Yapımını Mia Film’in, yapımcılığını Banu Akdeniz’in, yönetmenliğini Şafak Bal’ın, başrollerini Selen Seyven, Gökhan Alkan, Yıldız Kültür, Ayşenil Şamlıoğlu, Yeşim Salkım, Erman Okay, Şehsuvar Aktaş ve Füsun Kostak’ın paylaştığı Kocamın Ailesi perşembe akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Maalesef ilk bölüm Tüm Kişiler’de 2.37 reytingle 14’üncü, AB’de 2.70’le 11’inci oldu. Üstelik ekranda yayınlandığı saat diliminde başka hiçbir dizi yoktu. Aslında avantajlı başladı. Ama hikâyenin yavaş ilerlemesi, neredeyse tek mekâna sıkıştırılmış anlatımı izleyicinin kanal değiştirmesine neden oldu. Kocamın Ailesi, 1989 yılında pazarda doğum yaparken oğlu Engin’i kaybeden Mukaddes’le başlıyor. Ardından 25 sene geçiyor ama Engin’i bir türlü bulamıyor. Aynı apartmanda yaşayan akrabaların hayatlarını anlatan ve doktor Tarık’la eşi Yonca’nın da o apartmana taşınmasıyla işlerin karıştığı dizi, komedi ve dramı harmanlamayı hedeflemiş. Ama ne yazık ki, ilk bölümde bizi ne güldürdü, ne de ağlattı. Oyunculuklara gelirsek, Ayşenil Şamlıoğlu ve Yıldız Kültür olağanüstüydü. Biri babaanne, diğeri Mukaddes olmayı ilk sahnede göründükleri anda kanıtladılar. Genç oyuncuların da ellerinde bu kadar iyi fırsat varken, bu iki usta oyuncuyu bol bol gözlenmelerini öneriyorum. Dizinin Pelin’i yani küçük torun şahane olmuş. Cimcimeliğiyle ekranın tozunu attırıyor. Genel olarak Kocamın Ailesi’ne biraz ritim gerek. Eğer senaryo biraz hızlanır, komedi artarsa reytingini yükseltebilir. Kanal D’den yeni dizi geliyorLimon Yapım bir süredir yeni bir dizi projesi üzerinde çalışıyor. Poyraz Karayel adındaki dizi, kayınpederi tarafından oğlundan koparılan eski bir polisin, oğlunu almak için mafyanın içine girmesini konu ediniyor. Poyraz Karayel, işlemediği bir suç yüzünden görevden uzaklaştırılan eski bir polistir. Emniyet Amiri’yle yaptığı anlaşma sonucu, oğlunu kayınpederinden almak için mafyanın içine girmeyi kabul eder. Bu arada tanışıp âşık olduğu Ayşegül’ün, yanına girdiği mafya babası Bahri Baba’nın kızı olduğundan habersizdir. Dizi eylül ayında Kanal D’de yayınlanacak. Başrol oyuncuları için görüşmeler devam ediyor.
Salı gününün uğuruna inanıyorum. Dikkat edin, ekranda ses getiren dizilerin çoğu salı günü yayınlandı. Aliye, Binbir Gece, Öyle Bir Geçer Zaman ki, Küçük Ağa… Hatta yakında final yapacak Güneşi Beklerken geçen yaz salı başlamış ve iyi reytinglere ulaşmıştı. Salı yayınlanmaya devam etseydi sonu böyle olmayacaktı. Bu konuya nereden geldiğime gelince; yazın başlayacak dizilerin hepsi aslında salı günü yayın hayatına başlamak istedi. Ancak Küçük Ağa’nın 1 Temmuz’da sezon finali yapması nedeniyle başka günlere yerleştiler. Kanal D Güllerin Savaşı’nı ise bekletti. Başrollerini Damla Sönmez, Canan Ergüder ve Barış Kılıç’ın paylaştığı dizi 8 Temmuz Salı akşamı başlıyor. Medyapım’ın yapımını üstlendiği, senaryosunu Melis Civelek ve Sırma Yanık’ın kaleme aldığı, Merve Girgin’in yönetmen koltuğuna oturduğu dizide; Yiğit Kirazcı, Sercan Badur, Arif Pişkin, Meltem Pamirtan, Uğur Kurul, Atilla Şendil, Münire Apaydın, Serap Aksoy, Berk Yaygın, Zeynep Köse, Feyza Civelek, Pınar Afşar, Turgay Tanülkü, Güzin Alkan ve Ceren Koç rol alıyor. Dizinin konusuna gelince; fakir kızın zengin