AB’de ise Medcezir 8.83, Karagül 4.67, Dila Hanım 4.04, Kayıp 3.92, Huzur Sokağı 2.91, Tatar Ramazan 2.64, Böyle Bitmesin 1.51 reytinge ulaştı. Sonuçlar ortada, Medcezir ikinci bölümüyle “Cuma akşamları benim” diyor. Tüm Kişiler’de Karagül bu hafta birinci ama önümüzdeki bölüm birazcık düşük olursa zirve Medcezir’in olacak. Peki, bu sonuç şaşırtıcı mı? Kesinlikle hayır. Medcezir tanıtım fragmanıyla iddiasını ortaya koymuştu. Karagül’le yarışacağı aşikârdı. Kayıp çok kaliteli bir yapım olmasına rağmen, konusu nedeniyle izleyiciye yabancı gelecekti. Zaten tüm hafta özellikle anne olan kadınlardan duyduğum cümle “Ben o parmağı gördüm ya, dünyanın en güzel dizisi olsa izlemem. Benim de bir çocuğum var” oldu. Huzur Sokağı ciddi kan kaybetti. Bu haftanın diğer çıkış yapan dizisi bence Dila Hanım’dı. Yeni sezonun ilk bölümünü, karşısında çok iddialı yapımlar varken çok iyi açtı. 22.15’te yayınlanması büyük avantaja dönüştü. Böyle Bitmesin’e gelince, aslında TRT 1’in en kaliteli işlerinden biri. Özellikle bu bölüm çok başarılıydı. Burcu Binici’yi Suriye’den kaçmış Esma olarak izledik. Neredeyse tüm bölümde Arapça oynamış Binici. Konuk oyuncu olarak rol almasına rağmen bu işin altından başarıyla kalkmış. Fakat Böyle Bitmesin bu kadar zor bir günde rakiplerine kafa tutamaz. İşi çok zor. Kısaca, cuma akşamları Yaman ile Mira’nın zaferine imza atacak. Karagül Medcezir’i hep “En ufak bir yanlışın olursa zirve benim” diye tehdit edecek. Kayıp, 22.00’den sonra ekrana gelirse reytingini yükseltebilecek. Huzur Sokağı ve Tatar Ramazan gün değiştirmek zorunda kalacak. Dila Hanım ilk 5’te iyi bir alternatif olarak kalacak.Adını Kalbim’e yazdım Show TV’de başlıyor!Tüm kanallar yeni sezon dizilerini görücüye çıkardı. Show TV’den de dizileri hakkında haberler almaya başladık. Salı akşamları Benim İçin Üzülme, çarşamba akşamları Pis Yedili yayınlanmaya devam edecek. Bunlar dışında Firuze, Sevdaluk ve Adını Kalbime Yazdım’la dizi yarışına katılacak. Adını Kalbime Yazdım, uzun süredir haberdar olduğum bir dizi. Konusunu dinlediğimden beri bekliyorum. Çünkü gerçek aşkı izlemeyi çok özledim. Bir süredir ekranlarda kaçan erkekleri kovalayan kadınlar izlemekten sıkıldım. Adını Kalbime Yazdım, benim gibi aşkı özleyenler için bir alternatif olacak. Dizinin yapımcılığını Focus Film, yönetmenliğini ise Metin Balekoğlu üstleniyor. Serhan Yavaş, İpek Karapınar, Tolga Güleç, Meltem Miraloğlu, Emel Göksu ve Erkam Aydar’ın rol aldığı dizi ekim ayında başlayacak. Açıkçası O Ses Türkiye’nin sempatik ismi Erkam Aydar’ın performansını, Hayat Devam Ediyor’un Hayat’ı Meltem Miraloğlu’nun ise ters köşe bir rolle bizi nasıl şaşırtacağını merak ediyorum. Dizi, İstanbul’da başlayıp Mardin’de devam edecek. Adını Kalbime Yazdım, toprağın kanunu karşısında aşkın gücünü anlatacak.

