Endemol Türkiye’nin birkaç aydır dizi sektörüne girip dizi alanında büyük atılımlar yapacağını konuşuyorduk. Aslında projelerinden haberimiz oldu, çoğunu yazdık ama dün basın bülteni elimize ulaştı. Endemol’ün ilk dizisi Erkan Petekkaya ve Nurgül Yeşilçay’a yapılacak. Eylül 2014’te Star TV’de ekrana gelecek dizinin senaristi Yıldız Tunç, yönetmen koltuğunda ise Cevdet Mercan oturuyor. Dizi, İstanbul’un Kurtuluş semtinde bir çeyiz dükkânında mütevazı şartlarda hayatını sürdüren Gülseren ve kentin en prestijli restoran zincirinin sahibi Cihan’ın sıra dışı fakat olanaksız aşk hikâyesini konu ediniyor. Endemol’ün ikinci dizisi ise 2015 için hazırlanıyor. Başrollerinde Murat Yıldırım ve Cansu Dere’nin rol aldığı dizi 1940’lı yıllarda geçiyor. Projenin senaristliğini Ezel’le hafızalarımızda yer eden Kerem Deren ve Pınar Bulut Deren üstleniyor. Aslında Dere ve Yıldırım ikilisi Abdülhamit dönemini anlatan Son Fedai dizisine rol alacaktı. Uzun süredir bu projenin hayata geçmesini bekliyorlardı. Fakat hem kanallar hem de yapımcılar yeni bir Osmanlı dönem dizisi yapmaktan kaçınınca ikili, yine aynı senaristlerin kaleme aldığı yeni bir dizide beraber oynamayı seçti. Bakalım, Endemol Türkiye dizi sektörüne nasıl bir renk katacak? Onu da eylül ayında göreceğiz.
HAYAT YOKUŞU HAFTALIK OLMALI
Pazartesi günü 17.30’da TRT 1 ekranında başrollerini Cem Davran, Asuman Dabak, Elvan Boran, Mesut Çakarlı, Alicia Kapudağ ve Selahattin Taşdöğen’in üstlendiği Hayat Yokuşu dizisi başladı. Ramazan ayı boyunca hafta içi her gün ekrana gelecek dizinin senaryosunu Kalemişi, yönetmenliğini Özer Kızıltan ve genel yönetmenliğini Mesut Uçakan üstleniyor. Yapımcılığını Ahmet Nesim Şahin, genel koordinatörlüğü Seda Peker Özkan’ın yaptığı dizi beni 1990’lı yıllara götürdü. Uzun süredir dizilerde kötünün hep içimizde olduğunu, oysa 90’lı yıllardaki dizilerde kötünün hep dışarıda olduğunu dile getiriyorum. Süper Baba, Mahallenin Muhtarları gibi dizilerde işlenen arkadaşlık, komşuluk, vefa duygularına hasret kaldığımızı da her fırsatta söylüyordum. Gerçi rejinin birçok hatasına denk geldim ama yine de dizinin genel olarak duygusunu sevdiğimi itiraf etmeliyim. Kızıltan’ın oyuncu motivasyonuna daha fazla önem vermesi gerektiğini belirterek, bu dizinin günlük değil haftalık yayınlanan bir dizi olmasını öneriyorum. Çünkü yayınlandığı saat izleyiciyi yakalaması çok zor. İyi bir tanıtım kampanyasıyla haftalık ekrana gelirse belki bize unuttuğumuz o saf duyguları tekrar hatırlatır.