kadının hayatını elinden alma isteğini anlatıyor. Dizinin reyting alma şansı çok yüksek. Çünkü Küçük Ağa izleyicisi ister istemez refleksle Kanal D’yi açacak. Eğer izleyiciyi ilk 7 dakika ekranda tutmayı başarırsa Güllerin Savaşı bu yaza damgasını vurur.Yaz dizileri kış dizilerinden çok reyting alıyorEminim şu anda kimse ne olduğunu anlayamıyor. Çünkü ekranda 40’ların üzerinde reyting olduğu, starların yarıştığı, yüksek prodüksiyonlu dizilerin kapıştığı kış sezonunda diziler izlenmiyor diye dert yanıyorduk. Karadayı, Küçük Ağa ve Karagül dışında neredeyse hiçbir dizi çift basamaklı reytinglere ulaşamıyordu. Buna bazen Muhteşem Yüzyıl katılıyordu. Şimdi yaz dizileri başladı. Ekranda 28-29 reyting varken ekrana gelen diziler 4 reytingin altına düşmüyor. Ulan İstanbul son yayınlandığı bölümde Tüm Kişiler’de 6.34, AB’de 8.40 reyting aldı. Kaçak Gelinler AB’de 4.72, Tüm Kişiler’de 5.53, Diğer Yarım Tüm Kişiler’de 4.75, AB’de 3.26, Güzel Köylü Tüm Kişiler’de 9.02, AB’de 7.52 reytinge ulaştı. Bir de kış sezonu dizilerine bakalım. Karadayı sezon finaliyle Tüm Kişiler’de 8.02, AB’de 7.05, Kara Para Aşk sezon finaliyle Tüm Kişiler’de 4.90, AB’de 5.80, Kurt Seyit ve Şura sezon finaliyle Tüm Kişiler’de 3.10, AB’de 4.22, Muhteşem Yüzyıl final bölümüyle 9.50, AB’de 10.00 reyting aldı. Kışın 4 reyting alan diziye başarılı oldu derken, yazın her proje bunun üstüne çıktı bile. Peki, ama izlenme oranları düşmüşken nasıl oldu da dizilere olan ilgi arttı? Ramazan ayı dizilere olan talebi artırdı. Dünya Kupası erkekleri maçlara, kadınlara dizilere yöneltti. Ama bana kalırsa, yaz dizilerinin samimiyeti, komedisi ve draması çok daha sıcak geldi izleyiciye…
Endemol Türkiye’nin birkaç aydır dizi sektörüne girip dizi alanında büyük atılımlar yapacağını konuşuyorduk. Aslında projelerinden haberimiz oldu, çoğunu yazdık ama dün basın bülteni elimize ulaştı. Endemol’ün ilk dizisi Erkan Petekkaya ve Nurgül Yeşilçay’a yapılacak. Eylül 2014’te Star TV’de ekrana gelecek dizinin senaristi Yıldız Tunç, yönetmen koltuğunda ise Cevdet Mercan oturuyor. Dizi, İstanbul’un Kurtuluş semtinde bir çeyiz dükkânında mütevazı şartlarda hayatını sürdüren Gülseren ve kentin en prestijli restoran zincirinin sahibi Cihan’ın sıra dışı fakat olanaksız aşk hikâyesini konu ediniyor. Endemol’ün ikinci dizisi ise 2015 için hazırlanıyor. Başrollerinde Murat Yıldırım ve Cansu Dere’nin rol aldığı dizi 1940’lı yıllarda geçiyor. Projenin senaristliğini Ezel’le hafızalarımızda yer eden Kerem Deren ve Pınar Bulut Deren üstleniyor. Aslında Dere ve Yıldırım ikilisi Abdülhamit dönemini anlatan Son Fedai dizisine rol alacaktı. Uzun süredir bu projenin hayata geçmesini bekliyorlardı. Fakat hem kanallar hem de yapımcılar yeni bir Osmanlı dönem dizisi yapmaktan kaçınınca ikili, yine aynı senaristlerin kaleme aldığı yeni bir dizide beraber oynamayı seçti. Bakalım, Endemol Türkiye dizi sektörüne nasıl bir renk katacak? Onu da eylül ayında göreceğiz.HAYAT YOKUŞU HAFTALIK OLMALIPazartesi günü 17.30’da TRT 1 ekranında başrollerini Cem Davran, Asuman Dabak, Elvan Boran, Mesut Çakarlı, Alicia Kapudağ ve Selahattin Taşdöğen’in üstlendiği Hayat Yokuşu dizisi başladı. Ramazan ayı boyunca hafta içi her gün ekrana gelecek dizinin senaryosunu