Devamını Oku

Vahide Perçin Hürrem olamadı

20 Eylül 2013

Meryem Uzerli’nin Muhteşem Yüzyıl’dan ayrılmasının ardından yeni sezonu merakla bekliyorduk. Günler öncesinden sokakta konuşmalar başlamıştı. “Aslında ben Meryem için izliyordum. Şimdi onsuz nasıl izleyeceğim” cümlesi özellikle her kadının ağzından düşmeyen bir cümle haline gelmişti. Bana kalırsa yapılan tanıtımlar Hürrem’den çok şehzadeleri konuşacağımızın sinyalini de veriyordu. Çarşamba akşamı dizi yeni sezonunu açtı. Tabii ki hepimiz yeni Hürrem’i yani Vahide Perçin’i merakla bekliyorduk. Biliyorum işi çok zor. Üç sezon başka bir oyuncunun hayat verdiği, üstelik bu kadar çok sevilen bir oyuncunun yerine geldiği için çok tepki çekecekti. Ama ben önyargısız oturdum ekran karşısına. Çünkü biliyordum, Vahide Perçin çok iyi bir oyuncuydu. Fakat daha ilk sahneden izleyiciye gol attı. Hürrem, ihtiras, tutku, hırs ve aşk dolu bir karakterdi. Ama olgunlaşmış Hürrem naifti. Kazanan oydu ama ifadesine baksanız mazlum gibiydi. Bir yanda Hürrem’in iblis olduğu konuşulurken, diğer tarafta Perçin’in Hürrem yorumunda naif bir kadın vardı. Kanuni’yle sahnelerinde eskiden aşk ve tutku akardı. Şimdi sanki abla kardeş sohbet ediyor gibiydiler. Hürrem’in kudretinin yerinde yeller esiyordu. Bence bu yorum Hürrem karakterine de ihanetti. Hürrem’den boşalan kudreti Mihrimah Sultan sırtlanmıştı. Vahide Perçin, kusura bakmasın ama Hürrem olmadı, olamadı. Gelelim şehzadelere… İşte bu konuda ekibin ellerine sağlık… Hepsi birbirinden iyiydi. Engin Öztürk, sarı Selim, Aras Bulut İynemli de Bayezid olduğuna bizi inandırdı. Ama Tolga Sarıtaş o kadar iyi bir Cihangir olmuştu ki, gözümü ondan alamadım. Hele kılıç kuşanma sahnesini içim acıyarak izledim. Merve Boluğur, bize “Madem bir Hürrem sorunu var. Merak etmeyin ben bu boşluğu dolduracağım” sinyalini fazlasıyla verdi. Kısacası, Muhteşem Yüzyıl’ı merakla izledik ve dizi çok iyi bir reytingle başladı. Bence izlemeye de devam edeceğiz. Hikâye daha yeni başlıyor. Ama ilk bölüm için fazlasıyla düşüktü. Hangi şehzade seçilecek sorusu 2.5 saat bizi ekran karşısına dikti. O nedenle hikâyeleri biraz daha açıp, entrikayı artırmaları gerek…Mantık hataları “Aramızda Kalsın”Uzun zamandır bir aile komedisi izlemek istediğimi dile getiriyordum. O nedenle Uğur Yücel, Binnur Kaya, Gökçe Bahadır ve Caner Cindoruk’un rol aldığı Aramızda Kalsın beni çok heyecanlandırdı. Fakat perşembe akşamı başlayan dizi beni hayal kırıklığına uğrattı. Bu kadar iyi bir kadronun sanki bir günde yazılmış, özensiz bir senaryoyla karşımıza çıkmasına şaşırdım. Zaten dizinin yarısından fazlası otobüste geçti. Dizideki mantık hatalarını da anlamadım gitti. Efendim, Yadigâr kocasının kendisini aldatmasının ardından kendisini istemeyen babasının evine gider. Sandıkta bir mektup bulur.Annesi kan kardeşi Hüsne’ye kızı Yadigâr’ı emanet etmiş, bir de zor durumda kalırsa sahip çıkması için bir emanet bıraktığını yazmıştır. İşte bu mektup Yadigar’ı çocuklarıyla beraber İstanbul yollarına düşürür. Madem bu mektubu annesi yazdı, o mektup neden Hüsne’de değil? O evde ne arıyor? Ortalıkta bir emanet lafı geçiyor ama mektup Gaziantep’teki evde… O zaman Hüsne durumu nereden biliyor? Bence burada bir mantık hatası vardı. Ayrıca Uğur Yücel’in et lokantası zor durumda. Bahtiyar, dizide etin doktoru olduğunu söylüyor. Öyleyse neden mutfağa girmiyor da, İtalya’da şef olan Civan’a bel bağlanıyor? Bunu anlamak mümkün değil.Neyse, son derece akmayan, sıkıcı ve ortam sesine boğulduğumuz bir bölüm olmasına rağmen oyunculuklar çok iyiydi. Özellikle Binnur Kaya’nın performansını çok beğendim. Dizi Tüm Kişiler’de 3.52’yle 7’inci, AB’de 4.07’yle 4’üncü oldu. İlk bölümü beğenmedim ama ikinci bölümü merakla bekliyorum. Umarım sorularıma cevap bulacağım bir dizi olur ve güzel bir aile komedisi izleriz.

Devamını Oku

Benim İçin Üzülme nasıl başladı?

18 Eylül 2013

Bu ülkede ne kadar televizyonu kadınlar izliyor diye bir klişe olursa olsun, eğer bir maç varsa durum tam tersini gösteriyor. Salı akşamı Güneşi Beklerken, Seksenler, Ben Onu Çok Sevdim ve yeni sezonunun ilk bölümüyle Benim İçin Üzülme ekrana geldi. Ancak Galatasaray-Real Madrid maçı son yıllarda hiçbir dizinin ulaşamayacağı bir reytingle dizileri devirdi. Gerçi sonuç hiçbirimizi memnun etmedi ama kazanan Tüm Kişiler’de 16.73, AB’de 21.83 reytingle Star TV oldu. Bugün salı akşamlarının reyting savaşından ve değişen dengelerinden bahsedeceğim. Güneşi Beklerken, maça rağmen Tüm Kişiler’de 5.93, AB’de 6.25 reyting aldı. Kimse kusura bakmasın ama bu müthiş bir başarı. Maça rağmen bu reytingin yanına yaklaşamayacak diziler var. Fakat Kanal D, yayın akışında yine bir değişiklik yaparak altın yumurtlayan dizisini pazar gününe aldı. Haftaya salı akşamı Güneşi Beklerken’in yerine Fahriye Evcen ve Burak Özçivit’li Çalıkuşu gelecek. Bu yılın en iddialı projelerinden biri Çalıkuşu ama yazdan beri sadık izleyicisinin terk etmediği Güneşi Beklerken’in reytingine ulaşır mı ancak haftaya göreceğiz. Ben Onu Çok Sevdim, bu hafta ikinci bölümüyle karşımızdaydı. Geçtiğimiz hafta bu dizide objektif bir bakış açısı olması gerektiğini yazmıştım. Ama bu bölüm gördük ki, o objektifliğe ulaşamayacağız. Çapulcular, cuntacılar, darbe derken bir bölüm daha bitti. Zaten reytinglerde izleyicinin bu işi benimsemediğini gösteriyor. Böyle devam ederse şansı yüksek değil. Yazık olacak bu güzelim konuya…Hastane klişesi kullanıldıSeksenler, bizi geçmişin duygularında gezintiye çıkarıyor. Her zaman iyi bir alternatif. Bu hafta maç nedeniyle reytingleri biraz düşmüş. Haftaya toplayacaktır. Gelelim yeni kanalı Show TV’de salı akşamı görücüye çıkan Benim İçin Üzülme’ye… Geçen sezon başladığında Tüm Kişiler’de Öyle Bir Geçer Zaman ki’ye kafa tutmuştu Benim İçin Üzülme. O nedenle salı akşamları için pek çok diziyi zorlayacağına inanılıyordu. Salı akşamı maç nedeniyle 19.45’te başladı. Dizinin görüntü yönetmenliği için sanırım bir şey söylersem taş olurum. Çünkü gerçekten müthiş iş çıkarıyorlar. Dizi, düğünde vurulan Buke’nin hastaneye kaldırılmasıyla başladı. Ben de o anda düşünmeden edemedim. Dizilerde reyting artırma klişeleri vardır. Mesela sezon sonunda ana karakterin vurulması tüm yazın acaba öldü mü diye sorgulanmasını sağlar. Biz de Buke’yi bekledik. O nedenle sezonun ilk bölümünde hastane sahnesi reyting artırır. Bu sektörün en çok kabul ettiği klişedir. Benim İçin Üzülme’de bu klişeyle başladı. Bölümün yarısı hastanede geçti. Buke’nin ölmeyeceğini ama bir daha çocuğu olmayacağını öğrendik.Dizi AB’de altıncı olduFarkında mısınız, dizi ilk bölümünde Niyazi’ye Buke’yi istemeye gittiklerinde kuzeninin Niyazi’nin kardeşini öldürmesiyle başlamıştı. Yeni sezonun ilk bölümü de Buke’ye âşık Harun’un Niyazi’yle düğünlerinde Buke’yi vurmasıyla başladı. Devamında neler olacağını tahmin etmek zor değil. Buke, Niyazi’ye çocuk veremeyecek diye ondan kaçacak, “Seni sevmiyorum” diyecek. Biz de içimizden “Ne imkânsız aşkmış” deyip duracağız. Niyazi’de Harun’dan intikam almaya çalışacak. Bahar ve Şahin arasında yaşananlar ortada. Sinan ve Bahar aşkı alevlenecek. Bu arada Ünal Silver çok iyi bir performansla karşımızdaydı salı akşamı. Bütün yaz Öykü Çelik’in kilo aldığı konuşulmuşken ona kısacık bir elbise giydirilmesi bence saçmaydı. Kostümün daha dikkatli olması gerekiyor. Kısacası, Benim İçin Üzülme, yine bol ajitasyonlu bir bölümle karşımızdaydı. Ama Güneşi Beklerken karşısında Tüm Kişiler’de 4.45 reytingle üçüncü, AB’de 3.37 reytingle altıncı oldu. Haftaya Çalıkuşu karşısında nasıl bir performans sergileyeceğini izleyeceğiz. Fakat reyting artırmak istiyorlarsa gözümüzün içine soka soka ajitasyon yapmamalılar. Hikâye zaten can yakıyor, bu kadar sağmaya gerek yok.