Kalemişi, yönetmenliğini Özer Kızıltan ve genel yönetmenliğini Mesut Uçakan üstleniyor. Yapımcılığını Ahmet Nesim Şahin, genel koordinatörlüğü Seda Peker Özkan’ın yaptığı dizi beni 1990’lı yıllara götürdü. Uzun süredir dizilerde kötünün hep içimizde olduğunu, oysa 90’lı yıllardaki dizilerde kötünün hep dışarıda olduğunu dile getiriyorum. Süper Baba, Mahallenin Muhtarları gibi dizilerde işlenen arkadaşlık, komşuluk, vefa duygularına hasret kaldığımızı da her fırsatta söylüyordum. Gerçi rejinin birçok hatasına denk geldim ama yine de dizinin genel olarak duygusunu sevdiğimi itiraf etmeliyim. Kızıltan’ın oyuncu motivasyonuna daha fazla önem vermesi gerektiğini belirterek, bu dizinin günlük değil haftalık yayınlanan bir dizi olmasını öneriyorum. Çünkü yayınlandığı saat izleyiciyi yakalaması çok zor. İyi bir tanıtım kampanyasıyla haftalık ekrana gelirse belki bize unuttuğumuz o saf duyguları tekrar hatırlatır.
Başlıktaki soruya uzun süredir takıldım. Çünkü Türkiye’den sunucu çıkmıyor. Diziler son yıllarda o kadar çok öne çıktı ki, sanırım sunuculuk cazip bir meslek olmaktan çıktı. Zaten yeni isimlere de şans tanındığını düşünmüyorum. Baksanıza ekranda yeni bir yarışma ya da televizyon programı yapıldığında sunucu hep oyuncu oluyor. Nedense kanal yöneticileri ve yapımcılar oyuncuların her işin altından kalkabileceğini zannediyor. Oysa oyunculuk başka meslek, sunuculuk bambaşka… Nedense hep bilinen yüz, dizilerden sevilen isim olsun deniliyor. Zaman zaman oyuncuları sunuculuk yaparken izliyoruz. Çoğunun programı hüsranla bitiyor. Bir insan oyuncu diye her şeyi yapamaz. Fakat son zamanlarda ekranda formatlar oldukça sunucu arayışı da açığa çıkıyor. Bu aralar telefonum susmuyor. Herkes yeni formatı için bir sunucu önermemi istiyor. Ne yazık ki, istedikleri kriterlerde benim de aklıma sadece Mehmet Ali Erbil, Pınar Altuğ, İlker Ayrık gibi isimler geliyor. O nedenle kanal yöneticilerinin ekran ışığı olan, sempatik ve kameranın içine bakarken seyircinin kalbinin içine bakar gibi bakmayı bilen isimleri keşfetmesi lazım. Benim hatırladığım son yıllarda bu özelliğe sahip tek kişi Ali İhsan Varol. Şans verilmeseydi onu da tanımazdık. Daha fazla yeni isim çıkması için çalışılmalı. ULAN İSTANBUL GÜZELLEŞİYORGeçen hafta Ulan İstanbul’un hikâyesini beğendiğimi ama rejisinin daha iyi olabileceğini yazmıştım. Bu hafta dizinin ikinci bölümü ekrana geldi. Reji de yine aksaklıklar vardı ama hikâye beni daha fazla içine çekti. Özellikle Erkan Kolçak Köstendil’i, Şebnem Bozoklu’yu, Ayta Sözeri’yi ve Zeynep Kankonde’yi izlemeye bayılıyorum. Hulusi Kentmen’i görmek çok sıcak geliyor. Ziya Öztan’ın aralara girip ülkeye göndermelerde bulunması düşündürüyor. Anlayacağınız, Ulan istanbul’un senaryosu gitgide güzelleşiyor, reytingi artıyor, darısı rejinin başına…Adını Kalbime Yazdım son 4 bölümüyle geliyorShow TV, Adını Kalbime Yazdım dizisini 16’ncı bölümden sonra yayınlamamış ve Ramazan ayında yayınlanacağını açıklamıştı. Aylar sonra bu akşam son bölüm tekrarıyla yeniden ekrana gelecek. Artık çarşamba akşamları Adını Kalbime Yazdım yayınlanacak. Böylece dizinin finalini de izleyebileceğiz. Ama keşke biraz tanıtım yapsalardı, ne yazık ki kimsenin dizinin yayınlanacağından haberi yok.