Devamını Oku

Gökhan sempatik, Ebru diva Murat şımarık, Hadise flörtöz

17 Eylül 2013

Pazartesi akşamlarının büyük kapışması sonunda başladı. Karadayı ve O Ses Türkiye arasındaki savaşın kazananı Tüm Kişilerde 8.34 reytingle Karadayı, AB’de 8.97 reytingle O Ses Türkiye oldu. Çok büyük bir ihtimalle pazartesi akşamlarının savaşı bu iki yapım arasında yaşanacak. Kanal D, Hazal Kaya, Hakan Kurtaş, Nebahat Çehre, Aslı Tandoğan ve Kaan Urgancıoğlu’nun rol aldığı A.Ş.K. dizisiyle önümüzdeki hafta pazartesi yarışına katılacak. Bence yanlış bir tercih olmuş. A.Ş.K. çarşamba Muhteşem Yüzyıl karşısında olmalıydı. Muhteşem’i izlemekten sıkılanlar için çok iyi bir alternatif olurdu. Neyse konumuz bu değil… O Ses Türkiye’den bahsedelim. Pazartesi akşamı yeni jüri üyeleri Ebru Gündeş ve Gökhan Özoğuz’un katılmasıyla başladı O Ses Türkiye. Acun Ilıcalı, yine yapmış yapacağını… Çünkü genel olarak Gökhan’ın bu yarışmaya zayıf kalacağını düşünenler izlediklerinde en çok onu sevdiler. Hadise ve Murat Boz, iki senelik geçmişlerinden dolayı programın profesyonelleriydi. Ebru Gündeş programın başından sonuna büyük bir değişim yaşadı. Başta, “Ben kimseye yalvarmam. Beni istemeyeni ben de istemem. Ben Ebru Gündeş’im” derken, yarışmacılar kendisini seçmeyince vokalistlikten evinde kızını sevmeye kadar tekliflerde bulundu. Bu ilk programdı. Daha neler neler izleyeceğiz. Hadise, kelimenin tam anlamıyla coştu. Ebru Gündeş’e yarışmacıların kendisini nasıl seçeceğini göstermeye çalışırken çok flörtözdü. Gökhan’la arasında yaşanan ilan-ı aşk diyaloğu da izleyicileri kahkahaya boğdu. Bence yarışmada Sarı Gelin türküsünü söyleyen Rıdvan, en ilginç yarışmacıydı. Hem kadın hem erkek sesiyle söylediği türküyle hem izleyiciyi hem de jüriyi kendisine hayran bıraktı. Kısacası, Gökhan Özoğuz sempatikliğiyle, Hadise flörtözlüğüyle, Murat şımarık çapkınlığıyla ve Ebru Gündeş otoriterliğiyle çok iyi jüri olmuş. Ebru Gündeş diva olmuştu. Pazartesi akşamları dizilerden sıkılıp, eğlenmek isteyenler için de iyi alternatif olmuş.Elveda Leyla ile MecnunPazartesi akşamı Leyla ile Mecnun ekibinin kurduğu Leyla The Band grubunun Küçükçiftlik Park’ta konseri vardı. Bu konserin bir diğer önemi yayından kaldırılan Leyla ile Mecnun’a hoşçakal demekti. Konser alanına girdiğimde gördüğüm kalabalığa inanamadım. Ali Atay, “Bu gece hem güleceğiz, hem de ağlayacağız” diye açtı konseri. En güzel anlardan biri de, kırmızı ceketli İsmail Abi’nin seyircilere el sallamasıyla yaşandı. O seyircilere, on binler ona el salladı. İnanılmaz bir andı. Ekip hiç ara vermeden 2.5 saat sahnede kaldı. Tabii ki, konseri her zamanki gibi Ben de Özledim şarkısıyla açtılar. Konserin finalinde tüm Leyla İle Mecnun ekibi Merhaba Eurovison şarkısını söyledi. Cengiz Bozkurt, yani Erdal Bakkal Eyvah Eyvah 3 filminin çekimlerinde Çanakkale’de olduğu için konsere telefonla bağlandı ve izleyiciye “Bize her yer Kireçburnu, her yer Leyla ile Mecnun” dedi. Konser sona erdiğinde “Bir daha” sesleriyle Maçka inledi. Dinleyiciler “Ben Özledim”i söylemeye başlayınca ekip gelip şarkıyı söyledi. Evet, biz de Leyla ile Mecnun ekibini özledik. Neyse ki, 23 Ekim’de Star Tv’de Ben de Özledim’le onlara kavuşacağız.

Devamını Oku

‘Yetenek’siz şovların şampiyonluğu

15 Eylül 2013

Cumartesi akşamı Acun Ilıcalı, Hülya Avşar ve Eser Yenenler’li Yetenek Sizsiniz Türkiye başladı. Malum cumartesi akşamlarının şampiyonu tartışmasız senelerdir bu yarışma oluyor. O nedenle Fatih Harbiye ve Arka Sokaklar’ın nasıl bir performans sergileyeceğini merak ediyordum. Öncelikle Fatih Harbiye’nin müthiş atağa geçtiğini söylemeliyim. Dizinin ilk bölümüyle üçüncü bölümü arasında hem dramatik anlamda fark var, hem de izlenme oranında ciddi artış var. Gitgide Macit’in Neriman’a aşkına inanmaya başlıyoruz. Arka Sokaklar kemik izleyicisinden hiçbir şey kaybetmeden yoluna devam ediyor. Hangi gün yayınlanırsa yayınlansın sadık izleyicisi peşini bırakmıyor. Ama bugün konumuz Yetenek Sizsiniz Türkiye… Bu yarışma adındaki ironiden de anlaşılacağı üzere özellikle ilk bölümler yeteneksiz yarışmacıların, tuhaf şovlarıyla dolu oluyor. Bu bölümde de neredeyse her an ekranın altında “Sakın denemeyin” yazıyordu. Diliyle vantilatör durduran da vardı, Uzakdoğu sporu yapan da… Ama en ilginci direk (Pole) dansı yapılmasıydı. Ben ekranda ne kadarını yapabileceğini merak ettim. Pole dans, çok seksi gibi görünmesine rağmen tüm kaslarınızı çalıştıran bir spor. Yarışmacı bize zaten sportif bir dans sergiledi. Koreografisinde hiç seksapellik yoktu. Buna rağmen hem izleyiciler hem de jüri üyeleri çok etkilendi. Özellikle Eser Yenenler’in izlerken ciddi anlamda kalori yaktığını düşünüyorum. Şaka bir yana; Eser Yenenler üzerindeki acemi jüriliği atsın bizi Yetenek Sizsiniz’de çok güldürecek. Gelelim, reytinge… Yetenek Sizsiniz Tüm Kişiler’de 6.81, AB,’de 6.60 reytingle zirveye oturdu.3+1 iyi başladıYetenek Sizsiniz’in hemen ardından Star Tv’de 3+1 başladı. Yine karşımızda Eser Yenenler vardı. İçimden “5 saattir ekranda Eser var” diye düşünürken kendisiyle dalga geçmeye başladı. İbrahim ve Oğuzhan’da espriye devam etti. Özellikle ilk reklam arasına kadar enerjileri çok yüksekti ve çok güldük. Eser Yenenler’in ekran pırıltısı ortada ama ben İbrahim’in çok komik ve samimi olduğunu düşünüyorum. Sanki ekranda değil de, evimizin salonunda konuşuyor gibi... Onun tüm coşkusu karşısında Oğuzhan’ın sakinliği de durumu dengeliyor. Bence 3+1 eğlenceli bir gece şovu. Cumartesi geceleri için de iyi bir alternatif.Huzur Sokağı’nda tehlike çanlarıCuma akşamı Medcezir ve Kayıp savaşında Huzur Sokağı’nın sürpriz yapacağını düşünüyorduk ama beklenen olmadı. Değişen yapımcısı ve senaristlerine rağmen ciddi anlamda reyting kaybetti. Oysa yeni sezonun ilk bölümünde reyting için her koz kullanılmıştı. Zaten Bilal’in vurulmasıyla başladı, hastane sahneleri, kaynananın Feyza’ya istemediğini söylemesi, mahkeme ve finalde Feyza’nın Şükran’ı kıskanıp ağır konuşmaları karşısında Bilal’in onu tokatlaması… Bugüne kadar hepsi reyting artırmak için kullanılan konular… Ama bu kez seyirci yemedi. Çünkü karşısında çok iddialı iki yapım vardı. Kayıp ve Medcezir’in özeni karşısında, Kutsi kendi sesiyle oynasa da başarılı olamadı. Benden söylemesi, Huzur Sokağı için cuma akşamlarında tehlike çanları çalmaya başladı.