Malum diziler sezon finali yaptı. Yaz dizileri de sezonu açtı. Bu hafta üç yeni yaz dizisi daha yarışa katılacak. Üstelik üçü de Fox TV’de ekrana gelecek. İlki, 3 Temmuz’da başlayacak olan Kocamın Ailesi. Başrollerini Selen Seyven, Gökhan Alkan, Yıldız Kültür, Yeşim Salkım ve Melisa Doğu’nun, yönetmenliğini Şafak Bal’ın, yapımını Mia Film’in üstlendiği dizi, Yonca ve Tarık’ın neşeli hikâyesini anlatıyor. İkinci dizi Kiraz Mevsimi. Süreç Film’in yapımını, Filiz Gülmez Pakman’ın yönetmenliğini üstlendiği Kiraz Mevsimi’nde Dağhan Külegeç, Özge Gürel, Serkan Çayoğlu ve Nilperi Şahinkaya rol alıyor. Dizi, Öykü’nün çocukluk aşkı Mete ve ortağı Ayaz arasında yaşadığı aşk ikilemini anlatıyor. Yakın arkadaşı Şeyma’nın gizli oyunlarıyla iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kiraz Mevsimi 4 Temmuz Cuma akşamı başlıyor. Üçüncü dizi, Ruhumun Aynası. Tuba Ünsal, Filiz Ahmet, Ayşen Gruda, Engin Alkan, Suzan Aksoy, Özgürcan Çevik, Barış Yalçın’ın rol aldığı diziyi Bülent Özer yönetiyor. Bando Film’in yapımını üstlendiği dizi, başarılı psikiyatrist Elçin Aksoy’un 35’inci yaş gününde dünyanın başına yıkılmasıyla başlıyor. Dizi, değişen koşullara ayak uydurmak için sekteri Gülpare’nin mahallesinde klinik açan Elçin’in samimiyete, çatışmalı aşklara, statülere karşı ruhuna tuttuğu bir ayna gibi hayat sınavını konu ediniyor. Ruhumun Aynası önümüzdeki hafta başlıyor.Deniz Yıldızı Star’daFox TV’de hafta içi her akşam ekrana gelen Deniz Yıldızı transfer oldu. Serhat Nalbantoğlu, Lale Başar, Cantuğ Turay, Begüm Topçu, Tuan Tunalı, Başak Akbay ve Meltem Baytok’un başrolleri üstlendiği dizi eylül ayından itibaren Star TV’de yayınlanacak. Böylece Star TV üç günlük dizi yayınlamış olacak. Aşkın Bedeli, Beni Affet ve Deniz YıldızıÖ Primetime’da yayınlanan dizilere reytinglerde kök söktüren Beni Affet’ten sonra Star TV’nin günlük dizi atağına geçmesi hiç şaşırtıcı değil! Deniz Yıldızı’nın Star’da nasıl bir atak yapacağını da eylülde göreceğiz.