Devamını Oku

Medcezir ve Kayıp savaşını SBSV kazandı

14 Eylül 2013

Cuma akşamı tabiri caizse ekranda dizilerin derbisi vardı. Bir yanda Çağatay Ulusoy ve Serenay Sarıkaya’nın başrol oynadığı Medcezir, diğer tarafta öyküsünü Doğan TV Holding CEO’su İrfan Şahin’in yazdığı, Zeynep Günay Tan’ın yönettiği, Dolunay Soysert, Mete Horozoğlu, Aslı Enver ve Kaan Taşaner’li Kayıp vardı. Özellikle Kayıp’ın her şeyini ezbere biliyorum. Çünkü bir süredir önüm, arkam, sağım solum Kayıp. Nereye baksam Kayıp. Böyle bir tanıtımı daha önce hiçbir dizi için görmedim. Fakat aşırı tanıtımın seyircide antipati uyandırabileceğini söylemeden geçemeyeceğim. Cuma benim için çok zor bir akşamdı. Zira bu iki dizi dışında Huzur Sokağı, Tatar Ramazan ve Böyle Bitmesin de yeni sezonunu açtı. Sana Bir Sır Vereceğim dizisi ise Medcezir’le savaşa girdi. Haftaya savaşa Dila Hanım ve Karagül de katılacak. Bizi çok zor bir cuma bekliyor.Gecenin galibi SBSVÖncelikle yeni başlayan Medcezir ve Kayıp’ı beğendim. Fakat ikisinin reytinglerine baktığımızda başarılı olduklarını söyleyemem. Çünkü Medcezir Tüm Kişiler’de 5.14 reytingle birinci, AB’de ise 4.63’le üçüncü olmuş. Kayıp, Tüm Kişiler’de 3.40’la beşinci, AB’de 4.98’le birinci olmuş. Birinci olmaları büyük bir gösterge değil. Çünkü her ikisinin de oyuncuları, senaristleri, yönetmenleri ve prodüksiyona harcadıkları para dikkate alındığında bu reytingler iki diziyi de kurtarmıyor. Ayrıca Star TV’nin Medcezir’i yüksek reytingle açmak uğruna Ana Haber yerine Hababam Sınıfı Tatilde filmini yayınlaması bence televizyonculuk açısından utançtı. Hiçbir dizi bu ülkede yaşananlardan önemli değildir. Bir kanal dizi için haber bülteninden vazgeçmemeliydi. Sonuçta Murat Han ve Esra Ronabar’ın oynadığı Sana Bir Sır Vereceğim Tüm Kişiler’de 4.63 reytingle ikinci, AB’de 3.27 reytingle altıncı oldu. Bana kalırsa bu cumanın galibi Sana Bir Sır Vereceğim oldu.Taner Ölmez harikaydıThe O.C.’yi de severek izlerdim. İlk bölümde Medcezir Amerikan yapımla birebir aynı devam etti. Bence Medcezir’in proje tasarımı başarılı olmuş. İddia ediyorum, yeni Aşk-ı Memnu’muz Medcezir’dir. Bu lafımı hikâye anlamında söylemiyorum. Aşk-ı Memnu’da Bihter, Behlül, Nihal, Firdevs ne