Haberi okuduğumdan beri inanmakta zorlanıyorum. Güneşi Beklerken final yapıyormuş. Bu iş nasıl bu hale getirildi diye ben dövünürken, eminim ekip şoke olmuştur. Geçtiğimiz yaz başladı dizi. Emre Kınay, Gökçe Yanardağ ve Ebru Aykaç dışında hiç tanınmış oyuncusu yoktu. Amerika’dan gelen Kerem Bürsin ve Hande Doğandemir beklenenin çok üzerinde bir reytingle yarışa katıldı. Zeynep ve Kerem’in aşkı ZeyKer olarak anılmaya, ZeyKer duaları edilmeye başlandı. Üstelik dizi salı geceleri zirveden düşmüyordu. Ama kanalın prototiple oynaması diziye ilk sekteyi vurdu. Ardından senarist değişikliği geldi. Dizi günden güne kan kaybetti. Sonuçta her dizi sezon finaline giderken yaz aylarında yine devam kararı aldı. Reytingler gitgide düştü. Şimdi final yapacağı açıklandı. Bu da bize altın yumurtlayan tavuğun doğru stratejiyle beslenmezse nasıl küle dönüştüğünü gösterdi. Peki, Güneşi Beklerken bize ne kazandırdı? Altan Dönmez gibi şahane bir yönetmeni keşfettik. Kerem Bürsin, Hande Doğandemir, Yağmur Tanrıseven, İsmail Ege Şaşmaz, Ozan Osmanpaşaoğlu, Efecan Şenolsun ve Merve Hazer gibi yedi genç oyuncu kazandık. Senaryonun her şey olduğunu öğrendik. Ne diyelim, daha izleyeceğimiz çok hikâye vardı ve yazık oldu Güneşi Beklerken’e… Ama ekibin emeğine sağlık!Otel Divane Show TV’deEMRE Altuğ, Cem Kılıç ve Gökhan Yıkılkan’ın başrollerini oynadığı Otel Divane’nin yönetmen koltuğuna Kartal Çidamlı oturdu. Akıl hastanesi sakinlerinin kendilerini otel çalışanı olarak bulmasını konu edinen dizide ayrıca Nefise Karatay, Volkan Severcan, Ayça Abana, Burak Alkaş rol alıyor. Dizinin jenerik müziğini de Altuğ, Kılıç ve Yıkılkan seslendirdi. Yaz aylarında eğlenceli bir komedi dizisi olmayı vaat eden Otel Divane Show TV’de ekrana gelecek.
Yapımını Gold Film’in, yapımcılığını Faruk Turgut’un üstlendiği Güzel Köylü dizisi çarşamba akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Baykut Badem ve Filiz Ekinci’nin kaleme aldığı Mustafa Şevki Doğan’ın yönettiği dizi Tüm Kişiler’de 5.06, AB’de 5.28 reytingle zirveye yerleşti. Gizem Karaca, Berk Cankat, Mehmet Ali Nuroğlu, Ahmet Mümtaz Taylan, Zerrin Sümer, Erkan Sever, Uğur Biçer, Toygan Avanoğlu, Esin Civangil, Özlem Tokarslan, Simge Selçuk, Ali İpin, Deniz Baytaş, Ömür Özdemir ve Kerim Yağcı’nın rol aldığı Güzel Köylü dizisi senaryosu, rejisi, oyunculukları, sanat yönetimi, kostümü ve müzikleriyle bu yaza damgasını vurur. Neden mi? Çünkü büyük şehir yaşantısında sentetikle kurduğumuz ilişkiyle artık tükenmişlik sendromu yaşıyoruz. Organik hayata özlemimiz neredeyse hepimizin hayali haline geldi. İşte Güzel Köylü tam bu noktada bize organik ve sentetik arasındaki farkı gösteriyor. Duygu ddili ffaarrklıyddı Dizinin en dikkat çeken özelliği Mustafa Şevki Doğan’ın rejisi. Doğan, kendini yenileyen ve çağa ayak uyduran yönetmenlerden… Hem teknik dili, hem de duygu dili bambaşka bir iş sundu bize Güzel Köylü’yle. Özellikle dizinin geçişlerini çok beğendiğimi söylemeliyim. Diziyi Muğla’da Bozhöyük köyünde çekiyorlar. Sizin Güzel Köy diye izlediğiniz bu köy ekibe kucak açmış. İlk bölümü köy halkı ve ekiple Muğla’da izledik. Alkışların bir an dinmediği gecede ertesi sabah reyting sonuçlarının çok iyi çıkacağını görmek için müneccim olmaya gerek yoktu. Çünkü ekranda kaliteli bir iş vardı ve ekip gerçekten aile olmuştu. İyi bir ailenin kurulduğu setlerin enerjileri, tecrübeyle birleşince ekrana da yansır.Yeni jönümüz Berk CankatGELELİMoyunculuklara… Berk Cankat’ı Sana Bir Sır Vereceğim dizisinden tanıyoruz. O kadar güzel bir ekran ışığı var ki, bu diziden sonra dramaların yeni jönü olacak. Demedi demeyin. Dizideki oyunculuğunu da beğendim. İlk bölüm şivede sıkıntılar yaşanmış. Onun içinde çalışmalarına devam ediyormuş. Gizem Karaca Gül rolünü çok sevmiş. Çünkü onu ilk defa bir role bu kadar asılırken izledim. Erkan Sever dizinin parlayan yıldızıydı. Komedi onun ayağındaydı. Gelen her topu da gole çevirmeyi başardı. Ahmet Mümtaz Taylan’ı ilk kez bir köy komedisinde izliyorum. Tecrübesiyle şahane bir pasördü. Zerrin Sümer Sultan Ana rolünü öylesine giymiş ve hikâyenin göbeğine yerleşmiş ki, onu izledikçe izleyesiniz geliyor. Bir tek Mehmet Ali Nuroğlu beni şaşırttı. Çünkü Kaan karakteriyle bir bağ kuramamıştı. Gerçi onun tutukluğu hikâyeyi köye bağlıyordu ama ben yine de onu role daha fazla inanmış izlemek isterdim. Kısaca, Güzel Köylü bu yaza damgasını vurur. Televizyonun basit hikâyelerle “basit”leştirildiği bugünlerde, Güzel Köylü’nün samimiyeti ve kalitesi hepimize ilaç gibi geldi.