giymiş, ne takmış diye izlerdik. Onların giyindikleri moda olurdu.Yeni modayı da eminim Medcezir belirleyecek. Tabii ki bunda Başak Dizer ve Deniz Marşan’ın payı büyük. Bence kostüm konusunda Türkiye’nin en başarılı isimleri onlar. Dizinin en dikkat çekici oyuncuları; Taner Ölmez, Mine Tugay ve Barış Falay’dı. Benim üçünün de bu rollere uyup uymayacaklarıyla ilgili önyargılarım vardı. Ama Taner Ölmez harikaydı, Mine Tugay o karakter için çok genç olmasına rağmen rolünün altından kalkmıştı. Barış Falay’a kocaman alkış. Her sahnesini keyifle izledim. Çağatay Ulusoy’un da oyunculuğunu çok geliştirdiği gözümden kaçmadı. Yönetmen Ali Bilgin’in adını bir yere not edin. Çok genç olmasına rağmen oldukça iyi iş çıkarmıştı. Diziyi keyifle izledim ama bu proje tartışmasız cuma akşamlarının gençlik dizisi olmuş.Kayıp’ı beğendimKayıp dizisiyle ilgili önyargılarım olduğunu defalarca yazdım. Fakat önyargım ne yapım ne de oyuncularla ilgiliydi. Sebebi konusuydu. Çünkü Türkiye’de çocuk kaçırılma hikâyesinin sevilmediğini düşünüyordum. Hâlâ aynı fikirdeyim. Fakat ben kişisel olarak Kayıp’ı beğendim. Öncelikle yönetmen Zeynep Günay Tan’ın kurduğu dünya bu diziye müthiş bir kalite katmış. Aslı Enver ve Kaan Taşaner çok gerçekçi oynamış. Mete Horozoğlu’nun canlandırdığı karakter çok dişi ve onu takip edeceğime eminim. Fakat Dolunay Soysert beni şaşırttı. Sanki ekranda değil de, tiyatro sahnesinde gibi oynuyordu.Ekran için fazlasıyla büyük hareketler ve kameranın unutulduğu bir oyunculuk izledik. Oysa ilk bölümde empati kuracağımız kişi anneydi. İlker Kaleli çok beğendiğim bir oyuncu olmasına rağmen, dizide onu daha çok tip gibi izledik. Umarım ilerleyen bölümlerde değişir. Kısacası hem Medcezir hem de Kayıp Amerikanvari tarzlarıyla karşımızdaydı. Huzur Sokağı, iki diziye fazla direnemedi. Tatar Ramazan, yeni oyuncu kadrosuyla beklenenin üstünde reyting aldı. Dikkatimden kaçmayan bir diğer konu ise Kayıp Baba Beni Okula Gönder, Medcezir Kadına Şiddete Son, Huzur Sokağı Kimsesiz Çocuklar yararına kitap toplama etkinliği yaptı. Dizilerde böyle sahneleri daha fazla görmeliyiz. Özetle, siz bu reytinglere aldanmayın. Haftaya Karagül ve Dila Hanım gelince cuma akşamı iyice toza bulanacak.

Devamını Oku

İntikam’da olay çok heyecan yok

13 Eylül 2013

İntikam, perşembe akşamı merakla beklenen yeni sezonunu açtı. Ama bana kalırsa asıl yarattığı merak dizinin öyküsüyle ilgili değildi. Malum, geçtiğimiz hafta dizinin başrol oyuncusu Nejat İşler, diziden ayrıldı ve yerine apar topar başka bir oyuncu yani Yiğit Özşener geldi. O nedenle açıkçası ben en çok Özşener’in İşler’in yokluğunu doldurup doldurmadığıyla ilgilendim. İmzayı attıktan sonra sete çıkmak ve 22 bölüm boyunca başkasının oynadığı bir karakteri sırtlanmak sanılanın aksine çok zordur. Fakat Yiğit Özşener iyi bir oyuncu olduğu için bunun altından kalkmış.Sürprizsiz bölümdüOnun oyunculuğuna laf edemem fakat tabii ki izleyicinin alıştığı bir karakteri başka bir oyuncudan seyretmesi yabancılaşma etkisi yarattı. İkisi de beğendiğim oyuncu fakat ben İşler’in devam etmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Dizinin bir diğer değişen oyuncusu ise Aslı karakteriydi. Daha önce Dilşad Çelebi canlandırıyordu, bu bölüm Zeynep Özder’i izledik. İlk sezon bu karakterin rolünün ağırlığı bu kadar değildi. O nedenle ciddi bir yabancılaşma yaratmadı. Gelelim dizinin ilk bölümünde olanlara... İntikam, yeni bölümünü Soçi Sahilleri’nde açtı. Bir kütüğe bağlanmış Yağmur, boğulmak pahasına geçmişinde annesine dair anılar hatırlamaya çalışıyordu. Bu sahnelerde Beren Saat kendisi oynamış, hatta elini incitmiş.Helal olsun, pek çok oyuncu dublör kullanabilirdi. Bütün bölümden anladığımız Haldun, çevirdiği dolaplarla Şahika’yı öldürdüğünü zannetmiş. Cemre’yi akıl hastanesine kapatmış ve başına kendi doktorunu dikmiş. Emre, Yağmur’u unutamamış ama Aslı’yla beraber... Yağmur annesini arıyor. Rüzgar, Derin’in hamileliğine teslim olmuş ama o da Yağmur’u unutamamış. Şahika aslında ölmemiş ve Yağmur’un ölüm fermanını verdi. Alt alta yazınca pek çok olay yaşanmış gibi görünse de ekrana gelen dramada bunlar sıradan şeyler gibi yansıtıldı. İlk bölümde hiç heyecan yoktu. Biz ne Yağmur’un boğulacağına şaşırdık, ne de Şahika’nın ölmediğine... Sürprizsiz bir bölümdü. Dizinin neredeyse hiç tansiyonu yoktu. Yönetmenin nedense tercihi bu olmuştu. Benim İntikam’da izlemekten en keyif aldığım karakter Hakan, yani Engin Hepileri... Çünkü yaşanan her şeyi çok sıradanmış gibi gösteren rejide tek hareketi ondan izliyoruz. Diziye heyecan katıyor. Zengin Kız Fakir Oğlan İntikam’ı devirdiPERŞEMBE akşamlarının galibi Kurtlar Vadisi Pusu. İntikam da onun en yakın takipçisiydi. Ancak bu hafta gördük ki, her devrin hikâyesi Zengin Kız Fakir Oğlan Tüm Kişiler’de İntikam’ı zorlayacak. TRT 1, son yıllarda dizileriyle fark yaratıyor. Perşembe akşamları da, bir yanda Polat ve adamlarının yarattığı kahramanlık etkisi, diğer tarafta Amerikan yapımı intikam hikâyesi varken, Zengin Kız Fakir Oğlan Tüm Kişiler’de 4.93, AB’de 5.91 reyting aldı. Farkındaysanız, pek çok yüksek prodüksiyonlu diziden bir hayli fazla reytinge ulaşıyor. Bu da seyircinin artık gülmek istediğini de gösteriyor. Haftaya bu yarışa Uğur Yücel, Binnur Kaya, Gökçe Bahadır ve Caner Cindoruk’un başrol oynadığı Aramızda Kalsın dizisi katılacak. Polat’ın geriliminden, Yağmur’un intikamından sıkılanlardan soluğu aile ve komedi hikâyelerinde alacak. Bakalım, önümüzdeki hafta reyting sırlamasında neler olacak?

Devamını Oku