D Productions’ın yapımını, Uğraş Güneş’in senaryosunu, Murat Onbul’un yönetmenliğini üstlendiği Ulan İstanbul pazartesi akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Uğur Polat, Şebnem Bozoklu, Erkan Kostak Köstendil, Salih Bademci, Sevtap Özaltun, Kaan Yıldırım, Caner Özyurtlu, Zeynep Kankonde, Beyti Engin, Alptekin Serdengeçti, Zihni Göktay, Bahadır Hakim, Gökhan Niğdeli, Gözde Türkpençe ve Can Bartu Aslan’ın rol aldığı dizi, hem Tüm Kişiler’de, hem de AB’de üçüncülüğe oturdu. Kandemir, Karlos, Ferdi, Yaren, Bahadır ve Derya’dan oluşan bir hırsızlık çetesinin kaptanı kurtarmak için giriştikleri Robin Hood masalını anlatan Ulan istanbul'un senaryosunun beklentimin çok üstünde çıktığını söyleyebilirim. Karakter motivasyonları sağlam, birbirinden dişi karakterler izledik.Mazlumdan zalime dönüşümAma ne yazık ki, yönetmen Murat Onbul’un kurduğu dünya beni tatmin etmedi. Açılarından mizansenlerine ne yazık ki ilk bölüm günahıyla doluydu. Biraz daha çalışmayla çok daha gerçek, karikatürden uzak bir iş çıkabilirdi. Oyunculuklara gelirsek… Uğur Polat Kandemir karakterini taşımıştı. Şebnem Bozoklu rolü çok sevmiş ve daha da köpürtecek. Caner Özyurtlu tam Bahadır olmuş. Erkan Kolçak Köstendil ve Kaan Yıldırım bence dizinin parlayan iki oyuncusuydu. İkisinin pasları nasıl gole çevirdiğini izlemek çok keyifliydi. Sevtap Özaltun, hikâyenin hırsızla polis arasında kalan esas kadını olacak. İlk bölümde mazlumdan zalime dönüşmesini biraz eğlenceli bir bakış açısıyla izledik. Keşke o geçiş sancılı olsaydı.Şehriban şahane karakterBeyti Engin rol aldığı tüm projelere renk katan bir isim. Ulan İstanbul’da da Hayati karakteriyle gökkuşağının rengini tamamlamış. Salih Bademci Öyle Bir Geçer Zaman ki’den beri her defasında farklı biri oluyor. Ceyhun’la da bize farklı bir polis profili çizecek. Ama içim en çok Zeynep Kankonde’ye yandı. Şahane bir karakter Şehriban. Kankonde’de tecrübesini ortaya koymuş. Ama komedi zor iş bir tık fazla oynarsanız karakter karikatüre dönüşür. Ne yazık ki, reji bu karakteri iyi sağamamış. Umarım, reji elindeki iyi malzemeyi ikinci bölümde bize daha gerçek bir dünyada sunar. Çünkü Ulan İstanbul’da hikâye var, oyuncu var, izlemeye hevesli izleyici var.